TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Eris

Eris haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Eris haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Eris varyantından nasıl korunulur? Uzmanlar anlatıyor Haber

Eris varyantından nasıl korunulur? Uzmanlar anlatıyor

Enfeksiyon Hastalıkları Uzm. Dr. Gülay Kılıç, Eris varyantına ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıç, Eris varyantının hastalandırma özelliği düşük olmasına rağmen bulaştırıcı etkisinin yüksek olduğunu söyledi. Risk gruplarının hastaneye yatış oranında artış olduğunu belirten Kılıç, “Otoriteler henüz endişe edici bir durumun söz konusu olmadığını, ölümlerde önemli artış olmadığını ifade etmektedir. Ancak daha kötü mutasyonların çıkmaması ve daha ciddi sağlık sorunları oluşmaması için tedbir alınması gerekmektedir” uyarısında bulundu. “Eris varyantı damlacıklar yoluyla bulaşıyor” Eris varyantının tıpkı diğer Covid-19 varyantları gibi solunum damlacıkları yoluyla bulaştığını belirten Kılıç, bu damlacıkların kişinin hapşırması, öksürmesi veya konuşması sırasında havada salındığını belirtti. Kılıç, “Damlacıkların havada asılı kalması ve klavye, kapı kolları, asansör düğmeleri gibi sık kullanılan yüzeylere dokunulduktan sonra el hijyenine dikkat edilmemesi ile virüs tekrar ağız-burun mukozasına yerleşir. Bu durumda da bulaş devam edebilmektedir” dedi. Eris varyantının belirtileri Uzm. Dr. Gülay Kılıç, Eris varyantının diğer varyantlarda olduğu gibi daha çok üst solunum yolu enfeksiyon bulguları gösterdiğini belirtti. Eris varyantının çoğunlukla soğuk algınlığı gibi hafif semptomlar gösterse de özellikle 65 yaş üzeri, bağışıklığı baskılanmış veya kronik hastalığı olan kişilerde zatürre gibi alt solunum yolu enfeksiyonları belirtileri de gösterebileceğini vurgulayan Kılıç, zatürre ve nefes darlığı şikayetlerinin hastanın hastaneye yatmasına neden olabileceğini belirtti. Enfeksiyon Hastalıkları Uzm. Dr. Gülay Kılıç, Eris varyantında sıklıkla görülen semptomları şöyle sıraladı: “Boğaz ağrısı veya boğazda yanma, ateş, kuru öksürük, burun akıntısı veya burun tıkanıklığı, baş ağrısı, hapşırma, halsizlik ve yorgunluk, kas ve vücut ağrıları, iştahsızlık, nefes darlığı, bulantı ve kusma, ishal, tat ve doku kaybı, deri döküntüsü, ağız mukozasında aft ve ülserler, kızarmış ve ağrılı el veya ayak parmakları, boğuk bir ses, kaşıntılı veya kırmızı gözler.” “Kişisel hijyene dikkat etmek en önemli korunma yolu” Dr. Kılıç, daha önceki Covid-19 varyantlarında olduğu gibi Eris varyantında da kişisel hijyene dikkat etmenin en önemli korunma yolu olduğunu belirtti. Tüm solunum yolu enfeksiyonlarında olduğu gibi Eris varyantından korunmanın yönteminin de bilinçli maske kullanımı olduğunu belirten Kılıç, “Kapalı, havalandırması iyi olmayan, kalabalık ve iki metre mesafeyi koruyamadığımız okul, hastane, toplu taşıma araçları, toplantı salonlar, kalabalık işyerleri gibi mekanlarda mutlaka maske takılmalıdır. Evde solunum yolu enfeksiyonu geçiren bireylerin mümkün olduğunca izole olması gerekmektedir” ifadelerini kullandı. Ayrıca Kılıç, Eris varyantından korunmak için kişisel hijyene özen göstermenin, temas edilen yüzeylerin düzenli bir şekilde dezenfekte edilmesinin, bağışıklığı güçlü tutmak için sağlıklı beslenme, bol su içmek ve yeterli uyumanın önemli olduğunu vurguladı. Kılıç, hasta olduğunu düşünen bireylerin başkalarına bulaşı engellemek için evde kalması gerektiğinin altını çizdi. “Eris varyantı PCR testi ile önemli oranda tespit edilebiliyor” Dr. Gülay Kılıç, Covid enfeksiyonunu doğrulamanın en kesin yolunun PCR testi yaptırmak olduğunu söyledi. Eris varyantının mevcut PCR testleri ile önemli oranda tespit edilebildiğini belirten Kılıç, kullanım kolaylığı ve hızlı sonuç vermesi nedeniyle hızlı antijen testlerinin de tercih edilebileceğini söyledi. “Bu süreçte bol sıvı tüketmeye ve dengeli beslenmeye dikkat edilmelidir” Bağışık sistemi zayıf, kronik hastalığı olan ve yaşlı kişilerde varyantın etkilerinin daha şiddetli görülebileceğini belirten Kılıç, “Özellikle alt solunum yolu semptomları gerçekleştiğinde, riskli grupta bulunan kişilerin yatarak tedavi edilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı. Hafif-orta semptomlarla hastalığı geçiren bireylerin diğer solunum yolu enfeksiyonlarında olduğu gibi evde dinlenmelerinin uygun olacağını belirten Kılıç, “Bu süreçte bol sıvı tüketmeye ve dengeli beslenmeye dikkat edilmelidir. Nefes darlığı, 3 gün sonunda geçmeyen ateş, koyu renk-kıvamlı balgam gelen öksürük ve artan sırt ağrısı şikayetleri olan hastaların hastaneye başvurması gerekmektedir” açıklamasında bulundu. BU HABER DE İLGİNİİZ ÇEKEBİLİR: Eris varyantının etkileri neler?

Eris varyantının etkileri neler? Haber

Eris varyantının etkileri neler?

Günümüzde Covid-19'un en yeni ve bulaşıcı varyantlarından biri olan Eris varyantı oldukça yaygın hale gelmeye başladı. Soğuk algınlığı belirtileri ile seyreden bu varyantın olası etkileri konusunda Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Nafiz Koçak, bazı açıklamalarda bulundu. Covid-19 hastalığını geçirmemiş ya da aşılanmamış kişilerin Eris varyantı ile hastalık geçirme riski altında olduğu konusuna değindi. "Hastanelere soğuk algınlığı şikayetleri ile başvuran hastaların bir kısmı aslında Covid-19 hastalığı geçiriyor" Eris varyantının günümüzdeki durumuna değinen Doç. Dr. Nafiz Koçak, “İlk tanımlandığından bugüne kadar geldiğimizde Eris varyantı başlangıçta çok korkutmuştu. Çünkü ilk tanımlanan SASRS-COV-2 virüsüne göre 50 kat, Omicron'a göre 20 kat daha bulaştırıcı olduğu saptanmıştı. Ancak üst solunum yolunda enfeksiyon yaptığı için akciğere inmemesi büyük bir avantaj. Bugünlere geldiğimizde artık bulaştırıcılığının çok olmasına rağmen Covid-19 hastalığına bağlı ağır vakaların olmayacağı anlamına geliyor. Gribal üst solunum enfeksiyonlarını çok daha fazla görüyoruz. Bunların bir kısmında etken SARS-COV-2. Mevsimsel gribal enfeksiyonda neler yapmamız gerekiyorsa onları yapmamızı öneriyorum. Amerika'da günümüzde Covid-19 vakalarının yaklaşık yüzde 30’unun Eris varyantına bağlı olduğu saptanmış durumda. Pandeminin İlk çıktığı andan itibaren baktığımızda, Ülkemizde,  salgın atakları genellikle Avrupa’da yayıldıktan 2-3 hafta sonrasında görüldü” diye konuştu. “Viral üst solunum enfeksiyonlarında yapmamız gereken ne varsa hepsini yapmamız lazım” Eris varyantının olası etkilerine değinen Koçak, “Günümüzdeki Eris varyantıyla olan hastalıkta belirtiler burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma ve subfebril ateş tarzında görülüyor. İstatistik verilerinin iyi olduğu ülkelerin verilerine baktığımızda ilk saptandığı Şubat 2023'den itibaren yukarıya doğru gidiş varken o ivme tekrar aşağıya doğru döndü. Dolayısıyla bulaştırıcılığı fazla ancak hastalandırıcı etkisi düşük olduğu için viral üst solunum enfeksiyonlarında yapmamız gereken ne varsa hepsini yapmamız lazım. Aslında hasta olanlardan maske takarak bulaşı engellenmesi beklenir. Bu çerçevede kış mevsimine doğru gidiyoruz, özellikle 50 yaşın üzerindeki insanların kapalı alanlara girerken bireysel maske kullanmalarında fayda var. Şu bilginin altını çizmek gerekiyor, herhangi viral üst solunum enfeksiyonu olan kişiler maske takmalı ki yakalandıkları hastalık toplumda daha fazla yayılmasın. Maske kullanılma mantığı da budur zaten” dedi. “Viral enfeksiyonlarda en büyük geçiş ellerimiz ile olur” "Eris varyantının görülme ivmesinde pik yaşanacak mı?" sorusuna ilişkin ise Koçak, “İyi ki SARS-COV-2 bu şekilde bir mutasyona uğradı, şu an hakim mutant Eris. Bunun hastalandırıcılığı fazla yok ama daha önce Covid-19'a yakalanmamış ya da bir şekilde aşı olmamış kişiler bu enfeksiyona yakalanma riski altındadırlar. Viral enfeksiyonların en büyük geçiş nedeni hijyenik olmayan ellerdir. Kişisel hijyene baktığımızda; ellerimizi aklımıza geldikçe yıkamak viral enfeksiyon bulaşını azaltmak için çok önemli alışkanlık. Tekrar kapanmaya ihtiyaç olacağını düşünmüyorum. Çünkü yükseliş ivmesi geriye doğru döndü. Tüm dünyada toplumun önemli bir kısmı aşılanarak veya hastalığı geçirerek kişilerin ortalama antikor seviyesi yükseldiği için arada vakalar görebilmekle birlikte daha önce karşılaşmamış kişilerin hiç antikoru olmaması sebebiyle birden karşılaştıklarında biraz daha ağır klinik tablo olabilir. En son Omicron varyantından elde edilen ikinci versiyon aşı dediğimiz aşılar, Eris varyantına karşı da yapısı buna biraz daha yakın olduğu için etkili olabilir. Günümüzde tercihen ikinci versiyon aşı bulunabilirse riskli kişilerin yaptırmasını önerebilirim. Bir takım genetik yapı farklılığı olan kişilerin Covid-19'a daha fazla yakalandığı bilgisini göz önünde tutarsak hiç aşı olmamış veya Covid-19'a yakalanmamış kişilerin el hijyeni, maske kullanımı ve diğer tedbirleri alarak bulabilirse de ikincil versiyon aşıları yaptırmaları iyi olur” diye konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Aralıklı oruç nedir? Aralıklı oruç nasıl yapılır?  

Prof. Dr. Okyay: Eris varyantı çok bulaşıcı, hızla yayılıyor Haber

Prof. Dr. Okyay: Eris varyantı çok bulaşıcı, hızla yayılıyor

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu’nun hazırladığı ‘Pandemide Merak Ettiklerimiz’ programlarının 41’incisine TTB Pandemi Çalışma Grubu üyesi ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Pınar Okyay konuk oldu. Pandemiye neden olan virüsün değişken yapısı nedeniyle varyantlarla varlığını sürdürdüğünü söyleyen Okyay, gündemdeki Eris varyantının ülkemizde bir süredir var olduğunu tahmin ettiklerini fakat Sağlık Bakanı’nın son açıklamasıyla bu bilginin resmiyete döküldüğünü belirtti. YENİ BİR KOVİD-19 AŞISI VAR “Eris varyantı çok bulaşıcı, hızla yayılıyor” diyen Okyay, “İnsanlar Kovid-19 hastalığındaki belirtileri aynı biçimde geçiriyorlar. Ama ilk veriler, kırılgan gruplar dışında insanların birçoğunda hastalığın daha hafif seyrettiğini gösteriyor” bilgisini paylaştı. İlk etabın kırılgan gruplar için yapılacaklar olduğunu ifade eden Okyay, virüse karşı en etkili mücadele aracı olarak aşıyı işaret etti. Dünya genelinde etkili ve güvenli aşıların yaklaşık 14 milyar doz uygulandığını ve bu sayede on milyonlarca insanın hayatının kurtulduğunu anımsatan Okyay, yeni varyantlara karşı koruyuculuk sağlayan, Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen ve birçok ülkede uygulamaya başlanan yeni Kovid-19 aşısı olduğunu aktardı. O AŞI TÜRKİYE’DE YOK Bu aşının ise Türkiye’de henüz olmadığını dile getiren Okyay, “Hızla temin edilmesini ve risk grubu yaklaşımıyla aşılamaya başlanmasını temenni ediyoruz” sözlerine dikkat çekti. Okyay, yeni aşının temin edilememesi durumunda, her ne kadar etkisi yeni varyantlar ile biraz düşse de koruyuculuğu halen süren mevcut aşıların üç dozunun tamamlanması gerektiğini de vurguladı. Halk sağlığının korunması için aşı dışında alınması gereken önlemler olduğuna da dikkat çeken Okyay bu önerileri şöyle sıraladı: “El yıkama alışkanlığının korunması, kamusal alanların temizliğinin sağlanması, kapalı ve kalabalık alanlarda maske kullanılması, havalandırma tedbirlerinin alınması, sağlık otoritesinin risk gruplarına kit dağıtımı ve atık sulardan takip gibi yeni varyantları izleme sorumluluğunu yerine getirmesi, doğru bilgilerin şeffaf bir biçimde halk ile paylaşılması.” BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Sağlık Bakanı Koca’dan yeni aşı açıklaması! Tekrar Covid aşısı olacak mıyız?

Sağlık Bakanı Koca’dan yeni aşı açıklaması! Tekrar Covid aşısı olacak mıyız? Haber

Sağlık Bakanı Koca’dan yeni aşı açıklaması! Tekrar Covid aşısı olacak mıyız?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bazı ülkelerde başlayan Eris varyantı aşılama programına ilişkin, “Küresel Covid aşısı baskısına boyun eğmemiz mümkün değil” dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Beştepe’de düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin Eris varyantında son durumu sorması üzerine değerlendirmelerde bulunan Koca, “Covid-19 ortaya çıktığında birçok bilinmezliği içeriyordu. Hem virüs hem de hastalıklar açısından bu süreçte mücadele etmek için erken dönemde aşının geliştirilmesi gerekiyordu. Bu çerçevede inaktif olarak bilinen güvenilir kadim tekniklerle üretilen aşıyı yani Turkovac’ı geliştirmiştik. Bu süreçte artık hastalığı biliyoruz, virüsü tanıyoruz. Tüm mutasyonların etkilerini ve değişiklikleri takip ediyoruz. Bu mutasyonlarda bugüne kadar hiçbir zaman virüsün ilk çıktığı dönemdeki hasta yapıcı etkisi, yani virülansında artış olmadı. Olan mutasyonlar hasta yapma gücü daha zayıf olan mutasyonlar, bunu da dediğim gibi yakından takip ediyoruz. Bu anlamda kesinlikle Eris varyantına yönelik yeni bir tedbir gerekmiyor. Bunu en açık şekilde zaten ifade etmiştim. Hastalığı artık çok iyi tanıyoruz ve endişe edecek hiçbir durum yok” ifadelerini kullandı. “Küresel Covid aşısı baskısına boyun eğmemiz mümkün değil” Bazı ülkelerde olduğu gibi yeni varyanta ilişkin Türkiye’de de aşılama programının olup olmayacağı sorusu üzerine Koca, “Bazı ülkelerin aşı baskısı ile örnek olmaya çalıştığına hepimiz şahit oluyoruz. Bazı ülkelerin aşı baskısına boyun eğmesi, bizim de aşı baskısına boyun eğeceğimiz anlamına gelmez. Küresel Covid aşısı baskısına boyun eğmemiz mümkün değil. Türkiye’nin kendi programı var ve birileri istiyor diye aşı programı başlatmayız. Biz kendi programımızı uyguluyoruz ve şu an kesinlikle Covid-19 için yeni bir aşı programı uygulamayı düşünmüyoruz. Bu kadar net” açıklamasında bulundu. “(Eris varyantı) Bu dönemde hasta sayısının arttığını söyleyebiliriz” Hasta sayısında artış olup olmadığı sorusu üzerine Koca, “Eris varyantının virülansı yani hasta etme gücü daha düşük, fakat bulaşıcılığı daha fazla. Bu dönemde hasta sayısının arttığını söyleyebiliriz. Fakat hastaneye yatış oranları oldukça düşük. Ağır hastalık yapmıyor. Daha hafif seyrediyor. Covid-19 nezle ve grip gibi bir üst solunum yolu enfeksiyonuna dönüşmüş durumda. Bu beklediğimiz bir seyirdi. Paniğe gerek yok. Eski dönemi hatırlatan kısıtlama ve kapanmalar söz konusu değil. Dolayısıyla korunmak için ne yapmamız gerekiyor artık tüm vatandaşlarımız biliyor; hasta olanların kendilerini izole etmeleri, topluma çıkmamaları, riskli olan kişilerin özellikle kendilerini korumaları, onların da kalabalık ortamlardan uzak durması, illa gerekiyorsa da o durumda maske kullanmalarını öneriyoruz. Başka bir önerimiz de yok, yeni bir aşı programımız da yok. Yani toplu bir aşılama programına kesinlikle ihtiyaç yok. Fakat bu dönemde grip aşısını önemsiyoruz. Risk gruplarında olup, grip aşıları tanımlanmış olanların bir an önce aşı olmalarını öneriyoruz. Riskli grupta yer alan ve tanımlanmış kişilere grip aşıları ücretsiz olarak yapılmaktadır” diye konuştu. “Çocukluk çağındaki aşı programını hassasiyetle takip ediyoruz” Aşı programlarının Covid-19 için bulunmadığını kaydeden Koca, sözlerine şöyle devam etti: “Ancak bildiğiniz gibi çocukluk çağı bağışıklama aşı programımız başarıyla sürüyor ve çok önemli görüyoruz. Çocukluk çağındaki aşı programını hassasiyetle takip ediyoruz. Vatandaşlarımız bu konuda hassas davranmalı, çocuklarımızın bağışıklama programındaki aşılarını eksiksiz yaptırmalı. Bu aşılarımızı üretmek için devreye aldığımız Hıfzıssıhha Aşı ve Biyoteknolojik Ürün Araştırma ve Üretim Merkezi alt yapı inşaatımız devam ediyor. Tüm aşılarımızı yerlileştirmeyi esas alıyoruz. Ayrıca teknoloji transferiyle daha önce ilan ettiğimiz üç aşının süreci de başladı. Su çiçeği, kuduz ve Hepatit-A aşısının teknoloji transferi ile üretilmesini özellikle çocuklarımız için önemsiyoruz.” BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Mevsim geçişlerinde nasıl korunabiliriz?

Eris varyantı Omicron’dan daha mı bulaşıcı? Haber

Eris varyantı Omicron’dan daha mı bulaşıcı?

Covid-19'un Omicron varyantının bir alt türü olarak tespit edilen Eris varyantına karşı korunma yöntemlerinin Covid-19'dan korunmak için alınan yöntemlerle benzer olduğunu ifade eden  Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Eris varyantı, Covid-19'un diğer varyantları gibi, bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde, kalp yetmezliği, diyabet, tansiyon gibi kronik hastalığı olanlarda, yaşlılarda ve aşısız kimselerde daha ağır seyredebiliyor.” uyarısında bulundu. Uzman Dr. Dilek Leyla Mamçu, Covid-19'un Omicron varyantının bir alt türü olarak ilk kez Şubat 2023'te İngiltere’de tespit edilen ve daha sonra hızla yayılarak dünyada 50’den fazla ülkeden rapor edilen Eris varyantı hakkında bilgi verdi. Dr. Dilek Leyla Mamçu, halen Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘izlenmesi gereken varyantlar’ listesinde olan Eris varyantının Omicron varyantından daha bulaşıcı olduğunun düşünüldüğünü vurguladı. Eris varyantının belirtileri Eris varyantının hastalık şiddetini artırıp artırmadığının henüz net olmadığını da kaydeden Dr. Dilek Leyla Mamçu, şunları dile getirdi: “Eris varyantının belirtileri diğer Covid-19 varyantlarının belirtilerine benziyor. Burun akıntısı, boğaz ağrısı, ateş, öksürük, kas ağrıları yanında bazı vakalarda ishal de görülebiliyor. Hastalık genelde hafif seyirli ve kendiliğinden iyileşiyor. Ancak altta yatan hastalıkları olan kişilerde ve aşısı olmayanlarda daha ciddi semptomlara neden olabiliyor.” Dr. Dilek Leyla Mamçu, Eris varyantının bulaşma şeklinin Covid-19 virüsü ile aynı olduğunu anlatarak, “Damlacık yolu ile bulaşır. Enfekte kişilerden öksürme, hapşırma, konuşma sırasında havaya yayılan küçük damlacıklar, direkt olarak veya kirli eller aracılığıyla sağlam kişilere bulaşır.” dedi. Eris varyantına nasıl tanı konuyor? Dr. Dilek Leyla Mamçu, Eris varyantına da Covid-19 antijen testleri ve PCR testi ile tanı ile konulduğunu vurguladı. Eris varyantına karşı korunma yöntemlerinin Covid-19' dan korunmak için alınan yöntemlerle benzer olduğunu da ifade eden Dr. Dilek Leyla Mamçu, korunma yöntemlerini şöyle sıraladı: Aşı: Covid-19 aşıları, Eris varyantı dahil olmak üzere birçok varyanta karşı koruma sağlıyor. Ancak, aşıların etkinliği zamanla azalabiliyor. Bu nedenle, özellikle risk altındaki kişiler için, düzenli olarak takviye dozu yaptırmak önemli. Maske: Kalabalık ortamlarda, kapalı alanlarda veya sosyal mesafenin korunamadığı durumlarda maske takmak önemli. Sosyal mesafe: Başkalarıyla en az 1-2 metre mesafeyi korumak, enfekte kişilerin öksürme veya hapşırma sırasında çıkan damlacıkların ulaşmasını engeller. El yıkama: Ellerin en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanması, virüsün el yoluyla bulaşma riskini azaltır. Yüzeylerin temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi: Enfekte kişilerin dokunmuş olabileceği yüzeyleri temizlemek ve dezenfekte etmek, virüsün yayılmasını önlemeye yardımcı olabilir. Hasta kişilerin evde kalması: Hastalık belirtileri başladığında kişinin evde kalması ve diğer insanlarla temastan kaçınması, toplumda hastalığın yayılmasını engeller.  Eris varyantı kimler için tehlikeli? Dr. Dilek Leyla Mamçu, Eris varyantının en çok kimler için tehlikeli olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:  “Eris varyantı, Covid-19'un diğer varyantları gibi, bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde, kalp yetmezliği, diyabet, tansiyon gibi kronik hastalığı olanlarda, yaşlılarda ve aşısız kimselerde daha ağır seyredebiliyor. Bu kişiler hastalık belirtileri görüldüğünde bir sağlık kuruluşuna başvurmalı.”    BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Eris varyantından korunmanın yolları

Eris varyantından korunmanın yolları Haber

Eris varyantından korunmanın yolları

Dr. Vuslat Keçik Boşnak, "Türkiye'de de görülen EG.5.1 yani koronavirüs eris varyantı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından omicron soyundan gelen covid-19’un mutasyona uğramış bir alt varyantıdır ve daha bulaşıcıdır. Eris varyantının ortaya çıkmasının nedeni virüsün insanlar arasında yayılırken zamanla mutasyona uğramasıdır. Bu mutasyonlar virüsün davranışını ve özelliklerini değiştirebilir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından izlenen varyantlar listesinde 5. sırada yer alan yeni varyant, ilk olarak Şubat 2023'te tespit edilmiştir"dedi. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Vuslat Keçik Boşnak, Eris Varyantı diğer ifade ile Eris Virüsü hakkında bilgiler vererek, bu Covid-19'un virüsün mutasyona uğraması ile kuluçka süresi kısaldığını belirterek, kuluçka süresinin ortalama beş gün olduğunu ifade etti. Doç. Dr. Boşnak, ‘’Eris varyantı, kişiden kişiye öksürme, hapşırma, konuşma ile kolayca bulaşabilir. Bu hastalığın başlıca belirtileri ise, ateş, boğaz ağrısı, öksürük, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, baş ağrısı, nefes darlığı, hapşırma, tat ve koku kaybı, halsizlik ve yorgunluk, kas ve eklem ağrıları, iştahsızlık, ishal olarak sıralanırken, eris varyantı belirtileri, yaygın Covıd-19 semptomları ile benzerlik göstermektedir. Omicron’un diğer tüm varyantları gibi eris varyantı da üst solunum yollarını enfekte eder Ancak 65 yaş ve üzeri ya da bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde, virüs alt solunum yolları hastalıklarına da neden olabilir. Diğer yandan koronavirüsün mutasyona uğrayan yeni varyantlarında tat-koku kaybı, mide bulantısı, kusma ve ishal gibi semptomların görülme sıklığının azaldığı söylenebilir. Ortaya çıkan tüm varyantlarda olduğu gibi, genotipteki küçük farklılıklar bağışıklığın işe yaramamasına neden olabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), EG.5'i "takip edilen varyant" olarak sınıflandırdığı için eris varyantını daha bulaşıcı veya şiddetli sonuçlara neden olabilecek varyant olarak değerlendirilmesine neden olabileceği söylenebilir. Bağışıklık sistemi zayıf, kronik hastalığı olan ve yaşlı kişilerde eris varyantının etkileri ve semptomları daha şiddetli görülebilir ancak eris varyantında henüz ölümlü vaka görülmemiştir. ‘’ diye konuştu. Doç. Dr. Boşnak, eris varyantından korunmak için uygulanacak yöntemler hakkında açıklama yaparak, hastalıktan korunmak için; kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmesini, temas edilen yüzeyleri düzenli ve sık bir şekilde temizleyip, dezenfekte edilmesini, hasta olduğundan şüphe duyulan kişilere fazla yaklaşılmamasını, bağışıklığı güçlü tutmak için; sağlıklı beslenilmesini, uyku düzenine dikkat edilmesini, hastalıktan şüphe edilmesi durumunda evde istirahat edilmesini ve kalabalık ortamlarda maske takılması gibi önlemlerin virüsten korunmak için önemli olduğunu belirtti. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- RDW nedir? RDW değerinin yüksek ya da düşük olması tehlikeli midir?

Eris varyantından nasıl korunulur? Haber

Eris varyantından nasıl korunulur?

Dünyanın farklı ülkelerinde son derece hızlı yayılan Eris varyantının ülkemize de ulaştığı doğrulanırken, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, “Şu ana dek sahip olduğumuz bilgiler ağır hastalığa yol açmasa da oldukça bulaşıcı olduğu. Dolayısıyla tedbirlerin elden bırakılmaması önemli" dedi. Dünyada hızla yayılan Eris varyantı, korona virüsü yeniden gündeme getirdi. Medicana International İzmir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, Eris’in soğuk algınlığı benzeri semptomlara yol açtığını vurguladı. Işık, “Eris; boğaz ağrısı, öksürük, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hâlsizlik ve yorgunluk, nefes darlığı gibi şikâyetlere neden oluyor. Semptomların şiddeti kişiden kişiye değişebiliyor. Bu noktada bağışıklık sistemi zayıf olan, kronik hastalıkları bulunan ve 65 yaş üstü kişilerin dikkatli olması gerektiğini söyleyebiliriz" şeklinde konuştu. Şu an dolaşımda olan Eris ve Pirola varyantlarına karşı etkili olduğu bilinen güncellenmiş Moderna ve Pfizer aşılarının, FDA (ABD Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından 12 yaşın üzerindekiler için onaylandığını ve 6 ila 11 yaş arasındaki kişiler için acil kullanım onayı aldığını belirten Dr. Merda Erdemir Işık, "Aşıların Covid-19 enfeksiyonuna karşı mutlak bir koruma sağlamadığını biliyoruz. Yine de hem hastalığın daha hafif geçirilmesi hem de hastane yatışlarının azaltılması bakımından aşılar çok önemli bir rol oynuyor. Ek olarak Covid-19 geçiren hastalarda aylarca devam edebilen ve uzun Covid olarak da adlandırılan belirtilerin önlenmesi de mümkün olabiliyor. Bu noktada CDC açıklamaları da oldukça önemli. Son güncelleme doğrultusunda 6 aylıktan büyük herkesin ve son 2 ay içerisinde aşı yaptırmayanların aşı olması tavsiye ediliyor. Ek olarak kış mevsiminin yaklaşması ile birlikte grip ve Respiratuar Sinsityal Virüs (RSV) aşılarının da ihmal edilmemesi öneriliyor" şeklinde konuştu. Dr. Merda Erdemir Işık, şöyle devam etti: "Dünya Sağlık Örgütü, Eris varyantının geride bıraktığımız pandemi sürecindeki kadar ciddi sonuçlara neden olmasının beklenmediğini vurgulandı. Yine de Covid-19 ile birlikte hayatımıza giren tedbirlerin yeniden alınması tavsiye ediliyor. Özellikle kış aylarının yaklaştığını ve kapalı ortamlarda zaman geçirme sıklığının artacağını düşündüğümüzde maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyum sağlanması hem bireysel hem de toplumsal sağlık için önemli. Risk grubunda bulunan 65 yaş üzeri kişiler ve kronik sağlık sorunları olanlar grip aşılarını yaptırmalı. Grip aşıları Eris ya da Pirola için doğrudan bir önlem değil; ancak olası bir enfeksiyonun daha hafif geçirilmesine yardımcı olarak bağışıklığı destekleyici bir rol üstlenir. Bağışıklık sisteminin güçlü tutulması için sağlıklı beslenmek, temas edilen yüzeyleri düzenli olarak dezenfekte etmek, elleri su ve sabunla yıkamak, kapalı ve kalabalık ortamlarda maske takıp alanları havalandırmak hepimizin atacağı basit ancak etkili adımlar olmaya devam ediyor. Son olarak FDA ve CDC önerileri dikkate alınmalı, güncellenmiş Covid-19 aşıları yaptırılmalıdır." BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Eris ölüm riskini artırıyor mu?

Eris ölüm riskini artırıyor mu? Haber

Eris ölüm riskini artırıyor mu?

Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Kliniği’nden Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, eris varyantı hakkında bilgilendirmede bulundu. Covid-19 RNA virüsünün (SARS-CoV-2) sürekli olarak mutasyona uğradığını ve zaman içinde yeni varyantların ortaya çıktığının bilindiğini dile getiren Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, ilk ortaya çıktıktan sonra korona virüs birçok mutasyona uğradığını, çoğu mutasyon önemsiz olsa da alfa, beta, delta ve omicron gibi bazı varyantların endişeye yol açan varyantlar arasında olduğunu belirtti. “Avrupa, Asya ve ABD’de hastaneye yatış sıklığında artış görüldü” Erisin (EG.5) omicronun bir alt türü olduğunu ve şu anda yaygınlığı en fazla artan varyant olduğunu işaret eden Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, şu bilgileri paylaştı: “EG.5 (Eris), XBB.1.5'e (kraken) benzemekle birlikte, yeni alt varyant virüsün aşı tarafından hedeflenen kısmı olan spike proteininde bir mutasyon taşımaktadır. Bu varyant, ilk olarak Güney Afrika'da tespit edilmiş ve yayılarak, 50’den fazla ülkede saptanmıştır. Son haftalarda görülen korona virüs enfeksiyonlarının yaklaşık 4’te 1’inden sorumludur. Avrupa, Asya ve ABD’de Covid-19 nedeniyle hastaneye yatış sıklığında artış görülmektedir. Bununla birlikte, hastaneye yatış oranı pandemi dönemine göre daha düşüktür. Bu düşüklükte yaygın aşılama ve geçirilmiş enfeksiyonlar sonrası oluşan bağışıklık etkili olabilir. Ayrıca test yapma sıklığının düşük olması nedeniyle gerçek vaka sayısını belirlemek mümkün değildir” şeklinde konuştu. “Tat veya koku kaybı görülebilir” Eris varyantının belirtilerinin diğer varyantlara benzer şekilde genellikle üst solunum yolu semptomlarına neden olduğunu işaret eden Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, “Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, nefes darlığı veya solunum güçlüğü, kas ağrıları veya kas güçsüzlüğü, baş ağrısı, yorgunluk, burun akıntısı veya tıkanıklığı, tat veya koku kaybı ve ishal görülebilir. Belirtiler kişiden kişiye göre de farklılık gösterebilir. Varyantın şu ana kadar daha şiddetli hastalığa yol açtığına dair bir kanıt yoktur” dedi. “Eris varyantı PCR testleri ile tespit edilebiliyor” En az iki doz Covid-19 aşısı olmanın, hiç aşı olmamaya kıyasla EG.5'e karşı daha hızlı ve daha güçlü bir bağışıklık etkisi oluşturduğu tahmin edildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Leblebicioğlu, şu bilgileri paylaştı: “Aşılar özellikle Covid-19'un ciddi semptomlarına karşı koruma sağlamaktadır. Ancak aşıların EG.5'e karşı ne kadar etkili olduğu henüz tam olarak bilinmemektedir. ABD’deki FDA tarafından onaylanan güncellenmiş aşı XBB.1.5 varyantına etkilidir. Aşının EG.5’e karşı etkili olması beklenmektedir.” “Araştırmalar ölüm riskini artırmadığını gösteriyor” Yeniden kapanma olup olmayacağı konusunda tahminlerini de dile getiren Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Şu ana kadar yapılan araştırmalar, eris varyantının hastalığın şiddetini veya ölüm riskini artırmadığını göstermektedir. Bu nedenle, eris ve diğer yeni varyantlara karşı sıkı kapanma önlemleri alınmasına gerek olmayabileceği düşünülmektedir. Ancak bu, salgının sona erdiği anlamına gelmemektedir. Özellikle risk grubundaki bireylerin (yaşlılar, kronik hastalar, hamileler, bağışıklık sistemi zayıf olanlar) kişisel önlemleri almaları (maske-mesafe-el yıkama) ve aşılarını tamamlamaları hayati önem taşımaktadır. Ayrıca, sonbahar ve kış aylarında solunum yolu enfeksiyonları (Covid-19, influenza ve solunum sinsityal virüsü (RSV) sıklığı artmaktadır. Maske, mesafe ve el yıkama bu enfeksiyonların önlenmesinde etkilidir.” BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Okullar açıldı, ’Eris’e dikkat!

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.