TİP’li Kadınlar: CHP’li belediyelerin saraydan farkı kalmadı
AYSELİN UZUN / Bayraklı Belediyesi’nin kadın sığınma evini kapatma kararı ve belediye kreş ücretlerine yaptığı fahiş zam oranı büyük tepkiye yol açtı. Kadınların ve çocukların haklarını savunma mücadelesi veren bu kurumların kapatılması, yerel yönetimlerin sosyal adalet anlayışından uzaklaştığı eleştirilerini beraberinde getirdi. Türkiye İşçi Partili kadınlar, Bayraklı Belediyesi’nin bu kararlarına karşı Egemenlik Binası önünde basın açıklaması yaptı. Bayraklı Belediyesi’nin yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çiğli Belediyesi’nin bu konudaki çalışmalarını yetersiz buldukları gerekçesiyle eleştiren TİP’li Kadınlar, yapılan açıklamada, sığınma evlerinin şiddet mağduru kadın ve çocuklar için bir umut olduğu vurgulanarak, “Kadınların hayatından tasarruf olmaz” denildi.
YEREL YÖNETİM KADINLARDAN VAZGEÇTİ
“Bu ülkenin eşit vatandaşları olarak güvende olmak, şiddetsiz bir hayat yaşamak hem biz kadınların hem de çocuklarımızın hakkıdır” diyerek başladığı sözlerine, CHP’li belediyelere sitemde bulunarak devam eden TİP’li Kadınlar Üyesi Leyla Kayagil, “Saray rejiminin yaratmak istediği, güçsüz, erkeğe mahkûm kadın figürünün gerçekleşmemesi için tüm gücümüzle savaşırken, bu haklı mücadelede yanımızda görmeyi beklediğimiz, yerel yönetimlerin tıpkı Sarayın Belediyeleri gibi ilk bizden, çocuklarımızdan ve tüm ezilenlerden vazgeçmesi mücadeleye sırtını dönmektir. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bütçe görüşmelerinde; ‘Katledilen kadınları yaşatamayan bir anlayışın, cezasızlığı kural haline getirenlerin, fail erkekleri cesaretlendirenlerin hazırladıkları bütçeyi reddediyoruz. Çare, kurumları kavga ederken sizi yok sayan, size sırtını dönen bir anlayışta değil. Çare vatandaşlarına, kadınlara hizmet edecek bir devlet anlayışını yeniden ayağa kaldıracak olan Cumhuriyet Halk Partisi’ndedir’ sözlerini sarf ettiği sırada, CHP’li Bayraklı Belediyesinde Kadın Müdürlüğü’nün ve sığınma evinin sadece birkaç kadının gelip gittiği gerekçesiyle kapatıldığını öğreniyoruz. 5393 Sayılı Belediye Kanunu’na göre nüfusu 100 bini geçen belediyeler sığınak açmak zorundadır. Fakat bu zorunluluğa rağmen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verilerine göre halihazırda Türkiye’de 149 kadın sığınma evi vardır. Saray belediyeleri bu zorunluluğu yerine getirmek konusunda isteksizken CHP belediyeleri de kadını zayıflatan erkeğe mahkûm kılan bu uygulamaya tasarruf gerekçesiyle eşlik etmeye başlamıştır. Tasarruf etmek için ilk vazgeçeceğiniz bizim canımızsa Saraydan farkınız nedir”
CHP’Lİ BELEDİYELER KADINLARA İHANET ETMİŞTİR
İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere Bayraklı ve Çiğli Belediyesi gibi birçok CHP’li belediyenin kadınları ve çocukları hedef alan uygulamalarda bulunduğunu belirten Kayagil, “Kadına şiddetle mücadelede ‘çare’ olma rolünü üstlendiğini iddia eden bir partinin mensubu olan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, 25 Kasım’da ‘6284 Sayılı Yasayı Uygula Şiddeti Önle!’ sloganları içeren görselleri tüm sosyal mecralarda paylaşırken, İstanbul Sözleşmesinin ve 6284 Sayılı Yasanın şiddet mağdurunu korumaya yönelik hükümleri kapsamında, yerel yönetimlerce barınma olanağının sağlanması ve mağdurların psikolojik, hukuki, mesleki ve sosyal danışmanlık alması için kurulmuş kadın müdürlüklerinde uzun yıllardır gönülden hak temelli mücadele veren psikolog, sosyolog ve sosyal çalışmacıların görev yerlerini değiştirmiş ve başka müdürlüklere göndermiştir. Aynı uygulama Çiğli Belediyesinde de gerçekleştirilmektedir. Yerel yönetimler, yurttaşların sosyal eşitsizliğine ilişkin en etkin politikaları üretebilecek olanaklara sahipken, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde atılan bu geri adımlar kentimizde hak temelli mücadeleler bakımından bize önemli ölçüde güç kaybettirmektedir. Yazık ki bu şehirde, yaşam mücadelemizde yanımızda hissettiklerimiz, kadınların ve çocukların canına sırtlarını dönmüştür. Saray Rejiminin yaratmak istediği toplumsal cinsiyet rollerine hizmet eder hale gelmiş ve canımıza karşılık gösterdikleri gerekçe ‘Tasarruf’ yani para olmuştur. Öte yandan, CHP’li belediye yönetimleri, yıllarca hak temelli bu mücadelelere gönülden omuz vermiş, güç vermiş olan belediye emekçilerini, fikirlerini sormadan, bir emrivaki ile karşı karşıya bırakmış ve yıllardır verdikleri emeği çöpe atmış, yok saymış ve ‘Emeğin Kutsallığına’ da ihanet etmişlerdir. Kadın mücadelesinde geri adım atan bu belediyeler, çocukların eğitimde fırsat eşitliği mücadelesinde önemli bir yeri olan belediye kreşlerinde de sosyal adaletsizliğin giderilmesi amacından sapmıştır. Yine Bayraklı Belediye başkanı yönetime geldikten sonra 4 bin TL olan kreş ücretini 12 bin TL’ye çıkarmış ve yaşamakta olduğumuz zor ekonomik koşullarda gerçekleşen bu fahiş artış, birçok ailenin kreşten çocuklarının kaydını sildirmesine sebep olmuştur. Zaten yaşıtlarıyla eşit koşullara sahip olmayan bu çocukların eğitimlerindeki en önemli dönem heba edildiği gibi anneler de çalışma hayatından uzaklaşmış ve ekonomik olarak güçsüz hale gelmiştir” dedi.
