TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#afrika

afrika haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, afrika haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzmanlardan çöl tozuna karşı maske önerisi Haber

Uzmanlardan çöl tozuna karşı maske önerisi

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı ve Türk Toraks Derneği Orta Anadolu Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İnci Gülmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu mevsimde Afrika tozlarının özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde etkili olduğunu söyledi. İç Anadolu Bölgesi'nde de tozun görüldüğünü belirten Gülmez, Afrika tozuyla beraber çok sayıda virüs ve bakterinin de geldiğini aktardı. Özellikle solunum sistemi hastalarında bu toz ve beraberindeki virüs ve bakterilerden kaynaklı enfeksiyonların da ortaya çıktığını anlatan Gülmez, "Tozların solunmasıyla birlikte bu tozlar küçük hava yollarına kadar geldiği zaman oksijen değişimi olmuyor. Özellikle solunum yetmezliği olan kişilerin çok dikkat etmesi gerekiyor. Tozun yoğun olduğu zamanlarda pencerelerin havalandırma amacıyla açılmaması lazım. Dışarıya mümkün olduğu kadar çıkmamak gerekiyor. Mecburen çıkılacak ise de mutlaka maske takılması gerekiyor. Solunum yetmezliği olan kişilerde bu daha fazla derinleşebilir." diye konuştu. Özellikle son iki gündür gelen hastalarında tekrarlayan nefes darlığının daha fazla görüldüğüne dikkati çeken Gülmez, Afrika'dan gelen tozla birlikte bağıl nemin de yükseldiğini, bu nedenle havadaki oksijen miktarının da azaldığını aktardı. "Hasta yoğunluğumuzun arttığını tespit ettik" Sağlıklı olan kişilerin bile tozdan etkilenebileceğini ifade eden Gülmez, şunları kaydetti: "Havadaki oksijen miktarının azalmasına bağlı olarak özellikle kalp yetmezliği olanlarda, astımlılarda ve KOAH'lılarda solunum yetmezliği daha fazla derinleşiyor. Astım ve alerjik hastalarda gelen tozla birlikte alerjen maddeler de solunduğu için astım krizlerine neden oluyor. Eğer pencereyi açmıyorsanız evin içinde maske takmanıza gerek yok ama dışarıya çıktığınızda tozun yoğun olduğu zamanlarda mutlaka maskeyle dolaşmamız gerekir. Pazartesiden beri bizim hasta yoğunluğumuzun arttığını tespit ettik. Özellikle solunum yetmezliği şikayetiyle gelen hastalarda daha fazla olduğunu görüyoruz."

İzmir'den Afrika'ya sevgi köprüsü Video Galeri

İzmir'den Afrika'ya sevgi köprüsü

İzmir'in Bergama ilçesinde zihinsel ve görme engelli öğrencilerle üstün zekalı ve özel yetenekli çocuklar eşleştirilerek oluşturulan takımlar, görme engelliler için ürettikleri eğitim materyalleri ve oyuncaklarla hem ülkede öğrencilere hem de Afrikalı öğrencilere destek oluyor. Bergama Bilim ve Sanat Merkezi'nde coğrafya öğretmeni olan Sözer Vurgun'un girişimiyle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bergama Belediyesi işbirliğiyle kurulan Dokunsal Eğitim Materyalleri Atölyesi, Türkiye'den 8 Afrika ülkesine uzanan bir dayanışma hikayesine sahne oldu. OYUNCAKLAR ÜRETİLİYOR İlçedeki zihinsel ve görme engelli 15 öğrenciyle üstün zekalı ve özel yetenekli 12 öğrenciyi bir masa etrafında toplayan atölyede, görme engellilerin eğitimi için zeka küpü, tangram, eşleştirme kartları, yapbozlar, dominolar, hikaye kitapları, haritalar ile fen, matematik materyalleri ve oyuncaklar üretiliyor. İlk ürünlerini yurdun dört bir yanındaki okullar için hazırlayan öğrenciler, Afrika ülkelerine taşınan projeyle artık uzak coğrafyalardaki engelliler için de çalışıyor. Ruanda, Gana, Uganda, Burundi, Kamerun, Sudan, Tanzanya ve Zambiya'ya eğitim materyalleri gönderen öğrenciler, bu ülkelerdeki çocukların teşekkür videolarıyla motive oluyor. ''HEPSİNİN FARKLI BİR RENGİ VAR'' Proje koordinatörü Sözer Vurgun, atölye sayesinde farklılıkları olan çocukların uyum içinde çalıştıkları bir platform oluştuğunu söyledi. ''İNANILMAZ BİR ATMOSFER'' Atölyedeki ortamı "inanılmaz bir atmosfer" olarak nitelendiren Vurgun, şöyle konuştu: "Bütün çocukların farklı bir rengi var. Bu çocukların diğer çocuklar için materyal üreteceği bir atölye kurmak istedik. Ülkemizde engellilerin çalıştığı birçok atölye var ama bu sistemde bir atölyeyi internet üzerinden yaptığım taramalarda görmedim. Bu çocuklar beraber çok mutlular. Bir şeyler üretiyorlar. Daha sonra mutlulukları iki kat artıyor çünkü bu materyalleri Afrika'daki çocuklara gönderdiğimiz zaman o çocuklardan bizim çocuklara teşekkür videoları geliyor, hatta 3 ülkeden çocuklar kendi yöresel kıyafetleriyle dans ederek bizim çocuklara şarkılar söylemişler. Bir tanesi ilahi söylüyor, çocuklarımıza dua ediyor. İnanılmaz duygulanmıştım. Çocuklarla bunları paylaşınca 'Diğer ülkelere ne zaman materyal yapacağız öğretmenim.' diyorlar. O anlamda çok mutluyuz." ''ONLARLA BİR BAĞ KURUYORUZ'' Öğrencilerden İrem Su Abay, özel insanlarla bir arada çalışıp birlikte bir çocuğun hayatına anlam katmanın kendisi için sevindirici olduğunu söyledi. Abay, atölyede güzel vakit geçirdiklerini dile getirerek, "Burada çok mutlu oluyoruz. Hem eğleniyoruz hem de arkadaşlıklar ediniyoruz, onlarla bir bağ kuruyoruz. Daha sonra yaptığımız çalışmaların bir sonuca varması, Afrika ülkelerine gitmesi, oradaki bir çocuğun gülümsemesi, mutlu olması bizim için çok değerli. Bu yüzden bunun üzerine çalışmaya devam ediyoruz. Bu projeyi mükemmelin ötesine geçirmek için çabalıyoruz. Sonuna kadar da çabalayacağız." dedi. Öğrencilerden Merve Sezin Yorulmaz da duygularını "Burada keçe yapıyoruz. Arkadaşlarımla oyunlar oynuyoruz. Çok mutluyum. Oradaki (Afrika'daki) insanlar, çok iyi insanlar. Oradaki insanlara yaptıklarımızı göndereceğiz inşallah." sözleriyle dile getirdi. DÜNYANIN ÖBÜR UCUNDAN... Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu da iki özel grubun bir araya gelmesiyle ortaya konulan işin takdire şayan olduğunu, belediye olarak projeye destek vermeye devam edeceklerini belirtti. Koştu, "Ürettikleri materyaller, dünyanın bir başka köşesindeki engelli kardeşlerimize yardımcı oluyor. Onlara rehberlik ediyor. Yaptığımız iş dünyanın öbür ucundan duyulabiliyor. Buradaki kardeşlerimizin Afrika'nın bir köşesindeki kardeşimizle bir araya gelmesi mümkün olmayabilir ama yaptıkları ürünler onlara ulaşarak gönülden gönüle büyük bir köprü kurmuş oluyor." diye konuştu. AA

Gana’da bir adınız daha var! Haber

Gana’da bir adınız daha var!

Afrika’nın batısında yer alan Ghana(Gana)’da doğanlara, aileleri en az 2 ya da 3 isim veriyor. Bu isimlerden biri de doğduğu güne göre veriliyor. Bu sebeple ülkede ortak isim oldukça fazla. Doğulan güne göre verilen isimler resmi bilgilerde yer almasa da ülkede herkes bu isimlere hakim ve özellikle kırsal kesimde kendi aralarında bu isimlerle iletişim kuruyorlar. Kız ve erkek olmak üzere iki cinsiyetin de her gün için farklı bir ismi ve tüm bu isimlerin bir anlamı bulunuyor. Peki siz hangi günde doğduğunuzu biliyor musunuz ve sizin Gana’daki adınız ne?   Gün                       Kız                          Erkek                    Anlamı Pazartesi             Adwoa                  Kwadwo              Barışçıl Salı                         Abenaa                Kwabena            Sıcakkanlı Çarşamba           Akua                     Kwaku                  Yaramaz Perşembe          Yaa                         Yao                        Cesur Cuma                      Afua                      Kofi                       Gezgin Cumartesi           Ama                      Kwame                 Yaratıcı Pazar                    Akosua                 Kwasi                    Çevik GANA NEREDEDİR? Gana; Afrika kıtasının batısında, güneyinde Gine Körfezi, kuzeyinde Burkina Faso, doğusunda Togo, batısında Fildişi Sahili ile çevrelenmiş bir ülkedir. Atlas Okyanusu’na kıyısı olan ülkenin başkenti Accra’dır. Accra (Akra) aynı zamanda ülkenin en büyük şehridir. Tropikal iklimin hakim olduğu Gana’da gece ve gündüz süreleri neredeyse eşittir. Ülkede ortak kullanılan Resmi dil İngilizce’dir. Ancak yöresel diller de hala konuşulmaktadır. Bu yöresel diller bölgelere göre değişiklik gösterebilir. 80’e yakın farklı dil konuşulmaktadır. Ülkede en yaygın din Hristiyanlıktır. GANA TÜRKLERDEN VİZE İSTİYOR MU? Gana’ya gitmek isteyen bordo pasaport sahibi Türk vatandaşlarının vize alması zorunludur. Gitmek isteyen kişi, seyahat uzunluğuna göre dilediği başvuruyu yapabilir. Başvuru uzunluğuna göre farklı ücretler ödenmektdir. Başvuru Ankara’daki Gana Büyükelçiliği’ne evraklar posta yoluyla gönderilerek yapılabilir. GANA’YA NASIL GİDİLİR? Türkiye ile Afrika arasındaki ilişkilerin artmasıyla, Türkiye’nin mega kenti İstanbul’dan Afrika kıtasının birçok ülkesine direk uçuşlar yapılmaktadır. Gana da bu ülkeler arasında yer almaktadır. Türkiye’nin İstanbul’daki İstanbul Uluslararası Havalimanı’ndan Gana’nın başkenti Akra’da bulunan Kotoka Uluslararası Havalimanı’na direk uçuş ortalama 7.30 saat sürmekte. Gana'ya uçakla seyahet için direk uçuş dışında farklı alternatifler de bulunmaktadır.  BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Türkiye’den en hızlı gidilebilen 7 ülke

Afrika'da 9,3 milyon kız çocuğu okula hiç gitmiyor Haber

Afrika'da 9,3 milyon kız çocuğu okula hiç gitmiyor

Küresel bir soruna dönüşen eğitim meselesi, değişen dünya koşullarına rağmen halen kronik sıkıntılar barındırıyor. Afrika başta olmak üzere gelişmekte olan birçok ülkede, toplumsal eşitsizlik, okul, öğretmen, fiziki ortam ve materyal yetersizliği gibi nedenlerle çocuklar en temel insan haklarından olan eğitimden yoksun kalıyor. Eğitim hakkından yoksun çocuklar arasında en dezavantajlı gruplar ise kız çocukları. UNESCO'nun Mart 2023 raporuna göre, dünyada 244 milyon kız ve erkek çocuk ile genç hala okula gitme imkanından yoksun. Aynı rapora göre, dünya genelinde ilk ve ortaokul çağında 118 milyon 500 bin, Sahra Altı Afrika’da ise 9, 3 milyon kız çocuğu okula gitmiyor. Cinsiyet ayırımcılığı, kaliteli ve eşit eğitimden yoksunluk gibi sorunlar nedeniyle okula gitme imkanı bulamayan 98 milyon çocuk ile Sahra Altı Afrika ülkeleri, yeryüzünde eğitim konusunda en kötü durumdaki bölge olarak gösteriliyor. Bölgede, 6 ila 11 yaş arasındaki her 5 çocuktan 1'i ve 12 ila 14 yaş arasındaki her 3 çocuktan 1'i okula gitmiyor. Kıtada, her 3 kız çocuğundan biri değişik nedenlerle okulu erken terk etmek zorunda kalıyor ya da hiç sınıfa adım atmıyor. Küresel Eğitim İzleme Raporu'na göre, Sahra Altı Afrika’da ve Kuzey Afrika’nın yoksul bölgelerinde ortaokul çağındaki her 100 erkek çocuğa karşılık sadece 85 kız çocuğu okula devam ediyor. Sahra Altı Afrika'da 6 ila 11 yaş arasında değişen 9,3 milyon kız çocuğu hiç okula gitmiyor. Ortaokul çağındaki kız çocuklarının okul dışında kalma oranı yüzde 36. Kıtada, lise çağında ise her 100 erkek çocuğa karşılık sadece 77 kız çocuğu okula devam edebiliyor. Yükseköğrenime devam eden kız ve erkek öğrenci oranı ise 2021 verilerine göre sadece yüzde 1,02. Afrika kıtasında çocuklar büyüdükçe eğitim sorunu daha da derinleşiyor. 15-17 yaş arası gençlerin neredeyse yüzde 60'ı okula gitmiyor ya da okulu yarıda bırakmak zorunda kalıyor. Ailelerin tüm çocukları okula göndermeye gücünün yetmediği durumlarda kız çocuklarının yerine erkek çocuklarının eğitimine öncelik veriliyor. UNESCO ve Dünya Bankasının istatistiklerine göre, Sahra Altı Afrika'daki kadınların yüzde 41,2'sinden fazlası okuma yazma bilmiyor. Somali kız çocuklarının eğitiminde en kötü ülkelerden biri Afrika kıtasında eğitim alanında en sorunlu ülkelerin başında Somali geliyor. 20 yılı aşkın devam eden çatışmalar, kuraklık ve sel felaketleri, öğretmen yetersizliği, eğitim kalitesinin düşüklüğü ülkede eğitimin ciddi bir şekilde aksamasına neden oldu. İstatistiklere göre, okul dışı nüfusun en yoğun olduğu ülkede, okul çağındaki 5 milyon çocuk ve gencin 3 milyonu okula gitmiyor. Cinsiyet eşitsizliğine maruz kalan kız çocuklarının okula gitme oranı yüzde 2. Cinsiyet ayırımcılığının en yoğun yaşandığı diğer iki ülke ise Nijer ve Çad. Çocuk yaşta evliliğin yaygın olduğu bu iki ülkede kız çocukları erken yaşta evlendirilerek eğitim hakkından mahrum bırakılıyor. Nijer'de kız çocuklarının yüzde 76'sı 18 yaşına gelmeden evlendiriliyor. Çatışmaların yoğun yaşandığı Güney Sudan'da eğitim yaşındaki kız çocuklarının yarısından fazlası ya hiç okula gitmiyor ya da güvenlik gerekçesi ile okulu terk etmek zorunda kalıyor. Raporlara göre, 2019'da başlayan Kovid-19 salgını Afrika'da kız çocuklarının eğitimini ciddi bir şekilde etkiledi, mevcut durumun daha da kötüleşmesine neden oldu. Uzun kapanmaların ardından 2021 eğitim yılında çok az sayıda kız çocuğu okula geri döndü. UNICEF ve UNESCO'nun raporlarına göre, kız çocuklarının eğitim haklarından yoksun olduğu en kötü 25 ülke arasında ilk sıralarda Somali, Nijer, Sudan ve Çad geliyor. Bu ülkeleri sırayla çocuk yaşta evliliklerin yoğun olduğu Sierra Leone takip ediyor. Ülkede, 7-15 yaş arası kız çocuklarının yüzde 86'sı eğitim haklarından yararlanamıyor. Sudan, erken evlilik, toplumsal şiddet, kültürel normlar ve cinsiyet ayırımcılığı gibi nedenlerle kız çocukların en fazla eğitim hakkından yoksun olduğu ülke. İlköğretim eğitimini tamamlamış kız çocuklarının oranı yüzde 49. Ülkede yarısı kız çocuğu olmak üzere 3 milyon çocuk eğitim sistemin dışında kalıyor. Kız çocuklarını eğitim dışında kaldığı sorunlu diğer bir ülke ise Çad. Ülkede, binlerce kız çocuğu erken yaşta evlilikler ve hamilelikler nedeniyle okulu bırakmak zorunda kalıyor. Çad, Dünya Ekonomik Forumu'nun "Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu'na göre kız çocuklarının eğitimi konusunda en kötü performans gösteren 5 Afrika ülkesinden biri. Bu ülkeleri sırasıyla Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Güney Sudan, Gine, Gambiya, Cibuti, Liberya, Mali ve Burkina Faso takip ediyor. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Afrikalı kadınlar İzmir'de çömlekçilik eğitimi alıyor

Benzersiz bir tatil deneyimi için Fildişi Sahili Haber

Benzersiz bir tatil deneyimi için Fildişi Sahili

Parayla satın alamayacağınız bir deneyim yaşamak için Fildişi Sahili doğru bir lokasyon olabilir. İşte Fildişi Sahili’nin en güzel yerlerinden birkaçı… BANCO ULUSAL PARKI 30 kilometrelik bir alana kurulmuş olan Banco Ulusal Parkı, Batı Afrika’nın Paris’i olarak kabul edilen eski başkenti Abidjan’ın Attecoube ilçesi sınırlarında yer alıyor. Bünyesinde barındırdığı endemik bitki örtüsü ve ormanları ile yerli ve yabancı turistlerin Batı Afrika’ya geldiğinde ilk uğradığı lokasyonlar arasında yer alıyor. Ulusal parkta yer alan ormanların üzerine kurulmuş çeşitli asma köprüler sayesinde seyir zevkini doruklarda yaşamanız mümkün. NOTRE-DAME DE LA PAİX BAZİLİKASI Guinness Dünya Rekorları’na göre 30.000 metrekarelik alanı ve 158 metre uzunluğu ile dünyanın en büyük kilisesi olarak kaydedilen Barış Meryem Ana Bazilikası, Fildişi Sahili’nin idari başkenti Yamoussoukro'da yer alan bir Roma Katolik kilisesidir. 18 bin kişi kapasiteli bazilika, ihtişamı ile Fildişi Sahili’nin görülmeye değer yapıları arasında yer alır. EHOTİLE ADALARI ULUSAL PARKI Fildişi Sahili’nin görülmeye değer yerlerinden bir diğeri olan Ehotile Adaları Ulusal Parkı, 105 kilometrelik bir alanı kapsamakla birlikte civarında 21 farklı köy ve 35 bin civarında nüfusu barındırıyor. Afrika’nın birçok noktasında olduğu gibi burada da görülmeye değer pek çok bitki ve hayvan türü yer alıyor. Park alanında birçok nehir bulunduğundan civar köylerin geçim kaynağı balıkçılık oluyor. Ehotile Adaları Ulusal Parkı’da, Fildişi Sahili’ne gittiğinizde görmeden dönmemeniz gereken yerlerden yalnızca bir tanesi. ABİCAN ULU CAMİİ Büyük Plateau Camii olarak da bilinen Ulu Cami, 1996 yılında dönemin Cumhurbaşkanlarından Henri Konan Bedie tarafından yaptırıldı. Afrika’nın en ihtişamlı camilerinden olan Ulu Cami, kentte yaşayan Müslümanlar başta olmak üzere yılın her dönemi pek çok kişiyi ağırlar ve Fildişi Sahili’ne gidildiğinde görülmesi gereken yapılar arasında yer alır. FİLDİŞİ SAHİLLERİ MEDENİYETLER MÜZESİ Ülkenin eski başkenti Abican’da yer alan müze, 1942 yılında devlet tarafından kuruldu. Kamuya ait olan bu müzede Afrika kültürüne dair her şeyi bulabilmeniz mümkün. Ülkenin etnik, ekonomik, sosyoekonomik, etnografik ve arkeolojik birçok detayını gözler önüne seren ve ziyaretçiye Afrika’yı her yönden tanıtan oldukça kapsamlı bir müzedir ve mutlaka ziyaret edilmelidir. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Tatil planları için konum arayanlar! Bu yer tüm rotanızı değiştirmenize sebep olabilir!

Fildişi Sahilleri’nde yer alan UNESCO Dünya Mirasları Haber

Fildişi Sahilleri’nde yer alan UNESCO Dünya Mirasları

Benzersiz güzelliğe sahip sahili, cennetten bir köşeyi anımsatan doğal güzellikleri, sevecen ve içten insanları ile gittiğinizde dönmek istemeyeceğiniz bir yer olan Fildişi Sahili, sizlere benzerine rastlayamayacağınız bir seyahat deneyimi sunacak. Fildişi Sahili, bu saydıklarımızın ötesinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan 5 farklı güzelliği de içerisinde barındırıyor. Listede yer alan güzelliklerden söz edecek olursak; NİMBA DAĞI YASAKLI DOĞA SİTİ Toplamda 17.540 hektar alan üzerine kurulu olan sit alanının, bir kısmı Gine bir kısmı ise Fildişi Sahili üzerinde yer alır. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Nimba Dağı Sit Alanı, kendisine özgü doğal florasında nadir ve eşsiz birçok hayvan ve bitki türünü içerisinde barındırır. Bu nedenle el değmemiş yaban hayatını korumak adına bu sit alanına girişe, belirli bir yere kadar izin veriliyor. TAÏ MİLLÎ PARKI Batı Afrika’nın en önemli yağmur ormanlarınden birisini içerisinde barındıran milli park, 1982 yılında sahip olduğu zengin florasından dolayı miras listesine eklendi.  Taï Millî Parkı, tehlike altında olan 5 farklı tür canlıya ev sahipliği yapıyor. Bu canlılar Jentink's duikerler, cüce suaygırları, şempanzeler, yeşil kolobus maymunları ve leoparlar olarak listeleniyor. Göreceğiniz doğa manzarası karşısında büyülenebilirsiniz. COMOÉ MİLLÎ PARKI Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bir diğer eşsiz alan, Batı Afrika'nın en büyük koruma alanı olmakla birlikte el değmemiş doğal güzellikleri ve benzerine rastlamanızın zor olduğu canlı türleri ile kendinizi bir belgeselin içerisinde gibi hissedeceksiniz. Milli Park, iki farklı iklimin yaşandığı bölgelere kadar uzandığından canlı türü çeşitliliği oldukça fazladır. GRAND-BASSAM KENTİ 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Grand-Bassam, 1893-1896 yılları arasında Fransız sömürge yönetiminde başkent konumundaydı. Grand-Bassam kenti, sahip olduğu dönemin Fransız sömürgesini yansıtan mimarisi sayesinde miras listesine girmeye hak kazanmış bir kent. Dönemin ticaret merkezi ve limanı konumunda olan kent, Fransızların 1931 yılında Abidjan'a yeni bir liman inşa etmesi ile önemini zaman içerisinde yitiriyor ve unutulmaya yüz tutuyor. "SAHEL-SUDANEZ" MİMARİ TARZINA SAHİP 8 KERPİÇ CAMİİ Fildişi Sahili’nde 13'üncü yüzyılda ortaya çıktığı düşünülen "Sahel-Sudanez" (ana malzemesi kerpiç olan) mimari tarzına sahip olan ve 17’nci yüzyılda inşa edildiği düşünülen 20 adet cami günümüzde hala korunuyor. 20 caminin içerisinden 8 tanesi ise UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı. Koruma altına alınan 8 cami içerisinden 13. Yüzyılda inşa edildiği düşünülen ve günümüzde hala ayakta kalmayı başaran kerpiç camilerden en biliniri ise Cenne Ulu Camii’dir. 1988 yılında UNESCO tarafından listeye alınan Cenne Ulu Camii, en bilinir olmasının yanı sıra aynı zamanda dünyanın en büyük kerpiç yapısı olarak kabul edilir. Her yılın bir günü, rüzgar ve yağmur tarafından aşınan caminin duvarları yerel halk tarafından çamurla sıvanarak onarılır. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Dünya Miras Listesi’nde: İzmir

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.