TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Cevdet Yılmaz

Cevdet Yılmaz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cevdet Yılmaz haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: Türkiye ve Kazakistan’ın gösterdiği büyüme performansı takdire şayan Haber

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: Türkiye ve Kazakistan’ın gösterdiği büyüme performansı takdire şayan

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Türkiye ekonomisi küresel ve bölgesel zorluklara rağmen olumsuzlukların üstesinden gelmiş ve gelmeye devam etmektedir” dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) binasında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Kazakistan Başbakanı Olzhas Bektenov, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ve iş adamlarının katılımıyla Türkiye-Kazakistan İş Forumu düzenlendi. Forumda Türkiye ve Kazakistan arasında geçmişte yapılan ve gelecekte yapılması planlanan iş birlikleri ve ortaklık anlaşmaları ele alındı. Forumda konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Türkiye ekonomisi küresel ve bölgesel zorluklara rağmen olumsuzlukların üstesinden gelmiş ve gelmeye devam etmektedir. Geçtiğimiz yıl Türkiye ekonomisinde ilk defa 1 trilyon dolar eşiği aşıldı ve Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tarihte ilk kez 1,1 trilyon dolar seviyesine ulaştı. Kişi başına düşen gelirimiz ise 13 bin dolar seviyesini geçti. Kazakistan’ın milli geliri ile bizim milli gelirimizi topladığımızda 1,4 trilyon dolarlık bir büyüklükten bahsediyoruz. Bu da hepimizi gururlandırıyor” diye konuştu. Yılmaz, “Önümüzdeki dönem bir taraftan iki kardeş ülke olarak büyümeye devam edeceğiz. Diğer taraftan da aramızdaki ekonomik ilişkileri büyüteceğiz. 2023 yılında Orta Vadeli Programımız çerçevesinde az da olsa hedefimizin üstünde büyüdük. 4,5 oranında bir büyüme kaydettik. Kazakistan’da geçen yıl yanlış hatırlamıyorsam yüzde 5 oranında bir büyüme kaydetti. Dünyanın bu zor şartlarına rağmen Türkiye ve Kazakistan’ın gösterdiği büyüme performansı takdire şayan. Böylece 14 çeyrektir aralıksız büyümeyi sürdürüyoruz. Büyüme performansı açısından ülkemiz 2023 yılında Avrupa Birliği ülkeleri ve OECD ülkeleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Dış ticaretimiz de yukarı yönlü ivmesini sürdürmektedir. Geçen yıl ihracatımız 256 miyar dolarla rekor bir seviyeye ulaştı. Bu yılki hedefimiz 267 milyar dolara ulaşmak. 2026 hedefimiz ise 300 milyar doları aşan bir ihracat performansı sergilemek” şeklinde konuştu.   “Türk ve Kazak iş dünyasını tebrik ediyorum” Ticaret ve ekonomide yakaladıkları pozitif atmosferin dost ve kardeş ülke Kazakistan ile ikili ticaretlerine de olumlu yansıdığını gördüklerini belirten Yılmaz, “Sayın cumhurbaşkanlarımız geçmişte 10 milyar dolar ticaret hedefi koymuşlardı. 2023 yılında bu hedefi aşmış durumdayız. Artık yeni hedefler belirleme zamanı. Bir önceki yıla kıyasla yüzde 20 civarında bir atış oldu ticaretimizde. Bu konu da iş dünyamızın, ihracatçılarımızın, yatırımcılarımızın büyük bir katkısı var. Ben sizlerin huzurunda Türk ve Kazak iş dünyasını tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ise yaptığı konuşmada, “Biz Kazakistan ile ilişkilerimize tek millet iki devlet olarak bakıyoruz. Kazakistan’ın güçlü oluşu, zenginliği ve uluslararası arenadaki saygınlığı bize hep gurur vermiştir” değerlendirmesini yaptı. “Türkiye ile Kazakistan ikili ve transit taşımacılık geçiş belgesi sayısı ihtiyaca cevap verecek düzeye mutlaka çıkarılmalıdır” Hisarcıklıoğlu, “Biz TOBB ve Türk iş dünyası olarak ata yurdumuz Kazakistan’a daha fazla yatırım yapmaları için desteğimizi sürdüreceğiz. Rusya-Ukrayna savaşından sonra aslında Kazakistan enerji kaynaklarının daha iyi değerlendirilmesi için ciddi fırsatlar da ortaya çıkmıştır. Türkiye ile Kazakistan ikili ve transit taşımacılık geçiş belgesi sayısı ihtiyaca cevap verecek düzeye mutlaka çıkarılmalıdır” ifadelerini kullandı. Yatırım çekme konusunda Kazak yetkililerin çok iyi çalıştığını belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: “Enerji dışı yatırımlarda Türkiye, Kazakistan’da 5 milyar doları bulan doğrudan yatırım sağladı şu ana kadar. Neredeyse her hafta bir firmamızdan Kazakistan’da yatırım haberleri alıyoruz. Ayrıca kurulan şirketler sıralamasında Kazakistan’da iki numaraya yükseldik. Kazakistan’da 5 bine yakın kurulu şirketimiz var. Kazak firmalarını da ülkemize sanayii üretimi dahil büyük ölçeklerde yatırım yapmaya davet ediyoruz.”

Cevdet Yılmaz'dan emekliye müjde: Hazırlıklar var Haber

Cevdet Yılmaz'dan emekliye müjde: Hazırlıklar var

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, katıldığı bir televizyon programında soruları yanıtladı, gündemi değerlendirdi. Programlarındaki temel önceliklerinin enflasyonu düşürmek olduğunu söyleyen Yılmaz, enflasyonla mücadelede sonuçların "belli bir zaman içinde" alındığını söyledi.  Yılmaz: Düşüş haziranda başlayacak Yılmaz, enflasyonda aylık bazda ivme kaybı görüldüğünü, bunun devam etmesini beklediklerini dile getirerek, şöyle konuştu: "Mevsimsel etkiler, politikalarımızın etkisi ve baz etkisiyle birlikte özellikle yaz döneminde enflasyonda belirgin bir düşüşü hep birlikte göreceğiz. Haziran, temmuz, ağustos enflasyonunu kastediyorum. Bu üç ayı topladığınızda yüzde 20 civarında, 20 puan civarında bir düşüş beklentimiz var. Dolayısıyla mayısa kadar o yıllık bazda geçmişten gelen, aylık bazdaki gelişmelerden değil, geçmiş yıllık bazdan gelen bir etki göreceğiz. Yıllık yüksek göreceğiz rakamları ama haziran enflasyonunun açıklanmasıyla birlikte düşüş trendi başlayacak. Temmuzda ağustosta bu hızlanacak ve yıl sonuna doğru daha belirgin bir şekilde bu etkileri göreceğiz. 2025 yılında ise yüzde 20'nin altında bir enflasyon programımız, tahminimiz, beklentimiz ve politikamız var. 2026'da ise tek haneli rakamlara yeniden ülkemiz kavuşacak. Bunun da programını, planını yapmış durumdayız, adım adım bunu hayata geçiriyoruz." Enflasyon "Enflasyonla, fahiş fiyatlarla mücadeleyi konuşuyoruz. Vatandaşlar fahiş fiyatlarla ilgili bir boykota gitmeye hazırlanıyor. Böyle baktığınız zaman sizin de bir hazırlık içerisinde olduğunuzu biliyoruz bu konuda. Kısmi kapatmaların da olabileceği konuşuluyor. Nasıl bir mücadele planı hazırlıyorsunuz?" sorusuna yanıt veren Yılmaz, anlatarak şunları kaydetti: "Bu konularda Ticaret Bakanlığımızın, Meclis grubumuzun yürüttüğü çalışmalar var. Önümüzdeki günlerde daha yoğun bir şekilde bu yapılan hazırlıklar değerlendirilerek belli adımlar atılacak. Deprem bölgesi için bir çalışma yapmıştık biliyorsunuz. Orada 10 kat cezaları arttırmıştık deprem bölgesi için. Şimdi yeni yapılan çalışmalarda da işin özü yaptırımları daha güçlü hale getirmek. Şu yaptırım olur, bu yaptırım olur. Şimdi bitmeden çalışma bir şey söylemeyeyim ama işin özü dediğiniz gibi yaptırımları arttırma, daha fazla caydırıcı hale getirme ve vatandaşımızın bu şikayetini böylece daha fazla karşılama. Hazırlıklarımızı yakın bir gelecekte, tam şekillendiğinde içeriği kamuoyumuzla paylaşılmış olacak." Yılmaz, kanuni düzenlemelerin dışında denetim kapasitesinin arttırılması, dijitalleşme başta olmak üzere yeni teknolojilerin bu konuda daha yaygın kullanımı gibi farklı hususları da tartıştıklarını, çok boyutlu şekilde fahiş fiyat meselesinin üzerine gitmeye devam edeceklerini söyledi. Emekliler "Emeklilerle ilgili nasıl bir düzenleme ve çalışma yapılabilir?" sorusuna ise Yılmaz, "Emeklilerimize 6 ay için bir artış yapılmıştı biliyorsunuz. Bu yüzde 50'ye varan artış 6 ay için geçerli, 6 aylık süre için yapılmıştı. 6 ay sonrası memurlarda olduğu gibi emeklilerimiz için de bu değerlendirmeler yapılacaktır elbette. Dolayısıyla orada gerekli ayarlamalar mutlaka ele alınacak, yapılacaktır. Bir taraftan da Çalışma Bakanlığımızın emeklilerle ilgili yaptığı, gündelik hayata dokunan birtakım çalışmalar, hazırlıklar var. Onlar da tamamlandığında Çalışma Bakanlığımız bunları toplumla paylaşacaktır" yanıtı verdi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı’ndan ekonomi açıklaması : Seçim sonrası normal programımız devam ediyor Haber

Cumhurbaşkanı Yardımcısı’ndan ekonomi açıklaması : Seçim sonrası normal programımız devam ediyor

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz seçimden önce, başta döviz piyasası olmak üzere ekonomide veriye dayalı olmayan bir sürü haberle spekülasyon yapıldığını, milletin yanıltıldığını belirtti. Yılmaz “Seçim sonrası dediklerinin tam aksi oldu” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Seçim sonrası dediklerinin tam aksi oldu. Normal programımız devam ediyor daha kararlı, güçlü bir şekilde. Yol haritamız belli. Merkez Bankası epey bir rezerv biriktirdi bu süreçte" dedi. "Seçimden önce, başta döviz piyasası olmak üzere ekonomide veriye dayalı olmayan bir sürü haberle spekülasyon yapıldığını, milletin yanıltıldığını söyleyen Yılmaz, "Seçim sonrası dediklerinin tam aksi oldu. Bakın işte normal programımız devam ediyor daha kararlı, güçlü bir şekilde. Yol haritamız belli. Merkez Bankası epey bir rezerv biriktirdi bu süreçte" dedi.   Seçim sonrası atılacak reform adımları Seçimsiz bir döneme girildiğinin altını çizen Yılmaz, "Bu hakikaten büyük bir fırsat penceresi. Seçimsiz 4 küsur yılımız var. Bu ortam orta, uzun vadeli konulara yoğunlaşmamız açısından bir imkan sunuyor. Türkiye de bir eşikte; üst orta gelir grubunda bir ülkeyiz, yüksek gelirli ülkeler ligine geçiş eşiğindeyiz. Bu da yapısal bazı dönüşümlerle; sanayide verimliliği artırma, rekabet gücünü artırma, dijitalleşme, yeşil dönüşümle olabilecek bir şey. Bir taraftan da çok daha verimli işleyen bir kamu yönetimi sistemi, bürokrasinin daha da sadeleştirilmesi, etkinleştirilmesi gibi birçok boyutu var işin. Orta Vadeli Program'da aslında bu çerçeve var. Dolayısıyla bunu uygun bir zamanlamayla, çalışmalar olgunlaştıkça, peyderpey hayata geçireceğiz" açıklamasını yaptı. Yılmaz, bundan sonraki EKK toplantılarının çoğunun gündeminin yapısal dönüşümler başta olmak üzere, kamuda verimliliği artırma, tasarruf, daha etkili önceliklendirme konuları ile ilgili olacağını vurguladı.   "Kamuda tasarruf bizim için çok öncelikli bir konu" Kamuda tasarruf konusunda bir taraftan Hazine Maliye Bakanlığının bir çalışma yaptığını bir taraftan da Strateji Bütçe Başkanlığının ciddi bir çalışma yürüttüğünü kaydeden Yılmaz, "15 değil çok daha fazla bir madde sayısı. Bütün bunları bir yerde toparlayıp, belli bir süzgeçten geçirip uygulamaya geçeceğiz. Kamuda tasarruf bizim için çok öncelikli bir konu. Ama tasarrufun özü de bir taraftan önceliklendirme, odaklanma, verimliliği artırma. Yani tasarruf derken harcamaların azaltılmasının yanı sıra mevcut harcamaları daha verimli hale getirme, önceliklendirme, ekonominin rekabet gücüne, verimliliğine, sosyal refaha daha fazla katkı sunar hale getirme boyutları da var" diye konuştu. Çalışmayla ilgili epey mesafe kaydedildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Mehmet Bey'in yurt dışı programı var, bu dönüşünde ilgili diğer kurumlarımızla birlikte bir araya gelip sonuçlandıracağız" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, tasarruf için yasaya ihtiyaç duyulan konular olduğu gibi ihtiyaç duyulmadan yapılacaklar da olduğunu belirterek, "Konusuna göre, yani genelgeyle yapılacak iş var, idari kararla yapılacak iş var. Uygulamayla olacak işler var. Yasayla olan kısımlar da olabilir tabii" değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz 2024 bütçesini açıkladı Haber

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz 2024 bütçesini açıkladı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde "2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi Basın Bilgilendirme ve Bütçe Bağlama Toplantısı"nda, AK Parti hükümetlerinin 22'nci, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 6'ncı bütçesinin, yapılacak değerlendirmelerin ardından sembolik olarak bağlanacağını belirtti. Eylül başında Orta Vadeli Program'ın ortaya konulduğunu, kamu kurum ve kuruluşlarının bütçelerini hazırlamasına yönelik yasal sürecin başlatıldığını hatırlatan Yılmaz, 12. Kalkınma Planı'nın da dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Meclis'e sunulduğunu ifade etti. Orta ve uzun vadeli hedeflerle uyumlu şekilde hazırlanan Bütçe Kanunu Teklifi'ne yönelik görüşmelerin bu ay içinde başlayacağını aktaran Yılmaz, "2024 Bütçesi, Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme yolunda Gazi Meclisimizin takdirine sunduğumuz ilk bütçemizdir." diye konuştu. Cevdet Yılmaz, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin "dirençli şehirler, dirençli ekonomi ve dirençli toplum" öncelikleri gözetilerek hazırlandığını belirterek, bütçenin her alanda inşa, ihya ve Türkiye'nin büyümesini önceleyen kalemleri içerdiğini söyledi. Temel önceliklerini depremle yıkılan şehirlerin daha iyi şekilde yeniden ayağa kaldırılması ve geleceğe dönük afet risklerinin azaltılması olarak açıklayan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir diğer temel önceliğimiz mali disiplini esas alan, maliye ve para politikaları koordinasyonunu güçlendiren bir anlayış içerisinde makro finansal ve fiyat istikrarını sağlama hedefine katkıda bulunmaktır. Gerçekçi ve ayakları yere basan politikalarımızla, tüm dünyayla birlikte ülkemizi de olumsuz etkileyen hayat pahalılığı sorununun da üstesinden geleceğiz. Bütçemiz, yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen, bütüncül ve kapsayıcı bir kalkınma yaklaşımına sahiptir. İstikrar içinde büyümenin sağladığı imkanları insan odaklı ve sosyal refahı artırıcı bir yaklaşımla toplumun bütün kesimleri ile paylaşmak esas alınmıştır. İşçisi, memuru, emeklisi, esnafı ve çiftçisiyle toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmış, Edirne'den Kars'a 81 ilimizin her köşesinin gereksinimleri düşünülmüştür. Milli teknoloji hamlesi, milli enerji, gıda arz güvenliği, yeşil ve dijital dönüşüm gibi alanlara odaklanan 2024 yılı bütçemiz stratejik hedeflerimize daha hızlı ulaşmamızın önünü açacaktır. Bilim, teknoloji, tasarım ve inovasyonda bize sunulanla yetinmeyecek, yeni trendlerde belirleyici ve öncü olacağız." Refahı artıracaklarını, güven ve istikrarı tahkim edeceklerini vurgulayan Yılmaz, "Değerlerimize sahip çıkarak aile kurumumuzu sağlamlaştıracak, zararlı akımlara karşı milli bünyemizi perçinleyeceğiz. Terörü kaynağında kurutma stratejimizi kararlılıkla uygulamaya, tüm şehirlerimiz ile sınırlarımızda huzur ve güven ortamını korumaya devam edeceğiz. Bölgesel ve küresel dengelerin anahtar ülkesi olarak diplomaside belirleyici rolümüzü sürdüreceğiz." ifadesini kullandı. "Kesintisiz büyüme süreci" Küresel salgın, jeopolitik gerilimler ve savaşlar nedeniyle dünya ekonomisinin arzu edilen toparlanmayı sağlayamadığını, artan risk ve belirsizliklerin pek çok ülkede büyüme oranlarını sınırlandırdığını anlatan Yılmaz, "Mevcut kırılganlıklar ve yeni risklerle beraber, 2022'de yüzde 3,5 büyüme kaydeden küresel ekonominin, 2023'te yüzde 3, 2024'te de yüzde 2,9 oranında büyüyeceği öngörülmektedir." değerlendirmesinde bulundu. Tüm dünyada yaşanan sıkıntılara rağmen Türkiye'nin geçen sene yüzde 5,5 büyüdüğünü ve "kesintisiz büyüme" sürecini 13 yıla çıkardığını dile getiren Yılmaz, "asrın felaketi" olarak nitelendirilen 6 Şubat depremlerine rağmen üretim ve ihracatın sekteye uğramadığına dikkati çekti. Alınan tedbirlerin, depremin büyüme üzerindeki olumsuz etkisinin sınırlı düzeyde kalmasını sağladığına işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti: "Böylece 2023 yılının ilk yarısında yüzde 3,9 oranında büyüyen Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında olumlu ayrışarak 12 çeyrektir devam eden büyüme performansını sürdürmüştür. Halihazırdaki büyüme oranlarımız, ihracat ve istihdamdaki rekorlara kadar pek çok göstergemiz 'Türkiye Yüzyılı'na emin adımlarla girdiğimizin ispatıdır. Küresel iktisadi faaliyetlerdeki yavaşlamanın ve şubat ayında yaşadığımız deprem felaketinin etkilerine rağmen 2023 yılının genelinde ekonomik büyümemizin yüzde 4,4 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz. 2024 yılı için ekonomimizin daha dengeli bir talep kompozisyonuyla yüzde 4 oranında büyümesini ve enflasyondaki düşüşün de teminiyle diğer ülkelerden olumlu yönde ayrışmasını bekliyoruz." Güçlü ekonomik aktivitenin, istihdam oluşturma kapasitesi üzerindeki olumlu etkisiyle istihdamın 2023 yılının ikinci çeyreğinde tarihi seviyelerine ulaştığına dikkati çeken Yılmaz, yılın ilk yarısında, emekliliğe hak kazanma koşullarına yönelik düzenlemelerin sonucunda istihdamdan ayrılanlara ve depremin olumsuz etkilerine rağmen net 220 bin istihdam artışı sağlandığını bildirdi. Cevdet Yılmaz, 2023 yılı genelinde ekonomideki canlılığın sürmesiyle yıl sonu itibarıyla istihdamdaki yıllık artışın yaklaşık 900 bin kişi olmasının, işsizlik oranının yüzde 10,1'e gerilemesinin, 2024 yılında ise parasal sıkılaştırma koşullarının etkisiyle işsizlik oranının hafif bir yükselişle yüzde 10,3 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiğini vurguladı. Turizm sektöründen yeni rekorlar beklentisi Uygulanan politikalar ve güçlü ekonomik yapı sayesinde ihracatın artmaya devam ettiğini kaydeden Yılmaz, "2022'de 254,2 milyar dolarla bir önceki Orta Vadeli Program hedeflerimize yaklaşan ihracatımız, jeopolitik gerilimler ve küresel büyümedeki yavaşlama beklentilerinin yanı sıra depremin ihracat üzerindeki olumsuz etkilerine rağmen 2023 yılında da tarihi rekorlar kırmaya devam etmektedir. Yıllıklandırılmış ihracatımız, eylül ayı itibarıyla 253 milyar doları aşmış, küresel mal ticaretinde ülkemizin aldığı pay yüzde 1'in üzerinde gerçekleşmiştir." bilgisini paylaştı. Yılmaz, bu yıl genelinde 255 milyar doların üzerinde ihracatla bir önceki yılın üzerinde bir performansı yakalamayı, gelecek sene ise 267 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmayı amaçladıklarını belirterek, ihracat desteklerini artıracaklarını, ihracat pazarlarını çeşitlendirme yönünde adımlar atacaklarını ve küresel ticaretteki yeni eğilimlerle uyumlu olarak çalışmalarını sürdüreceklerini ifade etti. Salgın ve jeopolitik gerilimlere rağmen uygulanan politikalarla turizm sektörünün, cari dengenin iyileşmesine önemli katkı sağlamaya devam ettiğini dile getiren Yılmaz, "Turizm sektörümüzün olumlu performansı ile seyahat gelirlerimizin 2023 yılı sonunda 49 milyar dolara, 2024 yılında söz konusu yukarı yönlü ivmenin sürmesiyle 52,5 milyar dolara ulaşarak, yeni rekorlar kaydetmesini bekliyoruz." dedi. Cari işlemler açığının en önemli sebeplerinden biri olarak nitelendirdiği enerjide, son dönemde ithalat bağımlılığını azaltma ve arz güvenliğini sağlama amacıyla atılan adımlara dikkati çeken Yılmaz, şu bilgileri verdi: "Küresel ölçekte enflasyon sorunu, pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede devam ederken, enflasyonla mücadeleye yönelik şeffaf ve güvenilir politika adımlarını yerinde ve zamanında hayata geçirmekte, bu duruşumuzu düşük tek haneli enflasyon seviyelerine kalıcı şekilde ulaşıncaya kadar sürdürmekte kararlıyız. Enflasyonla mücadelemizi sürdürürken, hayat pahalılığının yol açtığı zorlukları telafi edecek gerekli politikaları da uygulamaktan vazgeçmiyoruz. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, memurumuzu, işçimizi ve emeklimizi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da enflasyona ezdirmeyeceğiz. Daha önce de başardığımız gibi, güven ve istikrar ortamında, akılcı adımlarla enflasyonu yeniden tek haneye indirecek ve halkımızın alım gücünü artıracağız." Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, yatırımların 2024 yılı bütçesinde de devam edeceğini aktararak, "Enerjiden tarıma, eğitimden sağlığa, sanayiden savunma sektörüne kadar Cumhurbaşkanımızın liderliğinde her alanda somut ve dinamik politikaları, planlı ve programlı bir şekilde birer birer uygulamaya devam edeceğiz." diye konuştu. "Personel giderleri 2 trilyon 865,9 milyar lirayı bulacak" Bütçe kanun tekliflerinin, harcama tavanları ve gelir kalemlerine ilişkin tahminleri içeren bir doküman olduğunu belirten Yılmaz, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nde 226 kamu idaresinin bütçesinin olduğunu söyledi. Yılmaz, 2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nde bütçe giderlerinin 11 trilyon 89 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 8 trilyon 437 milyar lira olacağının tahmin edildiğini aktararak, şunları kaydetti: "Bütçe açığının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'ya (GSYH) oranının ise yüzde 6,4 olarak gerçekleşeceği öngörülmektedir. Bütçe gelirlerinin alt kalemleri şöyle; gelir vergisi 1 trilyon 188,9 milyar lira, kurumlar vergisi 1 trilyon 275,7 milyar lira, katma değer vergisi 2 trilyon 497,7 milyar lira, özel tüketim vergisi 1 trilyon 403,9 milyar lira, diğer vergi gelirleri 1 trilyon 41,5 milyar lira, vergi dışı gelirler 1 trilyon 29,4 milyar liradır." Şubat ayındaki depremlerde hasar gören bölgelerin yeniden ihyası, imarı ve depremin etkilerinin süratle ortadan kaldırılması ile diğer ödenek ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla temmuz ayında ek bütçe teklifinin Meclis'te kabul edildiğini anımsatan Yılmaz, bütçeye dair şu bilgileri paylaştı: "2023 yılı içinde bütçeden 762 milyar lira deprem harcaması yapılacağını öngördük. 2024 yılı bütçemizde ise depremlerinin yol açtığı hasarların süratle giderilmesi ve deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçları için 1 trilyon 28 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Bu tutarın GSYH'ye oranının ise yüzde 2,5 olduğunu belirtmek istiyorum. Devletimiz tüm yetkilileri ve kurumlarıyla, deprem bölgesindeki hayatın süratle normale dönmesi için çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam etmektedir. Deprem harcamaları hariç 2024 yılı bütçe ödeneklerinin ekonomik sınıflandırmaya göre dağılımını ise şu şekilde öngördük; personel giderleri için toplam 2 trilyon 865,9 milyar lira, mal ve hizmet alım giderleri 669,8 milyar lira, cari transferler 4 trilyon 52,8 milyar lira, sermaye giderleri 636,5 milyar lira, sermaye transferleri 68,1 milyar lira, borç verme giderleri 298,2 milyar lira, yedek ödenekler 215,3 milyar lira, faiz giderleri 1 trilyon 254 milyar liradır." "Bütçeden yüzde 14,6 oranla en büyük payı yine eğitime ayırıyoruz" Yılmaz, 2002'den beri eğitimi en öncelikli mesele olarak gördüklerini ve 7,6 milyar lira olarak devraldıkları Milli Eğitim bütçesini 2024'te 1 trilyon 90,2 milyar liraya yükselttiklerini belirterek, "Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu yürürlüğe koyduk, böylece öğretmenlerin kariyer imkanlarını genişlettik. 2023 yılı Temmuz ayı itibarıyla bir öğretmenimizin maaşında uzman öğretmen olduğunda yaklaşık 2 bin 900 lira, başöğretmen olduğunda ise yaklaşık 5 bin 800 lira artış olmuştur. Artan üniversite ve öğrenci sayısıyla birlikte üniversitelerimize ayırdığımız kaynağı da sürekli artırıyoruz. Yükseköğretim kurumları bütçelerini 2024'te 345,8 milyar liraya çıkarıyoruz. Yükseköğretimi de dahil ettiğimizde eğitim bütçemizi 2024'te 1 trilyon 615,2 milyar liraya yükseltiyoruz. Böylece merkezi yönetim bütçesinden yüzde 14,6 oranıyla en büyük payı yine eğitime ayırıyoruz." dedi. Hükümetleri döneminde eğitimle birlikte en fazla önem verdikleri konuların başında sağlığın geldiğini vurgulayan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: "2022'de başta hekimlerimiz olmak üzere tüm sağlık personelimizin sabit ek ödemeleri merkezi yönetim bütçesine alındı ve taban ödeme adı altında yeni bir ödeme unsuru getirildi. Hekimlerimizin mali haklarının yanında emekli aylıkları da önemli oranda artırıldı. Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla merkezi yönetim bütçesinden sağlık hizmetleri için 779,6 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları döner sermayeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumundan yapılacak sağlık harcamaları da dikkate alındığında sağlık alanına ayrılan toplam kaynak 1 trilyon 650 milyar liraya ulaşmaktadır." "Sosyal yardım ve destekler için 497 milyar lira ayrıldı" Sosyal devlet ilkesiyle ülkenin sahip olduğu refahı toplumun tüm katmanlarına yaymaya kararlı olduklarını dile getiren Yılmaz, 2002'de 1,6 milyar lira olan sosyal yardım ve destekler için ayırdıkları kaynağı 2024 bütçesinde 497 milyar liraya çıkardıklarını, bu tutarın da bütçenin yüzde 4,5'ine denk geldiğini söyledi. Yılmaz, 2024'te ödeme gücü olmayan vatandaşların sağlık primi giderlerini karşılamak amacıyla 100,5 milyar lira, 65 yaş üstü yaşlılar ile bakıma ihtiyacı olan engelli vatandaşlar ve yakınlarına bağlanan aylıklar kapsamında 64,1 milyar lira, engelli vatandaşların evde bakımına destek amacıyla 56,2 milyar lira ve aile destek programı için 32 milyar lira kaynak ayırdıklarını bildirdi. Vatandaşların daha ucuz elektrik ve doğal gaz kullanabilmeleri için 2024 yılı bütçesinde yaklaşık 509 milyar lira kaynak öngördüklerini aktaran Yılmaz, "Sakarya Gaz sahasının devreye alınmasıyla birlikte mayıs ayının sonuna kadar vatandaşlarımıza ücretsiz doğal gaz sağladık. Sonraki 11 aylık dönem için ise vatandaşlarımızın 25 metreküpe kadar olan kullanımlarını ücretsiz hale getirdik. Bu kapsamda 19 milyar lira ödenek öngörüyoruz. 2022 yılı ocak ayı itibarıyla asgari ücreti vergi dışı tuttuk. Bu imkandan tüm çalışanlarımız yararlanmaktadır. Bu kapsamda 2024 yılında 595,1 milyar lira vergi istisnası öngörüyoruz." bilgilerini verdi. "Reel kesim destekleri için 376,5 milyar lira ödenek" Yılmaz, 2024 yılında bütçede tarıma 384 milyar lira kaynak ayırdıklarını belirterek, şunları söyledi: "Bu kapsamda; tarımsal destek programları için 91,6 milyar lira, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 100,6 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal KİT'lerin finansmanı ve ihracat destekleri için 191,8 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Son iki yıl içinde önemli ölçüde artırdığımız reel sektör desteklerine 2024 yılında da devam ederek 'yatırım, istihdam, üretim ve ihracat' odağımızla özel sektörle omuz omuza büyüme stratejimizi sürdürüyoruz." Reel kesim destekleri için bütçeden 376,5 milyar lira ödenek ayırdıklarını vurgulayan Yılmaz, "Bu kapsamda; Sosyal Güvenlik Kurumu işveren prim ödemeleri için 165,9 milyar lira, tarımsal krediler sübvansiyon desteği olarak 86 milyar lira, Halk Bankası esnaf kredileri sübvansiyon desteği için 30,4 milyar lira, mesleki eğitim kapsamında ödenen devlet katkısı için 25,2 milyar lira, ihracat başta olmak üzere diğer reel sektör destekleri için 69 milyar lira kaynak ayırdık." diye konuştu. Savunma sanayisi ekosisteminin dışa bağımlılığını asgari seviyeye indirecek şekilde güçlendirmek gayesiyle hareket ettiklerinin altını çizen Yılmaz, Savunma Sanayisi Destekleme Fonu için ayrılan kaynak da dahil edildiğinde savunma ve güvenlik sektörü için 2024'te 1 trilyon 133,5 milyar lira ödenek tahsis edildiğini bildirdi. "Birçok alanda yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" Mahalli idareleri güçlendirmeye devam ettiklerini, 2002'de 4,7 milyar lira olan büyükşehir ve diğer belediyeler ile il özel idarelerine ayırdıkları toplam kaynağı 859,6 milyar liraya çıkardıklarını belirten Yılmaz, "2002'de bu kaynağın bütçe içerisindeki payı yüzde 4 iken bu oranı 2024'te yüzde 7,8'e yükseltiyoruz. Sulama projelerinden, demir yolu projelerine, havalimanlarından, deniz yolu yatırımlarına, birçok alanda yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. 2024 yılı bütçemizde yatırımlara ayırdığımız kaynağı 1 trilyon 592,9 milyar liraya yükseltiyoruz. Bu tutar 2024 yılı bütçemizin yüzde 14,4’üne denk gelmektedir." dedi. Yılmaz, hükümetleri döneminde çalışanların ve emeklilerin aylık ve ücretlerinde enflasyonun çok üzerinde reel artışlar yaptıklarını ifade ederek, şöyle konuştu: "2023 yılı Ocak ayından geçerli olmak üzere, tüm kamu görevlilerimizin ek göstergelerini artırdık, öğretmen, hemşire, polis, din görevlisi, şube müdürü, avukat gibi birçok kamu görevlimizi 3600 ek göstergeden yararlanır hale getirdik. 2024 yılı bütçemizle eğitimden sağlığa, enerjiden tarıma ve sanayiye her alanda büyüyen, güçlenen, kalkınan, itibarı artan ve refahı yükselen Türkiye için tarihi yürüyüşümüze devam edeceğiz. Odağına insanımızı ve sosyal adaleti alarak hazırladığımız 2024 yılı bütçemizi, Türkiye Yüzyılı'nın ilk bütçesi olarak gazi Meclisimizin takdirlerine sunuyoruz. Türkiye Yüzyılı'nda en yüksek insani gelişmişlik seviyesini yakalamış ve üst gelir grubunu hedefleyen bir ülke olarak milletimizin refahını artırmak üzere gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. 2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin bir kez daha ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum." Yılmaz'ın konuşmasının ardından, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de katıldığı programda bütçe bağlama seremonisi yapıldı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Yeni Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz kimdir?

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, EXPO 2023 açılışında konuştu Haber

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, EXPO 2023 açılışında konuştu

6 Şubat depremlerinin merkez üssü Kahramanmaraş, "Doğa Dostu Şehir ve Duyarlılık" ana temasıyla gerçekleştirilecek EXPO 2023'e kapılarını açtı. 62 ülkenin oyu alınarak 19 Eylül 2018'de Türkiye'ye kazandırılan EXPO 2023, "Doğa Dostu Şehir ve Duyarlılık" ana temasıyla Onikişubat Belediyesi tarafından vatandaşların ziyaretlerine açıldı. Organizasyonun açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Böylesi bir felaketten kısa bir süre sonra EXPO gibi uluslararası bir organizasyonun yapılabiliyor olması bölgedeki iyileşmenin ve canlanmanın bir göstergesidir. Depremden etkilenen illerimizin en hızlı şekilde sosyal ve ekonomik hareketliliğe kavuşması için yerelde canla başla çalışan tüm kurumlarımıza, belediyelerimize ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ediyorum. Onikişubat Belediyemizin gayretleriyle gerçekleşen EXPO organizasyonu, o zor günlerden sonra, Kahramanmaraş’ın eskiden daha güçlü şekilde ayağa kalkması için önemli bir vesiledir. Küresel deneyim paylaşımına ve iş birliğine ilham vermenin yanı sıra sürdürülebilir kalkınma yolunda yeni ortaklıkları teşvik eden EXPO, gerçekleştiği bölgelere değer katmaktadır” dedi. “Pek çok ülkeden katılım alarak birer kardeşlik ve kültür bayramına dönüşmüştür” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye’de ilk olarak Antalya’da, ardından “Medeniyetler Bahçesi” temasıyla Hatay’da gerçekleşen Botanik EXPO organizasyonuna bu kez de Kahramanmaraş’ta ev sahipliği yapıyor olmanın mutluluk verici olduğunu belirterek, “Botanik EXPO daha önce düzenlendiği kentlerin sosyal hayatını canlandırırken bölgeye ve kentlere ekonomik katkılar sunmuştur. Pek çok ülkeden katılım alarak birer kardeşlik ve kültür bayramına dönüşmüştür. Botanik EXPO’nun bir kez daha ülkemizin ev sahipliğinde düzenleniyor olması, Kahramanmaraş Onikişubat Belediyemizin 2018 yılında gösterdiği gayretlerin sonucudur. Bu vesileyle Onikişubat Belediye Başkanımız Sayın Hanefi Mahçiçek ve tüm çalışma arkadaşlarını uluslararası alandaki azimli çalışmaları için tebrik ediyorum. “Doğa dostu şehir” temasının Kahramanmaraş’a ve ülkemize doğrusu çok yakıştığını düşünüyorum” diye konuştu. “Bahçecilik ürünleri ihracatında küresel payımızı artırmak istiyoruz” Açılışı gerçekleştirilen EXPO’nun ana temasını oluşturan bitkisel üretimde Türkiye’nin 2022 yılında 128 milyon tona ulaştığı ifade eden Yılmaz, “Bitkisel üretim değeri ise 2002-2021 döneminde 32 milyar lira seviyesindeyken, geçtiğimiz yıl 306,4 milyar liraya yükselmiştir. Sertifikalı tohum üretim miktarı 2022 yılında 1,36 milyon tonu aşmış durumdadır. Florasında 3 bin 500'den fazla endemik bitki türü bulunan ülkemiz, kesme çiçek, iç ve dış mekân bitkileri, çiçek soğanları, fide, fidan, çelenk ve yosun grubunda ihracat yapmaktadır. 12 ay boyunca süs bitkisi üretimi yapılabilen ülkemizde geçen yıl ihracat seviyesi 145 milyon dolardır. Bu rakama sera alanlarımızın yüzde 91’inde sebze, yüzde 8’inde meyve ve sadece yüzde 1'inde süs bitkileri yetiştirerek ulaştıysak ülkemizin asıl potansiyelini henüz harekete geçirmedik demektir. Biz elbette bu seviyeyi yeterli görmüyor, bahçecilik ürünleri ihracatında küresel payımızı artırmak istiyoruz” şeklinde konuştu. “EXPO sayesinde atıl durumda bulunan araziler yaşam alanına dönüştü” EXPO projesinin Kahramanmaraş’a kattığı değeri değerlendiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, şunları kaydetti:  “EXPO’nun ev sahibi kente temel katkısı, bu çerçevede yapılan yatırımların kalıcı olması ve sonrasında bölgeye hizmete devam etmesidir. EXPO sayesinde Kahramanmaraş’ta atıl durumda bulunan 789 bin metrekarelik arazi, donatılar ve yaşam alanına dönüşmüştür. Kristal Lagün Gölü, Kelebek ve Uğur Böceği Bahçesi, Arasta Çarşı, Nikah Sarayı, Amfi Tiyatro ve hobi evleri, uzun yıllar kente hizmet edecektir. Bu alan Kahramanmaraş ve özellikle Onikişubat halkı için bir cazibe vitrini  olarak varlığını korumayı sürdürecektir. Ayrıca Botanik EXPO’ daki muhteşem projeler ve ağırlayacağı misafirler; bölge istihdamına ve ekonomisine sağlayacağı katkının yanında büyük acılar yaşayan Kahramanmaraşlı kardeşlerimize moral ve destek olacaktır.” BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Cevdet Yılmaz açıkladı dolarda yükseliş devam edecek. İşte beklentiler

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Türkiye Yüzyılı İzmir’in Yüzyılı olacak! Haber

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Türkiye Yüzyılı İzmir’in Yüzyılı olacak!

Bir dizi ziyarette bulunmak üzere kente gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve İzmir Ticaret Odası (İZTO) iş birliğinde düzenlenen İzmir İş Dünyası Buluşması’na katıldı. İzmir Ticaret Odası Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleşen toplantıya Yılmaz’ın yanı sıra İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir Milletvekilleri Mahmut Atilla Kaya, Ceyda Bölünmez Çankırı ve Yaşar Kırkpınar, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk ve sektör temsilcileri katıldı. ATILAN ADIMLARI DESTEKLİYORUZ Konuşmasının başında Karabağ’daki gelişmelere değinen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Güzel İzmir’de yaptığımız toplantıya geçmeden önce Azerbaycan ile değerlendirme yapmak isterim. Azerbaycan Karabağ’da anti terör operasyonu başlatmıştır. Azerbaycan toprak bütünlüğünü koruma yönünde attığı adımları destekliyoruz. Karabağ’ın her köşesinde Azerbaycan bayrağı dalgalanacaktır. Kafkaslarda terörün olmadığı, barış ve istikrarın tesis edildiği bir ortam herkesin menfaatinedir. Bu bölgenin karıştırılması ancak bölge dışı güçlere hizmet eder. Bu bölgede yaşayan tüm devletlerin barışı birlikte tesis etmesini temenni ediyorum” dedi. 13 YILDIR KESİNTİSİZ BÜYÜYORUZ Türkiye ekonomisinin 13 yıldır kesintisiz büyüdüğünü söyleyen Yılmaz, “İstiklalimizin tapusu İzmir’de bulunmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Pek çok ülke krizlerin yol açtığı ateş çemberinden geçerken biz gece gündüz çalışıyoruz. Katılımcı anlayışla hareket ediyoruz. Türkiye’nin uluslararası konumunu yükseltmek çerçevesinde son 21 yılda pek çok çalışmaya imza attık. Pek çok çalkantıya rağmen Türkiye’nin kişi başı geliri 3 kat arttı. 2002 yılında 328 milyon dolar olan milli gelirimiz 900 milyar dolar seviyesini aşmıştır. Şu an 1 trilyon doları aşmış durumdayız. Yıl sonunda da 1,1 trilyonda milli gelirimizi kapatmayı temenni ediyoruz. Bu sene 12 bin doları aşan kişi başı geliri hep birlikte yıl sonunda göreceğiz. Türkiye ekonomi son 20 yılda yıllık ortalama 5,5 büyüme kaydetmiştir. 20 yıl gibi uzun süreçlerde baktığınızda bir puan bile çok kıymetlidir. Ancak son dönelerde küresel tedarik sorunu nedeniyle enerji ve gıda fiyatlarında yaşanan şoklar tüm dünyayı etkiledi. Son 3 yılda dünya ekonomisinde çok hızlı büyüdük, 2020 2022 döneminde dünya ekonomisi yıllık yüzde 2 itibariyle büyüme kaydetti, Türkiye ekonomisi yüzde 6 büyüme kaydetti. Dünyanın hali hiç iyi değil. Türkiye ekonomisi büyümesini devam ettiriyor, 13 yıldır kesintisiz büyüyoruz. Pandeminin en derin etkilerinde bile büyüme kaydettik” ifadelerini kullandı. BELİRSİZLİK ORTADAN KALKTI Şubat ayında yaşanan deprem felaketine de değinen Yılmaz, şunları söyledi: “Büyük deprem felaketi yaşadık, ciddi etkileri söz konusu. 104 milyar dolarlık maliyetten bahsediyoruz. Böyle büyük bir felakete rağmen 2023 yılının ilk 6 ayında yüzde 3,9 büyüme kaydettik. Yıl ortalamasında yüzde 4,4 ile kapatmayı planlıyoruz. Yılın ikinci yarısında istihdam artışının da devam ettiğini görüyoruz. Depreme rağmen yılın ilk 6 ayında istihdamda 310 bin ilave artış sağladık. İhracatta turizm gelirlerinde birçok alanda önemli mesafeler aldık. Ancak enflasyon olumsuzluğunu yaşıyoruz. Halkımızın da en temel gündemi olan… Dünyada da var bizde daha yüksek oranda enflasyon sorunu ile karşı karşıyayız. Bununla ilgili gerekli adımları atıyoruz. Daha olumlu perspektif oluşturma gayreti içindeyiz. Mayıs seçimleriyle birlikte siyasi belirsizlikler ortadan kalkmıştır. Ekonominin en büyük düşmanı belirsizliktir. Belirsizlik varsa ekonomi gelişmez. Bunun siyasi tarafı seçimler. Mayıs ayında yaptığımız seçimlerle siyasi belirsizlikler ortada kalktı.” 4 TEMEL AMACIMIZ VAR Orta Vadeli Program’a ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Yılmaz, “3 yıllık yol haritası niteliğinde orta vadeli program. 2024-2026 dönemini kapsayan bir program, bu programda 4 amaç, 3 tane de araç belirledik. Afetin yaralarını sarmak, enflasyonda yeniden tek haneli rakamlara ulaşmak, büyüme ve istihdam artışını devam ettirmek, kalıcı sosyal refahı güçlendirmek. Bu 4 temel amacımız. Sadece bu sene merkezi bütçemizden deprem harcamaları için ayırdığımız ödenek 762 milyar TL ödenek ayırdık. Bu bütçemiz açısından çok önemli. Bütçe harcamalarını ikiye ayırmak mümkün. Bir tek seferlik harcamalar bir de her yıl yapılanlar. Deprem harcamaları tek seferlik harcamalardır ve yapısal bozulmalara yol açmazlar. Bütçe disiplinini elden bırakmadan yolumuza devam edeceğiz. Tek haneli enflasyon konusunda Merkez Bankamızın politikaları ile programımızı hayata geçireceğiz. Bu yıl gerek kurdaki hareketlilik gerek bütçe açığını azaltmaya yönelik aldığımız önlemler geçici şekilde enflasyonda yükselişe neden oldu. Bunun geçiş süreci olduğunu düşünüyoruz. Bir miktar yükselecek yıl sonunuz yüzde 65’e güncelledik tahminimizi. 2026’da yüzde 8,5 gibi tek haneli rakamlara ulaşacağımızı düşünüyoruz. Bütün bunları nasıl başaracaksınız gibi makul soru olabilir. Büyümenin düzeyinde düşüş var ama onun ötesinde büyümenin kompozisyon dediğimiz şey önemli. Tüketim ağırlıklı bir büyüme yaparsanız cari açık artar. İhracat ağırlıklı yaparsanız size katkı sunar. Büyümenin bileşenleri bu dönemde farklılaşmış durumda. Kitaplarda yazdığı gibi olmuyor hayat. Güven ve istikrar ortamında her ikisi gerçekleşebiliyor. Bunu sağladığınızda yurtdışından kaynak girişleriyle birlikte farklı etkiler oluşturabiliyorsunuz. Cari açığı tamamen kaldırmayı elbette öngörüyoruz bunun şartı katma değeri daha yüksek bir ekonomi ve daha ihracat odaklı bir yapılanma” dedi. SİYASİ DESTEK YOKSA ANLAMI YOKTUR Koyduğumuz hedeflerin içeride ve dışarı takdir edilmesini mutlulukla izlediklerini dile getiren Yılmaz, “Bu programı önemli olan hayata geçirmemiz. Bu anlamda 3 nokta önemli. Birincisi hiçbir program arkasında siyasi destek yoksa anlamı yoktur. Güçlü bir siyasi irade varsa anlamı vardır. Orta vadeli programı bizzat cumhurbaşkanımızın ilan etmesi ve paylaşırken tam ve güçlü ifade ortaya koyması bu programın en önemli unsurudur. İkinci unsur sosyal destek. Değişik toplumsal kesimlerin desteği olmadan da bir programı sürdüremezsiniz. Orta vadeli programa ciddi sahiplenme oldu. Katılımcı yöntemle tüm kesimlerle görüşerek hazırladık bu da sahiplenmeyi getirdi. Üçüncü unsur uygulama açısından programda bir ekimiz var. Her bir eylem sistematik içinde ortaya konup 3 ayda bir raporlanacak. Kendi içinde izleme sistemi ile programın hayata geçmesi noktasında çalışacağız. İnşallah programımız ülkemizin büyümesine, kalkınmasına, dünyanın zorlu döneminde sıralamada yerini değiştirecek hamle yapmasına vesile olur. Türkiye Yüzyılı’nı bu program ve reformlarla gerçekleştireceğiz” diye konuştu. İZMİR’E 21 YILDA 227 MİLYAR LİRA YATIRIM Konuşmasının devamında hükümet tarafından İzmir’e yapılan önemli yatırımlara değinen Yılmaz, “Cumhuriyetin ekonomi alanında en önemli girişimi olan İzmir iktisat kongresinin İzmir’de ilk kez toplanması bir tesadüf değil. Bu bölgenin potansiyeli olduğunu gösteren çok önemli bir hadise. Gelişmiş ulaştırma altyapısı ve coğrafi konumunun verdiği avantajlarla İzmir tarihin her döneminde Avrupa ve Akdeniz’in önemli ticaret merkezlerinden biri olmuştur. Önemli bir ihracat üssü haline geldiğini biliyoruz, turizm alanında da büyük bir potansiyeli olduğunu biliyoruz. İzmir, Türkiye yüzyılının öncü illerinden biri olmak konumundadır. Son 21 yılda İzmir’e toplam 227 milyar 512 milyon liralık yatırım yaptık. Ulaşıma ciddi yatırım yapıldı. İzmir-İstanbul otoyolu tek başına değerlendirilmeye değer. 3 saate indi İstanbul-İzmir arası bunun karbon salınımından ticarete zaman varıncaya kadar etkilerini raporlamak gerekir. İzmir bir liman şehri ve limanlar İzmir için çok kıymetli. Kuzey Ege-Çandarlı limanının altyapısı tamamlandı üst yapıda yapılacak çok iş var. Alsancak limanında çeşitli projeler var. Limanları bütünlük içinde planlamamız lazım. İzmir’in ekonomisini egenin ekonomisiyle bütünleştirmemiz lazım. Dünyadaki yeni stratejik hamlelerle İzmir’in planlamasını ilişkilendirmemiz lazım. Sağlık alanında 1921 yatak kapasiteli 16 hastane inşa ettik. Şu anda 2 60 yatak kapasiteli bayraklının yapımı süsüyor kısa zamanda da tamamlanacak. Sağlık bakanımız da öyle dedi. İzmir bu şekilde sağlık alanında farklı bir lige çıkmış olacak. Sağlık turizmi yetmez, sağlık endüstrilerinde de gelişme sağlaması gerekir. Kamunun alım gücünü daha fazla devreye sokarak benzer hamle yapılması mukadderdir. İzmir’i mutlaka risklerini azaltıcı şekilde bakmamız lazım. Risk analizlerini afetlere karşı güçlü yapmamız lazım. Kriz yönetmek istemiyorsak riskleri yöneteceğiz. Bunu yapmıyorsak hesabını topluma mutlaka vermemiz lazım. Toplumun da hesabını ilgililerden sormamız lazım. İzmir aynı zamanda bir tarım kenti. Tarım ve gıda sektörü bir kat daha önemli hale geldi. Buraya ne yapsak azdır. Tarım konusunda yapacağımız çok iş var. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda İzmir’in Yüzyılı olacak. Hep birlikte inşa edeceğimiz bir yüz yıl olacak” açıklamasını yaptı. OVP’YE ÖZEL BİR YER VERİLMESİNDEN MEMNUNUZ İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, açıklanan Orta Vadeli Program’ın enflasyonu düşürmeye yönelik taleplerini karşılaması açısından örtüştüğünü kaydeden Özgener, “Odamız ve kardeş kurumlarımızın uzun zamandır üzerinde çalıştıkları ve projelendirdikleri yeşil ve dijital dönüşüm ve seracılık konularına Orta Vadeli Programda özel bir yer verilmesinden memnuniyet duyduğumuzu da ayrıca aktarmak isterim. Enflasyonu düşürmeye odaklanan program, iş dünyamızın öncelikli beklentileriyle örtüşüyor. Önümüzdeki dönemi bu hedefe göre planladığınızı ve tedbirler aldığınızı görüyoruz. Öncelikle makroekonomik istikrar ve düşük enflasyon diyerek; serbest piyasa koşullarına dönüş ve sıkı para politikası aracılığıyla kredibilitenin yükselişine şahitlik ediyoruz. Enflasyonu düşürme odaklı politikalar uygulanmaya başlarken aynı zamanda büyüme vurgusunun sürdüğünü ve büyümenin üretim, yatırımlar ve net ihracattan gelmesinin planlandığını görüyoruz. Büyümenin kompozisyonu açısından belirlenen bu perspektiften memnuniyet duyuyoruz. Bu bağlamda, 2024 yılı için tahmin edilen yüzde 4’lük büyümede ihracat performansının önemli bir rol oynaması bekleniyor. Ancak ülkemizde büyümenin yüksek olduğu dönemlerde, ithalatın da hep yüksek kaldığını geçmiş tecrübelerimizden biliyoruz. Dolayısıyla büyümenin ihracattan karşılanması için, bir yandan ithal girdilere bağımlılığı azaltıcı stratejiler belirlenirken, diğer yandan ihracata dayalı büyümeyi destekleyici adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. ODA VE BORSALAR İÇİN KREDİ TALEBİ Özgener konuşmalarının devamında enflasyonist ortamın firmaları etkilediğinin altını çizerek konuşmalarını şöyle sürdürdü: “Enflasyonist etki nedeniyle enerji, hammadde, istihdam maliyetleri başta olmak üzere firmalarımızın genel üretim maliyetleri siz de takdir edersiniz çok arttı. Bu anlamda, devletimizin asgari ücretten verginin muaf tutulması, asgari ücret desteğinin arttırılması gibi verdiği birçok destek oldu ama katlanan maliyetler nedeniyle işlerimizi sürdürmekte ve yurtdışındaki rakiplerimizle eşit şartlarda mücadele etmekte zorlanıyoruz. Yeni iş olanakları yaratmanın yolu ucuz ve uzun vadeli finansman kaynaklarına ulaşmaktan geçiyor. Bu amaçla krediye erişim büyük önem taşıyor. İhracatçılarımıza yönelik açıklanan ve hacmi devamlı artan reeskont kredileri için size ayrıca teşekkür etmek istiyoruz. İç piyasada yatırım ve işletme kredilerine ulaşmada ciddi sorunlar yaşanıyor. Sadece küçük ve orta ölçekli firmalar değil, en büyük ticaret ve sanayi grupları da kredi bulmakta zorlanıyor. Zor şartlarda bulduğumuz kredinin vadesi ve maliyeti pahalı oluyor. İhracata dönük üretimin devam etmesi ve artması için de Eximbank kaynaklarının arttırılması iş dünyamız açısından önem taşıyor. Yanı sıra birçok sektörde Odamız üyeleri ve esnaf odası üyelerinin yaptıkları işler ve faaliyet alanları yakın olmasına rağmen devlet desteklerinden ve kredilerden farklı şartlarda yararlandırılıyorlar. Benzer şartları taşıyan firmaların esnaf veya tacir olduğuna bakılmadan aynı imkânlardan yararlandırılmasının, esnafa verilen desteklerden bizim üyelerimizin de faydalanmasının önem taşıdığını düşünüyoruz. Esnafa düşük maliyetli kredi imkânı sunan Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kooperatiflerine benzer bir yapının TOBB bünyesindeki Oda ve Borsa üyeleri için de oluşturulması önerimizi değerlendirmelerinize arz etmek istiyoruz. Yeni vergilerle bütçe açığının kapatılması ve mali disiplinin sağlanmasının yaşamsal önemde olduğunu biliyoruz.” TAŞIMACILIK VERİMLİLİĞİ ARTIRILMALI Çandarlı Limanı ve İzmir Limanıyla ilgili kapasitelerin artması gerektiğini söyleyen Özgener, “Kentimiz; çok sektörlü yapısıyla geniş bir coğrafyayı etkileyen bir ticaret ve liman kenti. Bölgemize büyük güç verecek Çandarlı ve İzmir Alsancak Limanının bir bütün olarak değerlendirilmesi, kentimizde bulunan limanların kapasitelerinin ve karayolu taşımacılığının verimliliğinin arttırılması önem taşıyor. Bu noktada, Kemalpaşa Lojistik Merkezinin işletilmesine yönelik Valiliğimiz, Odamız, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve Ege İhracatçı Birlikleri ortaklığında eşit paylara sahip bir şirket kurduk. İçerisinde lojistik depoların, gümrük binalarının, gümrük müdürlüğü, gıda laboratuvarları, geçici tır gümrüğü gibi tesislerin de faaliyet göstereceği Lojistik Merkezimiz ile ilgili son durumu geçtiğimiz hafta içerisinde Odamızda ağırladığımız Sayın Ticaret Bakanımıza da arz ettik. Arazi şu an tahsis aşamasında, tahsisisin bir an önce gerçekleştirilmesi konusunda desteklerinizi bekliyoruz. Aynı zamanda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından planları yapılan İnciraltı’nın sağlık turizmine kazandırılması ve planda yer alan Körfez geçişinin hayata geçirilmesinin hızlı şekilde tamamlanması konularında desteğinizi bekliyoruz. Kentimiz ve bölgemiz için çok değerli bir proje olan İzmir-Ankara hızlı tren hattıyla ilgili de çalışmaların hızlandırılması nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diyerek sözlerine son verdi. EĞİTİMİ YENİ BAŞTAN ELE ALMAMIZ LAZIM EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Orta Vadeli Plan’a uyulmasını istiyoruz. Vize konusu… Bu bizim için büyük sıkıntı, bu odada bulunan birçok kişinin vize sorunu var. 1,5 milyon liraya yakın vize müracaatı yapılmış ama reddedildiği için bu para da gitti. Ama dışarıya gitmemiz lazım iş için. Gümrük Birliği’nin revize edilerek güncellenmesi sağlanmalı. Meslek lisesi mezunlarının askerlik muaf tutulması için gerekli şartlar oluşturulmalı. Bankacılıkla ilgili de özellikle yatırım kredileri için uygun vadeli finansman temini… Geçtiğimiz dönem 3 tane kamu bankası bütün sektörü fonladı, kendilerine teşekkür ediyorum” diye konuştu. İLKLERİN ŞEHRİ YENİDEN YILDIZLAŞACAK İzmir’in bir tarım kenti olduğunu vurgulayan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Ülkemizin toplam tarımsal üretim değerindeki payı yüzde 4. Tarımsal ihracattan aldığı pay ise yüzde 13. 2022’de 3,3 milyar dolarlık tarımsal ihracat gerçekleştirdik. Tarımda dijital dönüşümü desteklemeden bu alanda şansımız yok. İzmir 8 bin 500 yıllık kadim bir kent, bu kenti var eden limanı. Alsancak Limanı ile birlikte kentin deniz yolu lojistiğinin güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Rakiplerimizi geride bırakacak yüksek teknolojiyle buluşan bir sağlık serbest bölgesinin İzmir’i bu alanda öne çıkaracak çok önemli bir kaldıraç olacağı kanaatindeyim. Dünya sağlık turizminin 2025 yılında 500 milyar dolarlık bir hacme ulaşması bekleniyor, ülkemiz bu alanda önemli mesafe kat ederken İzmir ne yazık ki tüm avantaj ve potansiyeline rağmen geride kaldı. Ulaşıma gelince... İzmir ülkemizin coğrafi konumu açısından, en ulaşılabilir kentlerinden biri. Ancak yurtdışından ulaşım konusu tam bir kâbus. Müthiş bir havalimanımız var ama yok denecek kadar az direkt uçuş söz konusu. Demiryolu ulaşımında kapsama alanı dışındayız. Kent içi ulaşımda ise üçüncü çevre yolu, Körfez geçişi, metro yatırımları konusunda yıllardır aynı noktadayız. İzmir’e hak ettiği değeri gösteriyor muyuz? İzmir hedeflediğimiz yerde mi? Açıkçası biz İzmirliler bu kentin cumhuriyetin ikinci yüzyılında da öncülerin kenti olacağına, tarihi referanslarından hareketle ilklerin şehri olarak yeniden yıldızlaşacağına inanıyoruz. Tarım, ticaret, sanayi, turizm, eğitim, teknoloji, lojistik, fuarcılık, kültür ve sanat bu şehrin genlerinde var” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.