TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Cilt bakımı

Cilt bakımı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cilt bakımı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Glikolik asitin cilt üzerinde mucizevi etkisi bulunuyor Haber

Glikolik asitin cilt üzerinde mucizevi etkisi bulunuyor

Cilt bakımı, günümüz zamanda hem kadınlar hem de erkekler açısından önemli bir konudur. Cildimizi sağlıklı ve zinde tutulması açısından pek çok ürün ve de yöntem denemektedir. Bu yöntemler arasında glikolik asit vardır. Glikolik Asit neyden alınır? Glikolik asit molekülü, şeker kamışında, şeker pancarında ve bazı meyveler üzerinden elde edilmektedir. Alfa hidroksi asitler, cilt içinde bulunan ölü deri hücrelerini çözüp cildin yenilenmesini sağlamakta olan organik asitler içerisinde yer almaktadır. Glikolik asit, alfa hidroksi asitler grubunun arasında en küçük molekül yapısındadır. Bu şekilde cilt üzerinde daha kolay ve daha derinlemesine olarak nüfuz edilmektedir. Glikolik asit molekülü, kozmetik ve tıbbi amaçlar ile kullanılıyor. Glikolik asitler, cilt bakım ürünlerinde, serumlarda, toniklerde, peelinglerde, maskelerde ve kremlerde kullanılır. Cilt tedavisi yapılırken de glikolik asit kullanılıyor. Glikolik Asit faydaları nedir? Glikolik asit molekülü cilt üzerinde pek çok faydalı etkisi bulunuyor. Bu etkilerden bazıları; Cilt üzerindeki ölü deri hücrelerini temizleyerek, cildi pürüzsüzleştirerek ve parlaklık kazandırmaktadır. Ciltteki bulunan kırışıklıklar, alın ve göz kenarlarında  ince çizgi, leke ve akne izleri, hasarı gibi sorunları azaltırarak gidermektedir. Ciltte bulunan kolajen ve elastin üretilmesini artırır bu şekilde  cildin sıkılaşmasını ve esneklik kazanmasını sağlar. Cilt üzerinde nem tutulma kapasitesini artırarak, cildi nemlendirir ve bu şekilde de ciltte kuruluk durumunu önler. Ciltte bulunan renk eşitsizlik durumlarını düzeltir bu şekilde cilt tonunu aydınlatır ve de canlılık kazandırır. Cilt üzerinde bakteri üremesini engelleyerek, cildi temizleyerek ve bu şekilde enfeksiyon riskini azaltır. Glikolik Asit nasıl kullanılmalıdır? Glikolik asit, ev ya da kliniklerde kullanılan bir asittir. Evde kullanılmakta olan ve de içeriğinde glikolik asit bulunan ürünler, genelde düşük konsantrasyonlar üzerinde yani veya daha az oranlarda olur. Bu ürünler, cilt bakım rutinlerinin bir parçası olarak düzenli bir şekilde kullanılır. Kliniklerde kullanılmakta olan  glikolik asit içeren ürünlerde ise, daha yüksek konsantrasyonlarda yani %20 veya daha fazla oranda olmaktadır.

Güney Koreli güzellik uzmanı Güney Kore Güzellik sistemini Aydın’a getirdi Haber

Güney Koreli güzellik uzmanı Güney Kore Güzellik sistemini Aydın’a getirdi

İnsanlığın varlığından bu yana kadınların en önem verdiği şeyin başında gelen güzellik olgusu, hiçbir dönem engel tanımıyor. Aydın’da bir kadın kuaförün girişimi ile Güney Koreli bir güzellik uzmanı yöredeki kadınların cilt bakımlarını yapmak için 8 bin 500 km yol kat etti. Bir süreliğine Aydın’da kalacağı öğrenilen Güney Koreli Hyounjuu Lee News’in Aydınlı kadınlara hem cilt bakım hizmeti verip hem de bu konuda ilgililere eğitim vereceği öğrenildi. GÜNEY KORE’DEKİ GÜZELLİK SİSTEMİNİ AYDIN’DA UYGULAYACAK Türkiye’de kadın berberi anlamına gelen Fransızca kökenli ‘kuaför’ kelimesinin henüz 50 yıllık bir geçmişi olmasına karşın kadınların güzelliği için hizmet veren bu mesleğin geçmişinin yüzyıllar öncesine dayandığını belirten Aydınlı Kuaför İkbal Can, “Aslında kuaförlük mesleği yeni bir meslek değil insanlığın var oluşundan bu yana sürdürülen bir hizmet sektörüdür. Kadınların saçlarını şekillendirerek, ciltlerini de o dönemde çeşitli bitkilerin özeleri ile güzelleşmelerine dair eski çağlardan bu zamana birçok çabası mevcuttur. Bugün gelişen teknoloji ile birlikte saç kesim ve bakım işlemlerine cilt bakımı da eklendi. Biz de hem hizmetlerimizin kalitesini arttırmak hem de Aydınlı kadınların güzelliğine katkı sunmak için Güney Koreli Hyounjuu Lee News’i Aydın’a davet ettik. Bir süre bölgemizdeki kadınlarımıza kendi ülkesinde üretilen özel ürünlerle bakım yapacak ve bu konuda biz de eğitim alacağız” diyerek Güney Kore’deki bu sistemi bundan sonra Aydın’da da uygulayacaklarını söyledi. “AYDIN HAVASI, KADINLARIN CİLDİNE OLUMSUZ ETKİLİYOR” Deyimlere konu olan Aydın Havası’nın birçok güzelliği olduğu kadar bazı olumsuzlukları da olduğunu belirten Kuaför Can, “Efeler Diyarı Aydınımızın kadınları sık değişen Aydın havasından ciddi derecede etkileniyor. Sürekli değişen hava ciltte pullanma, çatlama ve pürüzleşmeye neden olabiliyor. Ancak Güney Koreliller’in kullandığı yöntem ile ciltteki tahribat en aza indirilebiliyor. Bu nedenle biz de Aydınlı kadınlara daha iyi hizmet vermek için bu işin uzmanı Güney Koreli Hyounjuu Lee News’i Aydın’a davet ettik” diye konuştu. Bu haber de ilginizi çekebilir: Aydın’da yoğun bakım üniteleri masaya yatırıldı

Akne Nedir? Akne Neden Çıkar? Akneyi yok etmek için neler kullanılır? Haber

Akne Nedir? Akne Neden Çıkar? Akneyi yok etmek için neler kullanılır?

Akneye eğilim gösteren bir cilde sahipseniz, sabahları cilt bakımı rutininize dikkat etmeniz gerekmektedir. Çünkü akneye eğilim gösterebilen bir cilt demek, devamlı cilt problemleriyle baş etmeye çalışmak anlamına gelir. Aynı zamanda da cilt bakım rutinine dahil ettiğin ürünlere çok dikkat etmeniz gerektiği anlamı taşımaktadır. Bunun nedeni cilt problemlerin için doğru içerikleri tercih etmesi gerekliliği ve cilt bakım rutinini aksatmamaya özen gösterilmesi gerekliliğidir. Bu nedenle sizler için kısaca akneye eğilim gösteren ciltler için bakım rutini derledik. Güne Cildini Temizleyerek Başla Cilt temizliği hem sabah hem de akşam olmak üzere tüm cilt tipleri için son derece önemli bir adım olmaktadır. Cilt problemlerinin büyük bir kısmının, cildin iyi temizlenmemesinden kaynaklandığı düşünüldüğünde tüm kirlerden ve kalıntılardan arınmış bir cildin sağlıklı görüneceği bilinmektedir. Bu nedenle her gün sabah ve akşam Sebamed Clear Face Sabun gibi yüz sabunları ile cildinizi temizlemeniz önerilmektedir. Akneye eğilim gösteren ciltlerde ise sebum üretimi fazladır, yani cilt olması gerekenden fazla yağ üretmektedir. Bu fazla sebum ciltten arındırılmadığında gözenekler tıkanmakta ve aknelere davetiye çıkaran bir ortam yaratmaktadır. Bu nedenle cilt temizliği çok önemli olmaktadır. BioNike Acteen Dengeleyici Temizleme Suyu gibi temizleme suları kullanmanız önerilmektedir. Siyah noktaların görünümünü azaltmaya ve parlamayı kontrol altına almaya yardımcı olan bu yüz temizleme suları, yağlı ve akneye eğilim gösteren ciltlerin kullanımı için son derece uygun olmaktadır. Gözenek Sıkılaştırıcı Tonik Kullan Akneye eğilim gösteren ciltlerde, gözeneklerin iyice arındırılması son derece önemli bir konu olmaktadır. Gün içerisinde ciltteki fazla yağ ve kirler bu gözeneklere dolarak tıkanmalarına, daha sonra da cilt problemlerinin oluşmasına olanak tanımaktadır. Bu yüzden cildini temizledikten sonra, salisilik asit içeren bir tonik uygulamanız, gözeneklerinin arınmasına ve sıkılaşmasına yardımcı olabilecektir. Bu gibi durumlar için Akne Sivilce Bakım Ürünleri kullanmanız ve sabahları yüzünüzü yıkadıktan sonra La Roche Posay Effaclar Duo Bakım Kremi gibi bakım kremleri kullanmanız önerilmektedir. Bu sayede gözeneklerinizin sıkılaşmasına yardımcı olabilir ve düzenli olarak kullanıldığınızda da cilt problemlerinin azalmasını sağlayabilirsiniz. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Aromaterapi nedir? Aromaterapi hangi hastalıklara çare olur ? Aromaterapi Yağı Nedir?

Sonbaharda cildinizi nasıl hazırlarsınız? İşte cilt bakımında ihtiyacınız olan tüyolar! Haber

Sonbaharda cildinizi nasıl hazırlarsınız? İşte cilt bakımında ihtiyacınız olan tüyolar!

Yazın, güneşten ve birçok etkenden dolayı kuruyan cildiniz eski canlı haline kavuşturmak istiyorsanız eğer, bu haberimiz tam olarak size göre tasarlanmış olabilir, çünkü haberimizin içeriğinde cilt bakımı ile ilgili önemli tüyoları bulabilirsiniz. Güneşin verdiği zarardan taze meyveler sayesinde kurtulabilirsiniz! Parlak ve pürüzsüz bir cilt yapısına sahip olmak için, vitamin ve mineral dengesi önem değeri taşırken, deri altı dokusunun nemlenmeye ihtiyacı olan A, C, E vitaminleri ile taze havuç, kayısı ve domateste bolca bulunan beta karotenin etkisi de çok önemli. Bu nedenle de, antioksidan değerleri yüksek olan vitaminler bilindiği üzere güneşin cilde verdiği zararları yok ederek, cilt hasarlarını onarmaya yardımcı oluyor. Cildinizi mevsim geçişlerinde taze meyve ve sebzelerle koruyabileceğiniz gibi, daha sağlıklı ve ışıltılı bir cilt isteyen her kişi, cildini uygun yöntemlerle nemlendirerek, doğru bakımı yapması gerekmektedir. Cildinizi eski canlılığına kavuşturmak aslında çok kolay! Canlı bir cilt için en önemli husus, nem oranı bu neden dolayı da, ciltteki nem oranı özellikle mevsimsel geçişlerde daha fazla artış gösteriyor. Bunun nedeni de yazın cilt UV ışınlarına maruz kaldığı için etkileniyor buda sonbaharda kararmış, bronzlaşmış, kurumuş ve hatta kırışmış bir cilt olarak geri dönüyor. Birde üstüne hava sıcaklığında yaşanan azalmada eklenince cildin içerdiği bulunan su miktarı da azalıyor. Tam olarak bu neden dolayı, özelikle sonbahar aylarında onarıcı özelliği yüksek olan spreylerin tercih edilmesi daha doğru bir tercih olacaktır. Yazın güneşe maruz kalan cilt üzerinde ölü hücre tabakası kalınlaşarak, cildin tazelenme ihtiyacı artırmaktadır. Sonbahara girmeden cildin üzerinde bulunan ölü hücreleri temizleyerek doğal güzelliğine kavuşturmak için peeling önerilmektedir. Doğru peeling, tekniği ile ölü hücrelerden kurtularak, cildini daha taze bir görünüme kavuşturabilirsiniz. Uzmanlar, peeling’in cildi daha parlak, daha sağlıklı bir görünüme kavuşturarak ışıltı kazandığını bildirmekte. Yazın en büyük sorunu sıcak havalar olsa da güneş ışınlarına uzun süre maruz kalan kişilerin cilt üzerinde, erken yaşlanma ve lekelere yol açacak özelliği sahip. Bu nedenden de dolayı güneşe maruz kalmadan önce güneş kremi kullanmak önem arz etmektedir. Güneş lekelerinden kurtulmak için en doğru işlemleri için leke tedavisinin uzman yardımı almak doğru bir karar olacak. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR-Cilt bakımı nasıl yapılır? Bunları okumadan güneşe sakın çıkmayın

Cildinizin cayır cayır yanmasını istemiyorsanız, bunları yaptıktan sonra sakın güneşe çıkmayın! Haber

Cildinizin cayır cayır yanmasını istemiyorsanız, bunları yaptıktan sonra sakın güneşe çıkmayın!

GURBET YAVUKLU Cilt bakımına ilişkin her gün ortaya atılan yeni bir bilgi, bir önceki bilginin doğruluğunu ortadan kaldırır nitelikte oluyor. Örneğin, geçmişte güneş kreminin esamesi bile okunmazken bugün güneş kremi ile ilgili her gün bir öncekinden farklı bir bilgi ortaya çıkıyor. Temel cilt bakımı günümüzde yerini pek çok ürünün kullanıldığı çok kapsamlı cilt bakımına bırakmış durumda. Çift aşamalı temizlik, tonik, serum, kimyasal peeling derken kişilerin kafası cilt bakımı konusunda bir hayli karışıyor. BUNU YAPTIKTAN SONRA SAKIN GÜNEŞE ÇIKMAYIN Günümüzün şu an için doğru bilinen cilt bakım bilgilerinden biri ise tanecikli peelingler yerine sıvı formdaki kimyasal peelingleri tercih etmek. Kimyasal peeling, cildin yenilenmesine yardımcı olup, ışıltılı bir cilt görünümüne kavuşmanıza yardımcı olacak bir yöntemdir. Cildi canlandırmak, genç bir görünüm kazandırmak, görünüşünü iyileştirmek için bir veya birkaç kimyasal sıvının uygulanmasıyla derinin farklı derinliklerinde kontrollü hasar oluşturarak sağlıklı bir derinin ortaya çıkmasına yardımcı olur. En sık kullanılan kimyasallar arasında alfa hidroksi asitler (AHA) (glikolik asit, meyve asitleri, laktik asit) ve  salisilik asit (beta hidroksi asitler (BHA) bulunur. Bu uygulama, sonucu itibariyle oldukça önerilse de uzmanlar kesin bir şekilde uyarıyor. Kimyasal peeling uyguladıktan sonra ardından güneş kremi uygulamadığınız takdirde kesinlikle güneşe çıkmayın. Uygulama sonrası cildinizi güneşten korumak cilt sağlığınız için çok önemli. Mümkünse bir süre güneşe çıkmamak, çıkmanız gerekiyorsa da güneş kremi uygulamak ve güneş kremini 2 saatte bir tazelemek cildinizin yanmaması için oldukça önemli. Aksi halde bu önlemleri almazsanız, cilt yanıkları ve cilt lekelenmeleri kaçınılmaz olacaktır. KİMYASAL PEELİNG NEDEN UYGULANIR? Kimyasal peeling, birçok dermatolojik hastalıkların tedavisinde sık sık kullanılan basit ve kolay uygulanabilir işlemler arasında yer alır. Güneş ve yanık gibi etkenlerin deride meydana getirdiği ince kırışıklar, güneşe ve yaşa bağlı oluşan lekeler, çiller, yüzdeki koyu renkli lekeler, hormonal veya gebelik lekeleri peeling ile tedavi edilebilir. Aktif sivilceler üzerinde iyileşme ve sivilce izlerinde düzelme etkisi bulunur. Bunun yanı sıra ciltte yağlanma ve gözenek görünümünde azalma konusunda da olumlu etki gösterir. Ancak uyarmakta fayda vardır ki, bu tür asit içerikli ürünleri kullanmadan önce cilt doktorunuza danışmanız ve bu tarz ürünleri kullanmadan önce ürünler hakkında gerekli bilgileri edinmeniz son derece önemlidir. Bilinçsizce yapacağınız uygulamalar cildinizde istenmeyen sonuçlara neden olabilir.  Kaç faktör güneş kremi kullanmalıyız?  

Arı zehri ve propolis sivilcelere iyi gelir mi? Haber

Arı zehri ve propolis sivilcelere iyi gelir mi?

Sivilce ve akne, özellikle ergenlik döneminde sık görülen bir cilt problemi olarak biliniyor. Yapılan araştırmalara göre, 11-30 yaş aralığındaki gençlerin yaklaşık yüzde 80'i bu sorunla karşı karşıya kaldığı bildirildi. Uzman isimler ise sivilce ve aknelere karşı arı zehri ve propolis önerisinde bulundu. Cilt dokusunda kıl kesecikleri ve yağ bezlerinin olduğu bölgede sebum adı verilen yağlı bir madde üretildiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Zekai Kutlubay, “Bu madde, cilt yüzeyine doğru ilerleyerek cildin nem dengesini korumaya yardımcı oluyor. Ancak stres, beslenme şekli, hormon düzeyleri ve genetik faktörler gibi nedenler aşırı sebum artışına sebebiyet verebiliyor. Bu durum, ölü deri hücreleri ve sebumun birikerek, sivilce ve akne oluşumuna yol açmasıyla sonuçlanıyor. Cildimizde yaşayan Propionibacterium acnes adlı bakteri türü de sivilce oluşumunda etkili bir rol oynuyor. Bilimsel çalışmalar, propolis ve arı zehri gibi arı ürünlerinin akne ve sivilce problemlerine karşı etkili olabileceğini gösteriyor” dedi. BİLİMSEL ÇALIŞMA VERİLERİ NE DİYOR? Arı Ürünları Uzmanı Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı Propolis ve arı zehrinin sivilce ve akneye karşı etkinliğini anlattı. Samancı, “2018 yılında yapılan tek merkezli çift kör randomize plasebo kontrollü bir bilimsel çalışmada antibiyotik kullanımını azaltmak amacıyla, propolis, aloevera ve çay ağacı yağı içeren bir kremin yağlı ciltlerde görülen akne problemine karşı etkinliği değerlendirilmiştir. Çalışmaya hafif ila orta şiddette akne problemi olan 60 kişi katılmış olup katılımcılar rastgele 3 gruba ayrılmıştır. 1. gruptakiler; yüzde 20 propolis özütü, yüzde 10 aloe vera ve yüzde 3 çay ağacı yağı içeren krem ile tedavi edilmiştir. 2. gruptakiler; yüzde 3’lük antibiyotik içeren krem ile tedavi edilmiştir. 3. grupta yer alan 20 kişi; hiçbir tedavi almamıştır. Başlangıçta, 15 ve 30 gün sonra araştırmacılar, invaziv olmayan ölçümler ve makro-fotografi yoluyla akne lezyonlarını sayarak tedaviye yanıt değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda; propolis içeren kremin, derideki kızarıklık izlerini azaltmada antibiyotikli krem kadar etkili olduğu ve tedavinin ilk 15 günü kadar kısa bir sürede iyileşme süresini hızlandırdığı belirtilmiştir. Ayrıca propolis içeren kremin, akne şiddeti indeksini ve toplam lezyon sayısını azaltmada antibiyotikli krem kadar etkili olduğu da bildirilmiştir” dedi. Propionibacterium acnes adı verilen bir bakteri türünün, tam olarak etki mekanizması bilinmemekle birlikte akne oluşumunun bütün süreçlerinde etkili olduğunu belirten Dr. Tanuğur, akne etkeni olarak bilinen bakteri türüne karşı arı zehrinin anti-bakteriyel etkisini ortaya koyan bilimsel çalışmalardan da bahsetti. OLUMLU SONUÇLAR GÖZLEMLENDİ 2013 yılında Kore’de yapılan çift kör randomize bilimsel bir çalışmada, akne üzerine arı zehrinin antibakteriyel etkinliğinin araştırıldığının bilgisini veren Samancı, “Çalışmada, Propionibacterium acnes çeşitli konsantrasyonlarda arı zehri ile inkübe edilmiştir ve bakteriyel büyüme değerlendirilmiştir. Ek olarak, 12 kişi 2 hafta boyunca arı zehiri içeren dermo-kozmetik bir karışım ve arı zehiri içermeyen dermo-kozmetik bir karışım uygulamak üzere randomize edilmiştir. Değerlendirmeler, lezyon sayımları ve deri mikroorganizması üzerine gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın verileri arı zehirinin, konsantrasyona bağlı bir şekilde antimikrobiyal aktivite sergileyerek, P. acnes koloni sayısını yaklaşık 6 kat azalttığını göstermiştir. Bununla birlikte, arı zehri konsantrasyonu 1,0 mg'dan yüksek olduğunda, agar üzerinde hiçbir P.acnes kolonisi kalmamıştır. Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında arı zehri içeren dermo-kozmetik karışım uygulanan grupta enflamatuvar ve enflamatuvar olmayan lezyon sayısına dayalı incelemelerde anlamlı bir iyileşme gözlenmiştir. Çalışmanın verileri, arı zehrinin antimikrobiyal aktivitesinin akne üzerine hem in vivo hem de in vitro ortamda olumlu sonuçları olduğunu göstermektedir” dedi. Prof. Dr. Zekai Kutlubay ise şu bilgileri verdi: “Sivilce ve akne, genellikle yüz ve sırt gibi cildin yağlı bölgelerinde yerleşiyor. Özellikle adölesan dönemde görülen bu problemler, gençlerin özgüven kaybına ve depresyona neden olabiliyor. Bu nedenle, sivilce ve akne ile etkili bir mücadele oldukça önemli. Sivilce ve akne ile etkili bir cilt bakımı adımları arasında, sivilce ve akneye meyilli ciltlerin doğal içerikli, uygun dermo-kozmetik ürünlerle temizlenmesi, nemlendirilmesi, güneş koruyucu kullanılması ve uygun makyaj ürünleri seçilmesi yer alıyor. Cildin sabah ve akşam temizlenmesi, uygun nemlendiricilerin tercih edilmesi ve güneş koruyucu kullanımı, akneye eğilimli cilde sahip bireylerin cilt bakım rutininde mutlaka yer almalı. Sivilce ve akne sonrasında ciltte iz kalma eğilimi yüksek bireylerin, SPF 50+ özellikli doğal güneş koruyucu ürünleri kullanmaları tavsiye ediliyor” dedi. İHA

Botoks yüz ifadesine zarar verir mi? Haber

Botoks yüz ifadesine zarar verir mi?

Botoks yaptırıldığı zaman donuk, ifadesiz bir yüz olması gerekmez diye konuşan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Barutçu, uygulanan doz ve bölge seçimi ile doğal bir görünüm vermenin mümkün olduğunu söyledi. Barutçu, yüz botoksu yapıldığında yorgun, mutsuz ve kızgın yüz ifadelerinin değişerek, gençleşmiş, dinç ve kırışıksız bir yüz ifadesine sahip olunacağını belirtti. “Botoks uygulandığı bölgeye etki eder” Botoksun, Clostridium Botulinum adlı bakteriden laboratuvar koşullarında elde edilen bir ilaç olduğunu aktaran Dr. Barutçu, “Botoks; estetik tıpta yüz kırışıklıkları ve aşırı terleme tedavisinde kullanılır. Estetik dışında diş sıkma tedavisinde, felçli hastalarda kol ve bacaklarda oluşan kasılmalarda kullanılır” şeklinde konuştu. Botoksun; sinirler ile onların uyardığı kaslar arasındaki elektriksel iletimi geçici olarak durdurduğunu ifade eden Dr. Barutçu, “Botoks sadece enjekte edildiği bölgeye etki eder” diye konuştu. “Daha Genç Bir Görünüm Elde Edilir” Yüzdeki mimik kaslarının çalışması ile yıllar içinde deri kıvrımlarının belirgin hale gelerek, yüzde çizgilenmelerin ortaya çıktığını anlatan Fizyomer Estetica Uzm. Dr. Barutçu, “Bunlar en sık olarak alın, kaş arası, göz kenarında görülür. Bu çizgiler kişiyi olduğundan daha yaşlı gösterir. Kaş ortasındaki çizgiler kişiyi olduğundan daha sinirli gösterir. Mimik kaslarına botoks uygulanarak bu kasların çalışması zayıflatılır ve daha genç bir görünüm elde edilir. Ter bezlerini bloke edici etkisiyle aşırı terlemeyi sonlandırır” ifadelerini kullandı. “Etki süresi 10 aya kadar uzayabilir” Botoksun etkisinin, 48-72 saatte başladığını, maksimum etkisinin 10-14 günde görüldüğünü aktaran Dr. Nurhan Barutçu, uygulama hakkında şunları söyledi: “Yüzdeki kırışıklıklara ilk uygulandığında etkisi ortalama 4,5-6 ay sürer. Tekrarlayan uygulamalarla bu süre zaman içinde 8-10 aya kadar uzar. Koltuk altına ilk uygulandığında terlemeyi ortalama 10-12 ay kadar düzene sokar. Tekrarlayan uygulamalarla bu süre 16-18 aya kadar uzar.” İHA

Mevsim geçişlerinde cildimizi nasıl korumalıyız? Haber

Mevsim geçişlerinde cildimizi nasıl korumalıyız?

Mevsim geçişlerinde cilt bakımının önemine değinen cilt uzmanı Ahmet Akın, "Mevsim geçişlerinde değişen hava şartları cilt türlerine göre farklılık gösterir, cildin gözenekleri havaların soğumasıyla birlikte sıkılaşır ve cildin sebum denen, yağ bezlerinin meydana getirdiği salgıda artış gözlenir. Vücut ısısını korumak için dolaşım sisteminde kan miktarını azaltır, bu azalma ile cilt yeterince kanla beslenemez, renksiz ve mat bir hale gelir. Cildin bu sebeple soğuk ve kuru hava şartlarından etkilenmemesi ve uyum sağlaması için bazı tedbirler alınması gerekir" dedi. "Cildin kirden, ölü derilerden arındırılması gerekmektedir" Pürüzsüz, parlak ve temiz bir cilde kavuşmak için en önemli adımın cilt temizliği olduğunun altını çizen Ahmet Akın, "Temiz olmayan, porları tıkalı bir cilde ne uygularsanız uygulayın iyi bir sonuç almanız mümkün değil. Cilt üzerindeki keratin denen ölü hücre tabakasının temizlenmesi, cilt yüzeyinde hijyen sağlayarak bakteri oluşumunu önleyecektir. Cilt temizlenmeden kullanılan her ürün porların tıkanmasına yol açacağı için mutlaka cildin kirden, ölü derilerden arındırılması gerekmektedir. Cilt ürünlerinde PH dengesi oldukça önemli bir faktördür. Cildin kurumasına engel olacak, deriyi tahriş etmeden temizleyecek, cilt tipine uygun, krem, köpük, jel veya akneli ciltler için üretilmiş temizleyicilerden destek alınabilir" diye konuştu. "Sağlıklı bir cilt için cilt hücrelerini yenilemeniz gerekir" Nemlendirici kullanmanın önemine değinen Akın, "Mevsim geçişlerinde cildinizin dış etkenlerden dolayı hasar görmesini istemiyorsanız nemlendirici kullanmanız gerekir. Cildinizi temizledikten sonra cilt tipinize uygun bir nemlendiriciyi cildinize sürün ve mevsim geçişlerinde mutlaka haftada bir kere peeling yapın. Sağlıklı bir cilt için cilt hücrelerini yenilemeniz gerekir. Cildi ölü hücrelerden arındırmak için düzenli olarak peeling yapmanız gerekir. Peeling yaparak cilt yüzeyindeki ölü hücrelerden kurtulabilir ve taze bir cilde sahip olabilirsiniz ancak peeling yaparken bazı noktalara dikkat etmeniz gerekir" ifadelerini kullandı. İHA

Soğuk havalarda cilt bariyerini güçlendiren basit önlemler Haber

Soğuk havalarda cilt bariyerini güçlendiren basit önlemler

Kış aylarında havaların soğuması ile ciltte bazı sorunlar oluşmaya başlayabileceğini belirten Medicana Bursa Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Ümit Bostancı, soğuk havalarda el, yüz, boyun, kulak gibi bölgeler iyi korunmalı ve özellikle sık sık nemlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Soğuk hava deride kuruluğu artırarak farklı rahatsızlıklara sebep olabileceğini, onun için kış aylarında cilt fazladan bir özen istediğini belirten Bostancı, "Cildi yüzeyde saran yağ tabakası çevre ile insan derisi arasında koruyucu bir bariyer oluşturur. Bu koruyucu bariyerin çeşitli sebeplerle bozulması deriden su kaybını artırarak kuruluğa ve dolayısıyla kaşıntıya sebep olur. Soğuğa bağlı bazı deri hastalıkları da kış aylarında ortaya çıkar. Özellikle kuru cilde sahip kişiler sonbahar ve kış aylarında vücuda nemlendirici kremler uygulamalı ve deri yağ bariyerini güçlendirmelidir” diye konuştu. Bol sıvı tüketilmeli ve soğuk hava sebebiyle deriden artan su kaybı dengelenmesinin önemli olduğunu belirten Bostancı, “Soğuk havalarda el, yüz, boyun, kulak gibi bölgeler iyi korunmalı ve özellikle sık sık nemlendirilmelidir. Çok sıcak ve soğuk suyla el ve yüz yıkamamalıdır. İdeal su sıcaklığı 35 derecedir. Çok sıcak suyla duş alınmamalı, banyoda çok yoğun lif ve kese uygulaması yapılmamalı ve banyo sonrası vücut nemlendirilmelidir. Özellikle karlı havalarda yansıyan güneş ultraviyole ışınları sebebiyle güneş yanığı riski arttığından mutlaka yüksek faktörlü güneş koruyucu kremler uygulanmalıdır. Deri yaşlanmasının önemli sebeplerinden olan sigara ve alkolden uzak durulmalıdır. Peeling, dermapen veya çeşitli lazer uygulamaları için güneşin az olduğu kış ayları tercih edilmelidir. Özellikle dudaklar soğuktan çok etkilenir ve aşırı kurumaya eğilimlidir. Dudaklar özellikle iyi nemlendirilmelidir. Banyoda klasik sabun veya duş jelleri yerine sabun içermeyen yıkama barları tercih edilebilir” dedi. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.