TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#anadolu

anadolu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, anadolu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bursa'da Anadolu rüzgarı esiyor Haber

Bursa'da Anadolu rüzgarı esiyor

Yöresel halk oyunları gösterisi ile başlayan geceye Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ali Mersin, AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Aras, Kars Ardahan Iğdır Federasyonları Başkanı İrfan Koç, Tuzla Belediye Başkan Yardımcısı Köksal Yüzbaşıoğulları, Sarıkamış Platformu Başkanı Ümit Kabay, Ankara, Ardahan, Kars, Iğdır Kadın Meclisi Başkanı Canan Avşar Uzun, Sakarya Sarıkamışlılar Derneği Başkanı Mustafa Karabudak ve çok sayıda davetli katıldı. Kafkas gösterileri ve yöresel halk oyunlarının ardından Aşık Maksut Feryadi, Ahmet Hiçkorkmaz, Selma Geçer ve Metin Koçer sahne aldı. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Yıldırım, farklı sebeplerden dolayı Anadolu’dan, Balkanlar’dan ve Kafkasya’dan şehrimize göç edenlerin ilk menzilidir. Dolayısı ile bu yörelerin bu coğrafyaların kültürünü, geleneğini, değerlerini anlamadan Yıldırım’ı anlayamaz ve anlamlandıramayız. Bizim en büyük zenginliğimiz Yıldırım’a taşınan kültürel ve sosyal değerlerimiz.  Bursa, bereketli ve kadim bir şehirdir. Anadolu’nun dört bir yanından, Balkanlar’dan, Kafkasya’dan gelen binlerce insan bu şehirde yan yana kardeşçe yaşamaktadır. Serhat illerimizin yiğit evlatları uzun yıllardan bu yana; çalışkanlıklarıyla, dürüstlükleriyle, güzellikleriyle Bursa’ya değer katmıştır. Hepimizin ortak paydası Yıldırım’da işte bu birlik ve beraberliğimizin yansıması olan Kars, Ardahan, Iğdır Gecesi’nde sizlerle olmaktan dolayı mutluyum” diye konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Bursa’da evin çatısında çıkan yangın korkuttu

Migros, 36. Aile Kulübünü Aydın'da açtı Haber

Migros, 36. Aile Kulübünü Aydın'da açtı

Topluma sağladığı katkılarla ödülleri toplayan Migros Aile Kulübü projesi, yeni şubelerle Anadolu’ya yayılmaya devam ediyor. Migros, 36. Aile Kulübünü Aydın KİPA AVM içindeki 5M Migros mağazasında açtı. Açılışa, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Sabri Acar, Efeler İlçe Milli Eğitim Müdürü Hakan Özcan, Efeler Halk Eğitim Müdürü Aytekin Sezgin ve Migros Güney Ege Bölge Satış Müdürü Özcan Öztürk katılım sağladı. 530 BİN KİŞİYE ULAŞILDI Özel olarak hazırlanmış donanımlı sınıflarda Halk Eğitim Merkezleri ile iş birliği yaparak hem yetişkinler için hem de çocuklara özel ücretsiz eğitimlerin verildiği Migros Aile Kulübü’nde sertifikalı kurslar ve tek günlük eğitimlerle bugüne kadar 530 bin kişiye ulaşıldı. Aşçılıktan el sanatlarına, yabancı dil kurslarından tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliğine kadar 190 farklı alanda eğitim imkânı sunan Aile Kulübü, Millî Eğitim Bakanlığı onaylı mesleki sertifika programları ile katılımcıların ekonomik hayatta yer almalarını ve iş gücüne katılmalarını destekliyor. Üyelik, kurslar ve etkinliklere katılımın ücretsiz olarak gerçekleştirildiği Aile Kulübü'ne üye olan kursiyerler, ürettikleri ürünleri satışa sunarak gelir elde etme fırsatı da buluyor. Mesleki eğitimlerini tamamlayarak sertifikalarını alan 105 bin kadın kursiyerin 19 bini aldığı eğitimler sonrasında gelir elde etmeye başladı. Aydın Migros Aile Kulübü, bölge halkının sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyor. Aydın Efeler Halk Eğitim Merkezi iş birliği ile temmuz ayı içerisinde başlayacak olan aşçılık, el sanatları ve takı kurslarının yanında kişisel gelişim, sağlıklı yaşam seminerleri ve çocuklara yönelik birçok atölye için Aydın Migros Aile Kulübü’nü ziyaret edebilir, bilgi için @migros_ailekulubu Instagram hesabını takip edebilirsiniz. HABER MERKEZİ

Kadın tanrıçalardan Anadolu uygarlıklarına… Haber

Kadın tanrıçalardan Anadolu uygarlıklarına…

ŞÜKRAN ŞEYMANUR ARSLAN Araştırmacı – Yazar Abdülkadir Hazman, Sultan Gümüş Kaya ile Birinci Sayfa programına konuk oldu. Yeni çıkan kitabı, ‘Güneşin Kızları Uruk’tan Smyrna’yı tanıtan Hazman, kadının tarihsel sürecine yer verdi. Özellikle Karataş bölgesinde tarihi mekanlara dair araştırmalar yapan, sorunlar karşısında mücadeleler veren Hazman, kent ve kadın ilişkisini de anlattı.  İzmir’in Batı Yakası-Değirmendağı, Karataş, Karantina kitaplarına da imza atan Hazman’ın yeni kitabı 4 yıllık bir emeğin sonucu… Papirüs Yayınları tarafından yayınlanan kitap; kadın tanrıçalara, Sümerlerde, Akdeniz uygarlıklarında, Yunan uygarlıklarında, Roma, Orta Asya, Bizans ve Anadolu uygarlıklarında kadınların yaşamına dikkat çekiyor.   KİTABIN ÇIKIŞ NOKTASI  Çağımızın en büyük ozanlarından biri olan Neşet Ertaş’ı ölmeden önce hastanede ziyaret ettiğini belirten Hazman, kitabın çıkış noktasından bahsetti. Hazman, şunlara yer verdi: “Ziyaretten bir süre sonra bir etkinlikte rahmetli Şadan Gökovalı ile bir araya geldim. Şadan hoca ile sohbetimizde; Neşet Ertaş’ın sözünün beni çok etkilediğini söyledim. Şadan hoca da bana ‘Kadınları yazsana’ dedi; tamam ama nerden başlayacağıma bir türlü karar veremiyorum deyince, o da bana ‘Ana Tanrıçadan başla’ deyince kitabın yazma serüveni de böylece başlamış oldu. Son yıllarda kadın cinayetlerinin artması, kadınların fuhuşa sürüklenmesi ve her geçen gün kadınların kötü muamelelere maruz kalması bu kitabı yazmaya iten en önemli sebepti diyebiliriz. Çünkü anam benim için değerliydi, bacım benim için değerliydi, eşim benim için değerliydi, kızım benim için değerliydi. Bu insanların erkekler tarafından horlanması, küçük görülmesi beni çocukluğumdan beri etkiliyordu zaten. Ben günümüz kadınlarına şu mesajı vermek istedim. Geçmişinizi bilemeseniz geleceğinizi inşa edemezsiniz.”  

" Anadolu'muzun kültürünü gelecek kuşaklara taşıyacağız" Haber

" Anadolu'muzun kültürünü gelecek kuşaklara taşıyacağız"

Sındır ve Tugay, bolluğa kepçe salladı Yüzlerce yurttaşa yemek dağıtılan geleneksel hayırda kazanların başına geçen CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır ve Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, birlik, beraberlik ve dayanışma mesajları verdi. İzmir Milletvekili Sındır, "Sofralarını ve gönüllerini bizlere açan hemşerilerimize teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. Tugay da “Hüzünde, kederde; sevinçte ve kıvançta bir olmanın cephesini büyütüyoruz” dedi. “HOŞGÖRÜNÜN VE SEVGİNİN GÜCÜ” Dualara ortak olmaya geldiklerini söyleyen İzmir Milletvekili Sındır, “Bugün gönüllerini bizlere açan yurttaşlarımızla beraber huzurun ve bereketin sofrasındayız. Hoşgörüden ve sevgiden güç alıyoruz. Bu topraklar için hayal ettiğimiz güzelliklere erişmek için buradayız. Anadolu insanı nefrete karşı sevgi, ayrıştırmaya karşı dayanışma ruhuyla bugünlere geldi. İnsanca ve hakça yaşam mücadelemizden bir adım bile geri adım atmadan yurttaşlarımızın yanında olacak ve ülkemizi arzu ettiğimiz güzel günlere taşıyacağız. Biz insanlarımızın yeniden emeklerinin karşılığını aldığı bir Türkiye hayaline ulaşmak için çalışıyoruz. Her yıl aynı inançla değerlerimizi yaşattığımız hayırlarda buluşacağız. Yurdumuzun dört bir yanına huzur gelsin, yüzler gülsün, gönüller bir olsun, refahımız yükselsin diye emek veriyoruz. Bizi birbirimizden ayırmak isteyenlere asla geçit vermeyeceğiz” dedi. “ANADOLU'MUZUN KADİM KÜLTÜRÜNÜ YAŞATACAĞIZ” Anadolu kültürünün temelinde yatan en önemli gücün dayanışma ruhu olduğunu söyleyen Karşıyaka Belediye Başkanı Tugay ise şöyle konuştu: “Alın terini, emeğini toprağın bereketiyle harmanlayan çiftçilerimizin köy hayır yemeklerindeyiz, bizlere açtıkları sofralarının konuğuyuz. Bin yıllardan gelen Anadolu'muzun kadim kültürünü ve geleneklerini el ele yaşatacak, gelecek kuşaklara taşıyacağız. Biz kardeşçe yaşamın, kalıcı barışın bu topraklara kazandırdığı değerlerle ayakta duruyoruz. Hüzünde, kederde; sevinçte ve kıvançta bir olmanın cephesini büyütüyoruz. Bugünkü hayrımıza emeği geçen, maddi ve manevi katkı koyan herkese şükranlarımı sunarım. Dayanışma içerisinde yaralarını el ele saran bir toplumun demokrasi arzusunun önüne kimse geçemez.” HABER MERKEZİ

Anadolu’da bir ışığın yandığını görüyoruz Haber

Anadolu’da bir ışığın yandığını görüyoruz

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Bedri Serter, Kemeraltı’nda esnaf ile bir araya geldi. ‘Tepeden Tırnağa Kemeraltı Esnaf Kucaklaşması’ adı altında Kemeraltı’nın her noktasını ziyaret eden Serter, esnafın nabzını tuttu. Bedri Serter’in Kemeraltı ziyaretine Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, İzmir Kurukahveciler Kuruyemişçiler ve Baharatçılar Esnaf Odası İlyas Gönen, Konak Mahalle Muhtarı Tamer Yıldırım eşlik etti. ESNAF BAKANLIĞINI KURACAĞIZ Kemeraltı Çarşısı’nın dünyanın en büyük açık hava çarşısı olduğunu dikkat çeken Bedri Serter, “Ben yedi yaşında babamın elini tutup Kemeraltı’na giren biriyim. İş hayatıma burada başladım. Kemeraltı dünyanın en büyük alışveriş merkezi. 206 hektarlık 2 bin 500 yıllık bir çarşıya sahibiz. Muhteşem bir yer. Buradaki ekonomi sirkülasyonu, daha önceki yıllarda Türkiye’ye emsaldi. Ancak maalesef şimdi üç harfliler esnafı yok ediyorsa AVM’ler de Kemeraltı’nı yok etti. Kemeraltı’na Büyükşehir ve Konak Belediyemiz çok ciddi desteklerde bulunmakta. Ben de elimden gelen desteği vermeye çalışıyorum. Pandemi döneminde genel başkanımızla bir toplantı yaparak Kemeraltı’ndaki 17 esnafımızı onunla buluşturduk. Onlar dertlerini genel başkanımıza anlattı. Genel Başkanımız da ‘Esnaf Bakanlığını kuracağız’ sözünü ilk o toplantıda verdi. İnşallah kısa bir süre sonra iktidar olacak ve bakanlığımızı kuracağız” dedi. ESNAFI ZİYARET EDİYORUZ Ekonomik olarak çok zor yıllar ve günler geçirdiklerini dile getiren Serter, CHP Ekonomi Masası ile 41 ili gezdiklerini ve esnaf ziyareti yaptıklarını söyledi. Anadolu’da bir ışığın yandığını gördüklerini vurgulayan Serter, “İktidar, çok uzak değil, çok da yakın değil” yorumunu yaparak, “Ekonomik olarak çok zor yıllar ve günler geçirmekteyiz. CHP Ekonomi Masası üyelerindenim. Hemen hemen 41 ile gittik, Ekobüs ile çeşitli noktalara uğruyor, esnafı ziyaret ediyoruz. En son Elazığ’da ciddi bir çalışma yaptık. Anadolu’da bir ışığın yandığını görmekteyiz ancak iktidar, çok uzak değil, çok da yakın değil. İyi bir çalışma yapıp halkımıza neler yapacağımızı anlatmalıyız. Genel başkanımızın Balıkesir Mitingi de çok güzel geçti. Bu süreç böyle sürecek. Haftaya Erzurum’dayız. Her hafta Salı günü yaptığımız meclis toplantılarımıza meclis kapalı olduğu için her hafta ayrı bir şehirde gerçekleştireceğiz” diye konuştu. Türkiye’de doğan bir bebeğin 25 bin lira kredi faiz borcu ile doğduğunu iddia eden Serter, “İktidara gittiğimiz bu yolda Türkiye’nin sorunlarını tek tek ele alıyoruz. TÜİK’in verilerine göre resmi enflasyon yüzde 79 ama hepimiz aile geçindiriyor, Kemeraltı’nda alışveriş yapıyor, çocuklarımızın ihtiyaçlarını gideriyoruz. Bu rakam maalesef ki yüzde 79 değil, yüzde 89’a dayanan bir enflasyonla karşı karşıyayız. Paramız pul olmuş durumda. ‘Günaydın’ haberi gibi doların yükseldiğini her sabah öğreniyoruz. Bu herkesi etkileyen bir pozisyonda. Bugün yeni doğan bir bebek 25 bin lira kredi faiz borcu ile doğuyor. Böyle bir Türkiye’yi düşünmek bile istemiyoruz. Maalesef ki 20 yıllık AKP iktidarının getirdiği nokta bu, son çırpınışlarını yapıyorlar. Geçen sene asgari ücretle 325 dolar alıyorduk, sonra yılbaşında 4 bin 253 liraya asgari ücret çıktı. Alım gücü düştükçe maaşların artmasının hiçbir anlamı yok. Gevrek geçen sene iki liraydı şimdi beş lira. Havra Sokağı esnafını dolaştım, hepsi kan ağlıyor. En orta derecedeki bir tereyağının fiyatı 110 lira. Maalesef hakikaten zor günler geçiriyoruz” ifadelerini kullandı. CUMHURİYETİ BİZLER TAÇLANDIRACAĞIZ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu 13’üncü Cumhurbaşkanı yapmak için çalışacaklarını aktaran Bedri Serter, şöyle konuştu: “Bize ‘Siz konuşuyorsunuz da ne yapacaksınız?’ diyorlar. Bizim çok güzel programlarımız var. Türkiye bir tarım ülkesi, bunu kimse inkar edemez. Öncelikle tarıma, hayvancılığa ve denizciliğe sahip çıkacağız. 8 bin 33 deniz sınırımız var ama bütün şehirlerimiz denize sırtına dönmüş durumda. İzmir’de oturup deniz görmemiş çok insan var. Deniz verimlilik demek, balık demek, spor demek, ekonomi, liman, ticaret demek. Her şey denizlerde bitiyor. Kaldı ki bu kadar uzun bir kıyı şeridine sahip olup denizlerden faydalanmamak olmaz. Ülkemizde denizcilik bakanlığı kalmadı, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağladılar. Seçimi aldığımızda ülkeye güven hasıl olacak. 100’üncü yılında Cumhuriyeti bizler taçlandıracağız. 84 milyonla birlikte Atatürk Cumhuriyeti’ne yakışan bir parlamenter düzeni getirmek için çalışacağız. Sabah akşam çalışmak mecburiyetindeyiz. Sonuç almaya az kaldı. Bundan sonraki süreçte de bu mücadele seçime kadar devam edecekler. Erken seçime de baskın seçime de hazırız. Soruyorlar, ‘Sizin Cumhurbaşkanınız kim?’ diye; her parti kendi liderini Cumhurbaşkanı olarak görmek ister. Bizler de Genel başkanımızı 13’üncü Cumhurbaşkanı yapmak için çalışmalarımızı yürüteceğiz.”

Anadolu’yu tanıdı ticarete transfer oldu Haber

Anadolu’yu tanıdı ticarete transfer oldu

YUSUF-ÇAĞIRTEKİN-ÖZEL HABER Transay Ege Bölge Genel Müdürü Kürşat Ergun Aydın, ticaretle uğraşan köklü bir ailenin futbola merak salan bir ferdi olarak dikkat çekti. Küçük yaşlardan itibaren futbola yönelen Aydın, Günyamaç SK altyapısında futbolculuk kariyerine başladı. Daha sonra Beşiktaş altyapısına geçen Aydın burada profesyonel sözleşme imzaladı. Ümit Milli Takım’a kadar yükselen Aydın, profesyonel futbol hayatı boyunca ailesinden ara ara ‘Futbolu bırak, gel işlerin başına geç’ telkinleri alsa da futbol yaşamını devam ettirdi. Türkiye’nin birçok bölgesinde birçok takımın formasını giyerek Anadolu’yu karış karış gezen Aydın, bu sayede hemen hemen her bölgenin insanını tanıma fırsatı buldu. Profesyonel futbol yaşamını bitirdikten sonra ailesinin de isteğiyle ticarete yönelen Aydın, Türkiye’nin en büyük yolcu ve personel taşımacılığı şirketlerinden Transay Şirketler Grubu’nun 2015 yılında İzmir piyasasına açılmasını sağladı. Şirketin Ege Bölge Genel Müdürü olarak İzmir’de 4 yıldır görev alan Aydın, Transay’ın bugün İzmir’de personel taşımacılığı sektörünün üçte birini taşıma başarısı göstermesinin en büyük mimarlarından biri oldu. AİLE MESLEĞİMİZ Sektöre yabancı olmadığını belirten Aydın, “Bu bizim aile mesleğimiz. Yaklaşık 17 sene profesyonel futbol oynadıktan sonra benim için bir heyecanı kalmadığı için futbolu bırakma kararı aldım. Futbol oynadığım süre boyunca ailem sürekli ‘Futbolu bırak gel, bizimle beraber çalış’ diyordu fakat ben futbol hayatımı devam ettirdim. Futbol bittikten sonra da baba mesleğine geri döndüm. İzmir’de o zamanlar şirketimiz bu kadar aktif değildi. Çok daha küçük bir yapıdaydık. Buraya geldikten sonra iyi bir ekip oluşturduk. Önümüze çok düzgün yollar çıktı. Biz de bu yollarda gayretli çalıştık. Şu an geldiğimiz noktada tek bir hedefim var; İstanbul ile yarışır hale gelmek, onların önüne geçebilmek. Bizimkisi aile içerisinde tatlı bir rekabet. Bu da daha çok işimize sahip çıkmamamıza sebep oluyor. Futbol hikayeme bakıldığı zaman; yaklaşık 7-8 yaşlarımdan itibaren mahalle aralarından, amatör takımlardan başlayan bir hikayem var. Akabinde Beşiktaş, Ümit Milli Takım, Gaziantep, Altay, İstanbulspor, Giresunspor, Manisaspor gibi köklü takımlarda oynadım. Bu bana ne kattı diyecek olursanız; insan tanımama vesile oldu. Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde bulunduğum için; her yörenin insanlarıyla tanışma fırsatı buldum. Her yörenin insanlarının karakteristik özelliklerine vakıf olabildim. Bu deneyimlerden sonra ticarete başlamak zor olmadı” dedi. HERKESİN EN DEĞERLİLERİNİ TAŞIYORUZ Kurulduğu günden beri sektöre yön veren firma olduklarını belirten Aydın, “Türkiye’nin 35 ilinde 12 bin araçlık bir operasyonumuz var. Bu çok ciddi bir rakam. Günlük 200-250 bine yakın insan taşıyoruz. İnsanları evlerine, iş yerlerine güvenle taşımak için çalışıyoruz. Herkesin en değerlilerini taşıyoruz. Bizim burada Transay olarak yapmış olduğumuz; devamlı olarak kendimizi güncellemek. Araçları alalım, yolcuları taşıyalım anlayışı ile değil; çok ciddi bir altyapı oluşturarak, teknoloji departmanımızla, saha uzmanlarımızla, birçok birimle beraber bu işi ne kadar geliştirebiliriz, teknoloji ile taşımacılık hizmetini ne kadar entegre yürütebiliriz; bunların hesabını yapıyoruz. Kendimizi sürekli geliştirmeye çalışıyoruz. Sektöre de bu işin nasıl yapılması gerektiğini daha ne kadar geliştirilebileceğini göstermek için ön ayak oluyoruz” diye konuştu. YÜZDE 70-80’LİK KISMINI BİZ TAŞIYORUZ İstanbul’un sektörün en büyük pazar payına sahip il olduğunu belirten Aydın, “Akabinde İzmir bizim için çok önemli rotasyondur. Diğer çalıştığımız iller; Ankara, Adana, Gaziantep, Trabzon, Rize, Şanlıurfa, Diyarbakır... Çok fazla şehirde faaliyet gösteriyoruz ama İstanbul özelinde bu işin pazar payını konuşacak olursak; sektörün yüzde 70’lik yüzde 80’lik kısmını biz taşıyoruz. Özellikle serbest bölgelerde; Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde Gebze’nin yüzde 80’ine yakınını biz taşıyoruz. Bu bize onur veriyor. Araçlarımızı yollarda görmek gurur verici. Ne kadar fazla insana ekmek kapısı olabilirsek, ne kadar fazla tedarikçiye ulaşabilirsek, ne kadar çok insanı evine taşıyabilirsek bu bizim için manevi anlamda çok ciddi bir şekilde bu iş için sarf ettiğimiz eforun karşılığıdır” EN DOĞRU ZAMANDA… İzmir pazarına açılma konusunda geç kalınıp kalınmadığını değerlendiren Aydın, “Ben her zaman şunu bilirim; bir işe başlanacağı zaman, en doğru zamanda başlanılmalıdır. Uygun şartlar oluşması lazım. O lokasyonda, o bölgede bir işi yapabilecek güce sahip olmak lazım. Şimdi; Türkiye’nin her bölgesinde çalışabiliriz ama bilmediğimiz, sektörün yapı taşlarına hakim olmadığımız bir yere de pat diye girmek de olmaz. Çünkü bir işi aldığınız zaman, o işi hakkıyla ve layıkıyla yapmamız gerekir. 2015 yılında İzmir’e geldik. Bence çok doğru bir zamanda geldik. Şu an İzmir’in pazar payına bakıldığı zaman yaklaşık olarak şehrin üçte birini biz taşıyoruz. Bunun da doğru zaman olduğunu, doğru bir şekilde ilerlediğimizin resmi olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu. YAKIT FİYATLARI MAĞDUR EDİYOR Taşımacılık sektörünün Türkiye’de yeterince gelişmediğini dile getiren Aydın, “Çünkü bu işi geliştirmemiz için öncelikli olarak bu işi meslek olarak görmemiz gerekiyor. İnsanların servis taşımacılığını yaparken, bu işi yatırım değil de bir meslek olarak görmesi, bu işten o şekilde para kazanması gerektiğini düşünüyorum. Onun akabinde ülke ekonomisi ile tabi ki entegreyiz. Özellikle şu son 6-7 aylık süreçte insanlar yakıt fiyatlarıyla alakalı çok mağdur oldu. Bu işi gerçekten profesyonel olarak, meslek olarak yapan insanlara en azından yakıt konusunda devletimizin destek olmasını isterim. Çünkü maliyetler sadece yakıt bazlı değil. Birçok şeyin maliyeti artmakla birlikte insanların zor durumda kaldığını biz de gözlemleyebiliyoruz. Bunun geçici bir süreç olduğunu düşünüyorum. Bizler de bu geçici süreçte tedarikçilerimizi olabildiğince ayakta tutmaya çalışıp, bu sektörün sürekliliğini sağlamak istiyoruz” dedi. HERKES BİRBİRİNE ENTEGRE “Bizler firma olarak varsak eğer; tedarikçi varsa varız” diyen Aydın, “Tedarikçi olmadan bizler ancak kendi araç sayımız kadar iş yapabiliriz. Bizler tedarikçiyi ayakta tutmazsak eğer, bu sektörün çöküşü anlamına gelir. Bizler tedarikçilerin rakamlarını gününde ödemezsek, vadettiklerimizi yapmazsak veyahut bu geçici kriz döneminde taşın altına elimizi koymazsak, bu tedarikçilerin araçlarını satmasına sebep oluruz. Bu şekilde de sektör tamamıyla zarar görmüş olur. Yani herkes birbirine entegre ama bu entegre olan sistemdeki en büyük yapı taşı tedarikçiler; S plakalı esnaf. S plakalı esnaf varsa, biz bu işte devamlı kalabiliriz. Tedarikçi olmazsa; bizler de olmayız. Burada çalışan insanlar olmaz” ifadelerini kullandı. HAYALİM TRANSAY AKADEMİ’Yİ KURMAK En büyük hayalinin Transay Akademi’yi kurmak olduğunu dile getiren Aydın, “ İnsanların bu işi bir meslek olarak görmesini istiyorum. Şoförlüğün bir meslek olduğunu görmesini istiyorum. Okumayan, işi gücü olmayan insanların ‘Ben araba kullanmayı biliyorum, şoförlük yapayım’ demesinden ziyade, küçük yaşlardan itibaren nasıl ki pilotluk, makinistlik bir meslek olarak görülüp eğitimi alınıyorsa, Transay ailesi olarak şoförlüğün küçük yaşlardan itibaren eğitimi alınan bir meslek haline getirilmesini istiyoruz. Çünkü şoför o direksiyona çıktığı zaman insanların en değerlilerini taşıdığının farkına varmasını istiyoruz. Uyması gerektiği kuralları biz söylemeden o akademiyi bitirdiği zaman bilincinde olmasını istiyoruz” dedi. SANİYE SANİYE KONTROL EDEBİLİYORUZ Taşımacılık sektöründe teknolojinin önemine dikkat çeken Transay Şirketi Teknoloji Saha Yöneticisi İbrahim Seyhan, “Bizim birimimiz yaklaşık 4 yıl önce kuruldu. Bu birimin sektöre yeni bir bakış açısı kazandırdığını düşünüyorum. Örnek verecek olursak; bir aracın uzak mesafelere gittiği zaman nerelere gittiğini saniye saniye kontrol edebiliyoruz. Hatta teknolojik alt yapımızla bir araca istediğimiz zaman müdahale edebiliyoruz, o aracı durdurabiliyoruz. Daha sonra yazılımsal süreçlerle tüm sektöre data ve analiz yapabilme imkanı tanıyoruz: Ne kadar sıklıkla hangi projelere araçlar gitmiş, ne kadar çok arabada değişiklik yapabiliyoruz. Birçok dataya ulaşarak sektörün de yönelimini değiştirmeye daha hızlı bir şekilde adapte olabiliyoruz. Şoförlerimizin de teknolojiye adapte olması lazım. Şoförlerimiz bunu ne kadar iyi yaparsa; ne kadar çok bilgi sahibi olursa, her konuda kendi daha da çok geliştirebilir” dedi. EN ÖNEMLİ TAMAMLAYICILARINDAN… Lojistik sektörünün önemine dikkat çeken Transay Şirketi Lojistik Operasyon Sorumlusu Düzgün Yalçınkaya ise, “Güçlü ülke olmanın temelinde güçlü sanayileşme yatar. Sanayi sektörünün en önemli tamamlayıcılarından birisi lojistik operasyonudur. Bir arabanın benzini gibidir bir fabrika için servisler. 3 bin 5 bin kişinin çalıştığı bir fabrika da hiç bir idareci çalışanlarının işe minibüs otobüs gibi araçlarla gelmesini istemez. Bu çalışanlarının iş ve ev dışında geçirdikleri zorunlu süreyi artırır ve bu kayıp süreler çalışan motivasyonunu olumsuz etkileyebilir. Transay başta olmak üzere servis şirketleri, çalışanları evlerinden işlerine getirip götürürler. Böylece kayıp zamanı en aza indirirler. Çalışanların verimi artar ve sanayileşme güçlenerek devam eder” ifadelerini kullandı. Transay Ege Bölge Şubesi’nin en özel çalışanı Berkay Demirci. 23 yaşında olan Berkay, şirkette 3 yıldır çalışıyor. Kürşat Ergun Aydın, “Berkay ile çalışma fırsatını bulduğumuz için çok mutluyuz, onu istihdam ederek hem sosyal hayata katılmasını arttırmak hem de Down Sendromluların da istenildiğinde, her işte başarılı olabileceğini göstermekti” dedi. Aydın, bu konuda diğer şirketlerin de farkındalık yaratmak için bu tür özel bireyleri istihdam etmesi gerektiğini ifade etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.