TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#dolandırıcı

dolandırıcı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, dolandırıcı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Dolandırıcıların yeni yöntemi pes dedirtti: Gerçek avukat ismi kullanarak... Haber

Dolandırıcıların yeni yöntemi pes dedirtti: Gerçek avukat ismi kullanarak...

Dolandırıcılar, mağdur üzerinde sağladıkları korkunun ardından, gerçek avukatların unvanlarını ve isimlerini kullanarak mağdurları yanılttıkları ifade ediliyor. Mağdurlardan biri olan avukat Ahmet Haklıgör, yaşadığı durum sebebiyle hayatının şokunu yaşadığını dile getirdi. Dolandırıcılar, mağdurları gerçek avukatların isimlerini kullanarak dolandırmaya çalışıyorlar. Ülke genelinde faaliyet gösteren bir şebekenin, internet üzerinde sahte kadın profilleri oluşturarak erkekleri tuzağa düşürdüğü iddia ediliyor. Şebekenin, kandırdığı kişilerin önce cinsel içerikli fotoğraf ve videolarını ele geçirdiği, daha sonra kendilerini karşı taraftaki kadının ailesi gibi tanıtarak gönderilen içeriklerden dolayı şikayetçi olacakları yönünde korku saldığı ileri sürülüyor. Dolandırıcıların, gerçek avukatların isimlerini kullanarak ağına düşürdükleri kişilere ulaştığı, adlarına cinsel suç davası açıldığını iddia edip sorunu çözmek için para talep ettikleri belirtiliyor. Mağdur avukatlardan Ahmet Haklıgör, adının ve unvanının da bu dolandırıcılar tarafından kullanıldığını ifade ederek şok olduğunu belirtti. Dolandırıcılar, gerçek avukatların isimlerini kullanarak insanları yanıltarak dolandırma girişiminde bulunuyorlar. Olayla ilgili açıklamalarda bulunan mağdurlardan İş Hukuku Uzmanı Avukat Ahmet Haklıgör, şunları belirtti: “Sosyal medyada sahte bir kadın profili oluşturarak tuzağa düşürdükleri kişilerle iletişime geçmişler. Bu kişilere çıplak fotoğraflar göndererek, karşı taraftan benzer içerikler istemişler. Ardından, sözde hayali kadının abisi ya da babası olduklarını iddia eden şahıslar farklı telefon numaralarından tehdit mesajları göndererek karşı tarafı korkutmuşlar. 'Seni bulup öldüreceğim, aileme nasıl böyle fotoğraflar gönderirsin' gibi tehditlerde bulunmuşlar. Bir sonraki gün ise avukat gibi görünerek, benim ya da başka bir meslektaşımın adını kullanarak para talep etmişler. Bu süreçte adıma 8 farklı cep telefonu numarasıyla sahte profiller oluşturmuşlar. Profilin alt kısmına sahte bir internet sitesi linki ekleyerek dolandırıcılık girişiminde bulunmuşlar. Bu konuyu sonuna kadar takip edeceğim.” Hukukçuların asla tehdit etmeyeceğini vurgulayan Avukat Haklıgör, “Vatandaşlardan ricam, bu tür dolandırıcılara inanmamalarıdır. Karşılarındaki kişinin gerçek bir avukat olup olmadığını kontrol etmeliler. Bana ulaşan kişilere durumu anlatıyor ve arayanların dolandırıcı olduğunu, kesinlikle para göndermemeleri gerektiğini söylüyorum. Hiçbir avukat tehditle para istemez. Dolandırıcılar, parayı genellikle muhasebecilerine göndermelerini istiyorlar” şeklinde konuştu. “Bir arkadaşım, kendisini avukat olarak tanıtan bir kişinin para istediğini söylediğinde beni aradı” diyen Haklıgör, “Numarasını ve adını sorguladığımda böyle bir avukatın olmadığını gördüm. Sonrasında o numarayı arayıp durumu öğrenmeye çalıştım. O da benim avukatlığımı sorguladı. Ben de baro levhasından sorgulattığı takdirde görebileceğini belirttim. Sonra da beni cep telefonu üzerinden engelledi. Bir süre sonra vatandaşlar beni aramaya başladı. ‘Adınızın olduğu bir mesaj aldık. Para istemişsiniz’ dediler. Ülkenin dört bir yanından aranmaya başladım. Şu ana kadar 25 kişi bu konuda bana ulaştı. Ben de şikayetçi oldum. Soruşturma devam ediyor” şeklinde ifade etti.

İzmir haber: 2,5 milyar lira vurgun ile ortadan kaybolan Sedat Ocakçı ve eşi İzmir'e getirildi Haber

İzmir haber: 2,5 milyar lira vurgun ile ortadan kaybolan Sedat Ocakçı ve eşi İzmir'e getirildi

Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, zanlıların borsa ve kripto para piyasasında çok sayıda kişiyi dolandırdıkları iddiasıyla başlatılan operasyon kapsamında çalışmalarına devam ediyor. Ekiplerce, yasa dışı yollardan yurt dışına çıkma hazırlığında olduğu öne sürülen holdingin kurucusu ve sahibi S.O. ve eşi S.O, Adana'da saklandıkları ikamette yakalanıp işlemleri için İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne getirildi. Ayrıca çiftle birlikte Adana ve Mersin'de gözaltına alınan 2 kişi de sağlık kontrolleri için İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Operasyonda gözaltı sayısı 27'e yükselirken, haklarında gözaltı kararı verilen 3 şüphelinin de yakalanması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi. DRON FABRİKASI Dün, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şikayette bulunan 30 kişinin 23 milyon lirasını dolandırdıkları suçlamasıyla, bir holdingin sahibi S.O, eşi S.O. ve çalışanlarının da aralarında bulunduğu 30 zanlıyı yakalamak için operasyon başlatmıştı. Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Çiğli ilçesindeki Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan holding binası, Harmandalı Mahallesi'ndeki danışmanlık şirketi ve bir inşaat şirketinde arama yapmış, holding binasının yaklaşık bir hafta önce boşaltıldığı, bina girişine kiralık ilanı asıldığı görülmüştü. Zanlıların borsa yatırımları ve satışını yaptıkları tokenle kripto piyasalarında para kazandırma ve dron fabrikası kurarak kar payı dağıtma vaadiyle yaklaşık 2 bin 500 kişiden 2,5 milyar lira topladıkları öne sürülmüştü. Operasyon kapsamında şüphelilerden 26'sı gözaltına alınmış, 4 şüphelinin ise yakalanması için çalışma başlatılmıştı.

Denizli'de böyle vurgun görülmedi: Lüks yaşam görüntüleriyle göz boyadılar Haber

Denizli'de böyle vurgun görülmedi: Lüks yaşam görüntüleriyle göz boyadılar

Türkiye gündemine oturan Seçil Erzan vakasının bir benzeri olduğu iddia edilen olayda, Ertuğrul S. (39) tarafından ’dijital finans’ alanında hizmet verdiği belirtilen bir şirket kuruldu. İlk etapta yakınlarını ve akrabalarına yönelik çalışma yaptığı iddia edilen Ertuğrul S., Dubai merkezli ünlü bir finans şirketinin Denizli temsilciliğini yaptığını belirterek, yapılacak yatırımlara yüksek kar vaadinde bulundu. Yakınları ve akrabalarına pay dağıtan Ertuğrul S. ve iki arkadaşının şatafatlı yaşam görüntüleri de sosyal medya üzerinden paylaşıldı. Yatırımcı getirene ödeme sözü Kurulan ağı genişleten şüpheliler, yaklaşık 780 kişiden aynı yöntemle 20 ila 300 bin avro arasında değişen miktarlarda para topladı. Bir çoğu gurbetçi olduğu öğrenilen yatırımcılara yatırdıkları paranın üzerinden aylık yüzde 15, yıllık ise ana paranın 5 katı kar payı vaadinde bulunuldu. Ayrıca her bir yatırımcı getirene de yüzde 10 ödeme sözü verildi. Yaklaşık 38 milyon avroluk vurgun yapan ancak kar payı ödemesi yapmayan şüpheliler tarafından dolandırıldıklarını anlatan mağdurlar adliyenin yolunu tuttu. Mağdurlar, yasal işlem yapılması için Ertuğrul S.(39), Hicabi P. (29) ve Tolga D. (26) hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulundu. Adliyeye sevk edilen şüpheliler, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. "Yeni bir Seçil Erzan vakasıyla karşı karşıyayız" Dolandırıldıklarını iddia eden bazı vatandaşların avukatlığını üstlenen Avukat Gizem Üğür, Ponzi sitemiyle yapılan bu vakanın ikinci bir Seçil Erzan vakası olduğunu ancak tek farkın bu olayda mağdur olan kişilerin ünlü olmamasının olduğunu söyledi. Üğür, yaptığı açıklamada, “Öncelikle Ponzi sisteminden bahsetmek istiyorum. Ponzi dünyada 1920’li yıllarda Amerika’da İtalyan göçmen Charles Ponzi tarafından keşfedilmiş ve Charles Ponzi bu sistemle çok kısa sürede zengin olmuştur. Günümüzde de çok fazla Ponzi sistemi ile dolandırıcılık görülmektedir. Bunun en yakın örneklerini çok yakın zamanda medyada takip ediyoruz. En son Seçil Erzan olayında gördük. Bizim olayımızda da gene aynı şekilde bir Ponzi şeması kurulmuş önce yakın akrabalara komşulara yatırım yapılmış. Bu yatırımlar sonucu onlara vaat ettikleri kar paylarını bir iki ay vermişler. Bu şekilde sisteme yeni yatırımcılar katmışlardır. Ama devamlı da gelen yatırımcıların vaat edilen kar paylarını verememişlerdir. Ponzi sistemi bu şekilde sonlanmıştır. Bu aşamada yatırımcılara da para veremediklerini farklı bahanelerle açıklamışlardır. Olayımızda yaklaşık 750-800 kişi vardır. Bu sistemden dolayı dolandırılanların çoğu hala şikayette bulunmamıştır. Bizim tavsiyemiz bir an önce yetkili makamlara gerekli şikayetleri yapmalarıdır. Şu an bizim soruşturmamız Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından titizlikle devam etmektedir. Meslektaşım Onur Aba’yla bu soruşturmayı sonuna kadar en iyi şekilde devam ettireceğiz. Yaklaşık 750- 780 tane yatırımcı olduğu söyleniyor. Ortalama 50 bin avro gibi düşünürsek, yatırım yapanların 37 -38 milyon avro kadar bir meblağ yatırım yaptıkları düşünülüyor. Kişi başı en az 20 bin avro yatırım yapılabilecekleri söylenmiş. 20, 100, 200 ve 300 bin avrolara kadar bu miktar çıkmakta” dedi.

İzmir'de doktor 750 bin lira dolandırıldı Video Galeri

İzmir'de doktor 750 bin lira dolandırıldı

İzmir'deki bir hastanede görev yapan Tinatin Geleneva Öncan, telefonla arayan ve kendilerini polis ve başsavcı olarak tanıtan biri kadın 3 kişi tarafından 750 bin lira dolandırıldı. Polisin zanlıların yakalanması için çalışma yürüttüğü olayla ilgili AA muhabirine açıklama yapan Öncan, hastanede çalıştığı bir gün telefonla kendisini arayanların terör olayına karıştığını söylediğini, buna inanmayarak telefonu kapattığını anlattı. Kendisini yeniden arayan bir kadının polis olduğunu, durumun çok ciddi olduğunu söylediğini ifade eden Öncan, "Bana WhatsApp'tan fotoğraflar ve belgeler gönderdiler. Mesaja baktım, gerçekten kimliğimi gördüm. Teröre karışmış insanların fotoğraflarını gördüm. Beni tekrar arayıp güya Diyarbakır başsavcısıyla konuşturdular. Üç şehit olduğu, para ve silah çalındığı, FETÖ ve terör olaylarında kimliğimin kullanıldığını söylediler. Kafam karıştı, dinlemeye başladım." dedi. Telefondaki kişinin kendisinin özel bilgilerinin satıldığını, çalıntı olan para ve altınların da üzerinde gözüktüğünü söylediğini anlatan Öncan, kimlik fotoğrafından dolayı ikna olarak paniğe kapıldığını söyledi. Öncan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Evime baskına geleceklerini, beni tutuklayacaklarını belirttiler. Elimdeki altınları alacaklarını söylediler. Beni sürekli telefonda tuttular. Telefon kapandı tekrar aradılar. Arkadan polis sireni sesleri geliyordu. Benden elimdeki altınları göstermemi söylediler çünkü çalıntı altınlarla aynı olup olmadığını görmek istediler. Ben de fotoğraf çekip gönderdim. Buna istinaden 'evet güzel, sen şimdi bu altınları güvenilir bir yere koymalısın ki polisler baskına geldiğinde bu altınları almasınlar' dediler. Benden altınları bozdurmamı istediler. Ben de altınlarımı aldım, en yakın kuyumcuda bozdurdum. Bu parayı onların verdikleri IBAN numarasına göndermemi, orada güvende olacağını, operasyon bittikten sonra da geri verecekleri söylediler. Ben de inandım." "Ne kadar kredi çekebiliyorsan çek" Dolandırıcıların bununla da yetinmediğini, bankada parası olup olmadığını sorduğunu belirten Öncan, parasının olmadığını söyleyince kendisini maaş aldığı bankaya yönlendirdiklerini kaydetti. Banka şubesine giderken dolandırıcıların telefonu kapattırmadıklarını, kimseyle konuşmamasını istediklerini, kendisini adım adım takip ettiklerini söylediklerini dile getiren Öncan, şöyle devam etti: "Bana 'Dolandırıcılar senin hesabını ele geçirmiş. Ne kadar kredi çekebiliyorsan çek. Onlar çekmeden sen çek. Bir hesaba koy ki o krediyi kurtaralım' dediler. Buna da inandım. 5 dakikada kredi onaylandı ve söyledikleri hesaba yatırdım. Bana operasyonun başladığını, bankaya polisin baskın yapacağını, şubeden çıkıp izlememi söylediler. Gelen giden olmadı. O sırada eşim bana ulaştı, 'galiba dolandırılıyorsun dikkatli ol' dedi. 10 dakika sonra eşim polislerle birlikte bankaya geldi ama hesaptaki paralar gitmişti." Bozdurduğu altınlar ve çektiği 320 bin lira krediyle birlikte yaklaşık 750 bin lira dolandırıldığını ifade eden Öncan, bu süreçte dolandırıcılarla 4,5 saat telefonla konuştuğunu, telefonu kapatmak istediğinde kendisine "hanımefendi bizim her gün kaç tane şehidimiz oluyor biliyor musunuz? Bize yardımcı olacaksınız." dediklerini, vatanseverlik duygularıyla, suçluların yakalanmasına yardımcı olma isteğiyle hareket ettiğini dile getirdi. Öncan, sözlerini şöyle tamamladı: "Tüm vatandaşlara çağrı yapmak istiyorum; kesinlikle buna kanmayın, inanmayın. Gelecek varsa gelsin, polis olsun, savcı olsun, kim olursa olsun yüz yüze görmeden bir şey yapmayın. Çevreden yardım isteyin, korkmayın. Tek başınıza kahramanlık yapmaya kalkışmayın." AA

Antalya'da dolandırıcılardan 'kabus' yaşatan yöntem Haber

Antalya'da dolandırıcılardan 'kabus' yaşatan yöntem

Manavgat’ta bir kamu kurumunda çalışan Ramazan Ersan Hayıt isimli vatandaş, salı sabahı işe geldiğinde WhatsApp’ına gelen ’17 yaşındaki kıza WhatsApp üzerinden cinsel istismarda bulunduğun belgelendi. Cumhuriyet Savcılığına hakkında suç duyurusunda bulunmaya gidiyorum’ şeklindeki mesajı ciddiye almadı. 1 gün sonra yine WhatsApp’ına gelen evraklar Ramazan Ersan Hayıt’ın kabus dolu bir gün ve gece geçirmesine neden oldu. Olayın muhatabı olmamasına rağmen böyle bir suçlamayı kabullenemeyeceğini belirterek bin an intihar etmeyi, aracını satıp istenilen parayı göndermeyi düşündüğünü dile getirdi. Ne yapacağını bilemeyen, suçlamanın ağırlığı karşısında şaşkına dönen Hayıt, ertesi gün savcılığa giderek evrakların sahte olduğunu öğrenince rahat bir nefes aldı. Manavgat’ta bir kamu kurumunda çalıştığını, dolandırıcılıkta son trendin de kendisini bulduğunu belirten Ramazan Ersan Hayıt, “Salı sabahı işyerine geldiğimde telefonuma WhatsApp üzerinden gelen mesajda, 'hattımdan 17 yaşındaki kıza cinsel içerikli mesajlar gönderildiği' ve 'buna dair belgelerle birlikte suç duyurusunda bulunulmak üzere Cumhuriyet savcılığına gidildiği' yazıyordu. Böyle bir olayın muhatabı olmadığım için ciddiye almadım. Çarşamba sabahı aynı saatlerde bu kez aynı numaradan hakkımda savcılık kararı, uzlaşma bürosu kararı ve e-Devlet çıktısı gönderildi. Kararda suçumun kesin olduğu, reşit olmayan çocuğa cinsel istismar suçundan 5 yıl hapis, 250 bin lira tazminata mahkum edildiğim yazıyordu. Bir başka evrakta ise mahkeme kararının ardından uzlaşma kararı çıktığı, uzlaşmaya ve dosya kapatma bedeli olarak 20 bin TL ödemem, buna cevap vermemem durumunda dava dosyamın işleme konulacağı belirtiliyordu” dedi. “Kapı çaldığında acaba polis mi geldi?’ korkusuna kapıldım” Gün boyunca böyle bir olayın muhatabı olmamasına rağmen, iftiraya karşı ne yapacağını şaşırdığını aktaran Hayıt, “İftira olduğunu bilsem bile böyle bir suçlama karşısında ne yapacağımı düşünüp durdum. Akşam evime gittiğimde 2 kez kapı çalarken, ‘acaba polis mi geldi’ korkusuna kapıldım. Bir ara intihar etmeyi düşündüm. Arabamı satıp istenilen parayı ödemeyi düşündüm. Sabaha kadar uyuyamadım. Adliyede bir arkadaşımı aradım. Hemen gelip savcıyla görüşmemi istedi. Gidip görüştüğümde bu durumun nitelikli dolandırıcılık teşebbüsü olduğunu öğrenince yeniden dünyaya gelmiş gibi oldum. Benim de 2 tane kızım var. Böyle bir suçlamanın altından kalkamazdım” dedi. “Hemen adliyeye koşun” Dolandırıcıların her gün yeni bir yöntem denediğine şahit olunduğunu belirten Hayıt, “Başka vatandaşlarımızın dolandırıcıların oyununa gelmemesi için yaşadığım olayı paylaşıyorum. Böyle bir olayla karşılaşanlar hemen adliyeye koşsun” diye konuştu. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: İzmir'de emlak dolandırıcılığı: Aynı daireyi defalarca sattı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.