TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#14 mayıs

14 mayıs haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, 14 mayıs haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Engelsiz Hayat Dergisi'nden yeni sayı Haber

Engelsiz Hayat Dergisi'nden yeni sayı

SULTAN GÜMÜŞ KAYA   Engelsiz Erişim Derneği'nin yayına hazırladığı Eşit, Erişilebilir, Engelsiz Hayat Dergisi'nin 111. sayısı çıktı. 14 Mayıs seçimlerinin ağırlıklı olarak ele alındığı sayıda 12 yazı yer alıyor. Engelsiz Erişim Derneği internet sitesinden ulaşılabilecek dergide ayrıca yazıların seslendirilmesi de bulunuyor. Derginin bu sayısında ilk olarak görme engellilerin seçim deneyimleri üzerine 4 yazı yer alıyor. Bu kapsamda; GETEM (Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji Ve Eğitim Merkezi) Direktörü Engin Yılmaz'ın ‘Bir İleri İki Geri’, Avukat Sevgi Mart Göcen'in ‘İradem Sandığa Yansımış mıdır?’, Engelsiz Erişim Derneği Başkanı Nurşen Korkmaz'ın ‘Yüksek Seçim Kurulu'nun Şablonuyla İlk Seçim Deneyimim’, Dilek Başar Açlan'ın ‘Şablonumla Oyumu Kullandım’ yazıları okunabilir. YURTDIŞINDAKİ SEÇİMLERİN ERİŞİLEBİLİRLİĞİ Derginin ikinci bölümünde ise yurtdışında yapılan seçimlerin erişilebilirliği ele alınıyor. Cevdet Hıncal'ın ‘Almanya'da Erişilebilir Seçimlere Dair’ başlıklı yazısının yanı sıra Ali Çolak'ın, ABD'de de durumun ne olduğunu anlattığı ‘ABD'de Seçim Erişilebilirliği’ başlıklı yazısı okurları bekliyor. EEEH Dergi Editörü Burak Sarı, eşit ve mahrem oy mücadelelerini ‘Mutfak Konuşması’ başlıklı yazısı ile anlatıyor. DİKKAT ÇEKEN DİĞER YAZILAR Yeni sayıda diğer dikkat çeken yazılar şöyle: Sarper Arıkan hayalindeki oy sistemini ‘Bilişim, Engelsiz Erişim, Hayalimdeki Oy Sistemim’ yazısında anlattı. Seçim temelli bir film incelemesi yapmak isteyen Gülcan Altun, betimlemeli bir film bulamadığı için ‘Derdi Olan Bir Komedi’ başlıklı yazısında siyaset temelli bir filmi inceledi. Psikolojik Danışman Şeyma Büyükurvay Şatay ise ‘Kendimden Ötesi’ yazısıyla görmezden gelme ve empati kavramlarını ele aldı. Ecrinnur Aytekin ‘Genellemenin Rahatsız Ediciliği’ başlıklı yazısıyla kalabalık içinde olmayı anlattı ve konuya dair yaşadıklarını, hislerini aktardı. Kadir Ahıska ‘Bilmediğim Ortama Hakimiyet’ yazısıyla okuyucularını bir keşfe çıkarıyor ve birkaç günlüğüne kiraladığı evi keşfetme sürecini paylaştı.

İYİ Partili Keskin’den 14 Mayıs vurgusu Haber

İYİ Partili Keskin’den 14 Mayıs vurgusu

NURETTİN BAKİ İYİ Partili Öztürk Keskin, 14 Mayıs Milletvekili seçim sonuçları ile 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini il başkanlığı binasında basınla bir araya geldiği toplantıda değerlendirdi. Yoğun bir katılımın olduğu toplantıda Keskin, yapılan eleştirilere ve söylemlere karşılık olarak, “İzmir’deki başarı birisinin değil, kimse sahiplenmesin. Bu başarı İzmir İl Başkanlığı teşkilatının başarısıdır” dedi.  BİZLERİ KIŞKIRTMAYA ÇALIŞTILAR AMA… Kışkırtmalara karşın sakin kaldıklarını ve seçim çalışmalarına odaklandıklarını belirten Keskin, “Bizleri çok kışkırtmaya çalışanlar oldu ama inandığımız davanın kutlu hatırına sırtımızda taşıdığımız milletimize ait kutlu değerlerin hatırına tıpkı genel başkanımız liderimiz Sayın Meral Akşener gibi sadece yapacaklarımız odaklandı. Tıpkı Aşık Veysel gibi taş atana gül ile cevap verdik. Toprağın bağrına kazma vurursun ve toprak sana gül bitirir. Ve bizler gül bitirme hatırına bağrımıza her yönden saplanan haset kıskançlık ve vefasızlık ile vurulan kazma darbelerine bile ses  çıkarmadık. Tıpkı ezan ve demokrasi şehidimiz merhum Adnan Menderes gibi merhum Turgut Özal gibi merhum mücahit Necmettin Erbakan gibi Türk dünyasının lideri merhum Alparslan Türkeş gibi milletine ait hayatı yaşarken kışkırtmalara saldırılara hiç aldırış etmeyenler gibi hiç bir kışkırtmaya hiç bir oyuna gelmemeye çalıştık. Çünkü çok iyi biliyorduk ki idealleri olan insanın gerçekleştirmesi gereken bir kaderi vardır. Hele bu kader milletinin kaderi ile kesişmişse işte o zaman ilhamın gücü ile kanatlanan bir arı gibi bin bir çiçekten oluşan yolculuğunun sonucunda bal vermeniz gerekir. Ve bizler de tıpkı beklenen ve özlenen bir rüyayı gerçekleştirmeye çalışan bir arı gibi milletimizden topladığımız enerji ile bal yapmaya seçimi kazanmaya ve bunun mücadelesini yapmaya odaklandık” ifadelerine yer verdi.   HİÇBİRİMİZİN HADDDİNE DEĞİL! Kimsenin kendini teşkilatın üstünde görmemesi, teşkilatın başarısını sahiplenmemesi gerektiğini söyleyen Keskin, “Biz birlikte güçlüyüz diyerek başladığımız bu yolda mevcut İzmir’deki bize göre yeterli olmayan fakat bazı arkadaşlar partinin işini sahipleniyor. İlk önce varsa bir başarı İzmir İl teşkilatının daha sonra İzmir’deki 30 ilçenin başarısıdır. Onun için kimse kendini teşkilattan üstün görmesin ve biz daha hiçbir şeyi bitirmedik. Konsantre olmamız gereken Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Bu seçimde hep beraber birlikte, ‘Biz birlikte güçlüyüz’ mantığından ya da CHP’li arkadaşlarımızın birleşe, birleşe kazanacağız mantığında bir arada olup Cumhurbaşkanı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu bir an önce seçtirmemiz lazım. Burada hepinizin huzurunda başta İl Başkanımız olmak üzere yönetimine, 30 ilçeye teker teker teşekkür ediyorum. Hiçbirimizin haddine değil teşkilatın üstünde kendini görmektir” dedi. 6 AYDAN BERİ ÇALIŞIYORUZ İYİ Parti’nin seçimlerde yeteri kadar çalışmadığı yönündeki iddialar hakkında konuşan Keskin, “CHP’nin içinde Kemal Kılıçdaroğlu seçilmemesi için çalışan arkadaşları duyuyoruz. İnanıyor muyuz, inanmıyoruz. Biz çalışıyoruz, 6 aydan beridir çalışıyoruz. Hiç kimse evine gitmedi, gitmemeye de devam ediyor. Bu bize yapılan hakaret olarak kabul etmemiz lazım. Can sipere çalışırken.. Kafelerde değil ara sokaklarda milli, varoşun ta içerisinde, Cumhur İttifakından insanlarla konuşarak zamanımızı geçiriyoruz. Birleşe birleşe kazanıyoruz diyen CHP’li arkadaşlara biz de ‘birlikte güçlüyüz’ diyoruz. Bir olalım, beraber olalım, bu seçimi Allah’ın izniyle kazanalım” ifadelerini kullandı. ÜLKENİN KADERİNİ TAYİN EDECEK… İYİ Parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu ise, “Bildiğiniz üzere 14 mayısta ülkemiz çok ciddi bir seçim atlattı. Böylece milletvekili seçimleri neticelendi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ise ikinci tura yani 28 Mayıs’a kaldı. Seçim bu pazar yapılacak, seçimlerin ülkemiz, milletimiz ve İzmir’imiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. İYİ Parti teşkilatları arasında Türkiye’de hem oyunu hem de milletvekilini artıran nadir il teşkilatlarından birisidir. Partimiz pek çok algıya, kara propagandalara rağmen başarılı bir grafik çizdi. Daha işimiz bitmedi. Pazar günkü seçimlerde tam kadro ile hep beraber mücadele edeceğiz. Çünkü bu seçim ülkenin kaderini tayin edecek” dedi.   DİMDİK AYAKTAYIZ Hedefledikleri milletvekili sayısını çıkaramamaları yönündeki soruya cevap veren İl Başkanı Bezircilioğlu, “İYİ Parti teşkilatları arasında Türkiye’de oy oranını ve milletvekili sayısını arttıran ender teşkilatlardan biri İzmir İl Teşkilatıdır. Bu konuda teşkilatlarımız 30 ilçe örgütümüze, tüm milletvekili adaylarımıza İYİ Parti İzmir İl Teşkilatı Başkanı olarak teşekkürlerimiz sunuyorum. Partimiz pek çok algı operasyonuna rağmen yaralı olarak girmiş olduğu seçimlerden başarı ile çıkmıştır. Dimdik ayaktayız, dimdik yürüyoruz. Oy oranımızı ve milletvekili sayımızı arttırdık. Bize teveccüh gösteren seçmenlerimi teşekkürlerimizi sunuyorum. Tabi ki bu iş daha bitmedi. Pazar günü çok önemli bir seçim var. Biz İYİ Parti’ye gönül verenler olarak Türkiye’de artık bir referanduma dönmüş kimin seçilmesi değil de kimin seçilmemesi gerektiğine dönmüş seçimde tam kadro hep beraber Sayın Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında olacağız ve destek vereceğiz. Burada dostlarımıza ve daha yakın dostlarımıza duyurulur” dedi. KANUN NE DİYORSA ONU YAPARIZ İYİ Parti’nin Alsancak’taki seçim ofisini kapatmasıyla ilgili çıkan haberler hakkında konuşan Bezircilioğlu, “Enteresan haber oldu. Hiç yoktan saçma sapan bir yere geldi. Milletvekili seçimlerine yönelik seçim ofisleri genel seçimlerden bir gün önce cumartesi günü 1, itibarıyla kapatılacak. Bu konuda görüş bildirmeye gücümüz de yetkimiz de yok. Kanun ne diyorsa onu yapıyoruz. Bazı odaklanmamış çevreler var, Allah onları da ıslah etsin. Kullanmaya çalıştılar. Mesnetsiz bir durum var” diye konuştu.

Denizli'de 2. tur seçimine 2461 sandık yeniden kurulacak Haber

Denizli'de 2. tur seçimine 2461 sandık yeniden kurulacak

14 Mayıs’ta yapılan seçimde yüzde 50 artı 1 oy sayısına ulaşılamaması nedeniyle Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kaldı. Türkiye, 13. Cumhurbaşkanını seçmek için 28 Mayıs Pazar günü yeniden sandık başına gidecek. İlk turda en yüksek oyu alan iki isim olan Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun resimleri, Cumhurbaşkanlığı seçimi 2'nci turda seçmene sunulacak oy pusulasında yer alacak. Denizli’de 795 bin 283 seçmen, kayıtlı bulundukları 2 bin 461 sandıkta yeniden oy kullanacak. 14 MAYIS’TA 728 BİN 949 SEÇMEN OY KULLANDI 14 Mayıs seçiminde Denizli’nin 19 ilçesinde kurulan 2 bin 461 sandığa kayıtlı 795 bin 283 seçmenden, 728 bin 949’u oy kullandı. Yapılan tasnif ve sayım işlemlerine göre 712 bin 62’si itiraz olmadan ve 335’i de itiraz üzerine geçerli sayılmak üzere toplam 712 bin 397 geçerli oy verildi. Geçersiz sayılan oylar ise 16 bin 552 olarak kayıtlara geçti. Denizli'deki Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonuçlarına göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 43.89’lik oranla 312 bin 652, Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 48.36’lık oranla 344 bin 507, Sinan Oğan yüzde 7.09’luk oranla 50 bin 500 ve adaylıktan çekilen Muharrem İnce’de yüzde 0.67’lik oy oranıyla 4 bin 738 oy aldı. Denizli’de AK Parti aldığı yüzde 33,73’lük oy oranı ile 3, CHP aldığı yüzde 32,1’lik oy oranı ile 3 ve İYİ Parti’de aldığı 14,29’luk oy oranıyla 1 milletvekili çıkardı. İHA  

''Depremzedeler oy karşılığında konumlandırılıyor'' Haber

''Depremzedeler oy karşılığında konumlandırılıyor''

14 Mayıs seçimlerinin ardından, Cumhurbaşkanlığı seçimi için ikinci tur mesaisinin temaslarına devam eden AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Uluslararası İzmir Mobilya Fuarına katıldı. Çankırı, ardından il ve ilçe teşkilatındaki kadın kollarıyla bir araya geldi. Toplantıda, AK Parti hükümetleri döneminde kadın hareketinin önünün açıldığına dikkat çekildi. Çankırı, ardından partisinin il başkanlığında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında video konferans yöntemi ile düzenlenen; il başkanları, milletvekilleri, milletvekili adayları ve belediye başkanları toplantısına katıldı. Toplantıda ikinci tur için rehavete kapılmadan sahada ter dökmeye devam kararı çıktı.  AK PARTİ SAHADAKİ GÜCÜNÜ TESCİLLEDİ Toplantının ardından konuşan AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, görüşmede sandığa yansıyan oy oranlarıyla AK Partinin sahadaki gücünü yine tescillediğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ’rehavete kapılmak yok çalışmaya devam’ talimatını verdiğini belirten Çankırı, "Milletvekillerimizin, milletvekili adaylarımızın, teşkilatımızın çalışmaları aralıksız, vites artırarak devam edecek. Sahada yapacağımız stratejilere ilişkin toplantı yaptık. Toplantının ana konusu sahadaki gücümüzün ne kadar yüksek olduğu ve daha kucaklayıcı bir siyaset gerçekleştirdiğimiz ve buna devam kararı aldığımız oldu" dedi.  YİNE BİRİNCİ ÇIKARDI İlk turda en çok oyu deprem bölgesinde deprem anından itibaren bölgede cansiperane çalışan Cumhur İttifakının göğüslemesini protesto edenlere sert çıkan Çankırı, “Muhalefetin depremzede seçmenine oy karşılığında konumlandırdığı da gündemimiz arasında. Bu tür paylaşımlara dikkat çekerek kimseyi ayırmadan bizim ne kadar eşit mesafede siyaset yaptığımızın göstergesi oldu. 21 gün Elbistan’da kaldım. O ilçede depremin ikinci gün sandık koyulsaydı Cumhurbaşkanımız  Recep Tayyip Erdoğan yine birinci çıkardı” diye aktardı. İHA

Demokrat Parti'li İlay Aksoy: ''Türkiye'yi çok gerecekler'' Haber

Demokrat Parti'li İlay Aksoy: ''Türkiye'yi çok gerecekler''

Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye gelen sığınmacıların örgütlenme ihtiyacı duyması ve Hizbullah'ın onlara en yakın örgüt olduğuna dikkat çeken Aksoy, "Bu yapıların parlamento içinde güç kazanması müsait bir zemin oluştu. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle Meclis seçimini ayrı tutmak zorundayız. Cumhurbaşkanlığını aldığımız taktirde onları dizginleyebiliriz." ifadelerini kullandı. 14 Mayıs Pazar günü yapılan seçimlerin ardından TBMM'de parti sayıları ve 600 milletvekili kesin olmayan sonuçlara göre belli oldu. Meclis'e giren HÜDA PAR'lı milletvekillerinin Meclis'e girerek, cihatçı unsurlara güç kazandırdığını söyleyen Aksoy, "Türkiye'yi gerecekler" yorumunda bulundu. 28 Mayıs Pazar günü yapılacak ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dikkat çeken Aksoy,  "Cumhurbaşkanlığını aldığımız taktirde onları dizginleyebiliriz" dedi. İlay Aksoy konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü "TAMAMEN AYKIRI BİR YAPI" "Türkiye'yi çok gerecekler. Germekle birlikte de bu tür insanlar yurt dışında da bu yapılardan çok destek aldıkları için de çok kolay, şimdi de sınır güvenliği sorunlarıyla Türkiye'de örgütlenebilecekler.  11 yıllık savaş sürecinde terörle ilişkili çok sayıda insan geldi. Vatandaşlık da verdiler kimilerine. Türkiye'de barındıkları sürece örgütlenme ihtiyacı duyacaklardır.  "Cumhurbaşkanlığını aldığımız taktirde onları dizginleyebiliriz" Hizbullah bunlar için çok ideal bir zemin. Hem cihatçı bir kafada, Türkiye Cumhuriyeti'ne tamamen aykırı bir yapı. Terörle geçmişten beri bir bağı, ilişkisi var. Bu yapıların parlamento içinde güç kazanması müsait bir zemin oluştu. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle Meclis seçimini ayrı tutmak zorundayız. Cumhurbaşkanlığını aldığımız taktirde onları dizginleyebiliriz." HABER MERKEZİ  

Toplumsal ayrışma giderek artabilir! Haber

Toplumsal ayrışma giderek artabilir!

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER Psikoloji ve Felsefe Uzmanı Prof.Dr. Kamuran Elbeyoğlu, 14 Mayıs Pazar günü gerçekleşen Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ni değerlendirdi. Seçimin topluma yansımalarını ele alan Elbeyoğlu, partilere ve adaylara dönük bir takım kritiklerde de bulundu: “Deprem bölgelerinde deprem sürecinin son derece kötü yönetilmesine bağlı olarak herkesin doğal beklentisi AK Parti oylarının azalması yönündeydi. Bunun aksi bir sonuç çıkması muhalif seçmende ‘bunlara müstahak’, ‘daha da yardım etmem’, ‘bunlar hak etmiyor’ vb. ayrıştırıcı ve ötekileştirici söylemlere sebep oldu. Seçim süreci boyunca gittikçe artan dozda kullanılan ayrıştırıcı ve şiddet içeren dilin bu söylemleri beslediği görülüyor. Ayrıca hayal kırıklığı ve çaresizlik duygusunun yöneleceği en direkt target (hedef) tabii ki seçmenler olacaktır.” İKİ KESİM ARASINDA KUTUPLAŞMA… Prof.Dr. Elbeyoğlu, sözlerine şöyle başladı: “14 Mayıs seçimleri herkesin çok fazla duygusal yatırım yaptığı ve bütün Türkiye için bir yol ayrımı anlamına gelen bir seçim oldu. Halkın sadece basitçe hangi parti tarafından yönetileceğini seçtiği bir demokratik seçim olmanın ötesinde son derece kutuplaşmış bir durumda, reelde üç ama aslında kabaca iki büyük kutba bölünen bir ortamda nasıl bir düzende yönetileceğimizi belirleyen bir seçim haline geldi… Seçim sonuçlarının toplumun bir kesimi üzerinde bu derece büyük bir hayal kırıklığı yaratmasının en önemli sebebi; seçime bu kadar fazla duygusal yatırım yapılması olduğunu düşünüyorum. Yapılan duygusal yatırım oranında da iki kesim arasında kutuplaşma, ayrımcılık, ötekileştirme eğilimleri de artmakta. Egemen siyaset seçim süreci boyunca sürekli halkın kutuplaşması ve ayrımlaşması üzerinden siyaset yaparak bu seçimin her iki taraf için de ne pahasına olursa olsun kazanılması ve diğerini alt etmesi gereken bir seçim havasına soktu.” EN DİREKT TARGET: SEÇMEN! “Şimdi beklediği sonucu alamayan muhalif kesim aynı kutuplaştırıcı, ötekileştirici söylemleri iktidar kanadını destekleyen kesim üzerinde uygulamakta” diyen Elbeyoğlu, “Deprem bölgelerinde deprem sürecinin son derece kötü yönetilmesine bağlı olarak herkesin doğal beklentisi AK Parti oylarının azalması yönündeydi. Bunun aksi bir sonuç çıkması muhalif seçmende ‘bunlara müstahak’, ‘daha da yardım etmem’, ‘bunlar hak etmiyor’ vb. ayrıştırıcı ve ötekileştirici söylemlere sebep oldu. Seçim süreci boyunca gittikçe artan dozda kullanılan ayrıştırıcı ve şiddet içeren dilin bu söylemleri beslediği görülüyor. Ayrıca hayal kırıklığı ve çaresizlik duygusunun yöneleceği en direkt target tabii ki seçmenler olacaktır” sözlerini kullandı. ÇATIŞMALI ORTAMI BESLEMİŞ OLURUZ Prof.Dr. Kamuran Elbeyoğlu, değerlendirmelerine şunları ekledi: “Böyle kutuplaştırıcı, ayrımcı bir dil kullanarak ancak toplumdaki bölünmüşlük ve çatışmalı ortamı beslemiş oluruz. Onun yerine özellikle deprem bölgesinde halk niye bütün olumsuzluklara rağmen hala AK Parti’yi seçiyor ve herkesin içinde bulunduğu, acısını çektiği ekonomik bunalıma rağmen AK Parti oylarında düşüş yaşanmadı, bunun üzerinde durmak lazım. Bence burada iki etken var. Birincisi AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın dayandığı tarikatlar üzerinden kurduğu sosyal network ağı! Bu sıkı sosyal ilişkiler ağı dünyada her türlü ekonomik sıkıntıyı çeken ve halkın diğer kesimi tarafından cahil, köylü, aptal olarak yaftalanan, dışlanan geniş halk kitlelerine bir aidiyet ve var olma duygusu, kendini ifade etme olanağı sağlıyor. Bu sıkı sosyal ilişkiler ağı içerisinde insanların farklı görüş ve etkilere açık hale gelmesi engellenmiş oluyor.” KAPSAYICI BİR NETWORK SUNAMIYOR İkinci etkene de yer veren Elbeyoğlu, “Muhalefet bu sıkı sosyal ilişkiler ağına karşılık gelebilecek bir alternatif, kapsayıcı network sunamıyor. Ayrıca Millet İttifakı olsun, Emek ve Özgürlük İttifakı olsun, kendi içlerinde bile tam bir birlik, beraberlik havası kuramadıkları gibi böyle bir birlik beraberlik duygusunu seçmene de yansıtmakta yetersiz kaldı. İYİ Parti’nin masayı dağıtma girişimi, Kılıçdaroğlu’nun kendi ittifak ortakları arasında bile neredeyse zorla aday gösterilmesi, iki büyük şehrin belediye başkanının cumhurbaşkanı yardımcısı olarak lanse edilmesinin ittifak içinde yarattığı huzursuzluk ister istemez seçmen iradesine de yansıdı. Alanlardaki coşkunun oylara yansımamasındaki etkenlerden en önemlisi bence Millet İttifakının gerçek bir ittifak gibi sahaya yansıyamamasıdır. Sol cenaha baktığımızda da hala seçime birkaç gün kala örneğin TKP TİP’ten, YSP’den dağlar kadar farklı olduğunu anlatmakla meşguldü, fakat bir yandan da ‘Kılıçdaroğlu etrafında birleşmeliyiz’ diyordu. Bu kadar ayrımcı söylem ve eylem içinde birlikte hareket beklenemez -ki bu da cumhurbaşkanı seçimine yansıdı- ve Kılıçdaroğlu’nun beklenen oyu alamamasıyla sonuçlandı” açıklamasını gündeme getirdi. HUZURSUZLUKLARA YOL AÇABİLİR Prof.Dr. Elbeyoğlu, son olarak “Yapılması gereken ilk şey iktidarın ayrımcı, kutuplaştırıcı siyaset yapma tarzını benimsemeden birleştirici, kapsayıcı bir dil kullanmaya özen göstermesi… Millet İttifakı ise son dakikaya kadar kendi içinde Kılıçdaroğlu’nun adaylığını sorgulamayı sürdürdü ve kendi tabanında bile güvensizlik yarattı. Emek ve Özgürlük İttifakı’na bakacak olursak orada da YSP ve HDP açısından oy kaybı olduğunu görüyoruz. Son dakikaya kadar Emek cephesi de birbirlerinden ne kadar farklı olduklarını vurgularken ama ‘Kılıçdaroğlu etrafında birleşmeliyiz’ söylemini de sürdürürken, seçmende karşılık bulmadığını gördü… Çözüm kenetlenmekte, barışçıl, geleceğe ilişkin yapıcı vaatlerde bulunan, kaynaştırıcı bir dil kullanmakta! Eğer yetkililer bu kaynaştırıcı dili tesis etmekte başarısız olurlarsa toplumsal ayrışmanın giderek daha da artacağını öngörebiliriz -ki bu da derin toplumsal çatışmalara ve huzursuzluklara yol açabilir” yorumunda bulundu.

Tugay: 80'in üstünde olan oyunuzu daha da artıracağız Haber

Tugay: 80'in üstünde olan oyunuzu daha da artıracağız

Toplantıda konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, sandığa gitmeyen seçmenlere ulaşılması için ivedilikle çalışmaya başladıklarının altını çizdi. Tugay, “Cumhurbaşkanlığı seçimleri henüz tamamlanmadı. Henüz olmamış bir seçimin ve henüz alınmamış bir sonucun karamsarlığına bizi kimse itemez. Hangi mahalleden daha az oy aldıysak oraya kamp kuracağız, sandığa gitmeyen yurttaşlarımızın kapısını çalacağız ve Karşıyaka'da yüzde 80'in üstünde olan oyunuzu daha da artıracağız” dedi.  CHP Karşıyaka İlçe Başkanlığınca düzenlenen toplantıya CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Rafet Yacan, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili ve Karşıyaka Belediyesi Meclis Üyesi Murat Aydın, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, meclis üyeleri, ilçe yöneticileri, kadın kolları, gençlik kolları, mahalle temsilcileri ve partililer katıldı.  “CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ HENÜZ TAMAMLANMADI” 2. tur seçimlerinde örgüt olarak azim ve kararlılıkla seçim sonuçlarını değiştirmek için sahada olacaklarının altını çizen Tugay, “2. turda sanığa gitmeyen seçmenimizin kapısını çalacak, Sinan Oğan ve Muharrem İnce’ye atılan oyların tamamına talip olacak, Recep Tayyip Erdoğan’a oy atan yurttaşlarımıza da ulaşacak ve ilk turda sandığa gelen seçmenlerimizin yine oy kullanması için çalışacağız. Cumhurbaşkanlığı seçimleri henüz tamamlanmadı. Henüz olmamış bir seçimin ve henüz alınmamış bir sonucun karamsarlığına bizi kimse itemez. Karşıyaka’mızın duyarlı halkının Cumhurbaşkanı adayımıza verdiği yüzde 80 oyun mimarı Karşıyaka CHP örgütüdür, her seçimde dimdik duran yorulmaz parti emekçileridir.  Hangi mahalleden daha az oy aldıysak orada kamp kuracağız, sandığa gitmeyen yurttaşlarımızın kapısını çalacak ve Karşıyaka'da yüzde 80'in üstünde olan oyunuzu daha da artıracağız. Örgütümüz tüm Türkiye’de azim ve kararlılıkla çalışarak sonuçları değiştirecek. Bu seçimlerin yüz yıllık geleceğimiz belirleyeceği iki haftalık bir kader yolculuğu olduğunu aklımızdan çıkarmayacağız. İzmir’imiz, Karşıyaka’mız sembol kentler, burada yapacağımız çalışmalar tüm Türkiye’ye örnek olacak” dedi.  “HAKLIYSAK, İNANIYORSAK" AK Parti'nin ayrıştıran, kutuplaştıran diline karşı kardeşçe ,özgür bir şekilde yaşam arzusundan güç aldıklarını ifade ederek sözlerine devam eden Tugay, “Kutuplaştıran, ötekileştiren politikalara boyun eğmeyecek, umutlarımızı köreltmek isteyenlere rıza göstermeyecek, ayrışmadan beslenen siyasal anlayışın filiz vermesine imkan vermeyeceğiz. Biz demokrasinin, kardeşliğin, eşitliğin, özgürlüğün, adaletin temsilcileri olarak bu değerlerimiz için mücadele edeceğiz. Geleceğimiz için çocuklarımız için kazanmak istiyoruz. Kadınlarımızı yok sayan anlayışa dur demek için kazanmak istiyoruz. Alım gücünü ve istihdamı düşüren, ekonomi bilimini ayaklar altına alan anlayışa geçit vermemek için kazanmak istiyoruz. Mültecileri oy deposu olarak gören anlayışın bir 5 yıl daha ülkemizi yönetmemesi için kazanmak istiyoruz. Biz kökleri Kuvayı Milliye'ye dayanan, ülkemizin demokrasi tarihine adını kazıyan, Cumhuriyetimizin güvencesi bir partiyiz. Cumhuriyetimizi yeniden demokrasiyle taçlandıracak, huzuru, refahı ve çağdaşlığı yeniden ülkemize getirecek olan partiyiz. Haklıysak, inanıyorsak, ülkemizin tüm insanları da buna inandırabiliriz” dedi.

İşte İzmir'de milletvekili olamayan önemli isimler! Haber

İşte İzmir'de milletvekili olamayan önemli isimler!

KEMAL ÖZKURT Türkiye'de 14 Mayıs cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimlerinin sonuçlanmasının ardından meclisteki milletvekilleri sayıları, il ve ilçelerde dağılımları da netleşti. 28. Dönem Milletvekilliği seçimlerine İzmir özelinde bakıldığında ise listede gösterildiği halde yeterli oy miktarına ulaşamayıp milletvekili olamayan önemli isimler bulunuyor. İşte 4 partinin İzmir'den aday gösterdiği halde seçilemeyen milletvekili adaylar… CHP'DE HACE FOGGO ŞOKU Cumhuriyet Halk Partisi, İzmir'de 27. Dönem 13 olan milletvekili sayısını bu seçimlerde 1. Bölgeden 7, 2. Bölgeden de 7 milletvekiliyle 14 de çıkardı. Bu milletvekillerin arasında ise listeye giremeyerek dikkat çeken en önemli isim Hacer Foggo oluyor. 2. Bölge 8.sıradan milletvekili adayı olan 'Derin Yoksulluk Ağı’nın kurucusu Foggo milletvekili olmasına kesin gözüyle bakılan isimlerden biriydi. Foggo'nun yanı sıra İzmir'de seçim süresi boyunca yoğun çalışma temposuyla milletvekili olmasına kesin gözüyle bakılan bir diğer isim ise CHP İzmir 2. Bölge 8 sıradan aday olan Devrim Barış Çelik oldu. Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyesi olarak "Doğu ve Güneydoğu/Doğu Masası Koordinatörü" ve "Saha Çözüm Masası Koordinatörü" görevlerini yürütmekte olan Çelik, seçim süresi boyunca İzmir'i karış karış dolaşarak seçmenlerinden oy istedi fakat yeterli desteği bulamadığı için milletvekili olamadı. AK PARTİ'DEN 3 ÖNEMLİ İSİM MECLİSTE YOK AK Parti geçtiğimiz dönem 9 olan milletvekili sayısında 1 kayıp vererek 28. Dönemde İzmir'den 1.Bölgeden 4, 2. Bölgeden 4 milletvekili çıkarmayı başardı. AK Parti'den yeterli oy çokluğunu yakalayamayıp listeye giremeyenler arasında Cemal Bekle, Savcı Sayan ve Kerem Ali Sürekli gibi önemli isimler bulunuyor. AK Parti İzmir 1. Bölge 5. sıradan aday gösterilen 27. Dönem İzmir Milletvekili Cemal Bekle'nin bu dönem de seçilmesi muhtemel gözüyle bakılan isimlerden biriydi fakat Ak Parti'nin İzmir'de genel olarak oy oranının düşmesiyle milletvekili olamadı. Öte yandan, milletvekili olmak için Ağrı Belediye Başkanlığı görevinden istifa eden Savcı Sayan ve aynı şekilde AK Parti İzmir İl Başkanlığında istifa eden Kerem Ali Sürekli ‘de milletvekili olamayan isimler arasında. İYİ PARTİ İZMİR'DEKİ İYİ Parti İzmir teşkilatı da milletvekili sayısını yükselten partiler arasında. 27. Dönem İzmir'de 2 milletvekili çıkartabilen İYİ Parti, bu dönem 1. Bölgeden 2, 2. Bölgeden 1 milletvekili çıkarmayı başardı. Milletvekili olamayan isimler arasında 2019 seçimlerinde İYİ Parti’den Balçova Belediyesi Meclis Üyesi olan ve aktif olarak görevine devam eden Öztürk Keskin, İzmir 1.Bölgeden milletvekili aday adayı olarak, temayül yoklamasına katılmış ve rekor bir oyla ikinci sırada seçilmişti. 1. Bölge 3. sıradan aday olarak gösterilen Keskin, yeterli oy çoğunluğuna ulaşamadığı için milletvekili olamadı. MHP BEKLENTİNİN ÇOK ALTINDA KALDI Beklentilerin altında kalarak geçen döneme oranla vekil kaybına uğrayan bir diğer parti de Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) oluyor. 27. Dönem İzmir'den 2 milletvekili çıkartan MHP bu dönem beklentilerin çok altında kalarak 1.Bölgeden vekil çıkaramazken, 2. Bölgeden de sadece 1 milletvekili çıkardı. Milletvekili olamayanlar arasında en dikkat çeken isim ise Abdulkadir Bektaş oldu. 2015 yılında itibaren Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sekretaryası (UNFCCC) bünyesinde Tarım ve Enerji Sektörlerinde Kıdemli Uzmanı (ERT) olarak görev alan Bektaş, seçim süresi boyunca önemli mitingler yapsa da beklediği desteği göremedi. Bektaş’ın yanı sıra milletvekili olamayan bir diğer isim Hacettepe Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Bahadır Bumin Özarslan oldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.