TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#dolandırıcılık

dolandırıcılık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, dolandırıcılık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir'de emlak dolandırıcılığı: Aynı daireyi defalarca sattı Haber

İzmir'de emlak dolandırıcılığı: Aynı daireyi defalarca sattı

İzmir'in Bornova ilçesi Doğanlar Mahallesi'nde, bir binadan farklı daireler satın alan 5 kişi, satın aldıkları dairelerin aynı zamanda başka kişilere de satıldığını öğrenmesinin ardından soluğu savcılıkta aldı.  Vurgun yapan müteahhit ortada yok, daireler ilanda İddiaya göre evleri yapan müteahhit B.C.S., bu süreçte ev sahipleriyle anlaşamadığını belirterek, binlerce lira parasını aldığı çok sayıda kişiyi oyaladıkça oyaladı ve tapuları teslim etmedi. Evlerin farklı kişilere satıldığı öğrenen vatandaşların dünyası ise başına yıkıldı. Şu ana kadar 5 kişi, müteahhit B.C.S. hakkında avukatı aracılığıyla şikayette bulunurken, milyonluk vurgun yapan müteahhit ortadan kayboldu. Vatandaşlar, bu sayının artabileceğini belirtirken, mağdurlar parasını ödedikleri dairede şu an başkalarının oturmasına üzüldüklerini söyledi.  Öte yandan, binadaki dairelerin emlakçılar vasıtasıyla internette ilanda olduğu ortaya çıktı. "Bornova Doğanlar Mahallesi'nde satılık 2+1 daire" olarak verilen ilanda, dairenin 2 milyon 350 bin TL'den satışta olduğu ifade edilirken, yatırıma uygun olduğu, içerisinde 13 bin TL aylık ödeme yapan kiracısının da bulunduğuna dair bilgi verildiği gözlemlendi. “Kendi dairemin başkasına satıldığını tesadüfen öğrendim” Bornova'da 2022 yılında inşaat halindeki apartmandan ev alan sanayi esnafı Aydın Ünal, müteahhide 300 bin TL para ödedi. Aradan birkaç ay geçmesinin ardından Ünal, evin çevresinde aynı daireyi satın alan bir başka kişiyle tesadüfen karşılaştı ve ortaya aynı daireyi alan ikinci bir kişi daha çıktı.  Aydın Ünal, “2022'nin başlarında ev almaya karar verdik. 2022 yılının nisan ayında arkadaşım vasıtasıyla müteahhitle tanıştık. 6 numaralı daireyi almak için anlaştık. Dairenin fiyatı 615 bin TL idi. 300 bin TL nakit olarak verdim. Bir kısmını da kendi arabamı vererek ilk ödemeyi gerçekleştirdim. İnşaat süreci önce yavaş ilerledi” dedi. Satın aldığı dairenin başkasına da satıldığını tesadüfen öğrendiğini aktaran Ünal, “Satın aldığım dairenin çevresinde dolaşırken, tesadüfen benim aldığım daireyi satın alan arkadaşla tanıştım. Benim satın aldığım dairenin kendisine de satıldığını söyledi. Çok şaşırdım. Daha sonra bu durumu müteahhide söyledik ve ortada bir yanlış anlaşılma olduğunu, aynı daireyi bir başkasına satanın kendisi olmadığını, bina sahibinin sattığını belirtti. Durumun halledilmesi için müteahhide zaman verdik; ama herhangi bir düzenleme olmadı. Sonra aynı binanın Osman diye bir arkadaşımıza da satıldığını öğrendik. Çok şaşkındım. Bu sorunun çözülmesini istedik; fakat sorun çözülmedi. Ardından müteahhitten paramızın geri verilmesini istedik; ancak ödemelerimizi geri alamadık. Hem dairemiz gitti hem de paramız gitti. Çok mağduruz. Bu konuda gereğinin yapılmasını istiyoruz. Benim gibi satın aldığı dairenin başkasına da satılmasıyla mağdur olan ve ödedikleri ücretleri geri alamayan arkadaşlarım daha var. Bu müteahhidin araştırılmasını istiyorum. Biz gerekli yerlere başvurduk, şikayette bulunduk” şeklinde konuştu. Yaşadığı üzüntüden dolayı evin bulunduğu sokaktan geçemediğini ifade eden Ünal, sözlerine şöyle devam etti:  "Bu daireyi satın almak istedik; ancak alamadığımız için psikolojik bir travma yaşıyoruz. Ben bu sokaktan geçemiyorum, yolumu değiştiriyorum. Yaşamış olduklarımı tarif etmemin anlamı yok. Bunu yaşayan bilir. Hayatımız tam anlamıyla cehenneme döndü diyebilirim.” 4 milyona yakın masraf ettiği dairelerin tapusunu alamadı Satın aldığı binalara 4 milyona yakın masraf yapan, binanın inşaat işlerini üstlenen ve tapusunu alamayan mağdur Ozan Dilbaz da, “Buradan 3 arkadaşımız ile birlikte 5 adet daire satın aldık. Ben inşaat işleriyle uğraşıyorum. Aynı zamanda dairenin tadilat işlerini yapmak için müteahhit ile anlaştık ve işleri biz üstlendik. Ben bu binaya 4 milyona yakın para verdim. Biz parasını verdiğimiz binalarımızın tapusunu alamadık. Bunun üstüne savcılığa şikayette bulunduk. Bize ‘bu binayı bitirelim tapularınızı vereceğiz' dediler. Tapularımızı hala alamadık. Daha sonra müteahhit bizi Evka 3'teki yaptığı başka bir daireye götürdü. Bize ‘buradaki binalar bitsin size buranın tapusunu vereceğimi, mahkemelik olduğumuz için diğer dairenin tapusunu veremiyoruz' dedi. Mecburen kabul etmek zorunda kaldık. Oradaki dairenin de inşaat işlerini üstlendik ve daireye para yatırdık. O daireyi bitirdik ve Bornova'da bulunan başka bir dairenin işlerini üstlendik. Artık tüm dairelerin işlerini hallettik diye düşündük; ancak ona rağmen tapularımızı yine alamadık. Bu mağduriyetlerin çözülmesini istiyoruz. Bu binanın çoğu inşaat işlerini ben yaptım. Biz tapularımızı alamadık; ama bina bu süreçte başkalarına satıldı” ifadelerine yer verildi. "Dolandırıcılık suçunu oluşturmaktadır" Olayla ilgili dava sürecinin devam ettiğini belirten Avukat Yunus Söyleyici da, “Mağdurlar ofisimize müracaat ettiklerinde, şüpheli şahsın daire satma vaadiyle kendilerinden değişen yüklü miktarlarda nakit para tahsil ettiğini ve dairelerin 2022 yılı mayıs ayında kendilerine teslim edileceğini vaat edildiğini; ancak parayı verdikten sonra bu şahsa ulaşamadıklarını ve dairelerin de tamamlanmadığını, konuyla alakalı mağdur olduklarını ifade ettiler. Biz konuyla alakalı gerekli tahkikatı kendi ofisimizde yaptıktan sonra şüpheli şahıs hakkında İzmir İcra Müdürlüğü'ne başvurumuzu yaptık. İcra takibi açtık. Takibimiz kesinleşti. Ayrıca İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına da müracaat ederek şüpheli şahıs ve şirket hakkında suç duyurusunda bulunduk. Şu anda savcılık soruşturma aşaması devam etmekte. Bizim kanaatimizce ortadaki bulunan bu olay Türk Ceza Kanunu'nun 157 ve 158. maddeleri kapsamında dolandırıcılık suçunu oluşturmaktadır. Bu konuyla alakalı savcılık müracaatımız şu anda aktif bir şekilde ilerletilmektedir. Biz de bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Biz de bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz” açıklamalarına yer verdi. "Onlarca farklı icra dosyalarının olduğunu, borca batık iflas etmiş halde olduğunu gördük" Avukat Söyleyici sözlerine şöyle devam etti:  “Müvekkilimiz hukuk büromuzu müracaat ettikten bir süre sonra yine başka bir arkadaşının daha bu şahıs ve şirket tarafından dolandırıldığını bize söyledi. O şahıs da yine bizim müvekkilimiz oldu. Onun yönünden de aynı işlemleri başlattık. Akabinde bu şahıs hakkındaki icra dosyalarını sorguladığımızda hakkında onlarca farklı icra dosyalarının olduğunu, şahsın borca batık iflas etmiş halde olduğunu gördük. Şahıs adına kayıtlı herhangi bir gayrimenkulün olmadığını tespit ettik. Süreç Cumhuriyet Savcılığında devam etmektedir.” BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İAOSB çevreci kimliği ile ‘İzmir’in incisidir’

Futbol dünyasının dolandırıldığı davanın duruşma tarihi belli oldu Haber

Futbol dünyasının dolandırıldığı davanın duruşma tarihi belli oldu

Yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış sporcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 18 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen Denizbank Şube Müdürü Seçil Erzan hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, aralarında Buse Terim Bahçekapılı, Emre Belözoğlu, Emre Çolak, Fernando Muslera, Arda Turan, Selçuk İnan, Volkan Bahçekapılı'nın da bulunduğu 18 kişi 'müşteki' sıfatıyla yer alırken; Seçil Erzan, Ali Yörük, Asiye Öztürk, Atilla Yörük, Hüseyin Eligül, Kerem Can ve Nazlı Can’un bulunduğu 7 kişi ise 'şüpheli' sıfatıyla yer aldı. Güven ilişkisine dayanarak parayı teslim etti, daha sonra ulaşamadı Hazırlanan iddianamede, Levent Büyükdere Caddesi Şubesi müdürü olarak çalışan şüpheli Seçil Erzan'ın müştekilerden Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayanarak 2 milyon dolar parayı değerlendirmesi amacıyla elden aldığı, 3 Nisan'da 3 milyon dolar olarak iade edeceğini bildirdiği, bunun karşılığında da müşteriye yazılı bir evrak verildiği ancak şube müdürüne ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı anlatıldı. Çeviker şüpheli Erzan'a ulaşamayınca durumun bankaya bildirildiğinin aktarıldığı iddianamede, banka tarafından araştırma yapılmaya ve Seçil Erzan'a ulaşılmaya çalışıldığı ancak ulaşılamadığı, bu nedenle Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve soruşturmaya başlandığı kaydedildi. Fatih Terim’in ismini vererek fona dahil olduğunu söylediği belirtildi Mağdurların kamuoyunda tanınmış sporcular, iş adamları, hekim gibi çeşitli meslek gruplarına sahip kişiler olduğunun belirtildiği iddianamede, mağdurların hepsinin alınan beyanlarında şüpheli Seçil Erzan'ın kendilerine yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu söylediği, ayrıca kamuoyunda tanınmış Fatih Terim, Hakan Ateş gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek bu fona para yatırmaya ikna ettiği şeklinde benzer ifadelerin bulunduğu aktarıldı. Gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığı, müştekilerin şüpheli Erzan'a teslim ettikleri paraları başından itibaren yatırım amacıyla ve banka müdürü sıfatıyla sağladığı güven sebebiyle verdikleri kaydedildi. Müştekileri yatırım yapmaya ikna ederek menfaat sağladığı ve sahte belgeler oluşturduğu aktarıldı Şüpheli Erzan’ın yıllardır kazandığı bankacılık tecrübesinin sağladığı kolaylığı da kullanarak müştekilerle teker teker görüşerek aslında hiç olmayan bir fona, bu fon varmış gibi inandırdığının belirtildiği iddianamede, müştekileri yatırım yapmaya ikna ederek menfaat sağladığı, daha da inandırıcı olmak için zaman zaman müştekilerin yanında birileriyle telefonda konuşarak bankacılık literatüründe yer alan ISIN kodu gibi tabirler kullanarak karşı tarafa verdiği güveni daha da pekiştirdiği, bununla birlikte müştekilerin verdikleri paralara ilişkin sahte belgeler oluşturup, bu belgelere banka kaşesi vurup, ıslak imzasını atarak müştekilere teslim ettiği aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, şüpheli Erzan’ın müşteki Çeviker’i bu fona para yatırması için ikna ederek kandırdığı, müştekinin hesabındaki 2 milyon 198 bin Amerikan doları parayı eşi olan müşteki İnci Çeviker'in aynı gün şüpheli Erzan'a teslim etmesi için şüpheli Ali Yörük'e teslim ettiği, daha sonra sahte olarak üç adet banka kaşesi ve kendi ıslak imzası bulunan sahte belgeleri oluşturup müştekilere verdiği, bankada müdür yardımcısı olarak çalışan Asiye Öztürk'ün de ıslak imzasını attığı belirtildi. İddianamede şüpheli Erzan’ın diğer şüpheliler Ali Yörük ve Atilla Yörük'e zaman zaman müştekilerden elde ettiği paraları taşımada yardım ettiği de kaydedildi. "Kesinlikle Fatih Terim ile ilgili herhangi bir usulsüzlük yapmadım’’ Şüpheli Erzan’ın ifadesine de yer verilen iddianamede, şüphelinin "Ben Fatih Terim'den bu zamana kadar fon adı altında para almadım ancak 2012 yılından itibaren tüm bankacılık işlemleriyle ilgilenirdim. Tam olarak Fatih Terim'in finansal danışmanı bendim. Kesinlikle Fatih Terim ile ilgili herhangi bir usulsüzlük yapmadım. Fatih Terim beni kızı gibi sever sayardı’’ dediği aktarıldı. Arda Turan’a arsa sattırdığı belirtildi Müşteki Fernando Muslera'nın ifadesine de yer verilen iddianamede, 2022'de sanık Erzan tarafından parasını değerlendirme amacıyla defalarca arandığını, Erzan'ın kendisine ‘yüksek getirisi olan bir fon olduğunu, bu fonun kurumsal bir fon olduğunu, Hakan Ateş, Mehmet Aydoğdu bu fonu yönetiyor’ diyerek kendisini de bu fona para yatırmaya ikna ettiğini söylediği kaydedildi. İddianamede, Muslera'nın sanık Erzan'a farklı zamanlarda toplam 1 milyon 200 bin dolar teslim ettiğini, kendisine Erzan tarafından ıslak imzalı ve kaşeli evrak verildiğini söylediği belirtilerek, kendisinin ‘Sen hiç merak etme, bu kurumsal bir fon, paran güvende rahat ol, paranı geri alacaksın. Bu kurumsal fonun zamanının şaşmasının tek nedeni deprem. Bu sebeple her şey aksadı, yoksa Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'nun yönettiği bir fon asla aksamazdı’ gibi sözlerle oyalandığını söylediği kaydedildi. Muslera'nın 700 bin doları geri aldığını ancak kalan parasını alamadığını söylediği aktarılan iddianamede, müşteki Arda Turan'a arsa sattırarak üzerine 33 milyon liralık kredi çektirdiği ve toplam 7 milyon 500 bin dolar dolandırdığı vurgulandı. Kim ne kadar para yatırdı? İddianamede, müştekilerden Buse Terim Bahçekapılı’nın 190 bin Amerikan doları verdiği, Emre Belezoğlu'nun bu fona para yatırması için bir kısmını Volkan Bahçekapılı ile göndermek suretiyle toplamda 4 milyon 292 bin doları şüpheli Erzan’a teslim ettiği, Fernando Muslera’nın 1 milyon 200 bin dolar teslim ettiği ancak şüpheli Erzan’ın bu paranın 700 binlik kısmını geri vererek 500 bin dolar dolandırdığı kaydedildi. Öte yandan şüpheli Erzan’ın Arda Turan’dan 13 milyon 900 bin dolar nakit elden para alıp sadece 6 milyon 400 bin doları fon getirisi olarak geri vermek suretiyle 7 milyon 500 bin dolandırdığı belirtildi. Şüphelinin Selçuk İnan’dan ise 3 milyon 685 bin dolar alıp, bunun 2 milyon 150 binini fon getirisi olarak geri iade ederek toplamda 1 milyon 535 bin dolandırdığı kaydedildi. ‘Bankacılık zimmeti’ suçundan takipsizlik verildiği belirtildi Şüpheli Seçil Erzan hakkında önce ‘bankacılık zimmeti’ ve ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından soruşturma başlatıldığının belirtildiği iddianamede, ‘bankacılık zimmeti’ suçunun oluşabilmesi için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) rapor istenildiği ancak ihbar şartı yerine getirilmediğinden takipsizlik kararı verilerek soruşturmaya ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan devam edildiği aktarıldı. 216 yıla kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheli Seçil Erzan’ın ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘özel belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 66 yıldan 216 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Diğer 6 şüphelinin ise 3 yıl ile 65 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi. Şüphelilerin yargılanmasına 20 Kasım'da saat 10.30'da İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Dolandırıcıların yeni yolu: Kargo tuzağı

Dolandırıcıların yeni yöntemi belli oldu Haber

Dolandırıcıların yeni yöntemi belli oldu

Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) benzeterek sahte mahkeme kararı hazırlayan dolandırıcılar, bunları kişilerin cep telefonlarına "Ceza dosyanızın son günüdür. Linke tıklayarak ödemeyi yapınız." mesajıyla gönderiyor. Kararı gerçek zanneden kullanıcılar linke tıklayarak sahte kararda yazan miktarı hesaba ödeyince dolandırıcıların tuzağına düşüyor. Bursa Barosu avukatlarından Saygun Çelebi, dolandırıcıların teknolojiyi iyi kullandığını, telefonla arayıp kendilerini polis, savcı gibi tanıtarak yapılan yöntemin boyutunu değiştirdiklerini söyledi. Sahte mahkeme kararlarıyla dolandırıcılık olaylarının son dönemde arttığına dikkati çeken Çelebi, "Artık iş öyle bir seviyeye gelmiş ki siz gelen linke tıklayınca normal UYAP sitesinin birebir kopyasına giriyorsunuz. Onların gönderdiği link üzerinden ve orada sizin adınıza yazılmış sahte bir kararla karşılaşıyorsunuz. O kararda da 'Şu IBAN'a şu kişi adına şu para gönderildiği takdirde bu ceza dosyası düşecektir' şeklinde, altında hakim ismi ve mahkeme numarası, mahkeme adı bulunan evrakla karşılaşabiliyorsunuz." dedi. Çelebi, böyle bir mesaj alınması halinde öncelikle e-devlet dışında hiçbir link üzerinden UYAP'a girilmemesini tavsiye etti. Gönderilen linklerin asla açılmaması gerektiğini vurgulayan Çelebi, "Çünkü bu sizin hem kandırılmanıza hem de kimlik bilgilerinizin bu şahısların eline geçmesine sebep olacaktır. Buna çok dikkat etsinler. Hiçbir zaman mahkeme ya da savcılık telefonla sizi arayarak ya da mesaj atarak IBAN numarası vermek kaydıyla sizden ödeme talep etmez. Mutlak surette size ya bir resmi tebligat gönderir ya da sizi savcılığa veya mahkemeye davet eder." diye konuştu. "Yaşlıların dolandırılması daha kolay" Çelebi, söz konusu mesajları alanların, para göndermeden önce bir avukata veya en yakınındaki polis ve jandarma birimine giderek danışmaları tavsiyesinde bulundu. Adli süreçlerle alakalı yeterli bilgiye sahip olmayanların kolaylıkla dolandırıcıların tuzağına düştüğünü dile getiren Çelebi, şunları kaydetti: "Vatandaşlardan özellikle şu ricada bulunmak istiyorum: Ailenizde eğer yaşlı insanlar varsa onları bu dolandırıcılık olaylarına karşı bilgilendirin. Onlara bu olayların olabileceğini, herhangi bir şekilde birilerinin mahkeme, savcı, polis, karakol adı kullanarak aradığında mutlaka kendilerine ulaşmaları gerektiğini söyleyiniz. Yine aynı şekilde çalıştıkları belli bir banka varsa o bankaya giderek banka memurlarıyla görüşün. Eğer yapabiliyorsanız EFT ya da IBAN günlük limitlerini düşürün ve bankacılara da özellikle tembih edin. Çünkü yaşlıların dolandırılması daha kolay. Yaşlıların muhakeme yeteneklerini, zayıflıklarını kullanarak dolandırmaları daha basit. Burada dikkat edilmesi gerekli olan husus şu: E-devlet üzerinden girmediğiniz her resmi siteye, her resmi kuruluş sitesine -bu adliye de olabilir ya da başka bir bakanlığa bağlı kuruluş da olabilir- siteye kesinlikle başkalarının gönderdiği linkler üzerinden girmesinler. Sitelerin belli bir güvenilirlik uzantısı vardır. Resmi sitelerimizin, bakanlık sitelerinin kullandığı uzantı 'gov.tr'dir. Bunun dışında farklı bir uzantı varsa asla sitelere girip de herhangi bir şekilde işlem yapmasınlar. Kendilerine bu yönde gelen telefonlara veya mesajlara da muhakkak ama muhakkak şüpheyle baksınlar." BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Dolandırıcıların yeni yolu: Kargo tuzağı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.