TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#G20

G20 haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, G20 haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan G20 liderlerine sıfır atık kitabı Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan G20 liderlerine sıfır atık kitabı

Hindistan'ın ev sahipliğinde bu yıl "Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek" ana temasıyla düzenlenen 18'inci G20 Liderler Zirvesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirveye katılan devlet başkanları ve liderlere İletişim Başkanlığının yayımladığı ve daha yaşanabilir dünya için Türkiye’nin "Sıfır Atık" konusunda attığı adımlar ve yapılan çalışmaları konu alan Türkiye’nin Sıfır Atık Yolculuğu kitabını hediye etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın takdim yazısını kaleme aldığı kitap, "Atık Yönetimi ve Çevre Sorunları", "Türkiye’de Atık Yönetimi ile İlgili Kurumsal Yapı", "Türkiye’de Atık Yönetimi ile İlgili Hukuki Düzenlemeler" ve "Sıfır Atık Hareketi" olmak üzere 4 ana başlıktan oluşuyor. Dünyanın insanlığın ortak evi olduğu gerçeğinden hareketle hazırlanan kitap, küreselleşen dünyada insanlığın karşılaştığı çevre sorunlarına ve dünyadaki sıfır atık gelişim sürecine değiniyor. Her ülkenin katkı vermek istediği bir cazibe merkezi haline gelen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde yürütülen "Sıfır Atık Projesi" hakkında detaylı bilgiler içeren kitapta, çevre sorunlarını insanlığın lehine bertaraf etmek için kamu ve özel sektörün iş birliğinin son derece önemli olduğu vurgulanıyor. Kitapta ayrıca sıfır atık ve çevre sorunları için sivil toplumun katılımı ile ulusal çabalar, ikili, bölgesel ve çok-taraflı düzeyde uluslararası iş birliğinin de gerekliliğinin üzerinde duruluyor. "Attığımız adımlar yıllık 90 milyon ton karbon eşdeğeri sera gazı emisyonunu engelledi" Cumhurbaşkanı Erdoğan da takdim yazısında dünyanın salgın hastalıklar ile sınırsız tüketimin neden olduğu iklim ve gıda krizi gibi çetin sınamalarla karşı karşıya olduğunu belirtti. İklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kirlilik olarak adlandırılan "üçlü gezegen krizi"yle mücadelede başarılı olmak için küresel dayanışmanın önemini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Fakat uluslararası dayanışma giderek aşınmakta, iş birliğinin yerini benmerkezci yaklaşımlar almaktadır. Bunun faturasını ise başta Afrika ve Asya kıtasındaki dezavantajlı ülkeler olmak üzere tüm insanlık ödemektedir. Ülkemizin, iklim değişikliği ve kirliliğin sebebi olarak gösterilen sorunlarda, gelişmiş ülkelere kıyasla, neredeyse hiçbir payı yoktur. Buna rağmen, Türkiye olarak, dünyamızın ve insanlığın ortak geleceğini ilgilendiren bu hayati meselede hem kendi yükümlülüklerimizi yerine getiriyor hem de küresel düzeyde yürütülen çalışmalara destek veriyoruz." Erdoğan, Paris İklim Anlaşmasına, 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma hedefleriyle en önemli katkıyı veren ülkeler arasında olduklarına dikkati çekerek, "Sıfır atıktan yenilenebilir enerji projelerine, millet bahçelerinden orman varlığımızı artırmaya, atık su arıtmadan hava kalitesi ölçümüne kadar pek çok uygulamayla daha temiz ve yeşil Türkiye için çaba sarf ediyoruz. Yenilenebilir kurulu güç bakımından Avrupa 5’incisi, dünya 12’ncisiyiz. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanında attığımız adımlar yıllık 90 milyon ton karbon eşdeğeri sera gazı emisyonunu engelledi. 2053 yılı Net Sıfır Emisyon hedefimiz doğrultusunda, 2030 senesine kadarki emisyon azaltma hedefimizi iki katına çıkardık. Çölleşme ve erozyonla mücadelede de dünyanın lider ülkelerinden biriyiz" dedi. "Hem ülkemiz hem de insanlık için umut dolu girişimler başlattık" "Yarın kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikin" buyuran bir inancın mensupları olduklarını aktaran Erdoğan, şu ifadelere yer verdi: "Tabiatı Allah’ın bir emaneti olarak görüyoruz. Bu emanete en güzel şekilde sahip çıkarak, gelecek nesillere daha yeşil, daha güzel, daha yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefliyoruz. Bu anlayışla ‘Yeşil Kalkınma Devrimi ve 2053 Net Sıfır Emisyon’ hedefleri ile hem ülkemiz hem de insanlık için umut dolu girişimler başlattık. Eşim Emine Erdoğan’ın öncülüğünde hayata geçen Sıfır Atık Projesi, bu süreçte bir dönüm noktası oldu. ‘Dünya Ortak Evimiz’ sloganıyla yürütülen projemiz, tüm dünyanın takdirini kazanarak, 3’ü Birleşmiş Milletler ofis ve programlarından olmak üzere, toplam 5 uluslararası ödüle layık görüldü. Ülkemizin çabalarıyla kabul edilen 77/161 sayılı BM Genel Kurul kararıyla Sıfır Atık Projesi küresel bir harekete dönüştü. Bu kararla her yıl kutlanmak üzere 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak ilan edildi. Geleceğine nefes, yarınlarına umut olmak amacıyla geniş bir yelpazede yürütülen çalışmalara, yenilerini eklemeyi sürdüreceğiz. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yıl dönümüne yaklaştığımız bu dönemde, İletişim Başkanlığımız tarafından hazırlanan ‘Yaşanabilir Bir Dünya İçin Türkiye’nin Sıfır Atık Yolculuğu’ kitabı, bunlardan biridir. Türkiye’nin, insanlığın ortak geleceğine yaptığı katkıları içeren bu önemli eserin hazırlanmasında emeği geçenleri tebrik ediyorum." BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Kastamonu’nun yaylaları eşsiz manzarasıyla keşfedilmeyi bekliyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan gıda güvenliği mesajı Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan gıda güvenliği mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Küresel gıda güvenliğine katkı için yakın zamanda Gıda Güvenliği Çalışma Grubunu toplayacağız." dedi. Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de düzenlenen 18'inci G20 Liderler Zirvesi'nin sona ermesinin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Erdoğan, Fas'ta meydana gelen depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diledi. Erdoğan, ülkesi ve milleti adına tüm Fas halkına "geçmiş olsun" dileğinde bulunduğunu belirterek, "Daha 6 ay önce asrın felaketini yaşamış bir ülke olarak tüm imkanlarımızla Faslı kardeşlerimize yardıma hazırız. 18. G20 Liderler Zirvesi'ni Hindistan'ın ev sahipliğinde tamamlamış bulunuyoruz. Bu vesileyle dönem başkanlığı görevini başarıyla icra eden Hindistan'ı, şahsım, milletim adına tebrik ediyorum. Şahsıma, eşime ve heyetime gösterdikleri misafirperverlik için Başbakan Sayın Modi başta olmak üzere emeği geçen herkese müteşekkirim." diye konuştu. Bu seneki zirvenin temasının "Tek Dünya, Tek Aile ve Tek Gelecek" olduğunu hatırlatan Erdoğan, zirve oturumlarının ilkinde gezegenin karşılaştığı çevre sorunlarını istişare ettiklerini dile getirdi. Erdoğan, iklim değişikliği, biyolojik çeşitliliğin kaybı ve üçlü gezegen krizinin etkisini daha fazla hissettirdiğini anlatarak, orman yangınlarından, sel felaketlerine, kuraklıktan ısınmaya kadar geniş bir yelpazede bunun yıkıcı sonuçlarını gördüklerini söyledi. "Nükleer ve hidrojen yatırımlarında önemli adımlar atıyoruz" Türkiye'nin özellikle sera gazı salınımlarında sorumluluğunun oldukça düşük olduğuna dikkati çeken Erdoğan, buna rağmen Türkiye olarak dünyanın ve insanlığın ortak geleceğini ilgilendiren bu hayati meselede elini taşın altına koyduklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paris İklim Anlaşması'na '2053 net sıfır emisyon' ve 'yeşil kalkınma' hedefleriyle en anlamlı katkıyı yapan ülkeler arasında olduklarını belirterek, şunları kaydetti: "Hem yenilenebilir enerji hem de nükleer ve hidrojen yatırımlarında önemli adımlar atıyoruz. Yenilenebilir kurulu güç bakımından Avrupa 5'incisi dünya 12'ncisiyiz. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanlarında attığımız adımlar, yıllık 90 milyon ton karbon eş değeri sera gazı emisyonunu engelledi. '2053 yılı net sıfır emisyon' hedefimiz doğrultusunda 2030 senesine kadarki emisyon azaltma hedefimizi iki katına çıkardık. Çölleşme ve erozyonla mücadelede dünyanın lider ülkelerinden biriyiz. Geniş bir alanda hayata geçirdiğimiz projelerle daha yeşil, daha temiz, daha yaşanabilir bir Türkiye ve dünya için çalışıyoruz." Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde hayata geçirilen Sıfır Atık Projesinin bu süreçte bir dönüm noktası olduğunu anlatarak, "Dünya Ortak Evimiz" sloganıyla yürütülen projenin 3'ü Birleşmiş Milletler ofis ve programlarından olmak üzere 5 uluslararası ödüle layık görüldüğünü söyledi. "Gelişmekte olan ülkelere finansman ve teknoloji transferinin arttırılmasına dikkat çektik" Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararıyla Sıfır Atık Projesinin küresel bir harekete dönüştüğünü aktaran Erdoğan, "Bu kararla 30 Mart 'Uluslararası Sıfır Atık Günü' olarak ilan edildi. Önerimiz sayesinde G20 bildirgesinde sıfır atık girişimlerinin önemine dikkat çekildi. Zirvenin ilk oturumunda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki yük paylaşımının adil bir şekilde yapılmasının önemini vurguladık. Ayrıca gelişmekte olan ülkelere yönelik finansman ve teknoloji transferinin arttırılmasının ehemmiyetine dikkat çektik." ifadelerini kullandı. Erdoğan, bundan sonra da dünyanın korunması için çalışmaya devam edeceklerini dile getirerek, "Tek Aile başlıklı ikinci oturumda hiç kimsenin geride bırakılmaması, buradan hareketle küresel dayanışmayı güçlendirmeye yönelik çabalarımızı aktardık. Mülteciler ve yerinden edilmiş kişilerin kendi ülkelerine gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde geri dönüşleri için yapılması gerekenleri ifade ettik." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir hususun altını özellikle çizmek istediğini söyledi. "İnancımız, kültürümüz ve kökenimiz ne olursa olsun hepimiz 8 milyarlık büyük insanlık ailesinin birer ferdiyiz." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir parça ekmek ve su bulamadıkları için çocukların öldüğü, her yıl on binlerce umut yolcusunun çöllerde hayatını kaybettiği, denizlerimizin hızla devasa bir mülteci mezarlığına dönüştüğü, savaşlar ve çatışmalar dolayısıyla milyonların evlerini terk ettiği, onca retoriğe rağmen insan hayatının giderek değersizleştiği, ezcümle hemen yanı başımızda yürek parçalayıcı trajedilerin yaşandığı bir dünyada, hiçbirimiz kendimizi güvende hissedemeyiz. Bir tarafta 735 milyon kişi açlıkla mücadele ederken, diğer tarafta lüks, şatafat ve israf alıp başını gitmişse burada çok ciddi bir sorun var demektir." "Türkiye olarak, biz bu adaletsizliklere itiraz ediyoruz" Erdoğan, gelinen noktada Afrika'dan Asya'ya milyarlarca insanın bir avuç elitin keyfi ve refahı için çok kötü şartlarda çalıştığını ve ter döktüğünü kaydederek, "Bu ne adildir ne insanidir ne de vicdanidir. Sorunlarımızın sebebi kaynak kıtlığı değildir, merhamet eksikliğidir." dedi. Türkiye olarak bu adaletsizliklere itiraz ettiklerini vurgulayan Erdoğan, "Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Milli gelire oranla dünyanın en fazla yardım yapan ülkesiyiz. Ülkemize sığınan 4 milyonu aşkın mazlum ve mağdura sahip çıkıyoruz. Suriye'nin kuzeyini terör örgütlerinden temizleyerek, bu bölgede kardeş ülkelerin desteğiyle kalıcı konutlar inşa ederek, eğitimden güvenliğe her alanda ihtiyaçları gidererek, insanları göçe zorlayan asıl nedenleri kaynağında ortadan kaldırıyoruz." diye konuştu. Erdoğan, şimdiye kadar 600 bine yakın Suriyelinin güvenli, gönüllü, insan onuruna yakışan bir şekilde vatanına geri döndüğünü, projelerinin hayata geçmesiyle de bu sayının daha da artacağını dile getirdi. "33 milyon ton tahıl uluslararası piyasalara ulaştırıldı" Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1,5 yıldır devam eden ve yüz binlerce insanın canına mal olan Rusya-Ukrayna savaşını sonlandırmak için yoğun çaba harcadıklarını söyledi. Tarafları aynı masa etrafında toplayan İstanbul sürecinden, esir takaslarına ve Karadeniz Girişimi'ne kadar pek çok diplomatik hamleye imza attıklarına dikkati çeken Erdoğan, "Karadeniz Girişimi çerçevesinde, 33 milyon ton tahıl uluslararası piyasalara ulaştırıldı. Girişim sayesinde gıda krizinin daha fazla derinleşmesinin önüne geçtik. Şahsi temaslarımız sonucunda, girişim 3 kez uzatıldı. Hafta başında, pazartesi günü Sayın Putin'in daveti üzerine Soçi'ye yaptığım ziyarette bu meseleyi kendisiyle bir kez daha enine boynuna konuştuk." değerlendirmesinde bulundu. "Karadeniz'de sükuneti bozacak her türlü adımdan uzak durulması gerektiği kanaatindeyiz" Rusya-Katar ve Türkiye olarak gıda sıkıntısı çeken Afrika ülkelerine yönelik 1 milyon ton tahılın işlenerek, ulaştırılmasına önem verdiklerine vurgu yapan Erdoğan, şöyle konuştu: "El ele vererek bunu gerçekleştireceğiz. Tahıl meselesinde Rusya'yı dışlayan bir sürecin sürdürülebilir olma ihtimali çok düşüktür. Karadeniz'de sükuneti bozacak, bölgede gerilimi tırmandıracak her türlü adımdan uzak durulması gerektiği kanaatindeyiz. Bugüne kadar Montrö'yü titizlikle uygulayarak ve taraflarla sürekli diyalog halinde kalarak, böyle bir duruma mahal vermedik. Küresel gıda güvenliğine katkı için yakın zamanda Gıda Güvenliği Çalışma Grubu'nu toplayacağız. Gerek Rusya gerek Ukrayna gerekse Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumla yakın temas içinde olmayı sürdüreceğiz. Zirve bildirgesinde ülkemizin tüm bu çabalarından hakkıyla bahsedildi." Erdoğan, zirvede ayrıca Afrika Birliği'nin G20'ye daimi üyelik talebinin Türkiye'nin de güçlü desteğiyle karara bağlandığını ifade ederek, "Afrika Birliği'nin şahsında tüm Afrikalı kardeşlerimizin G20 üyeliğinin hayırlı olmasını diliyor, kendilerine aramıza hoş geldiniz diyorum." şeklinde konuştu. "Müslümanları ve mültecileri hedef alan saldırılar tahammül sınırlarını aştı" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "tek dünya, tek aile ve tek gelecek" idealine en büyük zararı tıpkı bir veba gibi yayılan İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığının verdiğini belirtti. Müslümanları ve mültecileri hedef alan saldırıların kimi Batı ülkelerinde artık tahammül sınırlarını aştığını, bazı yerlerde de nefret furyasına dönüştüğünü dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Demokrasi ve insan hakları savunuculuğu yapan ülkelerin çoğu bu barbarlık karşısında maalesef üç maymunu oynamaktır. Polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakılması fikir özgürlüğü değil, çok açık bir provokasyondur, nefret suçudur. Hiç kimse bizden buna sessiz ve tepkisiz kalmamızı bekleyemez. İnsanlığın ortak geleceği adına İslam düşmanlığının yükseldiği tüm ülkelerin, bu konuda artık daha kararlı politikalar izlemesi gerektiğine inanıyorum. Mevzuatla ilgili bir açık varsa giderilmelidir. Kanun gerekiyorsa süratle yapılmalıdır. Uluslararası camianın sorumlu bir üyesi olarak, 'Dost acı söyler' prensibinden hareketle hakikatleri tüm açıklığıyla söylemeyi görev biliyoruz. Bununla birlikte başta Birleşmiş Milletler olmak üzere üyesi bulunduğumuz platformlarda bu konuyu gündeme getiriyoruz." Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 15 Mart'ın "İslamofobi ile Mücadele Uluslararası Günü" olarak kabul edilmesine katkı sağladıklarını kaydeden Erdoğan, "Gerek İnsan Hakları Konseyinin gerekse Genel Kurulun, Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılarla ilgili kararları bu minvalde önemlidir. Kimi ülkelerin, bu eylemler karşısında çeşitli idari ve hukuki tedbirler aldığını görüyor, bundan da memnuniyet duyuyoruz. Ülkemizin teklif ve gayretleriyle, kutsal kitaplara saldırı G20 bildirisinde de kınanmıştır." dedi. Erdoğan, insani değerleri savunan, insan hak ve hürriyetlerine önem veren, farklı inanç mensuplarının barış içinde yaşayabileceğine inanan herkesi, Türkiye'nin çabalarına destek vermeye çağırdığını ifade etti. "Hindistan ile başta ekonomi olmak üzere pek çok alanda ciddi bir potansiyele sahibiz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl MIKTA'nın 10. kuruluş yıl dönümünün idrak edildiğini belirterek, "Endonezya'nın dönem başkanlığında liderler olarak, MIKTA'nın son 10 yılını ve geleceğe dair planlarımızı gözden geçirdik. Ziyaretim çerçevesinde Sayın Hindistan Başbakanı Modi ile ikili bir görüşmemiz oldu. Güney Asya'daki en büyük ticaret ortağımız olan Hindistan ile başta ekonomi olmak üzere pek çok alanda ciddi bir potansiyele sahibiz." dedi. Özellikle seçim belirsizliğinin geride kalmasıyla birlikte bu potansiyeli en üst seviyede hayata geçirebilecek imkana kavuşulduğuna inandığını anlatan Erdoğan, "Yüzde 90'ları bulan rekor katılımla gerçekleşen 14-28 Mayıs seçimleri, hem Türk demokrasisinin gücünü hem de milletimizin iktidarımıza olan güvenini teyit etti. Attığımız her adımla bu güveni daha da perçinliyoruz." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, çarşamba günü kamuoyuyla paylaştıkları Orta Vadeli Program'ın, hem içeride hem yurt dışında takdirle karşılandığını gördüklerini ifade ederek, şöyle konuştu: "Dünya Bankası tarafından yapılan açıklama, Türkiye ekonomisine duyulan güvenin bir tezahürüdür. Dünya Bankası Grubu 17 milyar dolarlık yatırım paketinin üzerine, 18 milyar dolarlık yeni bir yatırım paketi daha ekledi. Böylece bankanın, Türkiye'de önümüzdeki 3 yıl içinde planladığı yatırımların büyüklüğü 35 milyar dolara ulaşacak. Ülkemize yönelik önyargılar kırıldıkça, Dünya Bankası'na yeni kurumlar eklenecektir. Ekonomimizdeki başarılarla birlikte uluslararası yatırımların daha da arttığını hep birlikte göreceğiz." Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir taraftan 6 Şubat depremlerinin yaralarını süratle sararken, diğer taraftan da Türkiye Yüzyılı hedeflerinden asla kopmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, ziyaretinin, diğer hususların yanında, büyüyen ve güçlenen Türkiye gerçeğinin daha iyi anlaşılmasına vesile olduğu kanaatine vardığını söyledi. Zirvenin ev sahibi Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin yanı sıra iki günlük zirve boyunca pek çok ikili görüşme gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, bu kapsamda Japonya Başbakanı Kişida Fumio, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı ve Abu Dabi Emiri Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, Almanya Federal Cumhuriyeti Başbakanı Olaf Scholz, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdülaziz El Suud, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel, Dünya Bankası Başkanı Ajay Banga ile son derece verimli görüşmeleri olduğunu aktardı. Erdoğan, iki gün boyunca gerçekleştirdikleri tüm istişarelerin hayırlı olmasını temenni etti. Hindistan Dönem Başkanlığına teşekkürlerini sunan Erdoğan, görevi devralan Brezilya'ya da başarılar diledi. "Süratle bu projeyi hayata geçirmenin gayreti içerisindeyiz" Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru'yla ilgili bir soru üzerine şöyle konuştu: "Her şeyden önce bu koridorla ilgili çalışmamızda, Körfez ülkeleri buna dahil, Irak buna dahil ve Türkiye üzerinden böyle bir koridorun açılmasıyla Körfezi, Basra'dan Avrupa'ya bağlayan bir koridor. Bu koridorla ilgili özellikle de Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Türkiye burada hassas davranıyoruz ve süratle de bu projeyi hayata geçirmenin gayreti içerisindeyiz. Şu an itibarıyla Dışişleri Bakanlarımız, Ulaştırma Bakanlarımız müşterek bir çalışmanın içerisine girerek, bunu birkaç ay içerisinde uygulamaya geçirmenin gayreti içinde olacağız." Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüşmesi sorulan Erdoğan, ağırlıklı olarak Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerinin yarınlarına yönelik ne gibi adımlar atılacağının üzerinde durduklarını, siyasi, ekonomik, kültürel birçok konuyu aralarında görüştüklerini aktardı. "Bölgeyi sükunete davet etmekten başka çaremiz yok" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki son duruma ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, şöyle konuştu: "Bununla ilgili bugün Sayın İlham Aliyev'le de görüşme yaptım. Bu görüşmeden sonra da yarın büyük ihtimalle Sayın Paşinyan'la da (Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan) bir görüşmem olacak. Bölgeyi sükunete davet etmekten başka çaremiz yok. Fakat burada özellikle Hankendi'de, Karabağ'da şu anda atılan bu adımlar, doğru adımlar değil. Bunu kabullenmek, mümkün de değil. Nitekim, Avrupa Birliği üyesi ülkeler de bunu kabullenmiyor. Charles Michel'le de (AB Konseyi Başkanı) yaptığım görüşmede, onlar da bu gelişmelere olumlu yaklaşmıyorlar. Tabii biz de buna olumlu bakmıyoruz. Nitekim yarın yapacağımız görüşmede, Sayın Paşinyan'a da bu konuda uyarı yapmalarını ve kesinlikle böyle bir seçimi kabullenmenin mümkün olmadığını onlara da ifade edeceğiz. Şu ana kadar görüştüğümüz tüm dost, Batılı ülkeler vesaire böyle bir şeyi zaten seçimi kabullenmiyorlar. 'Bu olacak bir iş değil. Kabul edilebilecek bir seçim değil.' diyorlar." "Fakirlikle mücadelede özellikle Afrika ülkelerine yönelik adımlarımızı atmaya devam edeceğiz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya'dan tahıl sevkiyatına yönelik eleştirilerle ilgili bir soruya şöyle yanıt verdi: "Doğrusu ben bu eleştirilere katılmıyorum. Çünkü 33 milyon ton, Rusya şu ana kadar Karadeniz koridorundan tahıl ithali yaptı. Fakat burada bir gerçek var, yani bunun yüzde 44'ünü Batı aldı, yüzde 14'ü bize geldi. Bunun yüzde 14'ü Afrika ülkelerine gitti. Sayın Putin'in buradaki ısrarı, 'Batı bize verdiği sözleri tutmadı.' diyor. 'Biz ücretsiz olarak bilabedel bu tahılı verelim. Türkiye olarak siz bunu una çevirin. Katar'ı da yanımıza alalım. Bu şekilde fakir Afrika ülkelerine biz bu tahılı gönderelim.' diyor. Sayın Putin'in en son pazartesi günü yaptığımız görüşmede de ısrarla üzerinde durduğu, 'Fakir ülkelere bu tahılı göndermeye ben varım bilabedel.' Biz de aynı şekilde düşünüyoruz. Katar aynı şekilde düşünüyor. Bu şekilde bu süreci işletmekten yanayız. Bu konuda Sayın Putin şimdilik 1 milyon tonu kabullendi. Burada da Sayın Lavrov'la yaptığım görüşmede yine ifade ettim, 'Bunu, 1 milyon tonu bu şekilde bırakmayalım. Yeniden bunu arttırmanın gayreti içerisinde olalım. Çünkü gerçekten fakir Afrika ülkeleri buraya bakıyor. Acaba Rusya'dan ne kadar tahıl gelir?' 'Bunun üzerinde düşünelim.' dediler. Biz de telefon diplomasisiyle de olsa çalışmaya devam edeceğiz. Dışişleri Bakanım aynı şekilde bu süreci takip edecek. Çünkü biz fakirlikle mücadelede özellikle Afrika ülkelerine yönelik bu adımlarımızı atmaya devam edeceğiz." Soçi ziyareti hatırlatılan Erdoğan, "Putin'in tahıl anlaşması için iki isteğinden bahsetmiştiniz. Bununla ilgili olarak BM'nin çalışma yürüteceğini ifade ettiniz. Söz konusu çalışmalara ilişkin Sayın Guterres ile burada görüşme imkanınız oldu mu. Tahıl koridorunun geleceğini nasıl görüyorsunuz?" sorusu üzerine, şu değerlendirmede bulundu: "Yeniden tahıl koridorunun işlevsel hale gelmesinde ümitsiz değilim, yine bu süreç başlayabilir. Ancak Guterres'in bir mektubu var. Kendisinden bu mektubu güncelleyen ikinci bir mektubun gönderilmesi noktasında bir talebimiz olacak. Bu gerek sigorta gerekse swiftle ilgili olarak bunu güncellemesiyle burada yeni bir gelişme olabilir. Bunun da takipçisi olacağız." Afrika Birliği'nin G20'ye üye olduğunun hatırlatılması ve "Bunu adil dünya için bir adım olarak değerlendiriyor musunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, "Doğrusu bu gelişmeler bana göre olumlu, güzel bir gelişme. Hele hele Afrika'nın buraya bu şekilde üye olması bu süreci daha da bana göre canlandırdı diye düşünüyorum. Bu konuyla ilgili olarak kabul büyük bir alkışla karşılık buldu. Bu da tabii bizi ayrıca heyecanlandırdı." diye konuştu. Erdoğan, bundan sonraki süreçte ilgili ülkelerin Afrika'yla olan münasebetlerini çok daha dikkatli, çok daha hassas yürüteceğini düşündüğünü belirterek, temennilerinin ise ilişkileri daha da canlı hale getirmek ve bu süreci canlı tutmak olduğunu ifade etti. Biden'la F-16 teması Zirvede, ABD Başkanı Joe Biden ile F-16'yla ilgili bir teması olup olmadığı sorulan Erdoğan, şunları kaydetti: "Burada da Sayın Biden'la bir görüşmemiz ayaküstü de olsa oldu. Orada F-16 konusunu da görüştük. Tabii F-16 konusunda maalesef dostlar işi alıyorlar, götürüyorlar, 'İsveç de İsveç' diyorlar. Şimdi bu şekilde yaklaşım bizi ciddi manada üzmektedir. Böyle dendiği zaman benim vereceğim bir cevap var. Siz her şeyi kongre kongre diyorsunuz. Benim de kongrem var. Benim kongrem neresi? Türkiye Büyük Millet Meclisi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden bu tür bir karar geçmediği sürece benim 'evet' demem mümkün değil. Tek başıma karar verecek noktada değilim. Meclisimden geçmesi lazım. İsveç'in üzerine düşen görevleri yerine getirmesi lazım. O da üstüne düşen görevleri yerine getirmediği sürece tabii ki ben Meclisimin vereceği kararı beklemek durumundayım." Putin ve Şi'nin zirveye katılmaması Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in zirveye katılmaması hatırlatılan Erdoğan, "İkili görüşmelerde bu konu gündeme geldi mi? İki liderin yokluğu zirveye nasıl yansıdı? Sizce gelecek G20 Zirvesi'nde bu iki lideri görebilecek miyiz?" şeklindeki soruyu da her iki lideri de temsilen Dışişleri Bakanlarının zirvede bulunduğu yanıtını verdi. Çin Başbakanı Li Çiang ve Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile görüşmediğini ama Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la uzun uzadıya bir görüşme yaptığını aktaran Erdoğan, "Konuyla ilgili gerek Rusya'nın buradaki duruşuyla ilgili zaten pazartesi günü Soçi'de de görüşmelerimiz olmuştu. Burada da bu görüşmeleri yaptık. Tabii ki Şi Cinping'in de burada olması isabetli olurdu ama kendilerini temsilen başbakanı gönderdiler. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bizler bulunacağız. Orada birçok liderler şüphesiz ki yine bulunacak. Onlardan da gelenlerle orada görüşmelerimiz muhakkak etraflıca olacaktır." diye Konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetin boşluk kabul etmeyeceğini, kendilerinin siyasette bu boşluklara fırsat vermeyeceklerini dile getirdi. "(Türkiye-BAE) Şu anda ilişkilerimiz güçlü bir konumdadır" Erdoğan, "Gelinen aşamada Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? BAE, Orta Doğu, Avrupa ve Hindistan arasındaki ekonomik koridorun geliştirilmesine nasıl katkıda bulundu?" sorusu üzerine, özellikle Orta Doğu'yla ilgili koridor çalışmasında BAE dahil, Suudi Arabistan, Irak, Türkiye birlikte bu çalışmayı yürüteceklerini dile getirdi. Bunun için de zaman kaybına tahammülleri olmadığını belirten Erdoğan, hızla bunu devam ettireceklerini aktardı. Erdoğan, son Körfez seyahatinde 50 milyar doların üzerinde tutarı olan 13 anlaşma imzaladıklarını anımsatarak, "Bu 13 anlaşmayla özellikle Birleşik Arap Emirlikleri ile Türkiye arasındaki işbirliği çok daha güçlü bir noktaya taşındı, çok daha farklı bir konuma geldi. Burada da Muhammed Bin Zayed'le yine etraflıca bir ikili görüşmemiz oldu. Bundan sonraki süreçte de bu görüşmelerimizi gerek bakan arkadaşlarımız, gerekse şahsım devam ettireceğiz. Şu anda ilişkilerimiz güçlü bir konumdadır." ifadelerini kullandı. Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgelerdeki son durumla ilgili soru üzerine Erdoğan, "Öncelikle deprem bölgesine yönelik depremzedelerin bir an önce konutlarına kavuşabilmesi için çalışmalarımızı çok yoğun bir şekilde devam ettiriyoruz ve hedefimiz köy evleri, normal konutlar, bunları 1 yıl ile 2 yıl içerisinde tamamlamak. Şu anda ilgili Bakan arkadaşım ekipleriyle TOKİ, bu çalışmaları sürdürüyor. Dikey mimari değil daha çok yatay mimariyle bu konutları yapacağız." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru'na ilişkin soru üzerine şunları söyledi: "'Tek Kuşak Tek Yol', biliyorsunuz Çin'in bir projesiydi. Bu projeyi Çin takip ediyor, devam ediyor ama diğeri ise daha çok Körfez ülkelerinin sahiplendiği, bizim de içinde olduğumuz, Türkiye, Irak, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, hep birlikte attığımız bir adım. Temenni ediyorum ki bütün bunlar tarihteki İpek Yolu'yla koordineli bir adım. En güzel şekilde bunun neticesini almak için kararlı olmamız lazım, çalışmamız lazım. Gerek altyapı gerek üstyapı çalışmalarını da sürdürmemiz gerekiyor. Bunları yaptığımız takdirde kısa zamanda netice alacağımıza inanıyorum." Ev sahibi ülke Hindistan'ın Başbakanı Narendra Modi'nin Rusya-Ukrayna Savaşı'nda barışı sağlama adına attığı adımlara ilişkin soruyla ilgili Erdoğan, herkesin gayretinin karşılığını alacağını, Modi'nin de kendisine göre bu alanda attığı bazı adımların olduğunu ifade etti. Erdoğan, kendisinin de bu alanda attığı adımların olduğunu hatırlatarak, "Pazartesi günü Soçi'de olduğumu söyledim ve Soçi'de heyetler arası görüşmeler yaptık, Sayın Putin'le benim ikili görüşmem oldu. Bütün bunların hepsi acaba Rusya ile Ukrayna arasındaki bu savaşı nasıl durdururuz? Nasıl buna noktayı koyarız ve bölgeyi bir barış bölgesi haline yeniden getiririz? Derdimiz bu." değerlendirmesinde bulundu. "Bizi 50 yıldır AB üyesi ülkeler hep oyalamıştır" Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerin Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel'le görüşmesi hatırlatılarak AB'ye katılımla ilgili Türkiye'nin perspektifinin sorulması üzerine Erdoğan, şöyle konuştu: "Tabii ki yani şu an Michel ile neyi görüşeceksin? AB'yi görüşeceksin. Görüştük ama Sayın Michel'in tek başına karar verme yetkisi yok. O da tabii bütün AB üyesi ülkelerle görüşerek bir karar vermenin gayreti içerisinde. Bizi 50 yıldır AB üyesi ülkeler hep oyalamıştır, bugün de oyalıyorlar, hala oyalamaya devam ediyorlar. Oyalasalar da oyalamasalar da Türkiye Türkiye'dir, biz yolumuza devam ederiz." Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Oleg Nikolenko'nun G20 Sonuç Bildirgesi’nden memnun olmadığını söylediğinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Onu yine kendisine sormak lazım. Biz gurur duyulacak bir deklarasyon olduğuna inandık ve altına imzalarımızı koyduk, hayırlı olsun." dedi. "5 üyenin iki dudağının arasına dünyayı sıkıştırmayalım" Erdoğan, Hindistan'ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyindeki (BMGK) hedefiyle ilgili soru üzerine de şunları söyledi: "Hindistan gibi bir ülkenin orada bulunmasından iftihar ederiz ama biliyorsunuz dünya 5'ten büyüktür. 'Dünya 5'ten büyüktür.' derken burada sadece ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa, 5 ülke olsun istemiyoruz. Şu anda gerek daimi üyeler gerekse geçici üyeler, madem ki bunlar 5+15, biz diyoruz ki tamamı burada daimi üye olsun, dönüşümlü olsun ve dünyada şu anda mevcut Birleşmiş Milletler'deki 195 üyenin hepsini daimi üye yapacak hale gelelim, dönüşümlü olarak. Madem ki dünya beşten büyüktür, burada hepsi de daimi üye olmak suretiyle bunun tadını alsın. 5 tane üyenin iki dudağının arasına dünyayı sıkıştırmayalım. Tüm dünyada Birleşmiş Milletler'de şu anda bulunan ülkeler, daimi-geçici ayrımına tabi olmadan, burada daimi üye olursa inanıyorum ki tüm dünya bundan mutluluk duyacaktır." BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: G20 Liderler Zirvesi'ndeki diplomasi trafiği

G20 Liderler Zirvesi'ndeki diplomasi trafiği Haber

G20 Liderler Zirvesi'ndeki diplomasi trafiği

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yeni Delhi'de 9-10 Eylül'de gerçekleştirilen zirve dolayısıyla ilk teması, Japonya Başbakanı Kişida Fumio ile oldu. Konakladığı otelde Kişida Fumio'yu kabul eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin ev sahibi Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile Bharat Mandapam Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki karşılama töreninde ayaküstü sohbet etti. Erdoğan, zirvenin ilk gününde iki oturuma katılırken, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol ile görüştü, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Dünya Bankası Başkanı Ajay Banga'yı kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk gün, Türkiye, Meksika, Endonezya, Güney Kore ve Avustralya'dan oluşan kıtalar arası gayriresmi istişare ve eş güdüm platformu MIKTA üyesi ülkelerin devlet başkanlarıyla bir araya geldi. Erdoğan, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol ve Meksika Ekonomi Bakanı Raquel Buenrostro'nun yer aldığı MIKTA toplantısında, "Hemen her gün 'ifade özgürlüğü' kılıfıyla 2 milyar insanın en mukaddes değerlerine saldırılmasına izin verilmesi asla kabul edilemez. Hangi dine mensup olursa olsun insana saygı duyan herkesin buna itiraz etmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye olarak bu konudaki tepkimizi ifade etmeyi sürdüreceğiz." mesajını verdi. Erdoğan ayrıca, "Küresel sistemdeki adaletsizlikler büyürken, uluslararası kuruluşların bu sorunlara çözüm üretme kabiliyeti ise maalesef azalıyor. Bu tablo çatışmaların barışçıl yollardan çözümü, daha adil bir dünyanın inşa edilmesi, çok taraflılığın güvence altına alınması noktasında bizim sorumluluğumuzu daha da artırmaktadır. Her fırsatta dile getirdiğimiz 'Dünya 5'ten büyüktür' tespitimizin gerisinde işte bu durum vardır." ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile görüştü Zirvenin ikinci gününde G20 ülkelerinin liderleriyle Mahatma Gandhi Anıt Mezarı'nı ziyaret eden Erdoğan, zirvenin üçüncü oturumunun ardından "kapanış oturumu" ile "dönem başkanlığı devir teslim dönemi töreni"ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin ikinci gününde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdülaziz El Suud ve zirveye özel davetle katılan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir araya geldi, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel'i kabul etti. Erdoğan'ın Selman ile görüşmesinde, Türkiye-Suudi Arabistan ikili ilişkilerinin yanı sıra bölgesel ve küresel meseleler, Sisi ile görüşmesinde, Türkiye-Mısır ikili ilişkileri, ticaret hacminin artırılması, enerji alanındaki yeni işbirlikleriyle bölgesel ve küresel konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sisi ile görüşmede, karşılıklı büyükelçi atamalarıyla ilişkilerin yeni bir döneme girdiğine işaret ederek, ikili münasebetlerin hak ettiği seviyeye en kısa zamanda ulaşacağına olan inancını dile getirdi. Mısır yönetiminin Türk yatırımcı ve firmalarına verdiği desteğin önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, LNG, nükleer enerji, kültür ve eğitim alanlarındaki işbirliğini canlandırmaya da önem verdiklerinin altını çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki gün süren zirvedeki temaslarını Hindistan Başbakanı Modi'yi kabulü ile tamamladı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: G20 Liderler Zirvesi'nde Sonuç Bildirisi yayımlandı

G20 Liderler Zirvesi başladı Haber

G20 Liderler Zirvesi başladı

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Bharat Mandapam Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki törende zirveye katılan liderleri tek tek karşılayarak fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu liderler tören kapsamında "Liderler Alanı"nda bir araya geldi. Törenin ardından liderler zirve oturumlarına katılmak üzere kongre merkezine giriş yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da "Tek Dünya" temasıyla gerçekleştirilen günün ilk oturumunda yer aldı. G20 Liderler Zirvesi Küresel ekonomik üretimin yüzde 85'ini ve dünya ticaretinin yüzde 75'ini temsil eden, dünya nüfusunun üçte ikisini kapsayan G20 ülkelerinin liderleri, bu yılki üç oturumluk toplantıda kapsamlı küresel ekonomik reformları ele alacak. Bu yıl ilk kez "dönem başkanlığı" heyecanını yaşayan Hindistan'ın zirvede yeşil kalkınma, hızlandırılmış/kapsayıcı ve dirençli büyüme, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde hızlandırılmış ilerleme, teknolojik dönüşüm ve dijital kamu altyapısı, 21. yüzyıl için çok taraflı kurumlar, kadın liderliğinde kalkınma gibi konuları öne çıkarması bekleniyor. Ayrıca sürdürülebilir kalkınmanın yanı sıra gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki farkların azaltılması konusu da toplantıda gündeme getirilecek. Hindistan'ın bir yılı aşkın dönem başkanlığında G20'de, çok taraflı kuruluşlardan gelişmekte olan ülkelere daha fazla borç, uluslararası borç yapısında reforma gitme, kripto para düzenlemeleri, enerji ve gıda güvenliğinde jeopolitik belirsizliklerin etkisi gibi konular ele alınacak. Putin, Şi ve Sanchez zirveye katılmayacak Avrupa Birliği ile Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, Türkiye, İngiltere ve ABD'nin yer aldığı 19 ülkeden oluşan G20'ye bu yıl, dünyanın ilk 20 ekonomisi arasında olmasına rağmen G20'de yer almayan İspanya da misafir olarak davet edildi. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez'in Kovid-19 testinin pozitif çıkması dolayısıyla zirveye katılamayacağı bildirildi. Ülke liderlerinin birebir müzakerelerde bulunması için imkan da sunan zirve vesilesiyle katılımcı ülke liderlerinin, başta Ukrayna-Rusya savaşı olmak üzere bölgesel ve küresel meseleleri masaya yatırması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da anılan gündem çerçevesinde liderlerle bir araya gelmesi, ayrıca zirve marjında katılımcı bazı devlet ve hükûmet başkanlarıyla temaslarda bulunması öngörülüyor. Zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra ABD Başkanı Joe Biden, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Japonya Başbakanı Kişida Fumio, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-Yeol, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina Vecid, Arjantin Devlet Başkanı Andres Alberto Fernandez, Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu ve Avustralya Başbakanı Anthony Albanese yer alacak. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin zirveye katılmayacak, Çin'i Başbakan Li Çiang, Rusya'yı ise Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov temsil edecek. G20 için yoğun güvenlik önlemi G20 dolayısıyla Yeni Delhi'de havadan ve karadan güvenlik önlemleri üst seviyeye çıkarıldı. Zirve için 50 binden fazla polisin görev yaptığı belirtilirken Hindistan Ulusal Güvenlik Muhafızları'nın güvenliği sağlama hususunda polis kuvvetine destek verdiği bildirildi. Zirvenin yapılacağı bölgede birçok cadde, sokak ve iş yeri 11 Eylül'e kadar kapatıldı. Ayrıca zirve sonuna kadar bazı bölgelerde seyahat kısıtlamaları uygulanacak. Önlemlerin yanı sıra cadde ve sokaklarda trafik akışını sağlamaya çalışan polisin, toplantının yapılacağı alana giden güzergahta bazı yolları bariyerlerle kapattığı görüldü. Yeni Delhi'de cadde ve sokaklar, kaldırım ve billboardlar zirve için "G20" başlığıyla süslendi, kavşaklara G20 üyesi ülkelerin bayrakları asıldı. Kent genelinde yolcu taşımacılığı yapan birçok rikşa (çekçek) ve taksi de G20 etiketleri ile donatıldı. Zirveyi ulusal ve uluslararası çok sayıda medya kuruluşu yakından takip ediyor. Basın mensupları, Bharat Mandapam Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki basın merkezinde zirvedeki gelişmeleri izleyicilerine ve okuyucularına aktarıyor. 

Hindistan'da G20 hazırlığı sürüyor Haber

Hindistan'da G20 hazırlığı sürüyor

Hindistan'da, tarihinde ilk kez ev sahipliği yapacağı G20 Zirvesi için büyük hazırlıklar yapıldı. Dünya liderlerinin katılacağı zirve öncesi başkentte yoğun güvenlik önlemleri alınırken, ana cadde yollarında görkemli süslemeler yapıldı. Zirvenin gerçekleşeceği Bharat Mandapam Kongre ve Sergi Merkezi, otantik Hindistan figürleriyle süslenirken, başkentin ana caddeleri de Hindistan’a özgü renkli çiçekler ve ışıklandırmalarla dekore edildi. Başkent Yeni Delhi'de 3 gün boyunca birçok iş yeri ve resmi kurum tatil edilirken, şehrin belirli caddeleri güvenlik önlemleri nedeniyle zirve boyunca trafiğe tamamen kapatılacak. İki gün boyunca sürecek zirve için 50 binden fazla polis görev yapacak. Zirvenin teması “Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek” Dünya ticaretinin yüzde 75’ini temsil eden ülkelerin liderlerinin bir araya geleceği ve dünya gündeminin tartışılacağı zirvenin bu yılki teması “Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek” olarak belirlendi. İki gün boyunca devam edecek toplantıların ana gündem maddeleri arasında küresel borç krizi, uluslararası borç yapısında yeniliklere gitme, kripto para düzenlemeleri, enerji ve gıda güvenliğinde jeopolitik belirsizliklerin etkisi gibi konular da yer alıyor. Hindistan Başbakanı Modi’den mesaj Hindistan Başbakanı Nerandra Modi, zirve öncesi sosyal medya hesabından yayınladığı mesajda, “Hindistan, 9-10 Eylül 2023 tarihlerinde Yeni Delhi'nin ikonik Bharat Mandapam'ında 18. G20 Zirvesi’ne ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyuyor. Bu, Hindistan'ın ev sahipliği yaptığı ilk G20 Zirvesi olacak. Önümüzdeki iki gün boyunca dünya liderleriyle verimli görüşmeler gerçekleştirmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. G20 Zirvesi'nin insan merkezli ve kapsayıcı kalkınmada yeni bir yol çizeceğine olan inancım tamdır. Konuklarımızın Hint misafirperverliğinin sıcaklığından keyif alacaklarına eminim” dedi. Zirvenin ilk görüşmeleri Zirve öncesi ilk resmi görüşmeler Hindistan ile misafir ülkeler Mauritius ve Bangladeş liderleri arasında gerçekleşti. G20 zirvesi öncesinde Hindistan Başbakanı Nerandra Modi, bugün Mauritiuslu mevkidaşı Pravind Kumar Jugnauth ve Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina ile ikili görüşmelerde bulundu. Başbakan Modi'nin bugün ayrıca Hindistan'a gelen ABD Başkanı Joe Biden ile de bir ikili görüşme yapması planlanıyor. Liderler Hindistan’a geldi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra gün içerisinde ABD Başkanı Joe Biden, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, Arjantin Devlet Başkanı Alberto Angel Fernandez, Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau Hindistan'a geldi. Rusya'yı ise Devlet Başkanı Vladimir Putin yerine Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov temsil edecek. İspanya Başbakanı Sanches’e Covid-19 engeli Zirveye katılımı planlanan İspanya Başbakanı Pedro Sanches, sosyal medya hesabından yaptığı duyuruda, öğle saatlerinde yapılan Covid-19 testinin pozitif çıktığını ve bu nedenle zirveye katılamayacağını bildirdi. Sanches, G20’de İspanya’yı Başbakan Yardımcısı Nadia Calvino Santamaria ve Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares’in temsil edeceğini açıkladı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: G20 Liderler Zirvesi başlıyor

G20 Liderler Zirvesi başlıyor Haber

G20 Liderler Zirvesi başlıyor

Hindistan'ın ev sahipliğinde 9-10 Eylül'de "Tek Yeryüzü, Tek Aile, Tek Gelecek" ana temasıyla düzenlenecek zirvede, liderlerin kapsamlı küresel ekonomik reformları ele alması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla 9-10 Eylül'de Hindistan'ın Yeni Delhi kentinde düzenlenecek 2023 G20 Liderler Zirvesi yarın başlayacak. Her yıl farklı ülkede yapılan ve 18'incisi bu yıl "Tek Yeryüzü, Tek Aile, Tek Gelecek" ana temasıyla Hindistan'da düzenlenecek G20 Liderler Zirvesi, yarın Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin liderleri karşılama töreniyle gerçekleşecek. Küresel ekonomik üretimin yüzde 85'ini ve dünya ticaretinin yüzde 75'ini temsil eden, dünya nüfusunun üçte ikisini kapsayan G20 ülkelerinin liderleri, bu yılki üç oturumluk toplantıda kapsamlı küresel ekonomik reformları ele alacak. Bu yıl ilk kez "dönem başkanlığı" heyecanını yaşayan Hindistan'ın zirvede yeşil kalkınma, hızlandırılmış/kapsayıcı ve dirençli büyüme, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde hızlandırılmış ilerleme, teknolojik dönüşüm ve dijital kamu altyapısı, 21. yüzyıl için çok taraflı kurumlar, kadın liderliğinde kalkınma gibi konuları öne çıkarması bekleniyor. Ayrıca, sürdürülebilir kalkınmanın yanı sıra gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki farkların azaltılması konusu da toplantıda gündeme getirilecek. Hindistan'ın bir yılı aşkın dönem başkanlığında G20'de, çok taraflı kuruluşlardan gelişmekte olan ülkelere daha fazla borç, uluslararası borç yapısında reforma gitme, kripto para düzenlemeleri, enerji ve gıda güvenliğinde jeopolitik belirsizliklerin etkisi gibi konular ele alınacak. Putin ve Şi zirveye katılmayacak Avrupa Birliği ile Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, Türkiye, İngiltere ve ABD'nin yer aldığı 19 ülkeden oluşan G20'ye bu yıl, dünyanın ilk 20 ekonomisi arasında olmasına rağmen G20'de yer almayan İspanya da misafir olarak davet edildi. Ülke liderlerinin birebir müzakerelerde bulunması için imkan da sunan zirve vesilesiyle katılımcı ülke liderlerinin, başta Ukrayna- Rusya savaşı olmak üzere bölgesel ve küresel meseleleri masaya yatırması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da anılan gündem çerçevesinde liderlerle bir araya gelmesi, ayrıca zirve marjında katılımcı bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla temaslarda bulunması öngörülüyor. Zirveye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra ABD Başkanı Joe Biden, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Japonya Başbakanı Kişida Fumio, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-Yeol, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina Vecid, Arjantin Devlet Başkanı Andres Alberto Fernandez, Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu ve Avustralya Başbakanı Anthony Albanese katılacak. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin zirveye katılmayacak, Çin'i Başbakan Li Çiang, Rusya'yı ise Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov temsil edecek. G20 için yoğun güvenlik önlemi Bugün itibarıyla liderleri ağırlayacak Yeni Delhi'de havadan ve karadan güvenlik önlemleri üst seviyeye çıkarıldı. Zirve için 50 binden fazla polisin görev yapacağı belirtilirken, Hindistan Ulusal Güvenlik Muhafızları'nın güvenliği sağlama hususunda polis kuvvetine destek vereceği bildirildi. Zirvenin yapılacağı bölgede birçok cadde, sokak ve iş yeri 3 gün süreyle kapatıldı. Ayrıca, 8-10 Eylül'de bazı bölgelerde seyahat kısıtlamaları uygulanacak. Önlemlerin yanı sıra cadde ve sokaklarda trafik akışını sağlamaya çalışan polisin, toplantının yapılacağı alana giden güzergahta bazı yolları bariyerlerle kapattığı görüldü. G20 hazırlıkları tamamlanan Yeni Delhi'de cadde ve sokaklar, kaldırım ve billboardlar zirve için "G20" başlığıyla süslendi, kavşaklara G20 üyesi ülkelerin bayrakları asıldı. Kent genelinde yolcu taşımacılığı yapan birçok taksi ve rişka da G20 etiketleri ile donatıldı. Zirveyi ulusal ve uluslararası çok sayıda medya kuruluşu da yakından takip edecek. Akreditasyon işlemlerinin ardından G20 için oluşturulan medya merkezinde brifing alan basın mensupları, zirvedeki gelişmeleri aktarmak için mesaiye başladı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Yunanistan’da sel felaketi: Ölü sayısı 6’ya ulaştı

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.