TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#emeklilik

emeklilik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, emeklilik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yalçın Ata: Emekli maaşlarında eşitlik sağlanmalı Haber

Yalçın Ata: Emekli maaşlarında eşitlik sağlanmalı

Emekliler için açıklanan zam oranlarının eşitlik ilkesine aykırı olduğuna dikkat çeken İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Yalçın Ata, emeklileri arasındaki zam oranlarının eşitlenmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’de her kesimin enflasyonun getirdiği yıpranmadan aynı şekilde etkilendiğini hatırlatan Ata, ‘Üstelik esnaf sanatkar emeklilerimiz en düşük emekli maaşı alan kesimi oluşturuyor. Bir de emekli maaşında yapılan zam oranının düşük olması esnaf emeklilerinin belini iyice bükecektir. Enflasyonun olumsuz etkilerinden aynı oranda etkilenen kesime, iyileştirme zamlarında da eşit oranda zam verilmesi gerekmektedir’ dedi. Yeni düzenleme bekliyoruz Bu şekilde sosyal huzurun da zarar göreceğini belirten Başkan Ata, ''Yılsonu enflasyon verilerinin açıklanmasıyla birlikte ülke genelinde 16 milyona yakın emekli için zam oranları belirlenmiştir. Ancak memur emeklisi ile Bağ-kur emeklilerinin zam oranlarının farklı olması camiamızda sıkıntı yarattı. Memur ve memur emeklisine yüzde 49,25 oranında zam yapılırken esnaf sanatkar emeklilerine yüzde 37,55 oranında zam yapılması toplumda adalet duygusunu zedelemektedir. Dolayısıyla vatandaşların emekli maaşlarının eşitlenmesi zaruridir. Yeni bir düzenleme ile esnaf sanatkar emeklilerimize refah payı eklenerek enflasyona ezdirilmemelerini mutlaka bekliyoruz.  Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konudaki olumsuzlukları gidereceğine gönülden inanıyoruz'' ifadelerini kullandı Birikimleri yok Esnaf sanatkarların sınırlı sermaye yapıları ile adeta yaşam mücadelesi verdiklerini dile getiren İESOB Başkanı Ata sözlerini şöyle sürdürdü: ''Üyelerimiz günü kurtarmanın, ailesinin ve yanlarında çalışanların geçimini sağlamanın, yasal vecibelerini yerine getirebilmenin çabası içinde faaliyetlerini sürdürüyorlar. Geleceğe yatırım yapmak, yaşam koşullarını daha iyi hale getirebilmek gibi lüksleri yok. Dolayısıyla emekli oldukları zaman da ellerinin altında hatırı sayılır birikimler olmuyor. Bu zor şartlar altında bulunan emeklilere destek olunması gerekirken zam artışlarında düşük oran uygulanması onların hayat şartlarını daha da zorlaştıracaktır. En fazla prim günü ödeyen ve en düşük maaşı alan emekli üyelerimiz için bu haksızlığın giderilmesini bekliyoruz''

Emniyet mensuplarının emeklilik yaş sınırı uzatılacak mı? Haber

Emniyet mensuplarının emeklilik yaş sınırı uzatılacak mı?

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, İçişleri Bakanlığının 2024 yılı bütçesine ilişkin yapılan görüşmelerde konuşan Erbaş, İçişleri Bakanlığı bütçesinin hayırlı uğurlu olmasını diledi. Milletvekili Ahmet Erbaş, konuşmasında, "178 yıldır kurulu bir güç olan polisimizin bu cansiparane çalışmasının özellikle özlük hakları noktasında 3600'le bir kısmı halledilmeye çalışıldı. Ama 1949 yılında yürürlüğe giren 5454 sayılı Emekli Sandığı Yasası'nın bir an önce polislerle ilgili kısmının değiştirilmesi gerektiğine inanıyorum. Yaşam kalitemizin arttığı ve artık ortalama yaş ömrümüzün 77-78 olduğu bir dönemde 55 yaşında bir polis memurumuzun emekli edilmesi, 60 yaşında polis müdürlerimizin resen emekliliğe sevk edilmesi bize biraz tuhaf geliyor. Çünkü aynı konseptte bekçi kardeşlerimiz 60 yaşında emekli olurken polis memuru arkadaşlarımız 55 yaşında emekli oluyor. Bu yüzden hem polis memuru arkadaşlarımızın hem de rütbeli ve emniyet müdürü kardeşlerimizin emeklilik yaşıyla ilgili sınırlamalarının uzatılması noktasında bir çalışmanız var mı çok merak ediyorum. Ayrıca, 5682 sayılı Pasaport Yasası'nda bir değişiklik yapacak mısınız? Bu konuda herhâlde tek mağdur olan belediye başkanları. Bununla ilgili bir çalışmanız var mı? Bunda da bizi aydınlatırsanız sevinirim" ifadelerini kullandı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Kütahya Simav Kaymakamlığı nerede? Kütahya Simav Kaymakamlığı iletişim bilgileri

Esnaflar erken emeklilik için gün sayıyor Haber

Esnaflar erken emeklilik için gün sayıyor

Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş, Bağ-Kur ile SSK prim eşitlemesinden sadece küçük esnafları yararlanabileceğini belirterek, “Şirket sahibi olan, bilanço esasına göre defter tutan büyük işveren sahiplerinin bu düzenlemeden faydalanamayacak” dedi.   Milyonlarca küçük esnaf, Bağ-Kur SSK prim günü eşitlemesiyle ilgili gelişmeleri yakından takip ediliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan 14 Mayıs seçimleri öncesi esnafa erken emeklilik müjdesi vermişti. Buna göre, küçük esnafın prim ödeme gün sayısı düşürülecek ve SSK'lılarla eşitlenecek. Meclis'e gelecek yeni torba yasa ile Bağ-Kur'luların prim şartı 9 bin günden 7 bin 200 güne inecek. Böylece bin 800 gün kazanan Bağ-Kur'lular 5 yıl daha az prim ödeyebilecek. Bu düzenleme kapsamına göre EYT'lileri de ilgilendirecek. Seçimlerin hemen ardından çalışmaya başlayan TBMM çok önemli yasaları çıkartmaya hazırlanıyor. Konuyla ilgili ise SGK Başuzmanı İsa Karakaş İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulundu. “1 Ekimde torba yasa meclise sunulacak” Karakaş, prim düzenlemesine bakıldığı zaman Bağ-Kur’luların SSK’lılara oranla emekli olmalarının daha zor olduğunu belirterek,” Bağ-Kur’lunun emekli olması için tam olarak 9 bin gün prim yatırması gerekiyor. Eğer 9 bin günün altında prim günü varsa normal şartlar altında o kişi emekli olamıyor. Bu durumda özellikle küçük esnafın primlerinin ödemekte zorluk çektiğini görüyoruz. Hükümetin ise neredeyse her sene prim yapılandırması ve kolaylıklara rağmen esnaf ve sanatkarların bu borçlarını ödeyemediğini, bu nedenle EYT’li olmalarına rağmen çok sayıda Bağ-Kur’lunun emekli olamadığını görüyoruz. Dolayısıyla bu düzenlemenin yapılmasıyla birlikte özellikle esnaf ve sanatkar kesimi için önemli kolaylıklar getirebileceğini söyleyebiliriz. Bununla ilgili düzenleme ne zaman yürürlüğe girecek diye bekleyen çok sayıda vatandaş bulunmakta. TBMM 1 Ekim’de açılır açılmaz gelecek olan torba yasada, yapılan açıklamalarda da anlaşılacağı üzere SSK ve Bağ-Kur’la ilgili prim eşitlemesinin gündeme geleceğini öngörüyoruz” diye konuştu. “Esnaf ve Sanatkarlar Odalarına kayıtlı olanlar yasadan yararlanacak” Bu düzenlemeden tüm Bağ-Kur’luların faydalanamayacağının altını çizen Karakaş, “Özellikle Esnaf ve Sanatkarlar Odalarına kayıtlı olanlar yani bakkal, kıraathane sahipleri, kasap, kuaför, ayakkabıcı gibi küçük esnaf diye tabir edilen kesim bu düzenlemeden faydalanacaktır. Ancak şirket sahibi olan, bilanço esasına göre defter tutan büyük işveren sahiplerinin bu düzenlemeden faydalanamayacağını söyleyebiliriz” ifadelerini kulandı. “Bağ-Kur prim günü 7 bin 200’e düşecek” Karakaş, düzenlemeyle birlikte küçük esnafın 5 yıl daha erken emekli olacağını dile getirerek, ”Düzenlemenin avantajlarına da bakıldığı zaman, bir Bağ-Kur’lu erkek 9 bin prim günü ile emekli olurken, eşitleme yapılması halinde prim gün sayısı 7 bin 200 güne düşecektir. Yani 25 yıl byunca prim ödemesi gerekirken, sadece 20 yıl prim ödemesi yeterli olacaktır. Burada bin 800 günlük bir avantajdan yararlanacaklar. Dolayısıyla Bağ-Kur’lunun 7 bin 200 prim günü varsa ve diğer şartları karşılıyorsa emekli olabilecektir” açıklamasında bulundu. Prim eşitlemesinin olduğu gibi bütün Bağ-Kur’luların emekli olacağıyla ilgili kamuoyuna yanlış bir algı olduğundan bahseden Karakaş, sadece 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigorta girişi olan ve gerekli koşulları sağlayan Bağ-Kur’luların erken emekli olacağını dile getirdi. "7 bin 200'den fazla prim günü olanlar geri ödeme alamayacak" Karakaş, düzenlemenin yasalaşması halinde 7 bin 200 prim günü yatıran vatandaşların da geri ödeme alamayacağı bilgisini vererek, “Örneğin 8 bin, 8 bin 500 gibi olanlar 7 bin 200’den fazla olan primlerini geri almaları mümkün değil. SGK uygulamasında primlerin geri alınması ancak ve ancak askerlik borçlanması, yurt borçlanması söz konusu olunca yapılır” değerlendirmesinde bulundu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Milletvekilleri Ankara’da dostluk maçında buluştu

1 gün ile emekliliği kaçırdılar Haber

1 gün ile emekliliği kaçırdılar

Emeklilikte Adalet Derneği temsilcileri, Bursa 15 Temmuz Meydanı'nda tanıtım standı açarak Bursalılara derneklerini tanıttılar ve sürdürdükleri mücadele hakkında bilgi verdiler. Derneğin Genel Başkanı Mihriban Uğurlu ve Dernek Bursa İl Temsilcisi Gürkan Şimşek ile birlikte çok sayıda dernek yöneticisi ve üyenin hazır bulunduğu stantta, sabah saatlerinden itibaren Bursalılara dernek faaliyetleri hakkında tanıtım faaliyetinde bulunuldu. Vatandaşların ve özellikle de EYT'den faydalanamayarak emekli olamayan, mağdur çalışan kesimin yoğun ilgi gösterdiği stantta, broşür dağıtımı gerçekleştiren dernek üyeleri, çok sayıda yeni üye kaydı da gerçekleştirdiler. Burada konuşan Dernek Başkanı Mihriban Uğurlu, gayelerinin EYT düzenlemesi sonrası ortaya çıkan emeklilikteki adaletsizliği ortadan kaldırmak olduğunu söyledi. Belirlenen tarihten sadece bir gün geç sigortalı olsa bile erkeklerde 17 yıl, kadınlarda 20 yıl gibi bir geç emeklilik durumunun asla kabul edilemez olduğunu vurgulayan Mihriban Uğurlu, bu noktada tüm güçleri ile mağduriyetleri giderilene kadar mücadele edeceklerini kaydetti. Dernek olarak altı ay gibi kısa bir süre önce kurulmalarına rağmen, tüm Türkiye'de 81 ilde örgütlendiklerini belirten Uğurlu, üye sayılarının her geçen gün arttığına dikkat çekerken, ekim ayında İstanbul'da büyük bir miting de gerçekleştireceklerinin altını çizdi. Tüm Türkiye çapında dernek temsilcilikleri vasıtasıyla tanıtım standı çalışması, broşür dağıtımı ve üye çalışması yaparak, haklı davalarının tüm toplum tarafından fark edilmesi için gayret ettiklerini ifade eden Uğurlu şöyle devam etti: "EYT sonrası belirlenen milat olan 8 Eylül 1999 tarihi sonrası sigorta girişi olan bir çalışanın, akranlarından hem sigorta primi hem de sigortalılık süresi fazla iken, 17-20 yıl daha fazladan çalışmaya zorunlu edilmesi asla kabul edilemez. Biz bunun kademeli bir emeklilik sistemi ile çözülebileceğine inanıyoruz. İnşallah bu konuda güzel gelişmeler bekliyoruz. En son Çalışma Bakanımız Sayın Vedat Işıkhan'a dosyamızı teslim ederek, kendisine mağduriyetimizi ilettik. Kendisinden de bu konuda bir çalışmanın sürdürüldüğü hususunda bilgi aldık. İnşallah meclis açıldıktan sonra bize destek verecek çok sayıda parti konunun çözüme kavuşturulması için kanun teklifi verecek. Biz yerel seçimler öncesi bu konun çözüleceği hakkında büyük bir beklenti içerisindeyiz" şeklinde konuştu. Bursa'nın kendileri için çok önemli olduğunu ifade eden Mihriban Uğurlu, bir sanayi şehri olan Bursa'da çok sayıda mağdur çalışan olduğunu kaydederken, tüm çalışan kesimlerinin ortadan kalkan çalışma barışının yeniden tesis edilebilmesi için kendilerine destek vermeye çağırdı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - ‘TES’ ile ikinci emeklilik şansı yolda

“Emekliler, ikinci emeklilik değil maaşlarının artmasını istiyor!” Haber

“Emekliler, ikinci emeklilik değil maaşlarının artmasını istiyor!”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve Adalet Komisyonu Üyesi Deniz Yücel, AK Parti iktidarının yeni bir algı peşinde olduğunu belirtti. Yücel, emeklilerin açlık sınırının altındaki maaşlarını artırmak yerine alt yapısı hazırlanmamış vaatlerle toplumun büyük kısmını ilgilendiren bu sorunu unutturmaya çalıştığını ifade etti. İzmir Milletvekili Yücel, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından açıklanan Orta Vadeli Plan’da 2024 yılının 4’üncü çeyreğinde çıkarılacak kanun ile tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulacağını, ikinci emekli maaşı olarak kamuoyuna cazip gösterilmeye çalışılan bu sistemin mevcut durumu daha da ağırlaştıracağını belirterek konuyu Meclis gündemine taşıdı. Konuyla ilgili yaptığı açıklamada ikinci emeklilik sisteminin mevcut sisteminde büyük değişiklikler yapacağı ve mağduriyetler yaratacağını vurgulayan Yücel şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açıkladığı Orta Vadeli Plan’da “Politika ve Tedbirler” başlığı altında, “Otomatik Katılım Sisteminin (OKS) işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulacaktır” ifadesi sosyal güvenlik sisteminde bir değişiklik yapılmasının hedeflendiğini göstermektedir. Kamuoyuna yansıyan haberlere göre tüm çalışanlar karma tamamlayıcı emeklilik sistemine dâhil olacaktır. Ancak sosyal güvenlik sistemi açısından son derece önemli olan emeklilik yaşı, emekli aylıkları, çalışanların sahip oldukları hak ve güvencelerin bu sistem içinde nasıl yer alacağı konuları belirsizdir. Şu anda ülkemizde,1999 öncesinde sigortalı olanlar, 1999 ile 2008 arasından sigortalı olanlar ve 2008 sonrasında sigortalı olanlar olmak üzere 3 ayrı dönem bulunmaktadır. Yıllar içinde sosyal güvenlik yasasında yapılan her düzenleme emekli aylıkları açısından bir gerilemeye neden olmuştur. ANAYASA İHLAL EDİLEMEZ! Özellikle 2008 yılında AK Parti tarafından değişiklik ile emeklilik yaşı yükseltilmiş, emekli aylık bağlama oranları düşürülmüş, emekli aylığına hak kazanma koşulları ağırlaştırılmıştır. Farklı sosyal güvencelere göre prim ödeyen herkes tek bir çatı altında toplanmış ancak bu durum benzer çalışma gün ve prim ödemesine sahip olan emeklilerin aldığı maaşlar arasında ciddi farklar ortaya çıkarmıştır. İkinci emekli maaşı olarak kamuoyuna cazip gösterilmeye çalışılan bu sistemin mevcut durumu daha da ağırlaştırma riski yüksektir. Bunun yanında yeni düzenleme ile sosyal güvenlik sistemi bireyselleştirilmekte, çalışanların emeklilik dönemlerine ilişkin kendi güvencelerini oluşturması istenmektedir. Oysa Anayasa'nın 60'ıncı maddesindeki "Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar' düzenlemesi, sosyal güvenliği iktidarlar açısından bir görev, vatandaşlar açsından ise bir hak olarak tanımlamıştır. Dolayısıyla yıllarca ülke ekonomisine katkı sunan çalışanların emeklilik dönemindeki sosyal güvencelerini sağlama yükümlülüğü iktidara aittir. KIDEM TAZMİNATI İŞÇİNİN GÜVENCESİDİR, KALDIRILAMAZ Bunun yanında işçiler açısından son derece önemli olan kıdem tazminatı konusunda da bir belirsizlik vardır. Geçmiş dönemde AK Parti İktidarları tarafından kıdem tazminatını uygulamasına son verilmesi gerektiğine dair açıklamalar yapılmıştır. Getirilmesi planlanan bu sistem içinde kıdem tazminatının korunup korunmayacağı belli değildir. Basına yansıyan açıklamalarda bu sistem içinde öngörülen sigorta primlerinin kıdem tazminatı ile takas edilmesinin planlandığı ifade edilmektedir. Oysa kıdem tazminatı iş ve çalışma hayatı içinde işçiler açısından maddi bir güvence olmasının yanından işverenin işten çıkarmadaki keyfi uygulamaları karşısından da bir iş güvencesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle kıdem tazminatı işçiler açısından maddi ve hukuki bir güvence olup, mutlaka korunması gereken bir haktır.” BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Başkan Yücel Yılmaz; “Teknolojinin öncülüğünü yapacağız”

SGK avukatlar için kolları sıvayacak Haber

SGK avukatlar için kolları sıvayacak

SULTAN GÜMÜŞ KAYA  İzmir Barosu, bünyesindeki avukatların emeklilik başvurularında yaşanan gecikmeler nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından Baro tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Sosyal Güvenlik Müdürlüğü tarafından özellikle 2008 yılı öncesi topluluk sigortası ödemelerine ilişkin kayıtlara ulaşılması sırasında yaşanan güçlükler, staj süresinin borçlanılması ya da ilk tescil tarihinin değişmesi ve tüm sicil dosyalarının tekrar oluşturulması nedeniyle emeklilik işlemlerinde uzamalar olduğu; ellerinden geldiği kadar süreci kısaltmaya çalışacakları; buna ilişkin çalışma yapacakları hususu belirtildi” denildi. AVUKATLARDAN GELEN YAKINMALAR İzmir Barosu tarafından yapılan açıklama şöyle: “Meslektaşlarımızın emeklilik başvurularında yaşanan gecikmelere ilişkin SGK ile görüşme yapıldı. Meslektaşlarımızdan kendileri ile ilgili emeklilik başvurularında gecikmeler yaşandığına ilişkin gelen yakınmalar nedeniyle İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Av. Zöhre Dalkıran, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünü ziyaret etti. Ziyaret sırasında meslektaşlarımızın emeklilik başvurularının ivedilikle tamamlanması konusunda gerekli çalışmaların yapılması istendi. Görüşme sırasında ayrıca meslektaşlarımızın il müdürlüklerinde yapacakları dosya incelemeleri ve benzeri mesleki faaliyetleri sırasında yaşanan sorunların çözümüne ilişkin öneriler aktarıldı.”  ELLERİNDEN GELDİĞİ KADAR… Açıklama şöyle devam ediyor: “Sosyal Güvenlik Müdürlüğü tarafından özellikle 2008 yılı öncesi topluluk sigortası ödemelerine ilişkin kayıtlara ulaşılması sırasında yaşanan güçlükler, staj süresinin borçlanılması ya da ilk tescil tarihinin değişmesi ve tüm sicil dosyalarının tekrar oluşturulması nedeniyle emeklilik işlemlerinde uzamalar olduğu; ellerinden geldiği kadar süreci kısaltmaya çalışacakları; buna ilişkin çalışma yapacakları hususu belirtildi.”

Fransa'da emeklilik yaşının uzatılması protesto ediliyor Haber

Fransa'da emeklilik yaşının uzatılması protesto ediliyor

Önde gelen sendikaların çağrısıyla enerji ve ulaşım başta olmak üzere birçok sektör grev ve protesto kararı alırken bu kapsamda 1 milyona yakın kişinin sokaklara inmesi öngörülüyor. Gösteriler nedeniyle başkent Paris ve çevresinde sabah saatlerinden itibaren ulaşımda sıkıntısı yaşandı. Paris, Lyon Marsilya, Bordo kentleri başta olmak üzere Fransa genelinde 250 noktada gösteri düzenlenecek. Yapılan son anketlerde Fransızların yüzde 57'sinin bugünkü grev ve gösterileri desteklediği belirtildi. İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, gösteriler nedeniyle 4 bini Paris'te olmak üzere ülke genelinde 11 bin polis ve jandarmanın görevlendirildiğini açıklamıştı. Darmanin ülke dışından aşırı solcuların gösterilere katılacağına ilişkin alınan istihbarat üzerine ek önlemler alındığını belirtmişti. Emeklilik reformu Fransa'da hükümetin, emeklilik yaşının 62'den 64'e çıkarılmasını içeren yasa tasarısını oylamadan Meclisten geçirme kararı üzerine 16 Mart'ta kitlesel gösteriler başlamıştı. Polis, protestoculara sert müdahale etmiş, ülkenin birçok yerinde şiddet olayları yaşanmıştı. Ülke genelinde 16 Mart'tan itibaren düzenlenen protestolarda 1000'den fazla kişi gözaltına alınmıştı. Muhalefet ve hükümetin, reformun anayasaya uygun olup olmadığının belirlenmesi için başvurduğu Anayasa Konseyi, yasa tasarısının emeklilik yaşını 64'e çıkaran maddesini onaylamış, 6 maddeyi ise tamamen veya kısmen reddetmişti. Kitlesel protesto ve yoğun muhalefete karşın kabul edilen yasanın geri çekilmesini öngören bir tasarı 8 Haziran'da Ulusal Mecliste görüşülecek. AA

Cumhurbaşkanı Erdoğan 23 Nisan'ı tebrik etti Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan 23 Nisan'ı tebrik etti

Akyazı Recep Tayyip Erdoğan Spor Kompleksi açılış töreninde konuşan Recep Tayyip Erdoğan, bugün 2 bayramı bir arada kutlayan çocukları selamlayarak, açılış töreni için geldiği Akyazı'da, yolların etrafının insanlarla dolu olmasının kendilerine duygulu anlar yaşattığını söyledi. Erdoğan, Akyazı'da caddenin sağında ve solunda muhteşem bir katılım olmasının kendilerine bir şey gösterdiğini vurgulayarak, "Akyazı ne diyor biliyor musunuz? 'Biz 14 Mayıs'a hazırız' diyor. Sakarya ne diyor? 'Biz gümbür gümbür akıyoruz, 14 Mayıs'a hazırız' diyor." ifadelerini kullandı. 23 NİSANI TEBRİK ETTİ Açılışa katılan vatandaşlara, "İnşallah 14 Mayıs'ta bay bay Kemal'i gönderiyor musunuz? Onun buradaki uzantılarına gereğini yapıyor musunuz? Cumhur ittifakına Sakarya'da iş başında güvenle yola devam diyor musunuz?" sorularını soran Erdoğan, vatandaşlardan "evet" yanıtını aldı. Bunun üzerine teşekkür eden Erdoğan, vatandaşların Ramazan Bayramı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı tebrik etti. "MİLLİ MÜCADELE RUHUNU KAYBETMEDİK, KAYBETMEYECEĞİZ" Necip Fazıl Kısakürek'in Sakarya Türküsü şiirinden "Sakarya saf çocuğu masum Anadolu'nun/Divanesi ikimiz kaldık, Allah yolunun." dizelerini okuyan Erdoğan, "Öyleyse 14 Mayıs'ta bunlara gereken dersi vermemiz lazım. Ben Sakarya'nın bu dersi vereceğine inanıyorum. Gazi Mustafa Kemal'in çocuklarımıza adadığı bu önemli günün temsil ettiği Milli Mücadele ruhunu hiçbir zaman kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların "Dik dur eğilme, Sakarya seninle" şeklinde tezahüratta bulunması üzerine, "Bundan şüpheniz var mı? 21 sene değil, 40 yıl dik durduk, dikleşmedik ve bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik." dedi. Kendi hikayelerine, milleti sevmekle ülkeyi sevmekle vatanı sevmekle başladıklarını anlatan Erdoğan, "Her günümüze, her haftamıza, her ayımıza her yılımıza bu aşkla, bu sevdayla başladık ve devam ettik." diye konuştu. "EN GÜZEL CEVABI 70 BİN- 80 BİN KİŞİ VERDİ" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "TCG Anadolu'ya 'maket gemi' diyen bu 7'li masanın mensuplarına en güzel cevabı şu ana kadar bu gemimizi ziyaret eden 70 bin-80 bin kişi verdi. Bu insanlar durup dururken oraya gelmedi. Saatlerce kuyrukta beklediler. Neden? Bu muhteşem eseri görmek için." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya'da Akyazı Recep Tayyip Erdoğan Spor Kompleksi Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, imanın gereği olarak umutlarını asla yitirmediklerini söyledi. Mehmet Akif Ersoy'un "İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür/ İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür." dizelerini okuduktan sonra "Ne demek istediğimi anladınız değil mi?" diye soran Erdoğan'a vatandaşlar "Evet" yanıtını verdi. "DEPREM ŞEHİRLERİMİZİ AYAĞA KALDIRACAĞIZ" Erdoğan, deprem bölgesindeki vatandaşları asla yalnız bırakmadıklarını belirterek dün de Kahramanmaraş'ta, Nurdağı'nda olduğunu hatırlatıp orada konutların teslimini yaptıklarını anımsattı. Bugüne kadar Cumhur İttifakı olarak 4-5 kez bölgeye gittiklerini anlatan Erdoğan, ancak birilerinin de "turist" olarak gittiklerini, kendilerinin ise turist olarak değil, iş yapmaya gittiklerini ifade etti. "Asrın felaketi"nde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, Sakarya'nın bu acıyı iyi bildiğini söyledi. Erdoğan, bundan 24 sene önce, 17 Ağustos 1999'da Sakarya ile Marmara Bölgesini hemen hemen tamamında meydana gelen depremin acı hatıralarının yüreklerinde hala taze olduğunu dile getirerek "Türkiye bugün 1999'a göre her bakımdan fersah fersah ileride bir ülke olarak 6 Şubat depremlerinin yaralarını daha hızlı sarıyor. Depremin 75'inci gününde ilk köy evlerini teslim etmeyi başaracak bir süratle çalıştık. İnşallah 650 bin yeni konut inşa ederek deprem şehirlerimizi tamamen ayağa kaldıracağız." diye konuştu. "HUZUR OLMADAN GELECEĞİMİZE NASIL GÜVENLE BAKABİLİRİZ?" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkenin tamamını depreme hazırlamak için kapsamlı kentsel dönüşüm projeleri yürüttüklerini anlatarak şöyle devam etti: "Muhtemel bir depremde, en büyük tehditle karşı karşıya olan İstanbul'dan başlayarak tarihi bir dönüşüm kampanyası başlatıyoruz. İstanbul'da riskli konutunu dönüştürmek isteyen vatandaşlarımıza, dönüşüm bedelinin yarısını hibe olarak veriyor, kalan yarısına da çok uygun şartlarda borçlanma imkanı getiriyoruz. İnşallah her yıl 300 bin konutu bu şekilde dönüştürerek, 5 yıl içinde İstanbul'daki riskli yapıların tümünü yenilemeyi hedefliyoruz. Ülkemizin tamamındaki riskli yapıları dönüştürecek çalışmaları da elbette ihmal etmiyoruz. Huzur olmadan, emniyet olmadan, istikrar olmadan, yatırım olmadan, üretim olmadan, kalkınma olmadan geleceğimize nasıl güvenle bakabiliriz? Bizim milletimize en büyük vaadimiz işte budur." "Bay bay Kemal'in bu tür vaatleri var mı? Hak getire. Bol bol yalan." diyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Londra'daki tefecilerden 300 milyar dolar getirecekmiş veya getirmiş. Eroin, esrar kaçakçılarının paralarını buraya getirecekmiş. Düşünebiliyor musunuz? Bay bay Kemal'in işi ya Kandil'deki teröristlerle, bu teröristlerin parlamentodaki uzantılarıyla. Sormak lazım bu CHP'li kardeşlerime, yahu bu adamın parlamento odasında niçin PKK'nın uzantılarıyla görüşüyor? Niçin genel merkezinde görüşemiyor? Acaba o kapalı kapılar arkasında ne görüştü, ne yaptı? Açıkla. Açıklayamaz. Ne diyorlar? Diyarbakır'da 51 vatandaşımızın ölümüne neden olan Selo'yu çıkaracakmış. Ne diyor? Teröristbaşı Öcalan'ı çıkaracakmış. Bu ülke, terör devleti değildir. Türkiye asla bu terör örgütlerinin oyuncağı değildir. Peki, bay bay Kemal bunları söylerken bayan Meral ne söylüyor? Aykırı bir ifadesi var mı? 'Ya ne diyorsun sen ortak?' diyor mu? Bu 7'li masa iyice dağıttı. Şimdi, bu 7'li masayı benim Sakaryalı kardeşlerim Akyazılı kardeşlerim inanıyorum 14 Mayıs'ta da siz dağıtacaksınız." "BUGÜN ALTAY TANKIMIZI SİLAHLI KUVVETLERİNE TESLİM EDECEĞİZ" Erdoğan, konuşması esnasında alandaki vatandaşların ellerinde tuttukları "Yedi düvelli masa, sana vız gelir büyük usta", "Çok az kaldı geliyor Milli Muharip Uçağı", "Kazanan Türkiye, Togg'un varsa bas gaza" yazılı pankartları okudu. Ardından sözlerine devam eden Erdoğan, Mavi Vatan'ın bekçisi TCG Anadolu'yu bugün Sarayburnu'ndan Karadeniz'e uğurladıklarını hatırlatarak şunları kaydetti: "Son 1 hafta, 10 günde TCG Anadolu uçak gemimizi nereye uğurlayacağız, biliyor musunuz? İzmir'e. Şöyle 1 hafta-10 gün de İzmir'de kalmasında fayda var. Ne anlama geliyor, herhalde anladınız değil mi? Fazla teferruatına girmeyeyim. İnşallah oradan farklı mesajlar vereceğiz TCG Anadolu'yla. TCG Anadolu'ya 'maket gemi' diyen bu 7'li masanın mensuplarına en güzel cevabı şu ana kadar bu gemimizi ziyaret eden 70 bin-80 bin kişi verdi. Bu insanlar durup dururken oraya gelmedi. Saatlerce kuyrukta beklediler. Neden? Bu muhteşem eseri görmek için." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkede bir toplu iğneyi yapamayan dönemlerden geldiklerini, şimdi İHA'ları, SİHA'ları, AKINCI'yı, Kızılelma'yı yaptıklarını anlatarak "Bu tabii bunları rahatsız edecek. Şimdi bugün, burayı bir tarih özdeşi haline getirdik. Ne yapacağız? Arifiye'de bugün Altay tankımızı Silahlı Kuvvetlerimize teslim edeceğiz. Allah'a hamdolsun sonunda onu da yaptık. Bugüne kadar ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerinde Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme sözüyle bir kez daha karşınızdayız." ifadesini kullandı. "UÇAK GEMİSİ DE YAPACAĞIZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(TCG Anadolu) Onun iki katı büyüklüğünde uçak gemisi de yapacağız ve böylece mavi denizlerde uçak gemilerimiz çok daha farklı bulunacak." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Norveç, doğal gazının, petrolünün belli oranını, yüzde 25 gibi, rezerv olarak kullanır ve gençliğine tahsis ederdi. Benzerini inşallah ülkemizde yapacağız." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu çok açık, net söylüyorum 14 Mayıs'tan sonra özellikle gıdada her türlü yanlış yola gidenlere, yapacağımız yasal düzenlemelerle gereken dersi vereceğiz." açıklamasında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara düşürecek adımları kararlılıkla atmayı sürdürüyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Şehir hastaneleri) Şimdi önümüzde İzmir var, İzmir'i açacağız. Yani 20 vilayette bu hastaneler devam ediyor." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay Bay Kemal, bu milletin mayası sağlam ve 14 Mayıs'ta da sana gereken dersi, Allah'ın izniyle verecek." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Benim Kürt kardeşlerim, Rabbimizin hükmü gereği, ayrıma tabi tutulmadan bizim kardeşimizdir." açıklamasında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim Sünnilik, Alevilik, Şiilik diye bir dinimiz yok, bizim dinimizin tek adı var, o da İslam'dır, dini kimliğimizin tek bir adı var o da Müslümanlıktır." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Kılıçdaroğlu) Bu zata kimse inancını, mezhebini, meşrebini sormadı. Bu zatı kimse bu kimlikleri üzerinden herhangi bir ithama da maruz bırakmadı." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Niçin yaşın 74'e geldikten sonra, birden bire mezhebi kimliğinle kamuoyunun huzuruna çıkma ihtiyacı duydun?" şeklinde konuştu. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.