TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Alzheimer

Alzheimer haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Alzheimer haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzman kardiyolog eksozom yöntemini herkesten önce annesinin tedavisinde kullandı Haber

Uzman kardiyolog eksozom yöntemini herkesten önce annesinin tedavisinde kullandı

Kardiyoloji Uzmanı olarak görev yapan Murat Taraktaş, eksozom tedavisinin detaylarını paylaştı. Tedavinin 4 seans halinde uygulandığını belirten Taraktaş, son yıllarda eksozom tedavisinin öneminin arttığını ve dünya genelinde geleceğin uygulaması olarak kabul edildiğini söyledi. Seansların tamamlanmasının ardından 6 ila 8 ay içinde kalp yetmezliği üzerinde olumlu etkiler gözlendiğine dikkat çekti. Ayrıca, eksozomun Alzheimer ve unutkanlık gibi hastalıklar için de önemli bir tedavi yöntemi olduğunu vurguladı. Murat Taraktaş, bu tedavi yöntemini en değerli hastası olarak gördüğü annesi Sabriye Taraktaş'a da uyguladı. Tedavi sonrasında Sabriye Taraktaş'ın unutkanlıklarının azaldığını ve hayatının daha kolaylaştığını belirtti. Kardiyoloji Uzmanı Murat Taraktaş, eksozom tedavisinin nasıl uygulandığına dair önemli bilgiler verdi. Tedavinin hastalara dört seans halinde uygulandığını belirterek, "Biz kalp krizlerinde hastaların kalp damarlarını açarak, kalp krizi sonrası hayatlarını uzatıyoruz. Ancak maalesef bazı hastalarda hayatta kalsak bile kalpte ciddi hasarlar kalabiliyor. Özellikle kalp yetmezliği gibi hastalıklar oldukça zorlu ve çaresiz olabiliyor. Bu hastalar bazen kalp pili gibi cihazlarla tedavi edilse de, bu süreç genellikle yaşam boyu devam eden sıkıntılı bir dönem oluyor. Sağlıklı ve uzun bir yaşam için bilim ne yapabiliriz sorusuna cevap aramaya başladı ve genetik araştırmalar ön plana çıktı. Yaklaşık 10 yıl önce kök hücre tedavisi bu konuda önemli bir adım atmıştı. Ancak asıl etkili olan sistem eksozom tedavisidir. Bu tedavide hastanın toplardamarından alınan kan içindeki az miktardaki eksozomları hücrelerin içindeki miktarlara çıkartılıyor. Genetik laboratuvarında özel teknikler kullanılarak eksozomlar çoğaltılıyor ve eksi 80 derecede saklanarak soğuk zincirle birlikte hastalara dört seans halinde geri veriliyor. Son yıllarda bu tedavi yöntemi oldukça ileri düzeyde gelişmiştir" şeklinde konuştu. "Eksozom tedavisi, kalp yetmezliğini düzeltebilme potansiyeline sahip ve Alzheimer tedavisi için de önemli bir adım" Taraktaş, "Yapılan çalışmalar, özellikle son seansın ardından 6 ila 8 ay içinde kalp yetmezliğini düzeltebileceğini gösteriyor. Ayrıca Alzheimer ve unutkanlık tedavisi, büyük önem taşıyor. Hem hastaları hem de yakınlarını olumsuz etkileyen bu hastalıklar, oldukça yıpratıcıdır. Alzheimer tedavisi, mevcut durumu geri getirmese de hastalığın ilerlemesini durdurmayı veya ailesinde bu hastalığa yatkınlığı olan kişilerde riski azaltmayı hedefler. Benim için en değerli hasta annemdir. Kendisi 2006'dan beri kalp hastası ve stentleri bulunmaktadır. Ailesinde Alzheimer veya unutkanlık hastalığı bulunması nedeniyle, bu değerli tedaviyi ilk olarak anneme uyguladık. Bu tedavinin faydalı olduğuna inanıyorum. Kendimde farklılıklar hissettim. Kronik bir hastalığım olmadığı için net bir yorum yapamam, ancak kendimi daha dinç hissediyorum ve hafızamda belirgin bir iyileşme olduğunu gözlemledim" dedi. "Bu tedavi sonrasında kendimi çok daha iyi hissediyorum" Murat Taraktaş'ın en değerli hastası olarak adlandırdığı ve eksozom tedavisini ilk uyguladığı 72 yaşındaki annesi Sabriye Taraktaş, şunları dile getirdi: "Ben 18 yıldır kalp hastasıyım. Ailemde de unutkanlık problemi bulunuyor. Bu tedavinin ardından kendimi çok daha iyi hissediyorum. Artık daha rahat yürüyebiliyorum, önceden çok yorgun hissediyordum. Şimdi biraz daha rahatladım. Unutkanlık da azaldı. Bu durum, hayatımı daha kolay hale getirdi, daha olumlu bir bakış açısı kazandım. Ailemde kalp rahatsızlığı yaygın bir durum. Önceden dikkat ediyordum, şimdi ise daha dikkatli olmaya devam ediyorum ancak daha rahat hissediyorum."

Alzheimer nedir? Alzheimer belirtileri nelerdir? Haber

Alzheimer nedir? Alzheimer belirtileri nelerdir?

İleri yaşlarda sıklıkla görülen ve yaşam kalitesini ve şeklini ciddi oranda düşüren alzheimer hastalığı hakkında bilgiler merak ediliyor ve sıklıkla araştırılıyor. Peki alzheimer nedir? İşte detaylar… Alzheimer nedir? Alzheimer, yaygın bir demans türüdür ve beyin hücrelerinin zamanla yok olmasına neden olan ilerleyici bir nörolojik hastalıktır. Bu hastalık, düşünce, hafıza ve davranış fonksiyonlarında azalmaya yol açar ve belirtileri genellikle yaşla birlikte yavaş yavaş ortaya çıkar. Alzheimer hastalığının ileri evrelere ulaşması yıllar alabilir. Alzheimer en çok kimlerde görülür? Alzheimer hastalığının sıklığı, özellikle 65 yaş üstü bireylerde daha yüksektir. Alzheimer hastalığını önlemek için neler yapılmalı? Alzheimer hastalığından korunmak için, sağlık durumumuzu gözden geçirmeli ve varsa diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol gibi damarsal hastalıklarımızı tedavi ettirmeliyiz. B12 vitamini eksikliği varsa bunu gidermeliyiz. Sigara gibi zararlı alışkanlıklardan kaçınmalı, dengeli beslenmeye özen göstermeli ve yeterli uyku almaya özen göstermeliyiz. Ayrıca stresten kaçınmak da önemlidir. Alzheimer belirtileri Alzheimer hastalığının en yaygın belirtileri, yeni öğrenilen bilgileri hatırlamakta zorlanma ve hafıza kaybıdır. Bu belirtiler, hastalığın farklı evrelerinde şu şekilde ortaya çıkar: Başlangıç Evresi Alzheimer Belirtileri: Yeni öğrenilen bilgileri hatırlamakta güçlük çekme Son olayları, yerleri ve isimleri unutma Günlük rutin görevleri yerine getirmede zorlanma Doğru kelimeleri bulmakta zorlanma Planlama ve organizasyon becerilerinde zayıflama Karar verme ve muhakeme yeteneğinde azalma Kaygılı bir ruh hali içinde olma Problem çözme yeteneğinde azalma Rutin görevlerin tamamlanma süresinde uzama Orta Evre Alzheimer Belirtileri: Bakıma ve yardıma ihtiyaç duyma Hafıza kaybı ve kafa karışıklığında artış Zaman kavramını kaybetme Aile üyelerini veya arkadaşları tanımakta zorlanma Sürekli tekrarlayan düşünce ve olaylar Basit matematik hesaplarını yapamama Kişisel bakım konusunda yardım alma ihtiyacı Şüphe duygularının gelişmesi Depresif bir ruh haline bürünme Uyku problemleri yaşama Son Evre Alzheimer Belirtileri (Şiddetli Alzheimer Belirtileri): Tamamen kaybolmuş hafıza Aile ve yakın çevreyi unutma Temel görevleri yerine getirmede yardıma muhtaç olma İdrar kaçırma Yeme zorluğu ve kilo kaybı İletişim becerilerinin kaybı Bağışıklığın ciddi şekilde düşmesi, özellikle enfeksiyonlara karşı hassasiyet artışı Alzheimer evreleri Alzheimer hastalığı genellikle başlangıç, orta ve ileri olmak üzere üç aşamada incelenir. Başlangıç evresinde, kişi hafif derecede unutkanlık yaşayabilir ancak genellikle bu durumu tolere edebilir. Bu dönemde, yeni tanışılan kişilerin isimlerini hatırlamakta zorluk çeken hastalar, planlama konusunda sıkıntı yaşayabilirler. Orta evre, Alzheimer hastalığının en uzun evresi olarak kabul edilir. Belirtilerin daha belirgin hale geldiği bu dönemde, hastalar düşüncelerini ifade etmekte zorlanabilirler. Rutin işlerde zorluk çekme, zamanla kendi evlerinin yolunu unutma gibi sorunlar ortaya çıkar. Ayrıca, mesane ve bağırsakların kontrolünde sorunlar başlayabilir. İleri evre, Alzheimer hastalığının son aşamasıdır. Bu dönemde, kişi neredeyse her konuda bakıma ihtiyaç duyar hale gelir. Çevresiyle ilgili farkındalığını kaybeder, iletişim kurmakta zorlanır ve fiziksel aktiviteleri dahi tek başına gerçekleştiremez hale gelir.

Alzheimer’ın görülme riski 65 yaş sonrası iki katına çıkıyor Haber

Alzheimer’ın görülme riski 65 yaş sonrası iki katına çıkıyor

Yaşam süresindeki artışla birlikte, yaşlanma 21. yüzyılın en önemli demografik olgularından biri haline geldi. Gelişmiş ülkelerde, ortalama yaşam süresinin 70-80 yıl aralığına yükselmesi, Dünya Sağlık Örgütü tarafından “insanlığın zaferi'”olarak tanımlansa da beraberinde pek çok sorunu da beraberinde getirebiliyor. Bunların başında ise hiç kuşkusuz en yaygını Alzheimer olan demans türleri geliyor. Nöroloji Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Özlem Önder, görülme sıklığı her geçen gün artan Alzheimer ile ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı. Demans teriminin Latince zihin anlamına gelen “mens” kelimesinin önüne bir olumsuzluk eki getirilmesiyle oluşturulduğunu hatırlatan Dr. Özlem Önder, “Demans, edinilmiş zihinsel fonksiyonların sonradan yitirilmesi anlamında kullanılmaktadır. Bilinci açık bir kişide günlük yaşam aktivitelerini etkileyecek derecede entelektüel ve sosyal yeteneklerde yıkıma neden olan bir sendrom olarak tanımlanan bu hastalığın en yaygın olanı ise Alzheimer’dır” ifadesini kullandı. Demans vakalarının yüzde 50 ila yüzde 70’i Alzheimer kaynaklı Alzheimer’ın demans vakalarının yüzde 50 ila 70’inin nedeni olduğunu söyleyen Dr. Önder, Alzheimer’ın yaygınlığının 65 yaş üzeri bireylerde yüzde 3 ile 11; 85 yaş üzeri bireylerde ise yüzde 20 ila 47 gibi yüksek oranlara ulaştığını söyledi. Yaşlılıkta fiziksel ve psikolojik yıkıma neden olan Alzheimer hastalığının, hastalık kaynaklı ölümler sıklık açısından da dördüncü sırada olduğunu vurgulayan Dr. Özlem Önder, “Yaşlanan nüfus arttıkça Alzheimer Hastalığı’nın görülme sıklığı ve hastalığın oluşturduğu yükün de giderek artacağı açıktır” ifadesini kullandı. Önder açıklamalarına şöyle devam etti:  “Alzheimer Hastalığı, bilinçte bozulma olmaksızın bellek yıkımı ile başlayan birden fazla kognitif alanın bozulduğu, bununla ilintili olarak eski toplumsal ve mesleki işlevsellik düzeyine göre anlamlı bir gerilemenin görüldüğü, seyri açısından sinsi başlangıçlı ve yavaş ilerleyici bir klinik tablodur. Alzheimer hastalığı sadece kognitif fonksiyonları etkileyen bir hastalık değildir, bunun yanında davranışsal sorunlar, günlük yaşam aktivitelerinde yetersizlik, motor fonksiyonlarda gerileme, uyku bozukluğu ve otonom sinir sisteminin etkilendiğini işaret eden birçok kliniği içermektedir.” Yakın tarihli olayları ve isimleri unutma Alzheimer’a işaret ediyor olabilir Alzheimer’ın en sık karşılaşılan belirtileri de sıralayan Önder, “Yakın tarihli olayları ve isimleri unutma, yaptığı işleri tekrar yapma, söylediği şeyleri tekrar söyleme, koyduğu eşyaları bulamama, alışveriş sırasında eksik alma veya ödeme sırasında zorlanma, yemek yaparken hatalar yapma, daha önceden kullanabildiği basit bir aleti kullanma sırasında zorluk yaşama, bilinen yolları karıştırma nedeniyle kaybolma riski yaşama, giysi seçmek, sipariş vermek gibi basit kararları almakta zorlanma. Arada bir alınabilen yanlış kararlar, aylık bir ödemedeki birkaç günlük gecikme, zaman zaman eşya kaybetme veya isim unutma ancak aynı gün içinde hatırlayabilme gibi durumlarda hemen Alzheimer kaygısı yaşanmamalı ve mutlaka bir nörolog ile görüşülerek gerekli değerlendirme ve yönlendirme alınmalıdır” dedi. Alzheimer’da en önemli risk faktörü yaştır Alzheimer’ın en önemli risk faktörünün yaş olduğunu vurgulayan Dr. Özlem Önder, “65 yaş sonrası her 5 yılda Alzheimer sıklığı iki kat artmaktadır. Genetik faktörler de hastalığın riskini artırmaktadır. Ailede birinci derece yakında Alzheimer hastalığı öyküsü olması yüzde 10 ila 30 oranında risk artışına işaret eder. Değiştirilebilir risk faktörleri olarak bilinen sigara ve alkol kullanımı, hipertansiyon, diyabet, hiperlipidemi, serebrovasküler ve miyokard infarktüsü gibi hastalıkların da Alzheimer’ın gelişiminde önemi büyüktür” ifadesini kullandı. Sağlıklı beslenme, kötü alışkanlıklardan uzak durma, düzenli egzersiz gibi koruyucu faktörlerin erken yaşlardan itibaren hayatımıza sokulması gibi sağlıklı yaşam rutinlerinin Alzheimer riskini azaltabildiğini söyleyen Dr. Özlem Önder, zihinsel aktivitenin de önemine vurgu yaparak sözlerini şöyle sonlandırdı:  “5 yıl ve daha az bir eğitime sahip olmak da Alzheimer Hastalığı için bir risk faktörüdür. Bu nedenle eğitim seviyesinin artırılması ve ‘hayat boyu öğrenme’ kavramı ile eğitim ve öğretimin sürekliliğinin sağlanması büyük öneme sahiptir.” BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Alzheimer'a karşı öneriler

Alzheimer'a karşı öneriler Haber

Alzheimer'a karşı öneriler

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Point Hastanesi, 1-30 Eylül Dünya Alzheimer Ayı nedeniyle farkındalık etkinliği düzenledi. Hastanede kurulan stantta, Alzheimer hastalığına ilişkin bilgilendirme yazılarının bulunduğu broşürler dağıtıldı. Hastalığa ilişkin bilgiler paylaşan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Özge Yılmaz Küsbeci, Türkiye’deki 1 milyon civarında demans hastasının 600 binin Alzheimer olduğunu söyledi. İzmir’de ileri yaş popülasyonunun daha yüksek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Küsbeci, toplumdaki 65 yaş üstü grubun yüzde 13’ünün İzmir’de yaşadığını vurguladı. Yaşlılığın Alzheimer hastalığı için tek başına bir sebep olmadığını kaydeden Prof. Dr. Küsbeci, Alzheimer’dan korunma ve hastalığı geciktirme yöntemlerini aktardı. “Yüzde 40 geciktirmek mümkün” Alzheimer hastalığının daha çok 65 yaşını geçmiş 100 bireyden 3’ünde görülen bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Küsbeci, “Nedeni tam olarak bilinmemekle beraber, bu hastalık ötelenebilir ya da geciktirilebilir bir hastalık. Özellikle uyku düzeninin olması, zihinsel ve fiziksel egzersiz yapmak, düzenli olarak kitap okumak, bulmaca çözmek, düzenli yürüyüş yapmak, işitme kaybı varsa düzenlemek, sosyal olmak, beslenmeye dikkat etmek, alkolden uzak durmak, sosyal olmak, Alzheimer hastalığını yüzde 40 geciktirebiliyor” diye konuştu. “Hastalığı yavaşlatan ve gerileten ilaç bulundu” Alzheimer hastalığının kesin bir tedavisinin olmadığı bilinse de yeni çalışmalar yapıldığını ifade eden Küsbeci, “Bu yıl yeni bir ilaç onaylandı. Bu ilacın Alzheimer hastalığını ciddi olarak yavaşlattığı, hatta yüzde 27 oranında gerilettiği belirtiliyor. Önümüzdeki sene piyasaya çıkmasını beklediğimiz diğer bir ilaç daha bulunuyor. Bunlar çok umut verici gelişmeler. Yıllar boyunca ‘tedavisi yok’ dediğimiz bir hastalığın artık erken dönemde tedavisi var. Bu ilaçlar henüz ülkemize gelmedi ancak bütün gelişmeleri takip ediyoruz. Şu anda bizim yapmamız gereken, bu hastalığı geciktirmek ve engellemek için hastalığı bilmek. Bu sebeple hastalığa erken dönemde tanı konulması şart. Biz de hastanemizdeki standımızla hastalarımızın ve hasta yakınlarımızın dikkatini çekip onları bu hastalık konusunda bilgilendirmeye çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi. “Bu semptomlar varsa nöroloji hekimine başvurun” Sağlıklı bireyler ne kadar bilgili olursa hastalığın ötelenmesinin de o kadar mümkün olacağını dile getiren Prof. Dr. Küsbeci, “Hastalığa yakalanmamak için ne yapılması gerektiğini bilmek çok önemli. Hasta yakınlarının da bu hastalıkla nasıl baş edeceklerini bilmeleri çok önemli. Alzheimer, toplumsal farkındalığın çok önemli olduğu hastalık gruplarından bir tanesi. Her türlü unutkanlığı mutlaka değerlendirmek lazım ama her unutkanlık Alzheimer değildir. Örneğin mutfağa gidip ne alacağınızı unutmak, herkeste olan basit unutkanlıklardır. Özellikle yaşın ilerlemesiyle beraber aynı şeyleri tekrar tekrar sormaya başlamak, yapılan yemeklerin tadının bozulması, evle ilgilenen bireylerin artık ilgilenmemeye başlaması, faturaları yatırmayı unutmak, isimleri unutmak, özellikle geçmişi daha iyi hatırlamak ama yeni olan olayları akılda tutamamak, Alzheimer hastalığı açısından değerlendirilmesi gereken ilk bulgulardır. Bu semptomlar olduğunda bir nöroloji hekimine başvurulması lazım” dedi. “Gelişmemiş ülkelerde inanılmaz bir Alzheimer artışı var” Yapılan çalışmalarla birlikte özellikle gelişmiş ülkeler olan Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İngiltere’de Alzheimer hastalığında beklenen hızın düştüğünü anımsatan Prof. Dr. Küsbeci, şöyle devam etti: “Gelişmemiş ülkelerde inanılmaz bir Alzheimer artışı var. Alzheimer, eğitimin en önemli olduğu hastalıklardan bir tanesi. Eğitim düzeyi ne kadar iyiyse bu hastalığın görülmesi de o kadar azalıyor. Gelişmiş ülkeler plastikten uzak, uyku ve çalışma düzenine, beslenmeye ve egzersize önem veriyor. Kitap okuyorlar. Beslenme şartlarının kötü olması, kalp ve şeker hastalığı gibi hastalıkların iyi kontrol edilmemesi, uykuya dikkat edilmemesi, egzersiz yapılmaması, kitap okunmaması gibi sebeplerle gelişmemiş ülkelerdeki oran beklenenin çok üstünde artmaya devam ediyor. Elimizde bu kadar net veriler olduğu için farkındalığı ne kadar artırırsak ülkemizdeki Alzheimer hastalığı görülme oranını o kadar azaltabiliriz. Tüm etkinliklerimizin amacı da bu.”

B12 eksikliği Alzheimer’a mı sebep oluyor? Haber

B12 eksikliği Alzheimer’a mı sebep oluyor?

Ankara Etlik Şehir Hastanesi Nöroloji Bölümü Uzm. Dr. Leyli Can Aynal, "B12 vitamini eksikliğinin Alzheimer hastalığına sebep olduğu doğru bir yaklaşım değil. Burada öyle bir kesinlik yok ama B vitaminleri, sinirlerin birtakım işlevleri doğru düzgün yerine getirebilmeleri için önemli olan vitaminler” dedi. Ankara Etlik Şehir Hastanesi Nöroloji Bölümü Uzm. Dr. Leyli Can Aynal, günümüzde en yaygın görülen nörolojik hastalık olarak bilinen Alzheimer hakkında açıklamalarda bulundu. Aynal, Alzheimer hastalığının şu anda önlenebilir bir hastalık olmadığını ifade ederek, “Alzheimer hastalığının oluşmasını engellemek üzere dünyada yeni yeni onay alan birtakım ilaç çalışmaları mevcut ama bunların henüz kesin olarak Alzheimer hastalığını önlediğine dair henüz elimizde yeterli veri ve kanıt yok. O yüzden şu anda Alzheimer hastalığı önlenemez bir hastalık diyebiliriz” ifadelerini kullandı. “Hastalar genellikle ikinci veya üçüncü evrede muayeneye geliyor” Hasta yakınlarının genellikle Alzheimer belirtileri olan yakınlarını hastalığın ikinci veya üçüncü evresinde muayeneye getirdiklerini belirten Aynal, “Hastayı erken polikliniğe getirmek konusunda hasta yakınlarının birtakım davranışları konusunda uyanık olmaları gerekiyor. Hasta tekrara düşebilir, sorduğu bir soruyu tekrar sorabilir, anlattığı bir olayı tekrar anlatıyor olabilir, bir çocuğunu arar ve aramamış gibi tekrar arar, bir olayı anlatır ama sanki hiç anlatmamış gibi tekrar anlatır gibi durumlar poliklinik pratiğinde de yapıyor mu diye çok sık sorduğumuz sorular” açıklamasında bulundu. “Hasta yakınları olarak kişiselleştirmemeliyiz” Hasta yakınlarına da nasıl davranmaları gerektiği konusunda öneriler de bulunan Aynal, “Hasta bir yere koyduğu bir şeyi unutabilir. Unutup da onu bulamadığı zaman yakınlarına ‘sen bunu aldın mı? Sen bunu çaldın mı?' diye çok sık sorabilir. Bu nedenle hasta yakınlarının bu durumun bir hastalık olduğunu ve bunu isteyerek yapmadığını bilerek yaklaşması lazım. Nasıl şeker hastalığının bazı belirtileri varsa bu hastalıkta da beynin bazı anıları kaydetmesiyle ilgili beyin bölgesinde bir küçülme ve yıpranma olduğundan dolayı bir yere bir şey koyduysa eğer onu koyduğu anın anısını beyninde tutamadığı için o anı hatırlamıyor. O yüzden ‘ acaba aldılar mı?' düşüncesine girebiliyor. Bu tamamen hastalığının bir süreci. O yüzden hasta yakınları olarak bunu kişiselleştirmemeliyiz. Bunu size isteyerek söylemiyor veya hırsız diye suçlamak için aslında yapmıyor” değerlendirmesinde bulundu. “B12 vitamini eksikliğinin Alzheimer hastalığına sebep olduğu doğru bir yaklaşım değil” B12 vitamini eksikliğinin Alzheimer hastalığına sebep olduğu yaklaşımının doğru bir yaklaşım olmadığını dile getiren Aynal, sözlerine şöyle devam etti: “Burada kesin olarak böyle bir şey yok. Alzheimer'ın patofizyolojisinde çok daha farklı. Birtakım anormal proteinlerin birikmesi, kesin olarak kanıtlanmamış olmakla birlikte farklı genetik, çevresel ve multifaktöriyel patofizyolojisi var. Burada beslenme eksiklikleri kısmı çok da içerisinde değil aslında. Bazen biz Alzheimer tanısını koyarken birtakım testler yapıyoruz, sorular soruyoruz. Nütrisyonel dediğimiz beslenme eksiklikleri yapacak vitaminler ya da mineraller hastanın o andaki bilişsel performansını bozabilir. Bozabildiği için de biz belki farklı bir şekilde düşünebiliriz. O yüzden bir eksiklik varsa yerine konulması mutlaka önemli. Tabii bu demek değil ki B12 eksikliği Alzheimer hastalığına neden oluyor. Burada öyle bir kesinlik yok ama B vitaminleri, sinirlerin birtakım işlevleri doğru düzgün yerine getirebilmeleri için önemli olan vitaminler. B12 vitamini eksikliğinin spesifik olarak Alzheimer hastalığına neden olduğunu söyleyemeyiz.” Ayrıca Aynal, hastalarda işitme, görme kaybı ile ilgili bir komplikasyonların unutkanlık hızını artırdığına dikkati çekerek, mutlaka tedavi edilmesi gerektiği önerisinde bulundu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Eris varyantından korunmanın yolları

Konya'da Alzheimer hastaları unutulmadı Haber

Konya'da Alzheimer hastaları unutulmadı

Konya'nın merkez Karatay İlçe Belediyesi, 2016’dan bu yana hizmet veren Karatay Alzheimer Gündüz Yaşam Merkezi’nde Alzheimer’a yönelik toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’nde “Unutanları Unutmayalım” programı düzenledi. “Unutanları Unutmayalım” temasıyla Karatay Alzheimer Gündüz Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirilen programda protokol üyeleri, hasta ve hasta yakınlarıyla tek tek ilgilenerek onlarla sohbet ederken; Konya Yardımsevenler Derneği tarafından 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’ne özel olarak hazırlanan konserin yanı sıra okunan şiirler, programa renk kattı. “Bu yıl aynı zamanda merkezimizin 7. kuruluş yıldönümünü de kutluyoruz” Türkiye Alzheimer Derneği Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Figen Güney yaptığı konuşmada Karatay Alzheimer Gündüz Yaşam Merkezi’nin öneminden bahsetti. Merkezin 2016 yılından beri en iyi hizmeti verdiğini hatırlatan Figen Güney, “Bugün aynı zamanda 2016’da doğan merkezimizin de 7’nci yılını kutluyoruz. Merkezimizin hayata geçmesi ve bugünlere gelmesinde emekleri bulunan herkese teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Daha nice yıllara hep birlikte ulaşalım ve bu tür merkezler örnek olarak ülkemizin dört bir tarafında çoğalır inşallah. Biz 2016’da açıldık ve 2017’de 8 ülke arasından bu proje Dünya Sağlık Örgütü tarafından birinci seçildi. Daha nice güzel projede bir arada olmayı arzu ediyoruz” dedi. "Çınarlarımız bizim dua makamımızdır" Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’nde Alzheimer konusunda bir farkındalık oluşturmak amacıyla söz konusu programı düzenlediklerini söyledi. Başkan Hasan Kılca, “Bizler büyüklerimizi ve çınarlarımızı çok seviyoruz. Bizim gelenek, örf, adet ve dinimizde onlara öf bile denmemesi gerekiyor. Çünkü onlar bizim çınarlarımız, dua makamımız ve cennetin birer kapısıdırlar adeta. Rabbim onları başımızdan eksik etmesin. Bizler onlara her zaman değer vereceğiz. Konya’da hep birlikte birçok hizmete imza atıyoruz. Ancak ben en çok bu merkeze önem veriyorum. Böyle bir güzel merkezi ilçemize kazandırdığı için önceki dönem belediye başkanımıza bu vesileyle teşekkür ediyorum. Bizler de bu hizmeti büyük bir hassasiyet ve titizlikle sürdürüyoruz. Önümüzdeki yıl açılışını yapacağımız Engelsiz Yaşam Merkezi, Konya’mızın ve ülkemizin en büyük engelsiz yaşam merkezi olacak. Burada olduğu gibi o projemiz de tamamlandığında yine engelli bireyleri evlerinden alacağız ve günübirlik olarak hem eğitimlerine hem de rehabilitelerine katkı sunacağız. Bu sayede hasta yakınlarımızın da özel yaşamlarına vakit ayırmalarını sağlamış olacağız. İlçemiz ve insanımız için ne gerekiyorsa yapmayı sürdüreceğiz. Şehrimizi, insanımızı ve gençlerimizi çok seviyoruz" ifadelerini kullandı. Konya İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Koç da Karatay Alzheimer Gündüz Yaşam Merkezi’nin önemine vurgu yaptı. Prof. Dr. Mehmet Koç, “Türkiye’ye örnek bir proje olarak başlayan bu merkez artık dünyada da rol model bir konuma gelmiş durumda. Bu, gerçekten de büyük bir onur ve gurur verici bir durum. Sağlık hizmetlerinde dünyayla yarışır bir noktadayız. Konya olarak da çok iyi durumdayız. Bizim insanımız her şeyin en güzeline layıktır. Bizler size hizmet ettiğimiz için mutluyuz” dedi. AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Hakan Özer ise, “Karatay Belediyemizin 2016’da açtığı Karatay Alzheimer Gündüz Yaşam Merkezi, sadece bir yıl sonra Dünya Sağlık Örgütü’nün örnek gösterdiği bir kuruluş haline geldi. Dolayısıyla burada verilen hizmetler, verdiği memnuniyetin dışında aynı zamanda bir rol model de oluyor ve bu hizmetlerin yaygınlaşmasına da vesile oluyor. Burada verilen hizmetler çok kıymetli. Buranın hayata geçmesi ve hizmet vermesinde emeği olan herkesi tebrik ediyorum” diye konuştu. Açılışa, AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Hakan Özer, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Konya İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Koç, AK Parti Konya İl Başkan Yardımcısı Adnan Bahçeci, AK Parti Karatay İlçe Başkanı Mehmet Genç, AK Parti Konya İl Yönetim Kurulu Üyeleri, Türkiye Alzheimer Derneği Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Figen Güney ve yönetimi, Alzheimer hastaları ve hasta yakınları katıldı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Konya’nın meyve kurutma tesisinde ürün çeşitliliği artıyor

Alzheimer'dan korunmak için "sağlıklı yaşam ilkelerine uyun" önerisi Haber

Alzheimer'dan korunmak için "sağlıklı yaşam ilkelerine uyun" önerisi

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Kayım Yıldız, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Alzheimer'ın, kişinin yaşamını ciddi etkileyen ve yaygın olarak görülen bir bunama hastalığı (demans) türü olduğunu aktardı. Dünya üzerinde yaklaşık 55 milyon demans hastası olduğunu vurgulayan Yıldız, "Nüfusun yaşlanması nedeniyle her yıl bu sayıya yaklaşık 10 milyon yeni hasta eklenmektedir. Bunamanın en yaygın nedeni, Alzheimer'dır. Hastalığın riski ilerleyen yaşla birlikte artmaktadır. 65 yaş üzerinde her 14 kişiden birinde ve 80 yaş üzerinde her 6 kişiden birinde hastalık mevcuttur." ifadelerini kullandı. Yıldız, hastalığın belirtilerinin sinsi şekilde başladığını ve yavaş yavaş arttığını belirterek, şunları kaydetti: "Hastalık zihinsel yetilerin kaybı ile karakterizedir. Genellikle ilk olarak bellek etkilenir, özellikle yakın bellek bozulur. Hastalar yıllar önce olan olayları net biçimde hatırlar, yakın geçmişi unuturlar ve zamanla yeni anılar edinemezler. Eşyaları koydukları yeri unuturlar. Dikkat, hesap yapma, okuma yazma, alet kullanma becerileri de etkilenir. Sohbeti sürdüremez, iletişim güçlüğü yaşarlar. Bunama tablosuna Alzheimer dışı nedenlerin de yol açabileceği akılda tutulmalı ve bu nedenler araştırılmak üzere bir nöroloji uzmanına başvurulmalıdır." "Tedavide kullanılan ilaçlar hastalık belirtilerini azaltmaya yöneliktir" Alzheimer'ın, tedavi konusunda en çok araştırma yapılan hastalıklardan olduğunu dile getiren Yıldız, şu an için hastalığı tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi seçeneği bulunmadığına dikkati çekti. Yıldız, hastalığın belirtilerinin kontrol altına alınması ve hastanın yaşam kalitesinin sürdürülmesi için uygulanan ilaç tedavileri ve ilaç dışı yaklaşımların mevcut olduğunu belirtti. Hastalara fiziksel aktivite bulunmalarını ve sosyal etkileşimi sürdürmelerini tavsiye eden Yıldız, şunları aktardı: "Tedavide kullanılan ilaçlar hastalık belirtilerini azaltmaya yöneliktir. Hastalıktan korunmak için sağlıklı yaşam ilkeleri ve Akdeniz tipi diyet benimsenmeli, zihin aktif tutulmalı, kitap okunmalı, hipertansiyon, diyabet uygun biçimde tedavi edilmeli, tütün ürünlerinden uzak durulmalı. Spor ve yürüyüş yapmak hastalıktan korunmaya katkı sağlar." BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Akıllı cihaz kullanmak, Alzheimer’i geciktiriyor mu?

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.