TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#boyun

boyun haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, boyun haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Boyun fıtığı olanlar dikkat! Haber

Boyun fıtığı olanlar dikkat!

Pandemiyle birlikte daha da yaygınlaşan evden çalışma, hareketsizliğe neden olduğu için bazı rahatsızlıkları beraberinde getiriyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tuğberk Özdemir, omuz ve kollarda ilerlemiş kas gücü kaybı, his ve refleks kaybı, özellikle de gece uykudan uyandıracak kadar şiddetli ağrıların olduğu durumlarda, ilaç ve fizik tedavi seçenekleri çözüm olmadıysa, kesin çözümün ameliyat olduğunu söyledi. Pandemiyle beraber değişen yaşam tarzıyla birlikte, boyun fıtığı vakalarında ciddi bir artış yaşandı. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tuğberk Özdemir; evden çalışma kültürünün yaygınlaşması, kötü pozisyonda uzun süre oturma, sürekli yatarak televizyon izlemek, uzun süreli bilgisayar, telefon ve tablet kullanımının boyun fıtığı şikayetlerinde artışa neden olabildiğini söyledi. Kollarda ve ellerde uyuşma, ağrı, güçsüzlük gibi belirtiler gösteren boyu fıtığının ihmal edilmemesi gerektiğini önemle vurgulayan Tuğberk Özdemir, “Boyun fıtığı; boyunda, omuzlarda kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyecek derecede; ağrı, uyuşma, güç kaybı, his kaybı; boyun, omuz ve sırt kaslarında spazma neden olabilir. Bu şikayetler, özellikle sabah uyanınca daha fazla hissedilebilir hatta gece uykudan uyandıracak şekilde de kendini gösterebilir” dedi. Felce kadar ilerleyebiliyor Beyin Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tuğberk Özdemir, felce kadar ilerleyebilen boyun fıtığının ihmal edilmemesi gereken bir hastalık olduğunu dile getirerek, “Ani ve güçlü boyun hareketleri, ağır kaldırmak, ani ters dönüşler, baş öne eğik olarak uzun süreli çalışmak, masa başında uzun saatler çalışmak, uygun olmayan yatma biçimi, doğru seçilmeyen yastık ile uyumak, özellikle emniyet kemeri takmadan araba kullananlarda ani frenle alınan darbeler, trafik kazaları, geçirilmiş boyun incinmesi, spor yaralanmaları ve osteoporoz gibi nedenlerden kaynaklanabilir” dedi. Boyun fıtığından korunmak için hareketli yaşam ve düzenli egzersize önem verilmesi gerektiğine dikkati çeken Özdemir, şu bilgileri verdi: “Ani hareketten, yatarak TV izlemekten, vücut dengesini sağlamadan ağırlık kaldırılması gibi boyna zarar verecek eylemlerden kaçınılmalı. Özellikle ofis çalışanları başta olmak üzere, uzun süre aynı pozisyonda yapılan işlerde çalışanlar düzenli aralıklarla ara verip, hareket etmeli. Boyun, omuz ve kollarda geç kalmadan hekime başvurulmalı.” BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Kozmik enerji tedavi edebilir mi?

Uzun süren ses kısıklığına dikkat! Haber

Uzun süren ses kısıklığına dikkat!

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Selim Yıldırım konu ile ilgili bilgiler verdi. Baş, boyun bölgesinin en sık görülen kanseri gırtlak kanseridir.İlk belirtisi ses kısıklığıdır.Boyunda şişlik oluşması, yutma zorluğu, boğazda takılma hissi, nefes darlığı, kulak ağrısı ve ağızdan kan gelmesi diğer belirtiler arasındadır.  Gırtlak kanseri gırtlağın her bölgesinde görülebilir, en sık görüldüğü bölge ses telleridir.Özellikle 2 haftayı geçen ses kısıklıklarında ayrıntılı bir şekilde muayene etmek gerekir.Ses tellerinin çalışmadığı, boyunda şişlik olduğu, açıklanamayan kulak ve boğaz ağrılarında mutlaka ileri görüntüleme yöntemleri ile ayrıntılı muayene etmek gerekir.  GEÇ BELİRTİ VEREBİLİR Gırtlak kanseri ses tellerin üst kısmında yerleştiğinde daha geç belirti verebilir. Bu bölgede ses bozulmadığı için hastaların şikayeti genellikle boğazda takılma, yutkunma ve boğaz temizleme şeklinde yaygın semptomlar görülür.Gırtlak kanseri ses tellerinin altında yerleştiğinde bazen ilk belirti nefes darlığı olabilir.  Ses tellerinde yerleşen tümörler yavaş yavaş gelişir ve giderek yayılan bir şekilde ses telinin tümünü tutarak ses tellerinin dışına taşımaya başlar. Erken tanı hayat kurtarıcı rol oynar. Geciktiği takdirde gırtlak sisteminin tamamını almak gerekebilir boğazda kalıcı delik açmak zaruri olabilir.  Gırtlak kanserine neden olan etkenler arasında en yaygın bilinen sigaradır ama bunlar içerisinde genetik yapıda büyük rol oynar. Kansere genetik yatkınlığı olan kişilerde üzerine risk faktörleri eklendiği zaman daha çabuk kanser gelişebilir. Yani genetik yatkınlığı olan bir kişi sigara içtiğin zaman daha çabuk kanser ortaya çıkar ama genetik yatkınlığı olmayan bir kişi sigara içtiği zaman daha geç ortaya çıkar.  RİSKİ ARTIRIR Bir diğer en önemli etkenlerden bir tanesi de alkol, tütün ürünleri ile birlikte kanser sürecini daha da hızlandırır. HPV virüsü olarak bilinen etken de baş boyun kanserlerinın gelişiminde önemli rol oynar. Kişinin beslenme düzeni özellikle proteinden zengin beslenmek kızartma, kırmızı et ve işlenmiş gıdalarda risk taşır. Zehirli gazlara maruziyet ve uzun süre bu zehirli gazlı ortamlarda tenefüs akciğer kanseri ile birlikte gırtlak kanseri riskini de belirgin derecede artırır.  Gırtlak kanserinde tanı hastanın hekim tarafından muayene edilip şüpheli dokudan parça alınmasıyla kesin olarak konur. Kötü görünümlü dokular hekimleri ve hastaları şüphelendirmelidir. Özellikle risk faktörlerinin varlığı ve şikayetlerin uzaması gırtlak kanseri riskini akla getirmelidir.Endoskopik muayene sonrası gerekli durumlarda bilgisayarlı tomografi ve MR ile de ek görüntüleme yapılıp ayrıntılı tanı konabilir.  Prof. Dr. Yavuz Selim Yıldırım,''Gırtlak kanseri tedavisinde en belirleyici rol hastanın tanı (kanserin anlaşıldığı zaman) aldı zamandır.Geç kalınmış kanserlerde daha geniş bir alan bundan etkilenir. Erken tanı konursa gırtlak fonksiyonları etkilenmeden kolay bir şekilde tedavi edilmiş olur.Erken tanı konulduğu zaman lazer ile ses tellerindeki kanser alınarak ses kalitesi korunmuş olur.Daha ilerleyen durumlarda ağız içerisinden endoskopik yol ile lazerli yöntemi uygulayarakdan ses kalitesi kaybedilir ancak fonksiyon korunarak tedavi edilmiş olur.Erken evre tümörlerde en yüz güldürücü sonuçlar cerrahiyle alınır. Gırtlak dışına taşmış tümörlerde organ koruyucu fonksiyonu daha önemli olan radyoterapi -Işın tedavisi ve kemoterapi- ilaç tedavisi de gırtlak kanserileri tedavisinde yer alır. Boyuna ve yemek borusuna yayılmış gırtlak tümörlerinde, multidisipliner yaklaşım ile hastalara öncesinde konsey yapılarak tedavilerin artıları ve eksileri tartışılıp her hasta üzerinde en uygun tedavi yöntemi seçilir ve uygulanır.'' dedi. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.