TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Doç.Dr.Ahmet İnanır

Doç.Dr.Ahmet İnanır haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Doç.Dr.Ahmet İnanır haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzmandan uyarı: Kasıktan dize doğru yayılan ağrıya dikkat Haber

Uzmandan uyarı: Kasıktan dize doğru yayılan ağrıya dikkat

Günümüzde en sık rastlanan rahatsızlıklardan birisi de kalça kireçlenmesidir . Kalça kireçlenmesi kalça eklem hareketlerinin kısıtlanması ve kasıkta oluşan ağrı ile kendini ortaya koymaktadır. Ancak kalça eklem kireçlenmesinin bulgularını sergileyen başka etkenler olduğu da göz ardı edilmemelidir. Kalça Kireçlenmesi Nedir? Kireçlenme aslında bir kıkırdak bozulmasıdır. Bacağı gövdeye bağlayan ana ekleme kalça eklemi denir. Kalça eklemi çok fazla yük taşır. Kalça eklemi kireçlenmesi çeşitli sebeplerle bu eklemi oluşturan kemiklerin üzerine kaplayan kıkırdağın aşınması, deforme olması ve alttaki kemiklerin anatomik yapısını kaybetmesidir. Kalça Kireçlenmesinin Sebepleri Nelerdir? Kalça eklemi kireçlenmeleri 2 gruba ayrılır. 1'inci grup daha sık karşılaşılan doğumsal veya sonradan meydana gelen yapısal bir bozukluk (artrit, kalça çıkığı, çocukluk çağı kalça kemiği hastalıkları, travma gibi...) nedeniyle zaman içinde kalça eklemindeki kıkırdağın aşınması sonucu ortaya çıkan kireçlenmelerdir. 2'inci grup ise sebebi belirlenemeyen kalça kireçlenmeleridir. Kalça Kireçlenmesi Hangi Yaşlarda Ortaya Çıkar ? Kalça eklemi kireçlenmesi sorunu çoğunlukla 60 yaşından sonra meydana gelebileceği gibi,  çocuklukta geçirilen kalça eklemi hastalıkları sonrasında ya da doğumsal kalça çıkığı olduğu zaman da küçük yaşlarda da görülebilir. Kalça Kireçlenmesinin Belirtileri Nelerdir? Kalça eklemi kireçlenmesi, hastaların hayatını zorlaştırıp aynı zamanda yaşam kalitesini de oldukça düşüren bir hastalıktır. En belirgin ve önemli şikayetlerin başında ağrı gelir. Bu ağrı nedeniyle de çorap giymek, araca binme, oturmak ve kalkmak gibi günlük yapılan işlerde güçlük yaşanması da belirtiler arasındadır. Kalça eklemi hareketlerinde kısıtlanma meydana gelir. Çoğunlukla da ilk önce ağrı ardından hareketlerde kısıtlanma ortaya çıkar. Bu ağrı kalçada değil kasık kısmında hissedilen ve dize doğru yayılma özelliği gösteren bir ağrı olarak karşımıza çıkmaktadır. Sık karşılaşılan belirtilerin bazıları şunları içerir: * Hareket etmekle azalan eklem sertliği ve hareket kısıtlılığı, * Bir eklem büküldüğünde eklemeden tıkırtı ya da çıtırtı sesi gelmesi, * Eklem etrafında hafif şişme, * Aktivite sonrasında veya gün sonuna doğru artan eklem ağrısı. * Kasık bölgesi veya kalçada, bazen de diz veya uylukta ağrı hissedilir. Kalça Eklemi Kireçlenmesinin Tanısı Nasıl Konur? Hastanın şikayetlerinin dinlenilmesinin ardından fiziki muayene ile hastalık ortaya konulabilir. Fakat kalça eklemi hastalıkları arasında ayırıcı tanı yapmak için genellikle ilk önce röntgen filmi çekilmesi gereklidir. Bazı özel durumlarda MR ve bilgisayarlı tomografi incelemesi gerekli olabilir. Kalça Kireçlenmesi Nasıl Tedavi Edilir ? Kireçlenmenin belirtilerini azaltmak veya tamamen ortadan kaldırmak için farklı seçenekler mevcuttur. Doktorlar, eklemlerdeki ağrı ve iltihabi durum için ilaç reçete eder fakat bu durum lezyonun ortadan kalkmasını sağlamaz hissettirmeyen ağrı kesiciler lezyonun daha da büyümesine neden olabilir. Fizik tedavi ile belirtilerin hafiflemesi sağlanabilir. Bazı hastalarda cerrahi işlem gerekebilir. Eklem içi veya eklemi çevreleyen dokulara  ilaç enjeksiyonları, Proloterapi, Nöralterapi, kök hücre uygulamaları da tercih edilen tedavi yöntemleri arasında bulunur ve bunlar mutlaka uygulanacak tedavi, seçenekleri arasına dahil edilmelidir.. Hastalığın uzun vadeli yönetiminde Ağrı, sertlik ve şişlik gibi belirtileri yönetmek, Eklem hareketliliğini ve esnekliği artırma, kilo verme, yeterli sayıda  egzersiz yapmak şarttır. HABER MERKEZİ

Diz kireçlenmesinden bunları yiyerek korunun! Haber

Diz kireçlenmesinden bunları yiyerek korunun!

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.Dr.Ahmet İnanır konu hakkında önemli bilgiler verdi.    Dizde oluşan ağrılarla başlayan (merdiven inerken,çıkarken ya da oturup ayağa kalkarken) diz kireçlenmelerinde tedaviye geç kalınmaması adına erken teşhisin önemli olduğunu dile getiren Uzm. Doç. Dr. Ahmet İnanır, şu bilgileri paylaştı: Diz kireçlenmesi nedir ? Halk arasında kireçlenme olarak ifadenin tıbbi karşılığı diz aralığında bulunan kıkırdağın bozulması ve eklem kenarlarında kemik büyümesidir. Ayrıca kıkırdağın kütle kaybı kıkırdak altında bulunan kemikte de dejenerasyona neden olmaktadır. 50 yaş üzerindeki kişilerde en sık görülen eklem hastalığıdır. Orta ve ileri yaşın hastalığı olup 40 yaşından önce görülmesi nadirdir. Osteoartrit vücuttaki herhangi bir eklemi etkileyebilir. En sık etkilediği eklemler eller, kalça, diz ve omurgadır. Kıkırdak bozulması, hafiften ağır kayıplara kadar olabilmektedir. Ne kadar erken önlem alınır ise o kadar kolay tedavi şansına sahibiz. Belirtileri nelerdir ? Eklem kireçlenmesi ağrı, tutukluk, kilitlenme, şişlik, yürüme zorluğuna neden olabilmektedir. Ağrı; en sık şikayettir. Başlangıçta hareket sırasında ya da günün ilerleyen saatlerinde oluşur ve dinleme ile rahatlama olur. Eklem kıkırdağındaki bozukluklar ilerledikçe yük taşırken, merdiven çıkarken, yokuş çıkarken hatta istirahat sırasında dahi ağrı hissedilebilir. Tutukluk, sabah veya uzun süren hareketsizlikten sonra ortaya çıkabilir ve kısa sürer. Eklem hareketlerinde kısıtlanma, kemik çıkıntılara bağlı olarak eklem şiş gibi görülür.  Yakınmalar zaman zaman azalıp geçer gibi hissedilse de yıllar sonraproblemler artarak tekrar ortaya çıkabilir. Diz kireçlenmesinde kilonun önemi nedir?  Obezite kireçlenme açısından en önde gelen hastalıktır. Şişmanlık direkt olarak eklem kıkırdağına bozucu etki yapmaktadır. Diz kireçlenmesine karşı hangi besinler tüketilmeli ? Portakal, mandalina, greyfurt, küçük taneli meyveler, dolmalık biber, domates, soğan C vitamini kaynakları olup kıkırdak yapısının olmazsa olmazı olan kollajen üretiminde kullanılır. Somon, ton balığı, sardalye, karides, istiridye omega-3 açısından zengin olup yararlı olabilir. D vitamini kesinlikle yeterli düzeyde tutulması gereken bir tedavi aracıdır. E vitamini içeriğiyle yemiş türleri ve yer fıstığı tavsiye edilmektedir. Bozucu etkilerinden dolayı şeker ve nişasta içeren besinlerden kaçınılmalıdır. Glukozamin, kondroitin ve glukojen takviye olarak alınabilir. HABER MERKEZİ  

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.