TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#arkeoloji

arkeoloji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, arkeoloji haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Duayen arkeolog Prof. Dr. Refik Duru hayatını kaybetti: Prof. Dr. Refik Duru kimdir? Haber

Duayen arkeolog Prof. Dr. Refik Duru hayatını kaybetti: Prof. Dr. Refik Duru kimdir?

Burdur'un arkeolojik alanındaki uzun yıllar süren çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Refik Duru, özellikle Hacılar Höyük ve diğer birçok bölgedeki arkeolojik kazılara önemli katkılarda bulunmuş bir isimdir. Duayen arkeolog Prof. Dr. Refik Duru hayatını kaybetti.  Türk arkeoloji camiasını derin bir üzüntüye boğan Refik Duru kimdir? REFİK DURU KİMDİR? Refik Duru, 1932 yılında Kadıköy, İstanbul'da dünyaya geldi. Yükseköğrenimini tamamladığı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji ve Prehistorya Bölümü'nde 1960 yılında Asistan olarak göreve başladı. Doktora çalışmasını 1965 yılında tamamlamasının ardından 1969'da Doçent, 1978'de ise Profesör unvanını kazandı. 1982-1999 yılları arasında Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanlığı, 1994-1999 yılları arasında Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Başkanlığı gibi önemli görevler üstlendi ve 1999 yılında emekli oldu. REFİK DURU’NUN ÇALIŞMALARI Refik Duru, 1955 yılından itibaren birçok arkeolojik kazı ve araştırmaya katıldı. Bu çalışmalar arasında Prof. Dr. U. Bahadır Alkım'ın yönetimindeki Karatepe kazıları, Yesemek Heykeltraşlık Atelyesi, Yesemek Höyüğü, Tilmen Höyük, Gedikli Karahöyük ve Kırışkal Höyük kazıları bulunmaktadır. 1972 yılına kadar devam eden bu çalışmaların ardından, 1973 yılında Keban Barajı Kurtarma Kazıları Projesi kapsamındaki Değirmentepe kazısını yönetti. 1976 yılından sonra ikinci bilimsel dönemine giren Prof. Duru, Burdur ve çevresinde gerçekleştirdiği araştırmalarla önemli bir akademik miras bıraktı. Yapılan yüzey araştırmalarının ardından, sırasıyla 1978-88 arasında Kuruçay Höyüğü, 1989-92 yıllarında Höyücek ve 1993-2010 arasında Bademağacı Höyüğü kazılarını yönetti. Ayrıca, 1985 ve 1986 yıllarında Hacılar yakınlarında 'Nekropol Arama Çalışmaları', 1997 yılında da bir kazı dönemi Yassıhöyük'te gerçekleştirdi. 2002 yılında Tilmen Höyük'te bir 'Koruma ve Düzenleme Projesi' başlatan Duru, 2011 yılından itibaren Hacılar Büyük Höyük (Burdur) kazısına Onursal Başkan olarak katıldı. Akademik kariyeri sırasında Berlin Freie Universitaet ve London University'de alanıyla ilgili çalışmalar yapan Prof. Duru'nun 63 yıl süren kesintisiz araştırmalarıyla ilgili 18 kitabı ve Anadolu ve Önasya Arkeolojisi'ne dair 120'den fazla makalesi yayımlandı.

Salih Güney "Antik Kentlerde Tiyatro" projesini başlatıyor Haber

Salih Güney "Antik Kentlerde Tiyatro" projesini başlatıyor

Arkeolojiye özel ilgisi olan, yurt dışına kaçırılan pek çok tarihi eserin ülkemize getirilmesi için çalışmaları bulunan ünlü tiyatro ve sinema oyuncusu Salih Güney, “antik kentlerde tiyatro” projesini başlatıyor. William Shakespeare’in Troilus ve Cressida adlı oyununu Türkiye’deki 10 antik tiyatroda sahneye koymayı planlayan Güney, projenin cumhuriyetin 100. yılında hayata geçmesi için destek bekliyor. İzmir Çeşme’de yaşayan ünlü tiyatro ve sinema oyuncusu Salih Güney, arkeolojiye olan ilgisi ile de biliniyor. Yurt dışına kaçırılan pek çok tarihi eserin ülkemize getirilmesi için çalışmaları bulunan duayen isim, “antik kentlerde tiyatro” projesi için düğmeye bastı. Assos, Asklepion, Pammukkale Hierapolis, Afrodisias, Kaunos, Stratonikeia, Bodrum, Teos, Efes ve Aspendos antik tiyatrolarında William Shakespeare’in Troilus ve Cressida adlı oyununu sahnelemeye hazırlanan Güney, destek beklediğini belirterek "Cumhuriyetimizin 100. yılında antik tiyatrolarda oyunlar oynanırsa o zaman çok mutlu olacağım. Bu dünyaya güzel bir mesaj olacak" dedi. 10 antik tiyatroda oyun turnesi Türkiye’nin bir açık hava müzesi gibi olduğunu, ülkemizde 115 antik tiyatronun bulunduğunu belirten Güney, "Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar çok antik tiyatro yok. Ben çalışmalarıma ilk olarak Antik Park projesi ile başladım. Myndos Antik Kenti’ni korumak amacıyla 5 yabani tavşan bırakarak Antik Park projesini başlatmıştım. Bu süre zarfında antik tiyatroların da değerlendirilmesi gerektiği hep aklımdaydı. Kazılarda muhteşem tiyatrolar ortaya çıkmaya devam ediyor. Örneğin Kaunos’taki tiyatro yıkıktı, çalışmaları devam ediyor. Kazı başkanına, ‘Tiyatro halka açılacak duruma gelince burada oyun sahneleyeceğim’ dedim. Ardından diğer kazı başkanları da bu düşünceyi duydu. Proje bu şekilde gelişip büyüdü. 10 antik kentimizin tiyatrolarında oyun sahnelemeyi planlıyorum. Bu konuda çalışma başlattım" diye konuştu. "Destek gerekiyor" Antik tiyatroların amacına uygun etkinliklere sahne olmasını gerektiğini kaydeden Güney, "Ben buna öncü olmak istiyorum. Bazı antik tiyatrolarda opera bale gösterileri yapılıyor ancak hiç oyun sahnelenmeyen çok sayıda antik tiyatromuz var. Bu tiyatrolarda William Shakespeare’in Homeros’tan etkilenerek yazdığı Troilus ve Cressida adlı eseri sahnelemek istiyoruz. Eser elimizde, dekorlar elimizde, kostümler elimizde, oyuncular elimizde. Oyun ücretsiz olarak oynanacak. Tabii burada valilikler ve belediyelerden destek de gerekiyor. Bazı antik kentler şehir merkezine uzak konumda olduğu için belediyelerin halka ulaşım konusunda destek vermesi gerekiyor. Biz de yaklaşık 30 kişilik bir ekiple yola çıkacağız. Ekibimize konaklama konusunda destek gerekiyor. Bu konuda yalnız olmayacağımı biliyorum" sözlerine yer verdi. "Antik kentler yaşamaya başladı" Türkiye’den kaçırılan çok sayıda tarihi eserin ülkemize geri getirildiğini hatırlatan Güney, "Kültür Bakanlığını tebrik etmek gerekiyor. Türkiye’den yurt dışına kaçırılmış 10 binin üzerine tarihi eser, son 10 yılda ülkemize getirildi. Bu sebeple çok mutluyum. Antik kentlerimizde çok güzel gelişmeler var. Örneğin Kibyra Antik Kenti’nde arkeologlarımız muhteşem bir çeşme keşfetti. Şimdi oradan su akıtacaklar. Bunun gibi başka antik kentlerde de pek çok gelişme var. Yani antik kentler yaşamaya başladı. Bunlar olurken antik tiyatrolarda neden oyunlar oynanmasın? 2023, Türkiye için çok önemli bir yıl. Evrensel boyuta geçmenin zamanı geldi de geçiyor" İHA

Lahitteki 2 bin 500 yıllık aşk mesajını arkeologlar çözdü Haber

Lahitteki 2 bin 500 yıllık aşk mesajını arkeologlar çözdü

Dört medeniyete başkentlik yapmış Unesco’ya aday dünyaca ünlü tarihi kent İznik’te Arkeoloji müzesinin yapımı tamamlandı. Kısa süre içerisinde resmi açılışı yapılacak olan müze ilk kez İhlas Haber Ajansı tarafından görüntülendi. Dünyanın en önemlilerinden biri olmaya aday müzenin içerisinde bulunan Büyük İskender’in generallerinden Antigonos’a ait lahit mezarın üzerine işlenmiş duygusal mesaj ise herkesi şaşırtacak. Müze 5 bin yıllık tarihe ev sahipliği yapmasıyla da dikkatleri çekiyor. Temeli 2020 yılında atılan İznik Arkeoloji Müzesinin yapımı tamamlandı. Kısa süre içerisinde resmi açılış töreni gerçekleşecek olan ve mimarı yapısıyla Avrupa’nın en önemli müzeleri arasında gösterilmeye aday yeni müze Cilalı Taş Devri veya bilimsel adıyla Neolitik Çağ’dan bu yana bütün tarihlere tanıklık yapıyor. Roma dönemine ait mermer oyun tablasının da bulunduğu yeni müzede üzerinde ki işlemeleriyle dikkat çeken savaşçı Yunan kahramanı Akhileus Lahdi, Tanrılar Lahdi, Büyük İskender’in generali Antigonos Lahdi ve asil ailelere ait lahitler yer alıyor. 2 BİN 500 YILLIK MESAJ Yeni açılacak arkeoloji müzesinin en çok dikkat çeken eseri ise Büyük İskender’in generallerinden biri olan Antigonos’a ait lahit. İhlas Haber Ajansı tarafından ilk kez görüntülenen lahitin üzerindeki Roma harfleriyle yazılan duygusal mesaj ise herkesi şok edecek cinsten. Arkeologlar tarafından çevirisi yapılan 2 bin 500 yıllık mesajda şu ifadeler yer alıyor; “Ben üzgün Arete, bütün benliğimle Antigonos’un mezarı başından sesleniyorum. Üzüntüden saçlarımı yoluyor ve duygularımı ağlayarak gösteriyorum. Bu kötü talih, bu ölüm bu seçkin adamı özgür bırakmak yerine beni tutsak etti.” DÜNYANIN EN ÖNEMLİ MÜZESİ OLMAYA ADAY İznik Müzesi eski müdürü Arkeolog Taylan Sevil yaptığı açıklamada, “Yeni müze çok ama çok önemli taşınır kültür varlıkları barındırmaktadır. Tarih öncesinden günümüze kadar pek çok medeniyetlerin eserleri mevcuttur. Burada ki arkeoloji müzesi çok önemli bir boşluğu doldurmuştur. Bu müze dünya uygarlığına tanıklık edecektir” dedi. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.