TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Metabolizma

Metabolizma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Metabolizma haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sadece sıcaklık değil, zehirlenmeler de kavuruyor! Haber

Sadece sıcaklık değil, zehirlenmeler de kavuruyor!

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER Yaz aylarının başlaması ile artan hava sıcaklıkları vücutta birçok dengenin bozulmasına neden oluyor. Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmakta. Peki, her geçen gün artan hava sıcaklarına karşı önlem alınırsa yaz hastalıklarından korunmak mümkün mü?  Doğru bir beslenme yöntemine işaret eden Fonksiyonel Tıp Diyetisyeni Derya Zünbülcan, vatandaşları hem uyardı hem de önerilerde bulundu. Sıcaklıkların artışı ile birlikte metabolizmada bazı değişiklikler oluşacağına değinen Zünbülcan, metabolizmanın artan sıcaklıklara uyum sağlayabilmek için vücut ısısını arttıracağını ve kalp debisini düşüreceğini belirtti. Özellikle çocuk, yaşlı ve hamile olan bireyler ile şeker, kalp ve yüksek tansiyon problemi olan bireylerin daha çok dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Zünbülcan, yaz aylarında artış gösteren gıda zehirlenmelerine de dikkat çekti.  TANSİYON DENGESİZLİĞİ, BAŞ AĞRISI, HALSİZLİK…  Kavurucu sıcaklarda dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın vücudun su ihtiyacının karşılanması olduğunu kaydeden Zünbülcan, “Deri, solunum, idrar ve dışkı ile normalden fazla su kaybı olur. Su kaybedildiği zaman yaşanan elektrolit kaybı ile beraber, tansiyon dengesizliği, baş ağrısı ve halsizlik ile karşılaşılabilir. Sıvı kaybı özellikle çocuk ve yaşlılarda çok büyük risk taşımaktadır. Günlük sıvı ihtiyacımız her bir kalori için 1 ml’dir. Yani kadınların ortalama 2 litre, erkeklerin ise ortalama  2,5 litre su ihtiyacı vardır. Ancak normalin üzerinde sıcaklıkta seyreden havalarda ve egzersiz yapıldığında bu ihtiyaç artar. Egzersiz yapanlar her yarım saat için ortalama 1-2 bardak su eklemelidir. Su içmek zor geliyorsa içine nane, limon, elma gibi meyve parçaları ekleyebilirsiniz. Yeterli su alıp almadığınızı kontrol etmek için idrar renginize bakabilirsiniz.  Açık renkli bir idrar görüyorsanız sıvı alımı yeterlidir. Koyu sarı ise su alımınızı arttırmakta fayda olacaktır” bilgisini paylaştı.  KAHVALTI GÜNÜN EN ÖNEMLİ ÖĞÜNÜ  “Gün içerisinde 3 ana, 3 veya 4 ara öğün olmak üzere toplamda 6-7 öğünden oluşan bir beslenme programı uygulanmalıdır” diyen Zünbülcan, “Mevsim sebze ve meyvelerinden faydalanılmalı, günde en az 2 porsiyon meyve tüketilmelidir. Şerbetli tatlılar yerine muhallebi, dondurma gibi daha hafif seçenekler tercih edilmelidir. Güne muhakkak kahvaltı ile başlanması gerekir. Havalar  sıcak olunca danışanlarımızda gördüğümüz en büyük yanlış kahvaltının yapılmamasıdır. Oysa kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Az yağlı peynir, süt, zeytin, bol yeşillik, tam tahıllı ekmek ve bitki çayları ile zenginleşmiş bir kahvaltı yapılması gerekiyor” sözlerine dikkat çekti.  BEDENİN ISI DENGESİNİ SAĞLAYAN BESİNLER…  Sıcak havalarda dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli noktanın ise bedenin ısı dengesini sağlayan besinleri tüketmek olduğunu vurgulayan Zünbülcan, “İlk olarak salatalık, acur, şeftali, karpuz, kavun, kayısı gibi su içeriği yüksek mevsim meyve ve sebzelerini tüketmeye dikkat edin. Bu hem bağışıklık sisteminiz açısından büyük önem taşır hem de bedeni sıvı kaybına karşı korur. Ancak karpuz, kavun gibi besinler sağlık ve su içeriği yüksek besinler olsa da şeker açısından da zengin olduğunu unutmamalısınız. Porsiyon kontrolüne dikkat ederek tüketmelisiniz. İki üçgen dilim karpuz veya bir ay dilimi kavun bir porsiyon meyve yerine tüketilebilir. Bununla birlikte ceviz, badem, kabak çekirdeği, fındık gibi kuruyemişler içinde bulunan vitamin ve mineraller vücuda dinçlik verir. Sıcak havaların halsiz bırakmasını önler” dedi.  FARK ETMEDEN KİLO ALABİLİRSİNİZ “Bir de yenilmemesi gerekenler var” diyen Zünbülcan, şöyle devam etti: “Kremalı, aşırı baharatlı, aşırı yağlı ve soslu, mayonezli yiyecekler, hamur tatlıları ve şerbetli tatlılar bedenin sıcak hava ile baş etmesini zorlaştırır. Bu besinler hem çabuk bozulduğu için hem de sindirimi güç olduğu için tercih edilmemelidir… Hava sıcaklığı artınca ilk sarıldığımız soğuk buzlu içecekler olsa da, bu içecekler bedeni rahatlatır gibi görünse de kalori yükünü arttıran farkında olmadan kilo almaya neden olan seçeneklerdir. Kimi zaman fark etmeden büyük bir bardak şekerli ve asitli bir içecek tüketerek bir porsiyon kebap yemiş kadar kalori alırsınız. Ferahlamak ve sıvı dengesini sağlamak için bal ile tatlandırılmış limonata, ayran, kefir, soda gibi içeceklerden de faydalanabilirsiniz.” SORBE YAZ İÇİN EN DOĞRU SEÇİM Hava karardıktan sonra yemek yenmemesi gerektiğini söyleyen Zünbülcan, “Sıcak havalarda bedenin daha sağlıklı olması için gün ışığını takip etmek gerekiyor. Yaz akşamları davetler ve özel geceler daha fazla olsa da hava karardıktan sonra bir şey yememek sıcaklara daha dirençli olmanızı sağlar. Özellikle akşam yenen tatlılar halsizliği arttıracağı için yemekten sonra tatlı yememeye özen göstermelisiniz. Ancak eğer yiyecekseniz meyve tatlıları veya sorbe yaz için en doğru seçim olacaktır” yorumunda bulundu.  GIDA ZEHİRLENMELERİ ARTABİLİR  Çay ve kahve konusunda da insanları uyaran Derya Zünbülcan, şunları ekledi: “Çay ve kahveyi seven bir toplum olduğumuz için birçok insan çay ve kahveyi su niyetine tüketebiliyor. Oysa bu çok büyük bir hatadır. Çay ve kahve metabolizma için diüretik etkilidir. Yani vücuttan su atılmasını sağlar. Bu susuzluğun artması demektir. Susuzluk artarsa baş dönmesi, halsizlik, yorgunluk artar. Bu nedenle yaz aylarında çay ve kahve tüketimi azaltılmalıdır ya da tüketilen her bardak çay ve kahve tüketimi ile beslenmemize bir bardak su ilavesi yapılmalıdır.”  Yaz aylarında gıda zehirlenmelerinin artabileceğini vurgulayan Diyetisyen Zünbülcan, özellikle et ve sütlü gıdaların mikrobiyolojik açıdan zararlı gıdalar olabileceğini belirtti; Gıda zehirlenmelerini önlemek adına açıkta satılan ürünlerin satın alınmaması ve hijyenine güvenilen yerlerden besinler temin edilmesi gerektiğini söyledi.

Metabolizma oruca nasıl hazırlanmalı? Haber

Metabolizma oruca nasıl hazırlanmalı?

Ramazan'ın başlamasına sayılı günler kalırken, uzmanlar bir anda 15 saat aç ve susuz kalmanın vücudu olumsuz etkileyeceğini belirterek, bu nedenle Ramazan'dan birkaç gün önce vücudun beslenme alışkanlığının değiştirilmesi konusunda oruç tutacak kişileri uyardı. Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, Ramazan'ın sağlıklı geçirilmesi için önemli bilgiler verdi. Ramazan öncesinde metabolizmayı yavaşlatan davranışlardan kaçınılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Uzel, "Ramazan öncesinde kişilerin takip ettiği normal yeme alışkanlığı değiştirilmeden posası bol gıdaların tüketimi yeterli kılınarak, temel besin kaynaklarını alarak ilerlenmeli" dedi. "Ramazan'ın ilk günlerinde karşılaşılan mide kapasitesini zorlayıcı durumlar giderilmeli" Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, "Metabolizmayı hızlandırabilecek ya da normal tempoyu idame ettirecek seçenekler üzerine gidilmeli. Ramazan öncesinde kahvaltı öğünü de ihmal edilmemeli" diye konuştu. Uzel, "Sabah uyandıktan sonraki 1-2 saat içinde yapılan kahvaltı metabolizma hızını artırıcı etki gösterecektir. Hatta sahur düzenine de alıştırma yapmak amacıyla kahvaltı saati yakın dönemde biraz öne çekilebilir. Bu noktada gözden kaçmaması gereken konu kahvaltının içeriğidir. Ramazan'ın ilk günlerinde karşılaşılan mide kapasitesini zorlayıcı durumlar giderilmeli, porsiyon ayarlaması yapılmalı. Fazla tüketim oluyorsa porsiyonlar küçültülmeli ve ağır tatlılar yerine kuru meyve ya da sütlü tatlılar tüketilmeli. Lifli gıdalardan seçenek oluşturma aşamasında vücudu salata tüketmeye alıştırmak iyi olur. Bu sayede mide boşaltma temposu kademeli düşürülmüş olunur. Bu gıdalar aynı zamanda mideyi rahatlatır ve hazmı kolaylaştırır. Eğer halihazırda hazımsızlık çekiliyorsa Ramazan öncesinde gün içerisinde 1-2 fincan bitki çayı tüketilebilir. Bunun yanı sıra şerbetli, ağır tatlılar yerine sütlü ve hafif tatlılar tercih edilmeli" şeklinde konuştu. Su ve diğer sıvı alımının da desteklenmesinin, vücuttaki iyon dengesinin bozulmamasının önemine dikkat çeken Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, şöyle devam etti: "Günlük tüketilmesi önerilen su miktarının gün içerisine yayılması sağlık açısından çok faydalı. Bu durum hem böbrek kapasitesini zorlamaz, hem iyon dengesini bozmaz, hem de metabolizma hızının olumsuz etkilenmesini engeller. Ramazan'da tüketilecek su miktarının mümkün olduğu kadar saatlere yayarak planlanması gerekmektedir. Çünkü vücutta su azalırsa metabolizma doğal olarak yavaşlama yolunu tercih edecektir. Bu nedenle su tüketimi yapılarak akşam iftar sonrasından sahura kadar olan dilime yayılmalı. Su içme davranışı aynı zamanda fiziksel egzersiz ile desteklenmeli. Eğer mümkünse iftardan sonra yapılacak en az 30 dakikalık yürüyüş enerji yakımını artırarak metabolizmayı hızlandıracaktır. Oruç tutma konusunda uzman görüşü alarak ilerlenmeli, tansiyonu olan kişiler bitki çayı tüketiminde aşırıya gitmemeli. Ayrıca diyabet hastalığı olanlar da yararlı diye kuru meyve tüketiminde aşırıya kaçmamalı. Unutulmamalıdır ki kaynağı meyve şekeri de olsa insülin salgısında kontrolsüzlükler olabilir, bu da metabolizma hızını olumsuz etkileyebilir." İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.