TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Alper Kalaycı

Alper Kalaycı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Alper Kalaycı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir’in rüzgarı yatırımdan esiyor Haber

İzmir’in rüzgarı yatırımdan esiyor

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER Rüzgar enerjisinde dünyanın gözde ülkelerinden birisi olmaya aday olan Türkiye, bu konuda en çok İzmir’e güveniyor. Bulunduğu coğrafi yapısı itibariyle hem deniz hem kara rüzgar potansiyeli ile İzmir, sektörün ihtiyaç duyduğu rüzgar türbini kanat üretiminde ve yan sanayisi anlamında da söz sahibi bir kent… Uzun yıllardır bu alanda önemli çalışmalara imza atan Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, sektörün bugünü ve geleceğiyle ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Türkiye’de ilk rüzgar türbinlerinin İzmir’de kurulduğunu dile getiren Kalaycı, kentin bu ve benzeri avantajlarını kullanarak yatırımcı çekmeye devam edeceğine vurgu yaptı. Sektörün yan sanayisi açısında da önemine değinen Kalaycı, kanat gibi parçaların imalatında İzmir’in tecrübesine ayrı bir parantez açtı. Kalaycı, sektörde yerli marka eksikliğine dikkat çekti. Kalaycı, yatırımcının Türkiye’ye rüzgar ve güneş enerjisinde ilgisi bu kadar yüksekken, devletin altyapı yatırımlarda hızlı davranması gerektiğini de sözlerine ekledi.  İZMİR YATIRIMCI ÇEKMEYİ SÜRDÜRECEK Türkiye’de ilk rüzgar türbinlerinin İzmir’de kurulduğunu dile getiren Kalaycı, kentin bu ve benzeri avantajlarını kullanarak yatırımcı çekmeye devam edeceğine vurgu yaptı. Bu noktada daha büyük kanatların üretilmesi gerektiğini söyleyen Kalaycı, “Türkiye’de endüstriyel olarak elektrik üretmek amacıyla ilk rüzgâr türbinleri 1998 yılında İzmir’de kuruldu. Ben de genç bir makine mühendisi olarak o türbinlerin montajlarını yapan ekipte yer aldım. Aslında ilk tohumlar o zaman atıldı. 2001 yılında da Türkiye’deki ilk üretim yine İzmir’de, Ege Serbest Bölgesi’nde kanat imalatıyla başlatıldı. Bu konuştuğumuz yıllar daha Türkiye’de bu konuda herhangi bir kanunun çıkmadığı, EPDK’nın dahi kurulmadığı yıllar. O yüzden erken atılmış tohumlar var. Daha sonra çıkan kanunlarla, yerli aksam ve alım garantileri ön plana çıkınca yatırımcılar hızla bu alana yatırım yapmaya başladılar. İzmir hem liman şehri olma avantajını hem de dediğim gibi ilk tohumları kentte atma avantajını kullandı. Şu an İzmir’de zaten kurulu rüzgâr türbin gücü de yüksek bir seviyede. En çok rüzgâr santrali de kentimizde yer alıyor. Kentin rüzgârlı bölgelerin merkezinde olmasının çok büyük bir avantajı var. Rüzgâr santralleri her geçen gün teknoloji geliştiği için büyümeye devam ediyor. Büyümekten kastım, daha güçlü rüzgâr türbinleri, daha büyük kanatlar vs. gerekli oluyor. Önümüzdeki dönemde İzmir’de yeni yatırımların geleceğine kesin gözüyle bakıyoruz. Dolayısıyla daha çok ve özellikle daha büyük kanat üretilmesi gerekecek” dedi.  KAPASİTEMİZİN YARISINI KULLANSAK…! Sektörün yan sanayisi açısında da önemine dikkat çeken Kalaycı, kanat gibi parçaların imalatında İzmir’in tecrübesine ayrı bir parantez açarak “Denizüstü rüzgâr enerjisi tarafında ise şu anda sıfır noktasındayız ama Dünya Bankası Türkiye’nin 75 bin megavatlık kapasitesinin olduğunu zaten söylüyor. O kapasitenin biz yarısını kullanacak olsak önümüzdeki onlarca sene yapacak işimiz var. Deniz üstünde kullanılan türbinlerin üretimini direkt denizin kenarında yapıyor olmanız gerekiyor. Çünkü nakliye ve taşıma işleri çok önemli. O yüzden sadece karasal taraftaki büyük imalat ihtiyacının dışında denizüstü türbinleri ile ilgili yine hem kanat hem de yüzer temel imalatı gibi parçaların imalatı olacak. Şu an İzmir bu konuda da çok büyük bir avantaja sahip. Çünkü özellikle kanat gibi parçaların imalatı biraz uzmanlık ve tecrübe gerektiriyor. Türkiye’de başka bir ilde bu işi yapmak isterseniz; İzmir’deki bu iyi kadroları oraya taşımanız gerekecek ki bu kolay değil. Elbette İzmir’deki bu ekibi ve buradaki bilgi birikimini kullanabiliyor olmak lazım. Bir de kanat imalatı için özellikle yan sanayi de çok önemli. Yan sanayi de şu an bölgemizde konuşlanmış durumda. Yani buradan iki tane işçiyi, iki tane mühendisi götürmeniz de olmaz, yan sanayiyi taşımanız lazım. O yüzden İzmir tartışılmaz bir şekilde hem önde hem de bundan sonraki yatırımlar da mutlaka İzmir’e gelecektir” diye konuştu.  İZMİR’DE KÜMELEME VAR Rüzgâr enerjisi yatırımlarında kümelemenin önemine de değinen Kalaycı, sektörde yerli marka eksikliğine dikkat çekti. Kalaycı, “Sektörün gelişimi için kümeleme elbette ki şart, aslında o kümelenme İzmir özelinde olmuş durumda. Bu noktada eksiğimiz bir yerli markamızın olmaması. Bununla ilgili bir yerli markanın oluşturulması gerekiyor. En önde diyebileceğimiz veya bununla ilgili niyetini beyan eden Aselsan Enerji var. Yerli rüzgâr türbini yapma iddiası çalışmaları devam ediyor. İyi sonuçlandırırlarsa bir yerli rüzgâr türbinini yapar ve yerli markamız olabilir. Bunu yapmamak için hiçbir engel yok” diye konuştu.  HEDEFLER UÇUK DEĞİL! Bakanlığın 2035 yılına kadar açıkladığı hedeflerle ilgili de görüşlerini paylaşan Kalaycı, açıklanan hedeflerin arzu ettikleri kadar yüksek olmadığını söyledi. Kalaycı, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yılbaşında hedeflerini açıkladı. Şu an rüzgâr enerjisindeki hedefimiz 2035 yılı için 29,6 Gigavat (GW). Bunun 5 GW’ı denizüstünde, 24,6 GW’ı da karada olacak. 24,6 GW ne demek? Şu an biz 12 GW bandına yaklaşmak üzereyiz. Yani 1998 senesindeki rüzgâr türbinleri kuruldu, şu an 2023’teyiz. Yani en az 25 senedir kurmuş olduğumuz türbin kadar 2035 yılına kadar kurmamız gerekiyor kara tarafında sadece. Deniz tarafında da 0’dan 5’e çıkartmamız gerekiyor. Bence çok uçuk hedefler değil hatta ben hedeflerin az açıklandığını düşünüyorum. Hedefler daha da büyüyebilirdi ama en azından kötü hedefler değil. Yani bir hedefimiz var ve geçmişe bakarsak bu hedeflerimizin üzerinde bir rakam elde etmemizi gösteriyor. Buradaki asıl büyük hedef güneş enerjisi tarafında. Önümüzdeki 2035 yılına kadar yeni kurulacak olan enerji santrallerine bakarsak bunun yarısı güneş enerjisi olacak. Ve yaklaşık yüzde 25’i rüzgâr enerjisi olacak. Sadece rüzgâr ve güneş enerjisi tüm enerji yatırımlarının yüzde 75’ini kapsayacak” dedi.  HEVESİ KIRMAMAK GEREKİYOR Yatırımcının Türkiye’nin rüzgar ve güneş enerjisinde ilgisi bu kadar yüksekken, devletin altyapı yatırımlarda hızlı davranması gerektiğini de sözlerine ekleyen Kalaycı, şu değerlendirmeyi yaptı: “Yatırımcının ülkemize ilgilisi çok fazla. Sektörün geleceğine inanıyor, yatırım yapmanın doğru olacağını düşünüyor. Yatırım yaparken yurt dışından veya yurt içinden finans bulabiliyor. Yatırımcının bu hevesini kırmamak gerekiyor. Yatırımcı tarafının önünü biraz daha açmak lazım diye düşünüyorum. Yatırımcıyı çok zorlarsak, yatırımı için başka bir ülkeyi tercih edecek. Şu an Türkiye’de yatırımcı için en büyük sıkıntı yeterli bağlantı kapasitesi verilmemesi. Devlet yatırımcıya elektriğini bağlayabileceği hatlarda yeterli yer ayıramıyor. Yatırımcıya çok sınırlı bölgeler ayrılıyor. Devletin bu noktada altyapı yatırımları yapması lazım. Daha fazla rüzgâr ve güneşin bağlanmasına izin verilebiliyor olması lazım. Hazır ülkemize bu sektörde bu kadar ilgi varken, devletin de hızlı davranması gerektiğini düşünüyorum.”

Alper Kalaycı, İZKA Yönetim Kurulu Üyesi oldu Haber

Alper Kalaycı, İZKA Yönetim Kurulu Üyesi oldu

Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) Yönetim Kurulu Üyesi olarak göreve başladı. Kalaycı, Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA)'nın kurulduğu 2016 yılından bugüne kadar İZKA ile pek çok ortak çalışmada sektöre katkı sunduklarını belirtti. Avrupa Birliği'nden 3,1 milyon avro hibe desteği almaya hak kazanan ve 2020 yılından bu yana devam eden BEST For Energy projesinin iki paydaşının da İZKA ve ENSİA olduğunu anımsatan Kalaycı, İZKA'nın kurulduğu günden bu yana kentin yeşil ve mavi büyüme ekseninde gelişmesi için çok başarılı projelere imza attığını ve alanında çok yetkin kadrolara sahip olduğunu kaydetti. ÇALIŞMA ARKADAŞLARINA GÖNÜLLÜ OLARAK YARDIMA GELMİŞ BİRİSİ GİBİ HİSSEDİYORUM Kalaycı, Türkiye'nin temiz enerji kaynaklarında büyük bir potansiyeli bulunduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Ülkemizin temiz enerji kaynaklarında sahip olduğu büyük potansiyeli daha yüksek seviyede katma değere dönüştürmek amacıyla yedi yıldır yol arkadaşlığı yaptığımız, temiz enerji sektöründe uzun yıllardır birlikte değer yarattığımız İzmir Kalkınma Ajansına katkı sunmaktan mutluluk duyacağım. Kendimi İZKA Yönetim Kurulu Üyesi olarak değil, çalışma arkadaşlarına gönüllü olarak yardıma gelmiş birisi gibi hissediyorum. Umarım iki kurumun paydaşlık ruhunu daha da geliştirerek, kentimiz ve ülkemiz için güzel ve verimli bir çalışma dönemi geçiririz." AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.