TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Hayvan

Hayvan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hayvan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Muş’ta onlarca küçükbaş telef oldu Haber

Muş’ta onlarca küçükbaş telef oldu

Muş'un merkeze bağlı Kıyıbaşı köyünde, Mehmet Aydoğdu'ya ait ahırda bulunan 80 küçükbaş hayvan, bilinmeyen bir sebepten dolayı aralıklarla telef oldu. Yaşanan bu olay, köyde büyük endişe ve üzüntüye neden oldu. Hastalıktan telef olan 80 koyunun yavrusu, komşulardan toplanan süt ile besleniyor. Hayvanların ölüm nedeninin henüz tespit edilemezken, köy halkı ve yetkililer durumu araştırmak için harekete geçti. Muş İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, köye gelerek detaylı bir inceleme başlattı. Yetkililer, ölümlerin kesin nedenini belirlemek ve benzer olayların tekrarlanmaması için gerekli önlemleri alarak çalışmalarını sürdürüyor. Hayvancılıkla geçimini sağlayan Mehmet Aydoğdu, 80 küçükbaş hayvanının henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı telef olduğunu belirtirken, hasta olan hayvanlarının başında nöbet beklediklerini ifade etti. Son birkaç gündür günde 15-20 küçükbaş hayvanın telef olduğunu aktaran Aydoğdu, “Şu ana kadar 80 hayvanımız telef oldu. Bazı hasta hayvanlarımızı ise kesmek zorunda kaldık. Telef olan koyunların bazılarını toprağa gömdük, bazılarını ise açık alanda bekletiyoruz; onları da kısa süre içinde toprağa gömeceğiz. Telef olan koyunların yavrularını biberonla besliyoruz. Aksi takdirde, onların da açlıktan telef olma riski altında olduklarını düşünüyoruz” dedi. Tarım ve Orman Müdürlüğünden 3 defa veteriner ekibinin geldiğini belirten Aydoğdu, “Gerekli tahlilleri aldılar ve kullanacağımız ilaçlar konusunda bize yardımcı oldular. Ancak bugüne kadar olumlu bir sonuç alamadık ve ölümler devam ediyor. Biz gece gündüz hayvanların başında nöbet tutuyoruz. Çok zararım var ve mağdur durumdayım" şeklinde konuştu. Köy Muhtarı Mehmet Ayaz ise, Mehmet Aydoğdu'ya ait bu güne kadar yaklaşık 80 küçükbaş hayvanın telef olduğunu söyledi. Köye gelerek inceleme yapan Tarım ve Orman Müdürlüğü Veterinerlerinden Emcet Akar, “Bize iki gün önce yapılan ihbarı değerlendirerek buraya bir ekip gönderdik. Buradan aldıkları numuneleri Elazığ Veteriner Kontrol Enstitüsü'ne gönderdik. Bugün otopsi yaptık. Yaptığımız otopsi sonucunda hayvan sahibine akciğer enfeksiyonu üzerine gerekli teknik bilgileri verdik. En kısa sürede sonuç almayı umuyoruz. Elazığ’dan gelen sonuçlarla burada yaptığımız analizleri birleştirerek net bir sonuç ortaya çıkaracağız. Bu süreçte antibiyotik tedavi uygulamaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Enkaz kentin can dostlarına Fatma Öğretmen sahip çıktı Haber

Enkaz kentin can dostlarına Fatma Öğretmen sahip çıktı

Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıcı etkisiyle sarsılan Hatay'da binlerce bina enkaz haline gelmişti. Enkaz kaldırma çalışmalarıyla birlikte Antakya ilçesi adeta hayalet bir şehre dönüşmüş, insan yaşamı neredeyse durma noktasına gelmişti. Bu zorlu süreçte en çok mağdur olanlardan biri de sokak hayvanlarıydı. Müzik öğretmeni Fatma Yalım, sokak hayvanlarının çaresiz sesine kulak vererek enkazın arasında dolaşıyor ve onlara destek oluyor. Yalım, 22 ayrı noktada yaklaşık 500 kediye mama vererek, yıllardır kendi imkanlarıyla sokak hayvanlarına umut oluyor. Yalım, yaptıklarıyla insan yüreklerini ısıtıyor ve şunları belirtiyor: "Biz, yıkılmış binaların arasında sokak hayvanlarını beslemeye çalışıyoruz. 10 yıldır sokak hayvanlarıyla ilgili çalışmalarımız oldu. Deprem öncesinde de bu çalışmalarımız devam ediyordu. Ancak deprem sonrası şartlarımız daha da zorlaştı çünkü Antakya tamamen harap oldu. Hayvanlar artık çöpten bile besin bulamaz hale geldi çünkü şehirde insan neredeyse yok. Dolayısıyla, yıkılmış binaların arasında sokak hayvanlarını beslemeye çalışıyoruz. Beslenme ve barınma, onların en temel ihtiyaçlarıdır ve şu anda Antakya'da sokak hayvanları için bu imkanlar çok yetersiz." Kendi kaynakları ve hayvan severlerin desteğiyle, 22 farklı noktada yaklaşık 500 kediye düzenli olarak besleme yapıldığını belirten Yalım, şunları söyledi: “Deprem öncesinde işimiz daha kolaydı. Çöp konteynerlarının yanında yiyecek artıkları olurdu ve kediler bu artıklardan beslenirdi. Ancak şimdi durum tamamen değişti. Şehir merkezinde daha fazla beslenmeye ihtiyaç duyulan kediler var. Antakya'da 22 noktada toplu besleme yapıyoruz. Bu noktalarda bazılarında 20, bazılarında 50, bazılarında ise 100 kedi bulunuyor. Şu anda günlük olarak sürekli beslediğimiz 500 kedi var. Kendi imkanlarımızı kullanıyoruz. Gönüllülük sadece manevi bir fedakarlık değil, aynı zamanda maddi fedakarlık da gerektirir. Elimizden geldiğince önemli harcamalar yapıyoruz. Destek olanlar da var, bazı dernekler şehir dışından mama yardımında bulunuyorlar. Ancak bu yardımların düzenli olması önemli. Örneğin, 6 Şubat'ta güzel yardımlar geldi ama sonrasında insanlar kendi hayatlarına dönüyor ve bu noktalar unutuluyor. İlk olarak beslenmelerini sağlamamız gerekir, ardından barınacak yerler yapmamız gerekiyor. Yardıma ve desteğe ihtiyacımız var, bu konuda çok çaresiziz.”

Hayvanlara yaza özel buzlu menü Video Galeri

Hayvanlara yaza özel buzlu menü

Hava sıcaklıklarının yaz aylarında zaman zaman mevsim normallerinin çok üzerine çıktığı İzmir’deki Doğal Yaşam Parkında farklı türdeki hayvanlar, kendilerine özel olarak hazırlanan buzlu menülerle serinliyor. BESLENME ALIŞKANLIKLARINA GÖRE HAZIRLANIYOR Sıcak hava nedeniyle iştahları kapanan hayvanların beslenmesine yardımcı olmak için beslenme alışkanlıklarına göre hazırlanan yiyecekler dondurularak servis ediliyor. Buzlu menüleri iştahla yiyen park sakinleri, serinlerken karınları da doydu. Zaman zaman 40 dereceyi bulan sıcaklardan korunabilmek için barınaklarındaki gölge alanları tercih eden park sakinleri, her fırsatta suya girerek serinlemeye çalışıyor. BUZLU MEYVE ve DONDURMA İzmir Doğal Yaşam Parkı’nın 425 dönüm alan üzerine kurulu olduğunu söyleyen veteriner teknikeri Çağlayan Acunsal Kırcal, “130 tür ve yaklaşık bin 500 hayvan nüfusu var. Mevsimsel olarak yemleri değiştiriyoruz. Kışın hayvanların yağlanmasına çalışıyoruz. Yazın ise hayvanları rahatlatmak için yemleri değiştiriyoruz. Yazları buzlu meyve ve dondurma veriyoruz. Büyük hayvanlara ise gün içinde duş yaptırıyoruz. Bunlar da serinlemelerine etki ediyor” dedi.  Halka kuyruklu lemurlara serinlemeleri için buzlu meyve servisi yapan veteriner teknikeri Mehmet Onur Demir de “Hava sıcak olduğu için hayvanlar serinlesin diye belli periyotlarda menülerde böyle zenginleştirmeler yapıyoruz. Sıcak günlerde dondurulmuş muz, çilek ve ananası hayvanların menüsüne ekliyoruz” diye konuştu. SERİN DUŞ İzmir Doğal Yaşam Parkındaki fil ailesini yazın etkilerinden korumak için sık sık duş yaptıran veteriner teknikeri Hüseyin Dindar ise “Havalar sıcak olduğu için hayvanlarımızın bundan etkilenmemesini istiyoruz. Sıcak günlerde meyve dondurması veriyoruz. Sık sık suyla yıkayıp serinlemelerini sağlıyoruz” dedi. İHA  

Sokak hayvanlarının kabusu: Jiletli ve dikenli teller! Haber

Sokak hayvanlarının kabusu: Jiletli ve dikenli teller!

Sitelerin etrafını çevreleyen jiletli ya da dikenli teller, sokak hayvanlarının yaralanmalarına ve hatta ölümlerine yol açarken, Mülkiyeliler Birliği İzmir Şube Hayvan Hakları Grup Sözcüsü Mustafa Aydın, konuyu yeniden gündeme getirdi. Çok eskiden beri kullanılan bu tellerin etik olmadığını ve ilkel bulduğunu kaydeden Aydın, ilçe belediyelerinin müdahil olması gerektiğini savundu. Durumun, hukuki zemine oturtulduğu takdirde sorunun çözülebileceğini belirten Aydın, yasaları işaret etti. Öte yandan, giderek artan sokak hayvanı popülasyonuna da değinen Aydın, “Belediyelerin en temel görevi olan kısırlaştırma-aşılama–tedavi-kayıt altına alma görevi tam olarak yapılmadığı için üremenin önüne geçilememekte ve sokak hayvanlarının sayısı sürekli artmaktadır… Ülkemizde ne yazık ki bu bir türlü ve inatla yapılmıyor. ‘Mış’ gibi yapılan işler arasında. Sorunlar ise böyle uzayıp uzayıp gidiyor” dedi. ÖZELLİKLE KEDİLERE ZARAR VERMEKTE Sitelerin arazilerini korumak için kullandıkları ihata malzemelerin endişe verici olduğunu vurgulayan Aydın, “İlçemiz Mavişehir Albatros Konutlarının ihatasında ‘jiletli tel’ kullanılması bir sorun olarak devam etmekte ve sokak hayvanlarına özellikle kedilere zarar vermektedir. Bu uygulamanın önlenmesi gerekir. Bu konuda görev Karşıyaka Belediyesi’ne aittir. Bu çerçevede ya başkanlık emri / yazısı ile bu sorun çözülmeli veya daha güçlü hukuki zemin aranacaksa belediye meclis kararı alınmalıdır. 5199 Sayılı Kanunda açıkça ‘jiletli tel kullanılması yasaktır’ şeklinde hüküm bulunmamakta, ancak jiletli tel vb. ürünlerin kullanılmasının canlılara zarar verdiği gerekçesiyle işlem yapmak mümkündür. Yasanın 1. Maddesi der ki; ‘Bu kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını, hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.’ 14/a madde ve bendi ise ‘Hayvanlara kısıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak yasaktır’ hükmünü düzenlemiştir. Yasakların karşılığında da 28. Madde cezai hükümleri düzenlemiştir” bilgisini paylaştı. ORTADA BİR SORUN VAR “Jiletli tel ve benzeri ürünler günümüz koşullarında hem etik gelmiyor bana hem de ilkel” diyen Aydın, “Zamanında yapılmış ama bu geleneğin bir son bulması lazım. Muhtelif yerlerde sıklıkla görebilirsiniz. İlçe belediyelerinin müdahil olması gerekiyor. Hukuki zemine oturtulduğu takdirde vatandaşların bir daha yapacağını sanmıyorum. Sadece hayvanlar özelinde düşünmeyelim, çocuklar için de tehlikeli. Takıldıkları takdirde sağlığa zarar birçok sorunu beraberinde getirebilir. Ve bu teller paslanıyor, tetanoz riski söz konusu. Pazartesi günü Karşıyaka Belediyesi’ne de WEB siteleri üzerinden şikayet ve müracaat hakkımı kullandım… Özetlemek gerekirse, binaların ihata-çit-duvar vb. yapılarında jiletli tel vb. uygulamaları yasaklanmalı ve yapımı önlenmelidir. Ortada bir sorun vardır ve çözümü basit bir idari işlemle ilgilidir. Bu konuda belediyemizce konunun değerlendirilerek gerekli işlemlerin yapılmasını istiyorum” talebinde bulundu. SOKAK HAYVANI POPÜLASYONU ARTIYOR Giderek artan sokak hayvanı popülasyonuna da değinen Aydın, “5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ülkemizde ve ilimizde etkin bir şekilde uygulanmadığı için bilinen sorunlar yaşamaya devam etmektedir.  Bu çerçevede sokak hayvanları çözülemeyen bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. İzmir ve ilçelerinde bu konuda diğer yerlere kıyasen daha çok çalışıldığını söylemek mümkün olabilir. Karşıyaka Belediyesi de bu anlamda mutlaka çalışıyordur. Ancak belediyelerin en temel görevi olan kısırlaştırma- aşılama –tedavi-kayıt altına alma görevi tam olarak yapılmadığı için üremenin önüne geçilememekte ve sokak hayvanlarının sayısı sürekli artmaktadır. Çözüm ise ifade ettiğim görevin tam olarak yapılmasıdır” ifadelerini kullandı. ‘MIŞ’ GİBİ YAPILAN İŞLER ARASINDA Belediyelerin sokak hayvanları konusunda yapmaları gereken en önemli işlerin başında kısırlaştırma, aşılama ve kayıt altına alınma eylemlerini geldiğini savunan Aydın, “Her ne kadar İzmir diğer illere göre daha hassas ve duyarlı görünse de burada da ciddi problemler yaşanıyor. Belediyeler kısırlaştırma işlemini gerçekleştirirse üreme kontrolü ile popülasyon belli bir zaman içerisinde azalacak ve sokak hayvanlarına ilişkin sorunlar ciddi manada kalmayacak. Ülkemizde ne yazık ki bu bir türlü ve inatla yapılmıyor. ‘Mış’ gibi yapılan işler arasında. Sorunlar ise böyle uzayıp uzayıp gidiyor. 5199 Sayılı Kanun, hayvanın refahını, sağlıklı bir ortamda yaşamalarını, onların da diğer canlılar gibi güvenli bir biçimde hayat sürdürmelerini savunuyor. Kanun emrine uygun davranmak lazım, en başta da belediyeler. Bu konunun takipçisi olmak gerekir. Fakat yetkililer ucundan tutuyor” dedi. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Çiğli’de Hayvan Dostu Eğitim Protokolü ile hayvan sevgisi pekiştirilecek

EİB'den barınak hayvanlarına mama yardımı Haber

EİB'den barınak hayvanlarına mama yardımı

Kedi-köpek maması üretim ve ihracatında zirvede yer alan Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, bölgemizdeki hayvan barınaklarına Birlik üyesi firmalardan bedelsiz temin edilerek mama sağlanmasına yönelik sosyal sorumluluk projesi başlattı. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Öztürk, “Kedi-köpek maması üretim ve ihracatında Ege Bölgesi zirvede yer alıyor. Bu kapsamda İzmir Menderes’te bulunan 'Şopengazi Nebiha Deprem Bakımevi’ni ziyaret ettik. Bakımevinin işleyişi, hayvan hakları konularında bilgi edinerek, barınağı gezdik. Korunmaya muhtaç köpekler için Birliğimiz üyesi olan firmalardan ücretsiz temin ettiğimiz köpek mamalarını barınağa teslim ettik. Birliğimizce önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza attık. Her ay bir barınağa yardım yapmayı hedefliyoruz. Bu ay bizlere Birlik üyesi firmamız DFC Pet mama sağlanmasında katkı sağladı.” dedi. Kedi-köpek maması sektöründe küresel ticaret hacminin 2022 yılında yaklaşık olarak 23 milyar dolar olarak gerçekleştiğini anlatan Başkan Öztürk, “Türkiye’de hayvan haklarına dair sorumluluk bilincini daha üst seviyelere çıkarıp, farkındalık kazandırmayı amaçlıyoruz. Türk mama üreticilerimiz can dostlarımızın mama ihtiyacını karşıladıkları gibi ihracatta da her geçen gün hacimlerini büyütüyor. 2021 yılında 54 milyon dolarlık kedi-köpek maması ihracatına imza atan ülkemiz kedi-köpek maması ihracatını 2022 yılında yüzde 64’lük artışla 88,5 milyon dolara taşıdı. 2022 yılında Türkiye’nin kedi-köpek maması ihraç ettiğimiz ülke sayısı 94’e ulaştı. 2023 Ocak-Eylül döneminde bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 50 artışla 89 milyon dolar ihracat gerçekleştirilmiştir. Bu ihracatın yüzde 60’lık kısmına tekabül eden 54 milyon dolar hacmindeki ihracat Birliğimizden yapılmaktadır. 2023 yılında kedi-köpek maması ihracatımızın 110 milyon doları aşmasını bekliyoruz.” diye konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İzmir'de Cumhuriyet söyleşileri düzenlenecek

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.