TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Muhalefet

Muhalefet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Muhalefet haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Erdoğan muhalefete yüklendi Haber

Erdoğan muhalefete yüklendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bitlis Kamu ve Özel Yatırımları Toplu Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ölmüş atı kamçılamanın kimseye faydası olmayacağını belirterek, muhalefetin kendi koltuklarını korumak, siyasi ikballerini kurtarmak dışında gündemleri olmadığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eren Tekstil Fabrikası önünde düzenlenen Bitlis Kamu ve Özel Yatırımları Toplu Açılış Töreni'ndeki konuşmasına, ilçeleri ve köyleriyle tüm Bitlis'e selamlarını ileterek başladı. Cumhur İttifakı olarak, Malazgirt Zaferi'nin 952'nci yıl dönümünü idrak etmek için bugün Bitlis'in, yarın da Muş'un misafiri olacaklarını dile getiren Erdoğan, "Hem Anadolu'nun kapılarını bizlere açan bu muhteşem zaferi kutlayalım hem de yapımı tamamlanan eserlerin toplu açılışını yapalım istedik. Bugün tek bir açılış töreniyle güncel rakamlarla toplam tutarı 12,5 milyar lirayı bulan kamu ve özel sektör yatırımlarını resmen hizmete alıyoruz" diye konuştu. Yatırımlar arasında İl Özel İdaresinden belediyelere, Milli Eğitimden Müftülüğe, vakıflardan Emniyete, Karayollarından Devlet Su İşlerine kadar tüm kurumların hizmet ve projelerinin bulunduğuna işaret eden Erdoğan, "Böylece kamu yatırımı olarak 75 kalem eser ve hizmeti bugün resmen Bitlis'imizin istifadesine sunmuş oluyoruz. Ayrıca Bitlis Organize Sanayi Bölgesi'nde 3 bin kardeşimize istihdam oluşturan 34 firmamızın resmi açılışını yapıyoruz" bilgisini verdi. Özel sektör açılışlarının sadece bunlarla sınırlı olmadığını, Bitlis'in kamu yatırımlarının yanı sıra özel sektör yatırımlarıyla da kendinden söz ettirmeye başladığını vurgulayan Erdoğan, son yıllarda özel sektörün şehre ilgisinin giderek arttığını söyledi. Özellikle tekstil alanında Bitlis'in tüm bölgenin üretim merkezi haline geldiğini belirten Erdoğan, "Toplam yatırım miktarı 4,5 milyar lirayı geçen 12 üretim tesisimizi de bugün devreye alıyoruz. Bu fabrikalarımız sayesinde, 3 bin 600'den fazla kardeşimiz iş imkanına kavuşacaktır. Bu yatırımların da şehrimize hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenin yapıldığı Eren Tekstil'i ve şirketin yönetici ve çalışanlarını da tebrik ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Devlet olarak bugüne kadar üreten, istihdam oluşturan herkese, hiçbir ayrım yapmadan daima destek olduk. Türk ekonomisine katkı verenlere biz de tüm imkanlarımızla sahip çıktık. İş dünyamıza hep 'Yeter ki siz üretin, çalışın, yatırım yapın, biz sizi asla yalnız bırakmayız.' bu sözümüzün gereğini her zaman yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Türkiye'yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat yoluyla büyütme hedefimizi inşallah adım adım hayata geçireceğiz. Açılışını yaptığımız milyarlarca liralık tesisler, işte bu samimi çabalarımızın birer meyvesidir." “BİZ KURUSIKI ATMAYIZ” Erdoğan, gelecek dönemde bu fabrikalara ve yatırımlara yenilerinin ekleneceğinin altını çizerek, "Biz kurusıkı atmayız, konuşurken icraatlarımızla konuşuruz" dedi. En önemli referans kaynaklarının, eser ve hizmetleri olduğuna işaret eden Erdoğan, "Nasıl vatandaşlarımız arasında ayrım yapmıyorsak, illerimiz, bölgelerimiz arasında da asla ayrım yapmayız. İstanbul'a, Ankara'ya, İzmir'e hizmet götürürken, Muş'u, Bitlis'i, Şırnak'ı ihmal etmiyoruz. Batıda yaşayan vatandaşlarımız hangi imkanlardan faydalanıyorsa buradaki kardeşlerimizin de aynısına sahip olması için çalışıyoruz. Bu anlayışla son 21 yılda Bitlis'e toplam 40 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık." diye konuştu. Bitlis'e eğitimde toplam 2 bin 690 adet yeni derslik inşa ettiklerini ve Bitlis Eren Üniversitesini şehirle buluşturduklarını belirten Erdoğan, 2 bin 900 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binası açtıklarını ve toplam 19 spor tesisi kazandırdıklarını da söyledi. Bitlis'teki ihtiyaç sahibi vatandaşlar için son 21 yılda toplam 5,5 milyar lira kaynak kullandıklarını anlatan Erdoğan, "Sağlıkta toplamda 1210 yataklı 11 hastane dahil 36 sağlık tesisini hizmete sunduk. 50 yataklı Adilcevaz Devlet Hastanesi dahil Bitlis'te inşa edeceğimiz 12 adet sağlık tesisimiz proje, ihale ve arsa tedarik aşamasında" bilgisini verdi. TOKİ kanalıyla toplam 4 bin 608 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettiklerini, 310 konutun yapımının da devam ettiğini aktaran Erdoğan, şunları aktardı: "Şehrimizde 5 adet millet bahçesi projemiz bulunuyor. Bunlardan 2 millet bahçesini hizmete sunduk, 3 millet bahçesinin yapımı sürüyor, inşallah seneye de hizmete açıyoruz. Kentsel dönüşümde, 328 adet konut, 938 adet iş yerinin dönüşümünü gerçekleştirdik. İktidara geldiğimizde şehrimizde atık su arıtma tesisi yokken, bugün 4 atık su arıtma tesisi ile hizmet veriyoruz." Erdoğan, 2002'ye kadar Bitlis'e yapılan 19 kilometre bölünmüş yolu, 288 kilometre ilaveyle 307 kilometreye ulaştırdıklarını belirterek, şöyle devam etti: "Kuskunkıran Tüneli'ni, Buzlupınar Tüneli'ni, Sarıkonak Tüneli'ni, 8 Ağustos Tüneli'ni ve 8 Ağustos viyadüklerini inşa ettik, Bitlis Çevre Yolu'nu tamamladık. Aralarında çok önemli ulaştırma projelerinin olduğu diğer yatırımların çoğunu yıl sonuna kadar tamamlıyoruz. Tatvan Çevre Yolu'nu ise 2025'te sizlerin emrine vereceğiz." TATVAN VE VAN FERİBOT İSKELELERİ YENİLENİYOR Bitlis sınırları içindeki demir yollarını da yenilediklerini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti: "Sultan Alparslan ile İdris-i Bitlisi feribotlarını işletmeye aldık. Tatvan ve Van feribot iskelelerinin yenilenmesi çalışmalarımız devam ediyor, bağlantı yollarını ise tamamladık. Adilcevaz İskelesi'nin yapımı, Ahlat Su Sporları Deniz Otobüsü Yanaşma Yeri yeni tamamlandı. Bitlis'e bir baraj, 2 gölet, 5 sulama tesisi, bir hidroelektrik santrali, 45 taşkın koruma tesisi ve bir içme suyu tesisi olmak üzere toplam 55 tesis inşa ettik. Hükümetlerimiz döneminde Bitlis'e toplam 1,2 milyar lira tarımsal destek sağladık. Yaptığımız sulama tesisleriyle toplam 40 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Bitlis, Ahlat, Güroymak ve Tatvan'a doğal gaz arzı sağladık, önümüzdeki dönemde Adilcevaz ve Hizan'a da doğal gaz arzı sağlamayı planlıyoruz." BİTLİS’E YENİ YATIRIMLAR GELECEK Bitlis'in de içinde yer aldığı bölgenin terör tehdidinden kurtuldukça, yeni yatırımların geleceğini, kalkınma hamlesinin daha da hızlanacağını ifade eden Erdoğan, bunun işaretlerinin turizm başta olmak üzere pek çok alanda görüldüğünü söyledi. Sadece Türkiye'nin diğer ilerinden değil dünyanın farklı köşelerinden de insanların buralara gelerek hiçbir korku ve endişe yaşamadan bölgenin güzelliklerini keşfettiğini kaydeden Erdoğan, yatırımcıların, yıllarca işsizlik sebebiyle göç veren illerde yeni fabrikalar ve üretim tesisleri kurduğunu dile getirdi. Bitlis'in organize sanayi bölgelerinden çıkan ürünlerin pek çok farklı ülkede rafları süslediğini aktaran Erdoğan, hep birlikte bu huzur ve güven ortamının korunması gerektiğini vurguladı. 14 ve 28 Mayıs seçimleriyle Türkiye'nin "istikrar sürsün" diyerek bu konudaki tavrını açık ve net bir şekilde ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, 31 Mart 2024'te mahalli idareler seçimi yapılacağını anımsattı. “MUHALEFETİN İÇLER ACISI, PERİŞAN DURUMU GÖZLER ÖNÜNDE” Yerel seçimlerde Bitlis'in 2019'daki gibi geleceğine ve iradesine sahip çıkacağına inancını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Son 3 ayda şahit olduklarımız, muhalefetin içler acısı, perişan durumunu bir kez daha göstermiştir. Bunların ne ülkeyi yönetecek kapasitelerinin ne de böyle bir niyetlerinin olmadığı ortaya çıkmıştır. Ölmüş atı kamçılamanın kimseye bir faydası olmaz. Bunların kendi koltuklarını korumak, siyasi ikballerini kurtarmak dışında hiçbir gündemleri yoktur. Sorun varsa çözecek olan Cumhur İttifakı olarak biziz. Dertlerinize derman üretecek olan yine biziz. Türkiye Yüzyılı'nı inşa edecek olan yine biziz. Ülkemizi aydınlık yarınlara ulaştıracak olan da yine biziz. Son 21 yılda her alanda bunu başardık. Bizden önce yapılanların katbekat fazlasını ülkemize kazandırdık. İnşallah aynı başarıları yine yakalayacağız. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun diyorum." Açılışını yaptıkları eser, hizmet ve fabrikaların şehre hayırlı olmasını dileyen ve eserleri şehre kazandıranları tebrik eden Erdoğan, Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi, kalkınması için alın teri döken, emek veren, gayret gösteren özel sektöre şükranlarını sundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın yaptığı duanın ardından yapımı tamamlanan eserlerin açılışı için kurdele kesti. TÖRENDEN DİĞER NOTLAR Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcı, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Diyanet İşleri Bakanı Ali Erbaş katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler daha sonra fabrikayı gezdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını Bitlis Eren Üniversitesi Memduh Eren Camisi'nde kıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nin 952. yıl dönümü etkinlikleri ve açılış programı için geldiği Muş Havalimanı'ndan Bitlis'e geçti. Bu haber de ilginizi çekebilir: Cumhurbaşkanı Erdoğan: Muhalefette hemen her gün yeni bir skandal patlak veriyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Muhalefette hemen her gün yeni bir skandal patlak veriyor Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Muhalefette hemen her gün yeni bir skandal patlak veriyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Muhalefet cenahında hemen her gün yeni bir skandal patlak veriyor. Görüyoruz ki 1,5 sene boyunca millete umut diye pazarladıkları masanın altına sayısız ihaneti, kumpası, kirli pazarlığı saklamışlar” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezinde, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleşen toplantının siyasi mücadele açısında son derece anlamlı bir dönemde gerçekleştirdiklerini belirtti. 14 Ağustos tarihinde AK Parti'nin 22 kuruluş yıl dönümünü idrak ettiklerini hatırlatan Erdoğan, “İnşallah toplantımızın hemen akabinde ATO'ya geçerek partimizin yirmi ikinci yaşını hep birlikte coşkuyla kutlayacağız. Bu vesileyle hem yirmi iki yıllık zorlu mücadelemizdeki kilometre taşlarını hatırlayacak, hem hafızamızı tazeleyecek hem de geçmişin tecrübeleri ışığında geleceğimize yön vereceğiz. Halka hizmeti, Hakk'a hizmet gören görevine, işine, bulunduğu makama, bu hassasiyetle yaklaşan kadrolar olarak inşallah yol ve dava arkadaşlığımızı daha da güçlendireceğiz” diye konuştu. “5 SENE DAHA ÜLKEMİZE HİZMET EDECEĞİZ” 'Yaklaşık 3 ay önce ülkemiz tarihinin en kritik seçimlerinden birini suhuletle gerçekleştirdik’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin takdir ve teveccühüyle bir 5 sene daha ülkemize hizmet etme şerefine nail olduk. Ancak seçimler aylar önce neticelenmesine rağmen 28 Mayıs'ın Türk siyasetindeki artçı sarsıntıları halen devam ediyor. Muhalefet hemen her gün yeni bir skandal patlak veriyor. Görüyoruz ki bir buçuk sene boyunca millete umut diye pazarladıkları masanın altına sayısız ihaneti, kumpası, kirli pazarlığı saklamışlar. Pandoranın kutusu açıldıkça meydanlarda sağa, sola siyasi ahlak dersi verenlerin gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Daha düne kadar can ciğer kuzu sarması olup bugün kanlı bıçaklı hale gelenlerin birbirleriyle ilgili söylediklerinden edindiğimiz intiba şudur. Ortaya saçılanlar buz dağının sadece görünen kısmıdır. Asıl büyük skandallar, asıl vahim pazarlıklar henüz kamuoyunun malumu olmamıştır. Yani bu pilav daha çok su kaldıracaktır. Açıkçası irapta mani olmayan bir partiye devletin en kritik birimlerini, altın tepside sunan hepsinin toplam oyu yüzde bir bile olmayan siyasi partilere 38 milletvekili kaptıran CHP Genel Başkanı'nın bölücü örgütün siyasi uzantılarına ne vaat ettiğini tahmin bile etmek istemiyorum. Eminim bizim gibi milletimizde sürekli hesap uzmanıyım diye övünen bu zatın pazarlık yeteneği karşısında şaşkınlığını gizleyememiştir. Seçimlerden bu yana geçen her gün ülkemizin nasıl büyük bir uçurumun kenarından döndüğünü bizlere tekrar tekrar hatırlatıyor. Sadece bize oy veren kardeşlerimiz değil tercihini farklı yönde kullanan vatandaşlarımız da bunların durumunu gördükçe Allah'a hamd ediyor. Biz de Türkiye'yi bu kifayetsiz muhterislerin insafına bırakmadığı için Rabb'imize hamd milletimize de teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. ERDOĞAN: “MİLLET BU SORULARIN CEVAPLARINI BEKLİYOR” Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na tepki gösteren Erdoğan, “Bununla birlikte bazı karanlık noktaların da artık açıklığa kavuşturulması gerektiğine inanıyoruz. Siyasi tercihine bakılmaksızın tüm halkımız şu soruların cevabını merak ediyor. Kapısını çaldığınız her partiye koltuğunuzun altına bir bakanlıkla gittiniz. Oy oranına bakmadan önünüze gelene devleti rehin verdiniz. Peki aylar boyu boyunca sizin için oy dilenen Kandil'deki terör baronlarına acaba neyi taahhüt ettiniz? Bölücü örgütün elebaşlarını gün aşırı size destek açıklaması yaptıracak kadar heyecanlandıran neydi? Pelsinvanyadaki hainlere hangi sözleri verdiniz ki bu alçaklar milletin sinir uçlarıyla oynama pahasına uçak bileti paylaşıyorlardı. Amerika'daki hamburgercide 8 boyunca kimlerle ne konuştunuz? Seçim gecesi daha sandıkların üçte biri dahi açılmadan kazanıyoruz tiyatrosunu niçin oynadınız? Yüksek Seçim Kurulu'ndan Anadolu Ajansımıza devletimizin kurumlarını niçin hedef aldınız? Niçin yıprattınız? Niçin itibarsızlaştırmaya çalıştınız? Daha bunun gibi pek çok makul soruyu Kılıçdaroğlu ve şürekasının sağa sola yalpalamadan bir an önce cevaplaması gerekiyor. Millet bu soruların cevabını bekliyor” ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yenilgiyi zafer gibi pazarlama kurnazlığını bırakıp onur bir siyasetçiye yakışır şekilde hatalarını kabul etmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kılıçdaroğlu ve şürekası yenilen pehlivan güreşe doymaz misali yaşadıkları ağır seçim hezimetine her gün yeni bir bahane üretmek yerine önce çıksınlar millete hesap versinler. Bize partimize ve ittifak ortaklarımıza laf söylemek yerine anket şirketleriyle el ele verip hayal sattıkları CHP seçmeninden özür dilesinler. Yenilgiyi zafer gibi pazarlama kurnazlığına artık bir kenara bırakıp onurlu bir siyasetçiye yakışır şekilde hatalarını kabul etsinler. Madem ya kaset kumpasıyla oturdukları ya da atadan dededen miras kalan koltuklarını terk edemiyorlar en azından hatalarıyla yüzleşerek hem kendilerinin hem de milletin hayrına bir iş yapsınlar. Karşı karşıya bulunduğumuz bu tablo bizim işimizi kolaylaştırmak bir yana, daha da zorlaştırmakta. Mesuliyetimizi daha fazla artırmaktadır.” “ASRIN FELAKETİNİN UNUTULMASINA İZİN VERMEYİZ” 6 Şubat depremlerinin yaralarını kısa sürede sarılması hükümetin asli gündemini oluşturduğunu söyleyen Erdoğan, “Asrın felaketi olarak nitelenen depremlerin unutulmasına izin veremeyiz. Deprem bölgesindeki her bir vatandaşımızın maddi kaybını telafi edinceye kadar durmadan, dinlenmeden çalışacağız. Az önce girişte kadın kolları başkanlarımızdan bir tanesiyle tanıştım. Eşini ve yavrusunu bu felakette kaybetmişti. Öyle çok kayıplarımız var. Mekanları cennet olsun inşallah. Rabbim cennetinde bizleri onlarla buluştursun. Milletimize söz verdiğimiz şekilde 319 bin bin konutu ilk bir sene içinde tamamlayıp Allah'ın izniyle hak sahiplerine teslim edeceğiz“. Enflasyonun, insanların hayatında yol açtığı sıkıntıları giderecek adımları kararlılıkla attıklarının altını çizen Erdoğan, “Alınan tedbirlerin olumlu sonuçlarını görmeye başladık. Daha geçen aya kadar en fazla eleştiri konusu olan otomobil piyasasında fiyatlar yavaş yavaş stabilize oluyor. Emlak ve kira piyasası da yakında dengeye kavuşacaktır. Özellikle bazı ürünlerde tamamen aç gözlülükten kaynaklanan fahiş fiyat balonu döndükçe milletimiz daha çok rahatlayacaktır. İhracat, istihdam ve yatırımlar noktasında zaten bir sorunumuz yok. Emeklilerimizden gelen serzenişlerin farkındayız. İnşallah bu konuda da gereken adımları yıl sonuna kadar atacağız. Üniversiteli gençlerimize ve ev hanımlarına, meydanlarda verdiğimiz tüm sözlerin arkasındayız. İnşallah onları da tek tek yerine getireceğiz” diye konuştu. “MUHASEBEMİZİ YAPIYORUZ” ‘Türkiye'yle ilgili bir taraftan bu politikaları hayata geçirirken diğer taraftan partimiz için de seçim sonuçlarıyla ilgili muhasebemizi yapıyoruz’ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Nerede eksiğimiz varsa gideriyor, kusurumuz olmuşsa düzeltiyor, güçlü olduğumuz yanlarımızı daha da tahkim ediyoruz. Vatandaşlarımıza mesajlarımızı yeterince ulaştırmadığımız bölgelerde yüz yüze iletişime daha fazla yoğunlaşıyoruz. Oyunu alamadığımız her vatandaşımızla irtibat kurmak sıkıntının kaynağını bularak çözüme kavuşturmak, değerli arkadaşlar, boynumuzun borcudur. Hep söylediğim gibi, bizim siyaset anlayışımızda millete hesap sorulmaz millete hesap verilir. milleti suçlamak yerine kabahati milleti aramak, AK Parti'nin değil ancak faşist CHP zihniyetinin hareket tarzıdır. Bugüne kadar asla böyle bir yanlışa bizler düşmedik, inşallah bundan sonra da düşmeyeceğiz. Milletimizle gönül bağımızı güçlendirmeye bakacağız. Gençlerimizin ruh dünyalarına girmenin gayretinde olacağız. Bizi eleştirenlere sabırla yaklaşarak anlamaya çalışacağız. Reklam ve şov peşinde koşanlardan asla ve asla olmayacağız. Şehirlerine hizmet için harcamaları gereken kaynakları reklama ayıranlar, sosyal medya belediyeciliğinden öte geçemezler. Milletin ferasetini hafife alanların, milli iradeye affedersiniz kutu kolla muamelesi yapan edepsizlerin ne hallere düştüğünü hep birlikte gördük. Varsın seçmene karşı aynı kibirli, aynı nobran, aynı küstah tavrı sergilemeye devam etsinler. Biz eser ve hizmet siyasetimizden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Saygıda, hürmette, hizmette kusur etmeden şehirlerimiz için 85 milyonun her bir ferdi için çalışmaya devam edeceğiz. 7 Ekim tarihinde yapacağımız büyük kongremizin hazırlıklarını işte bu hassasiyetle yürütüyoruz. Yepyeni bir heyecanla milletimizin huzuruna çıkacağımız kongremizi inşallah Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun da lokomotifi haline getireceğiz. Son 22 yıldır olduğu gibi gençlerimizin dinamizmini Emektarımızın engin tecrübesiyle harmanlayarak yolumuza devam edeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum“. Bu haber de ilginizi çekebilir: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Budapeşte’ye gitti

“Muhalefet kapsayıcı bir network sunamıyor” Haber

“Muhalefet kapsayıcı bir network sunamıyor”

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER Psikoloji ve Felsefe Uzmanı Prof. Dr. Kamuran Elbeyoğlu, 14 Mayıs Pazar günü gerçekleşen Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ni değerlendirdi. Seçimin topluma yansımalarını ele alan Elbeyoğlu, partilere ve adaylara dönük bir takım kritiklerde de bulundu: “Deprem bölgelerinde deprem sürecinin son derece kötü yönetilmesine bağlı olarak herkesin doğal beklentisi AK Parti oylarının azalması yönündeydi. Bunun aksi bir sonuç çıkması muhalif seçmende ‘bunlara müstahak’, ‘daha da yardım etmem’, ‘bunlar hak etmiyor’ vb. ayrıştırıcı ve ötekileştirici söylemlere sebep oldu. Seçim süreci boyunca gittikçe artan dozda kullanılan ayrıştırıcı ve şiddet içeren dilin bu söylemleri beslediği görülüyor. Ayrıca hayal kırıklığı ve çaresizlik duygusunun yöneleceği en direkt target (hedef) tabii ki seçmenler olacaktır.” İKİ KESİM ARASINDA KUTUPLAŞMA… Prof. Dr. Elbeyoğlu, sözlerine şöyle başladı: “14 Mayıs seçimleri herkesin çok fazla duygusal yatırım yaptığı ve bütün Türkiye için bir yol ayrımı anlamına gelen bir seçim oldu. Halkın sadece basitçe hangi parti tarafından yönetileceğini seçtiği bir demokratik seçim olmanın ötesinde son derece kutuplaşmış bir durumda, reelde üç ama aslında kabaca iki büyük kutba bölünen bir ortamda nasıl bir düzende yönetileceğimizi belirleyen bir seçim haline geldi… Seçim sonuçlarının toplumun bir kesimi üzerinde bu derece büyük bir hayal kırıklığı yaratmasının en önemli sebebi; seçime bu kadar fazla duygusal yatırım yapılması olduğunu düşünüyorum. Yapılan duygusal yatırım oranında da iki kesim arasında kutuplaşma, ayrımcılık, ötekileştirme eğilimleri de artmakta. Egemen siyaset seçim süreci boyunca sürekli halkın kutuplaşması ve ayrımlaşması üzerinden siyaset yaparak bu seçimin her iki taraf için de ne pahasına olursa olsun kazanılması ve diğerini alt etmesi gereken bir seçim havasına soktu.”   EN DİREKT TARGET: SEÇMEN! “Şimdi beklediği sonucu alamayan muhalif kesim aynı kutuplaştırıcı, ötekileştirici söylemleri iktidar kanadını destekleyen kesim üzerinde uygulamakta” diyen Elbeyoğlu, “Deprem bölgelerinde deprem sürecinin son derece kötü yönetilmesine bağlı olarak herkesin doğal beklentisi AK Parti oylarının azalması yönündeydi. Bunun aksi bir sonuç çıkması muhalif seçmende ‘bunlara müstahak’, ‘daha da yardım etmem’, ‘bunlar hak etmiyor’ vb. ayrıştırıcı ve ötekileştirici söylemlere sebep oldu. Seçim süreci boyunca gittikçe artan dozda kullanılan ayrıştırıcı ve şiddet içeren dilin bu söylemleri beslediği görülüyor. Ayrıca hayal kırıklığı ve çaresizlik duygusunun yöneleceği en direkt target tabii ki seçmenler olacaktır” sözlerini kullandı. ÇATIŞMALI ORTAMI BESLEMİŞ OLURUZ Prof. Dr. Kamuran Elbeyoğlu, değerlendirmelerine şunları ekledi: “Böyle kutuplaştırıcı, ayrımcı bir dil kullanarak ancak toplumdaki bölünmüşlük ve çatışmalı ortamı beslemiş oluruz. Onun yerine özellikle deprem bölgesinde halk niye bütün olumsuzluklara rağmen hala AK Parti’yi seçiyor ve herkesin içinde bulunduğu, acısını çektiği ekonomik bunalıma rağmen AK Parti oylarında düşüş yaşanmadı, bunun üzerinde durmak lazım. Bence burada iki etken var. Birincisi AK Parti ve Cumhur İttifakının dayandığı tarikatlar üzerinden kurduğu sosyal network ağı! Bu sıkı sosyal ilişkiler ağı dünyada her türlü ekonomik sıkıntıyı çeken ve halkın diğer kesimi tarafından cahil, köylü, aptal olarak yaftalanan, dışlanan geniş halk kitlelerine bir aidiyet ve var olma duygusu, kendini ifade etme olanağı sağlıyor. Bu sıkı sosyal ilişkiler ağı içerisinde insanların farklı görüş ve etkilere açık hale gelmesi engellenmiş oluyor.” KAPSAYICI BİR NETWORK SUNAMIYOR İkinci etkene de yer veren Elbeyoğlu, “Muhalefet bu sıkı sosyal ilişkiler ağına karşılık gelebilecek bir alternatif, kapsayıcı network sunamıyor. Ayrıca Millet İttifakı olsun, Emek ve Özgürlük İttifakı olsun, kendi içlerinde bile tam bir birlik, beraberlik havası kuramadıkları gibi böyle bir birlik beraberlik duygusunu seçmene de yansıtmakta yetersiz kaldı. İYİ Partinin masayı dağıtma girişimi, Kılıçdaroğlu’nun kendi ittifak ortakları arasında bile neredeyse zorla aday gösterilmesi, iki büyük şehrin belediye başkanının cumhurbaşkanı yardımcısı olarak lanse edilmesinin ittifak içinde yarattığı huzursuzluk ister istemez seçmen iradesine de yansıdı. Alanlardaki coşkunun oylara yansımamasındaki etkenlerden en önemlisi bence Millet İttifakının gerçek bir ittifak gibi sahaya yansıyamamasıdır. Sol cenaha baktığımızda da hala seçime birkaç gün kala örneğin TKP TİP’ten,  YSP’den dağlar kadar farklı olduğunu anlatmakla meşguldü, fakat bir yandan da ‘Kılıçdaroğlu etrafında birleşmeliyiz’ diyordu. Bu kadar ayrımcı söylem ve eylem içinde birlikte hareket beklenemez -ki bu da cumhurbaşkanı seçimine yansıdı- ve Kılıçdaroğlu’nun beklenen oyu alamamasıyla sonuçlandı” açıklamasını gündeme getirdi.   HUZURSUZLUKLARA YOL AÇABİLİR Prof. Dr. Elbeyoğlu son olarak, “Yapılması gereken ilk şey iktidarın ayrımcı, kutuplaştırıcı siyaset yapma tarzını benimsemeden birleştirici, kapsayıcı bir dil kullanmaya özen göstermesi… Millet İttifakı ise son dakikaya kadar kendi içinde Kılıçdaroğlu’nun adaylığını sorgulamayı sürdürdü ve kendi tabanında bile güvensizlik yarattı. Emek ve Özgürlük İttifakına bakacak olursak orada da YSP ve HDP açısından oy kaybı olduğunu görüyoruz. Son dakikaya kadar Emek cephesi de birbirlerinden ne kadar farklı olduklarını vurgularken ama ‘Kılıçdaroğlu etrafında birleşmeliyiz’ söylemini de sürdürürken, seçmende karşılık bulmadığını gördü… Çözüm kenetlenmekte, barışçıl, geleceğe ilişkin yapıcı vaatlerde bulunan, kaynaştırıcı bir dil kullanmakta! Eğer yetkililer bu kaynaştırıcı dili tesis etmekte başarısız olurlarsa toplumsal ayrışmanın giderek daha da artacağını öngörebiliriz -ki bu da derin toplumsal çatışmalara ve huzursuzluklara yol açabilir” yorumunda bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.