Toplum Gönüllüleri Vakfı’ndan yeni araştırma: Kendisine ait odası olan erkekler, kadınlara göre daha fazla

Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) tarafından hazırlanan ‘Üniversiteli Gençlerin İhtiyaçları Araştırması’nın sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı. 

O sonuçlara göre; Üniversite öğrencilerinin yüzde 44’ü devlet yurdunda yaşarken, yüzde 33’ü yaşadığı evde/yurtta 4 kişi kalıyor. Öğrencilerin yüzde 46’sı yaşadığı ilde okuyor. Üniversite öğrencilerinin yüzde 44’ünün kendisine ait bir odası var. Kendisine ait odası olan erkekler, kadınlara göre daha fazla. Kadın öğrenciler arasında yurtta kalanlar erkeklere göre daha fazlayken, öğrenci evinde yaşayanlar daha az.

ARAŞTIRMADA DİKKAT ÇEKEN DİĞER DETAYLAR

Açıklanan bilgilerin devamında ise şunlar yer alıyor:

“Devlet üniversitesinde okuyan öğrencilerin sadece yüzde 39’unun kendisine ait odası varken, özel/vakıf üniversitesi öğrencilerinde bu oran yüzde 68. Öğrencilerin yüzde 58’i son üç ayda içinde çalışmamış, yüzde 9’u ise işsiz, iş arıyor. Son üç ay içinde düzenli veya düzensiz bir işte çalışanların oranı yüzde 33. Çalışan öğrencilerin yüzde 66’sı sigortasız çalıştırılıyor. Üniversite öğrencilerinin 4’te 1’i mobil internete, 3’te 1’i bilgisayara sahip değil. Üniversite öğrencileri kalacak yer için aylık ortalama 2 bin 318 TL ödüyor, öğrenci evinde kalanların aylık barınma gideri ortalama 5 bin 631 TL. Üniversite öğrencilerinin burs, harçlık ve çalıştıkları işlerden gelen ücretlerle birlikte toplam aylık ortalama gelirleri 4 bin 774 TL. Barınma, yeme-içme, ulaşım, kültür-sanat, eğlence harcamaları ise toplam 11 bin 088 TL. Gençlerin sadece yeme-içme masrafları bile gelirlerinden daha fazla. Gençlerin 4’te 1’i son dönemlerde ücretli veya ücretsiz psikolojik destek almış veya almaya devam ediyor. Aylık bireysel gelir arttıkça psikolojik destek alanlar da artıyor. Özel üniversitede okuyanlar aldıkları eğitimin kalitesinden devlet okulunda okuyanlara göre daha memnun. Gençlerin son dönemde en çok hissettiği şey bunalmışlık, en az hissedilen duygu ise hayattan keyif alma. Gençler duygu durumlarına göre dörde ayrıldığında yüzde 38’inin kötü veya çok kötü, yüzde 27’sinin iyi veya çok iyi hissettiği ortaya çıkıyor.”