TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#AB

AB haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, AB haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

AB'de elektrikli otomobilin pazar payı yükselişte Haber

AB'de elektrikli otomobilin pazar payı yükselişte

Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verilerine göre, Avrupa Birliği'nde (AB) otomobil pazarı geçen yıl yüzde 13,9'luk bir büyüme kaydederek 10,5 milyon satışa ulaştı. Geçen yıl, Macaristan dışındaki tüm AB pazarları genişledi ve birçok ülkede çift haneli büyüme rakamları görüldü. Benzinli otomobiller, 2023 yılında yüzde 35,3'lük pazar payıyla liderliğini sürdürürken, 2022'deki yüzde 36,4'lük pazar payına kıyasla hafif bir düşüş yaşadı. Dizel otomobil satışları 1,4 milyon adede ulaşarak pazar payını 2022'deki yüzde 16,4'ten yüzde 13,6'ya çekti. AB'de hibrit otomobil satışları ise önceki yıla göre yüzde 29,5 artışla 2,7 milyon adede ulaştı ve toplam otomobil pazarının dörtte birini oluşturdu. Tam elektrikli otomobil satışları, önceki yıla kıyasla yüzde 37 artarak 1,5 milyon adede yükseldi ve pazar payı yüzde 14,6'ya ulaştı, böylece dizeli geride bıraktı. Benzinli otomobiller yüzde 35,3 ile liderliğini korurken, hibrit otomobiller yüzde 25,8 pazar payı ile ikinci sırayı aldı. AB'de 2024 yılında otomobil satışlarının yüzde 2,5 artarak 10,7 milyon adede ulaşması bekleniyor. Yaklaşık yüzde 20'sinin, yani iki milyondan fazlasının, elektrikli olması öngörülüyor. 2023 yılındaki otomobil satışlarında Volkswagen Grubu 3 milyon 324 bin 705 adetle en fazla satış yapan şirket oldu ve pazar payı yüzde 25,9'u buldu. Onu, 2 milyon 128 bin 625 adetle Stellantis Grubu takip etti. Renault Grubu ise 1 milyon 242 bin 293 adetle yüzde 9,7 pazar payına ulaştı. Marka bazında, Alman otomobil üreticisi Volkswagen geçen yıl AB'de 1 milyon 357 bin 139 adetle en çok satan marka oldu. Toyota, 828 bin 484 satışla ikinci sırada yer aldı, ardından 733 bin 176 satışla Audi ve 728 bin 991 satışla BMW geldi. Mercedes ise 682 bin 498 adetle beşinci sıraya yerleşti. Geçen yıl Tesla'nın AB'deki satışları 366 bin 326 adede ulaştı ve elektrikli otomobil satışlarında Tesla, Volkswagen ve Renault markaları en önemli markalar olarak dikkat çekti. AB'de, elektrikli otomobillerin geleceği konusunda ciddi tartışmalar yaşanıyor ve Avrupa Birliği'nin küresel rekabet konusunda adımlarını güçlendirmesi bekleniyor. ACEA tarafından paylaşılan rapor, AB'nin elektrikli araç üretimini destekleyecek sağlam bir endüstriyel stratejiye sahip olmadığını vurguluyor, özellikle Çin ve ABD'nin etkileyici politika ve uygulamalarıyla karşılaştırıldığında. Rapora göre, Çin'in elektrikli araç tedarik zincirindeki baskın konumu ve ABD hükümetinin yerli otomobil üreticilerine yönelik teşvikleri, AB'nin Avrupa elektrikli araç üretimini destekleme çabalarını gölgede bırakıyor. Çin'in elektrikli araç endüstrisi için belirlediği stratejik ve bütünsel politikası, elektrikli araç yaşam döngüsünün her aşamasını kapsıyor: madencilik, rafinaj, üretim, şarj altyapısı, enerji politikaları, teşvikler ve geri dönüşüm. Bu yaklaşım, Çin'in rekabet gücünü önemli ölçüde artırıyor. AB ise belirli adımları düzenleyen bir yaklaşım benimsemekte, ancak bütünsel bir strateji oluşturmada zorlanıyor. Raporda ayrıca, ABD'de elektrikli otomobil endüstrisinin değer zinciri için bir üretim merkezi kurma konusundaki artan talebe dikkat çekiliyor. Bu durum, AB'nin elektrikli araç endüstrisindeki rekabet gücünü artırmak için daha kapsamlı ve bütünsel bir stratejiye ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.

AB’den Gazze’de çatışmalara ara verilmesi çağrısı Haber

AB’den Gazze’de çatışmalara ara verilmesi çağrısı

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 7 Ekim’den bu yana devam ederken, Avrupa Birliği (AB) Gazze Şeridi’nde çatışmalara derhal ara verilmesi çağrısında bulundu. AB tarafından yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi'nde derinleşen insani krizden ciddi endişe duyulduğu belirtilerek, “AB, insani yardımın Gazze halkına güvenli bir şekilde ulaşabilmesi için çatışmalara derhal ara verilmesi, sınır geçişlerinde kapasitenin arttırılması ve özel bir deniz yolu da dahil olmak üzere insani yardım koridorlarının oluşturulması çağrılarına katılıyor” denildi. İsrail'in uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuka uygun olarak kendini savunma hakkı olduğu yinelenen açıklamada, “AB, insani yardım koridorları ve insani ihtiyaçlara yönelik duraklamalar da dahil olmak üzere gerekli tüm tedbirlerin alınması suretiyle insani yardımların ihtiyaç sahiplerine hızlı, güvenli ve engelsiz bir şekilde ulaştırılması çağrısında bulunuyor. Bu bağlamda 9 Kasım'da Paris'te düzenlenen insani yardım konferansının sonuçlarını memnuniyetle karşılıyoruz” ifadelerine yer verildi. Tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması için Hamas'a da çağrıda bulunulan açıklamada, “Uluslararası Kızıl Haç Komitesi'nin (ICRC) rehinelere erişimine izin verilmesi büyük önem taşımaktadır. Sivillerin çatışma bölgesini terk etmelerine izin verilmelidir. Bu çatışmalar hastaneleri ciddi şekilde etkilemekte ve siviller ile sağlık personeline korkunç zararlar vermektedir. AB, uluslararası insancıl hukukun hastanelerin, tıbbi malzemelerin ve hastanelerdeki sivillerin korunmasını şart koştuğunu vurgular. Ayrıca hastanelere en acil tıbbi malzemelerin derhal tedarik edilmesi ve acil tıbbi bakıma ihtiyaç duyan hastaların güvenli bir şekilde tahliye edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda İsrail'i sivillerin korunmasını sağlamak üzere azami itidal göstermeye çağırıyoruz” denildi. Açıklamada, AB’nin Gazze halkına sürekli bir yardım akışı sağlamak ve gıda, su, tıbbi bakım, yakıt ve barınağa erişimi kolaylaştırmak üzere uluslararası ortaklar, BM ve diğer kuruluşların yanı sıra bölge ülkeleriyle yakın bir şekilde çalışmaya devam edeceği aktarıldı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: ABD açıkladı: Akdeniz'de askeri uçak düştü!

AB’den barış konferansı çağrısı Haber

AB’den barış konferansı çağrısı

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Brüksel’de İsrail-Filistin çatışması ve Ukrayna gündemiyle toplanan AB Liderler Zirvesi’nin ilk gününün sonunda ortak basın toplantısı düzenledi. Michel, “Öncelikle, mümkün olan en sert ifadelerle Hamas’ın İsrail ve İsrail halkına yönelik terör saldırıları kınandı ve İsrail’in uluslararası hukuk çerçevesinde kendini savunma hakkı olduğu vurgulandı” dedi. Ardından Gazze’deki insani durumun ciddi bir şekilde kötüleştiğine dikkat çeken Michel, ablukanın uluslararası hukuka uygun olmadığına dikkat çekti. Michel, “Bu insani kriz bölgesine yardımların ve malzemelerin ulaştırılabilmesi için bir dizi tedbir geliştirmemiz gerekiyor. Gıda, elektrik ve ilaçların insani koridorlar vasıtasıyla ulaştırılabilmesi hususuna odaklanmış durumdayız” ifadesini kullandı. “Barış konferansı düzenlenmeli” AB liderlerinin pozitif bir etki oluşturmayı istediklerini ve siyasi sürecin büyük öneme sahip olduğunu düşündüklerini ifade eden Michel, liderlerin zirve kapsamında iki devletli çözümü konuştuklarını ve yakın zamanda bir barış konferansı düzenlenmesi fikrini desteklediklerini belirtti. Bu konferansın geçtiğimiz hafta Mısır’daki görüşmede de gündeme geldiğini ifade eden Michel, önümüzdeki hafta ve aylarda ilerleme sağlayabileceklerini umduklarını söyledi. AB Konseyi Başkanı, Hamas’ı AB’nin katılacağı bir barış konferansında hiçbir role sahip olmasını öngörmediklerini ifade etti. Michel’in uluslararası barış konferansı ve iki devletli çözüm vurgusu, AB liderlerinin kabul ettiği ortak bildiride de yer aldı. “İnsani yardım uçuşları sürecek” AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “İsrail’in uluslararası hukuk çerçevesinde kendini savunma hakkı vardır. Liderlerin tamamından Hamas’ın hiçbir ön koşul öne sürmeden tüm rehineleri serbest bırakması konusunda güçlü bir çağrı yapıldı. Hamas’ın eylemleri nedeniyle Filistin halkına da zarar verdiği net bir şekilde görüldü. Hamas, Gazze’de bir insani krizi tetiklemiştir” dedi. Gazze’deki insani durumu da konuştuklarını ve insani yardımın hızlı ve engelsiz bir şekilde Gazze’ye ulaşması gerektiğini vurgulayan Von der Leyen, 56 tonluk yardım malzemesi taşıyan ilk iki insani yardım uçağının Mısır’a taşıdığı yardımların Gazze’ye ulaştırıldığını açıkladı. Von der Leyen, “Bu önemli ancak daha fazlasına ihtiyaç duyuluyor. Bir sonraki iki uçuş Cuma günü için planlandı. Önümüzdeki günlerde de planlanan yeni uçuşlar var” dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İsrail-Filistin çatışmasında 21. gün

AB Liderler Zirvesi'nde Filistinlilere destek gösterisi Haber

AB Liderler Zirvesi'nde Filistinlilere destek gösterisi

Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi'nin düzenlendiği Brüksel'de Filistinlilere destek için gösteri yapıldı. Zirvenin gerçekleştirildiği AB Konseyi binasına yaklaşık 200 metre mesafede düzenlenen gösteriye yüzlerce kişi katıldı. AB ülkelerinin liderlerinin toplantısı sırasında yapılan gösteride, İsrail'in Gazze'ye saldırılarının durması için AB'den harekete geçmesi istendi. Göstericiler, "Katil İsrail", "Filistin'e özgürlük", "İsrail'e boykot" sloganları attı. Filistin bayraklarının açıldığı gösteride, sivillerin korunması çağrısı yapıldı ve ateşkes sağlanması için uluslararası camiadan harekete geçmesi istendi. İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlattı. İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırıya başladı. Gazze'den düzenlenen saldırılarda 309’u asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarıldı. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 2 bin 913’ü çocuk ve 1709’u kadın, 397’si yaşlı olmak üzere 7 bin 28 kişiyi öldürdüğünü, 18 bin 484 kişiyi de yaraladığını duyurdu. İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 105 Filistinlinin öldüğü belirtildi. Çatışma bölgelerinde, çoğu İsrail bombardımanında 25 gazeteci yaşamını yitirdi. İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 45 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihad Hareketi'nden 6, Hamas'tan 3, Hizbullah destekli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da 2 kişi öldü, biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetti. Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirdi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İsrail’in kendini koruma hakkına destek verildi

İsrail’in kendini koruma hakkına destek verildi Haber

İsrail’in kendini koruma hakkına destek verildi

Brüksel’de AB üyesi 27 ülkenin liderlerinin katılımıyla bugün başlayan AB Liderler Zirvesi'nde üstünde mutabakat sağlanan bildiride Hamas’ın saldırıları kınanıp, İsrail’in “uluslararası hukuk çerçevesinde” kendini koruma hakkına destek verildi. Liderlerin AB Konseyi binasında saatler süren müzakerelerin ardından kabul ettiği ortak bildiride aynı zamanda Gazze’de kötüleşen insani durumdan ağır endişe duyulduğu ifade edildi. Bildiride, Gazze'ye insani yardımların devamlı, acil şekilde, güvenli ve engelsiz bir şekilde ulaştırılabilmesi için koridor oluşturma ve saldırılara periyodik olarak ara verilmesi çağrısı da yer aldı. AB üyesi ülkeler arasında İsrail ve Filistin arasındaki çatışma konusundaki görüş farklılıkları ve farklı hassasiyetler nedeniyle zorlu müzakerelerle kabul edilebilen bildiri, uluslararası bir barış konferansı düzenlenmesi fikrine de destek verdi. İki devletli çözüm vurgusu Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel’in Sözcüsü Ecaterina Casinge tarafından paylaşılan metinde ayrıca Avrupa Birliği’nin Arap Birliği, Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün ile birlikte İsrail-Filistin barışı için öne sürdüğü “Barış Günü Çabası” isimli ortak girişime de atıfta bulunarak birliğin iki devletli bir çözümü temel alan bir siyasi sürece destek vermeye hazır olduğu ifade edildi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - AB’den İsrail’e üst düzey ziyaret

AB'den BM Genel Sekreteri Guterres’e destek Haber

AB'den BM Genel Sekreteri Guterres’e destek

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail’in Hamas hakkındaki açıklamalarına tepki göstererek istifasını istediği Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’e destek vererek, “Guterres ve BM personelinin çalışmalarını tam olarak destekliyoruz” dedi.   BM Güvenlik Konseyi’ndeki açıklamalarının ardından İsrail’in tepki göstererek istifasını istediği Birleşmiş BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e AB'den destek geldi. AB Dış İlişkiler Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell yaptığı açıklamada, Guterres’in sözlerinin çarpıtıldığını belirterek, Guterres’in İsrail’e yönelik saldırıları açıkça kınadığını ifade etti. Borrell, Guteress’in tüm sivillerin hayatlarının aynı değerde olduğunu ve uluslararası insancıl hukukun 7 Ekim’den önce ve sonra da herkes için geçerli olduğunu da açıkça ifade ettiğini aktardı. Borrell, “Orta Doğu'da ve tüm dünyada barış ve insani yardım için Guterres ve BM personelinin çalışmalarını tam olarak destekliyoruz” dedi. Guterres ne demişti? BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, 24 Ekim’de BM Güvenlik Konseyi’ndeki yaptığı konuşmada, Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılarının durup dururken başlamadığının kabul edilmesinin önemli olduğunu belirterek, "Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz kalıyor. Topraklarının sürekli olarak yerleşim yerleri tarafından yutulduğunu, ekonomilerinin tıkandığını, insanlarının yerinden edildiğini ve evlerinin yıkıldığını gördüler. İçinde bulundukları zor duruma siyasi bir çözüm bulma umutları yok oluyor” ifadelerini kullanmıştı. Guterres, söz konusu konuşması sonrası yaptığı açıklamada ise, "Dün Güvenlik Konseyi'ndeki bazı açıklamalarımın sanki Hamas'ın terör eylemlerini meşrulaştırıyormuş gibi yanlış yorumlanması karşısında şok oldum” demişti. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - BM Genel Sekreteri Guterres’ten İsrail’e sert tepki

AB, Orta Doğu Barış Sürecini canlandıracak Haber

AB, Orta Doğu Barış Sürecini canlandıracak

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin yayımladığı blog yazısında, AB'nin konuyla ilgili duruşunu değerlendirdi. "100 yıllık İsrail-Filistin trajedisinde yeni bir aşamaya giriyoruz." ifadesini kullanan Borrell, yeni dönemin çok tehlikeli olabileceğini, bu nedenle uluslararası camianın küresel barışa yönelik tehlikeyi önlemesi gerektiğini vurguladı. Borrell, "Çok uzun süre Filistin meselesi sanki yokmuş veya sorun kendi kendine çözülecekmiş gibi yapmaya çalıştık. Bizim de parçası olduğumuz uluslararası camia, şu anda 30 yaşında olan Oslo Anlaşması'nın uygulanması için gerekenleri yapmadı. Oslo'dan beri Filistin devleti birbirine bağı olmayan bölgelerin oluşturduğu labirente sıkışırken İsrailli yerleşimcilerin sayısı işgal altındaki bölgelerde üçe katlandı." ifadesini kullandı. "En zorlu kararların ancak uçurumun kenarına gelindiğinde alındığını" kaydeden Borrell, şöyle devam etti: "Şu anda o noktadayız. İki devletli çözüm ne kadar uzak ve zor görünse de bu bildiğimiz tek uygun çözümdür ve tek bir çözüm varsa tüm siyasi enerjimizi bunu elde etmeye harcamalıyız. AB'nin Orta Doğu Barış Süreci Özel Temsilcisi Sven Koopmans ile geçen yıl Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Arap Birliği nezdinde Orta Doğu Barış Süreci ve iki devletli çözümü yeniden canlandırmak üzere çalıştık. Son olayların ardından bu yaklaşım derinlemesine şekilde yeniden ayarlanmalı. Bölgedeki ve ötesindeki ortaklarımızla çabalarımızı yoğunlaştıracağız." İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlattı. İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırıya başladı. Gazze'den düzenlenen saldırılarda 308'i asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarıldı. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 2 bin 55'i çocuk, 1119'u kadın olmak üzere 5 bin 87 kişinin öldüğünü, 15 bin 273 kişinin yaralandığını duyurdu. İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 90'ın üzerinde Filistinlinin öldüğü belirtildi. Çatışmalarda 19’u Filistinli, 3’ü İsrailli ve biri Lübnanlı olmak üzere 23 gazeteci yaşamını yitirdi. İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 26 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihat Hareketi’nden 6, Hamas’tan 3, Hizbullah destekli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da 2 kişi öldü, biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetti. Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirdi. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Gazze'ye ilaç ve tıbbi malzeme taşıyan uçak Mısır'a ulaştı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.