aşk Haberleri - Son Dakika aşk Haber Güncel Gelişmeler

Aşkın Dans Hali izleyici ile buluşuyor

Koreograf ve oyuncu Ebru Afaruz ile Üzeyir Tavuş'un oyunculuğunu üstlendikleri dram türündeki oyun, “Aşk hiç umulmadık anlarda ayakta durabilir mi?” sorusuyla birlikte, kısır döngü içinde sorunlarıyla uğraşan bir çiftin sonlarına sıkışmış halini gösteriyor. Oyunun yazarı ve yönetmeni Tavuş, "A Academy kurucusu Koreograf Ebru Afaruz ile çalışmak bir harika. Bu oyuna danslarıyla renk katacak diye düşünüyordum. Öyle de oldu ama oyunculuğu da tam puan alacak emin olun. Oyun soru işaretlerinizi ortaya çıkartacak. Sorgulayacak ve cevap arayacaksınız" dedi. Oyunun müzik tasarımı Ece Oğuz ve Berke Demir'e ait. Fotoğraf ve afiş tasarım ZerrinDGN. Aşkın Dans Hali oyununu için Ataberk Oyan'ın stüdyo çalışmasını üstlendiği bir rap müzik hazırlandı. Sözleri Üzeyir Tavuş'a ait olan parçanın düzenleme ve seslendirmesi Berke Demir'e ait. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: 10. Uluslararası EgeArt Sanat Günleri başladı

Aşkın ilk evresine dikkat!

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, 3 evreden oluşan aşkın ilk dönemlerinin hormonsal değişiklikler nedeniyle stresli geçtiğini söyledi. Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, TÜ Bilimsel Araştırma Topluluğunca Dr. Ratıp Kazancıgil dersliğinde düzenlenen "Aşkın Fizyolojisi" seminerinde, aşık olmanın bireyde hormonsal değişiklilere neden olduğunu söyledi. Aşk konusunun yüz yıllardır sanatçılar ve düşünürler tarafından ele alındığını belirten Öztürk, son yıllarda bilim insanlarının aşkın insan vücuduna olan fizyolojik ve psikolojik etkilerini araştırmaya başladığını ifade etti. Aşkın 3 evreden oluştuğunu anlatan Öztürk, "İlk evre 'aşık olma', ikinci evre 'tutkulu aşk dönemi' son evre ise 'arkadaşça aşk dönemi'. Çoğu ilişki ilk 2 evre içinde bitiyor. Üçüncü evreye ulaşamıyor." dedi. Öztürk, aşkın erken evrelerinde beyindeki serotonin hormonu seviyesinin azaldığına dikkati çekti. Bu hormonun azalmasının bireyde stres ve depresyonu artırdığını belirten Öztürk, şunları kaydetti: "Birey aşık olduğu kişiyi günün her saati düşünmeye başlıyor. Saplantılı bir dönem oluşabiliyor. Bu dönemlerde serotoninin azalmasıyla depresif duygu durumlarının içine giriliyor. Obsesif kompulsif bozuklukla benzer bir kimya beynimizde ortaya çıkmaya başlıyor. Aşkın stres boyutunu yansıtıyor. Aşkın erken evlerinde kortizol yüksek, stres faktörü çok. İlişki ilerleyip güven duyguları artıkça kortizol düşüyor, böylelikle stres düzeyi de azalıyor." BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Sonbaharda bu 5 hastalığa dikkat!

Astrolog Seyran eski aşklardan haber getirdi…

Venüs retrosunun aslan burcuna geçmesiyle birlikte hayatınızda birçok değişiklikle karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu değişikliği en yoğun olarak duygusal konularda hissedeceksiniz. Ani başlangıç ve bitişlerden uzak durmakta fayda var. Bu süreçte eski aşklarınızdan “tekrar barışalım, acaba yeniden denesek mi?’’ gibi cümleler duyarsanız dikkate almamalısınız. O BURÇLAR DİKKAT Astrolog Seyran, duygusal olarak ilerlememeniz konusunda uyarılarda bulundu: Özellikle düğün, nişan, ciddi ilişki gibi konuları erteleyin. Ani ayrılma ve ani barışma gibi konularda hüsrana uğrayabilirsiniz. Bu dönemde yanlış anlaşılmalar kaçınılmaz olacak. Egosal krizler ve çatışmalar an meselesi… Net kararlar almak istiyorsanız eylül sonrasını bekleyebilirsiniz, ilişkiniz için daha sağlıklı olacağından emin olabilirsiniz. Aslan, boğa, akrep, kova ve terazi burcunda gezegeni bulunanlar direkt etkilenecek. Sizi önemli ölçüde etkileyecek bir diğer konu ise yatırım ve finans olacak. Evinizde ve aracınızda yeniliğe gitmeyi erteleyebilirsiniz. Maddi kaynaklar açısından bereketli bir dönem olmayabilir. Kazançlar düşebilir. KEYİF SIRASI SİZİN Ani kararlar vermemeniz gerektiğine dikkat çekmiştik buna dış görünüşünüz de dahil. Saç kesme, boyama düşünceleriniz sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Bunun dışında kilo alıp verme gündeminiz aktif. Bir alışverişle kendinizi şımartabilirsiniz. Özetle bu Retro sizi, size çağırıyor. Exleri bırakıp tamamen kendinize odaklanın. Keyfinize bakacağınız bir döneme girdiniz. Ruhunuzu ve zihninizi dinlendirmenin tam vakti diyebiliriz. Yeni hobiler edinebilir, kişisel gelişim kurslarına başlayabilirsiniz. HABER MERKEZİ

Böyle bir aşk görülmedi dünyada

Sivas’ın Şarkışla ilçesi Maksutlu köyünde yaşayan 83 yaşındaki Mustafa Yıldırım, eşine duyduğu aşkı anlatmaya kelime bulamıyor. Yıllar önce eşinin saçından kestiği bir parçayı kristal bir bibloda saklayan Yıldırım, birçok çifte ise örnek oluyor. Yıldırım, diyaliz hastasıyken tedavi gördüğü hastanede vefat eden eşinin saçını evinin bir katını çevirdiği müzede özenle saklıyor. Eşine aşık olduğunu söyleyen Yıldırım, “Biz öyle flörtleşmedik, aşık oldum çok sevdim 58 yıllık eşimdi benim. Eş eşin bir tek elinden değil gönlünden de tutmalı. Eş eşine sen yedikçe ben doydum diyebilmeli” ifadelerini kullanarak birçok kişiye de öğüt veriyor. "SEVGİNİN OLMADIĞI YERDE KİN, NEFRET, KAVGA OLUR" Eşim benim hancım, hamamcım; aşçım, terzim; verimli tarlam, çocuklarımın annesi diyen 83 Yaşındaki Mustafa Yıldırım, “Eşim; yarim, Nigarim; dostum, dert ortağım. Başımın tacı, gönlümün dert ortağı, biricik inci tanem eş demek de bu zaten. Eş eşin bir tek elinden değil gönlünden de tutmalı. Eş eşine sen yedikçe ben doydum diyebilmeli. Sevginin olduğu her yerde barış, kaynaşma, paylaşma ve dayanışma olur. Sevginin olmadığı yerlerde ise kin, nefret, kavga ve dövüş olur ve yuva çatlamaya başlar. Kadın çadırın direğidir” diye konuştu. "MEZARINA GİDER ONUNLA KONUŞURUM" "Eski zaman işte, annem beğendi ben aldım" ifadelerini kullanan Yıldırım, “Biz öyle flörtleşmedik, aşık oldum, çok sevdim. 58 yıllık eşimdi benim. Diyaliz hastasıydı, hayatını kaybetti. Yalnız kaldım, yalnızlık çok zor. Eşimin mezarına sık sık gider onunla konuşurum. Gelen gidenden, çocuklarımızdan, kendimden bahsederim. Sanki karşımda canlıymış gibi sohbet eder her şeyi anlatırım. Bundan yıllar önce eşim için bir şey yaptırdım. Bir gece uyandım eşim yanımda uyuyordu. Öyle güzeldi ki yeniden âşık oldum o an orada ve saçından bir parça kestim. Sonra bir kristal parça aldım ve o saçları onun içine koydurttum. Şimdi ona bakıyorum ve eşimi yad ediyorum” dedi. İHA

Sosyal medyada başlayan ‘günlük aşklara’ sitem etti

Aydın’da kendine has çalışmaları ile şehrin ve toplumun sorunlarına dikkat çeken yerel sanatçı Eşref Gülpınar, son çalışması ile sosyal medya ile birlikte kaybolan eski ölümsüz aşkların önemine değindi. ‘Gülerken ağlayan’ adını verdiği şarkının klip ile Gülpınar, günümüz gençliğinin içine düştüğü acı durumu ve artık bir yastıkta tamamlanmayan evliliklerin oluşturduğu toplumsal travmayı ele aldı. Aslen Aydın’ın Karpuzlu ilçesinden olan ve ilkokul mezunu olmasına rağmen sahip olduğu yetenekleri sayesinde 22 yaşında iken 1981 yılında Köy Hizmetleri’nde işe alınan Eşref Gürpınar, 65 yıllık ömrünün 50 yılını topluma mesaj vererek geçirdi. Emekli olduktan sonra da resim çalışmalarının yanında kısa film ve müzik çalışmaları da yapan Gülpınar, şimdi de ‘Gülerken ağlayan’ adını verdiği klip ile son zamanların en büyük toplumsal sorunlarının başında gelen, sosyal medyadan edinilen ve kısa sürede sona eren aşklara değindi. Aynı zamanda Aydın ve çevresinin tanıtımının da amaçlandığı klip Aydın merkez ve Karpuzlu Ömerler Köyü’nde çekilirken klipte yapımcı ve yönetmen Eşref Gülpınar ile birlikte 13 kişi oynadı. Bir toplumu oluşturan temel yapının aile olduğunu ancak internet ve sosyal medya kullanımın yaygınlaşması ile eski ölümsüz aşkların yok olmaya yüz tuttuğunu belirten Gülpınar, “Maalesef bizi biz yapan değerlerin başında gelen aileler dolayısıyla evlilikler her geçen gün yıkılmaya başladı. Bu yıkıntının enkazı da en çok masum çocukları vurmaya başladı. Bu nedenle eski aşkları konu alan ve sevdiğini kavuşamadığı için akli dengesini kaybedip tımarhaneye düşen bir erkek ile aşkını kalbine gömüp kimse ile evlenmeyen kadını işledim. Amacım burada aşkın kutsallığı ve gelip geçici bir hevesin asla sevgi olmayacağı mesajını vermekti. Oldukça başarılı bulunan klip ile gençlere mesaj vermeye ve bir yastıkta ömrü tamamlamanın önemini anlatmaya çalıştım” dedi. KLİP BUGÜN YAYINA GİRDİ Söz, müzik ve yorumu Eşref Gülpınar’a, Aranjör- klavye; Ramazan Uslu, keman; Engin Elmas’ın yer aldığı çalışmada Osman Akgündüz stüdyosunda kaydedildi. Emine Kurt, Ali Çelik, Semra Duran Özgezer, Nihal Bozan, Asya Mercimek, Ali Çakın, Muhammed Çakın, Metin Altıntaş, Ali Tülülak ve Kudret Ünal’ın rol aldığı klipin kamera ve montajı Onur Şahin tarafından gerçekleştirildi. Klip, bugün itibariyle sosyal medyada yayına girdi. İHA

Sevgilisiyle tartıştı, kendisini yaktı

Alınan bilgiye göre, Milas’ın İsmetpaşa Mahallesi Sanayi Caddesi üzerinde akşam saatlerinde A.S.A. (24) isimli genç, yanında getirdiği benzini üzerine dökerek kendini ateşe verdi. Çevrede bulunan vatandaşların yangın söndürme tüpleriyle müdahale ederek yangını söndürmesinin ardından olay yerine güvenlik güçleri ve sağlık ekipleri sevk edildi. Üzerinde bulunan kıyafetleri tamamen yanan ve vücudunda yanıklar oluşan şahıs sağlık ekiplerinin yapmış olduğu ilk müdahalenin ardından Milas Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavisi devam eden A.S.A.'nın, sevgilisi ile yaşadığı tartışmanın ardından kendisini yaktığı öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. İHA