Ali Babacan Haberleri - Son Dakika Ali Babacan Haber Güncel Gelişmeler

Deva Partisi Başkanı Ali Babacan kimdir? Ali Babacan kaç yaşında nereli?

İstanbul Samandıra'daki Ebubekir Sıddık Camii'nde Cuma namazı sonrasında DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'a karşı bir protesto yaşandı. Cami bahçesinde vatandaşlarla sohbet eden Babacan'a tepki göstermek amacıyla caminin çatısına çıkan bir kişi, şaşkınlık yarattı. Konuyla ilgili gündeme gelen Ali Babacan merak konusu oldu. Peki, Ali Babacan kimdir? Ali Babacan nereli? Ali Babacan kaç yaşında? Deva Partisi Ali Babacan hakkında merak edilenler haberimizde… ALİ BABACAN KİMDİR? Ankara'da 4 Nisan 1967 tarihinde dünyaya gelen Ali Babacan, Hilmi Babacan ve Güner Babacan çiftinin oğludur. Gençlik yıllarından itibaren aile işine katılan Babacan, dedesinin başlattığı işte çalışmaya başlamıştır. TED Ankara Koleji'ni birincilikle tamamlayan Babacan, lisans eğitimine Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nde devam etmiş ve bu bölümden 1989 yılında 4.00 üzerinden 4.00 ortalamayla üniversite birincisi olarak mezun olmuştur. 1990 yılında Fulbright bursu kazanarak Amerika Birleşik Devletleri'ne giden Ali Babacan, 1990-1992 yılları arasında Northwestern University Kellogg School'da işletme dalında yüksek lisans (MBA) yapmıştır. Yüksek lisans çalışmalarında pazarlama, organizasyon davranışı ve uluslararası iş idaresi konularında uzmanlaşan Babacan, 1992-1994 yılları arasında finans sektörünün üst düzey yöneticilerine danışmanlık yapmıştır. Ankara'ya dönüşünden sonra aile şirketinin başına geçen Ali Babacan, 2001 yılında AK Parti'nin kurucu üyesi olarak siyasete atılmıştır. 58. ve 59. Hükümetlerde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini üstlenmiştir. Dışişleri Bakanlığı görevini üstlendikten sonra, 2008'deki ekonomik krizin ardından 2009 yılında Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı olmuştur. 28 Ağustos 2015'e kadar Başbakan Yardımcılığı görevini sürdüren Babacan, aynı zamanda 22., 23., 24. ve 26. Dönemlerde TBMM'de Ankara milletvekilliği yapmıştır. 13 yıl boyunca kesintisiz bakanlık görevini sürdüren Ali Babacan, 8 Temmuz 2019'da AK Parti'den istifa etmiş ve Türkiye'nin geleceği için yeni bir siyasi parti oluşturma çalışmalarına başladığını açıklamıştır. 1995 yılında Zeynep Babacan ile evlenen Ali Babacan'ın Kerem, Dilara ve Emir adlarında üç çocuğu bulunmaktadır. ALİ BABACAN HANGİ OKULDAN MEZUN? 1989 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden mezun olmuştur. ALİ BABACAN'IN DEDESİ KİMDİR? Merak edilen sorular arasında bir diğeri ise Ali Babacan’ın dedesi kimdir sorusu. Ali Babacan’ın dedesi Bahattin Erbil’dir. Ali Babacan’ın annesinin babasıdır. Bahattin Erbil, 1901 yılanda Çorum’da dünyaya gelmiştir.

Hilmi Babacan'a acı veda

Ali Babacan’ın babası Hilmi Babacan, Hacı Bayram Veli Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda defnedildi. Hacı Bayram Veli Camisi’ndeki cenaze törenine 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay, eski İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, CHP Ardahan Milletvekili Özgür Erdem İncesu, CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, Gelecek Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, eski Milletvekili Mehmet Necati Çetinkaya, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç katıldı. Babacan ailesini bu acı günlerinde DEVA Partilimilletvekilleri, genel başkan yardımcıları ve teşkilat mensupları da yalnız bırakmadı. Hilmi Babacan hakkında 1938 yılında Ankara'da doğan Hilmi Babacan 1956 yılında Ankara Ticaret Lisesi'ni, 1961 yılında Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ni bitirdi. Çok küçük yaşlardan itibaren ticaretle iç içe olan Babacan, Türkiye'de toptan tekstil ticaretinin önde gelen isimlerindendi.

Hilmi Babacan'a acı veda

Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan, seçim ittifakları hakkında önemli açıklamalarda bulundu

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, gazeteci Fatih Altaylı'nın programına konuk oldu. Davutoğlu, katıldığı yanında önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle 14 ve 28 Mayıs'ta gerçekleşen genel seçimlerde CHP ile yapılan ittifaka dair pişmanlığını dile getiren Davutoğlu, Kılıçdaroğlu ve Özdağ arasında imzalanan protokolden de haberi olmadığını ifade etti. "CHP LİSTELERİNDEN SEÇİME GİRMEK HATAYDI" Gelecek Partisi'nin Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, CHP listelerinden seçime girmelerinin hata olduğunu söyledi. CHP'den 10 milletvekilliği alan Davutoğlu'nun seçimin ertesinde "CHP ile ittifaka pişmanım" ifadelerini kullanması sosyal medyada gündem oldu. "En son tercihim seçime CHP listelerinden girmekti." diyen Davutoğlu, "Her şeyi denedim. İYİ Parti'ye teklif götürdüm. Bu sağ seçmen CHP'ye oy vermez beraber olalım dedim." ifadelerini kullandı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu yaptığı açıklamada kendilerinin haksız yere eleştirildiğini ifade ederken "Sanki biz CHP'yi dolandırdık. Beraber kazandık beraber kaybettik." dedi.. PROTOKOL KRİZİ DEVAM EDİYOR Ahmet Davutoğlu, Fatih Altaylı'nın "Kılıçdaroğlu - Özdağ anlaşmasını bilseydiniz ittifaktan çekilir miydiniz?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi; "Böyle bir protokolden hiçbirimizin haberi yoktu. Herkese saygım var ama Ümit Özdağ'ın İçişleri Bakanı olduğu bir ülkede bırakın aynı kabinede olmayı o denklemi bile kabul etmekte zorlanırım." BABACAN'DAN DA İTİRAF GELDİ DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan katıldığı canlı yayın programında CHP ve Altılı Masa hakkında itiraf niteliğinde açıklamalarda bulundu. Seçimi neden kaybettiklerine ilişkin gelen soruya yanıt veren Babacan "Biz altı parti olarak bu ülkeyi kavgasız gürültüsüz uyum içerisinde yöneteceğimizle alakalı gerekli güveni vatandaşımıza veremedik." dedi. Babacan kendi seçmenlerinin tamamını ikna edemediklerini de belirterek, "Biz kendi seçmenimizin tamamını CHP'ye oy vermeye ikna edemedik. Ama ortak listeyle girince daha çok vekil çıkaracaktık. CHP'nin listesinde girdiğimiz yerlerde CHP'nin çok oy artışı var" ifadelerini kullandı. KAYNAK: Aydınlık

Ali Babacan: ''25 yaşına kadar internet ücretsiz olmalı''

DEVA Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ali Babacan, İstanbul’da gençlerle bir araya geldi. Gençliğin Yüzleri grubunun sorularını yanıtlayan Babacan, istihdamdan eğitim sistemine kadar vaatlerini anlattı. Teknoloji ürünlerindeki vergileri düşüreceklerini söyleyen Babacan, 25 yaşına kadar internetin ücretsiz olması gerektiğini savundu. YÖK’ün kapatılacağını tekrarlayan Babacan, işsizliğe ilişkin de bir dizi çözüm önerisi sıraladı. VERGİ DÜŞÜRÜLECEK Gençlerin sorularını yanıtlayan Babacan şu ifadeleri kullandı: “Tablet, akıllı telefon, oyun konsolu dahil teknoloji ürünlerinde vergiyi düşüreceğiz ama sıfırlamayacağız. Sıfırlayınca hiç vergi alamıyorsunuz. Vergide sürümden kazanmak diye bir şey var. Amacımız; bir yandan vergiyi düşürmek, bu cihazların daha erişilebilir hale getirmek aynı zamanda da vergide sürümden kazanmak. Çünkü devlete para gerekiyor ki sosyal harcamaları yapabilsin.” ÜCRETSİZ İNTERNET “İnternet, haber alma ve haberleşmeyle ilgili bir konu. Aynı zamanda eğitimle ilgili bir konu. Dolayısı ile 25 yaşına kadar internetin ücretsiz olması gerektiğini düşünüyoruz.” ‘YÖK' KAPANMALI “Anayasa değişikliği önerimizde YÖK’ün kapatılmasını yazdık. Şu andaki YÖK’ün kurumsal kültüründe üniversiteler üzerinde baskı kurma, üniversitelere hükmetme alışkanlığı var. Eski alışkanlık ortadan kalkmıyor. Sil baştan yapmak gerekiyor. YÖK’ü kapatıp yerine yeni mekanizma ve kurumsal yapıyı tanımlamamız gerekiyor. Biz orada bir mütevelli heyeti sistemi öngördük. Özerk üniversiteler arasında tatlı bir rekabetin başlayacağı yöntem. İstiyoruz ki bizim üniversitelerimiz, dünyadaki ilk 500’e girebilmek için birbirleriyle yarışan kurumlar olsunlar.” ZORUNLU DERS SAYISI AZALTILMALI “Üniversite müfredatının mutlaka esnekleştirilmesini düşünüyoruz. Zorunlu ders sayısının azaltılmasını, seçmeli ders sayısının çoğaltılmasını, böylece gençlerin ilgi duyduğu alana dönük daha çok kendilerini hazırlamaya imkân sunan bir müfredat yapısını son derece önemli görüyoruz.” SEÇME ÖZGÜRLÜĞÜ “Üniversiteleri halka açacağız. Meslek değiştirme ihtiyacı bundan sonra çok büyüyecek meslekler değişecek. Mevcut bazı meslekler ölecek, yeni meslekler çıkacak. 18 yaşında küçücük bir karenin içini kurşun kalemle karalarken yaptığınız bir tercih ‘Hayat boyu kaderimmiş’ demeyeceksiniz. Ömür boyu sevmediğiniz işi yapmak zorunda değilsiniz. Beğenmek zorunda değilsiniz. Bu seçme özgürlüğü çok önemli bir özgürlük. Mutlaka üniversitelerin, hayat boyu öğrenim merkezleri olarak yeniden güncellenmesi gerekecek.” ERKEN YAŞTA İŞ DÜNYASIYLA TANIŞMAK “14 yaşından itibaren iş dünyası ile tanışmak ilerdeki meslek tercihlerinin daha isabetli yapılmasına vesile oluyor. Bazen haftada birkaç yarım gün ya da yazın bir şekilde gerçek bir çalışma ortamında bulunması gençlerin üniversite sınavına girerken bölüm tercihlerine çok ciddi ışık tutar.” İŞSİZLİK ORANI 2,5 YILDA 5 PUAN DÜŞTÜ “İş gücünün ihtiyaç duyduğu bir alanda gençlerin ya da her yaştan gencin gidip kendini güncelleyebileceği ihtiyaç duyulan alanlarda bilgi ve becerilerini artırabileceği eğitim modelini çok önemsiyoruz. Bu eğitim programlarına gidiş geliş yol parası ve öğlen yemekleri ile ilgili masrafların devlet tarafından üstlenilmesi gerekiyor. Bunları yazdık. Bu eğitim programlarından geçip sertifikasını alan arkadaşların işe girip de bir süre gelir vergisi ödememesi gerektiğini söylüyoruz. Onu işe alan şirketin de sosyal güvenlik primi ödememesi gerektiğini söylüyoruz. Böylece çok kısa zamanda çok yüksek miktarda istihdam oluşturmak mümkün. Biz bunu 2009’da daha sade bir şekilde uyguladık. Bugünün parasıyla yılda 100 milyon dolarlık bir bütçeyle işsizliği 2,5 yılda yüzde 16’dan yüzde 9’a çekmeyi başardık.” HABER MERKEZİ

Babacan’dan “adalet, ehliyet ve istişare” vurgusu

DEVA Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ali Babacan, eşi Zeynep Babacan’la birlikte Kılıçdaroğlu ailesine misafir oldu. Millet İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, evinin mutfağında Babacan’ı misafir ettiği bir video yayınladı. Kılıçdaroğlu, videoyu “Şampiyonlar Ligi hazır” diyerek paylaştı. Kılıçdaroğlu ile Babacan’ın gündeminde ekonomi vardı. Babacan, mutfakta yaptığı konuşmasında, güven, adalet, liyakat ve istişare vurgusu yaptı. Çevre politikalarına ve sosyal politikalara da değinen Babacan, “Vatandaşlarımızı Avrupa standartlarında bir hayata ulaştırmak en önemli hedefimiz” dedi. Kılıçdaroğlu: “Sayın Babacan; işinin ehli bir siyasetçi ve dünyanın güvendiği bir insan” Kılıçdaroğlu, “Sayın Ali Babacan, yıllarca ekonomi yönetiminin başında yer almış, ekonomide akılcı bir politika benimsemiş, işinin ehli bir siyasetçi. Dünyanın güvendiği bir insan. Millet İttifakı olarak birlikte devletin ekonomi kurumlarını dünya ölçeğinde güvenilir hale getireceğiz” ifadelerini kullandı. ‘Birkaç gün içerisinde Şampiyonlar Ligi kadrosunu göreceksiniz’ Türkiye’ye hızlı nefes aldırıp krizden çıkaracak ve kalıcı refahı sağlayacak ekiplerin hazır olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bu ekipte dünyada çok saygı gören, yurt dışında ve yurt içinde çalışan akademisyenlerimiz, deneyimli bürokratlarımız var. Millet İttifakı’nın tüm paydaşlarından ekonomi alanında uzman isimler ki birkaç gün içerisinde bu Şampiyonlar Ligi kadrosunu da göreceksiniz. Ne yapacağımızı biliyoruz. Görevi devralır almaz önce halkımıza nefes aldıracak güçlü çözümleri hayata geçireceğiz” diye konuştu. Babacan: “Sayın Kılıçdaroğlu dürüstlüğüyle, devlet tecrübesiyle milletimizin gönlünde yer aldı” Kılıçdaroğlu’nun ardından söz alan Babacan, “Ortak cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kılıçdaroğlu, dürüstlüğüyle, devlet tecrübesiyle bütün milletimizin gönlünde yer almış bir insan. İnşallah hep birlikte bu ülkeyi güzel yarınlara çok çalışarak taşıyacağız” dedi. Ekonomide en önemli kavramın güven olduğunun altını çizen Babacan, şu ifadeleri kullandı: “Güven olmayınca asla ekonomide başarılı olmak mümkün değil. Güvenin olup olmadığını en önemli Hazine’nin faiz ödemeleriyle ölçeriz. Bir ülkenin hazinesi çok büyük faiz ödüyorsa, o ülkede artık güven ortamı sarsılmıştır. Daha az faiz ödemeye başladıysa, güven ortamı oluşmaktadır. Geçtiğimiz gün baktığımızda 311 milyar liralık bir faiz ödemesi oldu Türkiye Cumhuriyeti Hazine’sinin. Bu yılki bütçe için planlanan rakam da 565 milyar. Üzerine bir de 200 milyarlık bir kur farkını eklediğinizde, şu andaki hükûmet bu yıl için neredeyse 765 milyarlık bir faiz ödemeyi planlıyor. Bu para, tam 1 milyon tane konutu yapıp vatandaşlarımıza bedava vermeye yetecek büyüklükte bir para. 1 milyon konuta yetecek faiz ödemesini geçen sene hükûmet yaptı, bu sene de yapacağını bütçeyle beraber ilan etmiş oldu. Rakamların büyüklüğü açısından bu örneği vermeyi önemli görüyorum.” “Ekonomi deyince ‘önce insan’ diye başlamak lazım. Ekonominin en önemli amacı; vatandaşlara insan onuruna yaraşır bir hayat sağlamaktır. Bunun da temelinde adalet, ehliyetli ve liyakatli kadrolarla çalışmak ve istişare kültürü var. Adalet sadece yargıda işlerin hızlı ve düzgün yürümesi değil, aynı zamanda fırsat eşitliğidir. Eğitimde fırsat eşitliğidir, işe girerken fırsat eşitliğidir ki biz mülakatı kaldıracağımızı ilan ettik. O çok önemli bir aşama olacak. Terfide fırsat eşitliği… Adalet olmadan ekonomide başarılı olmak asla mümkün değil.” ‘Ekonomi yönetimi kadro meselesidir’ “Ehliyetli ve liyakatli kadrolarla çalışmak… ‘Bir kurtarıcı gelsin ve bütün sorunları çözsün’ diye bir şey yok. Ekonomi yönetimi kadro meselesidir. İyi yetişmiş, dürüst ve ehil kadrolarla ülkenin ekonomik sorunları çözülebilir. Dolayısıyla bu kadroları da şimdiden çalışıyoruz, hazırlıyoruz ve pek yakında peyderpey ekibimizdeki güzel, düzgün insanları tanıyacaksınız. Tanıdıkça onları çok seveceksiniz.” ‘Ekonomik ve Sosyal Konsey’i derhal toplayacağız’ “Üçüncü konu da istişare… Sivil toplumla, meslek örgütleriyle sürekli iletişim halinde, sorunları anlayan, dinleyen ve önerilerle beraber çözüm üreten bir yönetim ilkesine sahip olmamız gerekiyor. Bunun için Ekonomik ve Sosyal Konsey’i uzun süreden sonra derhal toplama kararı aldık. Kısmet olursa, hükûmet kurulduktan sonraki ilk işlerden birisi hemen toplayıp sosyal taraflarla etkileşim içinde politikalarımızı neticelendirip uygulamaya başlamak olacak.” Avrupa Birliği: “Vatandaşlarımızı Avrupa standartlarında bir hayata ulaştırmak en önemli hedefimiz” “Bütün bunlar için Türkiye’nin çok önemli, uzun vadeli bir hedefe ihtiyacı var. Bu hedef de Avrupa Birliği standartları… Avrupa Birliği’ne üye olalım ya da olmayalım, o ayrı mesele… Ama bizim 86 milyonluk Avrupa’nın en büyük ve en genç nüfusumuz Avrupa Birliği standartlarında bir hayatı hak ediyor. Avrupa Birliği standartlarına ulaşmak için de hukukun üstünlüğünde, demokraside, temel hak ve özgürlüklerde, hayatımızın her safhasında, giydiğimiz gömleğin kumaşın kalitesinden tutun da içtiğimiz suyun kalitesine kadar vatandaşlarımızı Avrupa standartlarında bir hayata ulaştırmak en önemli hedefimiz. Vizesiz seyahat müjdesi: “İşi 3 ayda öyle bir noktaya getiririz ki gençlerimiz Avrupa’yı görsünler” “Aynı zamanda Avrupa Birliği’yle vizesiz seyahat… Bu konuda yapılacaklar aslında belli. Çok zor şeyler de değil. Biz 3 ay içerisinde Avrupa Birliği’yle olan seyahatlerde vizenin kaldırılmasıyla alakalı üzerimize düşeni yaparız. Türkiye olarak bunları tamamlayabiliriz. İşi 3 ayda bu noktaya getiririz ki gençlerimiz Avrupa’yı görsünler. Avrupalılar Türkiye’ye daha rahat gidip gelebilsinler. İletişim yoğunlaşsın, ekonomi çok daha yoğun bir etkileşime girsin. Türkiye, bütün vatandaşlarımızın Türkiye Cumhuriyeti pasaportunun kıymetli olduğu bir noktaya ulaşsın. Bütün bu yoğun çalışmada çevreye kuşkusuz çok dikkat edeceğiz. Ekonomik büyüme ve kalkınmada hızlı koşarken çevreye zarar verip nesiller arası adalete zarar getirecek bir tutum asla almayacağız.” ‘Hiçbir vatandaşımızın belli bir gelir ve geçim seviyesinin altına düşmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz’ “Bütün bu süreçte sosyal politikalara çok önem vereceğiz. Sosyal devlet kaygımızı hiçbir zaman elden bırakmayacağız. Evet; koşacağız, yarışacağız, dünyada çok daha güçlü bir ekonomiye ulaşmanın mücadelesini vereceğiz ama bu yarışta sosyal devletin gereği ne varsa yerine getirip hiçbir vatandaşımızın belli bir gelir ve geçim seviyesinin altına düşmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz.” ‘Kara kış çok yakında bitecek’ “Türkiye çok güçlü, çok büyük bir ülke. Türkiye’nin çok büyük bir potansiyeli var ama bu potansiyeli açığa çıkarmak ancak iyi bir yönetimle, dürüst ve ehil kadrolarla mümkün. Biz bunu biliyoruz. Zaten bu amaçla yola çıktık. Bu amaçla vatandaşlarımızın desteğine talip olduk. İnşallah kara kış çok yakında bitecek ve ülkemiz nice baharlara doğru emin bir yolculuğa çıkacak.” HABER MERKEZİ

Ali Babacan: İzmir 15 Mayıs sabahına çoktan uyanmış

ÇAĞLA GENİŞ - NURETTİN BAKİ DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise, “Bu ne güzel coşku, heyecan. İzmir 15 Mayıs sabahına çoktan uyanmış. Güzel İzmir’in dağlarına bahar çoktan gelmiş. İzmir umut dolu, İzmir neşe dolu. Gençler, bu iktidar ne diyor? İş var ama gençler beğenmiyor diyor. Arkadaşlarım beğenmediğinizi ne varsa haklısınız, bugünkü hayatınız çocukken hayal ettiğinizi hayattan farklıysa elbette beğenmeyeceksiniz. Bugün bu ülkede yarınlarınızı göremiyorsanız elbette beğenmeyeceksiniz. Biz de beğenmiyoruz. Bu ülkenin sizlere bir gençlik borcu var. Türkiye en iyisini hak ediyor. Hayatın zor olduğu günlerde tüm vatandaşlarımız en yüksek yaşam standartlarını hak ediyor. Bu ülke çok güçlü ama maalesef kötü yönetiliyor. O yüzden bu durumdayız. Milli gelirimiz 10 bin dolarlarda sürünüyor. Türkiye maalesef dünyadan koptu, içine kapandı. Madonna’yı, Metallica’yı, Rammstein’ı U2’yu Türkiye’de daha önce dinledik. Çok sayıda müzisyeni kendi ülkemizde ağırladık, hepsi Türkiye’ye geldi. İktidar işte ürettik diyor ama vatandaş uzaktan seyrediyor. Biz gençler alıp binsin diye fırsat yaratacağız. Telefon, otomobil, ev almak herkes için kolaylaşacak. ''HEP BERABER DERİN BİR NEFES ALACAĞIZ'' 14 Mayıs seçimi aslında bir referandum. Temelde iki tercih var sadece. Otoriterlik mi demokrasi mi? Baskı mı özgürlük mü? İzmir bunun cevabını biliyor. İzmir’in tercihi neyse tüm Türkiye onu tercih edecek? Kriz mi hukuk mu? Yoksulluk mu zenginlik mi? Kara kış mı bahar mı? Tüm Türkiye İzmir ‘i duysun. Biz demokrasi, huzur, özgürlük diyoruz. Bahar diyoruz bahar. 14 Mayıs’ta birinci oy pusulasını önüne aldığınızda sayın Kılıçdaroğlu’nun 13. Cumhurbaşkanı olmasına evet diyecek miyiz? İkinci pusulada ister DEVA için ister Saadet için ister CHP için, CHP’nin oy pusulası altına evet diyecek miyiz? Söz mü? Ben sözümü aldım. İnanın hep beraber derin bir nefes alacağız. 15 Mayıs sabahı bu havada daha çok oksijen var diyeceğiz. Bu seçimi emekli, işçi, memur, genç kazanacak” dedi.

İzmir’de Kılıçdaroğlu günü

ŞÜKRAN ŞEYMANUR ARSLAN 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimine tam 2 hafta kala İzmir’de hareketli saatler yaşanmaya devam ediyor. Dün, Cumhurbaşkanı, Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın miting düzenlediği İzmir’de bugün Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu miting düzenleyecek. Gündoğdu Meydanı’nda saat 15.30’da düzenlenecek mitingde Kılıçdaroğlu’na 6’lı masanın diğer liderleri İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu eşlik edecek. CHP İzmir İl Başkanlığı’nın CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer liderliğinde uzun süredir hazırlığını yaptığı mitinge ayrıca Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olması durumunda cumhurbaşkanı yardımcıları olacak olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da katılması bekleniyor. TEK BİR PROGRAM OLACAK Daha önce İzmir mesailerinde hem Büyükşehir’in hem de il başkanlığının birçok açılış ve etkinliğine katılan Kılıçdaroğlu’nun bugünkü ziyaretinde tek gündeminin miting olduğu ve başka bir programa katılmayacağı ifade edildi.

İnce’den İzmirlilere ‘CHP’ sorusu: Hadlerini bildirmeyecek misiniz?

TENZİLE AŞÇI Türkiye 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28. dönem Milletvekilliği seçimi için gün sayarken hem siyasi partilerin hem de cumhurbaşkanı adayları seçim çalışmalarını hızlandırdı. Seçime 25 gün kalırken 4 cumhurbaşkanı adayından biri olan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce İzmir mitingini gerçekleştirdi. Menemen Cumhuriyet Meydanında gerçekleştirilen ve yüzlerce kişinin katıldığı mitingde konuşan İnce’nin eleştiri oklarının hedefinde DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vardı. BİR OY MEMLEKET’E BİR OY İNCE’YE Mitingte genç katılımcılar dikkat çekerken İnce sözlerine, “Bazılarının hazine destekli bazılarının da belediye destekli medyası var. Şimdi de biz Menemen’den Memleket Medyasını başlatıyoruz. Bu, 3. yol. Ne sağdan ne soldan. Atatürk’ün yolundan. Ne Cumhur ne Millet, tek yol Memleket. 3. Yol; sevgi, barışmak, üretmek, merhamet, yetimin başını okşamaktır, yolda bulduğu ekmeği öpüp kenara koyanların yoludur. 3. yol gençlerin yoludur. Son günlerde gençler üzerine bir oyun oynanıyor. Gençler, çocukmuş, son anda vazgeçermiş. Ben 40 yıldır meydanlardayım. İlk kez bu kadar gencin bir arada olduğunu görüyorum. Şu ana kadar pek çok tahminde bulundum ve hepsi doğru çıktı. Size bir şey daha söyleyeyim. Mayıs başından itibaren Muharrem İnce’nin ve Memleket Parti’nin oyları tavan yapacak. Sandığa gittiğinizde tıpış tıpış değil, tek aday olduğu için değil. Gönül rahatlığıyla oy vereceksiniz. Bir oy Memleket’e bir oy memleketin evladı Muharrem İnce’ye vereceksiniz” ifadeleriyle başladı. İZMİRLİLER, BUNLARA HADDİNİ BİLDİRMEYECEK MİSİNİZ? CHP’nin İzmir 1. Bölge Milletvekili adayı olarak ilk sırada Yüksel Taşkın’ı göstermesine de tepki gösteren İnce, “93 yıl önce burada cumhuriyete saldırılar oldu. 100 yıl boyunca bu saldırılar hiç bitmedi. Cumhuriyet’in kurucularına ‘iki ayyaş, reklam arası’ diyenler oldu. 21 yıldır bunlar iktidardayken bu sefer başak bir şey oldu. Atatürk’ün partisi CHP, İzmir 1. sıraya Taraf Gazetesi’nin köşe yazarını koydu. Hayatımda bu kadar içimi acıtan ikinci bir liste olmamıştır. Yüksel Taşkın’ı koymuşlar listeye, ‘Kemalizm ırkçılıktır’ diyor. Bunu diyen bir İzmir’de liste başı. Ey Atatürkçü İzmirliler… Bunlara haddini bildirmeyecek misiniz? Memleket Partisi Atatürkçülerin, Anadolu’nun bağrından kopmuş bir partidir” diye konuştu. 21 YILDA YAPAMADIĞINI 5 YILDA MI YAPACAKSIN! Ekonomik kriz üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da eleştiren İnce, “Bu Erdoğan, ekonomiye diz çöktürdü, tarımı çöktürdü, gençlerin ümitlerini bitirdi, meclisin yetkilerini üstüne aldı, toplumu kutuplaştırdı. Enflasyona tavan yaptırdı. Korku imparatorluğu kurdu. 21 yıldır deprem vergileri topladı ama depreme önlem almadı. Depreme, ormana, sele zamanında müdahale edemedi. Kibri o kadar büyük ki kendini devlet zannediyor. Sokakları Suriyeli doldurdu. Sınırları kevgire çevirdi. Bize ‘2023 hedeflerim var’ dedi. Kişi başı 25 bin dolar gelir dedi 10 bin dolar bile değil. İlk 10 ekonomiyi girecektik 23’ düştük. Şimdi 2023’ü bırakmış, 2028’den söz ediyor. O zaman 1,6 triyon dolar olacak diyor. Kişi başı 25’ten vazgeçmiş 16 bin dolar diyor. Yani bu Erdoğan’ın 21 yılda yapamadıklarını 5 yılda mı yapacak! Bu yorgun, kibirli, bilime ve hukuka inanmayan Erdoğan gitmeli. Soğan 30 lira olmuş, umutlar kararmış, gençler ülkeyi terk etmiş. Erdoğan… Sen gideceksin. Yorgunsun, kibirlisin, akıldan uzaksın, işletme körüsün. Sorunun kaynağı sorunu çözemez. Gıda fiyatları bütün dünyada 12 aydır azalıyor Türkiye’de 31 aydır artıyor. Neden? Beceriksiz Erdoğan olduğu için” dedi. BU, ATATÜRK’E İHANETTİR Millet ittifakı bileşenlerine de eleştiri oklarını yönelten İnce, Davutoğlu ve Babacan için ‘yargılanma’ göndermesi yaparak “Peki Erdoğan gidecek de yerine Erdoğan’ın eskileri mi gelecek? Bu Babacan 15 yıl ekonomiyi yönetmedi mi? Suriyelileri Davutoğlu başımıza musallat etmedi mi? Değişelim, gelişelim ama başkalaşmayalım. Bu başkalaşmaktır, çürümektir, aslına ihanettir. Bu, Atatürk’e ihanettir. Davutoğlu için Sayın Kılıçdaroğlu ‘Türkiye’nin gelmiş geçmiş en çapsız dışişleri bakanı’, Davutoğlu için ‘Yüce Divan’a göndereceğim’ diyordu. Gönderecek mi? Şimdi cumhurbaşkanı yardımcısı yapacak” diye konuştu. İNCE VAATLERİNİ SIRALADI Cumhurbaşkanı adayı olarak vaatlerini de açıklayan İnce, “Biz ne yapacağız? Birincisi, devleti ayağa kaldıracağız. İkincisi… Hemen Pazartesi günü depremde çadır satan Kızılay başkanının görevden alacağız. Üçüncüsü… Her yıl 1 milyon 200 bin çocuk ilkokula başlıyor. 12 bin çocuk üstün zekalı. Bunların 10 bini ziyan oluyor. Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanlığında bu çocuklar ziyan olmayacak. Annelere 4 sözüm var. Benim cumhurbaşkanlığımda çocuklarınız ucuz et yiyecek, süt içecek, yumurta, balık yiyecek. Söz veriyorum. Çocuklarınız nitelikli okullarda okuyacak, özel okullar apara vermeyeceksiniz. Üçüncüsü… Çocuklarınızı tarikat yurtlarına muhtaç etmeyeceğim. Devletin 2 kişilik yurtlarında kalacaklar. Dördüncüsü de çocuklarınıza iş bulacağım. Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanlığında ileri teknoloji nitelikli eğitim. Milleti gelirin yüzde 2’sini tarıma ayıracağız. Yüzde 5’i nano-teknolojilere ayrılacak. Gelecek diyeceğiz. Size söz veriyorum Kapıkule’den dışarı çıktığınızda pasaportunuzun değeri olacak. Liyakat düzeni kuracağız. Torpil yok. Hukuk düzeni kuracağız. Mahkemelere güveneceksiniz. Merkez Bankası bağımsız olacak. Gençler size güveniyorum. Tasarım yapacaksınız. Öncelikli sektörümüz tarım, tarıma dayalı sanayi, turizm, tekstil, savunma sanayi olacak. Bu memleketin tarlalarından bereket fışkırtacağız. Sığınmacıları hemen göndereceğiz. Bazıları yanlış söylüyor. 400 bin doları verdin mi 400 bin dolarlık konut aldın mı Türkiye vatandaşı oluyorsun. Sudan ucuz Bunu derhal yasaklayacağız. Kiraların artmasının nedenlerinden biri budur. Geçen sene yabancılara 100 bin konut satıldı. Bunu yasaklayacağız. 14 Mayıs’ta seçim var. Eylül’de okullar açılacak. Eylül’e kadar 100 bin öğretmen atacağım. Mülakatı derhal kaldıracağız. Hedefimiz 3 A. Akıl, adalet ve ahlak. Ekonomik olarak büyüyeceğiz ve adil bölüşeceğiz. Hedefimiz 3H. Huzur, hakkaniyet, hukuk… Muharrem İnce sen bu memlekete ne vaat ediyorsun diyorsanız… Ben size huzur, yaşama sevinci ve umut vaat ediyorum. Öğrencilerin bursları asgari ücretin ayrısı olacak. İletişim vergisi ödemeyecek. Yurt dışı hayalleri kurmayacaksınız. BİR ARABAM BİR TELEFONUM VAR Kamuoyunda sıklıkla dile getirilen ‘İnce’nin adaylığı oyları bölüyor’ eleştirilerine de yanıt veren İnce, mevcut adaylarla ‘haksız rekabet’ vurgusu yaparak, "Erdoğan’a karşı çıkarsan teröristsin diyorlardı. Karşı çıkıyoruz ama terörist değiliz. Şimdi de tek bir aday çıkacak diyorlar. Sen kendine güveniyor musun? Tek adama tek adam! Öyle bir dünya yok. Davutoğlu, Babacan tek adamın yanından geldikleri işleri bu zaten. Aklı sıra beni tehdit ediyorlar. Bak seçimi kaybedersek faturayı sana keseriz diye. Dertleri seçimi kazanmak değil, CHP’deki koltuk. Gözü hala orada. Siz 17 parti bir araya gelmişsiniz. 11 de Büyükşehir var. Türkiye’yi siz yönetiyorsunuz zaten. 2 iktidar var. Bir merkezi iktidar bir de yerel iktidar. Trilyonlarca lira Hazine yardımı arıyorsunuz. Televizyonlarınız, gazeteleriniz var. Çuval çuval para alıyorsunuz. Ya bu garibanın 2006 model bir arabası bir de cep telefonu var. Bu seçim 2 turlu bir seçim. Dolayısıyla oy bölme diye bir şey de yok. Biz bu seçimde ilk 2’de olursak 2. turda ipi göğüsleriz. Ben bunu diyorum” dedi ve vatandaşlardan söz isteyerek “Bu hafta herkes en az 3 kişiyi Memleket Partili yapacak” ifadelerini kullandı. Yüzde 17 oy diyorlar. 17’ye razı değilim. Daha yüksek olmalı” diye konuştu.