TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#döviz

döviz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, döviz haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye’nin net döviz rezervleri açıklandı! Mart 2024 net döviz rezervleri ne kadar oldu? Haber

Türkiye’nin net döviz rezervleri açıklandı! Mart 2024 net döviz rezervleri ne kadar oldu?

Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan ve doğrudan ya da dolaylı bir biçimde ekonomik hayatın içerisinde yer alan tüm vatandaşlar, bu alana ilişkin önemli gelişmeleri yakından takip ediyor. Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından yapılan açıklamalar ve ilgili açıklamalar sonucunda ortaya çıkan veriler, uzun süre gündemde kendine yer buluyor. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından 14 Mart 2024 tarihinde açıklanan döviz rezervleri konusuna da yoğun ilgi gösteriliyor. Mart 2024 net döviz rezervleri ne kadar oldu? Birlikte inceleyelim. Net döviz rezervleri nedir? Net döviz rezervleri, bir ülkenin uluslararası ödemelerde kullanılmak üzere ellerinde bulundurduğu döviz varlıklarının, döviz borçlarını ve diğer yükümlülüklerini düştükten sonra kalan miktarını ifade eder. Net döviz rezervleri, bir ülkenin uluslararası finansal istikrarını ve ödeme gücünü ölçmek için önemli bir gösterge olarak kullanılır. Net döviz rezervleri, merkez bankaları ve hükümetler tarafından yönetilen resmi rezervlerden oluşur. Bu rezervler yabancı para birimleri (örneğin ABD Doları, Euro, İngiliz Sterlini, Japon Yeni) ve altın gibi likit varlıklardan oluşur. Net döviz rezervleri, bir ülkenin dış ticaret açığını finanse etme, ulusal para biriminin değerini destekleme ve döviz kurlarını istikrarlı tutma gibi çeşitli amaçlarla kullanılır. Net döviz rezervlerinin yeterli seviyelerde bulunması, bir ülkenin dış şoklara karşı direncini artırabilir ve yatırımcıların güvenini sağlayabilir. Ancak, çok yüksek net döviz rezervleri de bir ekonomide gereksiz likidite birikmesine neden olabilir ve ekonomik yönetim açısından faydalı olmayabilir. Bu nedenle, her ülkenin optimal net döviz rezerv seviyesi ekonomik koşullarına ve politikalara bağlı olarak değişebilir. Geçtiğimiz ay Türkiye’nin net döviz rezerv miktarı ne kadardı? Açıklanan verilere göre Türkiye'nin 2024 Ocak ayı döviz rezervi, resmi rezerv varlıklarının 133 milyar 9 milyon ABD Doları düzeyine gerilediğini gösterdi. Bu dönemde, döviz varlıkları yüzde 8,4 azalarak 78 milyar ABD Doları'na, altın cinsinden rezerv varlıkları ise yüzde 0,4 artarak 48 milyar 4 milyon ABD Doları'na ulaştı. Şubat 2024'e ilişkin verilere göre ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın brüt döviz rezervleri 16 Şubat itibarıyla 274 milyon dolarlık bir azalışla 86 milyar 92 milyon dolara geriledi. Mart 2024 Merkez Bankası net döviz rezervi ne kadar? Merkez Bankası net rezervi açıkladı. TCMB tarafından 14 Mart 2024 tarihinde yapılan açıklamaya göre mart ayının net döviz rezervi 20 milyar 845 milyon Dolar olarak kamuoyuna duyuruldu.

Küresel piyasaların gözü ABD enflasyon verilerinde Haber

Küresel piyasaların gözü ABD enflasyon verilerinde

Önemli merkez bankalarının, enflasyonla mücadele kapsamında yaklaşık son 2 yıldır sürdürdüğü şahin para politikaların sonuna gelindiğine ilişkin beklentiler güçlü kalmaya devam etse de faiz indirimlerine piyasa tahminlerinden daha geç başlanacağına dair artan endişeler risk iştahını olumsuz etkiliyor. Geçen hafta ABD'de açıklanan verilerin, iş gücü piyasasında sıkı duruşun devam ettiğine işaret etmesi, Fed'in gelecek dönem politika adımlarına yönelik fiyatlamaları zorlaştırıyor. Ülkede açıklanan verilere göre, ADP özel sektör istihdamı, geçen yılın aralık ayında 164 bin kişiyle piyasa beklentilerinin üzerinde artış kaydetti. Ücret artışındaki yavaşlama ise eylül 2022'den bu yana sürerken, yıllık ücret geçen yılın son ayında yüzde 5,4 arttı. ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı da 30 Aralık ile biten haftada 202 bine gerileyerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti. JOLTS açık iş sayısı, geçen yıl kasımda 8 milyon 790 bine inerek mart 2021'den bu yana en düşük seviyesini kaydetti. ABD'de tarım dışı istihdam, geçen yılın aralık ayında 216 bin kişi artarak beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, işsizlik oranı değişim göstermeyerek yüzde 3,7 oldu. Fed'in dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç ise yüzde 0,4 ile beklentilerin üzerinde arttı. Analistler, JOLTS verilerinin iş gücü piyasasında soğuma sinyali vermesine karşın beklenenden fazla artan tarım dışı istihdam ve ADP özel sektör istihdamı ile tahminlerden daha fazla gerileyen işsizlik maaşı başvurularının ABD'de iş gücü piyasasındaki güçlü duruşun sürdüğüne işaret ettiğini dile getirdi. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ise istihdam verilerinin açıklanmasının ardından verdiği röportajda, ABD ekonomisinin şu anda "yumuşak iniş" yolunda olduğunu bildirdi. Yıl başında, para piyasalarında Fed'in mart toplantısında faiz indirimlerine başlama ihtimali yüzde 85 ile fiyatlanırken, söz konusu verilerin ardında bu ihtimal yüzde 70'e geriledi. Öte yandan, geçen hafta başında açıklanan Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) geçen yılın son toplantısına ait tutanaklarında, banka yetkililerinin politika faizinin zirvede veya zirveye yakın olduğunu ve 2024'te faiz indirimlerine başlanılacağını düşündüğünü ancak enflasyon açıkça düşene kadar para politikasının bir süre daha kısıtlayıcı kalmasının uygun olacağı görüşünde olduğunu ortaya koydu. Tutanakların yanı sıra Fed yetkililerinin sözle yönlendirmeleri de takip edilirken Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin, enflasyonda ilerleme kaydedildiğini ancak daha fazla sıkılaşma olasılığının da devam ettiğini yineledi. Barkin, ABD ekonomisinde "yumuşak inişin" daha olası göründüğünü ancak kesin olmadığını kaydetti. Fed'in faiz indirimlerine beklentilerden daha geç başlayabileceğine yönelik ihtimallerin güçlenmesi tahvil piyasalarında satış baskısına neden olurken, ABD 10 yıllık tahvil faizi bu hafta 12 baz puan artışla yüzde 4,10'a çıktı. Dolar endeksi, üst üste üç haftalık düşüş serisini geçen hafta yüzde 1,1'lik artışla 102,4 seviyesinde sonlandırırken, altının ons fiyatı da üç haftalık yükseliş serisini yüzde 0,9 azalış göstererek 2 bin 45 dolardan bitirdi. Orta Doğu'da gerilimin geçen hafta artması, petrol fiyatlarını yukarı yönlü desteklerken, Brent petrolün varil fiyatı haftayı yüzde 2,5 yükselişle 78,8 dolardan tamamladı. Hafta içinde İran'ın, ülkede meydana gelen iki patlamanın da sorumlusunun İsrail olduğunu belirtmesine karşın İsrail Ordusu Sözcüsü Daniel Hagari, düzenlediği basın toplantısında, bir gazetecinin İsrail’in İran’da meydana gelen saldırılarla alakasının bulunup bulmadığına ilişkin sorusuna, "Bu konuda yorum yapmayacağım." şeklinde cevap vermesi dikkati çekti. New York borsalarında negatif seyir izlendi Fed'in faizleri ne zaman indirmeye başlayacağına yönelik artan belirsizlik risk iştahını törpülerken, gelecek hafta gözler ABD'nin enflasyon verilerine çevrildi. Analistler, ABD Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerinin piyasalarda oynaklığı artırabileceğini ifade ederek, söz konusu veriden Fed'in gelecek dönemde atacağı adımlara ilişkin sinyallerin alınabileceğini belirtti. Ülkede geçen hafta açıklanan verilere göre, hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) Aralık 2023'te 0,6 puan artışla 51,4'e çıkarken, bileşik PMI aynı dönemde 0,2 puan artarak 50,9'a yükseldi. Tedarik Yönetim Enstitüsünün (ISM) imalat sanayi PMI ise geçen yıl aralıkta 47,4 ile beklentileri aştı. Söz konusu dönemde yaşanan yükselişe rağmen endeks, imalat sektöründeki daralmanın sürdüğünü gösterdi. ABD'de ISM hizmet sektörü PMI'ın, geçen yıl aralıkta aylık bazda 2,1 puan azalışla 50,6'ya gerileyerek piyasa beklentilerinin altında kalarak, ABD ekonomisinde ağırlığı fazla olan hizmet sektörüne ilişkin olumsuz sinyal vermesi ülkenin ekonomik aktivitesine dair soru işareti oluşturdu. Öte yandan, ABD'nin kamu borcu ise 2023 yılında 2,6 trilyon dolarlık artışla 34 trilyon dolara ulaşırken, dün açıklanan verilere göre, ABD'de imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) aralıkta 48,2'den 47,9'a revize edildi. ABD'de fabrika siparişleri, geçen yıl kasımda yüzde 2,6 ile piyasa beklentilerinin üzerinde artış kaydetti. Öte yandan, dün uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'ten yapılan "Kuzey Amerika Sektörler Arası Görünüm 2024" raporuna ilişkin açıklamada, görünümün kötüleşmesinde keskin bir şekilde yavaşlayan ekonomik büyüme, yüksek işsizlik ve devam eden sıkı finansman koşullarının etkili olduğunu aktarıldı. ABD'nin ekonomik büyümesinin 2023'te yüzde 2,4 ile beklenenden iyi gerçekleştiğine işaret edilen açıklamada, büyümenin 2024'te yüzde 1,2'ye gerileyeceğinin, 2025'te ise sığ bir toparlanma olacağının tahmin edildiği kaydedildi. Söz konusu haftayı New York borsasında, Nasdaq endeksi yüzde 3,25, S&P 500 endeksi yüzde 1,52 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,59 azalışla tamamladı. 8 Ocak ile başlayan haftanın veri takviminde, salı dış ticaret açığı, çarşamba toptan satışlar, perşembe enflasyon ve haftalık işsizlik maaşı başvurular, cuma ÜFE verileri takip edilecek. Avrupa borsalarında İtalya hariç, negatif seyir öne çıktı Avrupa borsaları, bölge genelinde açıklanan öncü verilerin enflasyonun yavaşlamadığına işaret etmesinin ardından Avrupa Merkez Bankasının (ECB) faiz indirimine öngörülenden daha geç başlayabileceğine ilişkin endişelerin artması risk iştahını olumsuz etkiledi. Analistler, ECB'nin ne zaman faiz indirimlerine başlayacağına yönelik belirsizliklerin sürdüğünü kaydederek, bölge genelinde geçen hafta açıklanan verilerin ekonomik aktiviteye ilişkin olumsuz sinyaller vermeye devam ettiğini de dile getirdi. İngiltere'de imalat sanayi PMI 46,2 ile beklentilerin altında kalırken, söz konusu veri böylece 17 ay daralma göstermiş oldu. Almanya'da 43,3 ve Avro Bölgesi'nde 44,4 olarak açıklanan imalat sanayi PMI, beklentileri aşsa da 50 sınırının altında olmaya devam etti. Öte yandan, dün Almanya'da açıklanan verilere göre, işsizlik oranı değişim göstermeyerek yüzde 5,9'da kaldı. Almanya'da açıklanan öncü verilere göre, yıllık TÜFE Aralık 2023'te, enerji yardım önlemlerinden kaynaklanan baz etkiler ile yüzde 3,7'ye yükselirken, Avro Bölgesi'nde yıllık enflasyon yüzde 2,9'a çıktı. Ayrıca, üç haftalık yükseliş serisini geçen hafta sonlandıran avro/dolar paritesi, yüzde 0,9 azalışla 1,0940 seviyesinden haftayı tamamladı. Söz konusu gelişmelerle geçen hafta Almanya'da DAX endeksi de yüzde 0,94, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,62 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,56 değer kaybederken, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,29 artış kaydetti. Gelecek hafta, pazartesi günü Almanya'da fabrika siparişleri, salı günü Almanya'da sanayi üretimi ve Avro Bölgesi'nde işsizlik oranı, cuma günü İngiltere'de sanayi üretimi ve büyüme verileri takip edilecek. Asya pay piyasalarına da negatif seyir hakim oldu Asya tarafında, geçen hafta Japonya'da yaşanan depremler gündemin odağında bulunurken, küresel piyasalardaki düşük risk iştahı da bölge genelinde etkili oldu. Geçen hafta, tatil nedeniyle 2 gün işlem gerçekleşen Japonya pay piyasalarında dalgalı seyir öne çıkarken, Japonya Merkez Bankasının (BoJ) depremlerden dolayı negatif faiz politikasını sonlandırmakta zorlanacağına ilişkin beklentilerin artmasıyla Japon yeni dolar karşısında değer kaybetti. Dolar/yen paritesi yüzde 2,6 artışla Haziran 2022'den bu yana en güçlü haftalık yükselişini gerçekleştirerek, geçen haftayı 144,7 seviyesinden tamamladı. Hafta başında, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in ülke ekonomisinin içinde bulunduğu olumsuzluklara işaret eden konuşması dikkati çekerken, Güney Kore'de ana muhalefetteki Demokratik Parti lideri Lee Jae-myung, Busan'da bir inşaat alanını ziyareti sırasında boynundan bıçaklanarak saldırıya uğradı. Öte yandan, geçen hafta bölge genelinde açıklanan veriler de karışık sinyaller vermeye devam etti. Çin'de aralık ayında imalat sanayi PMI 49,0 ve hizmet sektörü PMI 50,4 ile beklentilerin altında kalırken, bileşik PMI 50,3 oldu. Ülkede, Caixin imalat sanayi PMI 50,8 ve Caixin hizmet sektörü PMI 52,9 ile tahminlerin üzerinde gerçekleşti. Japonya'da ise imalat sanayi PMI aralıkta 47,9 ile öngörüleri aşarken, aynı dönemde hizmet sektörü PMI 51,5 ile beklentilerin altında kaldı. Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,26, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 2,90, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,54 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 3 geriledi. 8 Ocak ile başlayan haftanın veri takviminde, salı Japonya'da enflasyon, cuma ise Japonya'da ödemeler dengesi ve dış ticaret açığı, Çin'de enflasyon verileri yatırımcıların odağında olacak. Yurt içinde, geçen hafta yükseliş ağırlıklı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 2,12 artışla 7.628,73 puandan tamamlarken, gelecek hafta yoğun veri gündeminin yanı sıra uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in cuma akşamı açıklaması beklenen Türkiye değerlendirme raporu yatırımcıların odağına yerleşti. Ayrıca, gelecek hafta, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB), "Yatırımcı Günleri"nin ilkini 11 Ocak Perşembe günü JPMorgan'ın New York'taki merkezinde gerçekleştirileceği toplantı takip edilecek. Toplantıda, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile TCMB Başkanı Dr. Hafize Gaye Erkan'ın yatırımcılarla buluşacak. Öte yandan dün, ABD'li yatırım yönetimi şirketi PIMCO Genel Müdürü ve Gelişmekte Olan Piyasalar Küresel Başkanı Pramol Dhawan, harcamaları dizginlemek ve enflasyonu kontrol altına almak amacıyla mali koşulların sıkılaştırılması nedeniyle başta yerel para cinsinden varlıklar olmak üzere Türk varlıkları konusunda olumlu olduklarını ifade etti. Dhawan, "Ayrıca aralık ayında merkez bankası döviz rezervlerinin yeniden artırılmasında da önemli ilerleme kaydedildiğini ve bunun bizim ve diğer yatırımcıların temel endişelerinden birini giderdiğini görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu. ABD'nin önemli yatırım bankalarından Goldman Sachs da Türk lirasında reel değer kazanç sinyali verirken, TCMB'nin net rezervlerinin bu yıl pozitife dönmesini beklediğini bildirdi. Bankanın "2024 için 10 CEEMEA sorusu" başlıklı raporunda, "Türk lirası tahminlerden daha mı az değer kaybedecek?" sorusuna "evet" yanıtı verildi. Diğer taraftan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinin (MÜSİAD) düzenlediği "2023 Yılı Değerlendirmesi ve 2024 Yılı Beklentileri" konulu toplantıda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin not görünümünde iyileşmenin başladığını ve not artışının da olacağına inandıklarını belirterek, şunları kaydetti: "(İş dünyasına) Mal ve hizmetlerde muazzam teşvikler getirdik, devam edeceğiz. Eğer ihracat yapmıyorsanız, lütfen '2024 ve sonrasında ihracat yapacağız' diye planlama yapın. Çünkü sizi destekleyeceğiz. Rekabet gücünüzü, istihdamı ve çalışanları desteklemek için 2024 yılında 630 milyar liradan fazla bir gelirden vazgeçeceğiz." TCMB'nin Banka Kredileri Eğilim Anketi'ne göre ise 2023'ün son çeyreğinde bankaların genel olarak işletmelere kullandırdıkları kredilere uyguladıkları standartlardaki sıkılaşma seyri sona ererken, 2024 yılının birinci çeyreği için bankaların beklentisi, bu standartların gevşemeye başlayacağı yönünde oldu. Geçen hafta yurt içinde açıklanan verilere göre, TÜFE, Aralık 2023'te aylık bazda yüzde 2,93 ve yıllık bazda yüzde 64,77 artış gösterdi. Yurt dışında yerleşik kişiler, son 9 haftada hem Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) hem de hisse senedinde alım tarafında yer alırken, bu dönemde yaklaşık 1 milyar 942 milyon dolarlık net hisse senedi alımı gerçekleştirdi. Böylece geçen sene hisse senetlerindeki toplam alım ise yaklaşık 1 milyar 389 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Söz konusu gelişmelerle birlikte dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 1,3 üzerinde 29,7430'dan tamamladı. Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 7.700 ve 7.800 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu belirterek, 7.600 ve 7.500 puanın ise destek olarak öne çıkabileceğini kaydetti. Gelecek hafta yurt içi veri gündeminde, salı işsizlik oranı ve sanayi üretimi, cuma ödemeler dengesi ve Moody's'in beklenen Türkiye değerlendirme raporu takip edilecek. AA Finans Ödemeler Dengesi Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının kasım ayında 1 milyar 369 milyon dolar açık vermesini bekliyor.

Balıkesir kuzusunun eti marka, yünü ise döviz oldu Haber

Balıkesir kuzusunun eti marka, yünü ise döviz oldu

Balıkesir'in kuzusu 2018 yılında coğrafi işaret alırken, bu günlerde Balıkesir koyununun yünü de ülkeye döviz olacak. İvrindi’de 28 yaşındaki Hüseyin Karaköse kurduğu tesiste yöreden topladığı yünleri temizleyip tasnif ederken, 2 bin ton ürünü ihraç etmeye hazırlanıyor. Hüseyin Karaköse, 2 bin ton yün ihraç etmeyi planladıklarını söyledi. Balıkesir’in değişik yerlerinde toplanan yünler işçiler tarafından tasnif edilirken, ambalajlanarak ihracata hazırlanıyor. Tesislerde 15 kişi görev yapıyor. ''ÜLKEDE İDDİALIYIZ'' Dededen yüncü olduklarını anlatan Hüseyin Karaköse, "Biz Balıkesir’in İvrindi ilçesinde yün işleme tesisi olarak çalışan bir işletmeyiz. İşletmemiz 3 kuşaktır yün yapağı işleriyle ilgilenmektedir. Dedemiz ve babamız da bu işi yaptı. İşletmemize Türkiye’nin birçok yerinden yün geliyor. Ama, ağırlıklı olduğumuz ürün merinos kuzusunun da merkezi olan Balıkesir bölgesi ve İvrindi ilçesi. Tesisimize yıllık 2 bin ton yün gelmektedir. Gelen yünler burada sehpalarda bayan ve erkek personellerimiz tarafından kalite olarak sınıflandırılmaktadır. Halı yünü, merinos kumaş iplik yünü ve diğer örgü yünleri olarak tek tek sınıflandırılmaktayız. Gelen yünlerin biz burada kirini pisliğini diğer samanlı problemli olan taraflarını ayırıyoruz. Ayırdıktan sonra tekrar sanayide kullanılmak üzere ayrı paketleyip ambalajlıyoruz. Tesisimizde yıllık hedefimiz olan işleme kapasitesi 2 bin ton. Tabi biz 2 bin tonun büyük çoğunluğunu iç piyasadan yerli Türk yününden karşılamaktayız. Burada işlediğimiz malların büyük çoğunluğunu yurt dışı ülkelere özellikle Hindistan ve İngiltere’ye sanayide kullanılmak üzere ihraç etmekteyiz. Şu anki hedefimiz 2 milyon dolar. Biz tescilli olan İvrindi kuzumuzun yanında yünde de ülkede iddialı bir firmayız" dedi. ''MEMLEKETİMİZE DÖVİZ KAZANDIRIYORUZ'' İşçilerden Kadriye Bilir, "6 aydır burada çalışıyorum. Evimize katkıda bulunmak için çalışıyoruz. İvrindi'de yapılan bu yün işinde ayırıcı olarak çalışıyoruz. Bu işi ilk yapan biziz. İhracata katkıda bulunduğumuz için de çok mutluyuz. Elimizden geleni yapmaktayız" dedi. Emine Can ise, "Patronlarımız sağ olsun bize böyle bir iş imkanı sağladılar. Kendimize, ailemize, memleketimize fayda sağlıyoruz" diye konuştu. Ali Kaya da, "Buraya usta olarak geldim. Hem arkadaşlarımızı yetiştiriyoruz. Hem memleketimizin ürününü değerlendiriyoruz. Hem ihracat yapıyoruz. Memleketimize döviz kazandırıyoruz" dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Balıkesir’de trafik denetimi: Kural tanımaz sürücülere ceza yağdı

Borsa güne nasıl başladı: İşte Borsa İstanbul’da son durum Haber

Borsa güne nasıl başladı: İşte Borsa İstanbul’da son durum

Açılışta BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 78,01 puan azalışla ve yüzde 1 değer kaybederek 7.691,02 puana indi. Bankacılık endeksi yüzde 1,22 ve holding endeksi yüzde 0,88 azalış kaydetti. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 2,42 ile finansal kiralama faktoring, en çok gerileyen ise yüzde 1,90 ile menkul kıymet yatırım ortaklığı oldu. Dün, satıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,94 değer kaybıyla 7.769,03 puandan tamamladı. Analistler, küresel pay piyasalarında, Orta Doğu'daki çatışmaların daha da şiddetlenebileceği endişesiyle negatif bir seyir izlendiğini belirterek, söz konusu seyirde ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell dünkü açıklamalarında para politikasının daha da sıkılaştırılmasının gerekebileceğini dile getirmesinin etkisinin de olduğunu söyledi. Powell, ekonomik büyümenin ve iş gücü talebinin dayanıklılığını gösteren son verileri dikkatle izlediklerini kaydederek, büyümenin sürekli olarak trendin üzerinde olduğuna veya iş gücü piyasasındaki sıkılığın azalmadığına dair ek kanıtların para politikasının daha da sıkılaştırılmasını gerektirebileceğini ifade etti. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in gelecek ay politika faizini değiştirmeyeceğine kesin gözüyle bakılırken, kasım toplantısından sonraki süreç için belirsizlikler devam ediyor. Analistler, bugün yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Piyasa Katılımcıları Anketi, yurt dışında ise İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin haber akışının takip edileceğini bildirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.650 ve 7.500 seviyelerinin destek, 7.840 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Yoğun talep borsayı zorlamaya başladı

Bakan Bolat İzmir’deki ‘İş Zirvesi’nde konuştu: Tek yol ihracat! Haber

Bakan Bolat İzmir’deki ‘İş Zirvesi’nde konuştu: Tek yol ihracat!

Bir dizi ziyarette bulunmak üzere kente gelen Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) iş birliğiyle düzenlenen ‘İzmir İş Dünyası Toplantısı’na katıldı. İzmir Ticaret Odası Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleşen toplantıya Bakan Bolat’ın yanı sıra İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, milletvekilleri, siyasi parti ve sektör temsilcileri katıldı. ESNAFA KREDİ MÜJDESİ Salondaki katılımcıları selamlayarak konuşmasına başlayan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, “Kıymetli başkanlar ve yetkililer güzel konuşmalar yaptı biz bunları not aldık. Bazılarına da olumlu ve güzel cevaplar vereceğim birazdan. Başarıya giden yol ortak akıldan geçiyor. Soru cevap kısmında da sorulara cevap vereceğiz. Sizin yanınızdayız, görüşlerinize açığım. Önce müjdeleri açıklayalım. Sonra Türkiye ekonomisi ile ilgili görüşlerimiz ve bakanlık olarak yaptıklarımızı aktaracağız. Yarın itibariyle İzmir’de esnaf ve sanatkarlar için 100 milyon liralık uygun şartlarda tahsisat müjdesiyle sözlerime başlıyorum. Bu finansman yüzde 15 yıllık maliyetli olacak, 6 aylık taksitlerle geri ödemesi olacak, 5 yıl da vadesi olacak. Enflasyon muhasebesi 31 Aralık 2023 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek. İhracatçılarımız ve iş dünyamız finansmana erişim sıkıntısı çektiklerini ifade ettiler. Hükümetimiz kurulduktan sonra 25 Temmuz tarihinde Merkez Bankamız ihracat için kredi limitini 300 milyon TL’den 1,5 milyar TL’ye çıkarmıştı. Bugün itibariyle yayınlanan tebliğ işle ihracat için 3 milyar TL’ye çıkarmış oluyor. Bunun 2 milyar TL’sini EximBank tahsil edecek. Borsa başkanımız Işınsu Hanım’ın bir talebi vardı. Aromatik bitkiler için URGE başvurunuz var. 20 katılımcı firma ile gerçekleşen projenin onay yazısı 15 Eylül’de tarafınıza gönderilecek. Vize konusunda haklı talepler ortaya konuldu. AB Komisyon Başkan Yardımcısı ile 2 defa görüşme fırsatı buldum. Bu konuları dile getirdik. En başta vize konusundan başlayarak teknik çalışma komitesi toplantıları önümüzdeki ay başlayacak. Brüksel’e giderek Gümrük Birliği ile ilgili sıkıntıları ve Gümrük Birliğinin genişletilerek hizmet ve tarım sektörünü kapsama konusunu ele alacağız” dedi. HER ŞEYE RAĞMEN EKONOMİMİZ BÜYÜDÜ Kent ekonomisi üzerine de önemli mesajlar veren Bolat, “İzmir gerçekten büyüleyici bir büyüklüğe sahip. Sadece sanayi ya da turizm şehri değil, tarımın da çok güçlü olduğu bir ihracat şehri. 31 milyar dolarlık ihracatı gerçekleştiren ve cumhuriyetin kuruluşunda ilk liman kapımız. İnşallah bu çerçevede İzmir’deki toplantımız güzel bir istişareye vesile olacaktır. İzmir gerçekten serbest ticaret, organize sanayi bölgeleri ile kabuğunu yıktı. Türkiye için önemli katma değer üreten bir bölgemiz. İzmir limanının geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Bu açıdan toplam ihracatımızdan yüzde 7 pay alan İzmir’i tebrik ediyoruz. İzmir’de 136 bin esnafımız var. 2023 yılının ilk 8 ayında yaklaşık 9 milyar liralık indirimli finansman imkanı sağlamıştık. Bugün açıkladığımız müjdemizi de buna ekstra olarak vereceğiz. Dünya ile rekabet edebilecek ekonomik güce ulaşmak yenilikçi bir ekonomi ile mümkün olacaktır. Ağırlaşan rekabet şartlarında katma değerli üretim yapamayan ekonominin rekabet şansı yoktur. Yatırımla birlikte üretim arttığında ticaret artmaktadır. Son 4 yıla bakalım… 100 yılda bir olan bir salgın ile karşı karşıya kaldık. 20 milyondan fazla insan vefat etti. Bunun ekonomide, istihdam piyasasında yarattığı olumsuzlukları düşünelim. İki komşu ülkemiz 1,5 yıldır süren savaşı ve bunun enerji ve gıda piyasasındaki etkilerini düşünelim. 6 Şubat’ta yaşadığımız asrın felaketini hatırlayalım. Milletçe depremzede kardeşlerimiz dayanışma içinde olduk ama 11 şehrin ayağa kaldırılması, ekonomisinin sosyal hayatının üretiminin ayağa kaldırılması, büyük bir maddi yük oluşturuyor. 104 milyar dolarlık faturayı birlikte karşılayacağız. Bunlara rağmen ekonomimiz 2021 yılında yüzde 11, 2022 yılında yüzde 5,5 büyüdü. Bu yıl da ilk çeyrekte yüzde 3,9, ikinci çeyrekte ise 3,5 büyüme meydana getirdi. 4 milyon vatandaşımız istihdam imkanı buldu” ifadelerini kullandı. TEK YOL İHRACAT Temmuz ve ağustos aylarında son 10 yılın en büyük ihracat rakamlarına ulaşıldığı kaydeden Bolat, “Temmuz ayında yüzde 7,4 sanayi üretim artışı kaydedildi. Özellik AB bu yıl ilk yarıda yüzde 0 büyüdü. Bizim ihracatımızın yarısı Avrupa’ya gidiyor. Temmuz ve ağustos aylarında son 100 yılın en yüksek rakamlarını elde ettik. Ocak-Ağustos döneminde 165 milyarlık ihracat… Bütçemizin yarısından çoğunu ihracata ayırıyoruz. 17 milyarlık bütçemizin, 10 milyar lirası ihracatçılarımıza verdiğimiz hibe destekler. Bir müjde daha vermek istiyorum. 2024 bütçesinde ihracat destekleri yüzde 100’den daha fazla arttırılacak. 20 milyar liranın üzerinde ihracat desteğini sizlere sunacağız. Tek yol ihracat, döviz gelirlerimizi arttırmak diyoruz. Son 3 aylık görev süremde gittiğimiz ülkelerde Türkiye olarak güçlü ekonomimiz ile çok iyi bir şekilde karşılanıp dikkate alındığımızı görmekten iftihar ediyorum. Türkiye adeta pilot ülke olarak rol model alınıyor. Herkes bizimle iş yapmak istiyor. Yatırım düşünüyorlar” diye konuştu. MESLEK EĞİTİMİ MEMLEKET MESELESİ Bolat, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Pandemi belası geldiğinden bu yana çeşitli sektörlerde piyasa bozucu, haksız ticaret uygulamaları görüyoruz. Bu da enflasyonun artmasında önemli bir olumsuzluk getirdi. Bakanlık olarak haksız piyasa düzenleme kurulu marifetiyle vatandaşların mağdur edilmemesi için mücadele ediyoruz. Gıda ve marketleri sektöründe de yoğun denetimler yapıyoruz. Stokçuluk yoluyla fahiş fiyat ile para kazanmak isteyenlere karşı acımasızca mücadelemizi arttırdık. Amacımız 2028’e kadar yüksek teknolojili ürünlerde ihracatı yüzde 50’ye yükseltmek. Serbest bölgelerimizin sayısını 25’e yükselteceğiz. İhtiyaç duyduğunuz iş gücü noktasında meslek lisesi, çıraklık okulu eğitimine önem veriyoruz, sayısını iki kat arttırma hedefimiz var. Meslek eğitimini memleket meselesi olarak görüyoruz. Cumhuriyet’imizin 100. yılında ülkemizin ekonomisi, eğitimden, sağlığa, tarımdan ticarete her alanda yükseltip dünyadaki en gelişmiş 10 ülke arasına girmek için var gücümüzle çalışacağız. Türkiye Yüzyılı hedefimiz, şiarımız olacak. Eleştiri en doğal haktır, ‘Türkiye’de sanayi kalmadı’ diye eleştiriler duyuyoruz. Bunlar sizlere büyük haksızlık. Türkiye’de 355 tane organize sanayi bölgesi var, 2,5 milyon kişi çalışıyor. Son 20 yılda istihdam sayımız 19 milyondan 31,5 milyon kişiye yükseldi. Cumhuriyetimizin ekonomi politikalarına öncülük eden, iktisat kongresinin toplandığı, Egemizin incisi, İzmir’imizin Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşmasında bizlere büyük destek vereceğine gönülden inanıyoruz.” ÖZGENER’DEN KREDİ ÇAĞRISI İş dünyasının krediye ulaşmakta yaşadığı sıkıntılara dikkat çeken İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Son dönemde uygulanan makro ihtiyati sınırlandırmalar ve daraltıcı para politikası uygulamaları krediye erişimde zorlanan KOBİ’lerimizin orta ve uzun vadede sürdürülebilir planlama yapmalarını güçleştiriyor. Bankaların limit güncellemesi yapmamaları, kredi maliyetlerinin çapraz ürün satışlarıyla yükselmesi, kredilere uygulanan değişken ve yüksek faiz oranları üyelerimizin krediye erişimde yaşadığı başlıca sorunlar. Bu yönde, nakit akışının yönetilmesi ve işletme sermayesinin fonlanmasına yönelik, yeni finansal araçların ivedilikle hayata geçirilmesinin önem taşıdığını düşünüyoruz” dedi. EximBank kredisi kullanımında toplam destek hacminde gerileme yaşandığını belirten Özgener, “Eximbank kredisi kullanımında, KOBİ’lerin oranı 2021 yılından 2022 yılına artış gösterse de, toplam destek hacminin dolar bazında gerilediğini görüyoruz. Finansal sorunların bu kadar yoğunlaştığı bir dönemde üyelerimizin düşük maliyetli kredi alabilmeleri büyük önem taşıyor. Özellikle pandemi döneminde Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kooperatiflerinin uygun faiz oranlarıyla esnaflarımıza ciddi destek sağladığını gördük. TOBB’a bağlı Odaların üyeleri bu imkanlardan faydalanamadılar. Oysaki, birçok sektörde Odamız üyeleri ve esnaf odası üyelerinin yaptıkları işler ve faaliyet alanları benzerlik gösteriyor. Benzer şartları taşıyan firmaların esnaf veya tacir olduğuna bakılmadan devlet destekleri ve krediler konusunda aynı imkanlardan yararlandırılmasının, desteklerin etkin ve adil dağılımı açısından önem taşıdığını düşünüyoruz. Buna çözüm olarak, esnaflara düşük maliyetli kredi imkanı sunan Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kooperatiflerine benzer bir yapının TOBB’a bağlı tüm Oda ve Borsa üyeleri için de oluşturulmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi. TALEPLERİ SIRALADI İzmir’in tarımsal üretim ihracatının 3 milyar doları aştığını kaydeden İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise şunları söyledi: “322 bin hektarlık tarım arazimiz, yetişmiş insan gücümüz, sermaye potansiyelimiz ile bunun çok daha fazlasını başarabiliriz. Bunları yapabilmek için hükümetin yol göstericiliğine ve yaşadığımız sorunların hızlı çözümünde desteğinize ihtiyacımız var. Borsacılık hizmetlerimizin iyileştirilmesi ve üyelerimizin yaşadığı sektörel sorunlarla ilgili taleplerimizi içeren dosyamızı size takdim edeceğiz. Bu kapsamda destek vermenizi beklediğimiz birkaç konuyu da paylaşmak istiyorum. Borsacılık hizmetlerimizle ilgili olarak; Borsa tescili ile muhtasar beyanname verme süresi arasındaki uyuşmazlığın yeni bir düzenlemeyle çözülmesi, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler alanında İzmir Ticaret Odası ve Ege İhracatçı Birlikleri iş birliğinde yaptığımız URGE başvurusunun mümkün olan en kısa zamanda değerlendirilmeye alınması… Sektörlerimizle ilgili olarak ise; Üyelerimizin ve iş dünyamızın finansmana erişimi konusundaki sorunların çözülmesi, Tarımsal teknoloji girişimleri için özel destek mekanizmalarının geliştirilmesi, AB ile yapılacak Gümrük Birliği’nin güncellenmesi çalışmalarında zeytinyağı ihracatımıza uygulanan gümrük vergisinin kaldırılması ya da ülkemize sağlanan kota miktarının hatırı sayılır miktarda yükseltilmesi, Pamuk üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak ve tekstil sektörümüzün küresel piyasalarda rekabetçiliğini korumak için sanayimizin yerli pamuk kullanımını teşvik edecek tedarik modellerini ve finansal destek mekanizmalarının hayata geçirilmesi konularında vereceğiniz destekler üyelerimiz ve sektör açısından önem arz etmektedir.” DÖNÜŞÜM STRATEJİSİNE İHTİYAÇ VAR Pandemi öncesinde tanık olunan ticaret savaşlarının, pandemi ile birlikte güçlenerek dünyada yeni bir değişim ve dönüşümü başlattığını belirten EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, “Ve dönüşümün temelinde ‘kendi kendine yetebilmek’ yani ‘üretim’ yer almaktadır. Böyle bir süreçte; yüzde 99’u KOBİ olan bir yapıda, ihracatımızın yüzde 30’unu gerçekleştiren KOBİ’lerimizin, ihracattaki payını artırmak ve bu yeni düzene uyum sağlamaları için bir Dönüşüm Stratejisi’ne ihtiyacımız vardır. Öncelikli çözüm bekleyen konularımızdan biri de yüksek enflasyondur. Yeni ekonomi yönetimimiz ile bu konuda ciddi adımlar atılmaya başlandı ve Orta Vadeli Program’da da kararlı bir duruş sergilenmektedir. Öncelikle bu gelişme bizlere umut verdi. Öngörülebilir fiyatlama yapmamıza engel olan, çalışanlarımızın refah kaybına yol açan, yüksek enflasyonun düşürülmesine yönelik, atılan adımları destekliyor ve bu kararlılığın kesintisiz devamını diliyorum. Bununla birlikte, Kanuna göre uygun şartları oluşan enflasyon muhasebesine geçilmesi de beklentilerimiz arasındadır. İş dünyamızın bir diğer ana konusu da finansmana erişimdir. Kredi kullanımındaki sınırlayıcı düzenlemeler ve çok sayıda mevzuat değişikliklerinden dolayı, ticari kredilere ulaşım her geçen gün zorlaştı. Beklentimiz, reel sektörün, özellikle de üreten ihracatçılarımızın kredi talebinin uygun vade, miktar ve faiz düzeyinden karşılanmasıdır. Yeni ekonomi yönetiminin özellikle ihracata yönelik yaklaşımlarından memnuniyet duyduk” ifadelerini kullandı. ORTAK AKIL VURGUSU Konuşmasında ortak akıl vurgusu yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise, “Sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Öncelikle Sayın Bakanımıza teşekkür ediyorum. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın 92.’sini yaptık, büyük bir katılımla gerçekleşti. Bakanlığımız himayesinde düzenledik. Sayın Bakanımıza ve ekibine teşekkür ediyorum destekleri için. Cumhuriyet’imizin ilk yüzyılın son dönemecindeyiz. 100 yıl sonra bugün dünyamız yeniden krizler çağının içinden geçiyor. İklim, su, gıda, savaşlar tüm dünyayı derinden etkiliyor. İzmir’den ortak akılı ortaya koyacak yeni bir ses vermek üzere yeniden bir kongreye ev sahipliği yaptık. 100 yıl önce düzenlenen iktisat kongresinde olduğu İzmir’de işçilerden iş insanlarına kadar herkesi misafir ettik. İkinci yüzyılın iktisat kongresi hepimize şunu hatırlattı. Koşullar ne olursa oldun ortak aklı hakim kılmak için çok sebebimiz var. Bu toplantının da ortak aklı hakim kılacağını kuşkum yok. Sayın bakanımızı İzmir’de ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Geleceğin Türkiye’sini inşa edecek olan yaratıcı düşüncenin kaynağı genç nesillerdir. Bu ülkenin en iyi okullarından mezun olmuş zihinleri yurt dışına kaybettiğimiz sürece iyimserliğimizin bu hakikatin gölgesinde kalacaktır. Gençlere adil ortak sağlayamadığımız müddetçe küresel rekabeti güçlü bir ülke olamayız. Eğitimimiz ancak eğitimden adalete bir dizi yapısal dönüşümle gerçekleşebilir. Sanayi ve ticaretin gelişimi için yepyeni bir toplumsal mutabakat tesis edilmelidir” dedi. PROTOKOL KRİZİ YAŞANDI Öte yandan yoğun katılımla gerçekleşen toplantının öncesinde protokol krizi yaşandı. Programın ev sahipliğini üstlenen oda başkanlarına, protokolde Bakan Bolat’ın yanında yer ayrılmadı. Duruma tepki gösteren oda başkanları, salonun en kenarında yer alan sandalyelere oturarak toplantıyı takip etti. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İZTO’daki büyük buluşmada protokol krizi

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.