TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Cezaevi

Cezaevi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cezaevi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

CHP'li Merve Doğan'dan Buca cezaevi değerlendirmesi Haber

CHP'li Merve Doğan'dan Buca cezaevi değerlendirmesi

Buca'da kangren hâline gelen cezaevi sorununun, binanın yıkımıyla çözülmesinin ardından alanın nasıl kullanılacağı tartışmaları başlamıştı. Buca Belediyesi Meclisi toplantılarında yaptığı konuşmalarda, en başından beri bölgenin, Bucalıların nefes alabileceği bir yeşil alan olması gerektiğini savunan, bunun için yerel sivil toplum kuruluşlarıyla da toplantılar yaparak kolektif bir anlayış oluşturmaya çalışan Doğan, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Cezaevinin yıkımının tamamlanmasının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bölgede yapılaşmanın önünü açan bir imar planı değişikliğinin önünü açtı. Buca büyük tepkisini çeken plan mahkeme kararıyla iptal edildi. Böylece, halkın kullanımında bir yeşil alan oluşturulmasının önünde bir engel kalmadı. Bakanlığın kararı hakkında değerlendirmelerde bulunan Merve Doğan, "Mahkemenin kararı Buca halkı açısından son derece sevindirici. En başından beri, bunun Buca'ya bir yeşil alan kazandırılması için büyük bir fırsat olduğunu dile getiriyoruz. İzmir'de nüfusun en yüksek olduğu bölgelerden olan Buca'da, halkın hizmetinde Hasanağa Bahçesi dışında böyle bir yer ne yazık ki yok. Şimdi bunu hep birlikte hayata geçirebiliriz." diye konuştu. "Aktif bir dinlenme alanı" CHP'li Doğan, kullanılabilecek kısmın normal bir parktan ziyade aktif dinlenme alanı yapılmasına daha uygun olduğunu belirterek, "Artık yeşil alan üzerine konuşmalı, alanı nasıl daha verimli kullanacağımız hakkında tartışmalıyız. Şehir plancısı arkadaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde rekreasyon alanı olarak kullanılmasının uygun olduğunu tespit ettik. Başta gençler olmak üzere, Bucalıların hem spor yapabileceği hem etkinlikler gerçekleştirebileceği bir eğlence ve dinlenme alanı öneriyorum. Böyle bir proje, olası  Gelin bunu hep birlikte masaya yatıralım, Buca için en doğrusunu hayata geçirelim." ifadelerini kullandı. Zeren Ertaş önerisi Merve Doğan, oluşturulacak rekreasyon alanında Aydın'daki Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurdunda, arızalı asansörün düşmesi neticesinde yaşamını yitiren Zeren Ertaş adlı öğrencinin isminin yaşatılmasını da önerdi. Doğan, "Buca, bir öğrenci şehri. Yeni yapılacak alandan da en çok gençler yararlanacak. Ne yazık ki, iktidara sahip olanların gençlerden başka pek çok önceliği olduğu ve yetki verdikleri kişiler liyakat sahibi olmadığı için Aydın'da bir faciaya tanık olduk. Gencecik bir öğrenciyi, Zeren Ertaş'ı arızalı asansörün düşmesiyle kaybettik. Zeren ve onun gibi genç arkadaşlarımıza verdiğimiz değerin ifadesi, Zeren'in hiç unutulmaması ve benzer hadiselerin bir daha yaşanmaması için onun ismini yaşatmalıyız. Gelin yeşil alanı herkese huzur verecek bir yer hâline getirelim, ismini de ‘Zeren Ertaş Rekreasyon Alanı’ koyalım." dedi. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Cezaevi alanında yeni gelişme: Yargıdan bakanlığa bir veto daha

Bilal Saygılı’dan Soyer’e ‘Buca Cezaevi’ yanıtı Haber

Bilal Saygılı’dan Soyer’e ‘Buca Cezaevi’ yanıtı

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, katıldığı bir televizyon programında Buca Cezevi ile ilgili hükümete yönelik eleştirilerde bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e, ‘’Cezaevi, bir utanç abidesi gibi kentin ortasındayken; yıkan, taşıyan hükümet! Yerine rekreasyon alanı, pazar yeri, trafiği rahatlatan yol ve sosyal konut barındıran bir proje hazırlayan hükümet! Başından itibaren AVM yapılmasını planlayan onlar!’’ diye cevap verdi. AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e şu şekilde cevap verdi, ‘’Bugüne kadar tek bir ağaç dikmeyen; yeşil alanların bakımından bile bihaber; Çöpten patlamaya hazır dağlar oluşturan; İzmir’i depreme, sel baskınına teslim eden; Kokuya, alt yapıya, trafiğe çözüm üretemeyen CHP’li Tunç Soyer’in Buca Cezaevi üstünden yaptığı yine şov, yine yalan ve kendisi ile çelişki! Cezaevi, bir utanç abidesi gibi kentin ortasındayken; yıkan, taşıyan hükümet! Yerine rekreasyon alanı, pazar yeri, trafiği rahatlatan yol ve sosyal konut barındıran bir proje hazırlayan hükümet! Başından itibaren AVM yapılmasını planlayan CHP zihniyeti! Şehrin yararına her projeye itiraz eden, olup biteni çarpıtan, kendilerine siyasi rant sağlamak derdine düşen yine onlar! Hal böyleyken söylenecek tek şey var: Hizmet edememenin dayanılmaz ağırlığı o kadar büyük ki üstlerinde; kimse hizmet etmesin, yatırım yapmasın istiyorlar! Ama nafile… Çünkü; istedikleri kadar engellemeye çalışsınlar; İzmir için üretmeye, çalışmaya devam edeceğiz.’’ BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Cezaevi alanında yeni gelişme: Yargıdan bakanlığa bir veto daha

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan cezaevi açıklaması Haber

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan cezaevi açıklaması

Diyarbakır’da temaslarını sürdüren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bir dönem işkencelerle anılan eski E Tipi Kapalı Cezaevinde incelemelerde bulundu. Burada koğuşları tek tek gezen Bakan Tunç, daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 12 Ekim 2022 tarihinden itibaren cezaevinin Kültür ve Turizm Bakanlığına teslim edildiğini ve cezaevinin müzeye dönüştürüleceğini dile getiren Bakan Tunç, “Bugün, kapatılan Diyarbakır cezaevinde incelemelerde bulunduk. Kapatılan Diyarbakır E Tipi Cezaevi 1976’dan 1980’e kadar inşaatı süren, 1980’den itibaren de askeri cezaevi olarak hizmet veren, 1988’e kadar askeri cezaevi, sonrasında da Adalet Bakanlığı bünyesine alınarak cezaevi olarak hizmet verdi. Tabi Diyarbakır E Tipi kapatılan bu cezaevinde incelemelerde bulunduk. Burası artık cezaevi olmaktan çıktı. Kapatılıp Kültür ve Turizm Bakanlığına devredildi. 12 Ekim 2022 tarihi itibariyle Kültür ve Turizm Bakanlığımız artık burayı bir müzeye dönüştürecek. Bununla ilgili olarak da proje çalışmaları devam ediyor” dedi. “Bu cezaevinde insanlık dışı ve keyfi uygulamalarla büyük mağduriyetler yaşandı” Özellikle 12 Eylül 1980 darbesinden sonra darbecilerin darbe mağdurlarını hukuksuzca yargıladıktan sonra attıkları cezaevinde insanlık dışı mağduriyet yaşattıklarını dile getiren Tunç, “Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi kötü hatıralarla anılan bir cezaevidir. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra darbeciler burada darbe mağdurlarını maalesef hukuksuzca yargıladıktan sonra attıkları cezaevinde anti demokratik uygulamalar, insanlık dışı ve keyfi uygulamalarla burada büyük bir mağduriyet yaşandı. O mağduriyetler artık geride kaldı. Türkiye eski Türkiye değil. Özellikle son 21 yıldır 399 uygun olmayan cezaevi kapatıldı. Ve yerlerine modern insan haklarına daha uygun şekilde cezaevleri faaliyete geçti. O kapatılan cezaevlerinden bir tanesi de Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi. Burada gerçekten insanlık dışı keyfi uygulamalara maruz kalan, şu anda siyaset yapan, gazetecilik yapan yazarlar düşünürler var. O günkü hatıraları hem yazdılar hem çizdiler. O günkü anti demokratik günleri, keyfi uygulamaları hatırlamak bile istemiyoruz. Ancak geleceğe dönük bir ibretlik olması açısından da bu cezaevinin bünyesinde Kültür ve Turizm Bakanlığımız bir hatıra müzesi şeklinde bir bölümü de muhafaza ederek, geriye kalan kısımları sergi salonları gibi Diyarbakır’ın kültür hayatına kazandırmaya yönelik çalışmalar var” diye konuştu. “Buranın içerisinde kütüphane olacak, tiyatro salonları olacak, sergi salonları olacak” diye konuşmasına devam eden Tunç, “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bu yöndeki proje çalışmaları ediyor. Ayrıca cezaevinin özellikle o hatırasını bir ibretlik olarak gelecek kuşaklara ziyaretçilerin görmesi açısından da bir müze olarak da korunması sağlanmış olacak” ifadelerine yer verdi. “Yassı ada demokrasi adası haline geldi” Kötü hatıralarla anılan başka cezaevlerini de müzeye çevirdiklerini söyleyen Bakan Tunç, şunları kaydetti: “Diyarbakır Cezaevinin yanı sıra aynı şekilde müzeye dönüştürdüğümüz, kapattığımız başka cezaevleri de var. Sinop Cezaevi bunlardan birisidir. Yine Sinop Cezaevi de kötü hatıralarla anılan bir yer. Yine Yassıada 27 Mayıs darbesinde özellikle darbe mağdurlarının yargılandığı ve orada kaldığı yeri de demokrasi adası haline getirdi Cumhurbaşkanımız. Bu anlamda artık demokrasimizin kara lekelerini bir bir ortadan kaldırarak Türkiye’yi, demokrasi standartları yüksek, insan hak ve özgürlüklerinin en geniş anlamda uygulandığı, vatandaşlarımızın huzur içerisinde, birlik beraberlik içerisinde geleceğe adım attığı bir Türkiye inşasına hız kesmeden Türkiye Yüzyılı'nda inşallah devam ediyoruz.” BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Yeni Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Kimdir?

Eşini ve üvey oğlunu öldürmüştü! Cezaevinde intihar etti Haber

Eşini ve üvey oğlunu öldürmüştü! Cezaevinde intihar etti

Tavas'a bağlı Yaka Mahallesi’nde önceki gün meydana gelen olayda; 6 Şubat’ta depreminin ardından Kahramanmaraş’tan ailesiyle birlikte Yaka Mahallesi’ne taşınan Ümit Mutlu Akpınar (26), 26 Ocak 2022 tarihinde Büşra Akpınar (24) ile dünyaevine girerek ikinci evliliğini yaptı. Genç kadın, bir süre sonra ilk evliliğinden olan çocuğu Halil Gül’ün (4) velayetini eski kocasından almak istedi. 1 hafta önce eski eşinden çocuğunun velayetini almak için dava açan ve barodan avukat tutan Büşra Akpınar'ın bu girişimi 1,5 yıllık kocası Ümit Mutlu Akpınar ile kendisini boşanma aşamasına getirdi. Yeni evli çift arasında velayet nedeniyle çıkan tartışmanın büyümesi sonucu, inşaat işçisi olan Ümit Mutlu Akpınar, "İkiniz geberteceğim" diyerek, eline geçirdiği bıçakla eşini ve üvey çocuğunu kovaladı. Çocuğunu kucağına alan anne balkona doğru hareket ettiği esnada onları yakalayan Ümit Mutlu Akpınar, elindeki bıçakla eşine ve ardından 4 yaşındaki çocuğu defa bıçağı sapladı. Genç kadın ve küçük çocuk kanlar içerisinde yere yığılırken, bağırış seslerini duyan komşuların ihbar üzerine olay yerine sağlık ve çok sayıda güvenlik gücü sevk edildi. İlk önce kapıyı kilitleyerek ekiplerin içeri girmesini engelleyen Ümit Mutlu Akpınar, daha sonra kapıyı açtı. Sağlık ekipleri, kanlar içerisinde yerde yatan Büşra Akpınar ile Halil Gül'ün hayatını kaybettiğini belirledi. Anne ile oğlunun cansız bedenleri, olay yerinde yapılan incelemenin ardından otopsi için Pamukkale Üniversite Hastanesi Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Gözaltına alınan Ümit Mutlu Akpınar, ifade işlemlerinin ardından tutuklanmak üzere cezaevine gönderildi. Dün gece otopsi işlemleri tamamlanan anne oğul, toprağa verilmek üzere memleketi Kahramanmaraş’a doğru yola çıktı. Büyük umutlarla evlendiği Ümit Mutlu Akpınar tarafından öldürülen Büşra Akpınar ile katili olan kocasından geriye sosyal medya hesabından paylaştıkları mutluluk sözleri kaldı. Severek evlendiği kocası için "Ben yolumu kalbinde buldum" diye paylaşım yapan Büşra Akpınar'a, Ümit Mutlu Akpınar'ın, "Gülüşünle hayatıma baharlar açıyor. Mutlu Büşra" diyerek cevap verdiği görüldü. Kocabaş Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ümit Mutlu Akpınar'ın, sabah saatlerine doğru girdiği tuvalette kendisini iple astığı öğrenildi. Akpınar’ın cenazesi, incelenmek üzere Pamukkale Üniversitesi Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Yapılan otopsi işlemlerinin ardından cenazenin memleketi Kahramanmaraş’a gönderileceği bildirildi. İHA

Kadir Şeker bir daha cezaevine girmeyecek Haber

Kadir Şeker bir daha cezaevine girmeyecek

Konya'da, kız arkadaşını darbettiğini düşündüğü kişiyi engellemek isterken öldürdüğü gerekçesiyle ceza alan ve Kovid-19 kapsamında açık cezaevinden izinli çıkan Kadir Şeker'in avukatı Mustafa Aladağ, müvekkilinin kanun doğrultusunda bir daha açık ya da kapalı cezaevine girmeyeceğini bildirdi. Şeker'in avukatlarından Mustafa Aladağ, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen torba yasa içindeki "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı" hakkındaki kanuna eklenen geçici madde kapsamında, müvekkilinin yeniden cezaevine dönmeyeceğini söyledi. Maddenin bazı hususlar çerçevesinde uygulanacağını belirten Aladağ, "İnfazına 5 yıl ve daha az süre kalan hükümlülerin, denetimli serbestlik hükümleri kapsamında cezaları infaz olunacak." dedi. ''Cezasını denetimli serbestlikte tamamlayacak'' Aladağ, Türk Ceza Kanunu'nda devlete, anayasal düzene karşı işlenen ve terörle mücadele kapsamındaki suçlar hariç şartları sağlayan herkesin bu kanundan yararlanabileceğini anlattı. Kadir Şeker'in de bu kanun kapsamında açık cezaevinde geçireceği sürenin 46 ay olduğunu anımsatan Aladağ, şunları kaydetti: "Süre 5 yılın altında kaldığı için o da bu kanundan yararlanacak. Şeker, 31 Temmuz itibariyle 15 gün içinde infaz işlemleri için ilgili açık cezaevi kurumuna müracaat edecek. Oradan denetimli serbestliğe ayrılacak ve kanun doğrultusunda bir daha açık ya da kapalı cezaevine girmeyecek. Cezasını denetimli serbestlikte tamamlayacak." Davanın geçmişi Kadir Şeker, 5 Şubat 2020'de merkez Selçuklu ilçesi Kosova Mahallesi'ndeki parkta duyduğu tartışma sesleri üzerine bir kadının şiddet gördüğünü düşünmüş, çifti ayırmaya çalışmıştı. Şeker, bu sırada Özgür Duran'ın sözlü ve fiziki müdahalesiyle karşılaşmış, aralarındaki boğuşma sırasında Duran, aldığı bıçak darbesiyle yaralanmış ve hastanede hayatını kaybetmişti. Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan sanık Şeker'e, "kasten öldürme" suçundan önce müebbet hapis cezası verilmişti. Bu cezası "haksız tahrik" nedeniyle 15 yıla, iyi hali sebebiyle de 12 yıl 6 aya düşürülen Şeker tahliye edilmişti. Avukatlarının itirazı üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Türk Ceza Kanunu'nun 29. maddesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Şeker hakkında daha fazla indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına hükmetmiş, yeniden yapılan yargılamada Şeker'e yerel mahkemece verilen 10 yıl 10 ay hapis Yargıtayca onanmıştı. Karar üzerine 1 Haziran'da jandarma ekiplerince gözaltına alınıp Akşehir Ceza İnfaz Kurumu'na teslim edilen Şeker, Kovid-19 tedbirleri kapsamında 31 Temmuz 2023'e kadar izinli sayılarak tahliye edilmişti. SONDAKİKA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.