depremzede Haberleri - Son Dakika depremzede Haber Güncel Gelişmeler

Osmaniye'de depremzedeler iftarı Adana kebap ile açtı

Osmaniye'de Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük zarara yol açtığı konteyner kentte binlerce insan yaşam mücadelesi veriyor. Ramazan ayının bereketiyle birlikte, Adana'dan gelen kebap ustası Yaşar Aydın ve ekibi, 8 bin depremzedenin barındığı konteyner kente kebap dağıttı. Kuyrukların oluştuğu kebap sırasında depremzedeler, kebaplarını alarak tek tek konteynerlerine döndü ve iftarlarını Adana kebabı ile açtı. Kebap ustası Yaşar Aydın, "Bugün 8 bin kişiye iftar yemeği verdik. Elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Hayat böyle devam ediyor ve bizler insanlarımıza yardım etmeye devam edeceğiz. Bu parayı onların desteğiyle kazandım ve onlar için harcamaya devam edeceğim. Rabbime şükürler olsun ki bu imkanı bana verdi ve yardımları yapmaya devam ediyorum. Sadece Ramazan ayında değil, başka zamanlarda da onların yanında olacağız. Onları desteklemenin mutluluğunu yaşıyoruz" dedi. "Depremzedelerin moral desteğine ihtiyacı var" Aydın, depremzedelerin sadece moral desteğine ihtiyaç duyduğunu belirtti ve "Onlar sadece moral istiyorlar. Devletimiz zaten her türlü desteği sağlıyor ve yanlarında. Bizler moral destek olmak için oraya gidiyoruz. Herkese aynı şekilde yapmalarını tavsiye ederim" şeklinde konuştu.

Evlerinden olan depremzedeleri sıcak yuva hayali ile kandırıp paralarını aldılar

Kahramanmaraş merkezli depremlere Hatay’ın Kırıkhan ilçesi Mimarsinan Mahallesi’nde yakalanan Hasan Kurter ve ailesinin yuvası asrın felaketinde ağır hasar aldı. Bir süre sonra yıkılan evinden olan Kurter, bir an önce sıcak bir yuvaya kavuşmak için çözümü çelik konstrüksiyon ev yaptırmakta buldu. Kayseri merkezli bir firmayla anlaşan Kurter; 150 metrekarelik çelik ev için 1 milyon 300 bin TL’lik sözleşme imzaladı. Kurter, sözleşmen ardından firma sahibi olduğunu iddia eden B.T. isimli şahsın söylediği hesaba 450 bin TL para gönderdi. Firma sahibi olduğunu iddia eden şahıs, inşaat alanında yaptığı 2 günlük çalışmanın ardından Kırıkhan ilçesini terk etti ve Kurter’i sürekli oyaladı. Sözleşme bitim tarihi Şubat ayının 10’u olmasına rağmen herhangi bir çalışma yapılmayan inşaat alanı terk edildi. Durum üzerine hareke geçen Kurter, durumu yargıya taşıdı. Ev hayaliyle çıktığı yolda 450 bin TL’sinden olan depremzede vatandaşın elinde firmanın kendisine hediye ettiği; 2 kalem, 1 tişört ve 1 şapka kaldı. Kendisi mağdur olan Kurter, depremzede vatandaşlara dikkatli olun çağrısında bulundu. Ön ödeme olarak da 450 bin TL parayı hanımım dediği şahsın hesabına attık Yapılan anlaşma sonrası firmanın inşaat alanında 2 günlük bir çalışma karşılığında kendilerinden 450 bin TL aldığını ifade eden Kurter, “Kırıkhan ilçesinde konteynerde yaşıyorum. Asrın felaketinde Kırıkhan ilçesi Mimarsinan Mahallesi’ndeki aile apartmanımızdaki evimizdeydik, yuvamız ağır hasar alınca yıkım oldu. Memleketimizde Kayseri firması olan bir şahısla irtibata geçtik, 150 metrekare çelik ev yapımı için anlaştık. 1 milyon 300 bin TL’lik bir sözleşme imzaladık. Ön ödeme olarak da 450 bin TL parayı hanımım dediği şahsın hesabına attık. Daha sonra da gelip sadece bir kazım yaptı, tahta çaktı” dedi. Bu gün bize teslim edeceği tarihin üzerinden 1 buçuk ay geçti Firma tarafından kendilerine hediye edilen promosyon ürünlerine tepki gösteren Kurter, “Bizimle alay eder gibide geldiğinde bize 450 bin TL karşılığında bize; 1 adet tişört, 1 şapka ve 2 kalem hediye etti. Bu verdiklerini bize bu para karşılığında satmış gibi oldu. Bunun haricinde geleceğim, gideceğim ve yapacağım deyip durdu. Bu gün bize teslim edeceği tarihin üzerinden 1 buçuk ay geçti. Ama henüz ne bina var, nede bizim verdiğimiz 450 bin TL’nin iadesi var. Aralık ayının 5’inde sözleşme imzalamıştık, 2 gün gelip tahta çaktı” ifadelerini kullandı. Depremin üzerine ev hayaliyle çıktığı yolda 450 bin TL’sinden olmanın kendilerine ağır geldiğini ifade eden Kurter, “Şuanda konuyu yargıya taşıdık, aşağı yukarı 1 hafta oldu yargıya verdik. Bizim derdimiz verdiğimiz para değil, biz istiyoruz ki başka depremzedelere acılar yaşatmasın. Bizim 6 Şubat’ta çektiğimiz acılar bize zaten yeter. Ama bir de bu şahsın gelip depremzedeleri mağdur etmesi daha da acı veriyor” şeklinde konuştu.

Depremzedelerin umudu: Gaziantep'teki Ortez-Protez Uygulama Merkezi

Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilen merkez, çeşitli sebeplerle uzuv kaybı yaşayan engellilere yönelik olarak, kayıp uzvun işlevini yerine getirecek özel protezlerin yanı sıra kas ve iskelet sistemi bozukluğu olan hastaların günlük yaşamlarına uygun anatomik ve fizyolojik yapılarına göre yardımcı cihazlar üretiyor. Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Ortez-Protez Yapım ve Uygulama Merkezi, depremlerin etkilediği 11 ilde toplam yaklaşık 140 kişinin kaybettiği uzuvları için ücretsiz protez imkanı sunuyor. Merkeze şu ana kadar 573 kişi başvurduğunu belirten Birim Sorumlusu Uzman Fizyoterapist Enver Katırcı, merkezin 2021 yılı Haziran ayında hizmete başladığını ifade etti. Katırcı, 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından birçok vatandaşın cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyduğunu belirterek şunları dile getirdi: "Merkezimizin faaliyete geçmesi, işlerimizin hız kazanmasını sağladı. Önceden sadece Gaziantep'e hizmet veren merkezimiz, depremlerin ardından 11 ilde hizmet verecek hale geldi ve bu hizmetini sürdürüyor. Depremin hemen ardından koordineli bir şekilde çalışmalar yürüttük. Depremlerden etkilenen şehirlerdeki ampute sayısını belirleyerek buna göre planlamalar yaptık. Merkezimize başvuran ve ampute olan kişi sayısı 573'tür. Bu kişilerden 140'ının işlemleri tamamlandı. Halen fizik tedavi süreci devam eden vatandaşlarımız bulunmaktadır." Katırcı, merkez hakkında şu bilgileri paylaştı: "Merkezimizde 4 ortez protez teknikeri, 3 fizyoterapist ve 3 yardımcı personel görev yapıyor. Bu tür hizmetler genellikle yerel yönetimler tarafından sağlanmazken, sadece büyükşehir belediyemize ait bu merkezin bulunması önemli bir avantaj. Böylesine bir hizmetin burada sunulması bizim için büyük bir kazanç. Ayrıca, vatandaşlarımız için merkezimizin ulaşılabilirliği oldukça iyidir ve bu da hizmetin kalitesini artırıyor." Katırcı, merkezde gerçekleştirilen ortez ve protez işlemleri hakkında şu bilgileri paylaştı: "İlk olarak hastanede ampute işlemi gerçekleştirilir. Daha sonra yara bakım süreci izlenir. Bu aşamadan sonra bizim protez hazırlık sürecimize geçilir. Hastayı bilgilendirdikten sonra merkezimize davet ediyoruz. Hastalar önce protez öncesi fizik tedavi alırlar ve ardından ölçü alma işlemi gerçekleştirilir. Sonrasında protezler yapılır ve fizik tedavi süreci devam eder. Deprem sonrası 140 hastamızın işlemleri tamamlanmıştır. Deprem öncesinde ise yaklaşık 280 vatandaşımızın işlemi tamamlanmıştı."

Asrın felaketinde evi yıkılmıştı: Hatay'da yeni yuvasına kavuştu

Asrın felaketi olarak nitelendirilen depremde en büyük zararı alan Hatay'da binlerce konut yerle bir olmuştu. Depremzedelerin yeniden barınma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla TOKİ tarafından hızla afet konutları inşa edilmeye başlanmıştı. Hatay'ın Payas ilçesinde, TOKİ konutlarının inşası 1 Mart 2023'te başlamış ve 1 Kasım 2023'te tamamlanmıştı. Payas ilçesindeki TOKİ Konutları 1. Etap Kura çekimi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan önderliğinde 3 Şubat'ta gerçekleştirilmişti. Kura çekiminin ardından hak sahipleri, ön sözleşmeleri imzalamaya başladılar. Payas'ın İstiklal Mahallesi'nde depremde etkilenen ve 72 yaşında olan Bahattin Uyar, 3 Şubat'taki kura çekiminde ev sahibi olma hakkını kazandı. Yeni yapılan evinde üç çocuğuyla yaşamak için sabırsızlanan depremzede Uyar, TOKİ konutları için ön sözleşme belgesini imzaladı. En kısa sürede yeni evinde yaşayacak olan Bahattin Uyar, yeni evinde anılar biriktirmek ve komşularıyla bir arada olmak için heyecanla bekliyor. 6 Şubat depremlerinde yaşanan kötü olaylardan bahseden depremzede Bahattin Uyar, "Bizim 5 dairemiz vardı, ancak hepsi yıkıldı. Her şey yerle bir oldu, ama bizlere bir şey olmadı. Yeni yapılan evler çok güzel. Allah, Sayın Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Mükemmel bir ev yaptılar. Odaları gezdik, her yeri gezdik. Allah'a binlerce şükürler olsun ki böyle bir evim oldu. 1 yıl içinde evlerimizi bitirdiler. Bunu yapmak kolay değil. Boş konuşanlara bakma, sen yapanlara bak" şeklinde konuştu.

Hatay'da yaralı depremzedeler fizik tedaviyle ayağa kalkıyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından inşası başlatılan ve 60 günde tamamlanan Defne Devlet Hastanesi, 21 Mayıs'tan itibaren kesintisiz sağlık hizmeti sunuyor. Defne ilçesinin Bostancık Mahallesi'nde, 25 bin 400 metrekare kapalı alan olmak üzere yaklaşık 79 bin metrekarelik bir alanda kurulan hastanede; 51 poliklinik, 11 ameliyathane, 51 yoğun bakım yatağı, 41 acil müşahede yatağı ile birlikte fizik tedavi ünitesi de hizmet veriyor. Depremlerde uzuvlarından yaralananlar, hastanedeki fizik tedavi ünitesinde uzman fizyoterapistlerin rehberliğinde uygulanan tedavi programıyla eski sağlıklarına kavuşmaya çalışıyor. Defne Devlet Hastanesi Başhekimi Barış Kavvasoğlu, fizik tedavi ünitesinin yaklaşık bir ay önce hizmete girdiğini ifade etti ve "Bölgemizde fizik tedavi ünitesine olan ihtiyaç artmaktadır" dedi. Başhekim Barış Kavvasoğlu, ünitenin açılmasıyla uzvundan yaralanan ve tedavi için farklı şehirlere gidenlerin de geri dönmeye başladığını belirterek, şunları söyledi: "15 yataklı fizik tedavi ünitemizde haftalık 70 afetzedemizi program dahilinde takip ediyoruz. 6 Şubat depremlerinin ardından bölgemizde fizik tedavi ünitesine olan ihtiyaç arttı, bölgenin kanayan yarasına merhem olmaya çalışıyoruz. İnsanlar inanamıyor. Bu kadar kısa süre içerisinde bu kadar özellikli bir ünitenin Defne Devlet Hastanesinde olması şaşırtıyor. Çok şükür Bakanlık ve müdürlüğümüz sayesinde gayet güzel bir ünitemiz oldu." Defne Devlet Hastanesi Fizik Tedavi Ünitesi Sorumlusu Fizyoterapist Necmi Demir, ünitede 8 fizyoterapist ve 1 fizik tedavi teknikeriyle hizmet verdiklerini belirtti. Afetzedelerin kendi memleketlerinde tedavi görmelerinin morallerini yüksek tutmalarını sağladığını aktaran Demir, "Yaşadığımız deprem felaketinin ardından enkaz altında kalan, uzuvlarını kaybeden afetzedelerimiz oldu. Bu anlamda özel ve kamu hastanelerimiz de zarar gördü. Fizik tedavi anlamında da deprem sonrası eksiklik yaşadık. Hastanemizde fizik tedavi ünitesinin hizmete girmesi çok önemli ve değerlidir." şeklinde konuştu. Yıkılan apartmanın enkazından 20 saat sonra kurtarılan psikolog Ali Merdan Köleoğlu, bacaklarındaki his kaybı nedeniyle tedavi için İstanbul'a gittiğini anlattı. Defne Devlet Hastanesi'nde fizik tedavi ünitesinin hizmete açılmasıyla memleketine döndüğünü ve moralinin yerine geldiğini aktaran Köleoğlu, şunları kaydetti: "Öncelikli hedefim bir an önce yürüyebilmek. Eskisi gibi yürüyemeyeceğimi biliyorum ama kendimi geliştirebildiğim kadar geliştireceğim. İşime de bir an önce başlamak istiyorum, yeni atanmıştım işime başlamak nasip olmamıştı."

Hatay'da buğdağ sapları depremzede eliyle tepsiye dönüşüyor

Depremin yaralarının sarıldığı Hatay'da, aile ekonomisine katkı sağlamak isteyen 62 yaşındaki Neriman Şahin, Samandağı ilçesi Hıdırbey Mahallesi'nde yaşamını sürdürüyor. Mevsiminde topladığı buğday saplarını boyama işlemine sokarak başlayan Şahan, bu sapları ilmek ilmek örerek tepeleme tepsilere dönüştürüyor. Sabırla ilmek atan kadın, elde ettiği geliri aile bütçesine destek olarak kullanıyor. Şahan'ın el emeğiyle şekillenen tepsiler, 150 TL ile 300 TL arasında alıcı buluyor. Samandağı ilçesinde yaşayan 62 yaşındaki Neriman Şahin, yaptığı tepsi modellerinin yemek sunumunda kullanıldığını belirtiyor. Şahin, "Tepsinin dolgu malzemesi için buğday saplarını, renklendirme işlemi için ise naylon kullanıyorum. Tepsiler, kahvaltılık, içli köfte, ekmek, meyve gibi besinlerin sunumunda tercih ediliyor. Bazı müşteriler ise süs eşyası olarak kullanmayı tercih ediyor. Tepsilere isim yazmayı da öğrendik. İlk başladığımda tepsiye Musa ağacının adını yazdım. Bu işi yaparken mutlu oluyorum. Tepsi dışında, evimize katkı sağlamak için doğal reçeller de yapıyorum ve aile geçimini bu el emeği ürünlerle sağlıyorum" diyor.

Hatay'da depremzedeyi darp edip hasarlı evinden demirleri çaldılar

Antakya ilçesi, Akasya Mahallesi'nde deprem sonrası yakalanan 71 yaşındaki Ayşe Koçak'ın evi büyük hasar gördü. Tek başına yaşayan Koçak, devlet tarafından tahsis edilen konteyneri reddederek evinin bahçesine kurduğu çadırda yaşamını sürdürmeyi tercih etti. Ancak, evi yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olan Koçak, mahkeme süreci devam ederken evinin demir kapılarını ve korkuluklarını satmak istedi. Ancak demirler, hırsızlar tarafından çalındı. Polis karakoluna giderek şikayette bulunan Koçak, hırsızların yakalanmasını talep ediyor. "Aracının önünü kesen şahısların demirleri sökmeye çalıştığını ancak başarısız olduğunu belirten Koçak, “Birkaç ay sonra evimin önünde demir söken işçiler vardı. Evimin yıkılacağını düşünerek ben de demirleri söktürecektim. Ancak işçiler, beni iterek araçlarına bindirmeme engel oldular. Kaçıp gittiler. Ben de polise gidip şikayetçi oldum. Kimsesiz olduğum için mağdur oldum. Oğlum ve kızım yok. Bu hırsızlar, benim gibi bir insana acımayanı Allah’a havale ediyorum” dedi."

Gaziantep'teki afet konutları depremzedelere teslim ediliyor

İslahiye Kaymakamı Mehmet Soylu, 4 Şubat 2024 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın canlı bağlantıyla gerçekleştirilen kura çekimlerinin ardından hak sahiplerine konut anahtarlarının dağıtımına başladıklarını duyurdu. Afetin en çok etkilediği bölgelerden biri olan İslahiye'nin Değirmencik Mahallesi'nde inşa edilen evlerin anahtarlarını hak sahiplerine ulaştırmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Kaymakam Soylu, "İslahiye'deki hak sahiplerinin üçte ikisi, kura çekimi sonucunda 2 bin 149 kişi evlerine kavuştular. Hemen ardından planlamalarımızı yaparak, bloklar halinde ilerleyerek en kısa sürede tüm hak sahiplerine dairelerini teslim edeceğiz." dedi. Konut anahtarını teslim alan Faruk ve Adile Gürses çifti ise büyük bir mutluluk yaşadıklarını dile getirdi. Adile Gürses, evlerini çok beğendiğini ve emeği geçenlere teşekkür ettiğini belirtti.

Depremzedeler kalıcı konut istiyor

YAREN GÜZELKAN-ÖZEL HABER- 30 Ekim İzmir Depremi ve 6 Şubat Kahramanmaraş Depremi mağdurlarının tek istedikleri barınabilecek bir çatı. Yaşadıkları deprem felaketinden sonra barınma sıkıntısı yaşayan depremzedeler, yaşam mücadelesini ilk günden beri sürdürüyor. İlk önce çadır kentte, sonra AFAD’ın verdiği konteyner kentte hayatlarını idame ettirmeye çalışan depremzedeler, günlerce kolluk kuvvetlerinin mobbingine uğradı. Duş alamadılar, yemek yapamadılar, mum ışığında oturdular… Bayraklı konteyner kentten zorla çıkartılan depremzedeler şu an İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Bornova Osmangazi Caddesi’nde bulunan alanda konteynerde kalıyor. Başkan Soyer’in ilk etapta 5 konteyner tahsis ettiği şimdi ise 22 konteynerin bulunduğu alanda kalan depremzedeler, baskı altında kalmadan, özgürce yaşadıklarını belirterek barınma hakkı kazandıkları için mutlu olduklarının altını çizdi. Meryem Tülin Yumlu, Hülya Yaşar ve Salih Çakmak gibi birçok depremzede vatandaş, Tunç Başkan’a minnet duyduklarını vurguladı. Onların bundan sonraki süreçte istediği tek şey ise; kapılarını kendilerinin açabileceği kalıcı bir konut! AFAD TARAFINDAN ATILAN KİŞİLERİZ… Depremzede Meryem Tülin Yumlu, 30 Ekim 2020 İzmir Depremi’nden önce kirada ve yalnız yaşadığını söyledi. Kiracı bir depremzede olduğu için, depremden sonra AFAD’ın tahsis ettiği Bayraklı konteyner kentte kalan Yumlu, tek başına ve kendi evi olmadığı için sokağa atıldığını ifade ederek “Bizi bundan 6 ay önce TOMA’larla oradan attılar. Biz oradan atılınca Bornova Osmangazi Caddesi’nde bulunan bu alana alındık. Tunç Başkanı’mız ilk önce bizlere 5 konteyner verdi. Daha sonra başka konteynerler geldi ve şu an toplamda 22 konteyner var” dedi. “İzmir Büyükşehir Belediyesi bize sahip çıkmasaydı zor şartlar altında kalacaktık” diyen Yumlu, “Sayın Tunç Soyer Başkanımız bize barınma hakkı verdikten sonra ben burada kalan komşumun oğulları için sünnet töreni organize ettim. Şu an burada bu sünnet töreni yapılabiliyorsa yine onun sayesinde. Büyükşehir Belediyesi’nin desteği, bazı yardımsever kadınların katkıları ile bu sünnet törenini gerçekleştiriyoruz. Burada kaldığımız için çok mutluyuz çünkü bu 20 metrekare alanda güvende ve huzurluyuz. Deprem korkusu bizleri çok etkiledi. Bizler Bayraklı konteyner kentten AFAD tarafından atılan kişileriz ve onların bize sahip çıkmadığı depremzede vatandaşlarız ama Tunç Başkan bize burada barınma hakkı verdi ve sahip çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi bize sahip çıkmasaydı biz gerçekten çok zor şartlar altındaydık. Başkanımızın yaptıkları zaten saymakla bitmez. Sizlerin aracılığı ile teşekkür ederiz. Ona minnettarız” dedi. Meryem Tülin Yumlu, son olarak da fahiş fiyatlarda olan kiralık evlerin kirasını ödeme şanslarının zor olduğunu dile getirdi. “3 AY ELEKTRİK SU OLMADAN YAŞADIK” Hülya Yaşar da çocukları ile birlikte şu anda Büyükşehir’e ait olan Osmangazi Caddesi üzerinde olan konteynerlerde kalan bir depremzede. Yaşar, “AFAD’ın kurduğu konteyner kentteydik ama oradan çıkarıldık. 3 ay elektriğimiz suyumuz olmadan orada yaşamak durumunda kaldık. Daha sonra Meryem Hanım’ın öncülüğünde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’in katkıları ile bizlere de burada yer verdiler. Allah razı olsun ondan. Çocuklarımın sünneti için de katkıda bulundu çok güzel bir olay yaşattı. Tunç Başkan olmasaydı hem başımızı sokacak yerimiz olmazdı hem de çocuklarım için bu mutlu günü yaşayamazdım” ifadelerini kullandı. KALICI KONUT ÇÖZÜMÜ Salih Çakmak, 58 yaşında ve yüzde 79 engeli bulunan bir depremzede vatandaş. İzmir depreminden sonra konteynerlerde kalarak hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Çakmak, “İzmir depreminden sonra ilk çadır kent daha sonra konteyner kente geçtik. Aşağı yukarı konteyner kentte 3 yıl kadar kaldık. Daha sonra da İzmir’den giden vali yalnız yaşayanlara ailelerin konteynerleri boşaltmasını istedi. Yaklaşık 30 aile kadar yalnız yaşayan kişiydik ve bizleri sokağa attı. Sağ olsun Tunç Başkanımız bize sahip çıkarak buraya yerleştirdi. Buradan sonra da istediğimiz tek şey var kalıcı bir konut. Bedeli mukabilinde kapısını kendimizin açabileceği, ufakta olsa bir taşınmaz istiyoruz… Biz karşılığı olmayan bir şey istemiyoruz! Gerek geçmiş başkan gerekse gelecek olan başkanlarımız bizler için sosyal konutlar yapabilir. Emekliyim ve emekli maaşları malum ortada. Sağlığım el verdiği sürece öğle vakitleri günlük ihtiyaçlarımı karşılayabilmek adına bir yerlerde çalışmaya çalışıyorum. Onun dışında başka bir gelirim yok” diye konuştu.