TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Adnan Oktar

Adnan Oktar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adnan Oktar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bambaşka Biri dizisinde Adnan Oktar Suç Örgütü’ne gönderme Haber

Bambaşka Biri dizisinde Adnan Oktar Suç Örgütü’ne gönderme

FOX TV ekranlarında pazartesi günleri yayımlanan 'Bambaşka Biri' dizisi, geçen haftalarda 140journos’un yayımladığı ‘Kedicik’ belgeseli sonrası gündem olan Adnan Oktar Suç Örgütü’nde yaşanan skandalları konu aldı. Cumhuriyet'ten Can Uğur'un haberine göre; dizinin yayımlanan fragmanında Adnan Oktar'ın 'turnike ekibi'ni canlandıran Ali Yücel’in, Oktar’ın tarikatında bulunduğu ortaya çıktı. Haberde dizide rol alan Ali Yücel’in tarikattayken çekilen görüntüleri paylaşıldı. Adnan Oktar’ın televizyon kanalı A9’da yayımlanan görüntülerde, Yücel’in hem dans ettiği hem de Oktar’ı dinlediği görülüyor. ADNAN OKTAR KİMDİR? Adnan Oktar, 2 Şubat 1956 tarihinde Ankara'da doğdu. Çerkes kökenli olduğu söylenen Oktar'ın gerçek adının Adnan Arslanoğulları olduğuna dair iddialar bulunsa da Genelkurmay Başkanlığı Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin askerliğe elverişli olduğunu belirten resmî belgelerinde adı Adnan Oktar olarak yer alıyor. Küçük yaşta babasını kaybeden Oktar, annesi Mediha ve babası Yusuf'un yanında büyüdü. Ankara'da başladığı eğitim hayatını İstanbul'da sürdüren Oktar, önce Devlet Güzel Sanatlar Akademisi İç Mimarlık bölümünde okudu. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe ve Tarih bölümüne geçiş yaptı, ancak buradaki eğitimini tamamlamadı. İstanbul'a yerleştikten sonra İslami tebliğ faaliyetlerine başlayan Oktar, zamanla geniş bir takipçi kitlesi oluşturdu. Fahri başkanlık yaptığı Bilim Araştırma Vakfı (BAV) tarafından yapılan yayınlar ve yazılarıyla İslami camiada tanındı. Millî Gazete ve Akit gazetelerinde de yazılar yazdı. Oktar'ın ilginç yanlarından biri de, takipçilerine biyolojik evrim, masonluk, ateizm gibi konuları ele alan kitaplar ve belgeseller hazırlattığıdır. Ancak, bu yayınların gerçekte Oktar tarafından değil, başkaları tarafından yazıldığı iddia edilmiştir. Eski bir takipçisi, Oktar'ın bu konularda bilgisiz olduğunu ve kitapların siyasi bölümlerinin başka bir yazar tarafından yazıldığını ileri sürmüştür. Adnan Oktar, zamanla tavrını değiştirerek masonlukla ilgilenmeye başlamış, hatta 33. derece masonluğa kabul edildiğini iddia etmiştir. Ancak, bu iddia resmi masonlar tarafından yalanlanmıştır. Adnan Oktar'ın ilginç ve karmaşık hayatı, onun Türkiye'nin gündeminden düşmeyen bir isim olmasını sağlamıştır. Oktar'ın tuhaf ve şaşırtıcı hikayesi, kamuoyu tarafından büyük bir merakla izlenmektedir. BU İÇERİK DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Bambaşka Biri 8. Bölüm Fragmanı yayınlandı!

Adnan Oktar'a avukat sınırlaması Haber

Adnan Oktar'a avukat sınırlaması

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Oktar'ın tutuklu bulunduğu cezaevinde avukatıyla yaptığı görüşmelerinde örgüt faaliyetlerinin devam etmesinin önüne geçilmesi amacıyla İstanbul Sulh Ceza Hakimliğinden talepte bulundu. Başsavcılık, talep yazısında, Oktar'ın avukatıyla görüşmelerinin kayıt altına alınmasına, birbirlerine verdikleri belge ve dosyalara, aralarındaki konuşmalara ilişkin tutulan kayıtlara el konulmasına ve görüşmelerinin gün ve saatlerinin sınırlandırılmasına karar verilmesini istedi. İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğinin bu taleplere ilişkin kararında, Oktar'ın, Erzurum Dumlu 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda bir ay içerisinde yaklaşık 290 kez avukat görüşmesi gerçekleştirdiği, aynı gün içinde 10 dakika gibi kısa aralıklarla farklı avukatlarla görüşme yaptığı belirtildi. Kararda, "bu hususun, savunma hakkının kullanılmasından ziyade Oktar'ın görüştüğü avukatlar vasıtasıyla örgütü canlı tutma amacına yönelik olduğu" değerlendirmesi yapıldı. Müştekiler, avukatların Oktar'ın mesajlarını ilettiğini anlattı Davanın müştekilerinden Uğur Şahin'in ifadesinde, avukatların, Oktar'ın emir ve talimatları doğrultusunda örgütsel faaliyet yürüttüklerini, örgütün maddi imkanlarının kontrol edilmesini sağladıklarını, şikayetçilere baskı girişiminde bulunduklarını beyan ettiği aktarıldı. Bir diğer müşteki Müge Ögütçü'nün ifadesinde ise avukat Sinem Mollahasanoğlu'nun kendisine sesli bir mesaj yolladığını, bu mesajda Oktar'ın örgüt üyelerine motive etmek amaçlı not yazdığını belirttiği ve buna ilişkin ses kaydığını sunduğu kararda yer aldı. Kararda, bazı müşteki ve tanıkların da ifadelerinde, avukatların, Oktar'ın mesaj ve notlarını ilettiklerini, itirafçı olmamaları yönünde baskı yaptıklarını söyledikleri kaydedildi. Örgütün "Hukuk Grubu" adlı bir yapılanmasının olduğu tespit edildi Kararda, dava kapsamında etkin pişmanlıktan yararlanarak ifade veren Fatih Kılıç'ın bir mail adresinden tespit ettiği içeriklere ilişkin yapılan incelemede, Adnan Oktar silahlı suç örgütünün "Hukuk Grubu" ismiyle bir yapılanmasının mevcut olduğu, örgüt elebaşı Oktar ile görüşe giden avukatlar vasıtasıyla alınan talimatların "av.notlar" adıyla yazılı kayıt altına alınıp, her bir talimatın avukatlar ve Hukuk Grubu tarafından titizlikle yerine getirilerek Oktar'a dönüşünün yapıldığı bildirildi. Bu incelemede, sanıklarla örgütün avukatlarının görüştürülerek üzerlerinde kontrol kurulduğu, dolayısıyla örgütün canlı tutulmaya çalışıldığı, Oktar'ın cezaevinden çıkarak tekrar örgütü yöneteceği hususunda umut aşılandığının tespit edildiği kaydedildi. Hakimliğin kararında, bu delillere göre suç örgütlerinin yönlendirildiğine, bu örgütlere emir ve talimat verildiğine ilişkin bilgi, bulgu ve belge elde edildiği kanaatine varıldığından talebin kabulüne karar verildiği vurgulandı. Bu kapsamda başsavcılığın talebini kabul eden hakimlik, Adnan Oktar'ın avukatları ile görüşmelerinin 3 ay süreyle teknik cihazla sesli veya görüntülü olarak kaydedilebilmesine hükmetti. Adnan Oktar'ın avukatıyla yaptığı görüşmeleri izlemek amacıyla bir görevlinin görüşmede hazır bulundurulabilmesine hükmeden hakimlik, Oktar'ın avukatının birbirlerine verdikleri belge veya belge örnekleri, dosyalar ve aralarındaki konuşmalara ilişkin tuttukları kayıtlara el konulabilmesine, görüşmelerin gün ve saatlerinin sınırlandırılabilmesine karar verdi. AA

Adnan Oktar'ın cezası onandı: 8 bin 658 yıl hapis Haber

Adnan Oktar'ın cezası onandı: 8 bin 658 yıl hapis

Geçen kasım ayında İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararda örgüt lideri Adnan Oktar'la birlikte örgüt yöneticisi olan ve aralarında Alev Babuna, Tarkan Yavaş'ın da bulunduğu 14 elebaşı "örgüt yöneticiliği", "cinsel saldırı", "çocuğun cinsel istismarı", "eziyet", "nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs" gibi suçlardan toplamda 8 bin 658 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, diğer sanıkları da "örgüt üyeliği" ve "cinsel suçlar" başta olmak üzere birçok suçtan ağır cezalara mahkum etti. MAHKEME BİRÇOK SUÇA VERİLEN CEZAYI ONADI Karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından incelendi. Daire, 73'ü tutuklu 215 sanık hakkında hükmünü verdi. Dosyada 126 mağdur bulunurken, örgüt lideri Adnan Oktar ile Alev Babuna, Tarkan Yavaş, Ayşegül Hüma Babuna, Ulviye Didem Ürer gibi 14 örgüt yöneticisinin toplamda 8 bin 658 yıllık, diğer örgüt üyesi sanıkların da çeşitli oranlardaki hapis cezalarına dair istinaf başvurusu esastan reddedildi. Daire, sanıkların "cinsel saldırı", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "suç örgütüne üye olma", "örgüte yardım etme", "eğitim hakkının engellenmesi" gibi birçok suçtan verilen hapis cezalarını onadı. Onanan mahkumiyet kararlarından 5 yılın altında olan hapis cezaları kesinleşirken, 5 yıl üstü hapis cezaları yönünden Yargıtay temyiz yolu açık bulunuyor. İHA

Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik yeniden görülen davada, Oktar'a 8 bin 658 yıl hapis cezası Haber

Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik yeniden görülen davada, Oktar'a 8 bin 658 yıl hapis cezası

Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik davada verilen kararın istinaf tarafından usulden bozulmasının ardından 72'si tutuklu 215 sanığın yeniden yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince, Marmara Cezaevi karşısındaki salonda görülen davanın karar duruşmasına, Oktar'ın da aralarında bulunduğu tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı. Mahkeme Heyeti Başkanı Mahmut Başbuğ, kararı okumadan önce, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin kararında, örgüt ve cinsel suçlar üzerinde daha yoğun bir denetim yaptığını belirtti. İstinafın, örgütün varlığını kabul ettiğini hatırlatan Başbuğ, "Cinsel suçlarda ise genel olarak bu eylemin rıza dahlinde olduğunu kabul etmiş. Biz inceleme ve araştırmalarımız sonucunda, cinsel suçlara ilişkin mağdurların çok azında bu suçun mağduru olmadığı, suçun oluşmadığı kanaatine vardık. Bu halde mahkememiz cinsel suçlarda irade fesadı olduğunu ve örgütün varlığını kabul etti." ifadelerini kullandı. Oktar ile 13 yöneticiye 8 bin 658 yıl ceza Davaya ilişkin kararı açıklayan mahkeme heyeti, sanık Adnan Oktar'ı "örgüt yöneticiliği", "cinsel istismar", "eğitim hakkının engellenmesi", "eziyet", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" ve "kişisel verilerin kaydedilmesi" suçlarından toplamda 891 yıl hapse çarptırdı. Heyet ayrıca Oktar'ı yönetici konumunda bulunduğu için diğer sanıkların suçlarından da sorumlu tuttu. Oktar, diğer sanıkların cezalarıyla birlikte toplamda 8 bin 658 yıl hapse mahkum edildi. Mahkeme, örgüt elebaşı oldukları iddiasıyla yargılanan sanıklar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Ulviye Didem Ürer, Yeliz Sucu, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan ve Fatma Ceyda Ertüzün'e de benzer suçlardan ayrı ayrı 8 bin 658 yıl hapis cezası verdi. 106 sanığı "örgüt üyeliği" suçundan 4 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptıran mahkeme, 8 sanığı "örgüte üye olmamakla birlikte yardım" suçundan 3'er yıl hapisle cezalandırdı. Heyet, haklarında etkin pişmanlık hükümleri uyguladığı 16 sanığa ise çeşitli hapis cezaları verdi. Davada ayrıca 67 sanık da benzer suçlardan değişen sürelerde hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme ayrıca, sanık Mert Sucu'yu "örgüt üyeliği", "cinsel istismar", "cinsel saldırı", "görevini yaptırmamak için direnme" ve iki polis memuruna karşı "öldürmeye teşebbüs" suçundan 152 yıl 5 ay hapisle cezalandırdı. FETÖ'ye yardım ve casusluktan beraat Mahkeme, sanıkların üzerlerine atılı "FETÖ silahlı terör örgütüne yardım" ve "siyasal veya askeri, casusluk" suçlarından beraatlerine hükmetti. 3 tutuksuz sanık için hükümle birlikte yakalama kararı çıkaran heyet, 3 sanığın da dosyasının ayrılmasını karara bağladı. Heyet, müsadere altında olan ziynet eşyaları ve saatlerin sanıklara teslim edilmesine karar verdi. Şirketler, taşınmazlar ve arabaların üzerindeki müsaderenin devamına karar veren heyet, kişisel banka hesapları üzerinde bulunan blokenin de kaldırılmasına hükmetti. Mahkeme Heyeti Başkanı Mahmut Başbuğ, 15 yıl üzeri ceza alan sanıklar yönünden dosyanın resen istinaf mahkemesine gönderileceğini, bunun altında ceza alanlar ve beraatler yönünden ise kararın açıklandığı günden itibaren 7 gün içinde itiraz yapılabileceğini bildirdi. Başkan, yaklaşık 1,5 saat süreyle kararı okumasının ardından, "Karar bundan ibaret. Geçmiş olsun." dedi. Kararın açıklanmasının ardından konuşan Adnan Oktar, "Sizlere sevgimiz tam. Devletimize güvenimiz tam. Karardan mutluyuz. Kararı Allah verdi. Allah yüceltmek için yapıyor. Güzel günler var ömrümüzde. İslam dünyaya hakim olacak. Türkiye de güzel bir ülke olacak. Karar hayırlara vesile olsun." diye konuştu. Duruşmaya son verilirken, salondan ilk önce Adnan Oktar çıkarıldı. Oktar, çıkarılırken, tüm sanıklar ve izleyiciler ayağa kalkıp alkışlayarak, "Aslansın, helal olsun." dedi. Mütalaadan Duruşma savcısı tarafından 19 Eylül'de hazırlanan 445 sayfalık esas hakkındaki mütalaada, FETÖ ile Adnan Oktar silahlı suç örgütünün oldukça benzer saiklerle hareket ederek insanların dini hassasiyetlerini manipüle ettikleri bilgisine yer verilerek, dönemin siyasi ve sosyal koşullarına göre söylem geliştirdikleri ve faaliyetlerini buna göre tanzim ettikleri vurgulanmıştı. Mütalaada, sanıkların, Akkuyu Nükleer Santral Projesi, Suriye politikaları ve Türkiye-Rusya'yı ilgilendiren istihbari konularda bilgi toplama, ayrılan örgüt üyelerinin zor durumda bırakılmaları için FETÖ'cü olduklarına ilişkin yabancı istihbarat birimlerine bilgi verilmesi şeklinde eylemlerde bulundukları anlatılmıştı. Mütalaada, Oktar'ın sistematik şekilde örgüt mensuplarına cinsel istismarda bulunduğu, örgüt üyelerinin bir kısım bürokrat, siyasetçi, gazeteci, kamu görevlisi ve sivil vatandaşlara yönelik kişisel bilgileri kaydedip Oktar'a sundukları, bu verilerin arşivlenmiş şekilde muhafaza edildiği kaydedilmişti. Esas hakkındaki mütalaada, örgüt elebaşı Oktar'ın "örgüt yöneticiliği", "FETÖ silahlı terör örgütüne yardım", "siyasal veya askeri casusluğa teşebbüs", "eziyet", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "birden fazla kişiyle birlikte birden fazla kez çocuğa karşı cinsel istismar", "cinsel saldırı", "cinsel saldırıya teşebbüs", "kişisel verilerin kaydedilmesi", "tehdide azmettirme" suçlarından 232 yıl 9 aydan 1198 yıla kadar hapsi istenmişti. Örgüt yöneticisi konumundaki diğer sanıklar Tarkan Yavaş, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Yeliz Sucu, Ayşegül Hüma Babuna ve Fatma Ceyda Ertüzün'ün de benzer suçlardan cezalandırılması istenen mütalaada, 71 tutuklu sanığın mevcut hallerinin devamı talep edilmişti. Davanın geçmişi İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Ocak 2021'de açıkladığı kararında, "örgüt yöneticisi olmak" suçundan yargılanan sanıklar Adnan Oktar, Tarkan Yavaş, Mehmet Noyan Orcan, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Ulviye Didem Ürer, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Merve Büyükbayrak, Yeliz Sucu, Sinem Hacer Tezyapar, Fatma Ceyda Ertüzün, Ayşegül Hüma Babuna'yı ayrı ayrı 9 bin 803 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkeme, 107 sanığa "örgüt üyeliği" suçundan 4 yıl altışar ay, 20 sanığa da "örgüte üye olmak", "gerçeğe aykırı mal bildirme", "örgüte yardım etme", "suçluyu kayırma", "ruhsatsız silah taşıma" ve "tehdit" suçlarından 1 yıl 8 aydan 11 yıl 3 aya kadar değişen sürelerde hapis cezası vermişti. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan 12 sanığa "örgüte üye olmak" suçundan 11'er ay hapis cezası veren mahkeme, bu sanıklarla ilgili hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını karara bağlamıştı. Sanık Mustafa Kuşçu, Ozan Süer ve Turgut Aksu'nun tahliyesine karar veren mahkeme, Bahadır Köseoğlu hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını kararlaştırmıştı. Sanıklardan 3'ünün tüm suçlardan beraatine hükmeden mahkeme, tutuksuz sanıklar Ahmet Bürke, Dolunay Tezin, Hüseyin Alpar Sayın, Sibel Yılmaztürk, Şecaaddin Çelikler, Eşref Nuri Yakışan, Mehmet Murat Atmaca ve Deniz Tanık'ın tutuklanmalarına karar vermişti. Bir kısım sanıkların bazı suçlardan beraatini kararlaştıran heyet, 80 sanığı ise çeşitli suçlardan 3 yıl ile 36 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırmıştı. İstinaf Mahkemesi kararı bozmuştu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi ise Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik, aralarında Oktar ve örgüt yöneticilerinin de bulunduğu 84'ü tutuklu 215 sanık hakkında yerel mahkemece verilen hükmü usulden bozmuştu. İstinafın bozma kararıyla 68 sanığın, tutuklulukta geçirdikleri süre ve haklarındaki hükümlerle ilgili bozma nedenleri dikkate alınıp tahliyelerine karar verilmişti. Alınan kararda, suç örgütü elebaşı Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Hakan Kurtul, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Mert Sucu, Merve Büyükbayrak, Oğuzhan Sevinç, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Aksoy'un ise tutukluluk hallerinin devamına hükmedilmişti. Savcılık tahliye kararına itiraz etmişti İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı da tahliyelerin "usul ve yasaya aykırı" olduğunu belirterek, sanıklar hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını istemişti. İtirazın reddedilmesinin ardından Başsavcılık, bir üst mahkeme olan 2. Ceza Dairesine yeniden itirazda bulunmuştu. İtirazı değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, tahliye edilen 68 sanıktan 61'i hakkında "cinsel saldırı" suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına hükmetmişti. Haklarında yakalama kararı çıkarılan 61 sanıktan 50'si tutuklanmış, dava dosyası ilk derece mahkemesine gönderilmişti. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.