TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Demokratik Sağlık Sen

Demokratik Sağlık Sen haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Demokratik Sağlık Sen haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Demokratik Sağlık Sen: Daha kanunu bilmiyor ama ceza veriyor Haber

Demokratik Sağlık Sen: Daha kanunu bilmiyor ama ceza veriyor

Geçtiğimiz Ocak ayında mali ve sosyal hak kayıpları, sağlıkta şiddet ve mobbing uygulamaları konularına dikkat çekmek amacıyla bir günlük iş bırakma eylemi yapan sağlık çalışanları hakkında inceleme başlatıldığı iddialarına, Demokratik Sağlık Sen'den tepki geldi. Grevin kanuni bir hak olduğuna, mahkeme kararlarının bulunduğuna dikkat çeken Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, kamu görevlilerine aba altından sopa göstererek ceza verilmesine sessiz kalmayacaklarını söyleyerek, Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduklarını söyledi. "Daha kanunu bilmiyor ama ceza veriyor" Greve katılanlara inceleme başlatılması iddiası üzerine hastane yönetimlerine tepki gösteren Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, verilen cezalar arasında da mesleğe göre ayrımcılık yapıldığını söyledi. Demircan, "Geçtiğimiz Ocak ayında mali ve sosyal hak kayıpları, sağlıkta şiddet, mobbing uygulamaları konularına dikkat çekmek ve kamuoyu oluşturmak üzere bir günlük iş bırakma eylem kararı aldık ve uyguladık. Akabinde bu eyleme katılan bazı sağlık çalışanlarından anayasal hakkı olan bir fiili yerine getirdiği için görüş istenilerek inceleme başlatıyorsunuz. Daha kanunu bilmiyor ama ceza veriyor. Cezayı verirken de meslektaşlarına uyarı, diğer meslek mensuplarına da kınama cezası veriyor. Elini vicdanına koymuyor. Kanun tanımıyor, onca mahkeme kararını umursamıyor. Ve bu disiplin cezalarını verirken gerekçe olarak da Anayasanın 'Sağlık Hizmeti Alma Hakkına' atıfta bulunuyor. Yani cezayı verirken Anayasanın 34. Maddesini görmüyor ama soruşturmayı sonuçlandırırken Anayasal hak diyor. Anayasal haklar ne zamandır kişiye özel hale geldi? Bir kişiye kınama cezası verirken bir diğerine uyarı cezası vermek Anayasanın eşitlik ilkelerinden birisi midir?" dedi. "Hesabını Cumhuriyet Başsavcılığına vereceksiniz" Hastane yönetimlerinin kanun dışı iş yaptığını söyleyen Başkan Demircan, olayla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarının altını çizdi. Başkan Demircan, "Kamu görevlilerine aba altından sopa göstererek ceza vereceksiniz, bizde susacağız. Üç beş gün sonra bu görevleriniz biter zulmettiğiniz arkadaşlarınızla aynı ortamda mesai arkadaşı olarak çalışmak durumunda kalırsınız ve yüzlerine bakacak yüzünüz olmaz. 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu 18. Maddesi çok açık. Diyor ki: 'Bir ilde 100 ve üzeri üyesi olan sendikanın il temsilcisi ve 50 ve üzeri üyesi olan ilçe temsilcisi haftada dört saat idari izinli sayılır.' Bitti bu kadar! Sana yorum hakkı tanımıyor; sana bu izini hak edene ver diyor. Ama bu arkadaşlar o kanun metinlerini düzenleyen kişilerin referansı ile o koltuklarda oturuyor; fakat onların çıkardıkları ne kanunlara ne genelgelere sadık kalmıyorlar. Yani görevlerini kötüye kullanıyorlar, suç işliyorlar. Kanuna aykırı bir şekilde iş yapmanızı sizden kim istiyor, bunun da hesabını Cumhuriyet Başsavcılığına vereceksiniz" açıklamasında bulundu. İHA

Başkan Demircan'dan yetkili sendikaya maaş tepkisi Haber

Başkan Demircan'dan yetkili sendikaya maaş tepkisi

Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, memurların enflasyon farkını alamamasından dolayı zor günler yaşadıklarına dikkat çekerek, iki yılda bir yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde insanca yaşanabilecek oranlarda zam yapılmasını talep edeceklerini söyledi. Başka Demircan, memurları temsil eden sendika yöneticilerine de tepki göstererek, "Temsil ettiği kitlenin on katı, on beş katı maaş almak nedir. Sendika temsilciliğini meslek edinmiş bir zihniyetle karşı karşıyayız" dedi. "Memur, borcu borçla kapatmaya çalışmaktadır" Memurların ekonomik anlamda zor günler yaşadıklarını söyleyen Demircan, "En son yayınlanan açlık ve yoksulluk sınırı oranlarını baz aldığımızda memurun yoksulluk sınırının çok altında, açlık sınırının üzerinde aylık aldığı ortadadır. Memurun büyük çoğunluğu kredi ve kredi kartı borç batağındadır. Kredi çekerek borcu borçla kapatmaya çalışmaktadır. Ek iş yapmakta, zorunlu giderleri dışında örneğin bayramlarda memleketlerine dahi gidemez durumdadırlar. Yetkili sendikadan ümitlerini kesmiş, seçim öncesi “acaba bir iyileştirme olur mu” kodlanmışlardır. Bugün İstanbul da, İzmir de, Ankara gibi büyük kentlerde tek maaşlı bir memur bekâr dahi olsa geçinemez. Ev, otomobil alamaz, emekliye ayrılamaz. İki yıldır altını çizerek anlatıyoruz, memur devletin itibarıdır. Devlet memurunun itibarını iade edin" dedi. "Toplu sözleşmedeki ayıbınızı kamufle ediyorsunuz" Enflasyon farkını bir zam gibi algılayan yetkili sendikaya tepki gösteren Demircan, "Enflasyon farkı adı üzerinde enflasyonun beklenin üzerinde çıkması nedeniyle ortaya çıkan farktır. Bu fark için memur neden altı ay beklemek zorunda kalıyor, her ay enflasyon farkı neden ödenmiyor. Tabi enflasyon farkı her ay ödenirse, toplu sözleşme nedeniyle imza altına aldığınız net oran ortaya çıkacak, üç veya beş puan. Siz toplu olarak ödenen enflasyon farkı ile toplu sözleşmedeki ayıbınızı kamufle ediyorsunuz. On bin lira ile yüz bin liranın ne alım gücü bir, ne de alkışlarken avuçlarınızın patladığı yüzde 30’luk oran bir. Bu nedenle alkışlamadan önce kendi maaşlarınızı değil maalesef temsil ettiğiniz memur maaş oranlarını hatırlayarak alkışlayın. Kendi maaşınızla kaç kilo et, kaç kilo peynir, kaç kilo ekmek veya kaç gram altın alabildiğinizi diğer taraftan ise kasabın, şarküterinin, sarrafın yolunu unutmuş memuru düşünün. Zor değil biraz empati yapın" sözlerine yer verdi. "Kamu çalışanlarının haklı beklentilerini dile getirmeye devam edeceğiz" Sendika olarak memurların haklarını gözeten taleplerini sürdüreceklerinin altını çizen Togan Demircan, "Temsil ettiği kitlenin on katı, on beş katı maaş almak nedir. Sendika temsilciliğini meslek edinmiş bir zihniyetle karşı karşıyayız. Sendika başkanlarının kabine üyesi gibi açıklamalar yaptığı bir dönemden geçiyoruz. Memurun beklentilerine kör, sağır, dilsiz olan sendika başkanları görevleri olmayan konularda açıklamalar yaparken bülbüle dönüyorlar. Herkes işini yapsın, siz memurun mali ve özlük haklarının korunup geliştirilmesi için varsınız. Unutmayın, bu işin vebali var. Biz Demokratik Sağlık Sen olarak kamu çalışanlarının haklı beklentilerini dile getirmeye devam edeceğiz. Memurların içirişinde bulundukları durumu pembe tablolar ile süslemeyeceğiz, gerçekleri ortaya koyacağız. Seçim öncesi veya afetleri veya salgın hastalıkları fırsat bilmeden, iki yılda bir yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde insanca yaşanabilecek oranlarda zam yapılmasını talep edeceğiz" açıklamasında bulundu. İHA

Demircan: “Fazla mesai yapmayan memur geçinemiyor” Haber

Demircan: “Fazla mesai yapmayan memur geçinemiyor”

Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan mart ayı enflasyonunu değerlendirdi. Mart ayı enflasyonu’nun 2,29 olarak açıklanmasının ardından açıklama yapan Demircan, "TÜİK yine eşsiz verileri ile mart ayı enflasyon oranını 2,29 olarak açıkladı. Açlık sınırı 9.425 lira yoksulluk sınırı ise 31.421 lira. Bu verilere göre devletimizin şerefli memuru yoksul, büyük kısmı da açlık sınırının üzerine kira, fatura vb. giderleri eklendiğinde açlık sınırının çok altında gelir elde etmekte. İki yıldır her beyanımızda dile getiriyoruz, memurun yüzde 80’inin en az yirmi yılı bankalar tarafından ipotek altına alınmış durumda. Birçok kardeşimiz geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi illerde ve sahil şeridindeki ilçelerde memurlar geçinemedikleri için tayin istemekteler. Bu şartlar değişmeyecekse büyük illerde TOKİ eli ile memurlar için lojman yapılması elzemdir. Sayın Bakan geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında en düşük memur aylığının yirmi bin lira olduğunu ifade etti açıkçası bu memur kimdir merak ediyorum. Sayın Bakan’a lisans mezunu bir hemşire arkadaşımızın dört çeşit bordro ile bu maaşı almadığını ben buradan ifade etmek isterim. EYT ile birlikte SGK çalışanları dediler ki “en azından fazla mesai ücretlerimizi artırın” fazla mesai ne demek? İstirahat saatlerinde çalışmak demek. Bugün memur fazla mesai yapmasın inanın asla geçinemez” dedi. ENFLASYON FARKI BİR ZAM DEĞİLDİR Enflasyon farkının zam olmadığının altını çizen Togan, “Sayın Cumhurbaşkanımızın geçtiğimiz ay bir ifadesi ile en düşük emekli aylığı 5.500 liradan 7.500 liraya çıkartıldı. Yaklaşık yüzde 37 oranında bir zam yapıldı. Peki ya kamu görevlileri neden yıllardır yüzde 3, yüzde 5 gibi oranlara mahkûm ediliyor. Bir kesim enflasyon farkını zam olarak değerlendiriyor. Altını çizmek isterim ki enflasyon farkı adı üzerinde bir zam değil her ay ödenmesi gereken enflasyondan doğan farktır. Meclis de memurlarla ilgili bir düzenleme yapılıp yapılmayacağı sorulduğunda muhatap milletvekili tavana bakıyor, toplu sözleşmeyi işaret ediyor. Toplu sözleşmede de başka yerleri işaret ediyorlar” ifadelerine yer verdi. Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün memur nöbet ücretine, fazla mesai ücretine, banka promosyonuna muhtaç hale getirilmiştir. Büyük çoğunluğu sinema, tiyatro, tatil gibi sosyal hayatın gereklerini yerine getiremez indirimleri takip eder hale gelmiştir. Acıdır lakin durum da budur, elini uzattığını alamamaktadır. Emekliye ayrılan bir kamu görevlisinin ev, otomobil alması mümkün değildir. Neredeyse mezarda emeklilik tam olarak kamu çalışanlarına biçilmiş kaftan gibidir. Allah’tan kılık kıyafet yönetmeliği ile ilgili sendikaların almış olduğu sivil itaatsizlik kararları var da memur istediği kıyafetle işe gidebiliyor, saç tıraşını ay da bir kez olabiliyor. Peki, tüm bunlarda memur kardeşimin yetkiyi verdiği sendikaların etkisi nedir? Tabi ki çok büyük. Ülkemizde maalesef sendikalar siyaset yapmaktan başlarını kaldırıp memurun halini görebilseler yukarıda yazdıklarımızın hiçbirini yazmak durumunda kalmazdık. Memurun sorunlarını, beklentilerini dosdoğru bir şekilde iktidar temsilcilerine ifade etmek varken, enflasyon farkı ile birlikte yüzde 30’u çılgınca alkışlamak memurun sorunlarını örtmüyor. Yirmi yıl sendika başkanlığı yaptıktan sonra “e yeter birazda milletvekilliği yapalım” demek memurun sorunlarını çözmüyor. Altı dönem geride kalmış memurun en basit sorunları dahi çözüme kavuşmamış, kavuşmuş gibi gözükenlerde yeni sorunlarla birlikte daha karmaşık bir hal almış vaziyette.” HABER MERKEZİ

Başkan Demircan yetkili sendikayı eleştirdi Haber

Başkan Demircan yetkili sendikayı eleştirdi

Demircan, "Yetkili sendikanın görevi çalışanın mali ve sosyal haklarının korunarak geliştirilmesini sağlamaktır. Ne yapıyor bizim sendikalarımız; genelde siyaset yapıyorlar." dedi. Sağlık çalışanlarına yönelik basın açıklaması yapan Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, gerek sistem hataları, gerek değersizlik hissiyle sürekli bir şikâyet içerisinde olduklarını belirterek, şunları sözyledi: "Mali hak kayıpları, kalitesiz yemek problemi, kreş sorunu, emekliliğe yansımayan bilmem kaç çeşit maaş ödemesi, giyim yardımı, liyakatsizlik, çeşitli baskılar, fiziki mekan yetersizlikleri, güvensiz çalışma ortamları, iş yükü ağırlığı, kangrene dönmüş banka promosyon sorunu, ek ödeme adaletsizliği, atama bekleyen sağlık çalışanları, mülakat, mesleki saygınlık, şiddet olayları, görevi başında vefat beden sağlık çalışanlarının şehit sayılmaması, yoksulluk sınırının altında ücret almak ve açlık sınırında yaşamak gibi onlarca madde daha ekleyebiliriz. Bunların tümünün oluşumunda bir değil birçok etken var. Sağlık Bakanlığı, YÖK, Aile Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı bileşenleri ile Gazi Meclis’imizde bizleri temsil eden vekillerimiz. Peki ya bunların dışında? Bunların dışında bir de sizler tarafından yetki mührünü verdiğiniz yetkili sendika var." "BİZİM SENDİKALARIMIZ SİYASET YAPIYOR" Yetkili sendikanın görevinin mali ve sosyal haklarının korunarak geliştirilmesini sağlamak olduğunu vurgulayan Demircan, "Peki, böyle mi? Ne yapıyor bizim sendikalarımız? Genelde siyaset yapıyorlar. Bardak, bayrak, şal, powerbank, kahve, fincan, cezve gibi promosyon ürünlerini renkli kravatlar takarak, iri cümlelerle siyasilere veya idarecilere takdim ederek faaliyetlerini sürdürüyorlar. Sistem ve sendika hatalarına bir de çalışanların yanlış tercihleri eklenince kamu çalışanlarının mevcut durumda olmaları da kaçınılmaz bir hal alıyor. Her şeyden bu kadar şikâyet eden eğitimli bir camianın kendileri için tek bir çivi çakmayan sendikalara idarenin, hükümetin veya her hangi bir görüşün sendikası anlayışı ile üye olmaları kabul edilemez. Ya üye olmaları kabul edilemez ya da şikâyet etmeleri kabul edilemez. İdareci olmak için sendikaya üye mi olunur veya 'yerim değişmesin' diye sendikaya üye mi olunur. Daha vahim olan kısmı, aylık 180 lira alma hevesi ile bunca şikâyetin birinci derece muhatabı sendikalara üye mi olunur, olunmaz. Olunuyorsa da şikâyet edilmez. Artık kamu görevlisi arkadaşlarımızın olayın vahametinin farkına varmaları gerekiyor. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan ancak ülkemizde uygulanan siyasi parti geleneklerinden bir tanesi de siyasete atılan kişinin mensubu olduğu partiye yaptığı maddi bağıştır. Yakın zamanda bir sendika ve konfederasyon başkanı aday adaylığı için görevlerinden istifa etti. Ben merak ediyorum nasıl bir paraya sahip. Adaylığı kesinleştiğinde milyonlarca lira harcayacak. Memur açlık sınırında yaşayacak, memuru yıllarca temsil eden sendika baronları vekil olmak için yarışa girecekler. Yetkili sendika başkanı olarak yapamadıklarını veya yapmadıklarını milletvekili olunca mı yapacaklar? Mecliste geçmiş örnekleri var, gördüğümüz kadarıyla katma değerleri de olmadı. Yine bu yönde kamu görevlerinden istifa ederek aday adayı olan arkadaşlarımızın da sonrasında yeniden kamu idari görevlerine gelmemesi gerektiği görüşündeyiz" ifadelerini kullandı. İHA

Başkan Demircan'dan yetkili sendikaya sert eleştiri Haber

Başkan Demircan'dan yetkili sendikaya sert eleştiri

Yetkili sendikaya yönelik eleştirilerde bulunan Başkan Demircan, "Sağlık çalışanlarının dört çeşit bordro ile ücret aldıkları ve bu dört çeşit bordronun yoksulluk sınırının altında olduğu ve hatta sadece taban ücretinin emekliliğe yansıdığı bir dönemde beyler enerjilerini yüzde 2 baraj uygulamasına verdiler. Yine sağlık çalışanlarının ek ödeme katsayıları ite kaka düzenlenip 0,25 0,30 gibi oranlarla hesaplanırken bu dev(!) sendikalar susmayı tercih ediyorlar. İşveren sendika temsilcisi gibi davranarak banka promosyonlarını 'bir zahmet' gündemlerine alıyorlar, kurumlardaki kalitesiz ve yetersiz yemek miktarları için tek bir cümle kurmuyorlar, kuramıyorlar. EYT'ye sahip çıkıyorlar, sözleşmelilerin kadroya geçişlerine sahip çıkıyorlar ki bu en iyi yaptıkları iş. Dokuz yıldır kadro bekleyen sağlık çalışanlarının beklentileri karşılık buldu mu? Yüzde 25'i alkışlarken avuçları patlıyor, yüzde 30 oranı için 'talebimiz karşılık buldu, 30 puan yeterli' diyorlar. Kimin maaşına göre yeterli, sizin maaşınıza göre mi yeterli yoksa en düşük aylık alan devlet memuru maaşına göre mi yeterli?" ifadelerini kullandı. ŞU SORULARI SORDU Eleştirilerini bazı sorularla sürdüren Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, açıklamasına şöyle devam etti: "Görevi başında vefat eden sağlık çalışanları şehit sayılıyor mu? Covid nedeniyle vefat eden sağlık çalışanları için istenilen illiyet bağı şartı ortadan kalktı mı? Defaten müjdelediğiniz kreş sorunu çözüldü mü, sağlık çalışanlarına yirmi dört saat kreş hizmeti veriliyor mu? Son olarak İŞKUR üzerinden işe alınan 4 D statüsünde istihdam edilecek personel için mülakat kaldırılmışken yıllardır sağlık bakanlığına hizmet eden memurlar için görevde yükselme unvan değişikliği sınavları sonrası neden halen mülakat sistemi var? Memurlar için bayram ikramiyesi kazanımı elde ettiniz mi? Sağlık Bakanlığı büyük kentlerde misafirhane, sosyal tesis gibi personelinin konaklayabileceği ekonomik şartlarda yemek yiyebileceği, çay kahve içebileceği alanları oluşturdu mu, Bakanlıktan böyle bir talebiniz oldu mu? Personelin aylardır devam eden mali kayıplarını nasıl telafi edeceksiniz. Her yayınlanan performans yönetmeliğinde unutulan, sonradan bakanlık tarafından geçmişe yönelik telafi edilmeye çalışılan yönetmeliklerin her kesimi içermesi üzerine çalışmanız var mı? Sendika olarak 3600 ek gösterge de sizin başarınızdı değil mi? Ocak ayında hangi memur 3600'den kaynaklı ne kadar fark aldı, kimleri içerdi? Radyoloji çalışanlarının çalışma süreleri ile ilgili, fiili hizmet tazminatları ile ilgili bir çalışmanız var mı? Sizin yetkili olduğunuz dönemde mevcut hakları ellerinden alındı. Katalog suçlara dahil edilen ancak yine de hemen her gün sözel veya fiziki şiddete uğrayan sağlık çalışanları için ne yapıyorsunuz? Daha sert önlemler alınması için siyasi partilere baskı yapıyor musunuz? Torba yasa düzenlemeleri öncesi masa da çözemediğiniz sorunları T.B.M.M. gündemine neden taşımıyorsunuz. Sağlık çalışanlarının motivasyonlarının yükseltilmesi için neler yapıyorsunuz? Memura grev hakkı için ne yapıyorsunuz? Dahası sendikanın sözlük anlamı ile ilgili ne yapıyorsunuz? Memuru üç kuruş para ile disipline etmeye gayretlerinizin hukuksuz kanun maddesi ile kendinizi istikamet olarak gösterme çabalarınız umarız Anayasa Mahkemesinden dönecektir." İHA

Örgütlenme barajı isyanı:  Sözün bittiği yerdeyiz Haber

Örgütlenme barajı isyanı: Sözün bittiği yerdeyiz

Hükümet tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirilen kanun teklifine göre, sadece yüzde 2 barajını geçen memur sendikaları toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanabilecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın geçtiğimiz temmuz ayında açıkladığı sendika üye sayıları dikkate alındığında binlerce memur bu durumdan olumsuz etkilenecek. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Demokratik Sağlık-Sen ve Tüm Memur-Sen Genel Başkanı Togan Demircan, “Yine sözün bittiği yerdeyiz. Zannediyorlar ki sendikalarından istifaları bu şekilde engelleyecekler. Oynanan bu oyunda yargıdan dönecektir” çıkışını yaptı. SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ Bu teklifin hükümete yakın sendikaları korumaya yönelik olduğunu belirten Demircan, “Yine sözün bittiği yerdeyiz. Altıncı dönem toplu sözleşme mutabakat metninde imza edilen yüzde 1 baraj uygulaması bizler tarafından Danıştay ilgili dairesine açılan dava ile önce yürütmeyi durdurma kararı daha sonra da itirazın reddi ile sonuçlanmıştı. Bu yüzde 1 ile yapılmak istenilen neydi, spotlara konu edilen mevzu neydi önce bunu bir hatırlayalım. Memur-Sen ve Kamu-Sen eliyle seyyanen zam talebinden vazgeçilmek suretiyle iş kolunda toplam çalışan kamu görevlisi sayısının yüzde 1’inin üzerinde üye sayısına ulaşmış sendikaların üyelerine altını çizerek ifade etmek isterim ki adı toplu sözleşme ikramiyesi olan ancak üç aydan üç aya hazine tarafından ödenen ve içerisinden sendika aidat kesintisi yapılan dönemin 400 bugünün ise 708 TL’si.  İkramiye denilince aklınıza altı ayda bir ödenen iki brüt maaş tutarında bir ikramiye gelebilir lakin bunun ismi büyük kendisi iki kilo pirzola yapmayan ikramiye! Ve ne yazık ki sendika cümlesi ile bağdaşmayan bir talep. Sadece kendi üyelerini kapsayan, memurun özgür iradesi ile hareketini kısıtlamaya yönelik bir düzenleme” dedi. YARGIDAN DÖNECEKTİR Demircan, “Kamu çalışanlarının iradesine 400 lira ile ipotek koyabileceğinizi mi zannediyorsunuz? Yetkili konfederasyon başkanı eğitimci olduğu için bilmez, sağlık çalışanlarının kaç çeşit bordrosu var haberiniz var mı? Tam dört çeşit bordro düzenleniyor. Ama maalesef bu bordro tutarının toplamı 13 bin lira. Sağlık çalışanı olan eşlerin toplam geliri yoksulluk sınırının altında. Peki bunun kaç lirası emekliliğe yansıyor? Memurlar metropol kentleri terk ediyor, aldığı ücret neredeyse kira bedelini karşılamıyor. Doğalgazını kullanmamak için kırk takla atıyor, çocuğuna kışlık ayakkabı, mont, kaban almak için kredi kullanıyor. Kredi, kredi kartı borç batağında, siz ise yüzde 1, 2 derdindesiniz. Burada yapılmak istenilen yüzde 2 sayısının üzerinde üyesi olan sendikaların üyelerine toplu sözleşme ikramiyesi (700 lira), yüzde 2 sayısının altında üyesi olan sendikaların üyelerine ise (300 lira) toplu sözleşme desteği ödenecek. Yani fark dört yüz lira. Zannediyorlar ki sendikalarından istifaları bu şekilde engelleyecekler. Sizin 2020 yılında vazgeçtiğiniz seyyanen zam talebiniz nedeniyle kamu çalışanları ve emeklileri binlerce lira zarar etti. Değerli kamu çalışanı arkadaşım oynanan bu oyunda yargıdan dönecektir. Sizlerin gözlerini üç kuruşla boyamaya çalışan bu sarı sendikalara itibar etmediğinizi biliyoruz” açıklamasını yaptı. HABER MERKEZİ

Demircan'dan sağlık yönetmelikleri tepkisi Haber

Demircan'dan sağlık yönetmelikleri tepkisi

Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan, Sağlık Bakanlığının çıkardığı yönetmelikler hakkında açıklama yaptı. Bakanlığın her ay yeni bir yönetmelik çıkardığını dile getirerek bu duruma tepki gösteren Demircan, “Sağlık Bakanlığı ilki taban ek ödeme olarak yayımlanan yönetmelik, ardından teşvik ek ödeme yönetmeliğini getirdi. İlkinde üniversite hastaneleri, sağlık bakanlığı merkez teşkilatı, hudut sahiller sağlık genel müdürlüğü, birinci basamak, acil sağlık hizmetleri sistem dışı bırakıldı. Bazı meslek gruplarını kendi içinde ayırdı. Sözleşmeli idarecileri sistem dışı bıraktı. Katsayı oranları birçok branşın beklentilerine karşılık vermedi. Yönetmelik aynı zamanda sağlık çalışanlarına alacakları her disiplin cezasında ikinci bir cezayı getirdi. Yayınlandığı günden beri birçok davanın açılmasına neden olduğunu ve aynı işi yapan meslek mensuplarını ayırdığını” ifade etti. Togan Demircan, "İstenildiği zaman bir gecede katsayı oranları düzenlenebiliyor, hatta yönetmelikte ‘gelire katkısı olmayan’ bazı branşların buna rağmen oranları üç, beş puana çekilebiliyor" diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Bu yönetmeliği hazırlayan arkadaşlarımız başta birlikte mesai tamamladıkları bakanlık merkez teşkilatını sistem dışı bırakıyor. Meslektaşlarına 0,12 ile 0,32 oranlarını reva görüyor ancak diğer tarafta dokuz on puanlar havada uçuyor. Biz yine de 9 Kasımda Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren son yönetmelikle bir takım eksiklerin, sakatlıkların ortadan kaldırılması nedeniyle ve daha önce sistem dışı bırakılan birimlerin taban ve teşvik ek ödemelerinin devreye alınmasından dolayı Sağlık Bakanlığımıza teşekkür ediyoruz; ancak bu yönetmeliğin çok ciddi bir şekilde masaya yatırılmasını ve katsayı oranlarının ivedi bir şekilde yeniden değerlendirilerek düzenlenmesini istiyoruz." İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.