Mustafa Kemal Atatürk'ün "En büyük eserim" dediği Türkiye Cumhuriyeti 101. yılını kutluyor
Haber Giriş Tarihi: 28.10.2024 11:11
Haber Güncellenme Tarihi: 28.10.2024 11:12
Kaynak:
AA
Türkiye Cumhuriyeti, 29 Ekim 1923’te ilan edilmesinin ardından bu yıl 101. yaşını coşkuyla kutluyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün "En büyük eserim" dediği Cumhuriyet, Anadolu’nun düşman işgalinden kurtarılmasıyla birlikte yeni bir dönemin kapılarını aralamıştı. ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’ sözü, bu yeni devletin temelini oluşturan ilkelerden biri oldu.
Bağımsızlık meşalesi 19 Mayıs’ta yakıldı
19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla yakılan bağımsızlık meşalesi, Türk milletinin verdiği büyük mücadele sayesinde halen yanmaya devam ediyor. Yeni Türk devletinin varlığı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile tescillenirken ikinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanmasından 2 ay sonra 13 Ekim 1923'te Ankara, Türkiye'nin hükümet merkezi oldu. Artık mevcut rejimin isminin de bütün açıklığı ile konulması, yeni devletin başkanının seçilmesi gerekiyordu.
Devlet başkanlığı görevini, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak Mustafa Kemal Paşa yürütürken diğer taraftan bazı yabancı ülkeler de Lozan Antlaşması'nın onayı için Türkiye'deki yeni devlet rejiminin daha açık şekilde belirlenmesini istiyordu. 27 Ekim 1923'te İcra Vekilleri Heyeti istifa etti. Meclisin güvenini kazanacak bir kabine listesi oluşturulamadı. Soruna acil bir çözüm gerektirdi.
Efendiler yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz
28 Ekim 1923 akşamına kadar hükümetin kurulamaması üzerine Mustafa Kemal Paşa, Çankaya Köşkü'nde arkadaşları için Latife Hanım'a bir sofra hazırlattı. İsmet Paşa, Ali Fuat Paşa, Halit Paşa, Kemalettin Sami Bey'in katıldığı akşam yemeğinde yaşananları Mustafa Kemal Paşa, Nutuk'ta şöyle anlattı:
"Gece olmuştu... Çankaya'ya gitmek üzere Meclis binasından ayrılırken, koridorlarda beni beklemekte olan Kemalettin Sami ve Halit Paşa'lara rastladım. Ali Fuat Paşa, Ankara'dan hareket ederken bunların Ankara'ya geldiklerini o günkü gazetede 'Bir Uğurlama ve Bir Karşılama' başlığı altında okumuştum. Daha kendileriyle görüşmemiştim. Benimle konuşmak üzere geç vakte kadar orada beklediklerini anlayınca, akşam yemeğine gelmelerini, Milli Savunma Bakanı Kazım Paşa vasıtasıyla kendilerine bildirdim. İsmet Paşa ile Kazım Paşa'ya ve Fethi Bey'e de Çankaya'ya benimle birlikte gelmelerini söyledim. Çankaya'ya gittiğim zaman, orada, beni görmek üzere gelmiş bulunan Rize Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey'lerle karşılaştım. Onları da yemeğe alıkoydum.
Yemek sırasında: 'Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz' dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşları görevlendirdim. Yaptığım programın ve verdiğim talimatın uygulanışını göreceksiniz.
Efendiler, görüyorsunuz ki Cumhuriyet ilanına karar vermek için Ankara'da bulunan bütün arkadaşlarımı davet ederek onlarla görüşüp tartışmaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim. Çünkü, onların da aslında ve tabii olarak benim gibi düşündüklerinden şüphe etmiyordum. Halbuki o sırada Ankara'da bulunmayan bazı kişiler, yetkileri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden, düşünce ve rızaları alınmadan cumhuriyetin ilan edilmiş olmasını bize gücenme ve bizden ayrılma sebebi saydılar."
"Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır"
Mustafa Kemal Paşa o gece İsmet Paşa ile 1921 Anayasası'nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı. "Türkiye devletinin hükümet şekli cumhuriyettir" hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM'de yapılan konuşmalardan sonra saat 20.30'da oturuma katılan 158 üyenin tamamının oyuyla cumhuriyetin ilanı kabul edildi. Cumhuriyetin ilanı ‘Yaşasın Cumhuriye’ sesleri ve alkışlarla karşılandı. Cumhuriyetin ilanı ile ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’ ilkesi de artık devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini buldu.
Cumhuriyetin ilanında sonra cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Gizli oylama sonucu 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Konuşma için kürsüye çıkan Mustafa Kemal Paşa sözlerini şöyle bitirdi; "Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır"
Devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalara son verilirken devlet başkanlığı konusu çözüme kavuştu ve hükümetin kurulma şekli yeniden düzenlendi.
Buna göre, başbakan cumhurbaşkanı tarafından atanacak. Başbakan da bakanlarını seçip cumhurbaşkanının onayına sunacak. Bu uygulamayla birlikte Meclis Hükümeti Sistemi yerine parlamenter rejime geçildi.
29 Ekim ne zaman bayram ilan edildi?
İlk hükümeti kurmakla İsmet İnönü görevlendirildi. Fethi Okyar ise TBMM Başkanlığı'na seçildi. Türk halkı, 29 Ekim gecesi ve 30 Ekim günü cumhuriyetin ilanını kutlarken 26 Ekim 1924'te yayımlanan kararname ile cumhuriyetin ilanının 101 pare top atışı ve düzenlenecek etkinliklerle kutlanmasına karar verildi. Karar doğrultusunda 29 Ekim 1924'teki etkinlikler, kutlamaların başlangıcı oldu.
Hariciye Vekaleti, 2 Şubat 1925'te 29 Ekim’in bayram olması önerdi. Teklif, Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan'da karara bağlandı. TBMM'de teklifin 19 Nisan'da kabul edilmesiyle 29 Ekim, 1925 yılından itibaren milli bayram olarak kutlanmaya başlandı.
Türkiye Cumhuriyeti, 2024 yılı itibarıyla 101. yaşını coşkuyla, inançla kutluyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa Kemal Atatürk'ün "En büyük eserim" dediği Türkiye Cumhuriyeti 101. yılını kutluyor
Türkiye Cumhuriyeti, 29 Ekim 1923’te ilan edilmesinin ardından bu yıl 101. yaşını coşkuyla kutluyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün "En büyük eserim" dediği Cumhuriyet, Anadolu’nun düşman işgalinden kurtarılmasıyla birlikte yeni bir dönemin kapılarını aralamıştı. ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’ sözü, bu yeni devletin temelini oluşturan ilkelerden biri oldu.
Bağımsızlık meşalesi 19 Mayıs’ta yakıldı
19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla yakılan bağımsızlık meşalesi, Türk milletinin verdiği büyük mücadele sayesinde halen yanmaya devam ediyor. Yeni Türk devletinin varlığı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile tescillenirken ikinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanmasından 2 ay sonra 13 Ekim 1923'te Ankara, Türkiye'nin hükümet merkezi oldu. Artık mevcut rejimin isminin de bütün açıklığı ile konulması, yeni devletin başkanının seçilmesi gerekiyordu.
Devlet başkanlığı görevini, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak Mustafa Kemal Paşa yürütürken diğer taraftan bazı yabancı ülkeler de Lozan Antlaşması'nın onayı için Türkiye'deki yeni devlet rejiminin daha açık şekilde belirlenmesini istiyordu. 27 Ekim 1923'te İcra Vekilleri Heyeti istifa etti. Meclisin güvenini kazanacak bir kabine listesi oluşturulamadı. Soruna acil bir çözüm gerektirdi.
Efendiler yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz
28 Ekim 1923 akşamına kadar hükümetin kurulamaması üzerine Mustafa Kemal Paşa, Çankaya Köşkü'nde arkadaşları için Latife Hanım'a bir sofra hazırlattı. İsmet Paşa, Ali Fuat Paşa, Halit Paşa, Kemalettin Sami Bey'in katıldığı akşam yemeğinde yaşananları Mustafa Kemal Paşa, Nutuk'ta şöyle anlattı:
"Gece olmuştu... Çankaya'ya gitmek üzere Meclis binasından ayrılırken, koridorlarda beni beklemekte olan Kemalettin Sami ve Halit Paşa'lara rastladım. Ali Fuat Paşa, Ankara'dan hareket ederken bunların Ankara'ya geldiklerini o günkü gazetede 'Bir Uğurlama ve Bir Karşılama' başlığı altında okumuştum. Daha kendileriyle görüşmemiştim. Benimle konuşmak üzere geç vakte kadar orada beklediklerini anlayınca, akşam yemeğine gelmelerini, Milli Savunma Bakanı Kazım Paşa vasıtasıyla kendilerine bildirdim. İsmet Paşa ile Kazım Paşa'ya ve Fethi Bey'e de Çankaya'ya benimle birlikte gelmelerini söyledim. Çankaya'ya gittiğim zaman, orada, beni görmek üzere gelmiş bulunan Rize Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey'lerle karşılaştım. Onları da yemeğe alıkoydum.
Yemek sırasında: 'Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz' dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşları görevlendirdim. Yaptığım programın ve verdiğim talimatın uygulanışını göreceksiniz.
Efendiler, görüyorsunuz ki Cumhuriyet ilanına karar vermek için Ankara'da bulunan bütün arkadaşlarımı davet ederek onlarla görüşüp tartışmaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim. Çünkü, onların da aslında ve tabii olarak benim gibi düşündüklerinden şüphe etmiyordum. Halbuki o sırada Ankara'da bulunmayan bazı kişiler, yetkileri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden, düşünce ve rızaları alınmadan cumhuriyetin ilan edilmiş olmasını bize gücenme ve bizden ayrılma sebebi saydılar."
"Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır"
Mustafa Kemal Paşa o gece İsmet Paşa ile 1921 Anayasası'nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı. "Türkiye devletinin hükümet şekli cumhuriyettir" hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM'de yapılan konuşmalardan sonra saat 20.30'da oturuma katılan 158 üyenin tamamının oyuyla cumhuriyetin ilanı kabul edildi. Cumhuriyetin ilanı ‘Yaşasın Cumhuriye’ sesleri ve alkışlarla karşılandı. Cumhuriyetin ilanı ile ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’ ilkesi de artık devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini buldu.
Cumhuriyetin ilanında sonra cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Gizli oylama sonucu 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Konuşma için kürsüye çıkan Mustafa Kemal Paşa sözlerini şöyle bitirdi; "Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır"
Devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalara son verilirken devlet başkanlığı konusu çözüme kavuştu ve hükümetin kurulma şekli yeniden düzenlendi.
Buna göre, başbakan cumhurbaşkanı tarafından atanacak. Başbakan da bakanlarını seçip cumhurbaşkanının onayına sunacak. Bu uygulamayla birlikte Meclis Hükümeti Sistemi yerine parlamenter rejime geçildi.
29 Ekim ne zaman bayram ilan edildi?
İlk hükümeti kurmakla İsmet İnönü görevlendirildi. Fethi Okyar ise TBMM Başkanlığı'na seçildi. Türk halkı, 29 Ekim gecesi ve 30 Ekim günü cumhuriyetin ilanını kutlarken 26 Ekim 1924'te yayımlanan kararname ile cumhuriyetin ilanının 101 pare top atışı ve düzenlenecek etkinliklerle kutlanmasına karar verildi. Karar doğrultusunda 29 Ekim 1924'teki etkinlikler, kutlamaların başlangıcı oldu.
Hariciye Vekaleti, 2 Şubat 1925'te 29 Ekim’in bayram olması önerdi. Teklif, Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan'da karara bağlandı. TBMM'de teklifin 19 Nisan'da kabul edilmesiyle 29 Ekim, 1925 yılından itibaren milli bayram olarak kutlanmaya başlandı.
Türkiye Cumhuriyeti, 2024 yılı itibarıyla 101. yaşını coşkuyla, inançla kutluyor.
Kaynak: AA
Polat çiftinin kara para davasında gelişme: İki dava birleştirilmiyor
Galatasaray'ın yıldızı Icardi gözaltına alındı
Buca Belediyesi’nde grev sona erdi: İşçiler mesaiye başladı
Kordon’a beton bariyer tepkisi: Utanç duvarından vazgeçin
Seferihisar Mandalina Şenliği için geri sayım başladı
Gençler geçim ve eğitim arasında sıkıştı
İzmir haber: İzmir’deki kan donduran AIDS olayında yeni gelişme
Bu pasaport başka pasaport
Büyükşehir Basmane’de Çocuk Şenliği yaptı
Başkan Tugay’dan sert ‘Milliyetçilik’ cevabı: Fabrikalar sermayeye ve Araplara satılıyor
Son Girilen Haberler
Noterlik Kanun Teklifi kabul edildi
Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
Bakan Tunç, Almanya'nın Ankara Büyükelçisi ile görüştü
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg ile bir araya geldi.
BMM Başkanı Kurtulmuş: Kıbrıs Adası'nda iki toplumlu bir seçenekten başka hiçbir seçim yolu kalmamıştır
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Bu kadar yıllık tecrübeden ve gelişmeden sonra Kıbrıs Adası'nda iki toplumlu bir seçenekten başka hiçbir seçim yolu kalmamıştır" dedi.