TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Deniz kirliliği

Deniz kirliliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deniz kirliliği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

EÜ'den deniz kirliliğine dikkat çeken proje Haber

EÜ'den deniz kirliliğine dikkat çeken proje

Yürütücülüğünü İletişim Fakültesi Dekanı ve Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bilgehan Gültekin’in üstlendiği proje, denizlerin önemine ve korunması için neler yapılması gerektiğine dikkat çekiyor. Deniz kirliliğinin ana kaynaklarının karasal, evsel, endüstriyel ve tarımsal kökenli olduğunu belirten Prof. Gültekin, denizlerin sadece ekonomiye ya da turizme hayat vermediğini aynı zamanda birçok canlının yaşam alanı olduğunu, insanlar için hayati önem taşıyan beslenme kaynaklarını barındırdığını, sanatsal, sportif faaliyetler için vazgeçilmez bir mecra ve oksijen üretimi için de muazzam bir kaynak olduğunu belirtti. Denizler, insan sağlığı için büyük önem taşıyor Deniz kirliliği ya da doğa kirliliğinin önüne geçmek için bu tarz projelere ağırlık vereceklerini belirten Prof. Gültekin, “Kurum, kuruluş, üniversiteler, STK’lar ve vatandaşlarımıza büyük sorumluluklar düşüyor. Doğadaki her bir canlı için üzerimize düşen görevi yapabilirsek dünyamız, doğamız ve denizlerimiz elbette daha yaşanılabilir bir yer halini alacaktır” dedi.  Projeye paydaş olarak destek veren ve projenin sunumunu gerçekleştiren E.Ü. Su ürünleri Fakültesi, Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Aslı Başaran ise, “Denizlerin sağladığı faydalar insan varlığı ve refahı için vazgeçilmezdir. Deniz ekosistemleri sahip olduğu biyolojik çeşitlilik, ekosistem işlevleri veya insana olan katkıları gıda güvenliğimizin, sağlığımızın ve yaşam kalitemizin, geçim kaynaklarımızın ve ekonominin temelini oluşturuyor” dedi. İki ayrı bilgilendirme klibinden oluşan projenin koordinatörlüğünü ve kurgusunu doktora öğrencisi Hülya Arslaner Hamarat, kameramanlığını yüksek lisans öğrencisi Tolga Geç, yayın sorumluluğunu Yasemin Kuleyin, yönetmenliğini Ayşe Alpak üstlendi. Deniz Mavi Güzel projesi Ege Üniversitesi youtube kanalında izlenebilecek. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Ege Üniversitesi öğrencilerin ilk tercihleri arasında 

Çiğli’de ‘gri su’: “Denize veriliyor” Haber

Çiğli’de ‘gri su’: “Denize veriliyor”

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER  Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ne yönelik önemli iddialarda bulunan İklim Bilimi Uzmanı Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Gri su çıkıyor ve denize veriliyor” tepkisini gösterdi. Arıtmadan çıkan suların tarımda değerlendirilmesi gerektiğini savunan Prof. Dr. Yaşar, Göl Marmara’yı örnek verdi.  Kentlerin su ihtiyacını karşılamak için Manisa’dan her gün yaklaşık 220 bin metreküp su çekildiğini öne süren Yaşar, “Kuruttuk, Göl Marmara’yı kuruttuk. Buna hiçbir şey dayanmaz. Sadece Göl Marmara’yı değil, 40’tan fazla gölü, sulak alanı kuruttuk” dedi. 40’TAN FAZLA GÖLÜ KURUTTUK İklim Bilimi Uzmanı Prof. Dr. Doğan Yaşar, şunları kaydetti: “Manisa’dan her gün yaklaşık 220 bin metreküp su çekiyoruz.  Kuruttuk, Göl Marmara’yı kuruttuk. Ortalama günde 550 bin metreküp su çekiliyor Manisa’nın altından. Buna hiçbir şey dayanmaz. Sadece Göl Marmara’yı değil, 40’tan fazla gölü, sulak alanı kuruttuk… Mümkün olan her yere baraj yapacağız. Çamlı Barajı var mesela. Altın madeni için hala bekleniyor. Yapılabilecek durumda olan her yere yer altı barajları yapılmalı. Bunlar çok büyük olmaz ama en azından yer altı suyunu besler, biraz olsun rahatlatır. En önemli sorun ise yağmur suları ile kanalizasyon sularının ayrılması. İzmir’de son 5 yıldır bunlar ayrılıyor. Ama yağmur sularının yeniden mümkün olduğunca barajlara basılması gerekiyor. Yeniden o suyu kullanmak önemli.”  ''SU BİTTİĞİ AN DEVLETİNİZ YOK OLUR'' “En büyük olayımız ise gri su! Arıtmadan çıkan sular” ifadelerini kullanan Yaşar, “Çiğli arıtmadan korkunç derecede gri su çıkıyor ve denize veriliyor. Oldukça yanlış uygulamalardan biri. Geçtiğimiz senelerde Gediz Havzası'na kuyu açmak yasaklandı. Çünkü Gediz Havzası bomboş, bitti. Tıpkı belirttiğim Göl Marmara gibi. Gelin, Çiğli’deki gri suyu oraya aktarın. Tarıma verin. Günümüzde Amerika gri suyu tamamen tarımda kullanıyor ki ABD dediğimiz ülke suyun yüzde 37’sini tarımda kullanıyor. Biz ise yüzde 79’unu. Ona rağmen gri suyu alıp tarımlarında kullanabiliyorlar. Su o kadar kıymetli ki farkında değiliz. Tarihe baktığınız zaman dünyadaki neredeyse tüm savaşların çıkış nedeni sudur. Gılgamış’tan bu yana… Ve bu savaş dünya var oldukça devam edecektir. Çünkü su varsa devlet vardır. Su bittiği an devletiniz yok olur. Dünyadaki bütün medeniyetlere bakın, su bittiği an yok olmuşlardır” dedi.  ÇİĞLİ DE YETMİYOR ARTIK Prof. Dr. Yaşar, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Çiğli arıtmadan akan gri su sadece Çiğli Belediyesi’nin önleyebileceği, üstesinden gelebileceği bir sorun değildir. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ciddi önlemler alması lazım. İlçe belediyelerinin bu noktada pek bir etkileri olmuyor. Tamamen büyükşehir belediyesinin marifetidir. Ama hala daha 4. bir fazı olmadı. Çiğli de yetmiyor artık. Müthiş bir kirlilik oluştu ön tarafında. Şimdi orayı kazıyorlar, toparlamaya çalışıyorlar ama büyükşehrin danışmanlarında bir sorun var. Makul iletişimi sağlayamıyorlar. Bu sorunu görmemek mümkün değilken Başkan Soyer’in nasıl da haberi olmuyor? İzmir Körfezi de aynı kaderi yaşıyor. İki gündür öyle fotoğraflar ve videolar atılıyor ki kentimiz adına üzülüyorum. Kıyıya vuran ölü balıklar, yüzeydeki müsilaj, deniz marulları, alg patlaması… Körfez son 20 yılın en kötü günlerini yaşıyor.”    

Denizin dibinde yakışmayan görüntüler Haber

Denizin dibinde yakışmayan görüntüler

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, turizm kenti Antalya’da bulunan dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili'ndeki deniz altı kirliliğine dikkat çekti. Gökoğlu tarafından denizin dibinde görüntülenen sigara izmaritlerinin, adeta yuvalandığı görüldü. Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, denizin üstü kadar altındaki kirliliğe de dikkat çekmek için 22 Mart Dünya Su Günü sebebiyle Konyaaltı Sahili'nde dalış gerçekleştirdi. Yaklaşık yarım saat su altında kalan Gökoğlu; yüzlerce sigara izmariti, plastik şişe, kadın hijyen paketi, sigara paketi görüntüledi. "Sigara içenler sadece kendilerini değil, doğayı da kirletiyor" Denize çöp bırakılmasına tepki gösteren Mehmet Gökoğlu, "Biz zaman zaman deniz altındaki kirliliğe dikkat çekmek için, insanların denizleri temiz tutması için dalışlar yapıyoruz. Sahilde kıyıda oturanlar atıklarını çöp kutusuna atmıyorlar. Bu atıklar denize ulaşıyor. Denizin altında çok sayıda sigara izmariti var. Dikkat ederseniz sigara içenlerin sadece kendilerini zehirlemediklerini doğayı da kirlettiklerini görebiliyoruz. Onun dışında kadın bezi, plastik atıklar, alkol şişeleri, sigara paketleri gibi çöpler gördük. Islak mendiller dağılmadığı için yığınlar oluşturuyor. Çirkin bir görüntü oluyor" dedi. 22 Mart’ın Dünya Su Günü olduğunu hatırlatan Gökoğlu, "Su yaşam demektir, suyu kirleten kendisini kirletir. Gerek tatlı sular olsun gerekse tuzlu sular olsun, bizim geçim kaynağımızdır. Yaşamın kendisidir" ifadelerine yer verdi. İHA

Boynunda ağla uçan flamingo, denizdeki kirliği ortaya serdi Haber

Boynunda ağla uçan flamingo, denizdeki kirliği ortaya serdi

Alaçatı Sulak Alan'da fotoğraf çekerken bir flamingonun boynuna bir şeyin takıldığını farkeden Halil Soytürk, kuşa yaklaştığında boynunda bir balık ağı olduğunu gördü. Flamingonun uçması üzerine o üzücü halini havada fotoğraflayabilen Soytürk, denizlerdeki kirliliğinin ne boyuta geldiğini de ortaya sermiş oldu. Yüksek lisans eğitimi için Alaçatı Sulak Alan'da fotoğraf çekimine çıktığını anlatan Soytürk, yaşadıklarını şöyle dile getirdi: "Çekim yaparken bu flamingoyu gördüm. Önce boynundakini farkedemedim. Sonra uçarak yakınıma geldi. Boynunda bir şeyin takılı olduğunu farkettim. Fotoğrafını çekmek ve boynunda ne olduğunu anlamak için yanına yaklaşmaya çalıştım. Ben yaklaşmaya çalışırken uçtu. Havada uçarken bu fotoğrafı çekebildim. Çok uzağa gittiği için peşinden gidemedim. Fotoğrafı incelediğimde boynuna ağ parçasının takıldığını gördüm. Bir balıkçıya, flamingonun boynuna ağın nerede takılmış olabileceğini sordum. Trollerin denize attıkları ağ parçası olduğunu söyledi. Deniz atılan bu ağ parçaları ne yazık ki böyle üzücü görüntülerin oluşmasına neden oluyor. Buy flamingonun boynundaki ağ, bir yere takılırsa belki de flamingonun ölümüne neden olacak." "Denize atılan atıklar, canlılara çok zarar veriyor" Flamingonun boynundaki ağ parçasının çevre konusundaki duyarlılığın artması için önemli bir gösterge olması gerektiğini vurgulayan Soytürk, "Yüksek lisans eğitimimde çevre ve ekolojik sorunlar üzerinde de araştırmalar yapıyorum. Plastik atıklar konusunda, Akdeniz'de, en çok çevreyi kirleten ülke durumundayız. İnanılmaz ölçüde plastik atığı denize bırakıyoruz. Bu flamingonun boynunda gördüğümüz ağ parçası gibi denize atılan atıklar, canlılara çok zarar veriyor. Kuşların boynuna, ayağına takılan ağ parçaları, naylon torbalar, misinalar, ip parçalarını görebiliyoruz. Denize bırakılan atıklardan balıklar da zarar görüyor. Ayrıca plajlarımızdaki o güzelim kumları ne yazık ki küllük olarak kullananlar da var. Kimisi de sigara izmaritini denize atıyor. Doğada kolay çözünmeyen atıklar, denizde yaşayan canlıların yediklerine karışmasına neden oluyor. Biz de balıkları yiyince o atıklar bize de zarar veriyor. Bir nevi denize attığımız atık, balıklar yoluyla bize geri dönüyor" diye konuştu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.