TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Dünya Çocuk Hakları Günü

Dünya Çocuk Hakları Günü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dünya Çocuk Hakları Günü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Çocuk hakları Buca'daki panelde konuşuldu Haber

Çocuk hakları Buca'daki panelde konuşuldu

Dünya Çocuk Hakları Günü Buca’da unutulmadı, konu bir panelde masaya yatırıldı. Buca Belediyesi ana hizmet binasındaki meclis salonunda, Ar-Ge Sürdürülebilirlik ve İnovasyon Merkezi tarafından düzenlenen panelin moderatörlüğünü Psikolog ve Sosyolog Demet Işık yaptı. Panele; Buca Belediyesi Hukuk İşleri Müdürü Avukat Eylem Kutluer Türker, İzmir Büyükşehir Belediyesi Çocuk Hakları Birim Sorumlusu Makbule Kurt, İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Psikoloğu Ezgi Sönmez, İzelman A.Ş Sürdürülebilir Kentsel Gelişim Ağı İcra Kurulu Üyesi Sevgi Tanboğa da konuşmacı olarak katıldı. Tarihsel süreçte çocuk haklarının gelişimi, sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde çocuk hakları kavramları üzerinde durulan program, katılımcılar tarafından yoğun ilgi gördü. Buca Belediyesi Hukuk İşleri Müdürü Eylem Kutluer, gerçekleştirmiş olduğu konuşmada Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesinden bahsederek, Türkiye'de hukuk sistemi içerisinde çocuk haklarının yerinden bahsetti. "Çocuk gelişimi bir süreç" Kutluer, “Çocuğa bakış açısı cumhuriyet dönemi ile yeni bir döneme giriyor. Medeni Kanunla birlikte kadını ve çocuğu korumaya yönelik olarak çağdaş adımlar atılıyor. Bugün Dünya Çocuk Hakları Gününü kutlamamıza vesile olan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 1989 yılında imzalanıyor. Türkiye’de bu anlaşmayı imzalıyor. 1995’de Resmi Gazete'de yer alarak yürürlüğe giriyor” dedi. İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Psikoloğu Ezgi Sönmez de, “Suça sürüklenen çocuklar ve nedenleri” başlıklı bir konuşma yaptı. Kendini güvende hisseden çocukların daha sağlıklı bireyler olduğunu ifade eden Ezgi Sönmez, çocuk gelişiminin bir süreç olduğunu belirtti. Sönmez, aileler ve toplum tarafından kabul görmeyen çocukların kendilerini ifade edebilmek için olumsuz ortamlara girip suça karışabildiklerini belirterek, “Çocukların suça teşvik edilmesinin hem ebeveynlerle hem toplumsal bakış açısıyla hem eğitim sistemiyle doğrudan bir ilgisi bulunmaktadır” diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Çocuk Hakları Birim Sorumlusu Makbule Kurt ise kurum olarak yaptıkları Çocuk Hakları Farkındalık Anketi sonuçlarını açıklayarak şöyle konuştu: ”Çocuk hakları multidisiplin bir alan. Çocuk haklarını tek başına değerlendiremeyiz. Bir noktada; psikoloji, sosyoloji, hukuk, pedogoji gibi bir çok alan çocukla ilgili; ancak bütünsel olarak çalışılınca değer kazanıyor.” Yaptıkları anketlerle çocuk hakları konusunun bilinirliğini ölçtüklerinden bahseden Makbule Kurt, bu konuda toplumsal bilincin çok düşük seviyelerde olduğunun altını çizdi. İzelman A.Ş Sosyal Hizmetler Uzmanı Sürdürülebilir Kentsel Gelişim Ağı İcra Kurulu üyesi Sevgi Tanboğa ise sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin İzelman Anaokullarında eğitim gören çocuklara öğretilmesi amacıyla kurum olarak yaptıkları çalışmalardan bahsetti. “Çocuklar için projeler yapılırken çocukların fikirleri alınmıyor. Onların özel alanları, biz yetişkinlerin değil. Oysa ki projeler geliştirilirken çocukların da katılımı sağlanmalı, çocukların istediği biçimde olmalı" diyerek sözlerini sürdüren Sevgi Tanboğa, kavramların çocuklar tarafından bilinirliğinin artması için kurum olarak projeler geliştirip, uygulamalı olarak hayata geçirdiklerini kaydetti. İHA

Ege’de 9 ayda 573 çocuk hakkı ihlali yaşandı Haber

Ege’de 9 ayda 573 çocuk hakkı ihlali yaşandı

BURAK AKDEMİR İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla dernek binasında basın toplantısı yaptı. Ege Bölgesi’nde yaşanan çocuk hakları ihlalleri verilerinin de paylaşıldığı açıklamada basın metnini İHD İzmir Şubesi Sekteri Ali Aydın okudu. Neredeyse tüm ülkelerin Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi (ÇHS) kabul ettiğini hatırlatan Aydın, bu sözleşmenin ayrımcılık yapmama, çocuğun üstün yararı, çocuğun varlığını ve gelişimini sürdürmesini sağlamak ve katılım olmak üzere 4 ana ilkeyi benimsediğini aktardı. Her çocuğun hak sahibi, eşit, özgür ve onurlu birer birey olarak, barış içinde yaşam sürmesi için bunların ısrarla savunulması gerektiğini kaydeden Aydın, “Ancak gerek ülkemizde gerek tüm dünyada çocukların en temel hakları tehlike altındadır. Çocuklar tüm dünyada her gün çocuk işçilik, çocuk mahpusluk, cinsel istismar, erken yaşta evlilik, zorla çalıştırılma, temel besin maddelerine erişememe, bulaşıcı hastalıklardan, savaşlardan etkilenme gibi tehditlerle karşı karşıya kalmaktadırlar” dedi. YETERSİZ BESLENME Her 15 saniyede bir çocuğun beslenemediği için öldüğünü söyleyen Aydın, “Hayatta kalabilen milyonlarca çocuk ise yetersiz beslenmenin öğrenme bozuklukları ve fiziksel engeller gibi olumsuz etkilerini yaşıyor. Türkiye, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraf olmasına rağmen maalesef bugüne kadar ki uygulamalar ve iç yasal mevzuatta ‘çocuğun üstün yararı’nın korunmasına ilişkin temel politikalar hayata geçirilmemiştir. Çocuğun iyilik halini güçlendirmek ve gözetmek için eğitim, sağlık, sosyal hizmetlerden yararlanma ve adalet sistemine kadar koruyu, önleyici, eşitlikçi, onarıcı ve çocuğun katılımının sağlanacağı bir sistem ile bunu mümkün kılmalıdır” diye belirtti.

Selçuk'ta “Çocuklar ve Gıda Güvenliği” ele alındı Haber

Selçuk'ta “Çocuklar ve Gıda Güvenliği” ele alındı

Dünya Çocuk Hakları Günü çerçevesinde Selçuk Belediyesi tarafından Efes Tarlası Yaşam Köyü'nde “Çocuklar ve Gıda Güvenliği” konulu söyleşi düzenlendi. Söyleşide konuşan Dr. Bülent Şık, 5 yaş altı çocuklardaki beslenme yetersizliğine bağlı sağlık sorunlarının önümüzdeki yıllarda çok ciddi bir artış göstereceğini düşündüğünü aktardı. Savaş ya da kıtlık dönemlerinden bağımsız olarak bir gıda krizi yaşandığını vurgulayan Şık, “Son bir yıl içinde gıda fiyatlarında 3 ile 4 kat aralığında bir artış oldu. Bu artış yoksul, gelir desteğinden yoksun, işsiz ve güvencesiz kesimlerin sağlıklı beslenmesi üzerine çok ciddi bir problem oluşturuyor. Ama bu problemin en çok mağdur ettiği kesimin de çocuklar olduğunu belirtmeliyim. Özellikle 5 yaş altı çocuklardaki beslenme yetersizliğine bağlı sağlık sorunlarının önümüzdeki yıllarda çok ciddi bir artış göstereceğini düşünüyorum. Okullarda beslenme yetersizliği ve açlık sorunu yaşayan çocuklarla ilgili çok sayıda haber kamuoyuna yansıyor. Ancak okula gitmeyen 5 yaş altı çocukların da sağlıklı beslenmeden mahrum olmasının çok ciddi sorunlar doğuracağını mutlak surette kamuoyunun bilmesi gerekiyor” dedi. "Gıda güvencesi olmayan aileler tespit edilmeli" Türkiye’de okul öncesi çağda 6 milyon çocuk olduğunu belirten Şık, “Yapılan çalışmalar genellikle okullara yöneldiği için biz de oradaki çocuklara odaklanmış bulunmaktayız. Ama Türkiye’de okul öncesi 6 milyon çocuk var. Bu çocukların büyük çoğunluğu herhangi bir destekten yoksun. Hamilelik dönemi dair hayatın ilk birkaç yılında sağlıklı beslenme olağanüstü önem taşıyor. Dolayısıyla gıda güvencesi açısından sorun yaşayan ailelerin tespiti, bu ailelere nasıl destek sağlanacağına dair bir yaklaşımın oluşturulması, özellikle 1 yaş altı çocuklara mama desteği sağlanması, yapılacak desteğin süreklilik arz etmesi çok önemli. Yapılacak destek çalışmalarında sadece belediyeye başvuran aileler değil, bir şekilde temsil hakkından yoksun, kendisini ifade edemeyen, hak talebinde bulunmakta çekingen davranan kesimlere de yerel yönetimlerin mutlaka ulaşması gerekiyor” ifadelerini kullandı. "Yerel yönetimlere önemli görevler düşüyor" Gıda krizinden en çok etkilenen kesim olan çocukların sağlıklı ve yeterli beslenmesi için yerel yönetimlere önemli görevler düştüğünü belirten Bülent Şık, “Uygulanacak beslenme desteği programlarının odak noktasında çocuklar olmalı. Çocuklar yaşanacak gıda krizinin en önemli mağdurları. Hane bazında yapılacak çalışmalarla beslenme desteğine ihtiyaç duyan ailelerin tespit edilmesi gerekiyor. Özellikle hamilelik döneminde olan kadınlarla beş yaş altı çocuk sahibi aileler en kritik kesimi oluşturuyor. Hayatın ilk iki yılında ve sonrasına, beş yaşa kadar olan dönemde yeterli beslenmeden mahrum kalmak bütün bir hayatı etkileyecek, gerek fiziksel, gerek zihinsel çeşitli sağlık sorunlarına kapı aralıyor. Dolayısıyla yerel yönetimlerin ihtiyaç içindeki ailelere, çocuklara destek sağlayacak bütün programları acilen ve devamlılık arz edecek şekilde hayata geçirmesi gerekiyor. Devamlılık önemli çünkü mevcut gıda krizi muhtemelen önümüzdeki yıllarda da devam edecek. Ailelere yapılacak destek programı doğrudan gıda yardımı, gelir desteği sağlanması ya da dolaylı yardım şeklinde olabilir. İlla gıda veya beslenme yardımı olması gerekmiyor yani. Ailelerin mutfak tüpüne destek, elektrik tüketimine, su tüketimine destek sağlanabilir. Böylece gıda harcamalarına daha fazla pay ayırmaları sağlanabilir. Gıdaya gelirlerinden daha büyük pay ayırmalarını sağlayacak her türlü kamusal destek programı da son derece önemli" açıklamasında bulundu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.