TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#dermatoloji

dermatoloji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, dermatoloji haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ağır makyaj yapan kişiler dikkat! Haber

Ağır makyaj yapan kişiler dikkat!

Dermatoloji Uzmanı Dr. Çağdaş Koç; "Kozmetik ürünler; çok ağır makyaj yapan kişilerde akne mehili daha fazla oluyor. Aknede gözenekler kapanıyor ve makyaja bağlı akne çok sık görüyoruz. Mümkün olduğu kadar bundan uzak dursunlar" dedi. Ergenlerin yüzde 85'ini etkileyen aknenin mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Çağdaş Koç; "Akne; çok sık gördüğümüz hastalıklardan bir tanesi. Ergenlerin yüzde 85'ini etkiliyor. 'Akne tedavi edilmeli mi', 'kendi haline bıraksak geçer mi' diye çok soru geliyor. Biz mutlaka aknenin tedavi edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü ileride izler, lekeler bırakıyor. Sonradan bu iz ve lekeleri geçiremiyoruz. Akne için 'altın iğne, flazer yöntemlerini uygulamak durumunda kalıyoruz. İşler daha çok zorlaşıyor. O yüzden iz bırakmadan akne tedavisi almak gerekiyor. Akne neden oluşuyor? Genetik yatkınlık var, annede, babada, kardeşlerde varsa oluşma riski çok fazla. Onun dışında beslenme çok önemli; cipsler, çikolatalar akneyi tetikliyor. Paketlenmiş gıdalar akne oluşumuna neden oluyor. O yüzden hastaların sağlıklı beslenmelerini, katkı gıda maddeleri yiyeceklerden uzak durmalarını istiyoruz. Kozmetik ürünler; çok ağır makyaj yapan kişilerde akne mehili daha fazla oluyor. Aknede gözenekler kapanıyor ve makyaja bağlı akne çok sık görüyoruz. mümkün olduğu kadar bundan uzak dursunlar. Onun dışında bazı ilaç kullanımı akneye neden olabiliyor. Kortizonlu ilaç kullanımı varsa akne oluşabiliyor. B Vitamini iğnesi yaptıran hastalarımız var, yoğun bir akne döküntüsüyle gelebiliyorlar" dedi. Kadınların 20 yaşından sonra akne problemi yaşadıklarını sözlerine ekleyen Dr. Koç, tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi. Dr. Koç; "Akne tedavisinde kremleri veriyoruz, antibiyotik tedavisi kullanıyoruz. Geçmezse daha ağır A Vitamini içerikli ilaçlarımız var. Destek tedavisi çok önemli. Kozmetik temizleyiciler, kremler akne tedavisinde yardımcı. Mutlaka yağdan arındırıcı temizleme jelimizin olması gerekiyor. Yağsız güneş koruyucu kullanmamız gerekiyor. Haftada peeling, kil maskesi akneli hastalarımıza önerdiğimiz yöntemlerden. Erişkin aknesini de çok sık görüyoruz. Bayanlarda özellikle 20'den sonra akne problemi yaşıyoruz. Onlarda da mutlaka bir hormonal inceleme yapmamız gerekiyor. Adet düzensizliği, tüylenme artışı, erkek tipi saç dökülmesi var mı. Eğer hormonal bir bozukluk varsa da hormon tedavisi vermemiz gerekiyor. Aknesiz yaşam için mutlaka sağlıklı beslenelim, cilt bakım ürünlerinde doğru seçimimizi yapalım ve akne varsa mutlaka bir dermatoloğa gelinmesini öneririm" ifadelerini kullandı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Uzmanlardan kablosuz kulaklık kullananlara uyarı!

Cilt yaşlanmasına karşı nasıl önlemler alınabilir? Haber

Cilt yaşlanmasına karşı nasıl önlemler alınabilir?

Dermatoloji Uzm. Dr. Kıvılcım Çınkır Özsaraç, 25 yaş sonrası başlayan ince kırışıklıklara karşı gerekli önlemler alınmadığı takdirde, zamanla daha da derinleşen kırışıklar, lekeler ve hatta ilerleyen yaşlarda yüzde boşluklar ve sarkmalar oluşmaya başlayacağını kaydetti. Yaşlanmanın tüm bu olumsuz etkilerine karşı, hızla gelişen teknolojiden sonuna kadar faydalanmaya imkan sağlayan, en etkili uygulamaların genel olarak anti aging uygulamalar olduğunu ifade eden Dr Özsaraç, bunların da ciltte sarkma, ciltte sıkılaşma, leke ve ince çizgilerle savaşmada, lazer tedavilerinin oldukça sık kullanıldığı belirtti. Cilt kırışıklıklarında en etkili tedavinin Altın İğne Tedavisi olduğunu ve hangi durumlarda kullanıldığını belirten Uzm. Dr. Özsaraç, "Altın iğne tedavisi cilt gençleştirme (Anti aging), cilt kırışıklıklarının giderilmesinde, cilt yenilemede, yüz ve boyun bölgesindeki sarkma ve kırışıklık tedavisinde, sivilce izi, yara izi tedavisinde, ameliyat, yara izlerinin ve güneş lekelerinin ortadan kaldırılmasında, geniş gözeneklerin sıkılaşmasında, siyah noktaların oluşumunu azalmasında ve tedavisinde, gebelik sırasında veya hızlı kilo alıp vermelerde oluşan çatlakların (strialar) giderilmesinde etkili oluyor" dedi. "Geçici değil kalıcı etkiler elde edilir" Altın İğne uygulaması hakkında bilgiler veren Uzm. Dr. Özsaraç, "İşlem öncesinde anestezik kremler de kullanılarak ağrısız bir uygulama sağlanmaktadır. İğneli Radyofrekans uygulaması ortalama süresi 20-30 dakikadır. Cilt yüzeyini gençleştirmek, yara izlerini düzeltmek ve sıkı bir cilt için yapılan uygulama tedavi yöntemlerine göre farklı seans aralıklarında gerçekleşir. Genellikle tek seans yeterli görülmez. Birkaç hafta aralıklarla iki ya da üç seans civarında uygulama yapılır. Seanslar arasında 3-4 hafta olması idealdir. Maksimum etki ise son seanstan 3-4 hafta sonra görülmektedir. İşlem yapıldıktan sonra bir miktar kızarıklık olabilir bazen de hafif kabuklanma olabilir ama kızarıklık çok kısa sürecektir. Geçici değil kalıcı etkiler elde edilir. İlk seanstan itibaren kolaylıkla fark edilebilir olumlu etkiler gözlenir. Hasta hemen günlük yaşamına geri dönebilir. Cilt yenileme ve kusurları giderme üzerindeki etkileri bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış bir tekniktir. Her türlü cilt tipinde ve ten renginde kullanılabilme imkanı sunar. Çok uzun saatler boyunca işleme girmeyi veya cerrahi girişimleri gerektirmiyor olması, diğer avantajlarından birisi de her mevsim yapılabilmesidir. Altın iğne tedavisinin ardından dikkat edilmesi gerekenler ise; Son derece acısız bir tedavi olduğu için altın iğne tedavisinin sonrasında herhangi bir ağrılı durum gerçekleşmez. Ancak uygulamanın ardında dikkat edilmesi gereken noktalar bulunur. Bu noktalar; Uygulama bittikten sonra düzenli olarak güneşten koruyucu krem kullanımı ihmal edilmemelidir. Uygulamanın ardından 7-8 saat sonra hafif bir fondöten kullanılabilir” ifadelerini kullandı. "Cilde sürülen kozmetik kremler cildin alt tabakalarına etki edememektedir" Yaşlanmayı geciktirici diğer tedavi metotları PRP, Mezoterapi ve Gençlik Aşısı hakkında bilgi veren Dermatoloji Uzm. Dr. Özsaraç, ‘'PRP, “Trombositten Zengin Plazma” olarak da anılır. Hastanın kendi kanındaki plazmayı kandan izole ederek ve konsantre ederek büyüme faktörleri üreten trombosit hücreleri bakımından daha zengin bir plazma olan PRP adlı kan bileşenini elde etmiştir. Plazma bileşeni, kök hücreler ve büyüme açısından zengin trombositler içerir ve cilde geri enjekte edildiğinde, cildin genel olarak gençleşmesini sağlamak için vücudun doğal kolajen ve elastin üretimini hızlandırır. PRP hazırlama işlemi sonrasında elde edilen PRP çok ince iğneler yardımı ile cilt altına ufak dozlarda enjekte edilir. Bu işlem öncesinde cilt lokal anestezik bir krem ile uyuşturulur. PRP tedavisi ise; yüz ve boyun gençleştirme, ciltte parlama ve aydınlanma, akne skarı ve yara izi tedavisi gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Mezoterapi yöntemi de diğer yöntemlerden biridir. Yüz mezoterapisi mezoliftingi cilde canlılık ve parlaklık veren bir işlemdir. Yapılan işlem ile birlikte elastin ve kolajen sentezi aktive olur böylelikle cilt sıkılaşır, gerilir ve toparlanır. Cilt üzerine sürülen kozmetik kremler cilt bariyerini geçemediği için cildin alt tabakalarına etki edememektedir. Ancak yüz mezoterapisi işlemi sayesinde kullanılan cilde faydaları ilaçlar cildin alt tabakalarına kadar etki eder. Böylelikle istenen etki hemen gözlenir ve etki süresi de artar. Yüz mezoterapisi (mezolifting) yüzün her bölgesine, boyun, dekolte ve el bölgesine uygulanabilen bir işlemdir. Cildin ihtiyacı olan vitamin, mineral ve aminoasit gibi maddelerin lokal olarak uygulanan mikro enjeksiyonlar yoluyla cilde enjekte edilmesi ile uygulanır. Seans sayısı hastanın ihtiyacına, uygulana ürünün içeriğine bağlı olarak değişmekle birlikte genelde 15 gün aralar ile 4-6 senans önerilmektedir. Gençlik aşısı ise, aslında bir nevi mezoterapi uygulamasıdır. Genel de yüksek oranda hyoluronik asit ve somon DNA içeren mezoterapi ürünleri özel bir isimlendirme adı altında Gençlik aşı olarak adlandırılmakta ve uygulanmaktadır. Bunların dışında kök hücre tedavisi, kollajen aşısı, dermal kalsiyum hidroksi apatitli dolgular da kollajen, elastin uyarısını artırarak yüzde ve boyunda anti aging etki sağlamaktadır” diye konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Akdeniz beslenme nedir? Akdeniz beslenmesi kimler için uygundur?

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.