TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#çedes

çedes haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, çedes haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Başkan Soyer'den ÇEDES’e karşı net mesaj: “İzmir'den size bir şeyh çıkmaz!” Haber

Başkan Soyer'den ÇEDES’e karşı net mesaj: “İzmir'den size bir şeyh çıkmaz!”

Çocuk Eğitim Destek Programı ÇEDES projesi kapsamında Eskişehir ve İzmir'deki okullarda din görevlilerinin "manevi danışman" olarak atanmasına karşı bir tepki de İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’den geldi. ÇEDES’e, projenin iptal edilene kadar mücadele edeceklerini söyleyen Başkan Soyer, “Cumhuriyetimizin temel değerlerini hiçe sayan bir ideolojinin eğitim sistemini ele geçirmesine seyirci kalamayız. İzmir’i uygulamanın pilot ili olarak seçenlere de tek bir lafım var: İzmir’den size bir şeyh çıkmaz!” diye konuştu. TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEMOKRATİK VE LAİKTİR Paylaşımının devamında ÇEDES projesi iptal edilene kadar mücadeleye devam edeceklerini belirten Soyer, şu ifadelere yer verdi; “İzmir'in ağacı, yaşken de dimdiktir.  Ne şeyhlere mürit olur eğilir ne de mensup olur ezilir. Yıllar önce Köy Enstitülerini var etmiş ülkemizi bugün ÇEDES gibi projelere mahkûm etmek istiyorlar. Cumhuriyetimizin temel değerlerini hiçe sayan bir ideolojinin eğitim sistemini ele geçirmesine seyirci kalamayız. Çocuklarımızı her türlü çıkar çetesine karşı korumak bizim asli vazifemizdir. Görev bekleyen yüz binlerce öğretmenimizin ataması derhal yapılmalı, hocalarımız ise camilerimizde kutsal görevlerini ifa etmeye devam etmelidir. Hukuku, bilimi ve laikliği zedeleyen, inanç ve değerlerimiz üzerinden ayrımcılık tohumları eken ÇEDES projesi iptal edilene kadar mücadelemizle buradayız. Evladının ve ülkemizin geleceğini düşünen herkesi, bu büyük yanlışa karşı mücadeleyi daha da büyütmeye davet ediyorum. İzmir’i uygulamanın pilot ili olarak seçenlere de tek bir lafım var: İzmir’den size bir şeyh çıkmaz! İyi bilinsin ki Anayasamızın 4. maddesi gereği Türkiye Cumhuriyeti demokratik ve laiktir. Daima da öyle kalacak. Asla vazgeçmeyiz!” BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Her 10 kişiden 6’sı bugünkü eğitimin kötü olduğunu söylüyor

İzmir’de ÇEDES eylemi: Karanlığa teslim olmayacağız! Haber

İzmir’de ÇEDES eylemi: Karanlığa teslim olmayacağız!

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) projesiyle imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kuran kursu hocalarının okullarda ‘manevi danışman’ olarak okullarda görevlendirilmesine tepkiler sürüyor. İzmir’de sendikalar, veli ve kadın dernekleri, meslek örgütleri ve siyasi partiler, ÇEDES projesinin iptali ve zorunlu din derslerinin kaldırılması talebiyle miting düzenledi. Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen kitle, “ÇEDES’e hayır! Laik eğitim, laik yaşam, eşit yurttaşlık istiyoruz” talebiyle Gündoğdu Meydanı’na yürüyüş düzenledi. Yürüyüş boyunca “Karanlığa teslim olmayacağız”, “Okullarda imam istemiyoruz”, “Parasız, bilimsel, demokratik eğitim”, “Laik, bilimsel, anadilde eğitim” sloganları atıldı. LAİKLİK EMEKÇİ SINIFIN MÜCADELESİDİR Mitingde Tertip Komitesi adına konuşan Eğitim-Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Özcan Çetin, laik, kamusal eğitim hakkı için yıllardır mücadele verdiklerini hatırlattı. “Memleketin en yoksul köylerinde okullarının, ilçelerinde kamu yurtlarının kapatıldığı Aladağlarda yoksulluktan, çaresizlikten cemaat, tarikat yurtlarına mecbur bırakılan, çocukların yaşamlarını, umutlarını çalan bu karanlığı, tarikat düzenini reddediyoruz” diyen Çetin, laik ve karma eğitimi hedef alan saldırılara karşı sessiz kalmayacaklarını söyledi. ÇEDES YERİNE OKULLARA BÜTÇE AYRILSIN Eğitim-Sen Genel Başkanı Necla Kurul da, demokrasi olmadan laikliğin olamayacağını, barış olmadan ise hiçbir şeyin olmayacağını söyledi. Ders programlarında yapılan değişikliğe ve ÇEDES projesine dikkat çeken Kurul, “Önceki yıllarda okulların arka kapısından giriş yapan dinci kurumların artık bu proje ile ön kapıdan öğrencilerimizle girecek. Milli eğitim Bakanlığı’na sesleniyoruz; Anayasa, yasa ve yönetmeliklerle sana verilen görevini yap. Görevini Diyanet İşlerine taşere etme. Karma eğitime dokunma toplumsal cinsiyet eşitliğini sağla” diye konuştu. KARANLIĞI REDDEDİYORUZ Veli-Der Başkanı Ömer Yılmaz ise, “Bu karanlığı reddediyoruz. Çocuklarımıza bir öğün yemek hakkını çok gören bu anlayışı reddediyoruz. Artık yeter. Biz çocuklarımızın laik kamusal eğitim hakkı için mücadele ediyoruz. Bugün her iki çocuğumuzdan biri aç gidiyorsa, yoksulluktan kaynaklı çocuklarımız tarikatlara mecbur bırakılıyorsa sorumlusu ve sorumlularının kim olduğunu çok iyi biliyoruz. ÇEDES protokolü ile tarikatlarla yapılacak protokoller kalıcı hale getiriliyor. Çocuklarımız eğitimci kimliğine sahip olmayan imamlara teslim ediliyor. Laik eğitim hakları ellerinden alınıyor. Laik eğitim mücadelesini sürdüreceğiz” açıklamasını yaptı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: EŞİK’ten ÇEDES tepkisi: “Haklarımızdan asla vazgeçmiyoruz”

EŞİK’ten ÇEDES tepkisi: “Haklarımızdan asla vazgeçmiyoruz” Haber

EŞİK’ten ÇEDES tepkisi: “Haklarımızdan asla vazgeçmiyoruz”

SULTAN GÜMÜŞ KAYA Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK), Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ‘kız okulları’ söylemlerine tepki gösteren bir açıklama yayınladı. Öte yandan, ÇEDES projesine de yüklenen EŞİK, “Laik demokratik bir ülkede, eşit ve özgür bir hayat hayalimizden ve haklarımızdan asla vazgeçmiyoruz” mesajını verdi. EŞİK tarafından yapılan açıklama şu şekilde: “Milli Eğitim Bakanı ve onu desteklemekte adeta yarışan bazı siyasetçiler, kız çocuklarının okullaşmasını teşvik etmek istiyorlarsa; Öncelikle çocuklara bakış açılarını gözden geçirip; onları sadece cinsellikleri olan varlıklar olarak görmekten vazgeçerek; her çocuğun hakları, hayalleri, geleceğe dair umutları olan bireyler olduklarını kabul etsinler. İki cinsin çocuk yaşta yan yana gelmesinde sakınca gören aileler var ise onların çocuklara bakış açısını değiştirip dönüştürmeye, onları yüzlerce yıl geride kalan eğitim anlayışının etkisinden çıkarmaya çalışsınlar. Çocukların karşı cinsle birlikte büyümesinin ruhsal gelişimleri açısından zorunlu olduğunu görmeleri için bilimsel gerçeklere erişimlerini sağlasınlar.” EKONOMİK ÇÖKÜŞLE BOĞUŞAN… Açıklamadan diğer önemli kesitler şöyle: “Yoksullaştırılan ve yaşanan ekonomik çöküşle boğuşan, çocuğuna defter kalem alamadığı ve beslenme çantasını dolduramadığı için okula gönderemeyen milyonlarca yoksul ailenin sorunlarına çare arasınlar. Yoksullaştırılan ve mahalle baskısına maruz bırakılan ailelerin çocuklarını, kız çocuklarının okula gönderilmesine açıkça karşı çıkan ve kendi çocuklarını dahi 6 yaşında evlendirmekte sakınca görmeyen tarikatların yüzyıllar öncesinde kalan ‘terbiye’ sistemine göndermek zorunda kalmalarının önüne geçsinler. Çocuklar ailelerin ‘malı’ değil ülkenin ve dünyanın geleceğine sahip çıkacak olan bireylerdir ve insan hakları hukukuna göre hakları vardır. Laik bilimsel eğitim bu hakların en başında gelir.” ASLA VAZGEÇMİYORUZ Her çocuğun temel eğitime katılıp katılmadığını takip etmenin devletin birincil sorumluluğu olduğunu kaydeden EŞİK, “Kadınlar, kendilerini ve kız çocuklarını birer birey, birer insan ve hakları olan varlıklar olarak görmeyen, neredeyse karma hayatı toptan yasaklama eğilimindeki bu zihniyetin ülkeye verdikleri zararın bedelini fazlasıyla ödediler. Böylesi bir zihniyete dur demek, laik demokratik bir ülkede huzurla yaşamak isteyen, kadın erkek fark etmeksizin, her toplumsal kesimden herkesin öncelikli sorumluluğudur. EŞİK platformu olarak, böylesine ağır bir süreçte bu sorumluluğun yaşamsal olduğunu hatırlatıyor; laik demokratik bir ülkede, eşit ve özgür bir hayat hayalimizden ve haklarımızdan asla vazgeçmiyoruz” mesajını verdi. 

ÇEDES vs. kız okulları: “Endişeliyim ama umutsuz değilim” Haber

ÇEDES vs. kız okulları: “Endişeliyim ama umutsuz değilim”

RABİA AYKUT  Eğitim İş Sendikası Kemalpaşa Temsilciliği Örgütlenme Sekreteri Ahmet Adeka, İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Sultan Gümüş Kaya ile Birinci Sayfa programına katıldı.  Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, kız çocuklarını okula göndermeyen aileler olduğu gerekçesiyle ‘O zaman veliyi ikna etmek için biz gerekirse kız okulları da açabilmeliyiz’ sözlerine yönelik tepkiler sürerken, eğitimci Ahmet Adeka’dan da eleştiri geldi: “Mustafa Kemal’in bir sözü var ‘Öğretmen maaşını geçmesin milletvekili maaşı’ diye… Öyle salık verilen bir yerden buralara geldik. Kötü halk yoktur, kötü aydınlar vardır. Aydınlarımız halkı terk etmiştir. Ne yazık ki günümüzde de bunu yaşıyoruz. Kötü öğrenci yoktur, kötü öğretmen vardır, kötü halk yoktur, halkına ulaşamayan aydın vardır, kötü öğretmen yoktur, kötü program vardır. Endişeliyim ama umutsuz değilim.”  GENÇLERİMİZİ KAYBEDİYORUZ  Aynı zamanda Kemalpaşa’da öğretmenlik yapan Adeka, şunları kaydetti: “Dertleri tıpkı Afganistan’da olduğu gibi süreci işletip, ülkeyi o noktaya doğru götürmek. Önce kız-erkek okullarını ayıracaklar ardından kızları okuldan çekip eve hapsedecekler, koca bekletecekler. ÇEDES de buna yönelik bir girişim. Kulağa hoş görünen, masum, günün ihtiyacıymış gibi yansıtılan bir isim ama alt metni korkunç. Hiçbir öğretmenlik eğitimi almayan kişi, bugün bizim rehber öğretmenlerimizin yetkileri ile donatılıp dokunulmazlık zırhı ile gelecek. O eğitim sürecinde onların davranışlarını eleştirdiğiniz zaman ise dinin kalıplarına sığınacaklar. Fiili ve resmi dokunulmazlıkla gelen kişi, hiçbir öğretmenlik eğitimi almamış kişi gelecek, ‘manevi danışmanlık’ adı altında derslerine öğrenci çağıracak. Cemaatlerde, tarikatlarda yaşananları görüyoruz. Gençlerimizi kaybediyoruz, intihara kurban veriyoruz onları. ÇEDES protokolünden vazgeçilmezse bu tür vakalar yaşanmaya devam edecek.”   AYDINLARIMIZ HALKI TERK ETMİŞTİR  “Gün geçtikçe yoksullaşıyoruz. Aldığımız ücretler yeri geliyor açlık sınırına öyle bir yaklaşıyor ki…” diyen Adeka, “Bu tatminsizliği, mutsuzluğu getirir beraberinde. Eğitimin niteliğini düşürür. Yurtdışına kaçışları gerektirir. İmkânı olanı vatanından vazgeçirtir. Ek iş yapma zorunluluğu yaşıyor memurlar. Üç gün önce yevmiyemi alıp buğday biçtim… Traktörüm ile zaman zaman nakliye işini de yapıyorum. Yapmak zorundayım. Mustafa Kemal’in bir sözü var ‘Öğretmen maaşını geçmesin milletvekili maaşı’ diye… Öyle salık verilen bir yerden buralara geldik. Kötü halk yoktur, kötü aydınlar vardır. Aydınlarımız halkı terk etmiştir. Ne yazık ki günümüzde de bunu yaşıyoruz. Kötü öğrenci yoktur, kötü öğretmen vardır, kötü halk yoktur, halkına ulaşamayan aydın vardır, kötü öğretmen yoktur, kötü program vardır. Endişeliyim ama umutsuz değilim” sözlerini gündeme getirdi. 

Çeşme'de ÇEDES projesine toplu tepki Haber

Çeşme'de ÇEDES projesine toplu tepki

Çeşme Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirilen ortak basın açıklamasına, CHP Çeşme İlçe Örgütü, TKP Çedşme İlçe Örgütü, HDP Çeşme İlçer Örgütü, Türk Anneler Derneği Çeşme Şubesi, Çeşme Kadın Dayanışma Derneği, DİSK Emekli-Sen Çewşme Şubesi, Eğitim-İş Çeşme Temsilciliği, Atatürkçü Düşünce Derneği Çeşme Şubesi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Çeşme Şubesi, Çeşme Kültür ve Dayanışma Derneği, İzmir Yerel Tohum Derneği, Çeşme Fotoğraf Sanatı Derneği, Ilıca Kültür ve Sanat Derneği, Çeşme Romanlar Derneği temsilcileri katıldı. BASIN AÇIKLAMASI DİSK Emekli-Sen Çeşme Şubesi Başkanı İbrahim Tuz tarafından okunan ortak basın açıklamasında şöyle denildi: "GERİCİ VE TEHLİKELİ ÇEDES PROTOKOLÜ İÇİN ÇAĞRIMIZDIR: HEP BİRLİKTE REDDEDELİM! Seçimlerin bitmesinin ardından AKP iktidarı eğitimi gericileştirme çalışmalarına gözle görülür şekilde hız vermiştir. Milli Eğitim Bakanlığının dernek ya da vakıf adı altında örgütlenmiş bazı tarikat-cemaat yapılanmaları ile protokoller imzalayıp çocuklarımızın körpe zihinlerinin bilimdışı öğretiler ve hurafelerle doldurulmasına neden olması, kamuoyunda ciddi tepkiye neden olmuş; kimi siyasi partiler ve demokratik kitle örgütlerince ağır bir şekilde eleştirilmişti. Daha önce de yüzlerce okulumuzu AKP yanlısı dinci vakıfların kullanımına açtığı hafızalarda tazeliğini koruyan Milli Eğitim Bakanlığı, ne yazık ki ülkemiz için ciddi bir beka sorunu haline gelmiştir. Eskişehir ve İzmir’de okullara imam ve vaiz gönderilmeye başlanmıştır. Özellikle İzmir’de imam giren okul sayısı günden güne artmaktadır. İzmir’de İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İl Müftülüğü arasında “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” kısa adıyla ÇEDES projesi kapsamında yapılan protokolle, okullara “manevi danışman” adı altında imam, müezzin, vaiz gibi din görevlileri gönderilecektir. Ancak; ÇEDES PROTOKOLÜ HUKUKSUZDUR: Çünkü Anayasa ile de 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunuyla da çelişmektedir. Anayasanın 2. maddesinde devletin temel nitelikleri arasında belirtilen laiklik, Anayasanın 4. Maddesindeki düzenlemeyle devletin değiştirilemez ve değiştirilmesi önerilemez niteliği durumundadır. Laiklik, 1923 yılında kurulan Cumhuriyetimizde 1937 yılından günümüze kadar tüm Anayasa metinlerinde aynı önem ve değerde yer almıştır. Anayasa ve yasalarda korunan ve çağdaşlaşmanın, bilimsel ilerlemenin ve toplumsal barışın güvencesi olan laiklik; siyasal uygulamalarla saldırıya uğramakta, hukuksal metinlerin ve güvencelerin de içi boşaltılmaktadır. Anayasanın 42. maddesi şu şekildedir: “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.” derken ÇEDES, kanunla belirlenen bir uygulama olmadığı için ve de laik ve bilimsel eğitimle tezat oluşturduğu için bu hükümle çelişmektedir.  Bununla birlikte; pedagojik formasyonu olmayan imam, vaiz gibi din görevlilerinin eğitim-öğretim süreçlerine katılmaları, çocukların psikolojik gelişimi için ciddi bir risk oluşturmaktadır. İlgili dersler, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde pedagojik formasyon alan öğretmenler tarafından da veriliyorken; böylesine Anayasaya ve yasalara aykırı bir düzenlemeye gidilmesi, ülkemizin geleceği adına kaygı vericidir. Ayrıca; ÇEDES PROTOKOLÜ MANTIKSIZDIR: Okullarımızda din eğitimi, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanında uzman öğretmenler tarafından zaten verilmektedir. Öte yandan öğretmenlerimizin “değerler eğitimi” konusunda eğitim aldıkları bir alan olduğu gibi, hali hazırda zaten okullarımızda bu konuda uzman olan öğretmenler tarafından “değerler eğitimi” verilmektedir. Zaten okullarımızda görev yapan öğretmenler öğrencilerine “değerler eğitimi” verirken, dışarıdan başka görevliler atamak, hem kamu kaynağını doğru kullanmamaktır ve hem de mantıkla çelişmektedir. Eğitim, sadece öğretmenlerin yapabileceği bir uzmanlık mesleğidir. Velilerimizi ve kamuoyunu, ÇEDES ve benzeri laik bilimsel eğitim karşıtı uygulamalara karşı birlikte tavır almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz. Aşağıda isimlerini belirttiğimiz sivil toplum kuruluşları ve demokratik kitle örgütleri olarak, okullarımızın dini referanslı etkinliklerin yapıldığı yerler değil, laik ve bilimsel eğitim mekanları olması için yürüttüğümüz mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz. ÇEDES VE BENZERİ UYGULAMALARDAN DERHAL VAZGEÇİLMELİDİR! Milli Eğitim Bakanlığını, Anayasal ve yasal sorumluluklarını yerine getirmeye ve bu ağır yanlışlıklara son vermeye çağırıyoruz!" HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.