TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#deprem travması

deprem travması haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, deprem travması haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Deprem travması sonrası çocuklar nasıl iyileşir? Haber

Deprem travması sonrası çocuklar nasıl iyileşir?

Klinik Psikolog Filiz Yakmaz Basılgan, “Her yaş grubu çocuklar, hatta bebekler bile kötü bir şeyler olduğunda anlar ve neler yaşadıklarını hatırlar. Korkutucu bir olay olduğunda genellikle onların davranışlarında da değişiklikler gözlenir. Ağlamada artış, yetişkinlerden ayrılmak istememe, hatta yapışma hali, öfke nöbetleri, saldırgan davranışlar, uyku sorunları ve oluşan yeni korkularla birlikte daha önceki yapabildikleri şeyleri yapamamaya başlayarak yaşına göre davranış ve becerilerinde gerileme görülebilir. Davranış ve duygularındaki bu tür değişimler yardım ihtiyacı olarak değerlendirilmelidir” dedi. EN ÇOK İHTİYAÇ DUYULAN ŞEY GÜVENDE HİSSETMEKTİR Açıklamasında, ebeveynlerin böyle dönemlerde yapacağı çeşitli yardımların iyileştirici olabileceğini ifade eden Klinik Psikolog Filiz Yakmaz Basılgan, “Öncelikle çocuk ya da yetişkin böylesi korku verici bir durum yaşadıktan sonra en çok ihtiyaç duyacağı şey güvende hissetmektir. İlk önce odaklanılması gereken konu güvenliktir. Onun kendini güvende hissetmesi için sarılın ve yakınınızda kalmalarına izin verin. Korkutucu veya zor şeyler olduğunda onu koruyacağınızı söyleyin. Konuşmayı öğrenmekte olan çocuklar için basit kelimeler kullanın. ‘ben buradayım, yanındayım’ gibi. Onu korkutucu görüntü ve sohbetlerden uzak tutun. İkinizin de sevdiği aktiviteler varsa eskiden yaptığınız yine onlara zaman ayırıp yapın. Sonraki süreçte neler olacağını bildiğiniz kadarıyla açık bir şekilde anlatın. Eski ev düzeni rutinlerinizi yakalamaya çalışın, uyku saati, yemek saati, aktivite saati gibi. Bunlara sarılma saatini de ekleyebilirsiniz” şeklinde konuştu. Ebeveynlere, “Gidiş-dönüş saatinizi ve nereye gideceğinizi çocuklarınıza anlatın. Mümkünse çocuğunuza size ait bir şey veya bir fotoğraf bırakın şu dönemde artan güven ihtiyacını düzenlemesi için ona yardımcı olur” diye seslenen Basılgan açıklamasını şöyle sürdürdü: “Çocuklar genellikle büyük olayların sebepleri hakkında yanlış varsayımlarda bulunurlar. Bu yanlış algılamaları hemen düzeltmeye çalışın. Sonrası içinde bu yanlış algılamaları tekrar ve tekrar düzeltmek için hazırlıklı olun. Çünkü çocuk yaşanan olayı bir kerede anlayamayacak ve hazmedemeyecek ve baş edebildikçe geri dönüşler yapacaktır. Net olun. Hatalı akıl yürütme sürecinin geliştiğini gördüğünüzde düzeltin ve netleştirin. Çocuğun başa çıkma yeteneği, çocuğun anlama yeteneği ile ilgilidir. Dürüst, açık ve net olun. Çocuklara ölüm ile ilgili gerçekleri anlatın. Durumu uzun uzun ve detaylı anlatmak yerine önemli noktaları hakkında bilgi verilmelidir. Bilgi verilmesi genellikle rahatsız edici olsa da yeterli bilgi verilmediğinde bir çocuğun hayal gücü tüm boşlukları dolduracaktır. Çoğu zaman bu hayali detaylar gerçeğinden daha fazla çarpıtılmış, hatalı ve korkutucudur. Bu durum uzun vadede iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir. Çocuk konuyu yeniden açtığında kaçınmayın. Diğer travma çeşitlerine benzer şekilde çocuk konu hakkında konuşmak istediğinde yanında olmalı, çocuk konuşmak istemediğinde ise konuşturma davranışından kaçınılmalıdır.” DUYGULARINI İFADE ETMESİNE İZİN VERİN Çocukların duygularını ifade etmelerine izin verilmesi gerektiği konusuna dikkat çeken Klinik Psikolog Filiz Yakmaz Basılgan, “Duygularını ifade etmesine izin verin. Sizde duygularınızı ifade ederek ona model olabilirsiniz. Böylece kaçınılması gereken bir şey olmadığını sizden model alarak öğrenir. Küçük çocuklar yardım istemek için ‘huysuzlaşabilir’. Bu huysuzluğun altında genellikle zor duygular vardır. Zor duygular zor davranışlar getirecektir. Çocuğunuzun duygularını etiketlemesine yardımcı olun. Nasıl hissediyorsun sorusuna verilecek cevap bir duygudur ve çocuğunuzun nasıl hissettiğini adlandırmasına yardımcı olun. Korkmuş, mutlu, kızgın, üzgün. Onun bu şekilde hissetmesinin çok normal olduğunu söyleyin. Çocuğunuz böyle bir dönemde değişen davranışları olabilir. Saldırgan ve vurma davranışları gözlenebilir, böyle durumlarda duygusunu kabul, fakat davranışı reddetmek önemlidir. Şöyle ki, çocuğunuza ‘Kızgın hissediyorsun, kızgın olabilirsin ama bana vuramazsın’ gibi nasıl doğru davranacağını anlatın. Çocuğunuzun zarar vermeyecek şekillerde kızgınlığını ifade etmesine yardımcı olun. Kelimeleri kullanarak, oyun oynayarak veya çizim yaparak. Onun ve kendinizin iyi hissetmesine yardımcı olabilecek iyi giden şeylerden bahsedin. Çocuğunuzun duygularını ve olayları anlatma konusunda sizi yönlendirmesine, liderlik yapmasına müsaade edin” dedi. Basılgan, depremden sonra çocukların iyileşmesi ile ilgili ebeveynlere şöyle ipuçları verdi: “Çocuğunuzun deprem anında ve sonrasında neler olduğunu anlatan bir hikâye anlatmasına izin verin. Hikayesinin olması olanları anlamlandırmasına ve bununla daha iyi başa çıkmasına yardımcı olur. Çocuklar hikayelerini anlatmak için oyundan yararlanırlar. Örneğin, depremin nasıl bir şey olduğunu göstermek için blokları, oyuncakları fırlatabilirler. O anda yaşadıkları korkuyu ya da yalnız kalmışlığı oyuncaklarını oynatarak göstermeye çalışabilir. Neler hissettiği konusunda da çocuğunuzun anlatıp göstermesine eşlik edin. Anlatırken ve oynarken çocuğunuzun sizi yönlendirmesini izin verin. Hikâye zor olduğunda, çocuğunuz ara vermeye ihtiyaç duyabilir. Etrafta koşmak, sarılmak, başka bir şey ile oynamak gibi. Bu durum normaldir ve hazır olduğunda hikayesine geri dönüp devam edecektir. Çocuğunuzun depremle ilgili oyunlarını izlemek veya deprem hikayelerini dinlemekte zorlanıyor iseniz destek almayı ertelemeyin. Destekleyici kişilerle ilişkilerinizi sürdürün, içinde bulunduğunuz toplulukla, kültürle ve ritüellerle bağlarınızı kurun ve sürdürün. Yatma öncesi ritüelleriniz varsa bu çocuğa umut verecektir. Her zaman okuduğunuz bir hikâye, dua etmek gibi. Çocuğunuza ancak kendinizle ilgilendiğinizde en iyi şekilde yardım edebilirsiniz. İhtiyaç duyduğunuzda başkalarından destek alın. Çocuğunuza birlikte olacağınız konusunda güven verin. Çocuğunuzun size ihtiyacı var. Bazı şeyleri düzeltmek sizin kontrolünüzde olmasa bile sadece çocuğunuzun yanında olmak çocuğunuza yardımcı olacaktır.” İHA

Uzmanlar uyardı: “Yıkım görüntülerini çocuğunuza izlettirmeyin” Haber

Uzmanlar uyardı: “Yıkım görüntülerini çocuğunuza izlettirmeyin”

Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 şehirde yıkıma yol açan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem, Türkiye’yi yasa boğarken yetişkinlerin yanı sıra çocuklarda da deprem travması riskini artırdı. İEÜ Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Yasemin Meral Öğütçü, son yılların en büyük felaketiyle karşı karşıya kalındığına dikkat çekerek deprem korkusunun kalıcı psikolojik travma ve ruhsal bozukluklara yol açmasını önlemek için tavsiyelerde bulundu. Bu zor süreçte, depreme maruz kalmayan kişilerin de korku, endişe, çaresizlik ve tetikte olma gibi belirtiler hissedebileceğini, yalnız kalma korkusu yaşayabileceğini söyleyen Öğütçü, depremin herkes için travmatik bir deneyim olduğunu hatırlattı. Öğütçü, “Deprem felaketi, hepimizde büyük bir üzüntüye yol açtı. Depremi yaşamasak da, vatandaşlarımızın acı görüntülerini izlemek bizleri oldukça sarstı. Umarım depremin yaralarını en kısa sürede, hep birlikte sararız. Büyük bir felaketi yaşadık ve bunun hepimizde birtakım korkular oluşturması normal. Depremi yaşamasak da kaygılanabilir, depremden korkabilir, ‘Acaba depremi ben yaşarsam ne yaparım?’ diye endişelenebiliriz. Bu hislere kapılmak psikolojk bir sorun değil. Şu anda birçoğumuz, gece çok geç saate kadar uyuyamıyoruz. Yemek düzenimiz bozulmuş, kendimizi güvensiz hissediyor olabiliriz. Bu durum, anormal bir duruma verdiğimiz normal tepkilerdir. Bu durumun sürekli bir hal almaması için yapacağımız şeyler var. En yakın destekçimiz; ailelerimiz ve yakınlarımız. İçe kapanmayın, depremle ilgili korkularınızı bastırmayın. Endişelerinizi, hislerinizi çevrenizle paylaşın. Mümkün oldukça tek kalmayın, sevdiklerinizden destek alın” dedi. “Geçmezse psikolojik destek alın” Dr. Öğütçü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kaygının en üst seviyeye ulaştığı bu dönemde, rutin alışkanlıklarınızı çok değiştirmeyin. Çalışma saatlerinizi ya da uyku saatlerinizi mümkün oldukça stabil tutmaya çalışın. ‘Acaba bana bir şey olursa ailem ne yapar?’ ya da ‘Enkazda kalırsam nasıl beklerdim?’ gibi düşünceler aklınıza gelebilir. Bu durumda yapabileceklerinize, deprem için alınabilecek önlemlere odaklanmaya çalışın. Korku ve endişe durumu, hepimizde belirli bir süre devam edecektir. Bunun ne kadar süreceği kişiden kişiye değişir. Ancak bu durum zaman içerisinde azalmaz ve geçmezse mutlaka psikolojik destek almalısınız.” “Çocuğunuza yansıtmayın” Son dönemde çocuklarda da deprem korkusunun artmaya başladığını belirten Dr. Öğütçü, “Deprem, maalesef coğrafyamızın bir gerçeği. Çocuklarınıza anlayacağı bir dille, korkutmadan deprem gerçeğini anlatın. Yaşlarına uygun bir şekilde çocuklarımıza, deprem anında güvende olmak için neler yapılması gerektiğinden bahsedin ve evdeki en güvenli bölgeyi aktarın. Çocuğunuz depreme ya da deprem görüntülerine maruz kalmışsa, yaşadıkları duyguları size aktarmasına izin verin. Çocuğunuzu dinleyin ve ona anlayış gösterin. Yakınlık ve şefkat göstererek çocuğunuzu rahatlatın, muhtemel tehlikelere karşı önemler aldığınızı söyleyerek güven verin. Bol bol oyun oynayın. Oyunlarda depreme dair temalar çıkarsa müdahale etmeyin, sadece eşlik edin. Depremden korksanız bile çocuğunuza bunu yansıtmamaya özen gösterin. Çocuğunuzun yanında ‘Bizim evimiz de yıkılırsa ne yaparız?’ ya da ‘Binamızı çok sağlam hissetmiyorum’ gibi travmayı, korkuyu artıracak yorumlarda bulunmayın” ifadelerini kullandı. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.