TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Zeytinyağı depolarda bozulmaya yüz tuttu

Zeytinyağında uygulanan ihracat yasağıyla birlikte geçtiğimiz yıl rekor seviyelere yaklaşan zeytinyağının depolarda kaldığını belirten Şarman, “Depolarda bekleyen 200 bin ton zeytinyağı bozulmaya yüz tutmuş durumda” dedi

Haber Giriş Tarihi: 06.05.2024 08:44
Haber Güncellenme Tarihi: 06.05.2024 08:59
Kaynak: HABER MERKEZİ
Zeytinyağı depolarda  bozulmaya yüz tuttu

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER -Ticaret Bakanlığı’nın, dünyada artan talep nedeniyle zeytinyağı ihracatının yurt içi tüketici fiyatlarına olumsuz etkisinin önüne geçilmesine dönük hayata geçirdiği ihracat yasağı, sektörde büyük bir etki yaratmaya devam ediyor. Ticaret Bakanlığı tarafından 1 Ağustos 2023 tarihinde başlayan dökme ve varili zeytinyağı ihracat 1 Kasım 2023’te sona erecekti fakat bakanlıktan yapılan açıklamayla birlikte yasak ikinci bir emre kadar uzatıldı. Geçtiğimiz yıl İspanya, İtalya ve Yunanistan’da zeytinde ciddi oranda rekolte düşüşü yaşanırken Türkiye 420 bin ton üretimle rekor seviyelere ulaşmıştı. Fakat ihracat yasağıyla birlikte Türkiye bu süreçte dünya zeytinyağı ihracatında İspanya, İtalya ve Yunanistan karşısında verdiği yarışta çok ciddi darbe aldı. Yasağın uygulandığı her gün sektörün ve ülke ekonomisinin ciddi zarar gördüğünü belirten İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Üyesi Güngör Şarman, “Geçen sene Türkiye 420 ton zeytinyağı üretimi ile İspanya’dan sonra dünyanın en büyük üretimini elde etti. Tamda böyle bir dönemde zeytinyağına ihracat yasağı getirtildi. Bu inanılmaz bir şey. Bunun sonunda bu günkü rakam ile yaklaşık 200 bin ton zeytinyağı depolarımızda bekliyor ve bozulmaya yüz tutmuş durumda” diye konuştu.

DEPOLARDAKİ ZEYTİNYAĞI BOZULUYOR

Türkiye’nin İspanya’dan sonra dünyanın en büyük üretimini elde ettiği süreçte ihracat yasağının sektöre çok ciddi bir darbe vurduğunu belirten Şarman, “Zeytinyağı sektöründe 9 aydan beridir ihracat yasağı var. Alınan bu karara başta sektörün mensupları olarak yörede ilgili ziraat odaları, borsalar ve odalarla birlikte hepimiz bu konunun düzeltilmesi gerektiği yönünde Ankara’ya taleplerimizi ilettik. İhracat yasağının geldiği ortamda manzara neydi diye baktığımızda böyle bir kararı gerçekten akıl almaz gibi durum olarak değerlendiriyoruz. Çünkü geçen sene Türkiye 420 ton zeytinyağı üretimi ile İspanya’dan sonra dünyanın en büyük üretimini elde etti. Tamda böyle bir dönemde zeytinyağına ihracat yasağı getirtildi. İnanılmaz bir şey. Devletimizin bir bölümü ekonomiyi düzeltebilmek için ihracat işlemlerine ağırlık vererek ülkeye döviz kazandırmak istiyor. Başka bir bölümü böyle bir yasak getiriyor. Bunun sonunda bu günkü rakam ile yaklaşık 190 bin 200 bin ton zeytinyağı depolarımızda bekliyor ve bozulmaya yüz tutmuş durumda. Ülkemiz her geçen gün döviz kaybediyor. İhracattan yaklaşık 1,5 milyar dolar döviz olarak gelmesi gerek para eriyor ve gelmiyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.

,

ELİMİZDEKİ ŞANSI KULLANAMADIK

Yeni sezonda zeytinyağında 400 bin tonluk bir rekolte beklediklerini ifade ederek ihracat yasağının daha fazla zarara girmeden bir an önce kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Şarman, “Bu yıl zeytin ağaçlarımızın verimi iyi. Yüklüce bir zeytinyağı üretimi bizi bekliyor gibi görünüyor. Mevsimsel bir azizliğe uğramazsak 400 bin tona yakın rekolte beklentisi var. İspanya geçtiğimiz yıl yüzde 50’den fazla rekolte kaybına uğradı. Zeytinyağı fiyatları 9 euroya kadar yükselmişti. Biz ise bu dönemde 420 bin tonluk rekolte elde ettik. Bu bizim ve ülke ekonomisi için bulunmaz bir fırsat niteliğindeydi. Fakat ürettiğimiz zeytinyağının bir bölümünü sattıktan sonra bu seyirci kalmaya devam ettik. Şu anda zeytinyağı ihracat fiyatı 7 eurolara gerilemiş durumda. İhracat yasağına ilişkin ise herhangi bir açıklama yok. Bir yandan 400 bin tonluk yeni rekolteden söz edilirken diğer taraftan 200 bin ton zeytinyağı depolarda bekliyor. İhracat yasağıyla birlikte zeytin ihracatının belli bir bölümünü de Mısır’a kaptırmış durumdayız. Orada da çok ciddi bir pazar kaybediyoruz. Tüm bu sorunların bir an önce çözmesi için verdiğimiz gayretlerin olumlu sonuç vermesini bekliyoruz” dedi.

ORGANİK ÜRETİM İLGİ GÖRMEDİ

Son zamanlarda gündemde olan organik üretim konusunda değerlendirmelerde bulunan Şarman, yaklaşık 8 yıl önce zeytin üretiminde denedikleri organik üretimin tüketici tarafında karşılık bulmadığını ve organik zeytinyağının depolarda kaldığını belirtti. Organik tarımı desteklediklerini fakat sektörde faaliyet gösteren bazı firmaların bu duruma izin verip vermeyeceğinin tartışma konusu olduğunu söyleyen Şarman, “Tarımın 5 tane canavar firması var. Bunlar organik tarıma nasıl izin verecekler bilmiyorum. Çünkü bir yandan sizin tohumunuzu katlediyorlar, bir yandan iyi ürün verim alalım diye gübreye yönleniyorlar, haşereden korunabilmek için ilaç kullanıyorlar. Tam bir bağımlılığın olduğu dönemde organik çalışmaları kahramanca bir çalışma olarak görüyorum ve destekliyorum. Biz TARİŞ olarak bundan 7 - 8 sene önce Ege’nin Küçükkuyu bölgesinde Toskana kalitesinde bir zeytinyağının üretildiği yerde organik tarıma giriştik. O dönem 465 ton organik zeytinyağı ürettik. Sektörde olanlar zeytinyağı işinin ne kadar maliyetli ve sıkıntılı bir iş olduğunu bilirler. Ürünü pazara sunduğunuzda konvansiyonel ürüne göre çok daha yüksek fiyatla bunu satmak zorundasınız. Bu noktada talep ve tüketici açısından istediğimiz sonucu bulamadık. 456 ton organik zeytinyağı bir miktar satıştan sonra depolarımızda konvansiyonele dönüştü. Umarım ilerleyen süreçte organik tarım tüketicinin de değerlendirdiği ve farkında olduğu bir konu olur. Böylelikle organik üretiminde daha çok ilerleriz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: HABER MERKEZİ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.