bilim insanı Haberleri - Son Dakika bilim insanı Haber Güncel Gelişmeler

O içecek kel yapıyor!

Araştırmada bazı içeceklerin saç sağlığına zarar verebileceği ve bu sebepten dolayı kelleşme riskini artırabileceği ortaya çıktı. Enerji ve gazlı içecekler kellik riskini yüzde 42 oranlarına kadar artırabiliyor. Bu içeceklerin böyle bir etkisi olduğunu bilen insan sayısı çok az. Bilim insanlarının 2000 kişi ile yaptığı araştırma sonuçlarında erkeklerde kelleşme riskini artıran içeceklerin ilk deneylerde yüzde 30 ikinci deneylerde ise yüzde 42’ye kadar etkili olduğu belirtildi. Bilim insanları daha sonraki yaptığı deneylerde istatistiklerin bu düzeyde kaldığını belirtti. Bu içeceklerin kelleşme riskini artırmasının sebebinin ise içeceklerin kan şekeri oranını bir anda yükseltip düşürmesi olarak tahmin ediliyor.

Samsun’ da okullar bilim insanlarıyla buluşacak

TÜBİTAK Bilim ve Toplum Başkanlığı tarafından bilim insanları öğrencilerle buluşturarak toplumda bilim farkındalığını ve okuryazarlığını geliştirmek, bilim dünyası ile toplumun bilim iletişimini arttırmak amacıyla her yıl etkinlikler düzenleniyor. Bilim söyleşileri programı çerçevesinde Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı 200 okuldan yapılan başvuruların 194’ü kabul edilerek programa dahil edildi. Alaçam 7, Asarcık 4, Atakum 12, Ayvacık 2, Bafra 8, Canik 32, Çarşamba 7, Havza 3, İlkadım 28, Kavak 6, Ladik 2, 19 Mayıs 13, Salıpazarı 2, Tekkeköy 29, Terme 27, Vezirköprü 11, Yakakent’te 1 okul olmak üzere 17 ilçede 194 okuldaki öğrenciler bilim söyleşilerinde bilim insanlarıyla bir araya gelecek. Bilim Söyleşileri, 2 Ekim - 31 Mayıs 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Bilim söyleşilerinin bilim insanlarını öğrencilerle buluşturarak toplumda bilim farkındalığını ve popüler bilim okuryazarlığını artırmak hedefleniyor. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Samsun semt pazarları

Uzmanlardan uyarı! Deprem bölgeleri için "çelik yapı" önerisi

ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Canbay ve Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Topkaya ile Düzce Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Arslan, deprem bölgelerinde çelik yapıların kullanımının önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Canbay, tüm yapılarda doğru yöntem ve hesaplama yapılması ile projeye uygun hareket edilmesinin binaların dayanıklılığındaki önemine işaret etti. Çelik konstrüksiyon yapıların yararlarına değinen Canbay, "Bu evler belirli bir tip proje kapsamında yapıldığı için tasarımının 'hatasız ve güvenilir' olması bir avantaj. Çelik imalatının hepsi fabrikada yapılacağı için, yani delikleri, boyları burada kesilip, ayarlanacağından hata minimuma indiriliyor." diye konuştu. Canbay, çelik evlerin deprem bölgesinde kullanımına ilişkin de şunları kaydetti: "Şu anda deprem bölgesinde beton ve imalat konusunda çok büyük bir talep var. O zaman başka malzemeler de bulmalıyız ki arz talep dengesini sağlayabilelim. Onu sağlayabilmek için de betonarmenin dışındaki başka imalatlara da yönelmekte bence fayda var. Yani köy yerine betonu nasıl götüreceksiniz ama çelik konstrüksiyon evleri bir tıra yükleyip, götürebilirsiniz. Bütün parçaların taşındığı bir kamyonla gidilir, yerinde kaynak ya da cıvatalarla birleştirilir. Tabii temeli sağlam yapılmalı. Çelik yapılar, projesine uygun yapılması halinde dayanıklı, güvenilir ve kullanışlı olacaktır." "Karbon salımı düşük ve geri dönüşüm açısından önemli" ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Topkaya da çelik konstrüksiyon yapıların dayanıklılığına dikkati çekerek, "Çelik yapılar Türkiye'de çok da fazla uygulanmadığı için bilinmiyor ama deprem yönünden mukavemeti daha yüksek olduğu için diğer sistemlere göre daha avantajlı." dedi. Çeliğin, çevresel yararlarına da değinen Topkaya, şunları söyledi: "Çelik, karbon salımı açısından düşük ve tekrar kullanılabilme açısından çok önemli bir madde. Çelik üretiminde diğer malzemelerin üretimine göre daha az karbon salımı oluyor. Geri dönüşüm açısında da 50-100 sene sonra binayı eğer siz başka amaçla kullanacaksanız ya da sökmeniz gerekiyorsa rahatlıkla söküp bu malzemeyi kullanabiliyorsunuz, geri dönüşümünü sağlayabiliyorsunuz. Diğer yapılarda malzemeyi tekrar kullanmaya çalıştığınız zaman bunlar inşaat atığı haline dönüşüyor." "Çelik, betona nazaran biraz daha hafif bir malzemedir" Düzce Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Arslan da çelik yapıların deprem yönetmeliğine uygun projelendirilip, kalifiye işçiler tarafından imalatının yapılması durumunda deprem bölgesinde kullanılabileceğini anlatarak, "İnsanların aklında belki depreme dayanıklı mı, değil mi diye soru işaretleri olabilir. Şöyle bir avantajı var; çelik, betona nazaran biraz daha hafif bir malzemedir. Yani deprem yükü de kütleyle orantılı olduğu için az olacak. Böylece çelik yapıların deprem dayanımlarının daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı. Deprem şurasında çelik yapılar masaya yatırıldı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 15-17 Eylül'de düzenlenen "Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası"ndaki komisyonlarda da çelik yapılar ele alınmıştı. Bilim insanlarından uzmanlara, belediye bürokratlarından medya temsilcilerine kadar birçok kesimden uzman ismin katıldığı şuranın sonuç bildirgesinde, "köy evlerinin çelik konstrüksiyondan inşa edilmesi" önerisinin yer alacağı öğrenildi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Depremzedelere teslim edilecek konutlar bitmek üzere

Geleceğin bilim insanları Samsun'da yetişiyor

Samsun’un Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan atama kararıyla Canik Kaymakamı olarak atanan Kaymakam Vehbi Bakır ile birlikte ilçeye kazandırılan proje ve yatırımları yerinde inceledi. Belediye tarafından yapımı tamamlanan ve merkezi hükümet yatırımlarının odak noktası olan Canik’te yeni proje ve yatırımlar peş peşe vatandaşların hizmetine girmeye devam ediyor. Canik Belediyesi tarafından ilçede hayata geçirilen ve mesleki istihdama yönelik büyük katkılar sunan Canik Belediyesi Meslek Edindirme Kursları’nda (CAMEK) bulunan eğitim alanları ve uygulama atölyelerinde incelemelerde bulunan Kaymakam Vehbi Bakır ve Başkan İbrahim Sandıkçı, eğitmenlerle uzun süre sohbet etti. Vatandaşların uygulamalı ve sertifikalı eğitimlerle meslek sahibi olmaya devam ettiklerini belirten Başkan Sandıkçı, “CAMEK’te vatandaşlarımızın meslek sahibi olması ve farklı sektörlerde iş sahibi olmasına yönelik mesleki eğitimlerimize devam ediyoruz. Uygulama atölyelerimizde kursiyerlerimizin teorik eğitimlerle birlikte gerçekleştirdiği uygulamalı eğitimlerle onların tecrübe edinerek öğrenmelerine imkân sunuyoruz. Sertifikalı mesleki eğitimlerimizle vatandaşlarımızın meslek sahibi olarak mesleki istihdamlarına yönelik öncü olmaya devam ediyoruz” dedi. Kaymakam Bakır ve Başkan Sandıkçı, CAMEK’te gerçekleştirdiği incelemelerin ardından Canik Belediyesi Tenzile Hanım Konağı’nı ziyaret etti. “Geleceğin bilim insanları yetişiyor” Geleceğin kaşiflerinin yetiştiği Canik Özdemir Bayraktar Keşif Kampüsü’nü ziyaret eden Kaymakam Vehbi Bakır ve Başkan İbrahim Sandıkçı, Canik Keşif Kampüsü’nde özel olarak oluşturulan atölye, laboratuvar, uygulama ve keşif alanlarında incelemelerde bulundu. Canik Keşif Kampüsü’nde eğitimlerin yoğun bir şekilde devam ettiğini belirten Başkan İbrahim Sandıkçı, “Çocuklarımız ve gençlerimizi bilim ve teknolojiyle buluşturmaya devam ediyoruz. Geleceğin teknoloji liderlerini yetiştirdiğimiz Keşif Kampüsümüzde çocuklarımız yeteneklerini keşfederken, aynı zamanda eğlenirken öğreniyor. İnşallah, milli teknoloji hamlesine katkı sunacak nesilleri Canikimizde yetiştirmeye devam edeceğiz” diye konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Samsun'da kaza: İşçi minibüsü takla attı! Çok sayıda yaralı var

Balçova Belediyesi, bilim insanı yetiştiriyor

Günümüz yaşantısının vazgeçilmez bir parçası olan yazılım teknolojisi eğitimi, Balçova Belediyesinin açtığı kurslar ile Balçovalı çocuklara ücretsiz olarak verilmeye başlandı. KÜÇÜK ROBOTLAR YAPTILAR Balçova Belediyesi tarafından altyapısı ve teknolojik donanımları oluşturulan robotik kodlama kursunun 4 etabında 117 çocuk, robotik kodlama ve teknoloji derslerine katıldı. İlköğretim 4 ve 5. sınıflarda okuyan çocuklar, robotik kodlamanın yanı sıra; düşünme, takım çalışması, kendini ifade edebilme, pozitif düşüne gibi konularda eğitim almaya başladı. Hafta içi ve hafta sonu okullarından boş kalan zamanlarında kursa devam eden çocuklar, edindikleri bilgilerle hem yazılım teknolojisini öğrendi hem de bu bilgileri ile küçük robotlar yapmaya başladı. Zaman zaman çocukların derslerine de katılan Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, dönem sonu etkinliği nedeniyle çocuklara bir sürpriz yaptı. Eğitimlere katılanlara sertifikalarının verildiği törende, film karakteri Robot Bumblebee çocuklara bir gösteri sundu. Çocukların hayranlıkla izlediği showdan sonra Başkan Fatma Çalkaya ve belediye meclis üyeleri, her öğrenciye birer sertifika verdi. Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, “Çocuklarımızı ezberci eğitim sisteminden uzaklaştırıp onları düşünmeye ve problem çözmeye yöneltmek için bu kursumuzu açtık. Çocuklarımızın geleceğin yazılım dilini öğrenmeli için gösterdikleri ilgi ve her geçen yıl artan talep bizleri sevindiriyor” dedi. İHA

Ayak izinden ve nefesten insan DNA’sı tespiti

Florida Üniversitesinden bir grup araştırmacı, bir insanın DNA'sına ait bilgilerin artık, sahilde bırakılan ayak izlerinden, bir odada solunan havadan veya okyanusta yüzerken bırakılan tükürük benzeri atıklardan tespit edilebileceğini ortaya koyan bir buluşa imza attı. Nature Ecology & Evolution isimli bilimsel dergide sonuçları yayımlanan araştırmada, bilim insanlarının, nesli tükenmekte olan deniz kaplumbağalarını incelemek için kumda bulunan çevresel DNA örneklerini toplarken, bulguların çok kaliteli olduğu ve o bölgede yaşayan popülasyonun genetik atalarının belirlenebildiği sonucuna ulaştıkları belirtildi. Araştırma kapsamında 6 kişinin çalıştığı 280 metrekarelik bir hayvan kliniğinden alınan hava örnekleri üzerinde yapılan incelemede, çalışan personel ve hayvanlara ait DNA'ların tespit edilerek eşleştirmelerinin yapılabildiği gözlendi. Araştırma raporunda, "Tükürüğümüz, derimiz, terimiz ve kanımız yoluyla çevreye karışan insan DNA'sı, kayıp kişilerin bulunmasına ve suçları çözmek için adli soruşturmalara yardımcı olmak, arkeolojik öneme sahip alanları belirlemek ve atık sulardaki DNA izleri aracılığıyla sağlığı izlemek için kullanılabilir." ifadesi kullanıldı. Florida Üniversitesi Vahşi Yaşam Hastalıkları Genom Bilimi Profesörü David Duffy, "Bütün bu kişisel, atalara ait ve sağlıkla ilgili veriler çevrede ücretsiz olarak mevcut ve şu anda havada asılı duruyor." ifadesini kullandı. Rapor aynı yöntemlerin, "mahremiyet ihlalleri, konum izleme, veri toplama, bireylerin veya toplumların genetik takibi" gibi kötü niyetli çalışmaların yapılmasını kolaylaştırabileceği tehlikesine de işaret edildi. AA

Görülen ilk kara deliğin geliştirilmiş yeni görüntüsü yayınlandı

2017'de Event Horizon Telescope (EHT), yakındaki bir galaksinin merkezindeki bir kara delik olan M87 hakkında veri topladı. Bu veriler, iki yıl sonra 'bulanık, turuncu' bir çörek gibi görünen kara deliğin görüntüsünü oluşturmak için kullanıldı. Şimdi, bilim insanları bu görüntüyü geliştirmek ve ilk kez görülen kara deliğin tam çözünürlüklü bir resmini üretmek için yapay zekayı kullandı. Bilim insanları kara deliğin daha da iyi bir görüntüsünü vermenin yanı sıra, bunun gizemli, yoğun ve büyük kütleli nesneler hakkında daha fazla bilgi sağlayabileceğini umuyorlar. Institute for Advanced Study'den baş yazar Lia Medeiros yaptığı açıklamada, "Yeni makine öğrenimi tekniğimiz PRIMO ile mevcut dizinin maksimum çözünürlüğünü elde edebildik. Kara delikleri yakından inceleyemeyeceğimiz için, bir görüntünün ayrıntısı, onun davranışını anlama yeteneğimizde kritik bir rol oynuyor." dedi. MİLLİYET