TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#çadır kent

çadır kent haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, çadır kent haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Pınar Çocuk Resim Atölyesi, 20 çadır kentte binlerce çocukla bir araya geldi Haber

Pınar Çocuk Resim Atölyesi, 20 çadır kentte binlerce çocukla bir araya geldi

Çocuklara yönelik sosyal sorumluluk projelerini her alanda yürütmeye devam eden Pınar, deprem bölgesinde afetten etkilenen çocukların keyifli vakit geçirmesini sağlamak için düzenlediği Pınar Çocuk Resim Atölyeleri kapsamında, şu ana kadar toplamda 20 farklı çadır ve konteyner kentte, binlerce minik ressamla bir araya geldi. Minik ressamların resimleri 42. Uluslararası Pınar Çocuk Resim Yarışması kapsamında değerlendirilecek ve bu yıla özel deprem bölgesindeki atölye çalışmalarına katılan 3 başarılı minik ressama jüri özel ödülü olarak Bisan Bisiklet hediye edilecek. Çocukların zihinsel gelişiminde önemli bir rolü olan resim sanatını öğrencilere sevdirmek ve geleceğin sanatçılarını teşvik etmek amacıyla 42. Uluslararası Pınar Çocuk Resim Yarışması’nı, “Benim için Cumhuriyet” temasıyla düzenleyen Pınar,  deprem bölgesinde afetten etkilenen çocukların keyifli vakit geçirmesini sağlamak için Pınar Çocuk Resim Atölyeleri’ni düzenledi.   2016 yılından bu yana Uluslararası Pınar Çocuk Resim Yarışması ile eş zamanlı düzenlenen Pınar Çocuk Resim Atölyesi’nde minik ressamlar, Adıyaman ile Kahramanmaraş’ta çadır ve konteyner kentlerde Benim İçin Cumhuriyet konulu resimler çizerek yarışmaya katıldı. Her gün 2 farklı lokasyonda olmak üzere 20 farklı çadır ve konteyner kentte gerçekleştirilen atölye kapsamında, binlerce çocukla bir araya gelinirken, atölye sonunda çocuklarla yüz boyama etkinliği ve Pınar Kido Süt ikramı gerçekleştirildi.  Deprem bölgesine özel kategori 42. Uluslararası Pınar Çocuk Resim Yarışması’nda jüri değerlendirmeleri sonucunda 7 öğrenci Bisan Bisiklet, 7 öğrenci kablosuz kulaklık, 14 öğrenci profesyonel resim çantası ve malzemeleriyle ödüllendirilirken, 3 öğrenci de Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı aracılığıyla 1 yıllık eğitim bursunun sahibi olacak.  Deprem bölgesinde yarışmaya katılan çocukların resimleri 42. Uluslararası Pınar Çocuk Resim Yarışması kapsamında değerlendirilecek ve bu yıla özel deprem bölgesindeki atölye çalışmalarına katılan 3 başarılı minik ressama jüri özel ödülü olarak Bisan Bisiklet hediye edilecek.

Başkan İduğ, dördüncü kez deprem bölgesinde Haber

Başkan İduğ, dördüncü kez deprem bölgesinde

Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ’un Malatya’daki temaslarına Cenevre’de düzenlenen Birleşmiş Milletler Toplantısı’nın katılımcılarından, Global Hope Network International Başkanı Henry Deneen ve üyelerinden oluşan ve bir heyet de eşlik etti. Başkan İduğ, depremden etkilenen vatandaşlara yardım edebilmek için tüm imkanlarını seferber ettiklerini ve Bornova Belediyesi çalışanlarının da çadır kentlerdeki desteğinin aralıksız sürdüğünü belirterek, “Malatya’yı ve deprem bölgesini bırakmayacağız. Buraya gelmeye devam edeceğiz. Dört aydır hep gelip gidiyoruz. Aklımız ve kalbimiz hep burada. Buradaki ihtiyaçları karşılamayı el birliğiyle başaracağımıza inanıyorum” dedi. Çadırlarda yaşamın zorlaştığını belirten Başkan İduğ, “Depremzedeler bu zorlukların üstesinden gelebilmek için konteynerlerde kalmak istediklerini bize iletiyorlar. İhtiyaç duyulan konteyner sayısını tespit etmek için çalışıyoruz. İş dünyasının, sivil toplum kuruluşlarının, yerel yönetimlerin ve insan odaklı çalışan herkesin konteyner taleplerinin karşılanması için destek vermesi lazım” diye konuştu. Başkan İduğ, deprem bölgesinde yaşamlarını sürdüren vatandaşların istihdam konusunda da desteklenmesi gerektiğini söyleyerek, çalışmalarını bu konuda da yoğunlaştırdıklarını söyledi. Başkan İduğ, desteklerini sürdürülebilir hale getirmeye devam edeceklerini söyledi.   Global Hope Network International Başkanı Henry Deneen, “Burada başımızı nereye çevirsek ‘Bornova’ görüyoruz” dedi. Bornova Belediyesi’nin İzmir’den gelip Malatya’nın ıstırabına ihtiyacına anında cevap verdiğini belirten Deneen, “Siz çok güçlü bir liderlik gösterdiniz ve biz de sizin gibi güçlü bir liderin yanında yer alabildiğimiz için çok mutluyuz” ifadelerini kullandı. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Bornova Belediyesi’nin Cemal Gürsel, Hoca Ahmet Yesevi ve Çavuşoğlu mahallelerinde kurduğu çadır kentlerle hemşehrilerine ciddi yardımlarının olduğunu söyledi. Yaşadığımız bu depremin gizli kahramanlarından, gayret gösterip yaraları sarmaya çalışanlardan birisi de Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ’dur.  Yaptıkları çalışmalar sadece Türkiye’de değil, ülke dışında da takdir topluyor. Biz de kendilerine verdikleri destekler nedeniyle teşekkür ediyoruz” dedi. HABER MERKEZİ

Depremzede çift, çadır kentte dünyaevine girdi Haber

Depremzede çift, çadır kentte dünyaevine girdi

6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde 11 il içinde en büyük yıkım Hatay'da meydana geldi. Yerleşim alanlarının harabe haline döndüğü Kırıkhan ilçesinde vatandaşlar yaşanan olumsuzluklara rağmen hayatlarını sürdürmeye devam ediyor. Depremin ilk gününden itibaren Kırıkhan mesire alanı içerisinde bulunan çadır kentte yaşamaya başlayan 22 yaşındaki Emrah Kozkıran ve aynı yaştaki Sabah Ekhel'in yollarıysa bu çadır kentte kesişti. Genç çift, yaklaşık 4 ay süren birbirini tanıma sürecinin ardından tüm olumsuzluklara rağmen başlayan aşklarını ailelerinin destekleriyle çadır kentte düzenlenen düğün ile birleştirdi. Genç çiftin yeni yuvalarıysa, Kozkıran ailesinin çadırı oldu. Yeni gelin Sabah, eşiyle balayına çıkarak mutlu olmanın hayalini kuruyor. “Gelin ve damat bizimle birlikte çadırda kalıyorlar” Damadın annesi Esin Kozkıran, genç çiftin kendileriyle birlikte çadırda yaşadıklarını ifade ederek, "4 çocuğum var, Emrah ile gelinim çadır kentte tanıştılar. Burada birbirlerini sevdiler ve isteme oldu. İki aile de çadırda olduğu için bir gün gittik tatlılarını yedik, bir gün arayla kendilerine düğün yaptık. Ama yapacak hiçbir şeyimiz yok. Normal hayatımız olsaydı, daha bir başka olurdu. Hiç yoktan bir şeyler yapmaya çalıştık. O yüzden böyle devam ediyoruz. Çadır kentte düğünümüz oldu dün akşam. Gelin ve damat bizimle birlikte çadırda kalıyorlar. Kalacak yerimiz yok. Kiracıydık, ev sahibi evden çıkarttı. O yüzden yapacak bir şey yok, en azından genç çiftimize 1 konteyner yardımı yapsalar mutlu oluruz. Biz istemiyoruz, biz gene çadırda kalalım. 2 çocuğuma istiyorum" dedi. Aşkları çadır kentte başladı Çadır kentte başlayan aşklarını zorluklarla sürdürdüklerini ifade eden Emrah Kozkıran, düğün sonrası aynı çadırda 7 kişi yaşamaya başladıklarını belirtti. Damat Kozkıran, "Depremin ilk günlerinde normal bir şekilde oturuyorduk. Kendisi arkadaşlarıyla birlikte buradan geçti, güzeldi ve hoşuma gitti. Beğendim, araya aile büyüklerimizi soktuk. İlk başta biraz zorluk yaşadık, sonradan kabul ettiler. Bizim mutlu olmamıza izin verdiler ama böyle bir yerde nasıl mutlu olacağımızı bilmiyoruz ve şu an çadırda yaşıyoruz. Sonra evlenmeye karar verdik, şu an iyi gidiyor. Deprem sonrası bu süreçler çok zordu, oturacak bir kafe ve kalacak bir yerimiz bile yoktu. Her şey bitmiş bir haldeydi, çaresizdik. Kendi çabamızla elimizden ne geliyorsa onları yapmaya çalıştık. Çadır kentte isteme yaptık önce ardından nişan yaptık. Dün de çadır kentte düğünümüzü yaptık. Şu anda ailemle birlikte çadırda kalıyoruz. Benim ailem zaten 6 kişi, eşimle beraber 7 kişi olduk. Başka kalacak yerimiz yok. Çadırda kalıyoruz. Çok isterdik, dayalı döşeli bir evimiz olmasını, böyle olaylar olmasa elimizden geldiği kadar olurdu" şeklinde konuştu. "O mutlu olsun ben mutlu olmasam da olur" Sevdiği kadınla hayatını birleştirmenin kendisini güçlü kıldığını ve eşinin mutluluğunun kendisi için önemli olduğunu söyleyen Kozkıran, "Çok hayal kurduk, ama elimizden gelen bir şey yok. Düşündüğümüz şeyler hayalde kaldı. Düzeldiğimizde bir şeyler yapmak istiyoruz. Gözümüzde kalmasın diye bir şeyler yapmayı düşünüyoruz. Balayı teklifi gelirse bizi mutlu etmiş olurlar, eşim de ben de seviniriz. Eşimin de gözünde kalmamış olur. Benim için önemli olan eşimin mutluluğu. O mutlu olsun ben mutlu olmasam da olur. Bana en azından kalacak bir yer olsun yeter, konteyner olsa daha iyi olur. Evde ister istemez bir korkuyla yaşıyoruz. Böyle bir hayal olmaz, aklıma bile gelmezdi. Yine de şükürler olsun sevdiğim yanımda. Ne olursa olsun zorlukları aşmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. "Bir evim olsun isterdim" Eşinin ailesiyle birlikte çadırda yaşamaya başladıklarını ve ev olarak nitelendirdiği konteynerlerinin olmasını istediğini dile getiren gelin Sabah Ekhel de, "Şu an çadırda yaşıyorum, ne yapalım. Ev yok, bir şey yok. Bir evim olsun isterdim. Biz eşimin ailesiyle hep beraber burada oturuyoruz" şeklinde konuştu. Genç çiftin düğününde destek amacıyla ücretsiz olarak çekim yapan fotoğrafçı Ferdi Dönderen ise, "Normalde salonlarda, açık alanlarda düğün çekiyorduk. Alışık olmadığımız, değişik bir düğün yaşadık. Bu da enteresan. Hem bizim için hem de çiftimiz için" diye konuştu. İHA

2 bin 400 kişilik Antakya NATO Çadır Kenti törenle açıldı Haber

2 bin 400 kişilik Antakya NATO Çadır Kenti törenle açıldı

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve NATO Avrupa Müttefik Yüksek (SACEUR) Komutanı Orgeneral Christopher G. Cavoli ile ortaöğretim düzeyindeki öğrencilerin konaklamalarının yanı sıra eğitim görmeleri için okul ve derslik olarak hazırlanan Antakya NATO Çadır Kenti'nin açılışını gerçekleştirdi. Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 6 Şubat'taki depremlerin etkilediği illerden Hatay’da yaraların sarılmasına yönelik çalışmalar sürüyor. Millî Savunma Bakanlığının da yoğun çalışmalarını sürdürdüğü kentte yapımı tamamlanan "Antakya NATO Çadır Kenti" törenle açıldı. Afette hayatını kaybedenlerin saygı duruşuyla anıldığı, İstiklal Marşı’nın okunduğu törende konuşan Milli Savunma Bakanı Akar depremlerde ölenlere rahmet, yaralılara şifa diledi. Deprem felaketinin büyük bir alanı kapsadığına, 13-14 milyon kişiyi etkilediğine dikkati çeken Akar, "Devletimiz ilk andan itibaren vatandaşımızın yanına koştu. Vatandaşımız yalnız değildi. Diğer taraftan devletimiz de yalnız değildi, 85 milyon vatandaşımız da devletinin yanına koştu, Edirne'den Van'a, Sinop'tan Mersin'e kadar depremzedelerin acılarını paylaşmak için ilk andan itibaren çabaladı." diye konuştu. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bakanların, valilerin ilgili tüm kurum ve kuruluşların ilk andan itibaren harekete geçtiğini aktaran Akar, "Mehmetçik de ilk andan itibaren halkının yanına, yardımına koştu." dedi. Depremin hemen ardından Mehmetçiğin ilgili kurum ve kuruluşlarla koordinasyon içinde arama kurtarma çalışmalarına katıldığını, kurduğu deniz ve hava koridorları ile bölgeye arama kurtarma ekip ve ekipmanlarını sevk ettiğini hatırlatan Akar, bölgedeki yaralı ve afetzedelerin de bu koridorlardan diğer bölgelere taşındığını aktardı. Hava koridoruna sağlanan uçak ve helikopterler ile çadır kent inşasına yönelik destekleri dolayısıyla NATO ile tüm dost ve müttefik ülkelere teşekkür eden Akar şunları söyledi: "Çadır kent ortak alanları, barınma alanları ve diğer imkanları ile özellikle öğrencilerimiz için önemli bir yerleşim yeri haline geldi. Bu eğitim alanı ile öğrenci kardeşlerimizin barınma, beslenme sıkıntısı yaşamadan eğitim öğretimlerine devam etmelerini sağlamak istiyoruz. Bir taraftan ortaöğretim öğrencilerimizin dersleri diğer taraftan üniversiteye hazırlanan öğrencilerimize yönelik kurslarımız var. Bu imkanların sağlanmasına İçişleri Bakanımızın, Milli Eğitim Bakanımızın özel katkıları var. Milli Eğitim Bakanımız atamaları, organizasyonu çok güzel şekilde yaptı. Amacımız, bu imkanları en etkin şekilde kullanarak gençlerimizin geleceğine destek olmak. Biz en büyük yatırımın gençlere yapılan yatırım olduğuna inanıyoruz. Bu konuda yapılması gereken ne varsa yaptık, yapmaya devam ediyoruz." NATO’yu büyük ve güçlü bir savunma örgütü olarak nitelendiren Akar, Türkiye'nin de ittifakın 70 yıldan fazla süredir etkin ve saygın bir üyesi olduğunu belirtti. Akar, Türkiye'nin İttifak'ta üzerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirdiğini dile getirerek, "NATO'nun sadece bir askeri örgüt olmadığını aynı zamanda insani yardım konusunda da ne kadar etkili olduğunu içinde bulunduğumuz tesis ile görüyoruz. Zor günlerde dayanışma önemli. Bu zor günlerde beraber olmak, iş birliği, dayanışma içinde olmak çok önemli. Bunu da NATO’dan ve tüm müttefiklerimizden gördük." diye konuştu. SACEUR KOMUTANI ORGENERAL CAVOLİ SACEUR Komutanı Orgeneral Cavoli de zor döneminde Türkiye'ye yardım eli uzatmaktan duydukları memnuniyeti ifade etti. Takım çalışması ve gayretle depremin acısını dindirmek için çalıştıklarını anlatan Cavoli şöyle konuştu: "Yaklaşık 10 hafta önce Türkiye iki felaketi ve devamında sayısız artçı depremi yaşadı. Bugün görme şansı bulduğumuz bu tahribat gerçekten çok üzücü. Ancak Türkiye'nin bu yaraları sarma yolunda gösterdiği gayret gerçekten takdire şayan. ABD de burada yardım eli uzattı. İncirlik Üssü'nü ziyaret etme imkânımız oldu. Oradaki hem üs personeli hem de Türk askeri el ele durmaksızın bu yarayı sarmak için çalışıyor. NATO bu anlamda sahra hastanelerini, personelini, çadır ve gıda imkanlarını seferber etmiştir. Biz de Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu şeyleri, ihtiyaç duyduğu sürece sağlamaya devam edeceğiz."   "OKUL VE DERSLİK OLARAK MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞINA TAHSİS EDİLDİ" Millî Savunma Bakanlığı Lojistik Genel Müdürü Veysel Uyar da çadır kentin kurulduğu 125 bin metrekare alanın, 7 bin 700 kamyon malzeme taşınarak çok kısa sürede kuruluşa hazır hale getirildiğini bildirdi. Çadır kentin kurulum sürecinde NATO ve milli makamlar arasında eşine rastlanmamış seviyede örnek bir sivil-asker iş birliği projesine de imza atıldığını vurgulayan Uyar şunları kaydetti: "NATO'nun sadece güvenlik krizlerinde değil, doğal afetlerde de kabiliyetleri bu şekilde tescil edilmiş olmaktadır. NATO'nun ülkemize tahsis ettiği 8 bin bin kişilik çadır kent kapasitesinin bugün 2 bin 400'ünün açılışını yapıyoruz. Toplumun her kesiminde olduğu gibi özellikle bölgede yaşayan çocuklarımızın üzerinden depremin izlerini silmek, günlük hayat rutinlerine yeniden dönebilmelerini sağlamak ve depremin etkilediği illerimizde eğitim ve öğretimde yaşanan aksamalar nedeniyle çocuklarımızın bir an önce eğitime devam etmelerine imkân vermek devletimizin bir başka önemli önceliği olmuştur. Eğitim sisteminde meydana gelen kesintilerin süratle giderilmesi amacıyla 2 bin 400 kişilik çadır kent yaşam alanı ortaöğretim düzeyindeki öğrencilerin konaklamaları ve eğitim görmeleri için planlanmış, okul ve derslik olarak Millî Eğitim Bakanlığımıza tahsis edilmiştir." Törene Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake ve diğer yetkililerle öğrenciler katıldı. Açılışın ardından beraberindekilerle çadırları gezen, verilen eğitimlere ilişkin bilgi alan Akar iftarı da buradaki öğretmen, öğrenci ve görevlilerle yaptı. Öte yandan Bakan Akar açılış öncesi SACEUR Komutanı Orgeneral Cavoli'yi de kabul etti. Görüşmenin ardından Akar, Orgeneral Cavoli ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler ile kentte havadan incelemelerde bulundu.  AA

Orman Mühendisi Taşdemir’den ‘ahşap baraka’ önerisi Haber

Orman Mühendisi Taşdemir’den ‘ahşap baraka’ önerisi

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / RÖPORTAJ Olası bir fırtına ve yangında büyük mağduriyetler yaşayan depremzedeler için barınma sorunu gün geçtikçe derinleşiyor! “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, deprem felaketinden canını kurtaran vatandaşlarını basit bir çadır kent yangınında heba etmemelidir” diyerek gazetemize özel açıklamalarda bulunan Orman Mühendisi Mehmet Reşat Taşdemir, Devlet Orman İşletmelerinin elinde şu anda 450 adet orman emvali deposu olduğunu hatırlattı. Konteyner ve çadırdan ziyade ahşap barakanın önemine dikkat çeken Taşdemir, “Hazır konteyner barakalar ve çadırlar ithal petro-kimya ürünü ağırlıklı malzemeden oluştuğu için ülke açısından ciddi döviz kaybına neden olmaktadır. Panik havası içinde seçim kaygısı ile alınan geçici barınma kararları radikal kararlardır. Oysa sorunun rasyonel çözüm yöntemleri ile çözülmesi gerekmektedir. En büyük korkum, deprem felaketinden kurtardığımız vatandaşları çadır kent yangınlarına kurban etmek” dedi. 450 ADET ORMAN EMVALİ DEPOSU… Deprem bölgesinde bulunan uzmanların söylediğine göre yıkıma uğramamış olan bina stokunun da son derece hasarlı ve riskli binalar olduğu, Bakanlık verilerine göre söz konusu bölgede yaklaşık 10 milyona yakın insanımızın barınmak için deprem çadırı veya konteynere ihtiyacının olduğu tespit edilmiştir… Uzun yıllardır orman mühendisi olarak görev alıyorsunuz ve ciddi çalışmalarınız söz konusu. Depremzedelerin barınma problemine dair alternatif çözüm önerileriniz var mı? Bu sorunun çözümü, yedi düvele dilenmek değil ülke ekonomisine zarar vermeden bu ülkenin gerçek öz kaynaklarını akılcı yöntemlerle kullanarak kendi halkına sunmaktır. Devlet Orman İşletmelerinin elinde şu anda 450 adet orman emvali deposu mevcuttur. Bu depolarda şu anda yaklaşık olarak 2.5 milyon M3 kereste olmaya hazır tomruk bulunmaktadır. Türkiye çapında 14 bin civarında kereste işleyen fabrika mevcuttur. Söz konusu ürünler bu fabrikalarda basit kereste olarak işlenirse içerisinde tuvaleti, banyosu ve yatak ranzaları olan ortalama 6 kişilik aileyi barındıracak bir konteyner alanı kadar yer kaplar. Montaj ve demontaj olma özelliğinden dolayı deprem mahalline transferi son derece kolaydır. Örneğin tır olarak tabir edilen nakil aracıyla İstanbul’daki bir konteyner fabrikasından bir seferde en fazla iki tane konteyneri 4 günde (gidiş - dönüş) 30 bin TL’lik nakliye masrafıyla deprem bölgesine nakledebiliriz. Bir konteynerin sadece nakliyesi 15 bin TL’ye mal olmaktadır. Oysa biçilmiş ahşap panellerden oluşan demontaj barakalardan bir tırla bir seferde 20 adet nakledilebilir. Bir ahşap barakanın nakliyesi sadece 1.250,00 TL’ye gelmektedir. Deprem Bölgesindeki AFAD yetkililerinin iller bazında bugüne kadar açıkladıkları verilere bakıldığında barınma ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unun konteyner barakalarda, geri kalanının ise deprem çadırları ile giderileceği gerçeği ile karşı karşıyayız… Peki, konteyner kullanımının avantaj ve dezavantajlarından bahsedebilir misiniz? Elbette. Avantajları; Isı izolasyonu yönüyle kullanışlıdır. İçerisinde tuvalet, banyo ve mini mutfak gibi donanımları bulunmaktadır. Can güvenliği açısından artçı depremlere karşı dayanıklıdır. Dezavantajları ise tamamen petro-kimya ürünlerinden elde edilmiş olması maliyetleri ciddi şekilde artırmaktadır (Günümüz koşullarında 50-60 bin TL), üretildikleri yerden deprem bölgelerine nakliyesi son derece pahalıdır. Batı bölgelerinde üretilen bir konteynerin tırla deprem bölgesine nakliyesi yaklaşık olarak 15 bin TL’ye mal olmaktadır. Depremden 1-2 yıl sonra şartlar normale dönüp depremzedelerin kalıcı konutlara geçmesi halinde yüz binlerce konteynerin kapalı alanda muhafazası fiziken olanaksızdır. Mecburen açık alanda vahşi depolama yapılmak zorundadır. Bu da konteynerlerin evsaf kaybına uğramasına ve kullanılamaz duruma gelmesine yol açacaktır. Pahalı olmalarından dolayı, tüm depremzedelere verilmesinin olanaksız olduğu, ancak depremzedelerin yüzde 10’ununun konteyner ihtiyacının karşılanabileceği tespit edilmiştir. NEDEN AHŞAP BARAKA?  Peki, çadır kullanımının eksileri ve artıları neler? Avantajlar; Kurulumları son derece hızlı olup, ağır kış koşullarında ilk 5-10 günlük barınma için elzemdir, maliyetleri konteynerlara göre daha düşüktür, AFAD’ın 2023 yılı verilerine göre 1 çadır 22 bin TL’ye mal olmaktadır. Dezavantajları; Hızlı şekilde ısınıp soğumalarından dolayı yaz-kış aylarında kullanım konforu çok düşüktür. Tuvalet, banyo gibi donanımlara sahip değildir. Bu yönüyle uzun süre kullanımları aile yaşantısına ve insani koşullarına uygun değildir. Çadırlarda ısınma ihtiyacı elektrik veya odunla sobalarla sağlanmaktadır. Dikkatsizlik, tedbirsizlik veya artçı depremler nedeniyle çadırkent yangınlarına sebebiyet vermektedir. Çadırkent yangınları son derece tehlikeli ve sinsi yangınlardır. Çadırların birbirlerine yakın olması, toplu halde bulunmaları ve yüzde 100’ünün petro-kimya ürününden oluşmasından dolayı muhtemel bir yangın, çadır alanında hızlı bir şekilde yayılım gösterir. Bu durumu, Suriyeli sığınmacıların ülkemizde yaşadıkları çadır kentlerde meydana gelen onca çadır kent yangınlarından anlıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, deprem felaketinden canını kurtaran vatandaşlarını basit bir çadır kent yangınında heba etmemelidir. Her fırsatta ahşap barakanın önemini vurguluyorsunuz… Neden ahşap baraka? Ahşabın montajı insan gücü ile yapılabildiğinden hız ve verimde artış sağlar. Ayrıca ahşap üzerinde onarım ve plan değişikliği kolaydır. Ahşap üstün bir yalıtım malzemesi olduğundan önemli miktarda enerji tasarrufu sağlar; Betona göre 15 kat, çeliğe göre 400 ve alüminyuma göre 1770 kat daha iyi bir yalıtım malzemesidir. Ahşap insan ve çevre sağlığı için son derece yararlı bir malzemedir. Ahşabın insanla birlikte soluk aldığını, romatizma, astım, böbrek hastalıkları ve dolaşım bozuklukları üzerinde olumlu etkileri olduğunu bilinmektedir. Ahşap ısı yalıtımı, konforunu katbekat artırır. Isıyı uzun süre içerisinde sakladığı için beton ve çelik yapılara göre daha fazla enerji tasarrufu sağlar. Düşük ısı iletimi ve yüksek ısı kapasitesi sunarak yaz ve kış mevsimlerinde yaşam koşullarına uyum gösterir. Ahşabın yangına karşı direnci yüksektir. EN BÜYÜK KORKUM… Ahşaba dair ön yargılar da söz konusu ama… Önyargıların aksine yangına direnci beton ve çeliğe göre daha üstündür. Deprem çadırına göre 50 kat daha dayanıklıdır. Ahşap yapılar yangına en az 30 dakika dayanabiliyor iken ısıyı iletme özelliği nedeniyle çelik yapılar ancak 10 dakika dayanabilmektedir. Deprem çadırları ise 3 saniye dayanabilmektedir. Türkiye şartlarında ahşap barakanın tercih edilmesinin en temel sebeplerinden bir tanesi de yaklaşık 1-2 yıl kullanıldıktan sonra yenilenebilir doğal malzeme olmasından ve evsaf kaybına uğramadığı için ekonomik değerini kaybetmeden MDF (Lif-Yonga) sanayisinde yeni biçilmiş kereste ile aynı fiyata geri dönüşümünün mümkün olmasıdır. Hazır konteyner barakalar ve çadırlar ithal petro-kimya ürünü ağırlıklı malzemeden oluştuğu için ülke açısından ciddi döviz kaybına neden olmaktadır. Panik havası içinde seçim kaygısı ile alınan geçici barınma kararları radikal kararlardır. Oysa sorunun rasyonel çözüm yöntemleri ile çözülmesi gerekmektedir. En büyük korkum, deprem felaketinden kurtardığımız vatandaşları çadır kent yangınlarına kurban etmek.

Kılıçdaroğlu'dan Konak çadır kentine ziyaret Haber

Kılıçdaroğlu'dan Konak çadır kentine ziyaret

Konak Belediyesi’nin Kahramanmaraş Dulkadiroğlu ilçesinde kurduğu çadır kentinde kalan depremzede vatandaşları ziyarete gelen 13. Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yanınızdayız, felaketi birlikte, dayanışma içinde atlatacağız” mesajı vererek vatandaşa umut oldu. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından büyük yıkım yaşayan şehirleri ziyaret ederek vatandaşla kucaklaşan 13. Cumhurbaşkanı Adayı ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun duraklarından biri de Konak Belediyesi’nin Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde kurduğu çadır kent oldu. 500’den fazla vatandaşa yuva olan, tüm ihtiyaçları karşılanarak güven ortamında yaşamaları sağlanan çadır kenti ziyaret eden Kılıçdaroğlu’nu, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur karşıladı. Konak Belediyesi’nin çadır kentinde depremzede vatandaşları dinleyen Kılıçdaroğlu’na Başkan Batur’la birlikte CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak, Seyit Torun, Alİ Öztunç, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve CHP’li ilçe belediye başkanları da eşlik etti. HER ZAMAN YANLARINDAYIZ, EN İYİ HİZMET İÇİN ÇALIŞIYORUZ Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, kendisinden çadır kentle ilgili bilgi alan Kemal Kılıçdaroğlu’na burada yeni bir yaşam alanı oluşturduklarını ve çadır kentte kalanların tüm ihtiyaçlarının karşılanması için Konak Belediyesi personelinin yedi yirmi dört görev başında olduğunu söyledi. 115’i çocuk olmak üzere 500’ü aşkın vatandaşın çadır kentte yaşamlarına devam ettiğini söyleyen Başkan Batur, “Burada depremzede vatandaşlarımızın her zaman yanındayız. Her ihtiyaçlarıyla ilgileniyor, onlara en iyi şekilde hizmet vermek için çalışıyoruz” dedi. KILIÇDAROĞLU MORAL OLDU, UMUT AŞILADI Yirmi gündür depremzede vatandaşların hizmetinde olan Konak Belediyesi çadır kentinde yaşamlarını sürdüren vatandaşlar, 13. Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyeti heyecanla karşıladı. Tek tek vatandaşlarla sohbet eden ve geçmiş olsun dileklerini ileten Kılıçdaroğlu, “Yanınızdayız, felaketi birlikte, dayanışma içinde atlatacağız” mesajı verdi. Çadır kentin yemekhanesinde vatandaşlarla birlikte çay içip sohbet eden Kemal Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan deprem anında ve sonrasında yaşananları dinledi, ihtiyaç ve isteklerini sordu. 13. Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Demokratik, çağdaş ve güzel bir Türkiye’yi hep birlikte kuracağız” dedi. Vatandaşlar da Kılıçdaroğlu’na teşekkür ederek, “İyi ki varsınız, yanımızda olduğunuzu her zaman hissettik, Konak Belediyesi ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur bizi hiç yalnız bırakmadı. Her ihtiyacımız karşılanıyor, çocuklarımız mutlu. Allah sizleri başımızdan eksik etmesin” dedi. Kemal Kılıçdaroğlu çocukların zaman geçirmekten en çok keyif aldıkları alan olan oyun ve eğitim çadırına uğramayı da ihmal etmedi. “İşte, bu güzel çocuklarımızın yarınları için daha çok çalışacağız. Güzel bir Türkiye’yi hep birlikte kuracağız” diyen Kılıçdaroğlu, çocuklara hediyeler verdi. Kılıçdaroğlu, Konak Belediyesi çadır kentinin en küçük misafiri olan dört aylık Ebrar bebeği ve bir yaşındaki Emre’yi şefkatle kucakladı. GENÇLERE TAM DESTEK Çocukların sevgi seliyle karşıladığı Kılıçdaroğlu, gençleri de unutmadı. Çadır kentteki gençler, kendileriyle sohbet eden Kemal Kılıçdaroğlu’ndan üniversite hazırlıkları için destek istedi. Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’u işaret eden Kılıçdaroğlu, “Belediye Başkanımız burada, size gereken her türlü desteği verecektir” dedi. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.