TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Otizm

Otizm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Otizm haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir'de otizmli çocuklar için yürüyüş Haber

İzmir'de otizmli çocuklar için yürüyüş

TUNAY AFYON / KEDİ Otizm Derneği, otizme farkındalık için ikinci yürüyüşünüğ gerçekleştirdi. Dernek Başkanı Serap Dikmen Ahmetoğlu öncülüğünde düzenlenen ve otizmli bireyler ile ailelerinin de yer aldığı 2. İzmir Otizm Yürüyüşü'ne, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal ve Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu da katılım gösterdi. Belediye başkanlarına katılımları için teşekkür eden Ahmetoğlu, “Otizmle ilgili çok iş olduğunu biliyoruz, yeter ki istensin, yeter ki STK’larla beraber hareket edilsin. Bu anlamda bizim aramızda bulunmanız inanılmaz değerli. Biz anne babalar çocuklarımız adına hep konuşuyoruz ama artık çocuklarımız konuşsun istiyoruz öznelerimiz konuşsun istiyoruz” dedi. Ahmetoğlu’nun, dernekte düzenledikleri atölye çalışmalarında otizmli çocukların belediye başkanlarından, arkadaşlarından ne istedikleri ile ilgili bir liste hazırladığını dile getirmesi üzerine söz verilen otizmli çocuklar, "Sınıf arkadaşlarımızla birlikte oynamak istiyoruz, derslerde öğretmenlerimizden söz hakkı vermelerini, bizlere daha kibar olmalarını istiyoruz” dedi. 50 DOĞUMDAN 1’İNDE OTİZM VAR Otizm Derneği’nin öncülüğünde bu yürüyüşe katıldığını ifade eden İzmirf Büyükşehir Belediyesi Cemil Tugay, “Toplumumuzun önemli sorunlarından biri olan, çözülmeyecek bir problem değil, eğitim gerekiyor, ilgi gerekiyor, bunları da düşünüp tasarlamamız gerekiyor. Bütün kapsamı ile baktığınızda farkındalık içerisinde olması gerekiyor. Sadece farkındalık değil aynı zamanda harekete de geçmesi gerekiyor. Rakamlar net olmasa da bugün 50 doğumdan 1’inde çocuklarımızın otizm problemi ile birlikte doğduğunu biliyoruz. Bu nedenle küçümsenmemesi gereken bir sorun. Bu dönemde İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, ilçe belediye başkanı arkadaşlarımızla birlikte bugün burada Konak ve Bayraklı Belediye Başkanlarımız sağ olsunlar yanımızdalar. Hep beraber tüm İzmir’de otizm konusunda azami maksimum farkındalık ve azami bir eylem içinde olacağız” dedi. ONLARI YAŞAMA KATACAĞIZ Otizmle ilgili çalışmalarını her alanda olduğu gibi bu sorunun sahipleri ile onların örgütlendiği STK’larla birlikte yöneteceklerini aktaran Tugay, “Ancak çok farkındalık içinde olacağımız bir eylem planı çerçevesinde yoğun çalışma yapacağımızı ifade etmek isterim. Ne kadar çok sayıda çocuğumuzun etkilendiğinin farkındayım. O nedenle mutlaka bu konuda bir çalışma yapacağız. Bu çalışmayı toplum sağlığı çalışması olarak görüyorum. Sonra bir adaptasyon, eğitim çalışması olarak görüyorum. Onları yaşama katacağız. Onların eğitimi ile sağlığı ile katılabildikleri bütün aktivitelerle birlikte aktif olmaları ile ilgileneceğiz. Çocuklarımız çok temiz, çok saf, çok güzeller, bazıları inanılmaz becerikli. Onları sevdiğimizi, onları yaşamın içerisinde görmek istediğimizi, bunun için üzerimize düşeni yapacağımızı ifade ediyorum. Bu çerçevede pek çok şey yapacağız. Kenti, bu kardeşlerimizin de kullanabileceği şekilde düzenleyeceğiz. Bunda eğitim programlarımız olacak, spor programlarımız olacak ki sporun otizmliler için çok yararlı olduğunu biliyorum ve tabi ki istihdamları ile ilgili de özel çalışmalar yapacağız. Bu güzel etkinliği düzenleyen ve katılan herkese çok teşekkür ediyorum. Kamuoyunu farkındalık sahibi olmaya davet ediyoruz ve çalışmalarımızı da takip etmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

İzmir'de Otizm Farkındalık Yürüyüşü: Başkanlar ve otizm dostları 7 Nisan'da bir araya geliyor Haber

İzmir'de Otizm Farkındalık Yürüyüşü: Başkanlar ve otizm dostları 7 Nisan'da bir araya geliyor

İzmirli otizmliler, aileleri ve otizm dostları, Dünya Otizm Farkındalık Ayı nedeniyle 7 Nisan 2024, Pazar günü düzenlenen 2’nci İzmir Otizm Yürüyüşünde buluşacak. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve Konak Belediyesi Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu’nun da katılacağı yürüyüş saat 13.00’te Gündoğdu Meydanından başlayacak, 13.15’te Türkan Saylan Sanat Merkezi’nin önünde yapılacak basın açıklaması ile sonlandırılacak. ENGELLİ BİREYLERİN YOK SAYILMASINI İSTEMİYORUZ Otizm Farkındalık Günü olarak 2 Nisan’ın Birleşmiş Milletler tarafından ilan edildiğini anımsatan Kabul, Eşitlik, Dahil olma, İstihdam (KEDİ) Otizm Derneği Başkanı Serap Dikmen Ahmetoğlu, 31 Mart günü gerçekleşen yerel seçim sonrası belirlenen yeni belediye başkanlarını, pazar günü düzenlenen yürüyüşe katılmaya ve İzmir’i otizm dostu kent yapmak için birlikte çalışmaya çağırdı. Engelli bireylerin toplumsal hayata katılımı için yerel idareler tarafından yeterli çalışma yapılmadığına, verilen sözlerin koltuğa oturduktan sonra unutulduğuna çokça şahit olduklarını aktaran Ahmetoğlu, "Engelli bireyler ve ailelerinin artık yok sayılmasını istemiyoruz. Kentte yaşayan engelli bireylerin ayrıştırmaya uğramadan yaşama eşit şekilde katılma ve belediye hizmetlerinden eşit şekilde yararlanma hakkını göz önüne almanın, engellilik hizmetleri için yerel politika geliştirmenin, bütçelendirmenin, sivil toplum örgütlerinin kararlara etkin katılımını sağlamanın, gözetim ve denetim mekanizmalarına dahil etmenin yerel idarelerin asli görevlerinden olduğunu belediye başkanlarımıza hatırlatıyoruz” dedi. İZMİR’İ OTİZM DOSTU BİR KENT HALİNE GETİRMEYİ AMAÇLIYORUZ Göreve yeni başlayan başkanların etkinliğe katılmasının önem taşıdığını ifade eden Ahmetoğlu, “Başkanlarımız çağrımıza uyarsa, hem bizleri yakından tanıma fırsatı bulmuş olacaklar, hem de birlikte çözüm üretme sürecinin ilk adımını birlikte atmış olacağız. Bir Sivil Toplum Kuruluşu (STK) olarak, sorunları sıralayıp sadece talepte bulunmak değil, kent yöneticilerinin otizm alanında geliştirecekleri çalışmalara katkı sağlamak, var olan hizmetlerin geliştirilmesini ve yenilerinin üretilmesini diliyoruz. Yerel yöneticilerimizle birlikte, fark yaratmak, İzmir’i otizm dostu bir kent haline getirmeyi amaçlıyoruz. Otistik çocukların çocuk olarak kalmadığının farkına varılmasını, bir otistiğin yaşamının her döneminde toplum yaşamının her alanına dahil olabilmeleri için gereksinim duydukları desteklerin verilmesi ve çeşitlendirilmesi önem taşıyor” diye konuştu.

Dünya Otizm Farkındalık Günü nasıl ortaya çıktı? Otizm nedir? Haber

Dünya Otizm Farkındalık Günü nasıl ortaya çıktı? Otizm nedir?

Her yılın 2 Nisan günü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler tarafından dünya genelinde otizm spektrum bozukluğuna sahip bireylerle ilgili farkındalık yaratmak amacıyla Dünya Otizm Farkındalık Günü olarak belirlenmiştir. Bu özel gün, otizm spektrum bozukluğuna dair bilinç ve anlayışı artırmak, toplumsal kabulü teşvik etmek ve otistik bireylerin yaşamlarını iyileştirmek için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir platform sağlar. Peki Dünya Otizm Farkındalık Günü nasıl ortaya çıktı? İşte detaylar... OTİZM FARKINDALIK GÜNÜ NASIL ORTAYA ÇIKTI? 2 Nisan, tüm dünyada otizm farkındalığını artırmak ve otizme ilişkin sorunlara çözüm bulmak amacıyla 2008 yılında Birleşmiş Milletler tarafından "Dünya Otizm Farkındalık Günü" olarak ilan edildi. Her yıl Nisan ayı, "Otizm Farkındalık Ayı" olarak kutlanır ve bu süreçte otizmin sorunları ve çözüm yolları küresel çapta tartışılır. Ayrıca, araştırmaların teşvik edilmesi ve erken teşhis ile tedavinin yaygınlaştırılması amaçlanır. OTİZM NEDİR? Otizm spektrum bozukluğu, doğuştan gelen ya da yaşamın erken dönemlerinde ortaya çıkan, bireyin diğerleriyle iletişim kurma ve etkileşimde bulunma yeteneğini etkileyen karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluktur. OTİZMİN BELİRTİLERİ Otizm genellikle en erken 8 aylıkken belirtiler göstermeye başlar. Ancak, 18 aylıkken yapılan testlerle tarama sonuçları alınabilir. Güvenilir bir klinik tanı için genellikle çocuğun 3 yaşını tamamlaması beklenir. Otizm tanısı için önemli belirtiler arasında göz teması kurma, seslendiğinde tepki verme ve işaretlere yanıt verme gibi davranışlar yer alır. Otizm belirtileri, başka hastalıkların belirtileriyle karışabilir. Özellikle dil sorunlarının bazı biçimleri otizmle örtüşebilir. Otizmin bazı belirtileri: Göz teması kuramama Yaşıtlarıyla arkadaşlık kuramama Diğerleriyle eğlence, ilgi veya başarıyı paylaşmaya karşı ilgisizlik Empati eksikliği: Otistik bireyler, başkalarının acı ve üzüntü gibi duygularını anlamada zorluk yaşayabilirler Konuşmayı öğrenememe veya konuşmada gecikme: Otistik bireylerin %40'ı hiç konuşmayabilir Sohbet etmeye başlamada veya başlamış bir konuşmayı sürdürmede zorlanma Kalıplaşmış veya sürekli tekrarlanan konuşmalar Aynı şeyleri yapmada ısrar ve rutine sıkı bağlılık Duyusal uyarılmada az veya çok hassasiyet Dinleyicilerin bakış açısını anlamada zorlanma: Örneğin, karşılarındaki kişinin yaptığı esprileri anlamada zorlanabilirler. Kelimeleri algılar ve anlarlar, ancak ima edilen mesajı anlamakta zorlanabilirler. OTİZM TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ? Şu anda otizm spektrum bozukluğu (OSB) için belirli bir standart tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Ancak semptomları hafifletmenin ve yetenekleri geliştirmenin birçok yolu mevcuttur. OSB'li bireyler, uygun tedaviler ve müdahalelerle, potansiyellerini maksimum düzeyde kullanma imkanına sahiptirler. Her birey için en etkili tedaviler ve müdahaleler genellikle farklılık gösterir. Tedavi, bazı durumlarda otizmi olan bireylerin günlük yaşamlarını daha verimli bir şekilde sürdürmelerine yardımcı olabilir. Bu nedenle, davranışsal eğitim ve özel terapiler gibi farklı yöntemler kullanılır. Tedavinin aileyle uyumlu olması da önemlidir. Konuşma terapisi, motor becerilerini geliştirmeye yönelik terapiler ve sosyal etkileşim becerilerini artırmaya yönelik terapiler gibi çeşitli tedavi yaklaşımları bulunmaktadır.

Minik otizmli Defne, hayalleri için koşuyor Video Galeri

Minik otizmli Defne, hayalleri için koşuyor

Afyonkarahisar'da yaşayan 10 yaşındaki otizmli Defne Öykü Atılgan, atletizmde başarılı olup milli takım forması giyebilmek için çaba gösteriyor. Atılgan, annesi Sabriye Sarıgül'ün yönlendirmesiyle 2 yıl önce atletizmle ilgilenmeye başladı. Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonunca geçen yıl düzenlenen şampiyonada uzun atlamada Türkiye ikincisi olan Atılgan, 100 metre yarışında da üçüncülük elde etti. Annesinin desteğiyle antrenmanlarını sürdüren Atılgan'ın hedefi, milli takımda yer alabilmek. Kızı gurur kaynağı oldu Kızının en büyük destekçisi olan Sarıgül, AA muhabirine, Defne Öykü'nün yeteneğini keşfetmek için çeşitli kurslara götürdüğünü söyledi. Defne Öykü'nün atletizmde başarılı olduğunu gördüğünü belirten Sarıgül, "O günden bugüne eğitimlere devam ediyoruz. 10 yıl önce eşimden ayrıldım. Kızım bana arkadaş oldu. Beraber yol alıyoruz. Onun hep destekçisiyim." dedi. Sarıgül, kızının milli takıma girmeyi çok istediğini belirterek, "Kızımla gurur duyuyorum. Onun için gece-gündüz, soğuk-sıcak demeden koşturuyorum. Haftanın 4 günü antrenman oluyor." ifadesini kullandı. Sporla birlikte kendisini iyi ifade etmeye başladı Afyonkarahisar Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünde özel sporcular atletizm antrenörü Sedat Özdemir de bünyelerinde 50 sporcunun olduğunu dile getirdi. Defne Öykü'yü antrenmanlarda keşfettiklerine değinen Özdemir, "Önümüzdeki 3 yıl içinde milli takıma girmek ve daha sonra bu forma altında başarılar elde etmek istiyoruz." diye konuştu.

8 yaşındaki otizmli Ela'nın tek hayali yeşil sahada ter dökmek Video Galeri

8 yaşındaki otizmli Ela'nın tek hayali yeşil sahada ter dökmek

Denizli'de futbola düşkünlüğü nedeniyle 1 yıl önce annesi tarafından Sultanlar Futbol Kulübü'ne yazdırılan 8 yaşındaki Ela Aydemir, diğer arkadaşlarıyla birlikte antrenmanlara çıkıyor. Ela, ilk 5 ay antrenörü Ahmet Özeren ve diğer kız arkadaşları ile iletişim dahi kuramadı. Antrenmanlarda ağlayan ve materyallere zarar veren Ela, beşinci ayın sonunda hocasıyla iletişim kurabildi ve bu süreçten sonra söylenenleri harfi harfiyen yerine getirmeye başladı. Ela'nın antrenmanlardaki performansından memnun olduğunu dile getiren Antrenörü Ahmet Özeren, Ela'nın futbolu henüz tam anlayamadığı için forma giyemediğini, çözmesi durumunda ne kadar başarılı olabileceğini kendisinin de merak ettiğini söyledi. Özeren, “Ela yaklaşık 1 sene önce bize geldi. İletişime kapalı, hiç futbol ile alakası yoktu. Sadece sosyalleşmesi için biz kendisi ile ilgilendik. Aslında otizmli öğrencilere nasıl ilgileneceğimi de bilmiyorduk. Onunla beraber biz de öğrenmiş olduk. İlk geldiğinde iletişim kurmuyor; ‘Konuşmayın, dinlemek istemiyorum' diyerek bizim materyallerimizi hep dağıtıyordu. 5 ay sonra iletişim kurmaya başlayınca çok güzel oldu. Öğrencimiz şu anda antrenmanların yıldızı durumunda. Hem atletik olarak hem bilgi olarak çok iyi durumda. Sadece futbolu çözemedi. Eğer futbolu da çözerse otizmli bir öğrenci futbolda ne kadar başarılı olur, biz de görmüş olacağız. Gerçekten ne sonuç çıkacağını biz de kestiremiyoruz” dedi.   “EN BÜYÜK HAYALİM KIZIMIN FORMA GİYEREK MAÇ KAZANDIĞINI GÖRMEK”  Tüm antrenmanlara katılan anne Sümeyye Aydemir'in ise en büyük hayali kızının forma giyerek maç kazandığını görmek olduğunu belirtti. Ela'nın bunu da başaracağını inandığını dile getiren Aydemir, “Ela sporu seviyor. Genelde elastik bir çocuktu zaten. Hareketli, hiperaktif bir çocuktu. Burada kız çocuklarının maç yaptığını gelip geçerken gördüm. Çok hoşuma gitti. Böylelikle Ela'yı da dahil etmek istedim. Konuştum onlarla, onlar da aralarına aldılar. Ela için çok güzel bir ortam var burada. Aile gibi, hiç kimseyi ayırt etmiyorlar. Herkesi içlerine alıyorlar. Ela'yı da aralarına aldılar. Ela ilk başta çok korktu. Ama sonra çok açıldı. Çok iyi oldu. Daha da iyi olacağını umuyorum. En büyük hayalim maç yaparak kazandığını görmek. Yani böyle bir şey olsa çok sevinirim” diye konuştu.    Ela'nın arkadaşları Fatma Nur Gökkaya  ve Eylül Dağ da Ela'yı çok sevdiklerini söyleyerek, onun başarıya ulaşacağını inandıklarını söylediler. İHA

Biorezonans, otizm spektrum bozukluğunu etkiliyor   Haber

Biorezonans, otizm spektrum bozukluğunu etkiliyor  

Çocuk Gelişim Uzmanı ve Aile Danışmanı Burcu Yavuz Biorezonansın Otizm Spektrum Bozukluğuna Etkileri hakkında bilgiler verdi. Konuşmasına Biorezonans tanımıyla başlayan Çocuk ve Aile Danışmanı Burcu Yavuz “Bio insan vücudu, Rezonansda titreşim yani frekans demektir. Biorezonans insan vücudunun frekansı anlamına gelmektedir. En özet tanımıyla frekans tedavisidir. Vücudumuzdaki bozulmuş olan hastalıklı dokuların ters frekansını vererek bir nötrleme sağlıyoruz” dedi. Otizmli çocuklarda Biorezonansı destek tedavi olarak nasıl kullandıklarını anlatan Yavuz “Otizm, çoğunlukla 3 yaş civarında ortaya çıkan, gelişimde yetersizlik, göz kontağı kuramama, tekrarlayıcı davranışlar sergileme, sese ve ışığa karşı hassasiyet ile seyreden, sosyal etkileşim ve iletişim becerilerini sınırlayan nörogelişimsel bir bozukluktur ve otizme neden olan sebepler tam olarak bilinememektedir. Genetik kökenli olabileceği gibi son zamanlarda yapılan araştırmalarda gebelik esnasında annenin maruz kaldığı toksik yükün de sebep olabileceği düşünülmektedir. Aynı zamanda “Leaky gut” yani “Geçirgen Bağırsak Sendromu” da aslında otizmin temel problemleri arasında gösterilmektedir. Bağırsak-beyin bariyerinde bozulmaya neden olan geçirgen bağırsak sendromu otizm tablosunu daha da ağırlaştırırken sınırda otizm olgularını da daha belirgin hale getirir. Çünkü beyin ve bağırsak arasında iki yönlü bir iletişim vardır. Beyin bağırsağı etkilediği gibi bağırsaktaki metabolik ürünler ve mikroorganizmalar da beyni etkiler. Sağlıklı bir bireyin beyin fonksiyonlarının mental sağlığa kavuşabilmesi için mutlaka sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotasına sahip olması gerekir. Biorezonans sistemi ile bağırsaklardaki aşırı geçirgenlik normal hale getirilmekte ve ağır metal yükleri azaltılmaktadır. Aynı zamanda bireyin alerjenlerini de belirleyip beslenmesinin buna göre düzenlenmesini öneriyoruz. Çoğunlukla karşılaştığımız tablolarda otizmli çocukların gluten, süt ve süt ürünleri intoleransına sahip olduklarını görüyoruz. Bu noktada biorezonans metodunun otizmde tek başına yeterli olup olmadığı sorusu aklımıza gelebilir. Otizm tabi ki multidisipliner bir tedavi planlaması gerektirdiği için biorezonansın yanı sıra psikolog ve diyetisyen desteği ile birlikte bütüncül bir tedavi planlanmalıdır. Bu bütüncül tedavi yaklaşımından sonra otizmli çocukların özgüvenlerinin arttığını, duygularını ifade yeteneklerinin geliştiğini, göz kontağı kurabildiklerini ve beyin yapılarının düzelmeye başlamasıyla birlikte kullandıkları kelime sayılarında da artış olduğunu gözlemliyoruz. Tedaviye başlama yaşı ne kadar erken olursa bahsettiğim özelliklerde gelişme de o kadar erken açığa çıkıyor” ifadelerini kullandı. Tedavinin yan etkileri var mı sorusana cevap veren Yavuz “Tabii ki hayır. Rezonans metodunda hiçbir şekilde radyasyona maruziyet söz konusu değildir. Seanslarımızda bireyler günlük hayatlarını olumsuz etkileyebilecek bir etki yaşamamakta hatta seans sonrasında seratonin-dopamin seviyesindeki pozitif değişiklikler sonucunda hem daha rahatlamış hem de dikkat ve odaklanma sürelerinde artış yaşayarak günlük rutinlerine devam edebilmektedirler. Tedavi sürecimiz hakkında da bilgi vermem gerekirse süreç; bireyin yaşı, intoleranslarını belirlediğimiz beslenme programına bağlı kalma durumu, otizmin seyir süreci gibi pek çok faktöre göre bireyden bireye farklılık göstermektedir” dedi. Sözlerinde otizmde tedavi kelimesinin artık daha yaygın kullanıldığını belirten Çocuk ve Aile Danışmanı Burcu Yavuz, “Son birkaç yıla kadar otizmde tedavi kelimesi bile kullanılamıyorken şu an bu gelişmelerden bahsedebilmek gerçekten mutluluk verici. Belli bir noktada hayattan soyutlanmak durumunda kalan bireylerin ve ailelerinin süreç sonunda hayat konforlarının çok daha yükselmiş olduğunu söyleyebiliriz” sözleriyle konuşmasını tamamladı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Otizmli çocuğa istismar davası devam ediyor: ATK’dan kritik rapor!

Amasya’da sudan korkan otizmli çocuklar için yüzme havuzu Haber

Amasya’da sudan korkan otizmli çocuklar için yüzme havuzu

Amasya Otizmli Çocuklar ve Aileleri ile Yardımlaşma Derneği'nin talebiyle Amasya Üniversitesi yarı olimpik yüzme havuzunda geçen yıl Amasya Halk Eğitimi Merkezi'nin başlattığı yüzme kursu 120'den fazla otizmli çocuğa umut oldu. Korkarak geldikleri havuzda üniversitenin yüksek lisans öğrencileri tarafından eğitilen çocuklar suya alışıp birlikte yüzmeye başladı. Özel öğrencilerinin eğitimlerini takip eden Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, “Yüzme havuzumuzun kapılarını otizmli çocuklarımız için açtık. Çocuklarımız mutlu, aileleri onlardan daha mutlu” dedi. Rektör Turabi, otizm spektrum bozukluğu konusunda toplumdaki farkındalık düzeyinin artırılması ile bu bireylere yönelik sağlık, eğitim ve destek hizmetlerinin sürekliliğinin sağlanmasını amaçlayan Otizm Ulusal Eylem Planına tüm imkanlarıyla güç katmayı sürdüreceklerini belirtti. 13 yaşındaki oğlu Yasin Uğur'un yüzme kursuna geldikten sonra yaşadığı değişime değinen anne Firdevs Canbolat, “Yüzünün ıslanmasına bile tahammülü yoktu. Elini, yüzünü yıkayamazdı. Ama şimdi kendisi duşunu alıyor. Suyla oynuyor” diye konuştu. Tıbbi tedavisi olmayan otizm spektrum bozukluğu olan evlatlarının yüzme kursu sayesinde sosyalleşip hayata kulaç attıklarına işaret eden Amasya Otizmli Çocuklar ve Aileleri ile Yardımlaşma Derneği Başkanı İbrahim Kurt da “Bu kursa hiçbir ücret ödemiyoruz. Çok mutluyuz. Bize destek olan Amasya Üniversitesi yöneticilerine teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Amasya’nın sembolü misket elmasının hasadı başladı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.