TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Covid-19

Covid-19 haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Covid-19 haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Grip ve Covid vakaları arttı Video Galeri

Grip ve Covid vakaları arttı

Son zamanlarda grip ve Covid-19 vakalarının yaygınlaştığını belirten Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Murat Cem Miman, toplu alanlarda maske kullanımının önemine dikkat çekti. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Point Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Murat Cem Miman, son zamanlarda artan üst solunum yolu enfeksiyonlarına ilişkin bilgi verdi. Prof. Dr. Miman, “Geçmiş senelerde aralık ayı kış mevsimiydi ancak küresel ısınmayla birlikte aralık ayını artık sonbaharın sonu gibi düşünüyoruz. Havaların iyi gitmesi veya çok değişkenlik göstermesi, insanların gribe ya da nezleye yakalanma riskini artırıyor. Bize başvuran vakaların çoğunluğunu artık üst solunum yolu enfeksiyonu ve grip-nezle vakaları oluşturuyor. Covid-19 virüsü de diğer viral üst solunum yolu enfeksiyonlarına katıldı. Grip ya da nezle vakaları bu dönemde Covid-19 da dahil olmak üzere yaygınlaştı” dedi. "Antibiyotik almayın" Alınması gereken önlemlere değinen Prof. Dr. Miman, “Covid-19 veya gribe karşı her türlü önlemimizi almamız gerekiyor. Bağışık sistemi düşük olan insanların, yaşlıların, kronik hastalığı olan insanların kendilerinin hem maske kullanarak hem hijyenlerine dikkat ederek hem de genel grip aşısı ya da Covid aşısı kullanarak korunmaları gerekiyor. Genel olarak grip, Covid-19 olmasa bile dünyada hala ölümcül hastalıklar listesinde. Bu yüzden kendimizi korumamız gerekiyor. Bu aylarda sıkı giyinmek, bol sıvı içmek, dinlenmek, toplu yerlerde maske takmak gibi önlemlerimizi almamız gerekiyor. Grip tedavisi seçenekleri arasında antibiyotik yer almıyor. Vücudun dinlendirilmesi, C vitamini alınması, bol su içilmesi tedavi açısından önemli. Çevremize yaymamak için de izole olmamız gerekmektedir” diye konuştu. İHA

Grip ile Covid-19 arasındaki farklar Haber

Grip ile Covid-19 arasındaki farklar

Grip ve Covid-19 hastalıklarının belirtilerine değinen Uzm. Dr. Gürbüz Yuluğ, “Ateşlenme, titreme, terleme, kuru öksürük, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları ve halsizlik her iki hastalıkta da görülebilir. Bu belirtilere ek olarak Covid-19’da kas ve eklem ağrıları daha şiddetli olabilir. Covid’te tat ve koku kaybı yaşanabilir” dedi. Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Gürbüz Yuluğ, grip ve Kovid-19 hakkında açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Yuluğ, “Grip hastalığı influenza virüsünün sebep olduğu genellikle sonbahar, kış ve ilkbaharda daha sık görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Kovid-19 ise yüksek ateş ve nefes darlığı ile tanımlanan viral solunum yolu hastalığıdır” diye konuştu. Grip ve Covid-19’un ortak belirtilerine değinen Uzm. Dr. Yuluğ, “Ateşlenme, titreme, terleme, kuru öksürük, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, halsizlik ve görülebilir. Bu belirtilere ek olarak Covid-19’da kas ve eklem ağrıları daha şiddetli olabilir. Tat ve koku almada problem yaşamada şikâyetlere eklenebilir” şeklinde konuştu. “Hapşırma ve temas yolu ile bulaşabilir” Grip ve Covid-19’un nasıl bulaştığını söyleyen Uzm. Dr. Yuluğ, “Hastalıklar bireyin öksürme, hapşırma ve konuşmasıyla bulaşır. Virüsün bulantısı yüzeylerle de bulaşır. Bireyin ortalama bir metre civarı enfekte olarak kabul edilir. Hasta kişiler belirtiler başlamadan bir gün önce ve 5-7 güne bulaşıcılığı devam eder. Tokalaşmak, öpüşmek hastalığın bulaşmasında en önemli davranışlardır” ifadelerini kullandı. “Tanı süreci” Grip ve Kovid-19 için geliştirilmiş hızlı PCR testlerinin olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Yuluğ, “Burundan sürüntü alınarak yapılır. Hastalığın şiddetini değerlendirmek için kan ve diğer testler yapılabilmektedir. Günümüzde kişi Covid’19’lu olsa dahi Covid-19 testinin duyarlılığı yüzde 50 civarındadır” dedi. “İstirahat etmek ve sağlıklı beslenmek tedavinin en önemli unsurlarındandır ” Tedavi yollarını anlatan Uzm. Dr. Yuluğ, “İstirahat etmek ve sağlıklı beslenmek tedavinin en önemli unsurlarındandır. Ateş düşürücü ve ağrı kesici tercih edilebilir. Hastalık şiddetli olunca ya da risk grubundaki kişiler hekime (Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanına) görünmelidir. Kullanılacak ilaçları ilk 24 - 48 saat içinde başlanması önerilir” diye konuştu. Risk grupları Uzm. Dr. Yuluğ, grip hastalığı açısından risk grubunda yer alan kişileri şöyle sıraladı: 6 ay - 5 yaş çocuklar ile 65 yaş üstü bireyler, zayıf bağışıklık sistemi ve astımı olanlar, akciğer, kalp, karaciğer böbrek hastalığı olanlar, sinir sitemi hastalığı ve metabolik hastalığı olanlar, hamile kadınlar ve çevresel faktörler (kalabalık ortamda yaşayanlar).” BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Uzmanlar uyardı: Fosfor deriye temas ederse yaralar oluşur

Vefat eden annesinin anısına Fransa’dan yürüyüşe başlayan Etemoğlu Türkiye’de Haber

Vefat eden annesinin anısına Fransa’dan yürüyüşe başlayan Etemoğlu Türkiye’de

Annesi Nahide Ethemoğlu'nu 2020 yılında Covid-19 salgını nedeniyle kaybettikten sonra, özel olarak hazırladığı çek çek arabasıyla çevre ve barış odaklı yürüyüş yapmaya karar veren Murat Etemoğlu (38) Fransa’nın başkenti Paris’teki Notre-Dame Katedrali’nin önünden başlattığı yürüyüşünde yurda İpsala Gümrük Kapısı’ndan giriş yaptı. İpsala’dan yurda giriş yaptıktan sonra Keşan ilçesine ulaşan Murat Etemoğlu, annesini kaybettikten sonra, annesinin anısını yaşatabilmek adına başlatmaya karar verdiği yürüyüşte vatanı olan Türkiye’ye ulaştığı için duyduğu heyecanı dile getirerek, “Heyecanlıyım çünkü vatanım olan Türkiye’ye ayak bastım. Bu maceranın kaynağı ne yazık ki Covid-19 nedeniyle vefat eden rahmetli annem. Anneme olan sevgimi ve saygımı bu şekilde ifade etmek istedim. Attığım her adımda dua ve barış için de farkındalık oluşturmak istedim. Ayrıca yolculuğum boyunca karşılaştığım atıkları topladım. Yolcuğum boyunca birçok yetkili ve vatandaşlar ile konuşma fırsatım oldu. Umarım bu vesileyle insanları barış ve dua için adım atmaya teşvik ederiz” dedi. “Annemin mezarını ziyaret etmek istiyorum” Paris’ten Keşan’a 3 bin 500 kilometre yol kat ettiğinin altını çizen Etemoğlu, “Bu yürüyüşümde 29 Ekim’de İstanbul’a ulaşıp annemin mezarını ziyaret etmek istiyorum. Her adım beni anneme daha da yaklaştırıyor” diye konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Ekmek parasını 60 yıldır kunduracılıktan kazanıyor

Eris varyantından nasıl korunulur? Uzmanlar anlatıyor Haber

Eris varyantından nasıl korunulur? Uzmanlar anlatıyor

Enfeksiyon Hastalıkları Uzm. Dr. Gülay Kılıç, Eris varyantına ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıç, Eris varyantının hastalandırma özelliği düşük olmasına rağmen bulaştırıcı etkisinin yüksek olduğunu söyledi. Risk gruplarının hastaneye yatış oranında artış olduğunu belirten Kılıç, “Otoriteler henüz endişe edici bir durumun söz konusu olmadığını, ölümlerde önemli artış olmadığını ifade etmektedir. Ancak daha kötü mutasyonların çıkmaması ve daha ciddi sağlık sorunları oluşmaması için tedbir alınması gerekmektedir” uyarısında bulundu. “Eris varyantı damlacıklar yoluyla bulaşıyor” Eris varyantının tıpkı diğer Covid-19 varyantları gibi solunum damlacıkları yoluyla bulaştığını belirten Kılıç, bu damlacıkların kişinin hapşırması, öksürmesi veya konuşması sırasında havada salındığını belirtti. Kılıç, “Damlacıkların havada asılı kalması ve klavye, kapı kolları, asansör düğmeleri gibi sık kullanılan yüzeylere dokunulduktan sonra el hijyenine dikkat edilmemesi ile virüs tekrar ağız-burun mukozasına yerleşir. Bu durumda da bulaş devam edebilmektedir” dedi. Eris varyantının belirtileri Uzm. Dr. Gülay Kılıç, Eris varyantının diğer varyantlarda olduğu gibi daha çok üst solunum yolu enfeksiyon bulguları gösterdiğini belirtti. Eris varyantının çoğunlukla soğuk algınlığı gibi hafif semptomlar gösterse de özellikle 65 yaş üzeri, bağışıklığı baskılanmış veya kronik hastalığı olan kişilerde zatürre gibi alt solunum yolu enfeksiyonları belirtileri de gösterebileceğini vurgulayan Kılıç, zatürre ve nefes darlığı şikayetlerinin hastanın hastaneye yatmasına neden olabileceğini belirtti. Enfeksiyon Hastalıkları Uzm. Dr. Gülay Kılıç, Eris varyantında sıklıkla görülen semptomları şöyle sıraladı: “Boğaz ağrısı veya boğazda yanma, ateş, kuru öksürük, burun akıntısı veya burun tıkanıklığı, baş ağrısı, hapşırma, halsizlik ve yorgunluk, kas ve vücut ağrıları, iştahsızlık, nefes darlığı, bulantı ve kusma, ishal, tat ve doku kaybı, deri döküntüsü, ağız mukozasında aft ve ülserler, kızarmış ve ağrılı el veya ayak parmakları, boğuk bir ses, kaşıntılı veya kırmızı gözler.” “Kişisel hijyene dikkat etmek en önemli korunma yolu” Dr. Kılıç, daha önceki Covid-19 varyantlarında olduğu gibi Eris varyantında da kişisel hijyene dikkat etmenin en önemli korunma yolu olduğunu belirtti. Tüm solunum yolu enfeksiyonlarında olduğu gibi Eris varyantından korunmanın yönteminin de bilinçli maske kullanımı olduğunu belirten Kılıç, “Kapalı, havalandırması iyi olmayan, kalabalık ve iki metre mesafeyi koruyamadığımız okul, hastane, toplu taşıma araçları, toplantı salonlar, kalabalık işyerleri gibi mekanlarda mutlaka maske takılmalıdır. Evde solunum yolu enfeksiyonu geçiren bireylerin mümkün olduğunca izole olması gerekmektedir” ifadelerini kullandı. Ayrıca Kılıç, Eris varyantından korunmak için kişisel hijyene özen göstermenin, temas edilen yüzeylerin düzenli bir şekilde dezenfekte edilmesinin, bağışıklığı güçlü tutmak için sağlıklı beslenme, bol su içmek ve yeterli uyumanın önemli olduğunu vurguladı. Kılıç, hasta olduğunu düşünen bireylerin başkalarına bulaşı engellemek için evde kalması gerektiğinin altını çizdi. “Eris varyantı PCR testi ile önemli oranda tespit edilebiliyor” Dr. Gülay Kılıç, Covid enfeksiyonunu doğrulamanın en kesin yolunun PCR testi yaptırmak olduğunu söyledi. Eris varyantının mevcut PCR testleri ile önemli oranda tespit edilebildiğini belirten Kılıç, kullanım kolaylığı ve hızlı sonuç vermesi nedeniyle hızlı antijen testlerinin de tercih edilebileceğini söyledi. “Bu süreçte bol sıvı tüketmeye ve dengeli beslenmeye dikkat edilmelidir” Bağışık sistemi zayıf, kronik hastalığı olan ve yaşlı kişilerde varyantın etkilerinin daha şiddetli görülebileceğini belirten Kılıç, “Özellikle alt solunum yolu semptomları gerçekleştiğinde, riskli grupta bulunan kişilerin yatarak tedavi edilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı. Hafif-orta semptomlarla hastalığı geçiren bireylerin diğer solunum yolu enfeksiyonlarında olduğu gibi evde dinlenmelerinin uygun olacağını belirten Kılıç, “Bu süreçte bol sıvı tüketmeye ve dengeli beslenmeye dikkat edilmelidir. Nefes darlığı, 3 gün sonunda geçmeyen ateş, koyu renk-kıvamlı balgam gelen öksürük ve artan sırt ağrısı şikayetleri olan hastaların hastaneye başvurması gerekmektedir” açıklamasında bulundu. BU HABER DE İLGİNİİZ ÇEKEBİLİR: Eris varyantının etkileri neler?

Uzmanından uyarı: Korona aşısı yüksek riskli gruplara yapılabilir Haber

Uzmanından uyarı: Korona aşısı yüksek riskli gruplara yapılabilir

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ket Alkan, “Aşılarla 20 milyondan fazla insanın hayatı kurtuldu. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Eylül 2023 verilerine göre Covid-19 enfeksiyonu sebebiyle dünyada 770 milyon 700 bin kesinleşmiş olgu ve buna bağlı olarak yaklaşık 7 milyon ölüm meydana geldi. Pandemi sürecinde etkili ve güvenli aşı yaklaşık 14 milyar doz uygulanmış, ağır Covid-19’u ve ölümleri önlemede yüzde 90’dan fazla etkili olmuş. Böylece 20 milyondan fazla insanın hayatı kurtulmuştur. DSÖ Covid-19 aşı içeriği izleme komitesi; hastalığın seyri, sıklığı, dağılımı, dolaşımdaki varyantların durumu ve kullanımdaki aşıların etkinliği gibi konuları değerlendirerek yeni Covid-19 aşısı önermiştir. Hedeflenen, Covid-19 varyantlarına bağlı hastane yatış ve ölümlerini azaltmaktır” diye konuştu. Son korona virüs varyantı olan Eris varyantına bağlı olarak, Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde Ağustos ve Eylül ayında hastane yatışı ile ölümlerde ciddi artışlar gözlemlendiğini söyleyen Uzm. Dr. Alkan, bu artışlar genellikle risk grubundaki kişileri etkilediğinin altını çizdi. Ağır hastalık gelişme riski taşıyan kişileri korumanın en etkili yolunun aşılar olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Alkan, şu bilgileri paylaştı: “Yüksek gelirli veya aşı üretme kapasitesi olan ülkeler, yeni varyanta etkili mRNA aşılarını geliştirerek veya temin ederek Eylül 2023 itibarıyla riskli grupları aşılamaya başlamıştır. Yüksek gelirli ülkelerde bir önceki sezon hem orijinal suşla hem de güncellenmiş Covid-19 aşılarıyla yapılan aşılamaların ölümü, aşısızlara oranla 14 kat azalttığı gösterilmiştir. Ayrıca güncellenmiş aşılarla yapılan aşılamaların ölümü azaltmada orijinal suş içeren aşılardan üç kat daha etkili olduğu öne sürülmüştür. SARS-CoV-2’nin akut hastalıktan sonra yol açtığı ölümler dışında, iyileşmiş kişilerde başta diyabet, kalp krizi, embolik olaylar ve diğer uzamış Covid-19 komplikasyonları da dikkate alındığında bu süreçte bazı ülkeler sadece risk gruplarını değil, diğer grupları da aşılamayı planlamaktadır.” “Riskli kişilerle yaşayanlar maske ve mesafeye dikkat etmeli” Risk altında yer alan bireylere değinen Uzm. Dr. Alkan, “Yeni Covid-19 aşısıyla hatırlatma dozu, yüksek öncelikli gruplar arasında kabul edilen 50 yaş üstü kişiler, ağır hastalıkları (diyabet, kalp hastalıkları, ciddi obezite) olan genç erişkinler, bağışıklığı baskılanmışlar (HIV’le yaşayan bireyler, solid organ veya kemik iliği alıcıları), gebeler, bakım hastaları ve bu gruplara bakım verenler ile sağlık çalışanları için önerilmektedir. Bu riskli kişiler ile bu kişilerle aynı evde yaşayanlar, solunum enfeksiyonlarının artış gösterdiği bu günlerde özellikle kapalı alanlarda maske, mesafe, temizlik ve havalandırma önlemlerine mutlaka uymalıdır” şeklinde konuştu. “Riskli grupların aşılanması önemli” Özellikle riskli grupların aşılanmasının önemli olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Alkan, “Yeni Covid-19 aşısının en kısa sürede kullanıma girmesine yönelik girişimler yapılmalı, yeni aşının tedarik edilemediği şartlarda ağır hastalığa ve ölüme karşı halen bir miktar koruma sağlayan eski aşılar yüksek riskli gruplarda kullanılmalı, yeni varyantlarla süren Covid-19’un yakından izlenmesi, ilgili uzmanlık dernekleriyle paylaşım yapılmalıdır” diyerek açıklamalarını sonlandırdı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Böbrek iltihabının belirtileri

Covid-19 bir can daha aldı: Başhekim Ersin Mahmutluoğlu hayatını kaybetti Haber

Covid-19 bir can daha aldı: Başhekim Ersin Mahmutluoğlu hayatını kaybetti

Hatay'daki Erzin Devlet Hastanesi Başhekimi Ersin Mahmutluoğlu akciğer enfeksiyonuna bağlı kalp yetmezliği sonucu hayatını kaybetti. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Mahmutluoğlu'nun Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirtti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Erzin Devlet Hastanesi Başhekimi Ersin Mahmutluoğlu'nun sevk edildiği Adana Şehir Hastanesinde tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybettiğini açıkladı. Bakan Koca, başhekimin akciğer enfeksiyonuna bağlı gelişen kalp yetmezliği sonucu yaşamını yitirdiğini vurguladı. Covid-19 ile uyumlu bulgular Mahmutluoğlu'nun ölümüne ilişkin Türk Tabipleri Birliği'nden de bir açıklama geldi. Açıklamada, "Ersin Mahmutluoğlu Covid-19 ile uyumlu klinik bulgularla tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmiştir." denildi. Son yolculuğuna uğurlandı   Hatay’ın Erzin Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Ersin Mahmutluoğlu’nun hayatını (59) tedavi gördüğü Adana Şehir Hastanesinde hayatını kaybetmişti. Dr. Mahmutluoğlu için bugün görev yaptığı Erzin Devlet Hastanesi’nde tören düzenlendi. Erzin Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Bahadır Remzi Bölükbaşı, Başhekim Ersin Mahmutluoğlu’nun mütevazi ve özverili çalışmasıyla herkese örnek olduğunu kaydederek, "Bizler onun personeli olarak kendimizi güvende hissettik. Kendine ayırması gereken istirahat zamanlarında bile görevinin aşığıydı. Yaptığı işlerde hiçbir zaman bıkkınlık duymadı. Kısaca insanlık için örnek biriydi. Bizler hakkımızı sonuna kadar helal ediyoruz” dedi. Hastanedeki törenin ardından Mahmutluoğlu’nun cenazesi Karamustafalı Mahalle Mezarlığında gözyaşları arasında toprağa verildi. Cenaze törenine; Erzin Belediye Başkanı Ökkeş Elmasoğlu ve Belediye Meclis Üyeleri, kurum amirleri, doktor, sağlık çalışanları ve vatandaşlar katıldı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Hatay’da şiddetli sağanak: Caddeler göle döndü

Eris varyantı Omicron’dan daha mı bulaşıcı? Haber

Eris varyantı Omicron’dan daha mı bulaşıcı?

Covid-19'un Omicron varyantının bir alt türü olarak tespit edilen Eris varyantına karşı korunma yöntemlerinin Covid-19'dan korunmak için alınan yöntemlerle benzer olduğunu ifade eden  Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Eris varyantı, Covid-19'un diğer varyantları gibi, bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde, kalp yetmezliği, diyabet, tansiyon gibi kronik hastalığı olanlarda, yaşlılarda ve aşısız kimselerde daha ağır seyredebiliyor.” uyarısında bulundu. Uzman Dr. Dilek Leyla Mamçu, Covid-19'un Omicron varyantının bir alt türü olarak ilk kez Şubat 2023'te İngiltere’de tespit edilen ve daha sonra hızla yayılarak dünyada 50’den fazla ülkeden rapor edilen Eris varyantı hakkında bilgi verdi. Dr. Dilek Leyla Mamçu, halen Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘izlenmesi gereken varyantlar’ listesinde olan Eris varyantının Omicron varyantından daha bulaşıcı olduğunun düşünüldüğünü vurguladı. Eris varyantının belirtileri Eris varyantının hastalık şiddetini artırıp artırmadığının henüz net olmadığını da kaydeden Dr. Dilek Leyla Mamçu, şunları dile getirdi: “Eris varyantının belirtileri diğer Covid-19 varyantlarının belirtilerine benziyor. Burun akıntısı, boğaz ağrısı, ateş, öksürük, kas ağrıları yanında bazı vakalarda ishal de görülebiliyor. Hastalık genelde hafif seyirli ve kendiliğinden iyileşiyor. Ancak altta yatan hastalıkları olan kişilerde ve aşısı olmayanlarda daha ciddi semptomlara neden olabiliyor.” Dr. Dilek Leyla Mamçu, Eris varyantının bulaşma şeklinin Covid-19 virüsü ile aynı olduğunu anlatarak, “Damlacık yolu ile bulaşır. Enfekte kişilerden öksürme, hapşırma, konuşma sırasında havaya yayılan küçük damlacıklar, direkt olarak veya kirli eller aracılığıyla sağlam kişilere bulaşır.” dedi. Eris varyantına nasıl tanı konuyor? Dr. Dilek Leyla Mamçu, Eris varyantına da Covid-19 antijen testleri ve PCR testi ile tanı ile konulduğunu vurguladı. Eris varyantına karşı korunma yöntemlerinin Covid-19' dan korunmak için alınan yöntemlerle benzer olduğunu da ifade eden Dr. Dilek Leyla Mamçu, korunma yöntemlerini şöyle sıraladı: Aşı: Covid-19 aşıları, Eris varyantı dahil olmak üzere birçok varyanta karşı koruma sağlıyor. Ancak, aşıların etkinliği zamanla azalabiliyor. Bu nedenle, özellikle risk altındaki kişiler için, düzenli olarak takviye dozu yaptırmak önemli. Maske: Kalabalık ortamlarda, kapalı alanlarda veya sosyal mesafenin korunamadığı durumlarda maske takmak önemli. Sosyal mesafe: Başkalarıyla en az 1-2 metre mesafeyi korumak, enfekte kişilerin öksürme veya hapşırma sırasında çıkan damlacıkların ulaşmasını engeller. El yıkama: Ellerin en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanması, virüsün el yoluyla bulaşma riskini azaltır. Yüzeylerin temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi: Enfekte kişilerin dokunmuş olabileceği yüzeyleri temizlemek ve dezenfekte etmek, virüsün yayılmasını önlemeye yardımcı olabilir. Hasta kişilerin evde kalması: Hastalık belirtileri başladığında kişinin evde kalması ve diğer insanlarla temastan kaçınması, toplumda hastalığın yayılmasını engeller.  Eris varyantı kimler için tehlikeli? Dr. Dilek Leyla Mamçu, Eris varyantının en çok kimler için tehlikeli olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:  “Eris varyantı, Covid-19'un diğer varyantları gibi, bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde, kalp yetmezliği, diyabet, tansiyon gibi kronik hastalığı olanlarda, yaşlılarda ve aşısız kimselerde daha ağır seyredebiliyor. Bu kişiler hastalık belirtileri görüldüğünde bir sağlık kuruluşuna başvurmalı.”    BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Eris varyantından korunmanın yolları

Türkiye’de tekrardan kapanma olacak mı? Uzmanlar açıkladı Haber

Türkiye’de tekrardan kapanma olacak mı? Uzmanlar açıkladı

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener merak edilen sorulara cevap verirken, varyantın Türkiye'de görülmesinin kaçınılmaz olduğunu, 65 yaş üstü vatandaşların kapalı ortamlarda mutlaka maske takarak korunması gerektiğini, kapanmaların ve pandemideki gibi kısıtlama tedbirlerini ise beklemediklerini dile getirdi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Covid-19'un yeni varyantı olan Eris'in Türkiye'de 9 kişide tespit edildiğini açıkladı. Yurt dışı temaslı ve aynı ilde yaşayan 9 kişide varyantın tespit edilmesiyle ilgili açıklama yapan Bakan Koca, "Hasta etme gücünün (virülansının) düşüklüğünü bildiğimiz Eris varyantı referans laboratuvarımızda yapılan incelemede 9 kişide görüldü. Yurt dışı temaslı ve aynı ildeler. Mevcut tedbirlere ve gündelik hayatımıza devam edeceğiz. Durum başka ülkelerde yaygın, bizde de ortaya çıkması muhtemeldi. Büyüklerimizi, kronik hastalarımızı koruyacağız" ifadelerine yer verdi. Bakan Koca'nın açıklamalarının ardından ise pandemi sürecinde olduğu gibi kısıtlamaların ve ek önlemlerin alınıp alınmayacağı ile ilgili sorular oluşmaya başladı. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener ise 65 yaş üstü vatandaşlara kapalı alanda maske uyarısında bulunarak, merak edilenler hakkında açıklamalarda bulundu. "Türkiye'ye de elbette gelecekti" Varyantın özellikle Avrupa'da ve dünyanın diğer ülkelerinde görülüp Türkiye'de görülmemesinin mümkün olamayacağının altını çizen Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, "Eris, Pirola ve Fornax adındaki 3 farklı varyant farklı yerlerde görülüyor ancak Eris varyantı diğerlerine göre daha baskın varyant haline gelmiş durumda gibi görünüyor. Türkiye'ye de elbette gelecekti. Avrupa Birliği ve dünyanın pek çok ülkesinde görülüp de Türkiye'de görülmemesi gibi bir tablo söz konusu değildi. Bu varyant ile daha önce tanımlanan varyantların belirtileri arasında pek bir fark yok. Ateş, eklem ağrısı, kas ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, boğazda yanma, batma, tat, koku, kaybı ve ishal gibi tablolara sebep olabiliyor. Ağır hastalığa sebep olma tablosu ise aslında tamamen toplumdaki bağışıklama oranı, bireysel bağışıklanmışlık durumu, aynı zamanda da yandaş hastalığı ağır geçirip geçirmeme ihtimaline göre değişebiliyor. Eris varyantının görüldüğü Avrupa ülkelerinde hastaneye yatış oranının artışı var ama yoğun bakıma yatış oranlarında belirgin bir tırmanış yok. Hastaneye başvuru oranlarında da artış var. Artışlar tipik olarak 65 yaş üstü ve yandaş hastalığı olan grup ve bir şekilde hatırlatma dozlarını, primer bağışıklanmayı olmayan ya da hatırlatma dozları eksik olan hasta popülasyonu gibi görülüyor" dedi. "Varyantlara yönelik aşılar" İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nde varyanta yönelik aşılama çalışmalarına hız verildiğini söyleyen Prof. Dr. Şener, "Eris varyantı, mevcut aşılardan çok ciddi anlamda kaçabilen bir varyant mıdır, değil midir? Bunun için de laboratuvar çalışmalara bakıldığı zaman Eris varyantı, Pirola ve Fornax ile beraberinde hastalığı geçirmiş olan kişilerin kandan antikor ve mRNA ve diğer tipteki aşılardan toplanmış kişilerden antikorlar laboratuvar ortamında bir araya getirilmiş. Bunlar içerisinde aşıdan en az kaçma potansiyeli sayılan o varyant Eris varyantı. Bu aslında kötünün iyisi. Avrupa Birliği ülkeleri önce İngiltere başladı. Avrupa Birliği ülkeleri yavaş yavaş canlanmaya başladı. Amerika Birleşik Devletleri'nde de ilgili sağlık kuruluşları özellikle bu varyantlara yönelik çalışmaları yeni bitmiş olan aşıların 65 yaş üstünde uygulanmasına yönelik çalışmalara başladılar. Yani varyantlara yönelik aşılar denilebilir" açıklamasında bulundu. "Önümüzdeki birkaç ay içerisinde Türkiye'de vaka sayılarında artış olacaktır" Önümüzdeki birkaç ay içerisinde Türkiye'de vaka sayılarında, hastaneye başvuruda artış olmasının gayet normal olduğunu belirten Prof. Dr. Şener, "Benim kişisel tahminim hiçbir zaman pandeminin başındaki gibi ciddi anlamda vaka sayılarına tırmanış olacağını düşünmüyorum. Biz hep genelde bu vaka sayılarına artış oranlarını verirken son 6 ay, son 1 ay öncesine göre kıyaslayarak yapıyoruz. Mesela İngiltere'de yüzde 40 vaka artışı demek son 6 ay içerisindeki olgulara göre. Ama 2020 ile 2021'e göre bakacak olursanız çok çok az vaka İngiltere için. Dolayısıyla Türkiye için de öyle o gözle bakmak lazım. Evet, şu anda bir süredir hemen hemen Covid-19'la ilgili hiçbir özel önlem olmazken, korona servisleri kapanmışken, acil servis başvurular, PCR pozitiflik denilen bir kavramı da artık unutmuşken, vaka sayılarında bir miktar artış olacaktır ama bu hiçbir zaman ülke genelinde özel önlem gerektirecek rakamlara ulaşacağını tahmin etmiyorum. Zaten dünyanın da öyle bir genel öngörüsü yok. Çünkü dünyada öyle ya da böyle 13 milyar doz aşı uygulanmış, dünyada 3,5 milyar insanın öyle ya da böyle bu virüste primer hücresel bağışıklığı var" ifadelerine yer verdi. 65 yaş üstüne maske uyarısı 65 yaş üstü vatandaşların özellikle kapalı alanlarda N95 tipi maske kullanmasının önemine değinen Şener, "65 yaş üstü için maske önerileri artık enternasyonal hale geldi gibi görülüyor. Bizim de, benim de en azından kişisel önerim 65 yaş üstü özellikle asansöre binerken, metroya, otobüse binerken, havalanması iyi olmayan alanlarda birkaç saatten daha uzun süre vakit geçirecekse, buralarda artık N95 tipinde maske takması gerekiyor. Çünkü şunu biliyoruz; ne kadar az virüsle karşı karşıya kalırsanız, o kadar iyi korunacaksınız. Dolayısıyla bu aslında aşı kadar önemli bir önlem 65 yaş üstü için" dedi. Ne dünyada ne de Türkiye'de kapanma beklenmiyor Dünyadaki birçok kişinin virüse karşı bağışıklık kazandığının altını çizen Prof. Dr. Şener, dolayısıyla bu varyanttaki vaka artışlarıyla beraber bir kapanma olmasının beklenmediğini söyledi. Alper Şener, "Ne dünya genelinde ne de Türkiye genelinde ben bir kapanma olabileceğini düşünmüyorum. Çünkü dünyada son birkaç ay içerisinde 1,5 milyon civarında bir yeni olgu sayısında bir artış geçmiş aylara göre gündeme geldi. Kış dönemine ve iklim kuşağı itibariyle daha erken influenza, grip benzer hastalık tablosu kuşağına giren ülkelere baktığınızda vaka sayıları hiçbir zaman 2019, 2020, 2021 periyodunda gördüğümüz kadar yüksek değil. Çünkü biz kapanmaları daha çok hastanelerde yer kalmayacak duruma geldiği zaman, acil servislerin tıkanma durumuna geldiği zaman, sağlık hizmeti aksama dönemine geldiği zaman istiyorduk. Dolayısıyla böyle bir vaka sayısı beklenmediğine göre, kapanma gibi olağanüstü bir önleme de ihtiyaç olacağını düşünmüyorum. Eksik aşılarınızı tamamlayın. Grip sezonu başladı. Covid-19 aşılarıyla ilgili mesaj verirken grip aşılarını hep ihmal ediyoruz. Özellikle bu sene içinde ve daha önceki senelerde, yandaş hastalığı olanlar için influenza aşısı ve Covid-19 aşısı çok önemli. Çünkü Covid-19, hafif dahi atlatsanız kişide bir süre sağlık problemlerine sebep olan bir hastalık. Dolayısıyla ağır atlatmayı ve ağır atlatmayı denemeyi kimseye tavsiye etmiyoruz" ifadelerini kullandı. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Korona virüsten sonra bu rahatsızlıklarda artış yaşandı!

Koronavirüste yeni varyant: Pirola Haber

Koronavirüste yeni varyant: Pirola

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, Dünya Sağlık Örgütü tarafından izlenen koronavirüs varyantı Pirola'nın (BA.2.86), baskın hale gelme ve aşıdan kaçma ihtimali olan bir varyant olabileceğini söyledi. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi de olan Şener, Eris'in (EG.5.1) ardından gündeme gelen Pirola varyantının, bilim çevrelerinde "süper varyant" olarak adlandırılmaya başlandığını belirtti. Aşıyla vücutta oluşan antikorların, Pirola varyantını durduramayacağı yönünde hipotezlerin olduğunu belirten Şener, "Pirola varyantının aşıdan kaçan bir varyant olma ihtimali ve diğer varyantlar içerisinde sivrilip baskın hale gelme ihtimali yüksek gibi görülüyor." ifadelerini kullandı. KORONA BELİRTİLERİ NELER?  Pirola varyantının ölüm ya da hasta yatış oranlarını artırdığına yönelik bir bilginin olmadığını ancak sürecin takibinin oldukça önemli olduğunu ifade eden Şener, şöyle devam etti: "Ülkemiz dahil olmak üzere bazı ülkelerde, artık Kovid-19 salgınıyla ilgili şikayetlerinde kişiler çoğunlukla hastanelere gitmiyorlar, herhangi bir test yaptırmıyorlar. Pirola varyantında da semptomlar aynı. Vatandaşlarımız, ateş, eklem ağrısı, kas ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, tat ve koku kaybı, ishal ve halsizlik, kas, eklem ağrısı gibi semptomlardan birkaç tanesi varsa, herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurup mutlaka PCR testi yaptırmalı. Test pozitifse, en azından kendileri açısından hastalığı geçirme zamanını belirlemeleri gerekiyor." Aşılama için test önemli Gelecek dönemde dünyada "varyantlara yönelik aşılamaların" ya da "aşı takvimlerinde değişikliklerin" gündeme gelmesini beklediklerini kaydeden Şener, şunları söyledi: "Bu değişiklikler süreci içerisinde herhangi bir hasta için aşının gerekli olup olmadığını, hastanın son 6 ay içerisinde Kovid-19 enfeksiyonu geçirip geçirmediğine bakarak değerlendiriyoruz. Kişi eğer son 6 ay içerisinde Kovid-19 enfeksiyonu geçirmişse, sonbahar ve kış dönemi için aşılanmalarına gerek yok. Eğer buna yönelik herhangi bir test yaptırmadıysa, gereksiz bir aşılamayla, 'bağışıklığın yeniden tetiklenmesi' dediğimiz bir durumla karşı karşıya kalması söz konusu olabilir." BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Instagramdan video atağı!

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.