TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#başarı

başarı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, başarı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Başarmanın anahtarı çok çalışmaktır Haber

Başarmanın anahtarı çok çalışmaktır

Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, Doğuş Üniversitesi’nin daveti üzerine 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katıldı. Dönemin resmen başladığı organizasyonda akademisyen ve öğrencilerin katıldığı ilk derste İstanbul’da geçen üniversite öğrencilik süreci, sonrasında lisansüstü eğitimleri, bürokrasideki çalışmaları ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tecrübelerini paylaştı. Türkiye’nin geleceği ve hedeflenen gelişim sürecine atıfta bulunan Faruk Özlü, kendi öğrencilik döneminden örnekler vererek “Hedeflememiz gereken Türkiye nasıl bir Türkiye’dir? Biz Türkiye’nin bilim merkezi, teknoloji üssü ve ileri sanayi ülkesi olmasını arzu ediyoruz. Sevgili gençler, ben de sizler gibi zamanında üniversiteye başladım. Öğrenciliğim İstanbul’da geçti. Bir defa şunu söyleyeyim; İstanbul’da okumak bir ayrıcalıktır. Ben 10 yılımı İstanbul’da geçirdim. O yüzden siz de burada olduğunuz için çok şanslısınız. Öğrenciliğim sırasında çok fazla konferans ve toplantılar takip ettim. Mühendislik fakültesi öğrencisiydim ama kültürel etkinliklere çok meraklıydım. Toplantılarda kitabını imzalatmak için yanına gittiğim çok bilinen bir yazar bana ne okuduğumu, ne olacağımı sordu. Ben de makine mühendisi olacağım dedim. Buna karşılık söylediği söz bende çok etkili oldu. Dedi ki; ‘oğlum, ne olursan ol, en iyisi ol’ İçinizde hukukçular, iktisatçılar, mühendisler var. Ben bunu hiç unutmadım. Değerli gençler, ne olursanız olun, en iyisi olun. 30 yıl önce bana bu tavsiyeyi veren değerli bir yazarımızın bu sözlerine size aktarmak istedim” dedi. “Ülkesini seven gençler, en çok çalışanlardır” Yerli ve milli girişimlerin geliştirilmesi için gençlere iş düştüğünden söz eden Başkan Özlü “Einstein şöyle diyor; ‘Mantığınız sizi A noktasından B noktasına götürür. Hayal gücünüz ise sizi her yere götürür’ Hayal etmekten ve hayallerinizin peşinden gitmekten korkmayın. Sevdiğiniz işi yapın ve çok çalışın. Ülkesini seven, iyi eğitimli gençler olarak başarının anahtarı çalışmaktır. Başarılı insanları diğerlerinden ayıran en önemli özellik, çalışmak ve asla vazgeçmemektir. Bakın; işin özü çalışmak. Ben bunu her zaman söylüyorum. Bizim mottomuzdur bu. Çalışmadan terlemeden, bir şey yapmadan hiçbir şey olmaz. Bu ülkede yapılmayanı ilk olarak yapmaktan, memleketine katkı veren bir birey olmaktan daha güzel bir duygu olamaz. Bunu, Yerli Otomobil ve Milli İHA, Milli Gemi gibi birçok savunma sanayi projesini hayata geçirmiş, hizmet ettiğim tüm görevlerde bizzat yaşamış bir büyüğünüz olarak söylüyorum. Bizler yaptık, yapıyoruz, bu bir gönül işidir, memleket sevgisidir, vatanına gerçek anlamda hizmet etmek de budur. Ülkenin sizlere ihtiyacı var, sizlere inanıyoruz, güveniyoruz. Bu ülkeyi çok daha ileriye götürecekler de sizlersiniz. Ülkenizi sevin, insana, doğaya saygılı, değerlerine bağlı bir dünya insanı olmayı hedefleyin” ifadelerinde bulundu. “Türkiye ne kurulduğu gün ne de 20 yıl önceki gibi değil” Dünyada yaşanan hızlı gelişmeye ayak uydurmak için ülke olarak sıçramaya ihtiyaç olduğunu ifade eden Başkan Özlü, üniversitede seçilen bölümlerin ilk önce felsefesinin öğrenilmesi gerektiğini belirtti ve şöyle konuştu: “Bakın değerli arkadaşlar Türkiye gerçekten gelişiyor. Ülkemiz bundan 20 yıl önceki Türkiye değil. Cumhuriyet tarihimizin, kuruluşundaki Türkiye de değil. Ülkemiz her gün gelişiyor, büyüyor, ilerliyor ama dünya da boş durmuyor, gelişiyor. Dolayısıyla bizim yapmamız gereken şey; sıçrama yapmaktır. Yani ilerleyen dünyada, bir adım daha ileri gitmektir. Bunun da yolu çalışmaktan geçiyor. 4 yıl mühendislik eğitimi, bu 8 yarıyılın 1 yarıyılını iş eğitimi olması için çalışmıştık. Belki de öğrencilerimize ilk başlangıç yılında hangi bölümdeyse bu mesleğin felsefesini anlatmak gerekir. Bu yaklaşım ile okuduğumuz bölümü neden seçtiğimize ilişkin düşünce sistemimizi geliştireceğini düşünüyorum. Her bir bölümde o bölümde okuyan öğrencilerimize o bölümün felsefesini anlatmakta fayda olacağını düşünüyorum. Bu şekilde emin adımlarla başarıya odaklanacağımıza ve onu elde edeceğimize inanıyorum.” Başkan Özlü’nün ilk derste paylaştığı tavsiyeler öğrenciler ve akademisyenlerden büyük alkış alırken program sonunda Doğuş Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ahmet Alkan Çelik, Başkan Dr. Faruk Özlü’ye teşekkür plaketi takdim etti. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: YÖK’ten üniversitelere 800 yeni araştırma görevlisi kadrosu

DEÜ konservatuvarının başarıları, sınırları aştı Haber

DEÜ konservatuvarının başarıları, sınırları aştı

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Devlet Konservatuvarı, elde ettiği başarılarla yerel ve uluslararası alandaki tanınırlığını artırıyor. DEÜ Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Çiler Talu ile flüt ve korno eğitimi alan öğrencileri, son bir yıl içinde ulusal ve küresel ölçekteki yarışmalarda elde ettikleri dereceleri paylaşmak üzere DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ı ziyaret etti. DEÜ Devlet Konservatuvarının dünden bugüne sanat camiasına sayısız isim kazandırdığını vurgulayan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Yerel ve küresel ölçekteki müzik yarışmalarında önemli dereceler elde ederek bunu bir kez daha ortaya koyan öğrencilerimizin başarılarıyla gurur duyuyoruz” dedi. Türkiye’de konservatuvar eğitiminde saygın kurumlardan birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, elde ettiği başarılarla yerel ve uluslararası alandaki tanınırlığını gün geçtikçe artırıyor. DEÜ Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü Üflemeli ve Vurmalı Çalgılar Anasanat Dalından Dr. Öğr. Üyesi Çiler Talu ile flüt ve korno eğitimi alan öğrencileri, son bir yıl içinde ulusal ve küresel ölçekteki yarışmalarda elde ettikleri dereceleri paylaşmak üzere DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ı ziyaret etti. Lise ve lisans düzeyinde DEÜ’de eğitim-öğretim hayatlarını sürdüren öğrencilerin başarıları arasında, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası solist seçmeleri başta olmak üzere birçok yerel ve uluslararası yarışmalardaki birincilikler ve dereceler dikkat çekiyor. "GURUR DUYUYORUZ" 1954 yılında kurulan ve 1982 yılında Dokuz Eylül Üniversitesine bağlanan, 65 yıllık köklü bir okul olan DEÜ Devlet Konservatuvarının dünden bugüne sanat camiasına sayısız isim kazandırdığını vurgulayan Rektör Hotar, “Yerel ve küresel ölçekteki müzik yarışmalarında önemli dereceler elde ederek bunu bir kez daha ortaya koyan öğrencilerimizin başarılarıyla gurur duyuyoruz. Konservatuvar öğrencilerimiz, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve uluslararası prestijli orkestralarda bulunma hakkı kazandı. Bugün onlarla heyecanlarını paylaşmak için bir araya geldik. Öğrencilerimizi ve onları yetiştiren hocalarımızı yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz” diye konuştu. "HER SANAT DALI AYRI BİR DEĞERDE" DEÜ Devlet Konservatuvarının kısa bir süre önce İzmir’in kurtuluşunun 100’üncü yılı etkinlikleri çerçevesinde beste yarışması düzenlediğini de hatırlatan Rektör Hotar, “Rektörlüğümüz öncülüğünde düzenlenen yarışmada DEÜ Devlet Konservatuvarı Bestecilik ve Orkestra Şefliği Anasanat Dalı öğrencimiz İltan Bilge’nin 'Kutlu Gün Marşı' isimli eseri, jüri tarafından birinci seçilmişti. Marşımız kısa sürede dillere dolandı ve İzmir’e yakışır bir eser olarak hafızalardaki yerini aldı. Konservatuvarımızın her sanat dalı ayrı bir değerde. Bu yarışmamız da kentimize, milletimize ve değerlerimize olan bağlılığımızın bir sonucuydu. Ulusal ve uluslararası sanat camiasında söz sahibi olan üniversitemize katkıları için konservatuvarımızın her bir bölümüne ayrı ayrı teşekkür ediyoruz” ifadesinde bulundu. İHA

YKS’de öğrenci başarıları nasıl arttırılır? Haber

YKS’de öğrenci başarıları nasıl arttırılır?

Afyonkarahisar’da Yüksek Öğretim Kurumlarına (YKS) geçiş sınavlarına hazırlık süreçleri değerlendirme toplantısına düzenlendi. Toplantıda gerçekleştirilecek olan YKS’de öğrencilerin başarılarının arttırılmasına yönelik fikir alışverişinde bulunuldu. "SINAV GİRİŞ BELGESİ VE KİMLİK BELGENİZİ MUTLAKA KONTROL EDİN" İl Milli Eğitim Müdürü Miraç Sünnetci başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya Müdür Yardımcıları Mevlüt Çınar ve Fatih Akçil, Şube Müdürleri ve YKS sınavına girecek öğrencisi olan okul müdürleri katıldı. Toplantıda YKS sınavında Afyonkarahisar’ın başarısının artması için öğrencilere nasıl bir motivasyon sağlanacağı, son haftanın nasıl değerlendirileceği konusunda fikir alışverişinde bulunuldu. Sünnetci toplantıda yaptığı konuşmada “Sınav giriş belgenizi ve kimlik belgenizi mutlaka kontrol ediniz. Sınavdan 1 saat önce sınava gireceğiniz binada bulununuz. Sınav süresine kadar yaşam düzenini değiştirmeyiniz. Sınavdan bir iki gün önce sınava gireceğiniz binanın konumunu giderek yerinde görünüz. Bilmek insana güven verir. AYT sınavında kendi alanın ile ilgili sorulardan başla. Mezuna bırakmayı düşünme. O sene bu sene. Kendine güven” dedi. Mesajlarının ve hatırlatmaların öğrencilere verilmesi gerektiğini belirten Sünnetci, öğrencilere rehberlik edilmesi ve öğrencilerin daha bilinçli şekilde sınava girmelerinin sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Toplantı, okul müdürlerin soru ve görüşleri alınmasıyla tamamlandı. İHA

Başarılarım ile cevap veriyorum Haber

Başarılarım ile cevap veriyorum

ÖZGÜR ŞENGÜL/ÖZEL HABER Futbola 10 yaşında mahallede erkekler ile oynamaya başlayan 21 yaşındaki Yağmur Ormantepe, Dokuz Eylül Üniversitesi antrenörlük bölümü öğrencisi ve 1 yıldır Egekent Gençlik Spor Kulübü’nde U11 erkek takımında antrenörlük görevini sürdürüyor. Toplumun ön yargılarına ise sahada yakaladığı başarılar ile cevap veren Ormantepe, gazetemize futbol kariyerini ve kadın antrenörlüğün zorluklarını anlattı. FUTBOL BENİ ÇEKİYORDU Çocukluk yıllarından itibaren futbolun kendisini çektiğini söyleyen Yağmur Ormantepe, ailesinin yeteneğini keşif etmesi ile birlikte Bucaspor’da futbola başladığını söyledi. Ormantepe, “Bucaspor’da erkekler ile idmanlara çıkıyordum, sonrasında ise oradaki hocam Karşıyaka Besemspor’a yönlendirdi. Bir süre orada oynadıktan sonra sırasıyla Konak Belediyespor, Buca Zafer FK, Karabağlar FK ve Selçuk Çamlık gibi kulüplerde oynadım. Futbol hep içimde vardı” ifadelerini kullandı. Okul takımında da futsal oynadığını söyleyen Ormantepe, “Okul takımında da çok güzel bir 4 sene geçirdim. Güzel başarılar yakaladık. İlk senemizde İzmir ikinicisi olup çeyrek finallere kadar yükseldik, diğer seneler de ise İzmir üçüncüsü ve İzmir ikincisi olduk. Okulu elimizden geldiğince iyi temsil ettik. Okuldaki hocalarımız bize çok değer veriyordu. Ön yargı ile yaklaşan hocamız yoktu bu bizim için büyük bir artıydı. Bu durum bizi ayrıca motive ediyordu aynı zamanda Buca halkının da kadın futboluna yönelik ön yargısını kırmakta etkili olduk” dedi. AİLEM DESTEK OLDU Ailesinin futbol serüveninde hep destek olduğunu söyleyen Ormantepe, “Karşıyaka Besem’de oynarken idmanlara hep annem götürürdü. Buca’dan Bostanlı’ya giderdik. Bana hep destek oldular bu çok kıymetli çünkü ne yazık ki bugün bazı aileler kızlarının futbol oynamasına karşı çıkabiliyor ve insanlar futbol hayatına son verip mutsuz olacağı işlere yönelebiliyor. Bazıları ise pes etmeden yoluna devam ediyor. Ailesinden gizli antrenmanlara giden birçok arkadaşım vardı. Bu işin sonunda pes eden onlar değil, aileleri oldu. Bu yüzden hiçbir kadın futbolcu pes etmesin inatla hayallerine sarılsın. Toplumdaki ‘kadın futbol oynamaz’ algısının tamamen yıkılması lazım. Kadınlar istediği her şeyi yapabilecek güce sahip” şeklinde konuştu. TOPLUMUN TEPKİSİNDEN ÇEKİNDİM Antrenörlük yapmayı daha önceki yıllarda da istediğini fakat toplumun tepkisinden çekindiği için yapamadığını söyleyen Ormantepe, “Toplumun kadına olan bakış açısı ‘kadın futbol oynayamaz, erkek futbol oynar’ kadın antrenörünün başarılı olacağını düşünen kesim ise neredeyse çok az. Ön yargılar çok fazla bu yüzden antrenörlük yapmaya başlamaktan korktum çünkü insanlar kadın futboluna, antrenörlere pek olumlu bakmıyor ama Egekent Gençlik’te göreve başladığım zaman gördüm ki boşuna çekinmişim. Burada aileler ve çocuklar tarafından hiçbir ön yargı ile karşılaşmadım aksine burada daha çok kadın antrenör talebi var bu da bizi mutlu ediyor” dedi. ÖN YARGI KIRILIYOR Turnuvalara gittiğinde ön yargı ile karşılaştığını belirten Yağmur Ormantepe, “Maçlara gittiğimde erkek antrenörler hakkımda bir şeyler konuşuyor. Ön yargılı davranıyor, kadın olduğumuz için bizi hafife alıyor veya maçtan kolayca galip geleceğini ön görüyor. Maç sonrası ise ben galibiyet elde ettiğimde durumlar değişiyor ön yargılar gidiyor. Yani aslında ben onlara cevabımı yakaladığım başarılar ile veriyorum. Kadın antrenörlere daha çok fırsat sağlanırsa çok güzel işler çıkar” diye konuştu. Kadın futbolunun önceki yıllara nazaran gelişim sağladığına da dikkat çeken Ormantepe, “Kadın futbolu 4 büyüklerin katılım sağlaması ile birlikte daha çok görünür olmaya başladı, gelişmeye başladı. Benim zamanımda bu kadar bilinmiyordu hatta o zamanlar ben dahil kadın futbolunda takım olduğunu bilmiyordum. Şu an geldiği nokta beni mutlu ediyor inşallah daha da iyi yerlerde olacak” dedi. HEDEFİM GRUP BİRİNCİLİĞİ U11 takımını çalıştırmaya başladığında 3 sporcunun olduğunu üç ay içerisinde ise takımı 20 kişiye çıkardığına dikkat çekerek hedeflerini de aktaran genç çalıştırıcı, “Bu sezon hedefim Çiğli grubundan birincilik ile çıkmak. Yine bu takımla gelecek seneye U12’ye sağlam bir takım oluşturmak istiyorum. Ayrıca çocukların tecrübe de kazanmasını istiyorum her sezon üzerine koyarak ve gelişim sağlayarak güzel işler yapacağımızı düşünüyorum. Çok yetenekli çocuklarımız var alt yapı bizim için çok önemli, orası ne kadar sağlam olursa başarı kaçınılmaz olur” ifadelerini kullandı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.