TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Fahiş fiyat

Fahiş fiyat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fahiş fiyat haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Fahiş fiyat artışlarına ağır yaptırım uygulayacağız Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Fahiş fiyat artışlarına ağır yaptırım uygulayacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Şura Salonu'nda düzenlenen 26. Geleneksel Tüketici Ödülleri Töreni'nde yaptığı konuşmada, ödüllerini takdim edecekleri bilinçli tüketicileri, resim ve karikatür yarışmasında dereceye giren öğrencileri, özel sektör ve medya kuruluşu temsilcileri ile akademisyenleri tebrik etti. Ödül törenini her yıl mart ayında yaptıklarını ancak 6 Şubat'taki deprem felaketi sebebiyle birçok etkinlik gibi ödül törenini de ertelediklerini belirten Erdoğan, bir kez daha depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, aziz millete başsağlığı diledi. Erdoğan, 11 ilde yaşanan 14 milyon insanı doğrudan etkileyen bu büyük felaketin yaralarını sarmak için gece gündüz demeden çalıştıklarını, Kabine toplantılarının ilk gündem maddesini deprem bölgesinde yürütülen inşa ve ihya faaliyetlerinin oluşturduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Orta Vadeli Program'da olduğu gibi ekonomiyle ilgili hazırladığımız yol haritalarında da önceliği daima bölgenin ayağa kaldırılmasına veriyoruz. Meclisimize sunduğumuz ek bütçede bölgeye 762 milyar lira ayırmıştık. 2024 yılında deprem bölgesi için 1 trilyon liralık kaynak tahsis edeceğiz. Önümüzdeki üç yıl boyunca, depremzede şehirlerimizin ihyası için toplam 3 trilyon lira tutarında bir kaynak kullanacağız. Deprem konutlarımızın inşası hızla sürüyor. Depremde yıkılan iş yerlerimizi ve ticarethanelerimizi yeniden yapıyoruz. Konutlar haricinde deprem bölgesinde ticari alan vasfına sahip 170 bin bağımsız bölüm inşa edeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da depremzedelerimizi sırf siyasi tercihlerinden dolayı onlara hakaret edenlerin insafına bırakmayacağız. Devlet millet dayanışmasıyla inşallah bu zor günlerin üstesinden alnımızın akıyla hep beraber geleceğiz." "Ekonomik hiçbir gerekçeyle açıklanamayacak afaki rakamlar gördük" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid-19 salgınıyla küresel ekonominin daha önce hiç alışık olmadığı bir girdaba sürüklendiğini, hemen her alanda üretimin aksadığını, tedarik zincirlerinde kırılmaların olduğunu, küresel ticaretin aylar boyunca neredeyse durma noktasına geldiğini anımsattı. Türkiye'nin salgın krizini, istihdam, ticaret, üretim, turizm dahil tüm boyutlarıyla en başarılı şekilde yöneten ülkelerden biri olduğunu, bu kritik süreçte muhalefetin tüm baskısına rağmen ekonomide vahim sonuçları olabilecek fevri adımlardan uzak durduklarını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: "Geniş bir yelpazede verdiğimiz destek ve teşviklerle çarkların kesintisiz dönmesini sağladık. Aynı tavrı, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın tetiklediği küresel ekonomik krizde de gösterdik. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmeye dayalı bir ekonomi modeli uyguladık. Elbette tüm dünyada son 60-70 yılın en yüksek rakamlarına ulaşan enflasyon oranları bizleri de olumsuz etkiledi. Halen de etkiliyor. Avrupa'dan Amerika'sına herkes istihdam kaybına yol açmadan enflasyonu dizginlemeye dönük politikalar uyguluyor. Biz bu muhataralı süreci son dönemde biraz daha ağır yaşadık. Küresel sıkıntılara, tamamen tamahkarlıktan ve fırsatçılıktan kaynaklı fiyatlama davranışları eklenince bizim yükümüz daha da arttı. Ortada ekonomik hiçbir gerekçeyle açıklanamayacak afaki rakamlar gördük. Farklı bahanelerin arkasına gizlenerek vatandaşın malına, rızkına, lokmasına kasteden açgözlülerle karşılaştık." Erdoğan, seçimlerden sonra yeni Kabine'nin en öncelikli meselelerinden birinin bilhassa belli sektörlerde oluşan balonu söndürmek olduğunu vurguladı. Fahiş fiyat artışları Attıkları kararlı adımlarla otomobil fiyatlarından başlayarak birçok alanda ciddi mesafe aldıklarına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti: "Alınan tedbirler, kesilen cezalar ve diğer engellemeler sayesinde otomotiv piyasasında yaşanan spekülatif fiyat artışları ortadan kalkmaya başladı. Daha 1 ay öncesine kadar güya araç kıtlığından dolayı fiyatlar sürekli artarken, bugün artık indirimleri hatta kampanyaları konuşuyoruz. Benzer bir tablonun konut ve kira fiyatlarında da yaşanacağına inanıyoruz. Konut ve kira sektöründe piyasanın dengesini bozan, fahiş fiyat artışlarına yol açan kişi ve kurumlara yönelik ağır yaptırımlar uygulayacağız. Adil, dürüst, özenli ve makul şekilde hareket etmeyerek fırsatçılık peşinde koşanlara kesinlikle nefes aldırmayacağız. Aynı şekilde çimento ve hazır beton sektöründeki dengesiz fiyat artışlarını da yakın takibimize aldık. Devletimiz, asrın felaketinin yaralarını sarmaya, bir an önce vatandaşlarını güvenli yuvalarına kavuşturmaya çalışırken birilerinin aşırı kar hırsıyla farklı işlere tevessül etmesine asla tahammülümüz yoktur. Denetimler sonucunda şayet burada da bir sorun, sıkıntı, fırsatçılık tespit edersek gereği neyse onu yapmaktan çekinmeyeceğiz. Milletimizi haksız fiyat artışlarından, stokçuluktan, güvensiz ürünlerden ve aldatıcı ticari uygulamalardan korumaya kararlılıkla devam edeceğiz." BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Sağlıklı bir yaşam için dikkat! Egzersiz için en doğru saatler haberimizde

Ticaret Bakanlığı'ndan fahiş fiyat denetimi Haber

Ticaret Bakanlığı'ndan fahiş fiyat denetimi

Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda yapılan değişiklikle piyasada oluşan arz talep dengesini bozucu eylemleri, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarını engellemek amacıyla Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturularak, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarına ilişkin idari yaptırım uygulanıyor. Bu kapsamda Ticaret Bakanlığı tarafından 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu ile Fiyat Etiketi Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde fiyat etiketi denetimi gerçekleştiriliyor. 2023 yılı ilk altı ayda Ticaret İl Müdürlüklerince, 81 ilde haksız fiyat denetimleri kapsamında market denetimi başta olmak üzere toplam 6 bin 673 firma ve 31 bin 129 ürüne ilişkin denetim gerçekleştirildi. Bu kapsamda, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunun 2023 yılı ilk altı ay faaliyetleri ve aldığı önlemlere göre, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli olarak 10 ilde yaşanan deprem sonrası acil olarak ihtiyaç duyulan malzemelere yönelik e-ticaret pazaryerlerinde fahiş fiyat artışı yaptığı tespit edilen 353 firmaya toplam 84 milyon 975 bin 532 lira idari para cezası kesildi. Sıfır kilometre araçlarda stokçuluk yapıldığı yönünde kamuoyuna yansıyan haberlerde yer alan hususlara yönelik bakanlığımız müfettişleri ve il müdürlüklerince denetimler sonucunda stokçuluk yaptığı tespit edilen 13 otomotiv bayiine 15 aykırılıktan 2023 yılı ceza üst sınırından olmak üzere toplamda 66 milyon 879 bin lira idari para cezası verildi. Marketlerde temel gıda ve ihtiyaç maddelerinde fahiş fiyat artışlarına yönelik il müdürlükleri aracılığıyla yapılan denetimler sonucunda ise orta ölçekli markete 74 bin 303 lira ve büyük ölçekli iki markete 891 bin 642 lira olmak üzere 3 markete fahiş fiyat artışı yaptığı gerekçesiyle toplamda 965 bin 945 lira idari para cezası verildi. Bu kapsamda, Ticaret Bakanlığı müfettişleri ve il müdürlüklerince yapılan denetimler sonucunda Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından, 2023 yılı ilk altı ayında 369 firmaya toplam 152 milyon 820 bin 477 lira idari para cezası uygulandı. İHA

MASFED Genel Başkanı Erkoç'tan 2.el araç açıklaması Haber

MASFED Genel Başkanı Erkoç'tan 2.el araç açıklaması

Ticaret Bakanlığı geçtiğimiz haftalarda hayata geçirdiği yeni düzenleme ile sıfır araçların satın alındıktan sonraki 6 ay içinde ve 6000 km öncesi satılamaması kararını 1 Ocak 2024 tarihine kadar uzatmış; bu kapsamda düzenlemeye bireysel satışlar da dahil edilmişti. Bakanlık bu düzenlemeye ek olarak, ikinci el motorlu kara taşıtlarının üretici veya distribütör tarafından tavsiye edilen güncel satış fiyatının üzerinde bir fiyattan ilan yoluyla pazarlanmasına 1 Ocak 2024 tarihine kadar kısıtlama getirildiğini açıkladı. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Genel Başkanı Aydın Erkoç, bu yapılan düzenlemelerle arz talep dengesini de bozan stokçuluğun engelleneceğini, piyasadaki fahiş fiyat artışlarının ve haksız rekabetin önüne geçileceğini ve piyasanın normalleşmeye başlayacağını ifade etti. Erkoç, açıklamasında “Son iki yıldır araç fiyatlarının sürekli yükseldiğini görüyoruz.  Arz talepte yaşanan sorunların ve dalgalı seyreden döviz kurunun yanı sıra sektördeki kayıt dışılık ve stokçuluk da araç fiyatlarının yükselmesine sebep oluyor. Motorlu araç satıcılarına getirilen 6 ay 6000 km sınırlaması sonrası bu yılın ilk 5 ayında sıfır araç satışlarında geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 70 civarında bir artış görüyoruz. Çünkü şahıslar araç alıp satmaya, stokçuluk yapmaya ve kayıt dışılığı arttırmaya devam etti. İhtiyaç sahibi olan vatandaşlarımız bayiye gittiği zaman sıfır araç bulamıyordu ve bayiler araçları ne zaman verebileceklerini bilemediklerini söylüyordu. Ancak düzenlemenin bireyleri de kapsamasıyla piyasada normalleşme başladı ve şu an bayilerde araç bulunabiliyor. İkinci el otomobilin sıfır araç fiyatından yüksek olamayacağına dair yapılan ek düzenleme de piyasayı rahatlatacak; fiyatlarda oluşan köpüğü ortadan kaldıracaktır. Bakanlığımızın otomotiv sektörüne bir standart getirmek amacıyla titizlikle çalışarak hayata geçirdiği bu yeni düzenlemeler sayesinde tüketici mağduriyetleri de ortadan kalkacaktır” diye konuştu. Sıfır araç satışlarında bu yılın ilk 5 ayında geçen yılın aynı dönemine göre motorlu araç satıcılarına kısıtlama getirildiği halde yüzde 70 civarında bir artış var. Çünkü şahıslar araç alıp satmaya, piyasayı haksız bir şekilde yükseltmeye devam ediyor.  “Herkes kurallara riayet etmeli” Tüm gerçek ve tüzel kişilerin gerek bireysel gerekse ticari ilanlarını kapsayacak olan düzenlemenin 15 Temmuz’da yürürlüğe gireceğini hatırlatan Erkoç, açıklamanın hemen ardından ilan sitelerinde bazı kişilerin ilana koydukları araçlardan 3 sıfır atarak alternatif yollar aradıklarının da gündeme geldiğini belirtti ve “Bakanlığımız bu yöntemlerle araçları satmaya çalışanları da denetliyor. O yüzden gerek sektörün düzene girmesi ve fiyat artışlarının önüne geçilmesi, gerekse cezai işlemlere konu olmamak için yapılan düzenlemelere ve yönetmeliklere riayet etmek gerekiyor” uyarısında bulundu. HABER MERKEZİ

Fahiş fiyatlar nasıl düzelir? Uzmanlar açıkladı… Haber

Fahiş fiyatlar nasıl düzelir? Uzmanlar açıkladı…

Konutlarda yüksek kira artışı ev sahipleri ile kiracıları karşı karşıya getirdi. Yüksek kira talep eden ev sahipleri ile kiracılar arasında uyuşmazlıklar arttı. Yüzde 25 kira artış sınırının üzerinde zam yapmak isteyen ve bunu kiracıya kabul ettiremeyen ev sahipleri tahliye yoluna gidiyor. Fahiş kira artışlarına karşı caydırıcı cezaların getirilmesi ve yüzde 25 zam sınırının da uzatılması gündeme geldi. Uzmanlar, caydırıcı cezaların ve yeni düzenlemelerin sorunun aşılmasında gerekli olduğunu belirtti. Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkan Yardımcısı Mustafa Koçak, yüzde 25 kira artırma sınırının pek uygulanmaması nedeniyle tahliye davalarının arttığına dikkat çekti. ''YÜZDE 25 KİRA ARTIŞ SINIRI PEK FAZLA UYGULANAMADI'' Konut kira artışlarındaki yüksek artışa ilişkin açıklamalarda bulunan Mustafa Koçak, ''Son 1 yıldır kira artışlarında ciddi bir artış söz konusu. Bunun ana nedeni enflasyon. Enflasyonun yüksek olması her şeyde olduğu gibi konut kiralarında da ciddi artışa sebep oldu. Yüzde 25 kira artış sınırlaması vardı, çok fazla uygulanamadı. Mülk sahipleri ve kiracılar arasında tahliye davalarınca ciddi bir artış oldu'' dedi. ''FAHİŞ KİRALARIN ÖNÜNE CAYDIRICI CEZALAR İLE GEÇİLEBİLİR'' Yüzde 25 kira artış oranının uygulanmadığını ve caydırıcılık konusunda atılacak adımlar ile uygulanabileceğini aktaran Koçak, ''Mülk sahipleri yüzde 25'in üstünde zam isteyemez. Mülk sahipleri bu sınırı aşamayacağı için kiracıların tahliyesi ile ilgili davalar açıyor. Ev sahipleri farklı gerekçelerle tahliye davası açabiliyor. Yüzde 25'in üzerinde zam yapanlar için caydırıcılık konusunda adımlar atılıyor. Caydırıcılık konusunda gerekli düzenlemeler yapıldığında fahiş kiraların da önüne geçilecektir'' şeklinde konuştu. Konut kiralarında fiyatların artmasına neden olan unsurları da sıralayan Koçak, ''Fiyatların artması ile ilgili birçok sebep var. Enflasyon başlıca sebep ama göç durumunda talebin artması, deprem sonrası artan konut ihtiyacı, artan nüfus da kira fiyatlarının artmasının sebeplerindendir. Satılık konut fiyatlarının çok artması ve krediye ulaşma da zorluk yaşanması vatandaşları kiralık evlere yönlendiriyor. Bu yönde gelen talepler de kiraların artmasında bir etmen oluyor. Bu unsurlar çözüldüğü takdirde fiyatların da normalleşmesi mümkün olacaktır'' diye konuştu. ''KİRACIYI TAHLİYE GEREKÇESİNİN DENETLENMESİ GEREKİR'' Kiracıyı tahliyede geçerli sebeplerin olup olmadığının denetlenmesi gerektiğini ifade eden Koçak, ''Mevcut kiralara sınırlamanın yanında yeniden kiralamalarda da fiyatlara sınırlama gelmesi gerekiyor. Yüksek kira talep eden ev sahipleri kiracıya bunu kabul ettiremeyince tahliye davası açıyor. Tahliye davaları sorunları daha fazla artırıyor. Ev sahibi kendi oturacaksa kiracıyı tahliye ettirebilir. Bina kentsel dönüşüme girecekse kiracı tahliye ettirilebilir. Eğer ev sahibi ‘ben oturacağım' diyerek tahliye talep ediyorsa 3 yıl boyunca yeniden kiralayamaz. Mülk sahibi bunu talep ediyorsa kiracı mutlaka noter onaylı yazılı belge istemelidir. Denetim mekanizmalarının artırılması gerekiyor'' ifadelerini kullandı. İHA

135 yıllık tarihi lisede fahiş fiyatla yemek! Haber

135 yıllık tarihi lisede fahiş fiyatla yemek!

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER  İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından alınan kararnameleri keyfi bir biçimde uygulamaya geçirmediğini açıklayan Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal, 135 yıllık tarihi ile ülkemizin en köklü ve başarılı liseleri arasına geçen İzmir Atatürk Lisesi'ni gündeme getirdi.  Lisedeki, 2698 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Okul Pansiyonları Kanunu’nda belirtilen kriterlere uygun olmayan yemek ücretlerinin fahiş fiyatlarla öğrencilere sunulduğunu kaydeden Vardal, “Demokrasi kurallar ve ilkeler varsa ancak var olabilir… İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğünü sorumluları korumaktan vazgeçmeye ve bakanlık kararnamesini uygulamaya davet ediyoruz” dedi.  VELİLER ŞİKAYETTE BULUNDU  Vardal, öncelikle şunları kaydetti: “Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliğine tabi olan,135 yıllık tarihi ile ülkemizin en köklü ve başarılı liseleri arasına geçen İzmir Atatürk Lisesi'nde; yemek ücretlerinin 2698 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Okul Pansiyonları Kanunu’nda belirtilen kriterlere uygun olmaması ve fahiş fiyatlarla (31 Aralık 2022 tarihine kadar 15.95 TL, 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren 21,45 TL olması gerekirken 50 TL den satılması) öğrencilere yemek hizmeti verilmesi nedeniyle veliler tarafından durum şikayete konu edilmiştir. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı Müfettişleri tarafından başta yemekhanenin ve diğer bazı hususların mali ve idari yönden incelenme-soruşturması yapılmıştır.”  ÜCRET BELİRLEME KRİTERLERİNE UYULMADI Vardal, “Yapılan inceleme-soruşturma sonucunda Okul Pansiyonları Kanunu’nda belirtilen ücret belirleme kriterlerine uyulmadığı, toplanan paraların makbuzla belgelendirilerek saymanlıklara yatırılmadığı, mali işlemlerin usulüne uygun olarak gerçekleştirilmediği, 4734 Nolu Kamu İhale Kanunu hükümlerine aykırı işlem tesis edildiği ve okulun daha önce derslik olarak kullanılan bir bölümünün özel bir fotokopiciye usulsüz kullandırılmasına ilişkin tespitlerin yapıldığı iddia edilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı Müfettişleri tarafından yürütülen inceleme ve soruşturma raporunda İzmir Atatürk Lisesi Müdürü, Müdür Başyardımcısı ve Pansiyondan Sorumlu Müdür Yardımcısının görevlerinden alınarak il emrine çekildikleri yönünde kararname düzenlendiğine dair güçlü iddialar ve kamuoyunda tartışmalar bulunmaktadır” dedi.  EĞER BU İDDİALAR GERÇEKSE…  “İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Bakanlık kararnamelerini keyfi bir biçimde uygulamaya geçirmiyor” diyen Başkan Vardal, “Demokrasi kurallar ve ilkeler varsa ancak var olabilir. Bu anlamıyla da yasa ve yönetmeliklere uygun olarak verilen bir kararın uygulanmaması mümkün değildir. Böylesi bir durum kamu yönetimi için keyfilik ve buna bağlı olarak yaşanacak kaos anlamına gelir ki bunun kabul edilmesi mümkün değildir. Söz konusu olaya konu kişilerin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevden alınma kararnamelerinin İl Milli Eğitim Müdürlüğünde bekletildiği ve günler geçmesine rağmen gereğinin yapılmadığı iddiası yaygın olarak dillendirilmektedir. Böyle bir durumun olmadığına inanmak isteriz ancak eğer bu iddialar gerçekse, yapılan veya yapılmak istenilen görevden alınma kararnamelerinin işleme konulmaması durumun örtbas edilme çabasından başka bir şey değildir” eleştirisinde bulundu.  YAPILMASI GEREKEN AÇIKTIR Vardal son olarak, “Ayrıca MEB tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen görevden alınma kararnamelerinin işleme konulmaması ve gereğinin yapılmaması İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün keyfi bir şekilde yetkisini aşması durumunu ortaya çıkarır ki buna MEB’in ve ayrıca İzmir Valiliğinin müsaade etmesi söz konusu bile olamaz, olmamalıdır. Kamu yöneticileri yaptıkları veya yapmadıkları her işlemden dolayı idari yargıya ve kamuoyuna bilgi ve gerektiğinde de hesap vermek durumundadır. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü de söz konusu iddialara ilişkin bir açıklama yapmak ve söz konusu iddialara açıklık getirmek durumundadır. Yapılması gereken açıktır; söz konusu kararnameler işleme konulmalı ve görevden alınma kararları uygulanmalıdır. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nü sorumluları korumaktan vazgeçmeye ve bakanlık kararnamesini uygulamaya davet ediyoruz” dedi. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.