Aileler kayıpların bulunmasını bekliyor
TUNAY AFYON-ÖZEL HABER- Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma Derneği'nin (DEMAK-DER) Kurucu Başkanı Selahattin Kaban, 11 ilde büyük yıkımlara yol açan 6 Şubat depreminin yıl dönümüne özel açıklamalarda bulundu. Deprem bölgesinde büyük bir yıkımın yaşandığını vurgulayan Kaban, 1 yıllık süreçte yaptıkları çalışmalarla birçok kaybın bulunduğunu söyledi. Bu süreçte kayıpların bulunması için kurdukları derneğe çok sayıda kayıp yakınının başvurduğunu kaydeden Kaban, kayıpların bulunması için Meclis’e yaptıkları ziyaretlerden henüz sonuç alamadıklarını belirtti.
DERNEK FİİLEN 6 ŞUBAT’TA KURULDU
Depremin yaşandığı 6 Şubat’ta WhatsApp grupları kurarak, çözüm üretmeye başladığını aktaran Kaban, “Dernek fiilen 6 Şubat’ta ama resmiyette 25 Eylül’de kuruldu” dedi. Kurulan gruplara sızan kötü niyetli kişiler olduğunu da aktaran Kaban, “O kişiler nedeni ile derneği geç kurduk, onları aramızdan çıkardık. Depremden sonra şubat ve mart aylarında, enkazdan çıkarılarak götürülen depremzedelerin izini sürerek aileleri ile iletişim kurduk. Sizin aileleriniz buraya götürülmüş olabilir dedik. Birkaç kişiye bu konuda destek olduk. Ailesine kavuşmasını sağladık. Marttan nisana geçerken kayıplarla ilgili büyük grubumuzu kurduk, çünkü kayıp mağduriyetinin büyük olacağını düşünüyorduk, daha fazla olduğunu da biliyorduk. Bu ailelerle birleştiğimizde, Kahramanmaraş’ta bir ailenin kaybı vardı, kendisini adli tıpçılara yönlendirerek, onlara bilgiler vererek cenazesinin bulunmasını sağladık” ifadelerini kullandı.
SONUÇ ALAMADIK
Depremin ardından kaybolan kişilerle ilgili CHP’li Aylin Nazlıaka’nın ‘cemaatlerin elinde şu kadar çocuk var’ diye bir basın açıklaması yaptığın hatırlatan Kaban, “Tabi biz Nazlıaka’nın iddialarını da soruyoruz. Eğer bu iddialar doğruysa, çocuklar cemaatin elindeyse bu evlatları versinler. Bunun araştırılmasını da istiyoruz. Yeni bir iddiaya göre de hastanelerden ya da sevgi evlerinden cemaatlere verildiği söyleniyor, elimizde delil olmadığı için bu olasılığın gerçek olup olmadığını da bilmiyoruz. Bizim soru önergelerimizde ya da araştırma önergesinde bunlara da yer veriyoruz” dedi. Kaban, son bir haftadan beri Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşmeler yaptıklarını aktardı. Meclis’te geçen hafta Abdurrahman Tutdere ve Ali Öztunç ile görüştüklerini söyleyen Kaban, “İki isim de soru önergesi hazırlıyordu. Depremde kaybolan 38 çocuk ile ilgili önerge hazırladılar. Meclis ziyaretinin ikinci gününde AK Partili Vekil Mehmet Mustafa Ayaz’la görüşerek kendisine durumu ileterek bilgiler verdik. Üyesi olduğu İnsan Hakları Komisyonu’nda bu konuyu dile getireceğini belirtti. CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu ile görüştük, onlar da bizi desteklediğini ve bu konu ile ilgili önerge vereceklerini söyledi. Derneğimiz kurulduktan 3 ay sonra Meclis’e geldik. AK Parti’nin ve CHP’nin Hatay milletvekilleri ile görüştük, kayıplarımızı belgeli ve dosyalı bir şekilde kendilerine anlattık, desteklerini vereceklerini hatta Cumhurbaşkanı ile görüşüp anlatacaklarını söylediler, İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı Hamşioğlu ile görüştük, hepsinden bizi destekleyecekleri sözünü aldık ancak 3 ay geçti, bir ses çıkmadı. Araştırma komisyonu kurulmasını istiyoruz” diye konuştu. Kaban, komisyon kurulmayacaksa, daha iyi bir çözüm yolu bulunarak çalışma yapılmasını da beklediklerini kaydetti.
145 KAYIP YAKINI ULAŞTI
Dernekleri kurulduktan sonra 145 kayıp yakınlarının kendilerine ulaştığını aktaran Kaban, “Bu kayıpların 38’i çocuk. Bu çocuklardan 11 aylık olanı da var 17’sinde olan genç de var. Enkazdan çıkarılıp o anda yakınları ile konuşan sadece ayağından yaralı, bilinci açık şekilde ambulansa bindirilen Merve Ateş’ten haber alınamıyor. Yine bir başka kayıp Melike Kılıç, ailesinin söylediğine göre eşi ve çocuğuyla birlikte dışarı çıkarken kendini dışarı atıyor, bina aniden yıkılıyor, Kılıç enkazın başında çığlıklar atarken emniyet mensupları kendisini ambulansa bindiriyor ve sonrasında haber alınamıyor, canlı bir kayıp” dedi.
KAYITLARA ÖLÜ OLARAK GEÇECEK Mİ?
Kaban, depremdeki kayıplarla ilgili sosyal medyada konuşulan ‘kayıplar 1 yıl sonunda bulunamazlarsa ölü olarak kayıtlara geçirilecekler’ iddialarına ilişkin de açıklamada bulundu. 1 yıl içinde bulunamayanların kayıtlara ölü olarak geçmesinin bir söylenti olduğunu vurgulayan Kaban, “Türk Medeni Kanunu’nun 32’nci maddesinde, ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir, ifadesi var. Yine aynı kanunun 44’üncü maddesinde, bir kimse, ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde ortadan kaybolursa cesedi bulunamamış olsa bile, o yerin en büyük mülkî amirinin emriyle kütüğe ölü kaydı düşürülür. Bununla birlikte her ilgili, bu kişinin ölü veya sağ olduğunun mahkemece tespitini dava edebilir, ifadesi var” diye konuştu. Kaban, söz konusu maddelere göre “Mülki amirlikleri ölüm kaydını verdiğinde, kayıp yakınları mahkeme yoluyla karara itiraz edebilir. Mülki amirliklere toplu emir gelirse toplu karar verirler, aileler de toplu dava açar ve ölüm karinesini kaldırırlar. Ama gaiplik belgesini herkes alabilir. Gaiplik belgesi ile ölüm karinesi birbirinden çok farklı şeyler. Bu konu ile ilgili ortada dolaşan yanlış bilgiler nedeni ile kayıp yakını aileler de büyük kuşku içinde” ifadelerini kullandı.
BARINMA SORUNU DEVAM EDİYOR
6 Şubat depreminin ardından 11 ilde büyük yıkımların yaşandığını belirten Kaban, “Gürcistan kenti Batum’dan Lübnan’a kadar hissedilen bir depremden bahsediyoruz. Hatay’da Antakya yok, İskenderun, Belen, Reyhanlı, Defne yok, bunlar birbirine yakın ilçeler, Samandağ yok, Esas deprem Hatay’da yaşandı. 11 ilçesinde her yer yıkıldı. Kahramanmaraş’ta 3 ilçe; Nurhak, Merkez ve Onikişubat ilçelerinde ağır yıkımlar var. Hatay’da depremin ardından oluşan yıkım devam ediyor” dedi. Depremzedeler için çadır ve konteynerlerin halen hayati bir ihtiyaç olduğunu dile getiren Kaban, “Öte yandan çeşitli gerekçelerle kiracılarını evden çıkaran ev sahipleri de var. O kişiler de mağdur ve çadırda kalıyor. Deprem bölgesinde az sayıda ev kaldığı için sağlam olan binalardaki evlerin kiraları da arttı. 1+1 evlerin kiraları 15 bin TL’den başlıyor. Ev bekleyen depremzedelerin çoğu konteynerde kalıyor. Bu ortamda ev tutan pek yok. Konteynerlerde su akmıyor, 3-4 gün su gelmiyor, elektrik kesiliyor, yağmur yağıyor, bunlardan birçok mağduriyet oluşuyor” ifadelerini kullandı.
DÜNYA DOĞAL AFET BİRLİĞİ KURULMALI
Dernek olarak Hatay Arsuz EXPO alanında ve konteynerde çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Kaban, “Tek bir ofisimizle tüm ailelerimize yardım ediyoruz. Bizim derneğimiz dünyada bir ilk. Dünyada kayıp dernekleri var ama doğal afet kayıpları ile ilgili dernek olarak dünyada ilkiz. Türkiye 81 ili ile deprem kuşağında yer alıyor. Yerel yönetimlerin bu konuda daha hassas olmalarını ve biz STK’lardan bilgiler alarak bu konuda görüşmeler yaparak önlemler almalarını ve derneklere sahip çıkmalarını istiyoruz” dedi.
Kaban, belediyelerde doğal afet birimleri ile doğal afet bakanlığı ve dünya doğal afet birliğinin kurulması çağrısında bulunarak “Çünkü yaşanacak herhangi bir depremde yine kayıplar ve mağduriyet olacak. Bunun önüne geçmemiz lazım” ifadelerini kullandı. Derneğe gelmek isteyenlere kapılarının açık olduğunu ifade eden Kaban, “Büyük yerimiz yok. Tek bir ofisimizle tüm ailelerimize yardım ediyoruz, destek olmak isteyenler, çalışmalarımızı koordine ettiğimiz konteynerimize gelebilirler. ‘DEMAK’ isimli sosyal medya hesaplarımızdan iletişime geçebilirler” diye konuştu.
