TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Balıkçı

Balıkçı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Balıkçı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir haber: Balıkçılardan sigorta teşviği için talep Haber

İzmir haber: Balıkçılardan sigorta teşviği için talep

Ülke genelinde, 18 bin ruhsatlı balık teknesi ve birçok yetiştirici ile üreticiye hizmet veren balıkçılık sektörü, kayıt dışı çalışmanın önüne geçmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan destek talep etti. İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir Balıkçılık Çalışma Komitesi Başkanı Şahin Çakan, kayıt dışı çalışmanın büyük bir vergi kaybına neden olduğunu vurguladı. Çakan, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Vedat Işıkhan’ın odamızı ziyareti sırasında konuyu kendisine ilettik. Mevcut işleyişte, işverenler gemide çalışan balıkçılarla ortak payda çalıştıklarından kazancı paylaşıyor. Ancak, işverenler sigortalatmayı istese de, çalışanlar devletten aldıkları desteklerin kesilmesi endişesiyle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kaydını istemiyorlar. Bu durum her yıl ölümcül ya da kalıcı sakatlıklara sebep olabiliyor ve işverenleri ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakıyor” şeklinde açıklamalarda bulundu. Tarım sektöründe olduğu gibi balıkçılık sektöründe de hem çalışanların mağduriyetinin önlenmesi hem de işverenlerin yükünün hafifletilmesi amacıyla SGK giderlerinin yarısının işveren, yarısının da devlet tarafından karşılanmasını talep ettiklerini ifade eden Çakan, şunları dile getirdi: “Her bir teknede çalışan balıkçıların Tarım ve Orman İl Müdürlüklerine bildirilmesi, bu bildirimlerin Su Ürünleri Ruhsat Teskeresi ile (sarı kağıtlarla) eşleştirilerek sigortalı personellere sarı kağıt verilmesi ve bu çerçevede teknede çalışmalarına izin verilmesi konusunda bir düzenleme yapılması faydalı olacaktır. Sigortası olmayan çalışanlara sarı kağıt verilmemesi, vergi kayıplarının önlenmesine katkı sağlayacak ve bu düzenleme, devletimizin kaynaklarını daha etkin kullanmasını sağlayacaktır. Ayrıca, sarı kağıtların her yıl yenilenmesi veya vize işlemine tabi tutulması da faydalı olacaktır.”

Türk balıkçısı uluslararası sularda avlanıyor Haber

Türk balıkçısı uluslararası sularda avlanıyor

TBMM Balıkçılık ve Su Ürünleri Araştırma Komisyonunda, Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünce yapılan sunuma göre, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin, balıkçılık ve su ürünleri sektöründeki büyümesi hız kesmeden devam ediyor. Balıkçılık sektöründeki teknolojik gelişmeler ve av gücündeki büyümenin etkisiyle Türkiye, avlandığı uluslararası suları da genişletiyor. Bugüne kadar Moritanya ve Fas gibi 15 ülkeyle balıkçılık konusunda anlaşma veya mutabakat zaptı imzalanırken, halihazırda Cibuti, Ekvator Ginesi ve Madagaskar başta olmak üzere 12 ülkeyle bu konudaki görüşmeler devam ediyor. Yaklaşık 100 Türk balıkçı gemisi, başta Moritanya ve Gürcistan olmak üzere Gine Bissau, Umman gibi ülkelerin kara sularında avcılık faaliyeti gerçekleştiriyor. Türkiye, balıkçıların kutuplarda krill avcılığı yapabilmesi için de çalışma yürütüyor. Kutuplarda yaşayan bu canlıdan elde edilen krill yağı, besleyici özelliği dolayısıyla besin takviyesi olarak kullanılıyor. Levrek ve çipura üretiminde dünya lideri Türkiye, su ürünleri yetiştiriciliğinde de adından söz ettiriyor. Sektörün geçen yılki üretim miktarı 515 bin tona ulaşırken, bu yıl sonunda 550 bin tonluk üretim bekleniyor. Bu sektördeki üretimiyle AB ülkeleri arasında birinci sırada yer alan Türkiye, dünyada 17. sırada bulunuyor. Levrek ve çipura üretiminde dünya lideri konumunda olan Türkiye, gökkuşağı alabalığı üretiminde dünyada ikinci sırayı alıyor. Türkiye, geçen yıl 157 bin ton levrek, 152 bin ton çipura, 140 bin ton alabalık, 45 bin ton Türk somonu üretti. Su ürünleri ihracatının bu yıl sonunda 2 milyar dolara yaklaşması hedefleniyor. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- İzmir'de balıkçının denize düşme anı kameralara yansıdı

Balıkçılar denizlerin soğumasını bekliyor Haber

Balıkçılar denizlerin soğumasını bekliyor

Rizeli balıkçıların ağlarında hamsi bolluğu yaşanmaya devam ediyor. Yerli hamsinin avlanması arttıkça kilosu 100 TL’den 75 TL’ye ve son olarak 50 TL’ye kadar fiyatı düştü. Balıkçıların hamsiden ötürü yüzü gülse de bir yandan da tezgahlarının farklı balık türleriyle şenlenmesini istiyor. Denizlerin sıcak olmasından ötürü bazı balıklar yakalanmıyor. Balıkçılar tezgahlardaki balık bolluğunun artması için denizlerin soğumasını bekliyor. “Denizin sıcaklığından dolayı istediğimiz bereket olmadı” Deniz sıcaklıklarından ötürü bekledikleri verimi yakalayamadıklarını vurgulayan Kadir Vural, “Vallahi av sezonunu etkileyen bir küresel ısınma var. Küresel ısınmadan dolayı balık çeşitlerimiz çok kısıtlı. Balıklar ufak. İstediğimiz bereketi alamadık. Şu anda normalde istavrit, hamsi, mezgit ve türlü balıklarımız var. Çinakopa hasret kaldık. Barbuna hasret kaldık. Şu anda sargan çıkması lazım ama oda yok. Hem denizlerin sıcaklıklarından dolayı hem de küresel ısınmadan ötürü. Av sezonunu ileri bir tarihe atabilirlerdi. Eylül ayının 1’i değilde, Ekim ayının 1’i olabilirdi. Geçen sene palumut vardı bu sene yok. Marmara hamsimiz var. Yerli hamsimiz var. Bizim yerli hamsimiz iri olmuyor. Ufak ama lezzetli oluyor. Palamut hamsiyi kovalar. Palamut olmayınca da hamsi bereketli oluyor. Daha serbest dolaşıyor. Hamsinin bolluğu buradan geliyor. Geçen sene palamut fazlaydı. Hamsi azdı. Maalesef gelmedi. Denizin sıcaklığından dolayı istediğimiz bereket olmadı. Havanın soğumasını beklememiz lazım. Bu havalar ne zaman soğuyacak bilmiyoruz. Ekimin sonu gelsin. Belki daha da bollaşabilir. Balık dipte yani yuvada. Daha yukarı çıkmadı. Denizin sıcaklığı yüksek olduğu için şuanda dipte. Havalar soğusun bakalım ne olacak” ifadelerini kullandı. “Sezon bittikten sonra bir tek oltacılık olması lazım” Av sezonun bitmesinin ardından denizlerde sadece olta ile av yapılması gerektiğini ifade eden Vural, “Düne kadar hava sıcaklıkları 26 derecelerdeydi. Ben 50 yaşındayım. 2-3 senedir Rize’yi böyle görüyorum. Normalde Eylül aylarında kıyamet kopardı. En az 1 ay yağmurlu geçerdi. Eylül’ün sonunda av yasağı açılabilirdi. Hayvanı daha rahat bırakabilirdi. Normalde sezon bittikten sonra bir tek oltacılık olması lazım. Ağ atılmaması lazım. Normalde sezon bittiğinde ufak kayıkçılar ağ atıyorlar ama onları da yasak etmeleri lazım. Sadece olta olması lazım. Yetkililerden şunu rica ediyorum. Şu denizi dalgıçlarımız güzel bir şekilde temizlesin. Denizin dibinde kalan ağlar var. O ağların temizlenmesi lazım. Hayvanlar orada takılıp üreme yapamıyor. Yerli hamsimiz var kilosu 50 TL. Marmara’dan gelen hamsimizin kilosu 70 TL’dir. İstavrit 40 TL, Mezgit 75 TL, Somon var 200 TL. Şuanda bu çeşitlerle idare ediyoruz” diye konuştu.

Eskişehir’de vatandaş indirimi balıkçılar ise soğuk havayı bekliyor Haber

Eskişehir’de vatandaş indirimi balıkçılar ise soğuk havayı bekliyor

Nisan ayında başlayan av yasağının 1 Eylül itibariyle sona ermesi hem vatandaşları hem de balıkçıları mutlu etti. Aylardır balık yemeyi özleyen vatandaşlar sofralarını şenlendirmek için heyecanlanırken, yüksek buldukları fiyatları görünce hayal kırıklığına uğradı. Eskişehir’de balıkçılık yapan Cengizhan Şen, balıkçıların avlanma masrafının satış rakamlarını karşılamadığını söyledi. Bazı balıkçıların ava çıkmaması sebebiyle bol olması beklenen balık türlerinin tezgâhlarda az olduğunu belirten Cengizhan Şen, fiyatların da bu sebeple istenilen noktaya inmediğini belirtti. Balıkçıların bol balık için havaların soğumasını beklediğini ifade eden Şen, “Balık fiyatları yüksek çünkü maliyet geliri kurtarmadığı için yapılan av, kayıkları kurtarmıyor. Şu an herhangi bir balığın bol olacağının belirtisi yok, bu da havaların sıcak seyretmesi sonucunda böyle oluyor. Sular soğumayınca da balıklar olmuyor, buna bağlı olarak da balık az olunca maliyetler kurtarmıyor ve balığın fiyatı artıyor. Vatandaşlar ucuzlamayı, balıkçılar ise havanın soğumasını bekliyor. İnşallah balık bol olur da hem fiyatlar ucuzlar hem de vatandaş bol bol yer. Biz de çok satalım, sirkülasyon olsun istiyoruz. Vatandaş ucuza balık yesin istiyoruz ama istemekle olmuyor. Yakın zamanda indirim beklenmiyor, şu an balık fiyatları hamsi 120 lira; istavrit, sardalya ve uskumru ise 100 lira” dedi. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Eskişehir semt pazarları

Her eve ucuza balık girsin diye daha fazla mesai, daha çok balık Haber

Her eve ucuza balık girsin diye daha fazla mesai, daha çok balık

Türkiye’de 1 Eylül itibariyle balıkçılık sezonu açıldı, balıkçılar ‘vira Bismillah’ diyerek ağlarını denize bıraktı. Av yasağının sona ermesiyle birlikte Egeli balıkçılar da yeni sezonu umutlu bir şekilde karşıladı. Sezona bereketli başladıklarını belirterek vatandaşın ucuza balık yemeleri için artan maliyetler karşısında balığın fiyatını yükseltmek yerine balıkçıların daha fazla mesai yaparak daha çok balık tutmak için mücadele verdiklerini söyleyen İzmir Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Merkez Birliği Başkan Yardımcısı Mehmet Aksoy, “Geçen yıla göre giderlerimiz yüzde yüz arttı. Bu artışların karşılığında balığın fiyatını yükseltmek yerine balığı çok tutarak karşılamak istiyoruz. Bu sayede hem halkımız balığı ucuza ve çok yesin, hem de biz giderlerimizi biraz daha karşılayalım. Mücadelemiz bunun için” dedi. BALIKÇILARIMIZ SEZONDAN MEMNUN Ege Denizi’nde balıkçılık sezonunun açılmasıyla birlikte balıkçıların bu yıldan beklentisinin çok olduğunu ve halka daha ucuza balık yedirebilmek için bu yıl daha fazla balık tutmaları gerektiğini ifade eden Aksoy, “Balıkçılık sezonumuzu 1 Eylül itibariyle açtık. Bu yılın bereketli geçeceğine inanıyoruz. Beklentimiz çok yüksek. Sezonun açılmasıyla birlikte ilk hafta çok beklediğimiz gibi balık olmadı. Bunun sebebi ise ay ışığının olmasıdır. Çünkü ay ışığında Ege Denizi’nde çok balık olmuyor. Bir haftalık süreci atlattıktan sonra denizlerimizden balık çıkmaya başladı. Balıkçılarımız bu sezona biraz tedirgin başlamıştı çünkü bu sene masraflarımızın çok olacağını biliyorduk. Şu anda balıkçılarımız memnun. Balıkçının duaları kabul oldu ve çok şükür bu yıl Ege’de balık sezonu bereketli başladı. Sezon öncesi Güzelbahçe’de sardalyanın kilosu 200 – 300 TL’ye satılıyorken şu anda 50 TL’ye kadar düştü. İnşallah 30 liraya da düşer ve halkımız daha çok balık yer, bizde daha çok tutarız. Bu yıl da Ege Denizi’nde sardalya ve hamsinin çok olmasını bekliyoruz” diye konuştu. DAHA ÇOK TUTMAMIZ GEREKİYOR Balıkçıların bu yıl artan maliyetleri karşılamak için balık fiyatını yükseltmek yerine çok daha fazla balık tutarak giderlerini karşılamaya çalıştığını dile getiren Aksoy, “Geçen sene bin ton balık tuttuysak bu sene 2 bin, 3 bin ton balık tutmak zorundayız. Tabii ki az balık tutup çok para kazansak daha iyi olur. Denizdeki balığı da eksiltmemiş oluruz ama şu anda bu mümkün değil. Çünkü geçen yıla göre giderlerimiz yüzde yüz arttı. Geçen sene bakım için limana çektiğimiz bir teknenin maliyeti sadece çekme bazında 50 – 100 TL arasıyken bu yıl 100- 200 TL civarında. Bizde bu artışın karşılığında balığın fiyatını yükseltmek yerine balığı çok tutarak karşılamak istiyoruz. Bu sayede hem halkımız balığı ucuza ve çok yesin, hem de biz giderlerimizi biraz daha karşılayalım. Mücadelemiz bunun için” ifadelerini kullandı. BALIK DÜZENSİZ AVCILIKLA BİTER Çok balık tutmanın değil düzensiz balıkçılığın popülasyonu etkilediğini de sözlerine ekleyen Aksoy, “Biz bu yıl maliyetlerimizi karşılamak için çok balık tutmak istiyoruz ama bu durum balık popülasyonunu kötü etkilemez. Bizim denizlerde balığı tutmayla balık bitmez. Balık denizde düzensiz avcılıkla ve deniz kirliliğiyle biter. Düzensiz avcılık dediğimiz ise; balık havyarlıyken tutulmasıdır. Üreme aşamasında olan balığın tutulmaması gerekiyor. Biz şu anda tutulması gereken balıkları tutuyoruz” dedi. ÜRETİCİNİN ŞU ANDA TEK SORUNU İLGİ Balıkçıların sezona bereketli başlamasından dolayı memnun olduklarını fakat henüz vatandaşın balığa olan ilgisinin yeterli olmamasından dolayı elde tutulan fazla balıkların denizlerdeki kafes balıklarına yedirdiklerini söyleyen Aksoy, “Balık sezonun açılmasına rağmen balıkçı esnafı halen sebze meyve satıyor. Bereketli bir sezon geçiriyoruz ve bolca balık tutuyoruz fakat, balığımızı insanlara yedirmek için mücadele ederken tutulan balıklarımızı kafeslerde yetişen balıklara yediriyoruz şu anda. Bu da bizi memnun etmiyor. Ayrıca bizim kültürümüzde sıcak havalarda balık çok tercih edilmiyor. Biraz daha havalar soğusa halkımız balık yemeye yönelecek” diye konuştu. SEZONUN UZUN SÜRMESİ GEREKİYOR Balıkçılığın hangi bölgede olursa olsun daha uzun vadede yapılması gerektiğin, bu sayede hem balığın daha iyi olacağını hem de balıkçıların daha iyi kazanacağını belirten Aksoy, “Karadeniz’deki balıkçının Ege balıkçısına göre durumu daha kötü. Bizim Karadeniz’de de Ege’de de teknelerimiz var. Karadeniz’e nazaran Ege daha verimli bir bölge. Ege’de bir gün balığı kaçırırsak Yunan adalarına gitse bile ertesi gün geri gelir. Karadeniz’de hamsi sezonunun eylülde başlamamasını hiç istemeyiz. Hamsi avı ekimin sonunda başlarsa hem uzun avcılık hem de çok güzel balıkçılık olur. Avcılık süresi marta kadar uzar. Marta kadar giden balıkçılık bizim için iyi balıkçılıktır. Sezonun uzun olması balığın daha lezzetli ve etli olmasına sebep olurken, balıkçının da daha uzun süre para kazanıp maliyetlerinin karşılaması demektir” şeklinde konuştu. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Safranbolu'nun Çavuş üzümünde hasat zamanı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.