TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#ÇOBAN

ÇOBAN haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ÇOBAN haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Besiciler çoban bulamadıklarından dertli Haber

Besiciler çoban bulamadıklarından dertli

Muş'ta havaların ısınmasıyla birlikte hayvanlarını meralara çıkarmaya başlayan besiciler, 50 bin lira maaş vermelerine rağmen çoban bulamadıklarından dert yanıyor. Türkiye'de özellikle gençlerin kırsal bölgelerden şehirlere göç etmesi ekonomisi tarım ve hayvanlıcılığa dayanan bölgelerde iş gücü kaybına neden oluyor. Gençlerin çalışmak için batı illerini tercih etmelerinden dolayı her yıl olduğu gibi bu yıl da çoban bulamamanın sıkıntısını yaşandıklarını söyleyen Muş Damızlık Koyun Keçi Birliği Başkanı Nimet Salkım, özellikle gençlerin sosyal güvencesi olduğu için büyük şehirlere giderek asgari ücretli işlerde çalışmayı tercih ettiğini kaydetti. Salkım, "Baharın gelişiyle hayvanlarımızı meralara saldık. Şimdi, bizim şöyle bir sorumuz var sektör olarak. Aslında bu sorun Türkiye geneli bir sorundur. Her yıl olduğu gibi bu yıl da bu sorunumuz daha da büyüdü. Biz 40 bin TL maaşla çoban bulmakta zorluk çekiyoruz." dedi. Çoban bulamamalarının sebebini kırsaldan kente göç eden gençlere bağlayan Salkım "Gençler şehir merkezlerinde özellikle tekstil alanında, farklı iş ortamlarında asgari ücretle bu işi kendilerine daha cazip buluyorlar. Oysaki çoban maaşı şu anda 40 binin üzerindedir. Bu iyi bir para. Buna rağmen biz çoban bulamıyoruz. Bu sadece Muş’un sorunu değildir, bu Türkiye geneli bir sorundur. Türkiye geneli hayvancılık sektörü çoban sıkıntısı çekiyor" şeklinde konuştu. "KİMSE ÇOBANLIK YAPMAK İSTEMİYOR" Muş'un besicilik geleneğini sürdürmek ve sektörün geleceğini güvence altına almak için çoban bulma sorununun etkili bir şekilde ele alınması gerektiğinin altını çizen besicilerden Mizgin Sönmez ise "İlkbaharın gelmesiyle hayvanlarımızı meralara çıkardık. Her yıl olduğu gibi bu yılda çoban bulmakta zorlanıyoruz. 40-50 bin TL maaş vermemize rağmen çoban bulamıyoruz. Kimse çobanlık yapmak istemiyor. Bazen bir aile bir çoban tutuyor, bazen birkaç aile birleşip çoban tutuyorlar. Maalesef çoban bulmak bu kadar kolay değil. Kışlık peynir, yeme içme ve diğer tüm ihtiyaçlarını biz karşılamamıza rağmen çoban bulamıyoruz” ifadelerini kullandı.

Polis ifade derdinde, çoban ise sürüsünün Haber

Polis ifade derdinde, çoban ise sürüsünün

Antalya'nın Kepez ilçesinde ormanlık alanda bulunan bir gencin cansız bedeniyle karşılaşan çoban, ifade vermek için uzun süre beklemek zorunda kaldı ve sürüsünün dağılmasına engel olamayarak tepki gösterdi. Olay, Kepez ilçesi Ünsal Mahallesi'nde, 5123 Sokak Batı Çevre Yolu kenarındaki ormanlık alanda meydana geldi. Sürülerini otlatan çoban Kerim Özkaya, ağaç altında hareketsiz bir kişi gördü ve durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. Ancak, ifade vermek için beklediği süre boyunca sürüsü dağılan çoban isyan etti. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ve sağlık ekipleri, Gürkan Kütük adlı gencin hayatını kaybettiğini belirledi. Ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılan gencin intihar etmiş olabileceği üzerinde duruluyor. HAYVANIM DAĞILDI GİTTİ Görgü tanığı çoban Kerim Özkaya, ifade vermek için uzun süre beklemek zorunda kalınca sürüsünün dağılmasına engel olamadı. Yaşadığı sıkıntıyı dile getirerek, "Hayvanlarımı güdüyordum, tesadüfen gördüm, sonra ihbar ettim. Aşağı yukarı 1 saattir ifade vereceğim diye bekliyorum. Sürüm de gitti. Fazla beklemek istemiyorum. Hayvanlarımın başına bir şey gelecek, daha önce 6 koyunumu kurt yedi. Sürekli bana 5 dakika sürecek dediler, bir türlü 5 dakikaları bitmedi. Hayvanım da dağıldı gitti. Allah korusun hayvanlarım yola çıksa araba çarpacak, oradan zayiat vereceğim" dedi.

Su içmeye gelen sürüler kartpostallık görüntüler oluşturdu Haber

Su içmeye gelen sürüler kartpostallık görüntüler oluşturdu

Nemrut Kalderası’nda bulunan irili ufaklı göletlerden biri olan Kalp Gölü’ne su ihtiyaçlarını gidermek için gelen yaklaşık 2 bin küçükbaş hayvan gölle birlikte kartpostallık görüntüler oluşturdu. Göl etrafında adeta bir hilal şeklinde dizilerek su ihtiyaçlarını karşılayan yüzlerce küçükbaş hayvan havadan görüntülendi. Göçerler, Nemrut Kalderası içinde bulunan gölü hayvanlarının geçiş güzergahında olduğundan dolayı su ihtiyaçlarını bu gölden gideriyorlar. İlçe sınırlarındaki Nemrut Dağı, sahip olduğu su kaynakları, verimli otlak ve meralarının yanı sıra temiz ve serin havasıyla özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki sıcak illerden gelen çok sayıda göçer aileye ve binlerce küçükbaş hayvana ev sahipliği yapıyor. Geçen yıl etkili olan kuraklığın ardından bu yıl yağışlarla canlanan yaylada daha iyi bir sezon geçirmenin mutluluğunu yaşayan göçerler, ürünleri hem satıp hem de ihtiyaçları için saklayarak kışa hazırlanıyor. Özellikle Nemrut Krater Dağı etrafındaki köylerin meralarını tercih eden çobanlar, burada süt ve et veriminin daha yüksek olduğunu belirtti. DÖNÜŞ İÇİN ARTIK HAZIRLANIYORUZ Batman’ın Beşiri ilçesinden 4 ay önce yaklaşık 2 bin koyun ile Bitlis’e gelen Serkan Erkin isimli çoban, 5 arkadaşıyla birlikte hayvanları ile birlikte bir ay sürecek olan yolculuklarına yavaş yavaş hazırlandıklarını söyledi. 15-20 gün içinde yola çıkacaklarını belirten Erkin, Bitlis’ten Batman’a bir aylık gibi bir sürede ancak gidebildiklerini söyledi. Erkin, Batman ve bölgesinde hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte hayvanlarıyla birlikte Bitlis’e geldiklerini, 4 aylık bir sürecin ardından havaların soğumasıyla birlikte dönüş yolculuğuna başladıklarını söyledi. Serkan Erkin, “Yaylaya geldik. 4 ay oldu buraya geleli. Dönüş için artık hazırlanıyoruz. Mayıs ayında Batman’da havalar ısınıyor. Orada otlar erken çıkıp erken sararıyor. Burada ise uzun süre otlar yeşil kalıyor. Bu da bizim hayvanlarımızın süt ve et verimini artırıyor. Son günlerde havaların soğumasıyla birlikte artık köyümüze dönmeye başlayacağız. Nemrut Krater Dağı’ndan geçerken hayvanlarımızı su birikintilerinin etrafında sulayarak götürüyoruz. Buradan yürüyerek yaklaşık bir ay sonunda köyümüze ulaşacağız. Hem hayvanlarımızı dinlendirerek götürüyoruz hem de dağ yolunu kullanıyoruz. Bu yüzden yolculuğumuz zorlu geçiyor” dedi. Bu haber de ilginizi çekebilir: Bitlis polisinden okullara ziyaret

Çobanı öldürdü, yıllar sonra itiraf etti Haber

Çobanı öldürdü, yıllar sonra itiraf etti

Manisa'nın Alaşehir ilçesinde 5 yıl önce cesedi gömdüğü yere kazma kürekle gelen zanlı, kendisini takibe alan jandarma ekiplerine çobanı öldürdüğünü itiraf etti. Manisa İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin titiz çalışması 5 yıl önce işlenen cinayet aydınlatıldı. Manisa’nın Alaşehir ilçesine 5 yıl önce Uşak’tan gelerek M.K.’nın yanında çobanlık yapan İhsan Yıldız'dan (60), haber alamayan yakınlarının kayıp ihbarı üzerine jandarma ekipleri çalışma başlatmış, yoğun arama çalışmalarına rağmen Yıldız’a dair bir ize ulaşılamamıştı.  Jandarmanın dikkati cinayeti aydınlattı Manisa İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler tarafından İhsan Yıldız’ın bulunması amacıyla yoğun çalışma başlatıldı. Çalışmalarını sürdüren Manisa İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, sonraki süreçte uyuşturucu madde bulundurmak suçundan cezaevine giren çoban İhsan Yıldız’ın iş vereni M.K.’yi takibe aldı. Geçen hafta cezaevinden izinli çıkan M.K., kazma ve kürekle Killik Mahallesi yakınlarındaki sulama kanalı bitişiğinde çukur açarken kendisini izleyen jandarma ekiplerini fark edince kaçtı.  Bölgedeki sazlık alana saklanan şüpheli M.K, jandarma ekiplerince gözaltına alındı. M.K. sorgusunda İhsan Yıldız’ı öldürdüğünü ve çukur açtığı bölgenin yakınlarına gömdüğünü itiraf etti. Zanlının tarif ettiği bölgede Manisa İl Jandarma Komutanlığı JASAT ekiplerince yapılan kazıda Yıldız’a ait olduğu düşünülen kemikler ve uzuv parçaları ile içinde nüfus cüzdanının da yer aldığı kıyafetleri bulundu. Buluntular incelenmek üzere İzmir Adli Tıp Kurumu’na gönderilirken, M.K. tutuklanarak cezaevine gönderildi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Manisa'da elektrik kesintisi - 1 Ekim 2023 Pazar

30 bin TL maaşla çoban bulamıyorlar Haber

30 bin TL maaşla çoban bulamıyorlar

Son yılların en fazla kazandıran meslekleri arasında yer alan çobanlık mesleği yok olma noktasına geldi. Dolgun maaşa rağmen, çoban olmak isteyeni bulmak zorlaştı. Aylık 30 bin TL teklif edilse de çoban bulmak imkânsız hale geldi. Sivas’ta çoban bulamayan köylüler nöbet sırası oluşturarak köyde bulunan hayvanları yaylıma çıkarıyor. Merkeze bağlı Gaziköy’de yaşayan büyükbaş hayvan sahipleri hayvanlarını otlatacak çoban bulamayınca kendileri yaylıma çıkarmaya kara verdi. Kendi aralarında sıra sistemi kuran köylüler, hayvanlarını meralarda otlatıyor. “Çoban bulunmuyor, sırası gelen yaylıma çıkıyor” Çobanlık sırası gelen Hüseyin Kovlak, “Sığır güdüyoruz, çoban bulunmuyor. Sırası gelen yaylıma çıkıyor. 2 ineği olan 1 gün, 4 ineği olan 2 gün yayıyor. Toplam 200 tane ineğimiz var. Çoban bulamadığımız için köylüler olarak sıraya dizdik. İnek başı bin lira verdik yine bulamadık. 200 inek aylık 30 bin TL yapar, yine bulamadık” dedi. “Eskiden çobanlık için yalvarıyorlardı, şimdi kimse yüzüne bakmıyor” Köyde bir dönem muhtarlık yapan Bilal Çekiç, muhtar olduğu dönem çobanlık yapmak için yalvardıklarını ifade ederek, 1999 yılında muhtar seçildim. Çoban bana yalvarıyordu köyün hayvanlarını yaymak için. 2004 yılından bu yana çoban bulamıyoruz. Köyün malı sırayla yayılıyor. Bunları hiç kimse yapmıyor. Eskiden çobanlık veya bekçilik için bana yalvarıyorlardı. Şimdi ise yapmak istemiyorlar. Çok yüksekte paralar veriliyor. Benim zamanımda bu hayvanları 1 buçuk teneke buğdaya yayıyorlardı. Şimdi ise kimse yüzüne bakmıyor” diye konuştu. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Sivas'ta heyecanlandıran keşif! Binlerce yıllık olduğu düşünülüyor

850 yıllık Sudan Koyun Geçirme Yarışması yapıldı! Haber

850 yıllık Sudan Koyun Geçirme Yarışması yapıldı!

UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alan Denizli'nin Çal ilçesindeki 850 yıllık "Sudan Koyun Geçirme ve Çoban Bayramı" etkinliğinde, mor ve kırmızı ile çeşitli renklere boyanan koyunlar sudan geçti. Bu yıl 38 çobanın katılımıyla gerçekleşen etkinlikler Büyük Menderes Nehri'nin geçtiği Aşağıseyit Mahallesi'nin Köprübaşı mevkisinde yapıldı. Çevre ilçelerden gelen çobanlar, "elci" adı verilen baş koyunlarla katıldıkları yarışmada, sürülerini nehirden geçirmek için birbirleriyle kıyasıya mücadele etti. Çobanlar, yarışma alanında suya önce atlayarak sürünün önündeki "elci" koyunlara önderlik etmeye çalıştı. Koyununun nehre girmesi ve karşı kıyıya ulaşması için mücadele eden çobanlar, hayvanlarını suya sokmaya gayret gösterdi. Bazı çobanlar ise suya atlayarak arkalarından gelen koyunlarını kucaklayarak öptü. Yarışmayı, AK Parti Denizli milletvekilleri Cahit Özkan ve Nilgün Ök, Saadet Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ile diğer protokol üyeleri izledi. Yarışmada birinciliği Feviz Akdağ elde ederken, Batuhan Çelik ikinci, Hasan Salık üçüncülüğü kazandı. Dereceye girenlere çeşitli ödüller verildi. Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan, 8 asırdır sürdürülen geleneği bugün yaptıkları için çok mutlu olduklarını, geçen yıl şap hastalığı nedeniyle yapılamayan yarışmaya bu yıl ilginin fazla olduğunu söyledi. Sudan koyun geçirme yarışması Hayvan sevgisini konu alan yarışmanın esin kaynağını bir Yörük efsanesinin oluşturduğu biliniyor. Efsaneye göre, Karakoyunlu aşiretinden bir çoban, Çal yöresine yerleşerek Oğuz beylerinden biri için çalışmaya başlar. Çoban ile beyin kızı, birbirlerine aşık olur. Yörede çok sevilen çoban, beyden kızını ister. Ancak kızını vermek istemeyen bey, çobana gerçekleştirmesinin imkansız olduğunu düşündüğü bir görev verir. Bey, çobana kızıyla evlenebilmesi için 'Koyunlara 3 gün boyunca tuz yedireceksin ve Büyük Menderes Nehri'nden su içirmeden karşıya geçireceksin' der. Bu şartı kabul eden çoban, denildiği gibi koyunları su içirmeden karşıya geçirir. Çobanın istenileni başarmasına karşın bey, yine de kızını kendisine vermez. Kızının aşkından hastalanıp ölmesi üzerine bey tarafından kovulan çoban, ömrünü kaval çalarak dağlarda geçirir. Yöre halkı, bu aşktan etkilenerek her yıl sudan koyun geçirme yarışması düzenliyor. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Denizli’de bugün hava nasıl olacak? Denizli'de hava durumu...

Çoban Muhammet LGS Türkiye ikincisi oldu Haber

Çoban Muhammet LGS Türkiye ikincisi oldu

Akdağ’ın yaylasında ailesiyle birlikte hayvancılık yapan Muhammet Halil Yazar, bir yandan çobanlık yapıp bir yandan da  Keçileri güderken kitabı elinden bırakmayan ver her fırsatta ders çalışan Yazar, Liselere Geçiş Sınavı'ndan (LGS) 494 puan alarak Türkiye ikincisi oldu. Büyük başarı elde eden Yazar, ailesini ve öğretmenlerini gururlandırdı. Elazığ’ın en uzak ilçesi olan Arıcak’ta hayvancılıkla uğraşan Yazar ailesinin 2 çocuğundan biri olan Muhammet Halil, bu yıl Arıcak Ortaokulu’ndan mezun oldu. Kışın kasap dükkanlarında babasına yardım eden Muhammet, yazın ise 2 bin 500 rakımlı Akdağ'da bulunan Kepir Yaylası'nda ailesine yardım ediyor. Her yıl yaylada ailesiyle birlikte çadırda kalan Muhammet, hem çobanlık yapıyor hem de ders çalışıyor. Keçi sağımından peynir yapımına kadar her işi yapan Muhammet, aynı zamanda her fırsatta ders çalışmayı da ihmal etmedi. Bir yandan hayvanları dağda otlatırken diğer yandan da yanına aldığı kitaplar ile ders çalışan Muhammet, büyük bir başarıya imza attı. Muhammet bu sene girdiği LGS’den 494 puan alarak Türkiye ikincisi oldu. Sadece bir soruyu yanlış yapan ve birinciliği kaçıran Muhammet, yine elinde kitap hayvanların peşinde ders çalışmayı bırakmıyor. Üniversite sınavında da aynı başarıyı göstermek istene Muhammet’in en büyük hedefi ise iyi bir cerrah olmak. “Telefonum yok ve televizyonu da kaldırdım” Yayla hayatının zor olduğunu aktaran Muhammet Halil Yazar, “Yine de bu işi yapıyoruz ve zevk alıyoruz. Keçiler ve ineklerimiz var. Bizim rızkımız buradır. Bir de kasabımız var. 43 tane düvemiz var. Onları büyütüp kestikten sonra kasapta satacağız. Ben LGS’den 494 puan aldım. Bir yanlışım var oda Fen'den. O soru kolaydı ama ben dikkat etmedim. Başarımın sırrı ailem. Ailem benimle ilgilendi. Telefonum yok ve televizyonu da kaldırdım. Öğretmenlerim benimle çok ilgilendi. Adil hocam Elazığ’a gidip benim istediğim kaynak ve kitapları alıyordu. Bende çalışıyordum” dedi. “Keçi sağdıktan sonra yine akşam bir kitap okuyup yatıyordum” Hedefinin olduğunu aktaran Yazar, “Benim bir hedefim vardı ve ben bu hedefimi gerçekleştirdim. Biz keçileri sürerken arkasında çalışıyordum. Onları otlak alanlara götürdüğüm zaman kendi başlarına otluyorlar. Ben de bir taşın altına gölgeye geçtikten sonra çalışıyordum. Böylece kazandım. Keçi sağdıktan sonra yine akşam bir kitap okuyup yatıyordum. Arıcak’ta hiçbir dershane ve etüt merkezi yok. Biz de zaten bu hayatı ve zorluğu gördüğümüz için tek çaremiz okumaktır. 8 tane İstanbul bir Elazığ ve bir tane de Ankara’dan bir lise tercih ettim. Büyüdüğümde cerrah olmak istiyorum. Beyin cerrahisini daha çok istiyorum. Herkesin yaptığı soruyu ben yanlış yaptım bir Türkiye birinciliğini kaçırdım. Oda nazarım olsun. Çalışmaya devam edeceğim. Üniversite sınavında da böyle büyük bir başarı elde etmeyi planlıyorum” diye konuştu. “Bazen benim işlerimi yapıyor bazen de çobanlık yaptı” Oğluyla gurur duyduğunu dile getiren baba Yücel Yazar, “İlk önce çocuğun kendisinde olacak. Zeka ve heves olacak. Aile ortamı ve okulu iyi olacak. Çok şükür biz bu üçünü de bir arada yakalayabildik. Biz kısıtlı bir bölgede yaşıyoruz. Gelirimiz kısıtlı. Gerek iş yerim de gerekse yaylada Muhammet yardımcı oldu. Bazen benim işlerimi yapıyor bazen de çobanlık yaptı. Dağda eğitimini bu şartlarda aldı” şeklinde konuştu. “Çocuğumuzun çobanlık yaparken elinde kitapla dolaştığını fark ettim” Arıcak Milli Eğitim Müdürü Fethi Kılınç, “Zaman zaman çocuklarımızı ziyaretlere gidiyoruz. Geldiğimde çocuğumuzun çobanlık yaparken elinde kitapla dolaştığını fark ettim. Tabi azim etmesini ben çok önemsedim. Bizde takip edip rehberliğini yaptık. Öğretmen arkadaşlarımız yıl içerisinde çok fazla deneme sınavı yaptılar. Biz özel okulda olmayacak kadar deneme sınavı yaptık. Öğrencimizin böyle hırs ve azimle çalışmasını ben çok önemsiyorum” diye konuştu. Okul Müdürü Adil Yıldırım ise “Muhammet Halil, tableti eline aldığında oyun oynamazdı. Diğerleri oyun oynarken Halil ise oradan kendine kitap bakardı. Hatta kitap alacağımız zaman ondan fikir alırdık. Yaylayı ve hayvanları çok seviyor. Hocam illa ben yaylaya gideceğim diyordu. Uzun süredir yaylada ailesine yardım ediyor. Doğaya ile iç içe. Başarının diğer bir sırrı ise buradan aldığı oksijen be doğal besinler olabilir” şeklinde konuştu.  İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.