TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#büyükşehir

büyükşehir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, büyükşehir haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Büyükşehir’de ‘Organize İşler’ iddiası Haber

Büyükşehir’de ‘Organize İşler’ iddiası

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı birinci bileşimi Meclis Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. Oturuma damgasını vuran konu ise yine İzmir’deki dönüşüm çalışmaları ve kooperatif modeli oldu. Büyükşehir’in 2021 yılında Büyükşehir çalışanlarına uygun fiyatlı konut inşa etmek için meclisten onay aldığı projeyle başlayan tartışmaların sonu yine CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve kooperatif modeline evrildi. AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, İzmir’de Büyükşehir tarafından yönetilen konut projelerine ilişkin üç iddiayı gündeme getirdi. BOZTEPE: YARIN ÖBÜR GÜN BİZİ SUÇLAMAYIN AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, Çiğli’de Büyükşehir çalışanları için yapılacak konutlara ilişkin dikkat çeken bir iddiayı gündeme getirerek, “Geçtiğimiz yıllarda dar gelirli vatandaşlarımız için bir arsayı tahsis etmiştik. O zamanlarda İzBB Başkanı Tunç Soyer, grup başkanvekilleriyle bir araya gelerek bunun kent için çok önemli olduğunu söyleyerek oybirliğiyle geçmesini istediğini söylemişti. Biz de Çiğli Planlaması için destek vereceğimizi söylemiştik. Daha sonra bir temel atıldı. Üstünden 1 yıl geçti. O sürede alana yaklaşık 10 kez gittim. İlk etapta burada daha önce de dile getirmiştim. Burada iki proje yapılıyor. Biri Burano diğeri Murano. Bunların biri kooperatife diğeri de İzBB çalışanlarına. Yani bir yanda lüks konutlar diğer yanda daha düşük kalite konutlar. Kurucularına baktığımızda aralarında Şenol Aslanoğlu var. Burada 150 küsur milyon liranın toplandığı söylendi bize. Çalışanların ödemeleri yapamamalarının yanında hisselerini devretmeye çalıştıklarını görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde yine gittim oraya bakmak istedim ve kapıdaki arkadaş ‘Bakamazsınız’ dedi. City Construction’ın yaptığını söyledi bu yapıları. 2020 7 Şubat’ta kurulan bu şirketin bitirdiği bir proje yok. Şu an bu firmanın elinde toplamda eğer Gaziemir’de varsa 1,5-2 milyarlık iş var. Burada çalışanlara ve üyelere haksızlık yapıyoruz. Ben 1 ay içerisinde 3-4 kez gittim. Orada ciddi bir inşaat hatası yapılıyor. Ne gelen var ne giden. İstinat duvarları yapılmıyor. Yarın öbür gün burada da sıkıntı yaşayacaksınız. O zaman aynı Örnekköy’de olduğu gibi bize suç atmayın. Lütfen gidin alanı görün. Burası ne zaman bitecek ve nasıl gidecek” dedi. AYDIN’DAN ‘ŞEHİR HASTANESİ’ SORULARI Boztepe’nin ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın CHP’lerin ‘Şehir Efsanesi’ dediği ve açılışı 7 kez ertelenen Bayraklı Şehir Hastanesi’ne ilişkin sorular yönelterek “Bayraklı Şehir Hastanesi…. Hastane yine açılamadı ve açılışı yine ertelendi. Hastane artık bir hikayeye dönüştü. Temeli 2013 yılında temeli atıldı hastanenin ve 30 ayda biteceği söylendi. Sonra 36 ay oldu. 2014 yılında ikinci kez temel atılıyor. Bayraklı Şehir Hastanesi, merkezi iktidarın İzmir’e verdiği 2011 yılı seçim vaadiydi. İşin garibi şu.. İki kez temeli atılan bu hastanenin finansmanı 2016 yılında bulundu. Finansmanı olmayan bir projenin temeli atılmıştı. Daha sonra… Şehir Hastanesi’nin 2018 yılında açılacağı söylendi. Malum yine seçim vaadi olarak söylendi. Yine olmadı. 2019'da da buranın açılacağı söylendi ve yine olmadı. Daha sonra Sayın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 31 Mayıs 2020’de açılacak dedi. Açılmadı. Dönemin AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali sürekli 29 Ekim 2021’de açılacağını söyledi. Yine olmadı. Söylenenler olmadı. Son olarak 27 Eylül tarihinde açılacağı söylendi ama yine olmadı. 7 kez açılacağı söylenen Şehir Hastanesi hala açılmadı. Şehir Hastanesi’nin yap-işlet-devret yöntemiyle yapılacağı ve 1 milyar 638 milyona mal olacağı söylendi. Ancak görüyoruz ki bunların hiçbiri gerçekleşmedi. İzmir halkı olarak soruyoruz. Bu inşaatın gerçek temel atma töreni ne zaman yapıldı? 30 ayda mı 36 ayda mı bitecek? Bu tarihi ne zamandan itibaren alacağız? En önemlisi 1.6 milyar liraya mal olacak bu hastane kaç milyar liraya mal oldu? Ve hastaneyi işleteceği söylenen şirket ne zaman işletmeye başlanacak? Hastaneyi yapacak olan ilgili şirketse bu gecikme süresinin ücreti şirketten kesilecek mi? Son olarak Bayraklı Şehir Hastanesi sahiden ne zaman açılacak” diye konuştu. YILDIZ: BİZE BİTMEYEN OPERA BİNASI’NI ANLATSINLAR Aydın’ın sözlerine yanıt veren AK Parti Grup sözcüsü Hakan Yıldız, hastane çıkışına ‘Opera Binası’ çıkışını yaparak “AK Parti’nin böyle devasa projesini takip ediyor olması Opera Binası’nı bitiremeyen, tünelleri yapamayan ve kooperatifleri eline yüzüne bulaştıran bir partini grup başkanvekili olarak önemli. Toplamda 700 bin metrekarelik bir inşaat yapacaksınız ve farklı birimleri var. Bugün 30 milyar liralık bir bütçenin üzerinde bugün hastane açılacak bir duruma gelmiştir. Yaşanan gecikmelerin nedeni içerisindeki teknik sistemlerin çalışmasına ve testlere ilişkin. Bitmemesinden kaynaklı değil. Keşke kendileri de böyle büyük projeler yapsa da biz de bitip bitmediğini takip etsek. Kendileri bitmeyen 4. Faz gibi bitmeyen Opera Binası’nı da bize anlatsınlar” ifadelerini kullandı. “KAPIMIZDA KOOPERATİF MAĞDURLARINI GÖRECEĞİZ” Boztepe’nin gündeme getirdiği iddiaların devamını da getiren Yıldız, şunları söyledi; “Ege Şehir Planlaması’nın ani sermaye artışı… Ayni sermaye artışı verdik biz bu mecliste oraya. Belediye çalışanlarına konut yapılacak dendi o dönemde. Bizim konut yapılsın diye verdiğimiz alan ne oldu? Yine bir kooperatife devredildi. Kendimiz yapamadık yine bir kooperatife devrettik. City Construction. Bir kooperatif. Örnekköy’de olduğu gibi partilerinin il başkanının kurucusu olduğu bir kooperatif. Binlerce konut inşaatına onay vermişiz bu mecliste. Ege Şehir Planlaması yetkisini aşarak… Biz onu belediye çalışanlarına konut yapılsın diye verdik. Orada da yetki sınırlarını aşarak kooperatife devredip iki farklı proje yapıyor. City Construction dışında başka bir şirket yok muydu? Çok açık bir soru. Yapı işleri genel şartnamesine göre yapıyoruz biz bu işleri. Yapı işinin yüzde 50’sinden fazla veremezsiniz diyor. Biz hem Örnekköy’de hem de Çiğli’de vermişiz. Bu binalar bitmeyecek ve işin sonunda kapıda kooperatif mağdurlarını göreceğiz Kurulan şirket belli. Milyonlarca lira kontrolsüz bir şekilde bu şirkete aktarılıyor. Biz yeni mağdurlar doğmasın diye tekrar tekrar gündeme getiriyoruz.” HIZAL’DAN ART ARDA 3 İDDİA Aydın’ın ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, kooperatif ve konutlar konusunda yeni iddiaları gündeme getirerek “CHP’li bir isimden Şehir Hastanesi’ne ilişkin eleştiriler almak bizleri mutlu ediyor. Pandemi öncesine kadar ‘Şehir hastanelerine karşıyız, iktidara gelince kapatacağız’ diyen bir zihniyetin takip eder hale gelmesi bizi mutlu ediyor. Konumuza gelirsek… Sayın Aydın’ın topu taca atmaya çalıştığını görüyoruz. Büyükşehir’in genel sekreter yardımcısı tarafından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne yazılan bir yazı var. Yazıdan şunu anlıyoruz. İlgili etaplarda İZBETON dışında herhangi bir kişi ya da kurun faaliyet göstermemesi lazım. Ama biz biliyoruz ki oraya kaç yollarla girmiş kooperatifler ve şirketler var. Bunları buraya sokan İzBB Başkanı Tunç Soyer.  Yani suça ortak oluyor. Kendisi ‘Biz Türkiye’ye örnek bir kentsel dönüşüm modeli ortaya koyuyoruz.’ diyor. O kadar örnek olmuş ki İzmir dışından bu modeli öğrenmeye çalışan isimler var. Ben Şenol Aslanoğlu ile ilgili eleştiri yaptığımda meseleyi siyasi noktaya çektiğim söyleniyor. Ben siyasi noktaya çekmiyorum. İsim üzerinden eleştiri yapıyorum City Construction’ın ne işler yaptığını hepimiz biliyoruz. Gaziemir 1. Etap. Temelini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na attırdınız. 36 ay içinde biteceği söylendi. Üyelerden 178 milyon para toplandı. Para nerede? Yok. Daire nerde? Yok. Tam ‘Organize İşler.’ Etap yüzde 4 seviyelerinde. Kooperatifi Serdar Deniz kurmuş. O kişi de CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat’ın danışmanı. Yanında da CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol var. Kim çağırdı bu ismi? Tunç Soyer çağırdı. Yetmedi Ümit Erkol’un oğlu Fırat Erkol geliyor. O da İMC yapı Kooperatifinde yapıyor. Orası neresi? Bizim çalışanlarımıza konut yapılsın diye verdiğimiz 100 binlerce liralık arsanın üzerine konmaya geliyor koşa koşa Londra’dan. Yetmiyor bir de Ares Yapı diye 2022’de şirket kuruyor. O şirkete de Uzundere etabını vermişler. Neresinden tutsanız sakatlık. Narlıdere Metrosu’nu eleştiririz ama biter. Ama bu bambaşka bir şey. İzmirliler parası… İzBB’nin itibarı… Yazıklar olsun! Bütün bunların müsebbibi Tunç Soyer’dir” dedi. ÖNAL: BİR YANLIŞ VARSA DEVLETİN MAHKEMELERİ ORADA Hızal’ın eleştirilerine yanıt veren CHP’li Meclis Üyesi İrfan Önal, “Kooperatiflerin parası, bütün bunları bilip kooperatife giren vatandaşlardan geliyor. Hepsi sözleşmeleri okuyor. Bu ülkede akıllı bir Özgür Bey mi? Onlar bilmiyor mu? Engellemek için her şeyi yaptınız. Özgür Bey avukatlığı bırakmış herhâlde elinde mezurayla inşaatları geziyor. Bu paraları veren vatandaşların hiçbirinden bir itiraz gelmiyor. Sadece Özgür Bey’den geliyor. Bizimi inşaatlarımızın metrekare birim fiyatı TOKİ’nin altında. Bu arsanın inşaatıyla ilgili… Ankara’da bir CHP’linin İzmir’deki kooperatif işine girmesi sizi niye rahatsız ediyor? Sizin Dokuz Eylül Üniversitesi’ne atadığınız rektör AK Parti’nin eski milletvekili. CHP’li bir ismin kooperatif üyesi olması sizi neden rahatsız ediyor? Varsa bir yanlış devletin mahkemeleri orada” ifadelerini kullandı. AYDIN SÖZLERİNİ YARIDA KESTİ Eleştirilere yanıt vermek üzere söz alan CHP’li Aydın, “Sözleşmenin hükümlerini yanlış yorumluyorsunuz. Yanlış yerden yola çıktığınız için yanlış bir yere varıyorsunuz” diye konuştu. AK Partili Yıldız’ın konuşması esnasında birkaç kez Aydın’ın sözünün arasına girmesi üzerine aydın, “Dinlemek istemeyene cevap verme hatasında bulunduğum için özür dilerim” diyerek sözlerine son verdi. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Kasapoğlu: AK Parti’nin yerel yönetim dinamizmini İzmir’e kazandıracağız

Büyükşehir’le davalık olmuştu: Millet Bahçesi planlarında kritik gelişme Haber

Büyükşehir’le davalık olmuştu: Millet Bahçesi planlarında kritik gelişme

TENZİLE AŞÇI Bergama’da hayata geçirilmek istenen ancak açılan davalarla yılan hikayesine dönen 14 Eylül Stadyumu'nu da içine alan Millet Bahçesi projesi ile ilgili flaş bir gelişme yaşandı. Kentte AK Parti ve CHP arasında gerilime neden olan planlara, TMMOB ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ‘sit alanı’ ve ‘kamu yararı’ gerekçeleri ile itiraz etmiş ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı itirazları reddetmişti. Planlara itirazlar yargıya taşınırken ile dava açmış ve İzmir 6. İdaresi Mahkemesi tarafından verilen kararla birlikte hazırlanan planlar “koruma statüsünde olmayan alanların koruma amaçlı plan kararları kapsamında plan onama sınırı içine dâhil edilmesinin plan tekniği, plan bütünlüğü, planlama esaslarına ve imar mevzuatına aykırı olduğu” gerekçesiyle iptal edilmişti. İptalin ardından yeniden hazırlanan planlar ise Mayıs ayında askıya çıkarılmıştı. Hazırlanan yeni planlarda, III. Derece Arkeolojik Sit Alanı’nla arını da kapsayan projede sit alanlarının planlamaya dahil edilmesinin kamu yararı taşımadığına dikkat çekilirken “49 ada 18 parselin “Bitişik Nizam 5 katlı (B-5) yapılaşma koşullu Ticaret Alanı” olarak öngörülmesinin plan bütünlüğü içerisindeki yeşil alan hiyerarşisini bozucu olduğu ve kamusal kullanıma kazandırılmış alanların yeniden özel mülkiyete konu edilmesinin kamu yararı içermediği kanaatine varılmıştır ve bu kararlara ilişkin planlama çalışmasının tekrar yapılması gerekliliği ortaya çıkmıştır.   Bu kapsamda İzmir İli Bergama İlçesi Ertuğrul Mahallesi 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nın temel amacı; planlamaya konu edilen Bergama ilçe merkezinde bulunan alanın işlevlendirilerek ilçeye ve bölgeye kazandırılmasıdır. Merkezi bir konumda olan, herhangi bir kamulaştırma süreçlerine gerek olmaksızın tamamen kamunun mülkiyetindeki taşınmazlardan oluşan, “aktif yeşil alan” donatısının arttırılması suretiyle, olağanüstü durumlarda afet toplanma ve geçici barınma alanı olarak kullanılmak üzere ilçeye nitelikli bir kamusal kentsel yaşam alanının yaratılmasıdır” denilmişti. PLANLAMA ALANI KÜÇÜLTÜLDÜ Öte yandan; ilçede hayata geçirilmek istenen Millet Bahçesi’ne ilişkin önemli bir gelişme yaşandı. Bakanlık, proje için hazırlanan yeni planları askıya çıkardı. Mahkeme kararının ardından alanın plansız kaldığı belirtilirken hazırlanan yeni planlarda dikkat çeken unsur ise sit alanlarının planlama alanından çıkarılarak Millet Bahçesi alanının daraltılması oldu. Hazırlanan yeni planlarda toplam proje alanı 39 bin 770 metrekareye düşürüldü. Planlarda Millet Bahçesi alanı için 38 bin 440 metre ayrılırken ticaret alanları için ise bin 330 metrekarelik alan ayrıldı. Planlama gerekçesi olarak ise şu ifadelere yer verildi; “Koruma statüsünde olan alanların plan tekniği, plan bütünlüğü, plan esaslarına ve imar mevzuatına uygun şekilde sunulması amaçlanmıştır. - Plansız alanda kalan 46 ada 12 parsele “Millet Bahçesi”, 49 ada 18 parsele “Ticaret Alanı” fonksiyonu önerilmiştir. - İmar Planı ile 38.552,95 m2 büyüklüğünde Millet Bahçesi Alanı, bölgede önemli bir değer yaratacaktır. Bu alanın millet bahçesine dönüştürülmesiyle küçük ölçekle ve bu alanlara yakın olan park alanları âtıl durumda kalacaktır. Ayrıca alanın içerisinde bulunan ticari birimler (şekil 3) yer arayışına girecektir. Bu ticari birimler halkın günlük ihtiyaçlarının karşılandığı, toplam 82 adet olan dükkanlardan oluşmaktadır. Kent merkezinde halkın ve ziyaretçilerin önemli ticari ihtiyaçlarını karşılayan alanlar olarak görünmektedir. Bergama’nın tarihsel değerinden dolayı da önemli derecede turist ağırlanmaktadır ve gelen bütün ziyaretçiler ve yerli halk bu alanları kullanmaktadır. Bu sebepten dolayı yeşil alan statüsünden ve özellikle de nitelikli bir yeşil alan olan Millet Bahçesi olmasından dolayı 49 ada 18 parseldeki, mevcut durumda ticari birimler ve park alanı (1.321,34 m2 olan ve niteliği Kargir Binası Olan Turizm ve Çocuk Bahçesi), yıkılan stadyum alanının içindeki ticaret alanları için eşdeğer alan olarak belirlenmiştir. Bu alan hem mevcutta bulunan konumlarına yürüme mesafesinde, hem de şehir merkezine oldukça yakın konumda bulunmaktadır. Böylelikle nitelikli bir yeşil alan kente kazandırılmış olacaktır ve esnaflar hem mağdur edilmeden yer seçimi sağlanmış olup hem de sağlıklı bir ticari faaliyet yürütülmeye elverişli bir organize alan kazanılacaktır. Millet Bahçesi’nin yeşil alan statüsünde olmasından dolayı da yeşil alan miktarlarında ciddi bir artış yaratılmış olacaktır. - Toplam planlama alanı 39.770,96 m2’dir. Bu bakımdan tamamı kamu mülkiyetinde olan alanda yapılacak olan Millet Bahçesi Projesi ile Bergama kent merkezinde yeni bir odak merkezinin oluşturulması, fiziksel mekândaki açık ve yeşil alan düzenlemelerinin yanı sıra kültürel mirasımız ve kültürel peyzaj değerlerinin bir parçası olacaktır. Plan ile kent kültürünün gelişmesi ile birlikte aynı zamanda ‘‘sosyal bütünleşme, iletişim ve kentsel ‘‘rekreaktif kullanımlara’’ önemli katkı sağlayacak işlevler de tanımlanmıştır.  - İptal edilen planda kullanım olarak yerüstü otopark belirlenmemiştir ancak alan için hazırlanacak olan vaziyet planlarında kapalı otopark alanları oluşturulacaktır. Otopark alanları için plan notlarında gerekli hüküm eklenmiştir.” Tamamı Bergama Belediyesi’ne ait olan planlama alanının, İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planına göre “Kentsel Yerleşik Alan” kullanımında, 1/25.000 Ölçekli Nazım İmar Planı’nda ise “Millet Bahçesi ve Ticaret+Konut Alanı” kullanımında yer aldığı belirtildi.''

Büyükşehir binasında yönetmeliğe aykırı yıkım! Haber

Büyükşehir binasında yönetmeliğe aykırı yıkım!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER İzmir’de 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen depremde hasar gördüğü için boşaltılan Büyükşehir Belediyesi’nin Konak’taki ana hizmet binasının devam eden yıkım süreci tepkilere neden oldu. Yıkım işlemlerinin 1 Temmuz’da yürürlüğe giren Bina Yıkım Yönetmeliği’ne uygun yürütülmediğini belirten İş Güvenliği ve Asbest Söküm Uzmanı Kenan Yıldız, çevreye toz yayılmasını engelleyecek perdeleme ya da parça düşmesini engelleyecek önlemlerin alınmadığına dikkat çekti. Şantiye etrafının 2,5 metre yüksekliğindeki parapetlerle çevrilmediğini ve yönetmeliğe uygun şantiye kurulmadığını vurgulayan Yıldız, binada asbest önlemlerinin alındığına dair raporun ise kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini söyledi. YÖNETMELİK VAR DENETİM YOK 1 Temmuz 2022 tarihinde yürürlüğe giren yıkım yönetmeliğinin kurumlara yüklediği sorumluluklara değinen İş Güvenliği ve Asbest Söküm Uzmanı Kenan Yıldız, “Yıkım ruhsatını veren belediyeler yıkımın mevzuata uygunluğunu denetlemekle ve uygunsuzluk varsa yıkımı durdurup önlemlerin alınmasını sağlamakla yükümlüdür. Ayrıca yıkım planını hazırlayan inşaat mühendisleri de yıkımın mevzuata uygun yapılmasını sağlamakla sorumludur. Yıkım planı eklerinden olan müellif taahhütnamesinde açıkça yazılıdır ve müellif tarafından imzalanmıştır. Ayrıca şantiye şefleri de açıkça sorumludur. Şantiye şefleri, sorumluluk aldıklarına dair taahhütnameyi plan ekleri ile belediyeye sunmaktadır. Yıkımda fenni mesül varsa onlar da aynı şekilde sorumludur. Yine yıkımı yapan yıkım müteahhitleri de sorumludur Yönetmelikteki tüm gereklilikleri yerine getirmelidir” dedi. RAPOR KAMUOYUYLA PAYLAŞILMALI İzmir ve ülke genelinde yönetmeliğe rağmen alınmayan önlemlere vurgu yapan Yıldız, belediye binasının devam eden yıkım çalışmalarında da bu önlemlere rastlanmadığını belirterek “Gerek İzmir gerekse ülkemizin birçok yerinde yapılan yıkımlarda özellikle toz çıkmasını engelleyecek perdeleme ya da parça düşmesini önleyecek önlemlerin alınmadığını hatta birçok yıkım şantiyesinde şantiye etrafının 2,5 m yüksekliğindeki parapetlerle çevrilmediğini, yönetmeliğe uygun şantiyenin kurulmadığını gözlemliyoruz. Hatta tüm yıkım müteahhitlerinde bulunması gereken toz bastırma sistemlerini maalesef şantiyelerde göremiyoruz. İnşaatlarda toz bastırma sistemleri asbest dışında oluşacak tozumanın çevreye ve insana verebileceği zararı engellemek için kullanılmalıdır. Asbest ise zaten karantina ortamı oluşturularak özel ekipler tarafından sökülmeli ve bertaraf edilmelidir. Asbest binadan uzaklaştırıldıktan sonra bina sökümü ve yıkım işlemine geçilmelidir. Şayet binada asbest önlemleri alındı deniyorsa önce bir raporu olmalı. Raporda asbest tespit edilmişse sökümü yapılmış olmalı. Şayet bu işlemler yapılmışsa başta İŞKUR’a bildirim yapılarak kayıt altına alınmış olmalı” ifadelerini kullandı. ÜÇ MAYMUN OYNANIYOR Zehir gemisine karşı verilen kolektif mücadelenin aksine şehrin göbeğinde kontrolsüz süren yıkıma sessiz kalındığını söyleyen Yıldız, “Siyasi tarafgirlik, mesleki korumacılık, inşaat faaliyetlerinden gelen rantın etkileri ve bir takım kazanımların bunun sebebi olduğunu düşünüyorum. Asbest konusunda açık karşı taraftaysa eleştiriliyor ama kendi tarafındaysa üç maymun oynanıyor. Asbestle mücadele siyaset üstüdür. Birçok sivil toplum örgütünün üyeleri siyasete girme hesabı yapıyor. Bu çok doğal ama tarafı olduğu belediyeye ya da mensubu olan belediye personeline ses çıkarmıyor. Ayrıca bir de yıkım müteahhitlerinin yasalara aykırı şekilde belge kiralama işleri var. Sadece belge kiralanıyor. Aslında kullanılan makina ve ekipmanlara göre belge veriliyor. Ama sahada başka makinalar ve personeller çalışıyor. Belediyeler de denetim yapmayınca ortaya kontrolsüz yıkımlarla çıkıyor” açıklamasını yaptı.

Kadro sözü tutulmayan evde bakım işçileri iş bırakacak! Haber

Kadro sözü tutulmayan evde bakım işçileri iş bırakacak!

ÇAĞLA GENİŞ İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Evde Bakım Birimi’nde çalışan taşeron işçiler, kadro talebiyle geçtiğimiz nisan ayında eylemlilik süreci başlatmıştı. Birimde çalışan yaklaşık 81 taşeron işçi, güvencesiz çalışma koşullarına isyan ederek iş bırakma eylemi de yapmıştı. Süreçte Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı ile görüşme yapan işçilere, ağustos ayında kadroya alınacaklarının müjdesi verilmişti. Fakat işçiler dün Belediye İş Sendikası ile yapılan görüşmede sözleşmelerinin 31 Aralık’ta biteceği gerekçesiyle kadroya alınamayacaklarını öğrendi. Duruma isyan eden işçiler, yayınladıkları yazılı açıklama ile kadroya geçene kadar her gün iş bırakma eylemi yapacaklarını duyurdu. KADRO SÖZÜ VERİLMİŞTİ İşçilere verilen kadro sözünün tutulmadığı belirtilen açıklamada, “İzmir Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı Evde Bakım personelleri olarak belediye bünyesinde çalışma talebimize istinaden daha önce yaptığımız eylemler sonucunda Sayın Genel Sekreterimiz Barış Karcı ile ortak bir mutabakata varmış, kendisinden en geç ağustos ortasına kadar belediye bünyesine geçeceğimize dair söz almıştık. Fakat dün Belediye İş Sendikası ile yaptığımız görüşmede belediye bünyesinde çalışma ile ilgili talebimizin, sözleşmemiz 31 Aralık tarihinde biteceği için o tarihe kadar ertelendiğini ve bu tarihe kadar beklememiz gerektiği söylendi. Oysa ki sayın Genel Sekreterimiz Barış Karcı, ihalenin 31 Aralık tarihine kadar devam etmesi, belediye şirketlerinde istihdam edilmemiz için engel olmadığını dile getirmiş, bunun yanında ise bağlı bulunduğumuz GSM şirketi kendilerine bu durumun bir sorun oluşturmayacağını ve gerekirse ihaleyi hemen fesih edebileceğini söylemişti” denildi. İŞ BIRAKMA EYLEMİ BAŞLATACAKLAR Maaşların gününde ödenmediğine de dikkat çekilen açıklamada, “Bunun yanı sıra aylardır geç yatan maaşlarımızın düzenli ödenmesini talep ettiğimizde GSM şirketi bize eğitim sözleşmesi imzalamamız koşuluyla maaşlarımızın zamanında yatacağını söyledi. Bu sözleşmeyi imzalamakta bir yükümlülüğümüz olmadığını, katılım olduğu taktirde katılan ya da katılmayan ayırt etmeksizin maaşlarımızın yatırılacağı söylendi. Fakat 20.07.23 tarihinde sözleşmeyi imzalayan arkadaşlarımızın maaşı yatarken imza atmayan arkadaşlarımızın maaşları yatırılmadı. Nedeni sorulduğunda bu sefer herkesin imzalaması şartıyla herkesin maaşlarının yatacağı söylendi. Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir dayatma ile karşı karşıyayız. Bir işçi emeğinin karşılığını alabilmesi için sadece emeğini ortaya koyması, işini iyi yapması yetmiyor. Bunun yanında birde mecburi bir şekilde hiç istemediği ve konunun içeriği hakkında iş verenin dahi bilmediği sözde bir eğitim projesine imza atması gerekiyor. Aylardır maaşlarımızın geç yatmasını ne de olsa ağustosta kadro gelecek diyerek sineye çeken bizler bu durum karşında artık tahammül edilemez bir noktaya gelmiş bulunmaktayız. Artık sabrımız kalmadı. Bu sebeplerden dolayı tekrar eylemlerimize başlayacağımızı sizlere duyuruyoruz. Bugün itibari ile verilen sözün tutulacağı tarihe kadar iş bırakma eylemine başlamış bulunuyoruz” ifadelerine yer verildi.  

CHP İzmir'de dikkat çeken oran Haber

CHP İzmir'de dikkat çeken oran

gercekhaberci.com'un haberine göre; 28 Mayıs tarihinde tüm Türkiye’de vatandaşların sandık başına gidip oy kullanmasının ardından, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2’nci turu sona erdi. CHP’nin yönetimde olduğu 11 büyükşehir arasında Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun en fazla oy aldığı şehir İzmir oldu. 2018 yılında gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakı, Muharrem İnce’nin adaylığında İzmir’den yüzde 54 oranında oy almıştı. 2023 seçimlerinde ise Kılıçdaroğlu, İzmir’de yüzde 67.13 oranında oy alırken, CHP İzmir’deki oy oranını artırdı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in şehir için yaptığı kapsamlı çalışmalar ve izlenen sosyal belediyecilik politikaları CHP’yi tercih eden vatandaş sayısının artmasına doğrudan etki etti. İzmir’i sırasıyla Muğla, Mersin ve Aydın takip etti. CHP İzmir, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 14 Mayıs tarihinde yapılsn ilk tur seçimlerinde yüzde 63.31 oranında oy almıştı. CHP yönetiminde olan 11 büyükşehirde Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun oy oranları şu şekilde: İzmir - yüzde 67,13 Muğla - yüzde 66,54 Mersin - yüzde 60,27 Aydın - yüzde 59,89 Tekirdağ - yüzde 59,33 Antalya - yüzde 57,35 Eskişehir - yüzde 55,41 Adana - yüzde 54,04 İstanbul - yüzde 51,78 Ankara - yüzde 51,23 Hatay - yüzde 49,86

Seçim günü toplu ulaşım 24 saat kesintisiz hizmet verecek Haber

Seçim günü toplu ulaşım 24 saat kesintisiz hizmet verecek

İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yer alan ESHOT, İZULAŞ, İZTAŞIT, İZDENİZ, Metro, Tramvay ile Büyükşehir-TCDD ortaklığıyla işletilen İZBAN araçları, 28 Mayıs 2023 Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi nedeniyle sefer saatlerinde düzenlemeye gitti. İzmir Valiliği’nin yayınladığı genelge kapsamında, saat 05.00’te göreve başlayacak sandık görevlilerinin ulaşımı için tüm toplu ulaşım araçları, 27 Mayıs Cumartesi’yi pazara bağlayan gece 03.30’dan itibaren hizmet vermeye başlayacak. Seçimin ardından ise sandık görevlilerinin güvenli şekilde sandık sonuçlarını teslim ederek ulaşımlarını sağlayabilmeleri için 29 Mayıs 2023 Pazartesi sabahına kadar toplu ulaşım hizmeti devam edecek. Tüm hatlarda otobüs ve sefer sıklıklarını artıran ESHOT, yaklaşık 1000 araçla hizmet verecek. İZULAŞ ve İZTAŞIT otobüsleriyle birlikte tüm hatlarda 1300’e yakın araç çalışacak. Öte yandan her gece 5 hatta devam eden Baykuş seferleri ise 21 hata çıkarıldı. İzmir Metrosu, 03.30-06.00 saatleri arası 15 dakikada bir; 06.00-12.00 ve 20.00-00.20 aralıklarında 7,5 dakikada bir; 12.00-20.00 aralığında 6 dakikada bir; 00.20-01.00 arası 20 dakikada bir; 01.00-05.00 arası ise saatte bir sefer yapacak. Konak Tramvayı, 03.30-06.00 saatleri arası 15 dakikada bir; 06.00-00.20 arası 7,5 dakikada bir; 00.20-01.00 arası 20 dakikada bir; 01.00-05.00 arası ise saatte bir sefer yapacak. Karşıyaka Tramvayı, 03.00-07.00 saatleri arası 15 dakikada bir; 07.00-00.30 arası 10 dakikada bir; 00.30-04.30 arası ise saatte bir sefer yapacak. İZDENİZ gemileri, Karşıyaka-Konak ve Karşıyaka-Alsancak iskeleleri arasında cumartesi gece yarısından itibaren pazartesi sabahı 06.30’a kadar ring seferleri yapacak. HABER MERKEZİ

İzmir Büyükşehir önünde tek kişilik direniş: Beni açlığa mahkum ettiler! Haber

İzmir Büyükşehir önünde tek kişilik direniş: Beni açlığa mahkum ettiler!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER İzmir’de yaşayan 32 yaşındaki Çağlar Kızılyıl, 2019 yerel seçimleri sonrasında Büyükşehir Belediyesi’nde göreve başladı. Belediyenin İZDOĞA ve İZSU şirketlerinde çalıştığı 2 yıllık süreçte mobbing ve baskıya maruz kaldığını iddia eden Kızılyıl, bel fıtığı rahatsızlığı olmasına rağmen görev tanımında olmayan ağır işlerde çalıştırıldığını söyledi. Yapılan haksızlıklara karşı çıktığı için hakkında defalarca tutanak tutulduğunu anlatan Kızılyıl’ın iş akdi geçen yıl şubat ayında tazminatsız olarak sona erdirildi. Tazminatının dışında 4 aylık mesai ücretinin dahi ödenmediğini dile getiren Kızılyıl, yargıya başvurarak işe iade davası açtı. Dava süreci devam eden Kızılyıl, Konak’taki Egemenlik Evi Başkanlık Ofisi önünde süresiz oturma eylemi başlattı. Kod 49 gerekçe gösterilerek işten çıkarıldığı için işsizlik maaşı da alamayan Kızılyıl, “Babamın emekli maaşı ile geçiniyoruz. Beni açlığa mahkum ettiler. Herkesten bu haklı mücadelemde bana destek olmalarını istiyorum” sözleriyle isyan etti. TAZMİNATSIZ İŞTEN ÇIKARILDI Mobbing ve baskıların gölgesinde işten çıkarmaya kadar uzanan süreçte yaşadıklarını anlatan Kızılyıl, “İZSU’nun Karşıyaka’daki Kanalizasyon Daire Başkanlığı’nda çalışıyordum. Mesleğim kepçe operatörlüğü olmasına rağmen başka işler yaptırıldı. Ardından İZDOĞA’ya geçirdiler. Orada da yine özel işlere gönderilmeye başlandım. İş yüküm çok fazlaydı, tek kişinin yapabileceği işler değildi. Hem evrak düzeltiyordum hem de dışarıya gönderiliyordum. Gittiğim her yere yürüyerek gidiyordum, araç verilmiyordu. Bir de süre tutuyorlardı. Beni 2 yıl boyunca iş tanımımın dışında işlerde çalıştırdılar. Karşı çıkıp yapmak istemeyince de defalarca tutanak tutup sürekli mobbing uyguladılar. Defalarca sözlü olarak işten çıkarılmakla tehdit edildim. Ben de savunmamda yaşadığım mobbingleri anlattım, bunu yapan yetkililerin isimlerini verdim. Ama bu savunmam işleme alınmadı çünkü isimler geçiyordu ve onları görevden almaları gerekiyordu. Onları görevden almamak için beni harcadılar. Yaşanan haksızlıklara karşı çıkınca önce şirketime iade edip ardından da tazminatsız olarak işten çıkardılar” dedi. BABAMIN EMEKLİ MAAŞIYLA GEÇİNİYORUZ Kod 49 gerekçe gösterilerek işten çıkarıldığı için işsizlik maaşı da alamayan Kızılyıl, “2022 yılında işten çıkarıldım. Yaklaşık 1,5 yıldır işsizim. Kod 49 gerekçe gösterilerek işten çıkarıldım. Tazminat ve işsizlik maaşı da alamadım bu sebeple. 4 aylık mesai ücretim dahi ödenmedi. İçeride alamadığım bir sürü hakkım kaldı. İşe iade için açtığım dava sürüyor. Dava sürecinde yalancı şahit bile gösterdiler. Doğruyu söyleyeceğiz diye yemin etmelerine rağmen şahit olarak gösterilen iki kişi gözümün içine baka baka mahkemede yalan söylediler. Ailemin yanında kalıyorum, babamın emekli maaşı ile geçiniyoruz. Başka bir gelirimiz yok. Evimiz de kira üstelik” ifadelerini kullandı. SAĞLIĞIM BOZULDU Yaşadığı sıkıntı ve stresten dolayı sağlığının da bozulduğunu sözlerine ekleyen Kızılyıl, “Bütün bu süreçte yaşadığım sıkıntı ve stres kalbime vurdu. Sağlığım bozuldu. Doktor anjiyo olmam gerektiğini söyledi ama onu olamadım. Psikolojim de bozuldu ama onun için de yardım alamıyorum. Maddi imkansızlıklardan ötürü tedavimi yaptıramıyorum. Beni beş kuruşsuz kapının önüne koyarak resmen açlığa mahkum ettiler” şeklinde konuştu. ÖNÜMDEN GEÇİP YÜZÜME BAKMIYOR 30 gündür belediye binası önünde oturma eylemi yapan Kızılyıl, “30 gündür belediye binası önünde oturma eylemi yapıyorum. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, her gün önümden gelip geçiyor ama dönüp yüzüme bakmıyor bile. Buradan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na seslenmek istiyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde zulüm var, işçi katliamı var. Artık buna bir son verilsin. Umarım gerçekler görülür. Verilen sözler tutulsun, torpilli kişilere ayrıcalık yapılmasın. Bizim torpilimiz yok diye bizi işten çıkarmasınlar. Herkesten bu haklı mücadelemde bana destek olmalarını istiyorum” çağrısı yaptı.

Sayıştay raporlarındaki ‘İstanbul’ arazisi de var: Büyükşehir’den tek kalemde dev satış Haber

Sayıştay raporlarındaki ‘İstanbul’ arazisi de var: Büyükşehir’den tek kalemde dev satış

TENZİLE AŞÇI Artan maliyetler nedeniyle kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelerin yaptığı taşınmaz satışına bir yenisi daha eklendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, mülkiyetinde bulunan toplamda 17 taşınmazı ihale usulüyle satışa çıkardı. Konak, Çiğli Buca ve Bornova’da bulunan taşınmaz satış listesinde en çok dikkat çeken ise Büyükşehir’in İstanbul Beyoğlu’nda bulunan ve bir dönem İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de tartışmaların odak noktası haline gelen İstanbul’daki taşınmaz oldu. SAYIŞTAY RAPORUNA DA YANSIMIŞTI 1959 yılında İzmir’de belediye başkanı olan Faruk Tunca tarafından İstanbul'da okuyan İzmirli öğrencilere yurt yapılmak üzere satın alınan arsa, bugüne kadar değerlendirilmezken arazi, üzerinde çay bahçesi ve yiyecek satışı yapılan, imarsız dükkanların bulunmasıyla Sayıştay raporlarına da konu olmuştu. Öte yandan; arazinin satışı 2019 yılı Kasım ayında gündeme gelmiş ve arsanın satışını öngören önerge AK Partili meclis üyelerinin ret oylarına karşılık CHP’li meclis üyelerinin kabul oylarıyla birlikte oy çokluğuyla kabul edilmişti. İSTİMLAK AYRINTISI Yapılan satış ihale ilanında taşınmaz için dikkat çeken bir diğer husus ise “istimlak” kararı oldu. Satış ilanında ilerleyen dönemlerde arsanın “kamulaştırılma” ihtimali de göz önünde bulundurularak “İlerde bu arsadan istimlak edilecek kısım için İstanbul Beledisince İzmir Belediyesi veya ondan devir olacak kimselere istimlak bedeli ödemeyecektir” ifadelerine yer verildi. 615 MİLYONLUK GELİR Alınan satış kararıyla birlikte İstanbul’daki arsanın yanı sıra; Bornova’nın Doğanlar, Eğridere, Erzene ve Ergene mahallelerinde yer alan ticaret imarlı 7 parsel, Buca’nın Tınaztepe Mahallesi’nde 2 konut alanı, Çiğli’nin Balatçık, Büyükçiğli ve Küçükçiğli mahallelerinde yer alan ticaret imarlı 6 parsel ve Konak’ın 2. Aziziye Mahallesi’nde yer alan ticaret ve konut imarlı parsel de satışa çıkarıldı.  Büyükşehir’in İstanbul Beyoğlu’ndaki arsa için öngördüğü muhammen bedel 245 milyon olurken satışların tamamından Büyükşehir’in kasasına 615 milyon lira girmesi bekleniyor. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.