TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#ECB

ECB haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ECB haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Küresel ısınma gıda enflasyonunu artırıyor Haber

Küresel ısınma gıda enflasyonunu artırıyor

İnsan hayatı ve çevreyi etkilediği kadar ekonomiler üzerindeki etkisi de giderek artan küresel ısınmanın gıda enflasyonunu 2035'e kadar dünyada her yıl yüzde 3, manşet enflasyonu ise yüzde 1'in üzerinde artırabileceği hesaplanıyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Potsdam İklim Etkisi Araştırma Enstitüsü'nün iklim değişikliğinin makroekonomik etkilerindeki hızlı değişimi incelediği araştırması, küresel ısınma ve enflasyon arasındaki ilişkiyi ortaya koydu. Araştırmanın bulgularını AA muhabirine değerlendiren Potsdam İklim Etkisi Araştırma Enstitüsü Araştırmacısı Maximilian Kotz, küresel ısınmanın enflasyon üzerindeki etkilerinin geçen yıl Avrupa'daki sıcak hava dalgalarının ardından ekonomistlerin daha çok dikkatini çekmeye başladığını söyledi. ''Küresel ısınma şiddetlendikçe enflasyondaki etkisi de artıyor'' Avrupa'da 2022'deki aşırı sıcak hava dalgaları ve kuraklık nedeniyle tarımsal üretimde düşüş görüldüğünü ve bunun gıda fiyatlarını yükselttiğini ifade eden Kotz, şunları kaydetti: "121 farklı ülkede son 30 yılda iklim ve enflasyonda görülen değişimleri inceledik ve iklim değişikliğinin artan etkilerinin enflasyonu ve özellikle gıda enflasyonunu da artırdığını gördük. Örneğin, Avrupa'da geçen yılki aşırı sıcak hava dalgaları gıda enflasyonundaki artışa 0,7 puanlık katkı yaptı. Yüzde 10 seviyesindeki gıda enflasyonunun hepsi iklim değişikliğinden kaynaklanmadı elbette. Salgın ve Ukrayna'daki savaş gibi faktörler daha yüksek enflasyona yol açtı ancak küresel ısınma şiddetlendikçe enflasyondaki etkisi de artıyor." Kotz, küresel ısınmanın 2035'e kadar enflasyonu nasıl etkileyeceğine ilişkin de "İklim değişikliğinin giderek daha kötü hale geldiğini görüyoruz. Şiddetlenen küresel ısınmanın, dünyada 2035'e kadar özellikle gıda enflasyonunu artıracağını öngörüyoruz. Küresel ısınma, 2035'e kadar her yıl yüzde 1 ila 3 arasında daha yüksek gıda enflasyonuna yol açabilir. Bu oranlar yüksek görünmüyor olabilir ancak iklim değişikliğinin gıda enflasyonu üzerindeki etkisi ısrarcı hale geliyor." değerlendirmesinde bulundu. Göç ve gelecekteki iş fırsatları, iklim değişikliği baskısı altında Küresel ısınmanın enflasyonun yanı sıra istihdam ve büyüme oranlarını da etkileyeceğini ifade eden Kotz, makroekonomik büyüme oranlarının ve üretimin iklim değişikliği nedeniyle giderek azalacağına yönelik güçlü işaretler olduğunu söyledi. Bilim insanlarının iklim değişikliğinin makroekonomi ve iş gücü üzerindeki etkilerini incelediğini belirten Kotz, "İklim değişikliği nedeniyle çok yüksek ihtimalle gelecekte daha az iş fırsatları olacak. Tabii ki bu etkilerin ne kadar geniş çaplı olacağı fosil yakıtlar nedeniyle emisyonların ne kadar artacağına ve emisyonlardaki artışın küresel ısınmayı ne kadar şiddetlendireceğine bağlı." değerlendirmesinde bulundu. Küresel ısınma nedeniyle dünyanın özellikle bazı bölgelerinin yaşanamaz hale geldiğini ve bunun da iklim göçüne yol açtığını vurgulayan Kotz, kuraklık ve aşırı sıcak hava dalgalarının sıklığındaki artışın özellikle Sahra Altı Afrika'daki topluluklar için risk oluşturduğunu söyledi. Kotz, bu bölgelerde yaşayan insanların yerli tarımsal üretimle geçimini sağladığını belirterek, "Şu anda bu bölgelerdeki tarımsal üretimin azalmasına karşı bu toplulukları destekleyecek güçlü bir altyapı yok. Bunun muhtemel sonucu da iklim göçündeki artış... Bu konuda bilimsel olarak yeterli veri yok ancak iklim göçünün giderek daha büyük bir konu haline geleceğini görebiliyoruz. Sadece şu an bunun ne boyutta olacağını kestirmek bilimsel açıdan zor." dedi. ECB ve Potsdam İklim Etkisi Araştırma Enstitüsü'nün araştırmasına göre, iklim değişikliğine karşı adaptasyon uygulamalarının yetersiz şekilde devam etmesi durumunda küresel ısınma gıda enflasyonunda 2035'e kadar yüzde 0,92 ila yüzde 3,23 arasında, manşet enflasyonda ise yüzde 0,32 ila yüzde 1,18 arasında artışa yol açarken, enflasyonda görülen mevsimsel dinamikleri de değiştirecek. Küresel ısınmanın enflasyon üzerindeki etkisi "Küresel Güney" olarak ifade edilen, iklim değişikliğinde katkısı az olmasına rağmen bunun etkilerine karşı en kırılgan konumda olan gelişmekte olan ülkelerde daha yüksek olacak. Sıcaklık artışı gelecek 5 yılda 1,5 derece limitini aşabilir Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) verilerine göre, küresel sıcaklık artışı, 2022'de sanayi öncesi döneme göre 1,15 dereceye ulaştı. Birleşmiş Milletler'in (BM), sıcaklık artışında yaşanabilir son sınır olarak belirlediği 1,5 derecenin aşılması ihtimali ise son yıllarda hızlandı. WMO'ya göre, 2023 ila 2027 yılları arasında sıcaklık artışı 1850-1900 dönemine göre 1,1 ila 1,8 derece arasında daha yüksek olacak. Gelecek 5 yıldan en az birinin, dünyadaki en sıcak yıl ve 2023-2027'nin bir bütün olarak en sıcak yıllar olma ihtimali yüzde 98 iken, bu yıllar arasında 1,5 derece limitini aşma olasılığı da yüzde 66 olarak hesaplandı. AA

Avrupa Merkez Bankası'ndan "faiz artışları sürecek" mesajı Haber

Avrupa Merkez Bankası'ndan "faiz artışları sürecek" mesajı

ECB Başkanı Christine Lagarde, Almanya'nın Hannover kentindeki bankacılık konferansında yaptığı konuşmada, salgın sonrası tedarik zincirindeki şoklar, Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaş ve enerji krizinin maliyetleri ciddi oranda artırdığına dikkati çekti. Enflasyon artışının 2022'nin başında hızlandığını ve Temmuz 2022'de faiz artışlarına başladıklarını anımsatan Lagarde, söz konusu tarihten bugüne kadar geçen sürede faizleri eksi yüzde 0,50'den yüzde 3,25'e çıkararak 375 baz puan faiz artışı yapıldığını hatırlattı. Lagarde, buna rağmen enflasyonun çok yüksek olduğunu ve çok uzun süre de böyle kalacağını belirterek, "Enflasyonu orta vadede yüzde 2'ye çekmede kararlıyız. Bu nedenle faizleri şu ana kadarki en yüksek hızda artırdık. Bu kadar hızlı şekilde mesafe katettikten sonra hala önemli ölçüde sıkılaştırmanın yolda olduğunu biliyoruz. Bu yüzden enflasyonun hedeflediğimiz seviyeye geleceğinden yeterince emin olana kadar faiz artış döngümüzü sürdürmemiz gerekiyor." diye konuştu. Lagarde, faiz artışlarının enflasyonda düşüş eğilimini başlattığını ve bundan sonraki faiz artışlarında daha yavaş hareket etmeleri gerektiğini de vurguladı. ENFLASYON PROJEKSİYONUNU GÜNCELLEYECEK Christine Lagarde, enflasyon verilerinin faizlerin ne kadar yükseğe gideceğine karar vermede belirleyici olacağını aktararak, şöyle konuştu: "Martta ortalama yıllık enflasyonun 2025'te yüzde 2,1 olacağını öngördük. Bu seviye hedefimizin üzerinde ve enflasyonun 2025'in ikinci yarısına kadar yüzde 2 seviyesine dönmeyeceğini öngördük. Mayıstaki son toplantımızdaki değerlendirmemizden sonra enflasyon görünümüyle ilgili memnun olduğumuzu söyleyemeyiz. 15 Haziran'daki toplantımızda yeni projeksiyonlarımızı oluşturacağız ve bu bize sıkılaşma politikamız için güncel resmi sunacak. Çekirdek enflasyonun zirve yaptığına ilişkin açık bir kanıt yok ama buna bakarak enflasyonun doğru patikada olduğundan emin olabiliriz." Euro Bölgesi'nin bugün yayımlanan mayıs ayına ilişkin enflasyon öncü verilerine göre, Euro Bölgesi'nde enflasyon mayısta aylık bazda değişmezken, yıllık bazda yüzde 6,1 artış gösterdi. Euro Bölgesi'nde yıllık enflasyon nisanda yıllık bazda yüzde 7 olmuştu. AA

"FED 25 baz puanlık bir faiz artırımına gidebilir" Haber

"FED 25 baz puanlık bir faiz artırımına gidebilir"

Para piyasalarının yönünü tayin edecek kritik hafta başladı. İki büyük Merkez Bankası FED ve ECB faiz kararlarını açıklayacak. 2022 yılının son toplantısında 50 baz puanlık faiz artırımına giden FED, enflasyonda düşüş görüldüğünü ancak risklerin yukarı yönlü olduğu vurguladı. Diğer taraftan, ABDdeki ekonomik büyüme verileri beklentileri aştı. Enflasyon-resesyon dengesini gözeten FEDin 25 baz puanlık bir faiz artırımına gitmesinin muhtemel olduğunu ifade eden Ekonomist Doç. Dr. Batuhan Tufaner, Buradaki önemli olan husus, toplantı tutanakları ve FED başkanı Jarome Powellın yapacağı açıklamalarla önümüzdeki döneme dair yapacağı yönlendirme. Şahin mesajların verilmesi durumunda hisse senedi ve kripto para gibi riskli varlıklarda bir geri çekilme yaşanabilir şeklinde konuştu. Ekonomist Doç. Dr. Batuhan Tufaner, FED ve ECB kararları öncesi açıklamada bulundu. Enflasyon-resesyon dengesini gözeten FEDin 25 baz puanlık bir faiz artırımına gitmesinin muhtemel olduğunu belirten Tufaner, şahin mesajların verilmesi durumunda hisse senedi ve kripto para gibi riskli varlıklarda bir geri çekilme yaşanabileceğine vurgu yaptı. Tufaner şöyle konuştu: Yüksek faiz ortamında küresel yatırımcıların ellerindeki tasarruflarını hisse senedi ve kripto para yatırımından ziyade yüksek faizli Amerikan tahvillerinde değerlendirme eğilimine girmeleri mümkün. Ancak, faiz artırımlarının sonuna doğru gelindiği mesajı verilirse bu piyasalarda bir rahatlamaya yol açacaktır. Euro/Dolar paritesinde bir yükseliş görebiliriz Avrupa tarafında ise enflasyona ilişkin düşüş sinyalleri yeterli bulunmadığından ECBnin 50 baz puanlık bir faiz artırımına gitmesinin söz konusu olduğunu söyleyen Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Batuhan Tufaner, Yine toplantı sonrasında 50 baz puanlık artırımların devam edeceği mesajları verilmesi halinde Euro/Dolar paritesinde bir yükseliş görebiliriz şeklinde konuştu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.