TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Deprem korkusu

Deprem korkusu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deprem korkusu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Deprem korkusu öyle bir şey yaptırdı ki... Haber

Deprem korkusu öyle bir şey yaptırdı ki...

Hatay'da yaşayan Şabanoğlu ailesi, deprem korkusu nedeniyle yan yana bulunan 3 evin üzerine kurdukları çadırlarda uyuyorlar. Görenleri hayrete düşüren dam üzerindeki çadırlar, ilginç görüntü oluşturdu. Kahramanmaraş merkezli depremler de en büyük yıkım Hatay'da meydana geldi. Depremin derin yaralar açtığı Antakya ilçesinde vatandaşların deprem korkusu hala devam ediyor. Güzelburç Mahallesinde yaşayan Şabanoğlu ailesi de deprem korkusu nedeniyle evde uyumaya cesaret edemeyince çözümü ilginç bir şekilde buldu. Aile, yan yana bulunan 3 evin üzerine de kurdukları çadırda uyuyorlar. Görenlerin dikkatini çeken dam üstündeki çadırlar, dikkat çekiyor. “İçimizdeki korku daha gitmedi” Depremin üzerinden aylar geçmesine rağmen hala korku içinde yaşadıkları belirten Ayfer Şabanoğlu, “Depremde evlerimizin hepsi yıkıldı. Bu binayı evlatlarımız için yaptırmıştık, deprem olunca bize kaldı. Deprem korkusundan dolayı hala evlerde kalamıyoruz. Hep çadırda kalıyoruz, korkudan evde kalamıyoruz. İçimizdeki korku daha gitmedi. Tehlikeli değil, düşersek zaten üstte kalacağız diye kafamızda yer ettik. Toprakta çok haşere var, çocuklar korkuyor diye de koyduk” ifadelerini kullandı. “Fotoğraf çekiyorlar ve ilginç karşılıyorlar” Evlerinin üzerine kurdukları çadırları gören vatandaşların ilginç karşıladıklarını ifade eden Efe Şabanoğlu, “Burası Antakya ilçesi, Güzelburç Mahallesi depremden dolayı hala korku var içimizde o yüzden evlerde kalamıyoruz. Bizde çadırları yere koymamak için çadırları yukarı koyalım dedik. O yüzden böyle bir şey yaptık. Fazladan da çadır koyduk eşyaları koymak için. Hala korku var, evlerde yatamıyoruz. Görenler gelip, sorup fotoğraf çekiyorlar ve ilginç karşılıyorlar. Absürt olmadı aslında yerden daha iyi” dedi. “Bina çökerse biz üstte kalacağız” Binanın çökme durumunda üstte kalmış olabilmenin içlerini ferahlattığını ve dam üstündeki çadırda rahatlıkla uyuyabildiklerini ifade eden Aylin Şabanoğlu ise “Bu fikri kocam ortaya attı, balkona çıkalım dedi. Yerde cesaret edemiyor, bizim çocuklar. Haşere de var yerde. Hala tedirginiz. Dün akşamda yine deprem oldu. Eve geçemiyoruz, biz burada eşyalarımızı ve yataklarımızı koyduk. Çocuklarımızı korumak için yukarıda kalıyoruz. Bina çökerse biz üstte kalacağız, onun için böyle bir fikir aldık. Geceleri rüzgar oluyor ama evden daha iyi, evde uyumaya cesaret edemiyoruz” şeklinde konuştu. İHA

'Uykuda depreme yakalanırım korkusu' Haber

'Uykuda depreme yakalanırım korkusu'

Uyku Uzmanı Öztürk, Kahramanmaraş merkezli depremlerin geniş bir bölgede yaşandığını ve milyonlarca insanı etkilediğini ifade etti. Depremin travmatik bir olay olduğunu belirten Öztürk, "Travma sonrası stres bozukluğunun uykuya dalma, uykuyu sürdürme ve uyuyamama gibi sonuçlar yaşanıyor. Depremi atlatanlarda bu tür uyku bozuklukları yaşanıyor. 1999'daki Gölcük depreminin ardından da uykusuzluk şikayetiyle başvuranlarda büyük artış olmuştu." dedi. Öztürk, afetzedelerde uykusuzluk şikayetinin görülebildiğini, bu durumu yaşayanların hekime başvurmaları tavsiyesinde bulundu. UYKUDA TEKRAR DEPREME YAKALANIRIM KORKUSU Deprem sonrası yaşanan uykusuzluğun çeşitli sebepleri olduğunu anlatan Öztürk, şunları kaydetti: "En büyük sebep, 'uykuda tekrar depreme yakalanırım' korkusu. İnsanlar deprem bölgesinden ayrılmış olsalar dahi bu korkuyla uyuyamıyorlar. Bu rahatsızlığı yaşayan depremzedeler uzman hekimlerden tıbbi destek almalı. Çünkü uykusuzluğun orta ve uzun vadeli etkilerini biliyoruz. Şeker hastalığından hipertansiyona, obeziteden onkolojik rahatsızlıklara kadar pek çok hastalığa neden olabiliyor. Bu nedenle özellikle deprem sonrasında uykusuzluk yakınması olan bireylerin, bunun nedenine yönelik hekime başvurmaları ve çözüme kavuşturmaları gerekiyor. Bunun altında basitçe tekrar depreme yakalanma korkusu da çıkabilir, travma sonrası stres bozukluğu da çıkabilir. Hızlı bir şekilde müdahale edilerek uykusuzluk şikayetinin ilerlemesi engellenmeli." UYKUYLA İLGİLİ SORUNLAR YILLARCA UZAYABİLİYOR Öztürk, depremin ardından erken dönemde yaşanan uykusuzluk şikayetinin uzun yıllar sürebildiğine dikkat çekti. Dünyanın farklı yerlerinde yaşanan büyük depremlerin ardından yapılan uykusuzluk araştırmalarıyla ilgili verileri paylaşan Öztürk, "Peru'nun Piura şehrindeki depremin ardından yapılan araştırmaya göre depremzedelerde 5 yıl sonra bile yüzde 20'lere varan uykusuzluk yakınmaları olduğu gözlenmiş. Yine Çin'in Siçuan eyaletinde yaşanan depremden 10 yıl sonra bile travma sonrası stres bozukluğu yaşayanların yüzde 5'lere ulaştığı, uykusuzluk şikayetlerinin yüzde 20'leri bulduğu tespit edilmiş. Uykuyla ilgili sorunlar yıllarca uzayabiliyor." diye konuştu. AA

Deprem korkusu altını 'yastık altından' çıkardı Haber

Deprem korkusu altını 'yastık altından' çıkardı

Kimi vatandaş fiziki altınını kendi takmayı tercih ederken kimi de kasa kiralama yolunu tercih ediyor. Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde 11 ilde on binlerce bina yıkılırken yine on binlerce insan hayatını kaybetti ve yaralandı. Depremler nedeniyle de birçok yapı hasar alarak yıkıldı. Türkiye’de altın piyasasında İstanbul’dan sonra gelen Kahramanmaraş’ta onlarca kilogram altın enkaz altında kaldı. Altınların enkaz altında kaldığını gören yüzlerce vatandaş yastık altı birikimini bozdurarak ya kendi takmayı tercih ediyor ya da bankalardan kasa kiralamayı tercih ediyor. Elazığ Kuyumcular Odası Başkanı Fikret Çakmakçı, kadınların deprem sonrası altınları yastık altında saklamak yerine takmaya başladığını söyledi. "Bankalarda kasa kiralamak için boş yer yok" Elazığ Kuyumcular Odası Başkanı Fikret Çakmakçı, deprem sonrasında enkaz altında tonlarca altının kaldığını ifade ederek, ''Tonlarca altın derken Kahramanmaraş bizim kuyumculuk sektörünün imalat yönünde İstanbul’dan sonra gelen ikinci şehri. Kahramanmaraş’ın korkunç derece de bir ihracat ve imalat potansiyeli var. Kuyumcu kentler yapıldı dışarıda üretim yapan firmalar sonuçta bunların altınlarının çoğu ve vatandaşların altınları enkaz altında kaldı. Kahramanmaraş vatandaş olarak da altın yönünde talep eden bir şehir. Enkaz altında altınlar kaldı. Özellikle hafta sonu olması dolayısıyla tüm toptancılar ve bütün üretim yapan firmalar hep büyük şehirlere ürünlerini pazarlamaya gitti. Sonra dönüş yaptılar kendi illerine ellerinde kalan ürünleri de dükkanlarında bulunan kasalarına girmedi. Haberlerde de görüldüğü gibi poşetlerle altınlar maalesef enkaz altında kaldı. Bu altınlar bir şekilde güvenlik birimlerimiz tarafından toparlanıp çıkarılıyor. Hak sahiplerine bir şekilde iade edilecek. Bunun da bir süreci var. Enkaz altında kalan altınlardan dolayı vatandaşımız da özelliklede bayanlarda bir tedirginlik var. Tam, yarım ve çeyrek diye tabir ettiğimiz yatırım altınları şimdi bayanlar tarafından bozdurulup kollarına bilezik olarak ya da boyunlarına zincir olarak kullanılıyor. Kutudaki altın eğer bir olumsuzluk olursa en azından kolumda olsun diyor. Altın dünyanın her tarafında satılabilecek bir maden. Özellikle bayanlarımız koluna ya da güvendiği bildiği kasalara veriyor zaten bankalara soruyoruz hiçbir şekilde kasa yok, kasa kiralamak için boş yer yok” dedi. Altındaki son durumu da değerlendiren Çakmakçı, “Önümüzdeki günlerde ve dönemlerde yapılacak faiz kararları piyasaları etkiler. Biz şöyle düşünüyoruz altında hiçbir şekilde uzun vadede düşüş beklemiyoruz. Vatandaş altından kaçmasın yine uzun vade yatırımını her zaman güvenli liman olan altına yapsın diyoruz” ifadelerini kullandı. "Bence en mantıklısı bankalara veya güvenilir kuyumculara teslim etmek" Adıyaman’da, Malatya’da vatandaşların yıllarca topladıkları emeklerinin heba olduğunu anlatan vatandaşlardan Kemal Dal, ''Belki bir çoğu da bu emekleri göremedi kayboldu gitti. Bence en mantıklısı bankalara veya güvenilir kuyumculara teslim etmek. Sonra çalışıyorsun, biriktiriyorsun evde saklıyorsun canın da gidiyor malın da gidiyor. Neticede canın kurtulsa bile emeğinde ortada kayboluyor, bulamıyorsun da. Yüzlerce kilo altın sağda solda bulundu. Bir kısmı kötü niyetli, art niyetli insanlar tarafından da alıp götürüldü. İnsanlarımızın canları gitti canları gitmeyenlerde tabi ki malları gitti. İnsanların geleceğe olan yatırımları vardı evlerinde, kasalarında belki de yastıklarının içerisinde. Bunlar güvenilir yerlerde olmadığı için deprem sürecinde hep kayboldu gitti. Bir kısmı altınlarını, ziynetlerini bulamadılar bile. Halbuki güvenli yerlerde olsalardı belki de kendilerine bir barınma yeri, ev tekrardan yeni bir yaşam kurma servetleri vardı ama şimdi bunu yapmayanlar hep mallarından hem de canlarından oldu” diye konuştu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.