Hamile Haberleri - Son Dakika Hamile Haber Güncel Gelişmeler

İstanbul da nar satışı gerçekleştiren yerler ezberinde yer aldı: İkinci hamileliği olan Müge Boz anlattı

Müge Boz ve de eşi Caner Erdeniz, önceki günlerde bir davete katılım gösterdi. Kızları olan Vina'nın hemen ardından ikinci bir çocuğunu bekleyen çift, hamileliği hakkında açıklama da bulundu. Müge Boz bu konu hakkında, "Vina’nın hamileliğinde de aynı şeyleri yaşadım aslında... Müge Boz’un bebeğinin cinsiyeti nedir? Son dört aydan beri herkes 'Karnın bayaa büyüdü, kesin erkek olur bu çocuk diyordu Vina bebeğim için... Bence bu hamileliğimde de belirtiler aynı durumda. Vina’ya hamileyken de inanılmaz bir şekilde nar yeme isteği oldu. Nar meyvesine bakılırsa da bu da bebeğin de kız olması bekleniyor. Bütün aile Nar içinde seferber durumda, İstanbul da bulunan bütün narcıların adresi evde mevcut durumdadır. Eve sürekli olarak nar geldiğinden dolayı satıcılar da biliyor. Hemen arayınca nar için aradığımı biliyorlar. Bak yine canım çekti.’ diyerek güldü. Her pazara gidince nar alıyorum Müge Boz, alışveriş yaptığı zaman eşi Caner Erdeniz ile olan bir anısından da bahsetti. "1 ay öncesinde sosyal medya hesabımdan bir paylaşım gerçekleştirdim. Eşi Caner Erdeniz’in aldığı nar ve de benim aldığım nar olarak iki narı da yan yana koyarak fotoğraf attım. Caner Erdeniz’in almış olduğu nar meyvesi bembeyaz çıktı. Müge Boz’un aldığı nar kıpkırmızı renkteydi. İki narı da fotoğrafta karşılaştırmıştım. O sebeple genelde Müge Boz pazara giittiğini gittiği zaman içerisinde tezgahlara genelde, 'haftaya gerçekleşen pazara da geleceğini güzel çıkarsa eğer' diyor. 'Eğer aynı şekilde olmazsa narları geri getiririm' diyor. Onlar da bu konu hakkında 'Biz güveniyoruz narımıza' şeklinde yanıt veriyorlar.

Oyuncumuz hamile olduğu için mi milli takımdan çıkarıldı?

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, satranç oyuncusu Kübra Öztürk Örenli’nin, hamile ve çocuklu olduğu gerekçesiyle Satranç Federasyonu tarafından Milli Takımdan çıkarıldığı iddialarını Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’a sordu. Sevda Erdan Kılıç, yaptığı açıklamada, şunları söyledi: “Hayatın her alanında kadınların önüne çekilen setlere bir yenisi daha eklendi. Satranç Milli Takımımızın başarılı sporcularından Kübra Öztürk Örenli’nin bir anda milli takım bursu kesilerek takımdan çıkarıldığı kendisine iletilmiş. Milli takımdan çıkarılma ve bursun kesilme sebebi çocuklu ve hamile olması. Federasyon yetkilisinin kendisine, ‘Bu halde nereye gideceksin zaten hamilesin. Avrupa kadınlarda oynamasan ne olacak, Türkiye kadınlarda oyna’ dediğini belirtiyor. Federasyonun bu tutumu, ülkede kadınlara bakış açısının ne kadar yozlaştığının sadece bir örneği. Federasyon başkanının kadın olduğu bir branşta bu durumun yaşanmış olması da endişe verici. ÇOCUKLU OLMAK ENGEL OLMAMALI Hamilelik veya çocuk sahibi olmak, kadınların profesyonel spor kariyerlerini sonlandırmaz. Kübra Öztürk Örenli'nin maruz kaldığı bu haksız uygulama, Türkiye'nin uluslararası arenada kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konusundaki zayıf olan karnesini daha da zayıf hale getirmiştir. Kübra Öztürk Örenli'nin durumu, bir dönüşüm çağrısıdır. Sporun cinsiyet ayrımcılığını desteklememesi gerektiğini ve kadın sporcuların haklarının korunması gerektiğini göstermektedir. Kadınların spor alanında eşit fırsatlara sahip olmalarını sağlamak, toplumsal cinsiyet eşitliğinin bir gereği olarak önümüzde durmaktadır. DERHAL SORUŞTURMA AÇIN Türkiye Satranç Federasyonu’nun, Kübra Öztürk Örenli’nin takımdan çıkarılmasına yönelik olarak öne sürdüğü savunma ise vahim ötesidir. Cinsiyet ayrımcılığının vücut bulmuş halidir. Sayın Federasyon yetkililerine bir anımsatma yapmak isterim, Türkiye’nin de kabul ettiği uluslararası sözleşmeler, kadınların ihtiyaçlarına göre bütçe yapılmasını tavsiye eder. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nı göreve çağırıyorum, derhal Kübra Öztürk Ören’in gündeme getirdiği iddialarla ilgili soruşturma başlatılmalıdır. Kadın sporcularımızın başarılarıyla taçlanan Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nda bu örneklerin yaşanmasına izin verilmemelidir.” BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: CHP'li Sevda Erdan Kılıç: Uğur Mumcu suikastinin bombacısı Oğuz Demir nerede?

Afyonkarahisar’da hamile kadın otobüsün altında kaldı

Kaza, Afyonkarahisar şehirlerarası otobüs terminalinde saat 12.15 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, A.Y. idaresindeki 06 ADF 701 plakalı otobüs otogar içerisinde yaya halde olan 37 yaşındaki hamile kadına çarptı. Kadını fark etmeyen sürücü daha sonra kadının bacaklarının üzerinden geçti. Çemrediklerin ihbarı üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan kadının Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hastanesi’nde tedavisinin devam ettiği öğrenildi. Kazanın ardından savcılık tarafından soruşturma başlatıldığı bildirildi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Afyonkarahisar’da otomobil şarampole devrildi

Hamilelere iyot uyarısı!

21 Ekim Küresel İyot Eksikliği Bozukluklarını Önleme Günü nedeniyle açıklama yapan Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gülhan Akbaba, iyot kullanımı ve dikkat edilecek hususular hakkında bilgi verdi. İyot, insan vücudunda çok az miktarda bulunan, vücutta başta beyin olmak üzere tüm organların düzenli çalışmasında, büyüme ve gelişmenin tam olmasında, vücudun ısı ve enerjisinin devamı için gerekli olan tiroid hormonlarının yapımında kullanılan bir eser element olduğunu söyledi. İyodun hem az alınması, hem de fazla alınması tiroid hastalığına neden olduğunu belirten Prof. Dr. Gülhan Akbaba, “Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ortalama günlük iyot ihtiyacını bebek ve beş yaşına kadar olan çocuklar için 90 g, 6-12 yaş dönemi için 120 g, adolesan ve erişkinler için 150 mg, gebe ve emziren kadınlar için de 250 g olarak önermektedir. İyotun en önemli kaynağı iyotlu rafine sofra tuzudur. Hekiminizce aksi önerilmedikçe evlerinizde mutlaka iyotlu rafine tuz kullanılmalısınız. Rafine edilmeyen, içeriği net olarak bilinmeyen veya diğer katkı maddelerinin doğal veya yapay olarak eklendiği, kaya tuzu, gurme tuzları gibi tuzların kullanılması önerilmemektedir Ayrıca tuzlu su balıkları, kabuklu deniz hayvanları, inek sütü, peynir, yoğurt, soya sütü, yumurta, dondurma, soya sosu da iyot içerir. Besinlerde bulunan iyodun kaynağı topraktır. Ülkemizin toprakları iyot bakımından zengin değildir” dedi. “İyot eksikliğinden en fazla hamileler etkileniyor” İyot eksikliğinin, tüm dünyada en önemli sağlık sorunlarından birisi olduğunu belirten Prof. Dr. Akbaba, “İyot eksikliğinde ortaya çıkan bozukluklar yaşa ve eksikliğin ağırlığına göre değişmektedir. Tüm yaş grupları iyot eksikliğinden etkilense de özellikle hamileler, fetüs, yenidoğan ve süt çocukları daha fazla etkilenmektedir. Gebelik ve emzirme döneminde iyot ihtiyacı arttığı için gebeler ve emziren kadınlar iyot eksikliği için özel bir risk grubunu oluşturmaktadır. Bu dönemlerde günlük iyot ihtiyacı 250 mikrograma çıkar ve genellikle de sadece iyotlu tuz kullanarak iyot ihtiyacı karşılanamamaktadır. Bu risk grubunun ilave olarak günde 100-150 mikrogram iyot desteği, gebede tuzun kısıtlandığı durumlarda ise (örneğin hipertansiyon varlığında) günlük 200-250 mikrogram iyot desteği alması gereklidir” dedi. “Çocuklarda İyot eksikliği zeka skorunu 13 puan düşürüyor” İyot eksikliğine bağlı olarak düşük, ölü doğum, bebek ölümünde artma, zeka geriliği, sağırlık, boy kısalığı görüldüğünü açıklayan Akbaba, “İyot eksikliği bölgelerinde yenidoğan tarama testlerinde TSH düzeyleri yüksek bulunmaktadır. Çocukluk çağında ise guatr, büyüme geriliği, öğrenmede güçlük ve okul başarısızlığına neden olur. İyot eksikliği bölgelerinde yaşayan çocukların IQ skorunun 13 puan düşük olduğu gösterilmiştir. İyot eksikliği dünyada önlenebilir zeka geriliğinin sık nedenlerinden biridir. Erişkinlerde ise diffüz ve noduler guatr, zihnin yeterli çalışmaması gibi çeşitli hastalıklara yol açar. Başta gebeler olmak üzere, risk altında bulunan olgularda direk iyot başlanabilir. İyot eksikliği tespit edilen hastaların uygun tedavi için endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanına başvurmaları ve tiroid hormon düzeyleri de dikkate alınarak doğru tedavi planının yapılması önemlidir” dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Ebeveynler iyota dikkat!

İzmir95 Projesi ile hamile kadınlar sağlıklı besleniyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir95 projesiyle anne adaylarını sağlıklı gıda paketiyle buluşturuyor, 0-3 yaş arası bebeklerin sağlıklı gelişimini destekliyor. “İyi bir başlangıç her çocuğun hakkı” düşüncesinden yola çıkan İzmir Büyükşehir Belediyesi, proje kapsamında yaklaşık 1500 anne adayına ‘Gebe Beslenme Paketi’ dağıttı. Her yeni doğan çocuk geleceğimiz Bebeğin en hızlı gelişim gösterdiği, yaşam boyu kullanacağı temel becerileri kazandığı bu çok özel dönemde ebeveynleri yalnız bırakmadıklarını ifade eden İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Daire Başkanı Anıl Kaçar, “Sağlıklı gıdaya erişimin zorlaştığı bu günlerde İzmir’de yaşayan tüm gebeleri kapsayacak şekilde bebekler henüz doğmadan hem anneyi hem de bebeği Gebe Beslenme Paketi ile desteklemekteyiz. Gebeliğin 16. haftasından itibaren bulgur, zeytin, zeytinyağı, kuru üzüm gibi gebelikte ihtiyaç duyulan besinlerden oluşan paketi annelere ulaştırıyoruz. Bugüne kadar bin 372 anneye Gebe Beslenme Paketini ulaştırdık. Bizler sadece paket dağıtmıyor, İzmir95 projesini ailelerle buluşturarak onların kendilerini daha da güvende hissetmelerini sağlıyoruz. Bizler her yeni doğan çocuğun geleceğimiz olduğunu biliyor ve çalışmalarımızı bu yönde sürdürüyoruz” dedi. İzmir95 Projesi nedir? Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 3 yaşındaki sağlıklı bir çocuğun boyunun 95 cm olması gerekiyor. 0-3 yaş arası çocuklara yönelik olarak geliştirilen programın adı bu nedenle İzmir95 olarak belirlendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Daire Başkanlığı İzmir95 Erken Çocukluk Birimi, annelerle gebeliklerinde buluşuyor ve bebek 36 aylık olana kadar gelişimini yakından takip ediyor. Bu süreç içinde 0-12 Ay arasında Ev Ziyareti Temelli Ebeveyn Rehberliği Programını, 13-36 Ay arasında Merkez Temelli Ebeveyn Rehberliği Programını uyguluyor, ayrıca bütün süreç boyunca Temel Mesajlar Kampanyaları, Atölyeler ve Seminerler ile ebeveynlerin yanında oluyor. Aileler sosyal yardımlardan spor faaliyetlerine kadar Büyükşehir Belediyesi’nin tüm hizmet ve projeleriyle buluşturuluyor. 0-3 yaş dönemindeki bebekleri ve ebeveynlerini kapsayacak şekilde uykudan beslenmeye kadar her konuda seminerler de düzenleyen Büyükşehir Belediyesi, kentin 30 ilçesinde atölye çalışmaları ve ebeveyn rehberliği programları da yürütüyor. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Efeler Yolu, En İyi 100 Hikâye listesinde

Samsun’da hamile kadın kendini vurdu

Olay, Samsun'un Çarşamba ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 8.5 aylık hamile M.K. adlı kadın girdiği bunalım sonucu kendini tabancayla karnından vurarak yaraladı. Çarşamba Devlet Hastanesine kaldırılan M.K. tedavi altına alındı. Kurşunun kadının karnındaki bebeğe isabet ettiği ve bebeğin hayatını kaybettiği öğrenildi. Bebek ameliyatla anne karnından alınırken, kadının tedavisinin devam ettiği öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKERBİLİR- Samsun'da suyun içinde 3 bin yıllık ahşaplar bulundu

Hamilelik belirtileri nelerdir? İlk hamilelik belirtileri nasıl anlaşılır?

Hamilelik, birçok kadının hayatında dönüm noktası olan önemli bir süreçtir. Hamile olup olmadığınızı anlamının birçok yolu bulunuyor. Bu sürecin başlangıcında vücut, hormonal değişiklikler ve fizyolojik uyumlarla kendini gösteren belirtilerle tepki verebilir. Hamilelik belirtileri her bireyde farklılık gösterebilirken, genel olarak bazı yaygın işaretler uzmanlar tarafından sıkça belirtiliyor. Uzmanlara göre, her kadının deneyimi farklı olsa da bu belirtileri tanımak, hamilelik sürecini anlamak ve gerektiğinde konuyla ilgili uzman doktorlar iletişim halinde olmak, anne adaylarının sağlığı açısından kritik bir öneme sahiptir. Hamile olup olmadığınızı en sağlıklı doktora giderek öğrenebilirsiniz, aynı zamanda şüpheli bir durumda eczanelerde satılan gebelik testlerini de deneyebilirsiniz. Hamileliğinizi erkenden öğrenmek istiyorsanız eğer, sizler için erken hamilelik belirtilerini haberimizde derledik. İşte hamilelik belirtileri… HAMİLELİK BELİRTİLERİ NELERDİR? Adet Gecikmesi: Hamilelik belirtisi olarak çıkan ilk belirtisi genellikle regl döneminde gecikmedir. Normal adet döngüsünden sapma fark edildiğinde hamilelik düşünülebilir. Mide Bulantısı: Özellikle sabahları daha sık görülen mide bulantısı ve kusma hamilelikte sıkça karşılaşılan bir belirtidir. Çoğu zaman ağır kokular bu bulantıyı tetikleyebilir. Mide bulantısı belirtisi genellikle hamileliğin ilk 3 ayı içerisinde görülebiliyor ve bu durum genellikle ilerleyen gebelik dönemi ile birlikte ortadan kalkmaya başlar. Vajinal akıntı: Hamilelik döneminde vajinal akıntı miktarındaki artış hamileliğin ilk hafta belirtisi olarak sayabileceğimiz en belirgin semptomlardan. Bunun sebebi ise gebeliğin başlamasıyla birlikte artış gösteren hormonlar. Hamilelik sırasında vajinal sıvılarda değişiklikler gözlenebilir. Akıntının artması, kötü koku, idrar yaparken ağrı gibi semptomlar gelişebilir. Ancak bu semptomlar geliştiğinde bir hekimden destek alınması gerekir. Bu belirtiler normal kabul edilebileceği gibi vajinal enfeksiyon geliştiğini de gösterebilir. Aynı zamanda bu akıntı lekelenme şeklinde de gerçekleşebilir. Göğüslerde Hassasiyet: Hamilelik döneminde doğum ile birlikte bebeğin ihtiyaçları karşılanabilmesi için annede süt oluşumu başlar. Bu nedenler göğüslerde büyümeler görülebilir. Süt oluşumunun dışında ise değişen hormonlar sebebiyle göğüslerde şişme, hassasiyet, meme ucunun daha belirgin bir görünüm alması veya ağrı hissi de hamilelik belirtisi olabilir. Yorgunluk: Gün içerisinde aşırı yorgunluk hamileliğin erken dönemlerinden itibaren ortaya çıkamaya başlar. Hamilelik ile birlikte meydana gelen progesteron hormonundaki artış metabolizmayı yavaşlatmaya neden olabileceği gibi artan hormon seviyeleri nedeniyle yorgunluk hissi sıkça yaşanabilir. Yorgunluğun bir diğer sebeplerinden biri ise hamilelik sırasında vücudun demir ihtiyacının artmasıdır. Gerekli demir desteği almayan kadınlarda anemi gelişebilir ve bu durum yorgunluk hissedilmesine neden olabilir. Sık İdrara Çıkma: Hamilelik sırasında rahmin büyümesiyle birlikte mesane baskı altına alındığı için sık sık idrara çıkma ihtiyacı oluşabilir. Hamileliğin ilk haftalarında idrar sık çıkma çoğu hamile kadında görülen belirtilerden biridir. Kabızlık veya İshal: Sindirim sistemi de hamilelikten etkilenebilir, bu nedenle kabızlık veya ishal yaşanabilir. Kabızlık problemi yaşamamak için gün içerisinde bol bol su içmek, diyet lifini artırmak gibi gebelik dönemi beslenme değişiklikleri ve yorucu olmayan fiziksel olarak egzersiz yapmak size yardımcı olabilir. Baş ağrısı: Baş ağrısı erken hamilelik belirtileri arasında yer alır. Hormon değişiklikleri baş ağrılarına neden olabilir. Ruh hali değişiklikleri: Hormonların etkisiyle duygusal dalgalanmalar yaşanabilir. Hamilelik hormonları nedeniyle ruh halinde çeşitli değişiklikler yaşanması normal kabul edilebilir. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Öğrenince şok olacaksınız! Bu ürünler aslında erkekler için üretildi

Rüyada hamile olduğunu görmek ne demek? Rüyada hamile birini görmek, hamile kalmak ne anlama gelir?

Uyurken görülen rüyaların her biri farklı mesajlar içermektedir. Herkesin rüya gördüğü bilinmekle birlikte bazen bu rüyaların hatırlandığı bazen de hatırlanmadığı söylenmektedir. Rüyalar bizlere hayatımız hakkında bir takım mesajlar vermektedir. Rüyaların doğru bir şekilde yorumlanması son derece önemlidir. RÜYADA HAMİLE OLDUĞUNU GÖRMEK Rüyada hamile olduğunu görmek; rüyayı gören kişinin hayatında sürprizler olacağına, iyi haberlere yorumlanır. Beklenilen önemli bir işin gerçekleşeceğini işaret eder. Aynı zamanda maddi kazanç anlamına da gelmektedir. RÜYADA HAMİLE BİRİNİ GÖRMEK Rüyada hamile birini görmek; rüyayı gören kişinin yeni bir işe gireceği anlamına gelir. Rüyada hamile birini görmek; yeni tanışılan birine yakın hissedilmesi şeklinde de yorumlanabilir. RÜYADA HAMİLE KALMAK Rüyada hamile kalmak; rüyayı gören kişinin sevineceğine ve iyi haberler alacağına işaret eder. Hamile kalmak; neşeli ve mutlu günlerin habercisi olarak yorumlanır. RÜYADA HAMİLE KADIN GÖRMEK Rüyada hamile kadın görmek; rüyayı gören kişinin çalıştığı yerde ya da ailesinde birtakım sürprizlerin olacağına yorumlanır. Birden fazla kadını hamile görmek ise; önemli bir işin gerçekleşeceği anlamına gelir. Bekar bir kız bu rüyayı görürse bahtı açılır ya da çocuk sahibi olabilir. RÜYADA İKİZLERE HAMİLE OLMAK Rüyada ikizlere hamile olmak; rüyayı gören kişinin refaha işaret eder. Güzel günlerin habercisidir. RÜYADA ERKEK ÇOCUĞA HAMİLE OLMAK Rüyada erkek çocuğa hamile olduğunu görmek; rüyayı gören kişinin maddiyatında iyileşme olacağına yorumlanır. Kişinin iyi bir kazanca sahip olacağına işaret eder. RÜYADA KIZ ÇOCUĞA HAMİLE OLMAK Rüyada kız çocuğa hamile olduğunu görmek; rüyayı gören kişiye bolluk ve bereket geleceği, bu bolluk ve bereketle birlikte mutluluğun da yakın zamanda geleceği olarak yorumlanır. RÜYADA HAMİLE KEDİ GÖRMEK Rüyada hamile kedi görmek; rüyayı gören kişinin beklenmedik güzel olaylar yaşanacağına işaret eder. Rüya sahibi, çocukları varsa çocuklarından, kardeşleri varsa kardeşlerinden hayırlı haberler alacaktır. Geçim sıkıntıları sona erecek ve refah seviyesi yükselecektir. HABER MERKEZİ

Hamileler dikkat: Her balığın eti yenmez!

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Kumru, “Gebelikte deniz ürünlerinin bir kısmından uzak durulması gerekir. Dipte yaşayan deniz ürünleri bünyelerinde cıva barındırabilirler. Cıva bizim gebelikte istemediğimiz bir şeydir. Bebekte cıva zehirlenmesi olabiliyor” dedi. Anne adayları için tüketilmesi gereken sağlıklı gıdalar kadar, tercih edilmemesi gereken gıdalar da önemli. Uzmanlara göre, gebelikte bazı balıkların yenilmesi bebeklerde sorunlara neden olabiliyor. Örneğin cıva miktarı yüksek olan, köpek balığı, kılıç balığı gibi ürünlerdeki cıva, plasentadan bebeğe geçerek bilişsel becerileri, motor becerileri, dil becerileri ve görme yeteneği üzerinde olumsuz etkiler yapabilmektedir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Kumru, gebelikte doğru beslenmenin nasıl olacağına yönelik olarak anne adaylarına tavsiyelerde bulundu. Kumru, “Genelde halk arasında 'Hamilelerin iki kişi olduğu için iki kişilik yiyecekler' yönünde yanlış bir algı var. Hamileler normal beslenmelerine devam edecekler ama gebe olduklarını unutmadan bazı şeylere dikkat edecekler. Vücut kitle endeksi normal olan hamileler günlük ortalama 30 kalori alacak. Bu kalorinin yaklaşık yüzde 40’ı karbonhidratlardan gelecek. Geri kalan yüzde 60’lık bölüm ise yağlardan ve proteinlerden. Yağ olarak omega 3'ten zengin gıdalar var. Ceviz, fındık, badem, kaju gibi ürünlerde bol miktarda hem yağ var hem de omega 3'ten zengin. Bitkisel olarak da fasulye, nohut gibi gıdalar da protein açısında zengindir. Yeşillik barındıran salatalar oldukça kıymetlidir. Hamilelere az olacak şekilde sık beslenme tavsiyesinde bulunuyoruz. 3 ana öğün, 3 ara öğün olarak planlanabilir” diye konuştu. OMEGA 3 BEBEK İÇİN ÇOK ÖNEMLİ Prof. Dr. Kumru konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gebe kalmadan 3 ay önce folik asite başlar ve gebeliğin 3’üncü ayına kadar devam ederse bebekte beyin omurilik sıvı defektleri yüzde 50 azalabilir. Bunu mutlaka yapmak lazım. Protein kaynaklarını çok iyi almaları gerekir. Aynı zamanda omega 3 bebeğin beyin gelişimi açısından da çok önemlidir. Kesinlikle haftada 2-3 porsiyon balık tüketilmelidir. Normal sezon balıkları tüketilebilir” şeklinde konuştu. FOLİK ASİT EKSİKLİĞİNDE SORUNLU GEBELİK OLABİLİYOR Hamilelikle folik asitin önemi hakkında bilgi veren Kumru, “Folik asit eksik olması durumunda sorunlu gebelik olabiliyor. Gebe kalmayı düşünendenler gebelikten en az 4 ay önce 0,4 miligram kullanmaya başlamalıdır. Gebeliğin 12’nci haftasına kadar devam edecek. Uzak durulması gerekenler ise deniz ürünlerinin bir kısmından uzak durulması gerekir. Dipte yaşayan deniz ürünleri bünyelerinde cıva barındırabilirler. Cıva bizim gebelikte istemediğimiz bir şeydir. Bebekte cıva zehirlenmesi olabiliyor” sözlerine yer verdi. VEJETARYENLERİN VE ÇOĞUL GEBELİKLERİN VİTAMİN İHTİYACI VAR Vitaminlere karşı da vatandaşları uyaran Kumru, “Hamileler vejetaryen, çoğul gebelik değilse çoklu vitamin takviyesinin gebelik sonuçlarına olumlu bir etkisi gösterilmemiş. Normal gebeler düzgün besleniyorsa bunların vitamin ihtiyacına gerek yok. Vejetaryenlerin ve çoğul gebeliklerin ihtiyacı var. Ayrıca gebelerin demire ihtiyacı olabilir. Demir için de her gebeye standart başlamıyoruz, değerleri düştü ise başlıyoruz” açıklamasına yer verdi. İHA