TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bakan Çavuşoğlu: Kararı millet verir Haber

Bakan Çavuşoğlu: Kararı millet verir

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bir TV programında gündemi değerlendirdi, merak edilen soruları yanıtladı. Türkiye'de 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerin Yunanistan'daki yansımalarına ilişkin Çavuşoğlu, "(Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos) Dendias'la kavga etmiyoruz ama bu sorunlar çözülmediği sürece her an kavga olabilir yani gerginlik artabilir çünkü biz kendi haklarımızı savunacağız, onlar da güya kendi haklarını savunacaklar. İlk defa herhalde bir seçim öncesinde Yunanistan’da da öyle, Yunanistan muhalefetinden de bir şey duymadık, bazen benim 'Sorunlar var, şu şu şu' diye saydığım zaman medyada görüyorum beni eleştiriyorlar ama bunlar gerçek, bu sorunlar var. Türkiye aleyhine bir kampanya yok yani ilk defa görüyorum ben bunu Yunanistan'da. İşte bu depremden sonraki oluşan pozitif atmosfer ve depremden sonra da sorunları çözmek için diyaloğu ve işbirliğini ön plana çıkaralım anlayışı oldu, belki ondandır" şeklinde konuştu. Mevlüt Çavuşoğlu, 14 Mayıs'taki seçimlerin ülkenin beka meselesi olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "PKK'nın bugüne kadar talebi olan 'Ülkeyi eyaletlere böleceğiz.' söylemi, bu devletin üniter yapısı, dolayısıyla bekası için önemli değil mi? Bugün beraber, kol kola yürüdükleri HDP ve PKK'lılar ne diyor?: 'Yüzyıllık Cumhuriyet'i kökten değiştireceğiz.' Bu, devletimizin bekası için önemli değil mi? 'Hayır, Selahattin Demirtaş'ı çıkarmak yetmez, Öcalan'ı da çıkaracağız.' diyorlar. Bu, bizim terörle mücadelemiz, dolayısıyla bekamız bakımından önemli değil mi? 'Suriye'den çekileceğiz.' diyorlar. Bu, bizim bekamız için hayati derecede önemli değil mi? 'Irak'tan, Libya'dan çekileceğiz.' diyorlar, sonuçta bekamız için önemli değil mi? Diğer taraftan, 'Rusya'ya karşı yaptırım uygulayacağız.' diyorlar. Rusya'ya karşı yaptırım uyguladığı zaman ülke ekonomisi, enerji güvenliği gibi birçok bakımdan hayati derecede önemli değil mi?" Muhalefetin bu vaatlerinin ekonomi, enerji, devlet-millet güvenliği ile ilgili olduğunu belirten Çavuşoğlu, 14 Mayıs seçimlerinin Türkiye'yi bağımsız yapanlar ile "başkalarından aferin bekleyenler"in arasında yapılacağını kaydetti. Çavuşoğlu, Türkiye'deki seçimlerle ilgili yabancı medya kuruluşlarında yer alan haberlere de değinerek, "Biz egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla milletimiz karar verir. Economist, Wall Street Journal, New York Times gibi veya bazı siyasetçilerin dediği gibi, onlar dizayn etmez, edemez Türkiye'yi, milletimiz karar verir." değerlendirmesinde bulundu. Son dönemde dünyanın zor bir süreçten geçtiğini ve belirsizlikler yaşandığına dikkati çeken Çavuşoğlu, Kovid-19 salgını döneminde en çok yardım yapan ülkenin Türkiye olduğunu anlattı. Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dışında iki tarafla görüşüp diplomasi yürüten ve dengeyi koruyabilen başka bir liderin daha bulunmadığının altını çizerek, Türkiye'nin bu süreçteki girişimlerine ilişkin şunları ifade etti: "Dünyanın en zengin ülkesinden en fakir ülkesine kadar etki yapan ve gıda krizini önleyen Tahıl Anlaşması, Cumhurbaşkanı'mızın öncülüğünde oldu. BM (Birleşmiş Milletler) de bunu zaten kabul ediyor. Sonuçta Cumhurbaşkanı'mızın ve Türkiye'nin özellikle son 5 yıldaki uluslararası alandaki rolünü herkes çok iyi görmeye başladı yani güçlü ve istikrarlı bir Türkiye ve güçlü ve vizyoner bir liderin önemini anlamaya başladı." F-35 Projesi'ne ilişkin soruya Çavuşoğlu, "Biz şu anda 'F-35'e dönelim.' demiyoruz, 'Paramızı verin.' diyoruz çünkü biz kendi milli muharip uçağımızı üretiyoruz" yanıtını verdi. Çavuşoğlu, F-16 almak istediklerini, tüm müzakerelerin tamamlanmasına rağmen ABD Dışişleri Bakanlığının ABD Kongresi'ne resmi bildirimde bulunmadığını söyledi. Türkiye'nin, F-35 Programı'ndan ABD'nin CAATSA (Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası) yaptırımlarıyla çıkarıldığını anımsatan Çavuşoğlu, "(S-400) 'Bunun kontrolünü bize verin, biz inceleyelim.' gibi doğrudan bizim egemenliğimizi ilgilendiren tekliflerde bulundu. Biz bunları kabul etmedik" dedi. Çavuşoğlu, ayrıca NATO’dan hava savunma sistemi talebinde bulunduklarını belirterek, “'Hava savunma sistemine ihtiyacımız var, neyle karşılayacaksınız bunu?' diyoruz. 'Patriot teklifinde bulunun.' diyoruz. Onu da dil ucuyla söylüyorlar, resmiyette yok. 'Kongreden garanti alamayız.' diyorlar” şeklinde konuştu. Çavuşoğlu, İsveç'in NATO'ya üyelik sürecine de değinerek, İsveç'in ülkelerinde PKK'lı teröristlerin "yuvalandığını" itiraf etmeye başladığını, bu vesileyle bir kanun onaylandığını ancak Türkiye'nin somut bir adım görmek istediğini söyledi. Türkiye, Rusya, İran ve Suriye'deki Esed rejimi arasında 10 Mayıs'ta Moskova'da dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleştirilecek toplantıda Esed rejimi ile "hızlı" bir gelişme olup olmayacağına ilişkin soruya yanıt veren Çavuşoğlu, terör örgütü PKK/YPG ile mücadele konusunda anlayış birliğinde olduklarını, kısa süre önce de istihbarat ve savunma bakanlarının görüştüğünü anlattı. Çavuşoğlu, "Şimdi siyasi çözümle ilgili, Suriyelilerin geri dönmesiyle ilgili konular, tabii bir yol haritası içinde ele alınması gereken konular. Eğer rejim de buna yanaşırsa. Yok, illa 'Siz çekilin önce, sonra bakalım.' derse hızlı bir gelişme olmaz. Böyle ön şartla yanaşırsa ama dediğim gibi bir yol haritası içerisinde şu adımları atalım, Suriye'nin kalıcı istikrarı ve barışı için terörle mücadele, güvenlik gibi konular olursa bu adımlar atılır." ifadelerini kullandı. Bazı Batılı ülkelerin, seçimi AK Parti'nin kazanacağını düşündüklerini dile getiren Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Bazıları hatta şöyle söylüyor: 'Sizin kazanmanızdan rahatsız olmayız.' Direkt 'Destekleriz.' demiyorlar da. Şimdi Cumhurbaşkanı'mız liderliğinde barış için, Tahıl Anlaşması, esir takası gibi başka konulardaki rolümüzün faydasını görenler, 'Sizin kazanmanızın bir mahsuru yok.' diyorlar" ifadelerini kullandı. AA

Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir araya geldi Haber

Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir araya geldi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüştü. İkili ve gündemdeki uluslararası konuların ele alındığı görüşmenin ardından iki bakan ortak basın toplantısı düzenledi. Görüşmede tahıl koridorunun ele alındığını dile getiren Çavuşoğlu, “İstanbul Tahıl Anlaşması, diplomasi ve müzakerelerin sonuç verdiğini de aynı zamanda gösteriyor. Diğer esir takası dahil bazı girişimlerde olduğu gibi anlaşmanın devam etmesine önem veriyoruz. Bu sadece Ukrayna'nın ve Rusya'nın tahıl ve gübre ihracatı bakımından önemli değil, dünya gıda krizinin ve özellikle dünyadaki her hanenin yaşadığı sorunun azaltılması bakımından da önem arz ediyor. Rus tahılı ve gübresinin ihracının önündeki engellerinde kaldırılması gerektiği konusunda da mutabıkız” diye konuştu. “MOSKOVA'DA HER ÜLKE TUTUMUNU VE GÖRÜŞLERİNİ ŞEFFAF VE AÇIK BİR ŞEKİLDE DİLE GETİRDİ” 3-4 Nisan tarihlerinde Dışişleri Bakan Yardımcıları düzeyinde Moskova'da “dörtlü” toplantı gerçekleştirdiklerini hatırlatan Çavuşoğlu, “Moskova'da her ülke tutumunu ve görüşlerini şeffaf ve açık bir şekilde dile getirdi. Bu sürecin aynı şekilde şeffaf ve açık şekilde devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. Bir toplantıda tüm meselelerin halledilemeyeceğini biliyoruz, gerçekçiyiz ama diyaloğun devam etmesi gerekiyor. İstişarelerin yoğunlaştırılarak devam etmesinde fayda var. ‘Dörtlü' Dışişleri Bakan Yardımcıları toplantısının gündemi ve ne zaman olacağını da bugün kendi aramızda değerlendirdik. Önümüzdeki süreçte Rusya'dan gelecek haberle sizleri bilgilendirmiş olacağız” değerlendirmesinde bulundu. “(UKRAYNA VE RUSYA SAVAŞI) BU SAVAŞIN BİR KAZANANI OLMAZ, BARIŞIN KAYBEDENİ OLMAZ” Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın sonlandırılması için çalışmalarının devam edeceğini belirten Çavuşoğlu, “Bahar ayında tekrar bir tırmanma olacağına yönelik endişelerimizi paylaşıyoruz. Bu savaşın bir kazananı olmaz, barışın kaybedeni olmaz. Tabii ki adil bir barışın. Bu savaşın müzakere ile sona erdirilmesi gerektiğine inanıyoruz ve bu doğrultuda çabalarımızı sürdüreceğiz. Bunun için de dengeli, objektif yaklaşımımızı, ilkeli politikalarımızı aynen devam ettireceğiz” açıklamalarında bulundu. “AÇIK ŞEFFAF BİR SORUŞTURMA MUTLAKA YAPILMALIDIR” Bir gazetecinin Kuzey Akım boru hattına gerçekleştirilen saldırı hususunda Türkiye'nin tavrını sorması üzerine Çavuşoğlu, “Kuzey Akım boru hatlarına ciddi saldırı oldu. Dolayısıyla dünyada zaten Ukrayna ve Rusya savaşı ile başlayan enerji krizini daha da tetikledi. Biz Türkiye olarak özellikle bölgemizde enerji krizinin etkilerini azaltmak için her ne kadar yeni bulduğumuz doğalgaz sistemimize önümüzdeki günlerde bağlanacak olsa da hala dışa bağımlıyız. Buna rağmen bu krizin azaltılması konusunda önemli bir görev üstleniyoruz. Bu ciddi bir saldırıdır dolayısıyla bu saldırının kim tarafından neden yapıldığına dair soruşturma yapılması gerekiyor. Bu soruşturmanın bağımsız uzmanlar tarafından oluşan bir kuruluş tarafından yapılması, tüm tarafların bunun içinde olması ve neticesinin de ortaya çıkması gerekiyor. Açık şeffaf bir soruşturma mutlaka yapılmalıdır” ifadelerine yer verdi. “İSRAİL CUMHURBAŞKANI HERZOG VE DIŞİŞLERİ BAKANI COHEN MESCİD-İ AKSA'NIN STATÜSÜNÜ KORUYACAKLARINA DAİR TAAHHÜTLERİNİ DE YIİNELEMİŞLERDİR” ‘Öncelikle İsrail'in Ramazan ayında Haram-i Şerif'in kutsiyetini ve tarihi statükosunu ihlal eden bu saldırısını lanetliyorum' diyen Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Burada özellikle ibadet eden Müslümanlara yönelik İsrail polisinin muamelesi kabul edilemez, insanlık dışıdır. Cumhurbaşkanımız ve İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un telefon görüşmelerinde gerekse İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen'in Türkiye ziyaretlerinde Mescid-i Aksa'nın statüsünü koruyacaklarına dair taahhütlerini de yinelemişlerdir.” “FİLİSTİN, MESCİD-İ AKSA VE KUDÜS KONUSU BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR, BU DAVADAN TAVİZ VERMEYİZ” İsrail ile normalleşme sürecine ilişkin ise Çavuşoğlu, "İslam İşbirliği teşkilatı üyesi ülkelerle temasımız var. Bugün ayrıca, Filistin Dışişleri Bakanı Riyad-El Maliki ile görüşeceğiz. Yine İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen ile telefonda konuşma talebini arkadaşlar iletti ama Bakan Lavrov ile toplantılarda olduğumuz için görüşemedik. Bugün mümkün olursa, saatlerimiz uyuşursa kendisiyle de görüşeceğiz. Bu düşüncelerimizi, endişelerimizi aktaracağız. Biz Türkiye olarak İsrail'le yeniden bir diyalog başlattık ama başta İsrail olmak üzere şunu herkes bilsin ki; bu Filistin davası pahasına olamaz. Filistin, Mescid-i Aksa ve Kudüs konusu bizim kırmızı çizgimizdir. Bu davadan taviz vermeyiz” şeklinde konuştu. “HERHANGİ BİR ÜLKENİN TÜRKİYE'DEKİ SEÇİMLERE KARIŞMASINI ARZU ETMEYİZ” Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğuna vurgu yapan Çavuşoğlu, “Türkiye, demokratik ve şeffaf seçimler gerçekleştiriyor. Atatürk çok güzel söylemiş, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' Her seçimde kararı bizim milletimiz verir. Milletimiz karar verecek. Herhangi bir ülkenin Türkiye'deki seçimlere karışmasını arzu etmeyiz” dedi. İHA

Bakan Çavuşoğlu: "Hedefimiz Türk Asrı" Haber

Bakan Çavuşoğlu: "Hedefimiz Türk Asrı"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, birinci öncelikleri vatan sevgisi ve Türk milleti olan partilerle Cumhur İttifakı'nı kurduklarını belirterek hedeflerinin Cumhuriyetin ikinci asrını Türk Asrı yapmak olduklarını söyledi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bartın'ın Ulus ilçesinde STK temsilcileriyle bir araya geldi. Burada konuşan Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin elde ettiği başarıların herkesçe takdir edildiğini ve dünyadaki gelişmelere baktıklarında Türkiye'nin çok daha güçlü olması gerektiğini ifade etti. Dünya genelinde meydana gelen gelişmeler hakkında da bilgi veren Çavuşoğlu, "Biraz önce Ukrayna Savaşı'ndan bahsettim Libya, Suriye ve Afganistan'da kırılganlık hala devam etmiyor mu? Kafkasya'daki kırılganlık ortada. Çin ile rekabet şimdi daha da keskinleşti. Sistemde önümüzü göremiyoruz. Dolayısıyla sistem yetersiz olunca bir de ortaya birçok aktörler çıkmaya başladı. Çin artık politikada ben de varım, beni sadece ekonomik olarak saymayın, diyor. Keza Hindistan da öyle. Avustralya, Amerika ve İngiltere ile beraber Çin'i çevreleme politikası izliyor. Uyanan Afrika'da yeni güçler ortaya çıkıyor. Dünyada bir güç paylaşımı var. Biz bu paylaşımın neresinde olacağız. Şu andaki haliyle yetinirsek çok iyi bir yerde olmayız. Şu an sağlamız ama bu sağlamlık da yetmez bize. Dünyada ilk ona girmemiz lazım. Akıllı güç olan Türkiye'nin hamleleri ile küresel aktör olması önemli bir başarıdır" diye konuştu. İSLAM DÜŞMANLIĞI İLE MÜCADELEYİ EN ÇOK TÜRKİYE VERİYOR Gelecek yıllarda terör, ırkçılık ve İslam düşmanlığı gibi eylemlerin devam edeceğini belirten Çavuşoğlu, "Bizden başka bunlarla mücadele edebilecek bir ülke var mı? Neden İskandinav ülkelerinde alçakça Kur'an yakma eylemleri Türkiye Büyükelçiliği önünde oluyor? Neden Türk bayrağı ile beraber yapıyorlar? Çünkü biliyorlar ki İslam düşmanlığı ile mücadeleyi en çok Türkiye yapıyor. O yüzden Türkiye'yi ve Türk milletini hedef alıyorlar" dedi. "Terörle mücadelemizi sürdürmemiz lazım" diyen Çavuşoğlu, şunları söyledi: "Göç meselesi bizi de etkileyen bir meseledir. Bu göz ardı edilecek bir mesele değil. Uzun yıllar sürmüş Yunanistan'da tüm sorunlarımızı çözmüş değiliz. Şu anda depremden dolayı bir yumuşama oldu. Bu diyaloğu devam ettirmemiz lazım ama meselelerimizin de çözülmediğini kabul etmemiz lazım. Diyalogla bu sorunların çözümünü gerçekleştirecek adımlar atmamız lazım ama haklarımızı da korumamız lazım. Bundan sonraki süreçte Türkiye'nin istikrarı gücü çok önemli." BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ... Birinci öncelikleri vatan sevgisi ve Türk milleti olan partilerle Cumhur İttifakı'nı kurduklarını anlatan Çavuşoğlu, "Bunu da ilk olarak Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı'nı oluşturduk. Büyük Birlik Partisi ve Yeniden Refah Partisi aramıza katıldı. Cumhur İttifakı'nın güçlü olması gerekiyor. Çünkü ne kadar güçlü olursak o kadar istikrarlı oluruz. Cumhuriyetimizin birinci asrı başarılı oldu. Özellikle gurur duyarak söylüyorum bu kurucu üyesi olmaktan gurur duyduğum AK Parti iktidarında Cumhurbaşkanımızın liderliğinde oldu. Cumhuriyetimizin ilk asrı tüm zorluklara rağmen başarılı oldu ama biz Cumhuriyetimizin ikinci asrını Türk Asrı yapmamız lazım. Hedefimiz bu. Artık Türkiye'nin şahlanma zamanı. Elbette kolay olmayacak, yine önümüze zorluklar çıkacak. Cumhuriyetimizin kuruluşu da kolay olmadı, Kurtuluş Savaşı da kolay olmadı. Bırakın geçmişi son 20 yılda tek başına iktidar olduğumuzda atlattığımız badirelere baktığımız zaman kolay olmadı ama zorluk var diye kaçacak değiliz. Bu memleket ve devlet bizim. İnşallah 14 Mayıs seçimlerinden sonra Türkiye yeniden daha da güçlenecek ve istikrarımız devam edecek" şeklinde konuştu. İHA

Bakan Çavuşoğlu, Yeni Delhi’de mevkidaşlarıyla bir araya geldi Haber

Bakan Çavuşoğlu, Yeni Delhi’de mevkidaşlarıyla bir araya geldi

Çavuşoğlu, G20 toplantısı öncesi Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly, Meksika Dışişleri Bakanı Marcelo Ebrard, Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı James Cleverly ile ayrı ayrı görüştü. Bakan Çavuşoğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, G20 marjında Yeni Delhi’de Kanadalı mevkidaşı Joly’le görüştüğünü belirterek, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaptıkları yardımlar için kendisine teşekkür ettiğini aktardı. Çavuşoğlu, görüşmede, Ukrayna’daki gelişmeleri ve NATO genişlemesini ele aldıklarını kaydetti. Çavuşoğlu, Meksikalı mevkidaşı Ebrard ile yaptığı görüşmenin ana gündeminin depremler olduğunu belirterek, "Meksika’ya deprem yardımları için müteşekkiriz." ifadesini kullandı. Bakan Çavuşoğlu, Avustralyalı mevkidaşı Wong ile ikili görüşmesine dair Twitter'daki paylaşımında, “Avusturalyalı mevkidaşımla ikili ilişkilerimizi ve Ukrayna’daki gelişmeleri ele aldık. Deprem destekleri için müteşekkiriz.” ifadelerine yer verdi. İngiliz mevkidaşı Cleverly ile de bir araya gelen Çavuşoğlu, yaptığı paylaşımda mevkidaşıyla Kahramanmaraş merkezli depremleri, Ukrayna'daki son durumu ve NATO genişlemesini ele aldıklarını belirtti. Çavuşoğlu, İngiliz mevkidaşına İngiltere'nin deprem yardımları için teşekkürlerini yinelediklerini aktardı. AA

Dışişleri Bakanı açıkladı: "Birçok şehri yeniden inşa edeceğiz" Haber

Dışişleri Bakanı açıkladı: "Birçok şehri yeniden inşa edeceğiz"

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu AB Komiseri Oliver Varhely'i ve AB Konseyi Dönem Başkanı İsveç adına Uluslararası Kalkınma İşbirliği ve Dış Ticaret Bakanı Johan Forssell ile bakanlıkta görüştü. Bakan Çavuşoğlu, Varhelyi ve Forssell görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu, ziyaretleri nedeniyle konuklarına teşekkür ederek, "Depremin ardından çok sayıda AB yetkilisi telefonla arayarak taziyelerini ilettiler, desteğe ihtiyacımız olup olmadığını sordular. İsveç Dışişleri Bakanı ile de telefonla görüştük. AB toplantıları öncesi saygı duruşunda bulundular. AB Sivil Savunma Mekanizması talebimiz üzerine devreye sokuldu, AB acil yardımları ülkemize hemen yönlendirildi, 32 arama-kurtarma ekibi, 5 tıbbi ekip gönderildi. Bin 750 arama-kurtarma ekiplerinin çalışmaları ile 79 vatandaşımız enkaz altından kurtarıldı. İsveç ve Macaristan dahil 18 AB üyesi ülke ayni yardım gönderdi" dedi. "ADETA YENİ ŞEHİRLER KURACAĞIZ" Bakan Çavuşoğlu, gelecek hafta Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto’nun Türkiye’yi ziyaret edeceğini, topladıkları yardımları getireceklerini belirtti. Çavuşoğlu, "50 bin çadır, 100 binden fazla battaniye, 50 bin ısıtıcı AB mekanizmaları sayesinde sağlandı, Türkiye’ye getirildi. İsveç 2 bin 500 yatak kapasiteli 500 geçici konut ünitesi yardımında bulundu. İsveç ülkemizde ve Suriye’de depremden zarar görenler için bir konferans düzenlemeyi planlıyor. Bugün bu konferans hakkında da görüş alışverişinde bulunduk. IPA yardımlarında daha önce kesinti olmuştu, bu tür kesintilerin faydası olmadığını daha önce de söylemiştik, burada da söylemek isterim, bu fonların depremden etkilenen vatandaşlarımıza ve altyapı çalışmalarına yönlendirilmesini de konuştuk. Birçok şehri yeniden inşa edeceğiz, Antakya, Hatay’ın bazı ilçeleri, Maraş, Adıyaman birçok yerde adeta yeni şehirler kuracağız. Biz uluslararası toplumun bu güne kadar verdikleri ve bundan sonra da verecekleri destekler için teşekkür ediyoruz" dedi. "KENDİSİNE ULAŞILAMAYAN KİŞİLER VAR" Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, uluslararası yardımlara ilişkin şöyle konuştu: "Arama-kurtarma konusunda yardım teklifinde bulunan ülke sayısı 102. 90 ülkeden ekip geldi. Şu an sahada 13 ülkeden ekipler var. Arama-kurtarma çalışmalarını tamamlayan ülkelerin ekipleri dönüş yaptı. 10 binden fazla arama-kurtarma personeli ülkemize gelmişti. Bunun yanında çok sayıda ülkeden ayni yardım da geliyor, biz de yurt dışındaki misyonlarımız ile birlikte bunların Türkiye’ye getirilmesi konusunda çalışıyoruz. Hatay’da Rönesans apartmanında kalan ve henüz daha ulaşamadığımız Hatay temsilcimiz Devrim Öztürk'ten de bahsetmek istiyorum. Severek gitmişti, severek işini yapıyordu ama henüz kendisine ulaşamadık. O binada henüz kendisine ulaşılamayan kişiler var. 114 binden fazla çadır taahhüdü aldık. Yurt dışından 58 bin civarında çadır satın aldık. 90 binden fazla çadır yurt dışından ülkemize geldi. Sevkiyatı planlanan çadır sayısı 44 bin. Çadır önemli ama 1 yıl boyunca yeni konutlar yapılana kadar vatandaşlarımızı çadırda barındırmak istemiyoruz, konteyner kentleri kurmak istiyoruz. Yurt dışından gelen konteyner sayısı 495. Konteynerleri getirmek o kadar kolay değil, yurt dışından gemilerle yola çıkıyorlar. Bin civarında konteyner yolda, 10 bin konteynerin de Türkiye’ye gelmesi için planlamaları yapmış durumdayız. Her ülkeden kampanyalar başlatıldı. Türkiye’de de her yerde konteyner üretimi konusunda devletimizin ilgili birimleri teşvikler veriyor." "YARDIM ETMEK İÇİN BURADAYIZ" AB Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Komiseri Oliver Varhelyi ise bu felaketin boyutlarından dolayı şok olduklarını belirterek, "Türk halkı maalesef bunu yaşamak zorunda kaldı. Biz de Türk halkının yanındayız. Bu nedenle buradayız. Dost olduğumuz için, müttefik olduğumuz için size yardım etmek için buradayız. Bunu yeterince ifade edebileceğimi düşünmemiştim. Tekrar tekrar söylüyorum bunun için geldik. Benim neslim hiç böyle bir deprem görmedi. Böyle bir felaket yaşamadı" şeklinde konuştu. İlk andan itibaren desteklerini sunmaya çalıştıklarını söyleyen Varhelyi, "5 üye devlet tıbbi ekiplerini gönderdi. Bir üye devlet bütün bu hastaların oradan taşınabilmesi için uçaklarından birini sağladı. Sahra hastaneleri kuruldu. 18 üye devlet barınma imkanları, tıbbi araç gereçler, giyim ve birçok farklı yardım malzemesini gönderdi. Sağladığımız yardım burada bitmeyecek. Her gün bu depremin sonuçlarını yaşamak zorunda olan bölgede yaşayan kişiler var. Onlar için bu yardım aslında yeterince hızlı sağlanamayabilir" dedi. En acil ihtiyaçların karşılanması için 5.5 milyon euroluk bir imkan sağlandığını hatırlatan Varhelyi, "Bu tabii ki ilk yardım. Bu anında, depremin gerçekleşmesinin hemen ardından arama-kurtarmayı da destekleyecek çok daha fazlasını yapmamız gerektiği ortada. Bu çerçevede bütün hasarları ortadan kaldırmak için yapılacak daha çok şey var. Çok büyük bir yeniden inşa operasyonu gerekecek. Belki şimdiye kadar kimsenin görmediği bir yeniden inşa süreci olacak" diye konuştu. Bugün gerçekleştirilen toplantıda bazı rakamlar duyduklarının bilgisini veren Varhelyi, şunları kaydetti: "Bunlar tabii ki şu anda tahmin seviyesinde. O yüzden şu anda paylaşmak istemiyorum. Buradan yola çıkarak gerçekten çok kayda değer bir hasar olduğunu söyleyebiliriz. Bu sorunla baş edebilmek için sizinle olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bunun belki hepsini karşılayamayız ama bunun büyük bir kısmını karşılayacağımızı ifade etmek istiyorum. Avrupa Komisyonu bu anlamda elindeki yetkinin tamamını kullanarak destek vermeye hazır." İsveç Uluslararası Kalkınma, İşbirliği ve Dış Ticaret Bakanı Johan Forssell ise, "Bu korkunç depremden etkilenenlere destek vereceğimizi ifade etmek istiyorum. Avrupa Birliği üyesi olan 27 üyeyi temsilen aslında buradayım. Halihazırda dönem başkanlığını İsveç sürdürüyor. Bu 27 ülke adına şunu ifade etmek istiyorum. Gerçekten korkunç televizyon görüntüleri gördük bu depremden sonra. Çok korkunç fotoğraflar gördük. Bunu kelimelerle ifade etmek bile mümkün değil. Çok büyük bir kayıp var. Hayatını kaybeden vatandaşlar var. Yıkım gördük, acıyı gördük bu fotoğraflarda. Dışarıdan gelebilecek hiçbir başsağlığı dileği bu acıyı ortadan kaldıramaz. Bunun sonuçlarını Türk halkı için ortadan kaldıramaz ama biz bu çerçevede faaliyete geçebiliriz. Bugün burada olmamızın nedeni de o" ifadelerini kullandı. İHA

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: PKK/PYD/YPG'nin Suriye ve Irak'ta barınmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz Haber

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: PKK/PYD/YPG'nin Suriye ve Irak'ta barınmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz

Çavuşoğlu, TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının 2023 yılı bütçesi üzerindeki konuşmasına Antalya'daki sel felaketi nedeniyle vatandaşlara "geçmiş olsun" dileğinde bulunarak başladı. Bütçe görüşmelerinin dış politika hakkında Meclisle fikir alışverişi için önemli bir fırsat sunduğuna işaret eden Çavuşoğlu, bölgesel ve küresel fay hatlarının kırıldığı dönemlerde nice zorlu virajları birlikte aldıklarını; yıllar içinde zorlukların, tehditlerin, sınamaların, bölgesel ve küresel sorunların bitmediğini, tersine daha da şiddetlendiğini gördüklerini söyledi. Bugün uluslararası ilişkilerdeki manzaraya baktıkları zaman birbirini besleyen çoklu bir kriz ortamını gördüklerini dile getiren Çavuşoğlu, "Büyük güç rekabeti yeniden tarih sahnesinde. Ancak bu kez mücadele çok kutuplu. Ukrayna Savaşı, Avrupa güvenlik mimarisini ve küresel düzeni derinden sarstı. Enerji krizi sadece bölgemizi değil, tüm dünyayı etkiliyor. Gıda krizi tehdidi ilk kez bu kadar ciddi bir küresel sorun halini aldı. İstanbul Tahıl Anlaşması'yla gıda krizi şimdilik kontrol altında. Ama risk devam ediyor. Dünyada çatışmalar artıyor ve karmaşık hale geliyor. Bunların yüzde 60'ı yakın çevremizde. Terör, iklim değişikliği, göç, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı gibi küresel tehditler birbirini tetikliyor. Dondurulmuş ihtilaflardan sadece Karabağ meselesi çözüme kavuştu ama kırılganlığı devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin bu belirsizlik ortamında küresel sisteme istikrar katan bir güç olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, "Yurtta barış, dünyada barış" hedefi ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla uyumlu şekilde krizleri çözmek için çalıştıklarını belirtti. Yıllardır yürüttükleri dürüst ve ilkeli dış politika sayesinde hemen her coğrafyada güven sermayesi biriktirdiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, "Bu nedenle bugün tüm dünyada arabuluculuk dendiğinde ilk akla gelen ülkelerden biri Türkiye. Bunun son somut örneği Rusya-Ukrayna savaşında yaşandı. Bunu sadece biz değil bütün dünya görüyor." diye konuştu. Savaş öncesinde ve savaş patlak verdikten sonra diplomasi ve diyalog kanallarını işlettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, Montrö Sözleşmesi'ni titizlikle uygulayarak Karadeniz'de tırmanmayı engellediklerini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ve BM'yle birlikte İstanbul Tahıl Anlaşması'nı hayata geçirdiklerini söyledi. "13,5 milyon tondan fazla tahılı dünya piyasalarına ulaştırdık" Bugüne kadar 13,5 milyon tondan fazla tahılı dünya piyasalarına ulaştırdıklarını aktaran Çavuşoğlu, şöyle konuştu: "Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü lider diplomasisi sayesinde esir takasını mümkün kıldık. Rusya'nın Tahıl Anlaşması'na geri dönmesini sağladık. Zaporijya Nükleer Santrali'ne dair endişelerin giderilmesi için Rosatom ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nı İstanbul'da bir araya getirmeye devam ediyoruz. Bunlara ilaveten çok sayıda açık-kapalı diplomasi faaliyetlerimiz oluyor. Bugün, tüm dünyanın ülkemizin ilk günden itibaren izlediği makul çizgiye gelmeye başladığını görüyoruz. Aslında 'Küresel Güney' denilen Batı dışındaki geniş dünya, savaşın başından bu yana bizimle aynı görüşteydi. Artık, Paris'ten Berlin'e önemli Batı başkentlerinde de Rusya'yla diyalog, müzakerelere dönüş ve yeni bir düzen çağrıları artıyor. Geçen yıl da Afganistan krizinde bazıları dudak bükse de sergilediğimiz politikalar, daha sonra tüm dünya tarafından kabul görmüştü." Çavuşoğlu, küresel sistemin yeniden inşa sürecine girdiğini, bu süreçte düzen kurucu bir aktör olarak, aktif, yenilikçi ve insani diplomasiyle gelişmelere yön verdiklerini, bunun temel nedenlerinden birinin öngörülerinde isabet olduğunu kaydetti. Mevlüt Çavuşoğlu, "Gıda krizi gündemde yokken, bunu 7 yıl önce G20 gündemine sokmamız, pandemi öncesi dijitalleşmenin önemini görmemiz, enerji krizinin bir gün mutlaka kapıya geleceğini bilerek, stratejik adımlar atmamız, ulaştırmanın ve tedarik zincirlerinin taşıdığı kritik önemin bilincinde olmamız, arabuluculuğa yatırım yapmamız, basiretli ve öngörülü yaklaşımımızın farklı yansımaları oldu. Bu öngörülü tutum sayesinde barış zamanında krizlere, bolluk zamanında darlığa hazırlık yaptık. Böylece hem zorluklara karşı daha dirençli olduk hem karşımıza çıkan fırsatlardan daha iyi istifade edebildik." ifadelerini kullandı. "Azerbaycan'ın sulh zamanı yaptığı hazırlıklar, Karabağ zaferini getirdi" Zorluklar karşısında düşmediklerini, ne olursa olsun yollarına devam ettiklerine işaret eden Çavuşoğlu, enerji alanında attığıkları tarihi adımlar ve izledikleri aklıselim politikaların Türkiye'yi bu zor günlerde merkezi aktörlerden biri yaptığını vurguladı. Çavuşoğlu, dış politikadaki başarılarını şöyle anlattı: "Ulaştırma alanında tarihi İpek Yolu'nu canlandıracak altyapı yatırımlarımız ve diplomatik çabalarımız, Türkiye'yi ve Türk dünyasını Doğu-Batı aksının merkezine yerleştirdi. Azerbaycan'la birlikte, Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan'la ayrı ayrı üçlü formatlarımız somut sonuçlar vermeye devam ediyor. Kısmetse yarın sabah, Azerbaycan ve Türkmenistan'la gerçekleştireceğimiz Üçlü Zirve'nin hazırlıkları için Enerji ve Ulaştırma Bakanlarımızla birlikte Avaza'da olacağız. Savunma sanayi alanındaki başarılarımız, caydırıcı gücümüzü artırırken diplomaside bizlere yeni alanlar açtı. Azerbaycan'ın sulh zamanı yaptığı hazırlıklar, Karabağ zaferini getirdi. Zaferin ardından hemen barış ve yeniden imar çabalarına destek verdik. Havaalanları, otoyollar, tarım projeleri gibi somut sonuçları yıl boyunca gördük ve Azerbaycanlı kardeşlerimizle gururlandık. Yine öngörülü bir yaklaşımla, Türk Devletleri Teşkilatı'na yıllardır harcadığımız emekler meyvelerini veriyor. Geçen ayki Semerkant Zirvesi, tarihi adımlara tanıklık etti. Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurumsal hukuki altyapısı tamamlandı. 5 yıllık Strateji Belgesi kabul edildi. Basitleştirilmiş gümrük hattı, kombine yük taşımacılığı ve ticaretin kolaylaştırılmasına dair belgeler kabul edildi. TÜRKPA, Türksoy, Türk Akademisi, Türk Kültür ve Miras Vakfı’nın Teşkilat çatısı altında toplanması kararlaştırıldı. Türk Yatırım Fonu Başkanı atandı. Tarihi bir kararla KKTC, teşkilatımıza anayasal adıyla 'Gözlemci Üye' oldu. Milli davamızdaki bu kazanım iki devletli çözüm çabalarımıza güç katacak." Çavuşoğlu, Libya'da 2019'da izlemeye başladıkları aktif politikanın sonuçlarını almaya devam ettiklerini, Trablus'ta imzaladıkları Hidrokarbon Mutabakat Muhtırası'nın, Yunanistan'ı ne hale getirdiğini herkesin gördüğünü kaydetti. Geçen hafta Yunanistan'ın Girit'in güneyinde hidrokarbon faaliyetleri yapma kararı karşısında Libya'nın Türkiye ile imzaladığı Deniz Yetki Alanları Anlaşması'na sahip çıkan adımlar attığını bildiren Çavuşoğlu, "Geçen hafta Yunanistan, Libya ile ekim ayında imzaladığımız Hidrokarbon Anlaşması'nı BM’ye şikayet etti. Biz de hemen arkasından Libya ile birlikte bu mektuba ortak yanıtımızı BM'ye ilettik. Ama aradaki fark, Yunanistan mektubunda demagoji yaptı bizim mektubumuz ise hukuki argümanlar içeriyor. Bu kazanım, nesiller boyu Doğu Akdeniz'de dengeleri belirleyecek." şeklinde konuştu. Çavuşoğlu, Fransa'dan BAE'ye, ABD'den Japonya'ya kadar birçok ülkenin Türkiye ile Afrika konusunda işbirliği ve istişareler yapmak istediğini, arabuluculuk rolüyle Latin Amerika'nın istikrarına katkı sağladıklarını bildirdi. "Bu coğrafyada, istikrarsızlık, çatışma ve terör hiç bitmedi" Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu yıl "Türkiye Avrupa'dır" sloganıyla AB'nin karşı karşıya kaldığı sınamaların aşılmasında gerekli katkıyı sunmaya devam edeceklerini dile getirdi. "AB, stratejik bir aktör olacaksa Rum-Yunan ikilisinin oyuncağı olmayı bırakır ve Türkiye'yle ilişkilerinde gerekli adımları atar." diyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "Bu coğrafyada, istikrarsızlık, çatışma ve terör hiç bitmedi. Hasımlarımız, Türkiye'nin sadece terörle, çatışmayla uğraşmasını, tüm enerjisini buna harcamasını istedi. Biz, bu oyuna gelmedik. Sadece terörle mücadelede değil, birçok küresel konuda uluslararası topluma liderlik ettik. O yüzden 'açılım', 'arabuluculuk', 'Afrika', 'Asya' dedik. Biz geliştikçe, terörü besleyen çevreler de çabalarını artırdı. PKK terörü ülkemize karşı yine devreye sokuldu. PKK/PYD/YPG'nin Suriye ve Irak'ta barınmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Bu konuda kim ne derse desin, gereğini yapacağız. Güvenlik güçlerimiz sahada canla başla çalışırken, diplomasimiz de uluslararası platformlarda mücadelemizin haklılığını anlatmaya devam ediyor. Bağdat'tan Brüksel'e, Cenevre'den New York'a kadar, hem ilgili ülkeler hem uluslararası teşkilatlarda terörle mücadelemizin haklılığını anlatıyoruz. Muhataplarımıza, ya 2019'da imzaladığınız anlaşmalara uyarsınız ya da biz gereğini yaparız... Basın önünde ne söylüyorsak, kapalı görüşmelerde de aynısını söylüyoruz." Çavuşoğlu, statik, değişmeyen bir politika izlemediklerini, milletin çıkarları mevcut şartlarda neyi gerektiriyorsa onu yaptıklarını, koşullar, müzakereye uygunsa müzakere, müzakere kapıları kapalıysa sahaya yöneldiklerini, son dönemdeki normalleşme politikalarının da bu gerçekliğin bir sonucu olduğunu söyledi. Her zaman sorunların diyalogla çözülmesini istediklerinin altını çizen Çavuşoğlu ancak bunun sadece kendilerine bağlı bir şey olmadığını, hem muhataplarının buna hazır olması hem de bölgesel ve küresel koşulların buna uygun olması gerektiğini vurguladı. Suriye'de bir süredir istihbaratlar aracılığıyla zaten rejimle görüştüklerini bildiren Çavuşoğlu, "Rejim, gerçekçi davranırsa terörle mücadele, siyasi süreç ve Suriyelilerin geri dönüşleri konusunda birlikte çalışmaya hazırız. Bunun aksi zaten düşünülemez. Aynı politikayı Irak'ta da uyguluyoruz. Hem Bağdat hem Erbil'e terörle mücadele konusunda işbirliği teklif ediyoruz. Aynı mesajları yeni Irak Hükümeti'ne de iletiyoruz. Muhataplarımız çağrılarımıza kulak verirse birlikte yürürüz, terörle birlikte mücadele ederiz. Yok, tepkisiz kalırlarsa kendi göbeğimizi kendimiz keseriz." değerlendirmesinde bulundu. "Geçen sene 253 olan misyon sayısını 257'ye çıkarttık" Çavuşoğlu, büyük veri ve yapay zeka gibi araçlardan yararlandıklarını, OECD bünyesinde kurulan Yapay Zeka Küresel Ortaklığı'na üye olduklarını belirtti. Antalya Diplomasi Forumu'nun ikincisinin gerçekleştiğini hatırlatan Çavuşoğlu, üçüncü forum için de yoğun bir hazırlık içinde olduklarını, Forum'un küresel Türkiye markasına şimdiden önemli katkılar sunduğunu dile getirdi. Yeni nesil diplomatlar yetiştiren okul açtıklarını belirten Çavuşoğlu, bu geleneklerini kurumsallaştırmak için Ankara Diplomasi Akademisi'ni kurma çalışmalarını başlattıklarını, burada memurları eğiteceklerini, yüksek lisans ve doktora eğitimi verileceğini söyledi. Çavuşoğlu, misyon sayılarını arttırdıklarını geçen sene 253 olan misyon sayısının 257'ye çıktığını, önümüzdeki yıl Cezayir'in önemli şehirlerinden Oran'da başkonsolosluk açacaklarını bildirdi. New York'taki Türkevi'ne ilişkin de Çavuşoğlu, "Türkevimiz, bu yıl BM Genel Kurulu sırasında ağırlığı üst düzey konuklar ve ev sahipliği yaptığı çok önemli toplantılar sayesinde adeta ikinci BM binası görevini üstlendi. New York'ta, tam caddede BM'ye giren kişileri çekmek için kameralar yerleştirildi. Bu sene kameraların yarısı BM'ye bakıyordu, yarısı dönüp Türkevi'ne bakıyordu. Türkevi'ni küçümsemeye çalışanlara da bu örneği vermek durumundayız." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin dış ülkelerdeki temsilciliklerinin vatandaşların emrinde olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, noterden nüfus işlerine kadar 74 alanda hizmet verdiklerini, 2022 yılında sağladıkları konsolosluk hizmeti sayısının 3 milyonu aştığını bildirdi. Çavuşoğlu, engelli vatandaşlar için konsolosluk çağrı merkezinde işaret dilinde görüntülü hizmete başladıklarını, vatandaşların anlık şekilde ulaşabilmesi için mesaj uygulama programını hayata geçirdiklerini söyledi. Küresel salgın ve Afganistan krizlerinde olduğu gibi Ukrayna savaşından sonra da tahliye operasyonlarını başarıyla yürüttüklerin vurgulayan Çavuşoğlu, bu yıl yurt dışında hastalanan, kaza geçiren 169 vatandaşı ambulans uçakla Türkiye'ye getirdiklerini ifade etti. Muhalefetin dış politikada hükümeti eleştirirken zorlandığını belirten Çavuşoğlu, "Dış politikayı eleştirirken zorlanmanızın sebebi dış politikamızın başarılı olmasıdır. Tüm dünya dış politikamızın çok başarılı olduğunu görüyor, söylüyor. Türkiye'nin en büyük sorununun başarısız dış politika olduğunu söylemek gerçekçi değildir, gerçekten uzaklaşmayalım. Şu anda halkımızın Türkiye'yi en başarılı bulduğu alan dış politika. Her şeyde Türkiye ve AK Parti iktidarı haksız; AB, ABD, Rusya, Libya, Suriye, herkes haklı. Böyle bir yaklaşım olmaz. Rusya-Ukrayna konusundaki arabuluculuğumuzu bile küçümsemeye kalkan arkadaşlar oldu." diye konuştu. Çavuşoğlu, muhalefetin Türkiye'nin dış politikadaki normalleşme adımlarına yönelik tutumunu anlayamadığını belirterek, "Hep 'bu ülkelerle niye kötüsünüz? Diyalog kurun, normalleşin' diyordunuz. Herhangi bir şart da söylemiyordunuz. Şimdi 'niye normalleştiniz?' diye bizi eleştiriyorsunuz. Bazılarınız da 'döneklik' diyor. O zaman şu soruyu sorayım size; 'siz o gün bu ülkelerle normalleşin' dediniz, biz de normalleştik. Şimdi 'niye normalleştiniz?' diyorsunuz. O zaman sizin tabirinizle bu da döneklik olmuyor mu?" AİHM kararları siyasi Ege Adalarına ilişkin yapılan eleştirilere cevap veren Çavuşoğlu, "Bu milli bir politika, Yunanistan'ın işine gelecek şekilde birbirimizi köşeye sıkıştırmaya çalışmayalım." dedi. Çavuşoğlu, AB'ye üyelik müzakere sürecinde iki fasıl üzerinde blokaj olduğunu, Türkiye'nin açılış kriterlerinin hepsini karşıladığını dile getirdi. Bu süreçte Türkiye'nin de AB'nin de eksiklikleri olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Bu konularda AB'ye herhangi bir çağrıda neden bulunamıyorsunuz?" sorusunu yöneltti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına değinen Çavuşoğlu, kararların çifte standart olduğunu, devam eden mahkemeler sürecinde siyasi kararlar verdiğini belirtti. Abhazya konusundaki eleştirilere de cevap veren Çavuşoğlu, Gürcistan'ın sınır ve toprak bütünlüğünü tanıdıklarını, Türkiye'nin pozisyonunun bu yönde olduğunu söyledi. HDP'li vekillerin bazı açıklamalarına da yanıt veren Çavuşoğlu, "Kürtler bizim kardeşimizdir. Türkiye'de de İran'da da Irak'ta da Suriye'de de. Ama Kürtlerin de Ezidilerin de Aramilerin de Süryanilerin de Arapların da insanlığın da en büyük düşmanı PKK-YPG'dir." dedi. Adaların silahlandırılması Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ege Adaları'nın silahlandırılması konusunda bilgi vereceğini belirterek, Yunanistan'ın adaları 1960'larda silahlandırmaya başladığını anımsattı. Türkiye'nin 1975'te nota verip protesto ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "İlk defa bizim iktidarımızda BM'ye gönderdiğimiz mektuplarda bu adaların, silahsızlandırılmış adaların, Yunanistan tarafından ihlalini gündeme getirerek, ilk defa bunların egemenliği ile ilişkilendirdik. Bunu biz yaptık. 1960'tan bugünlere kadar yapılmadı. 'BM'ye 3 tane mektup gönderdik' diyoruz. Şimdi biz bunu egemenlik ile bağdaştırıyoruz ve diyoruz ki; 'Eğer Yunanistan bu ihlali sonlandırmazsa, biz de gereğini yapacağız'. Siz de bize destek verin. 3 tane mektubu biz gönderdik. Yunanistan'ın cevapları demagoji, bizimki hukuki argümanlar. İşgal konusuna gelecek olursak; 1996, biraz önce 'Kardak' dedik, Utku Bey de söyledi. Arkadaşlar, 1996 Kardak krizinden sonra adaların hukuki ve fiili bir durumu oluşmamıştır. 96'daki Kardak krizinden, itiraz eden hükümet dahil ondan sonraki kurulan hükümetlerin burada bir sorumluluğu yoktur. Bu ne demektir biliyor musunuz? Bu çok açıktır. 1996'ya kadar ne olduysa oldu demektir. Ben sabahtan beri bunu anlatmaya çalışıyorum. Birazcık uluslararası hukuk biliyorsanız, birazcık vatanın, milletin hak ve çıkarlarını savunmak istiyorsanız, burada Yunanistan'ın eline koz verecek açıklamalara zorlamayın diyorum. Ben burada çıkarım, CHP'yi sonuna kadar belgelerle öyle bir rezil ederim ki ama bu benim milli çıkarlarıma yaramaz. Ben bunu anlatmaya çalışıyorum size." CHP milletvekillerinin tepki gösterdiği Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Diyorum ki istesem CHP'yi eleştiririm ama benim milli çıkarlarıma ters diyorum. Şunu söylemeye çalışıyorum, burada AK Parti'yi suçlamaya çalışıyorsunuz. Burada günahı olmayan bir parti, iktidar varsa AK Parti iktidarları ve Cumhur İttifakı'dır ve 96'dan sonraki hükümetlerdir. Bu kadar açık konuşuyorum, bunun detaylarını Ünal Çeviköz'e sorun. Genel başkanınızın danışmanıdır, bizim de mensubumuzdur. O size bunu anlatsın. Gelip de burada ikide bir 'AK Parti'yi köşeye sıkıştıracağız' diye milli meselelerimizle ilgili yanlış bilgiler vermeyin lütfen." Çavuşoğlu, HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç'a yönelik ise şöyle konuştu: "(Bize biat eden Kürtler ya da biat etmeyen Kürtler) diye bir ayrım yapmıyoruz. Burada PKK ile Kürtler arasında bir ayrım yapıyoruz. İnanın, sizin söylemleriniz, sizin üsluplarınız 'PKK = Kürtler' anlamına getirecek boyuta da varıyor. Ve öyle bir propaganda yapıyorsunuz ki, yani 'Türkler Kürtlere saldırıyor, Kürtleri mahvediyor'. Bize soruyorlar, 'İstanbul'daki saldırıyı Kürtler mi yaptı'. 'Hayır' diyoruz. 'PKKYPG yaptı' diyoruz. Yine Gaziantep'te 15 yaşındaki çocuğumuzu ve öğretmenimizi katleden saldırıyı 'Kürtler mi yaptı Suriye'den'. 'Hayır, Suriye'de Kürtler var ama PKYYPG'den ayrıdır' diyoruz. Gelin bunu ayıralım PKKYPG'den. Bir konuşmacımız da dedi ki, 'Kürtleri kucaklayalım'. Gelin Kürtleri neredeyse hep beraber kucaklayalım, ama teröristlerden gerçekten ayıralım." Uygur Türkleri'nin haklarını Türkiye'nin her zaman savunduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Çin, Türkiye'deki Uygur Türklerini istediği zaman da bu taleplerini yerine getirmediklerini belirtti. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.