Siyanürle yapılan altın madenciliği nedir? Nasıl kullanılır? Geçmişte yaşanan kazalar…

İnsanları ve çevreyi olumsuz etkileyen siyanürle altın madenciliği, İliç faciasının ardından yeniden gündeme gelirken, yakın geçmişte yaşanan kazalar merak ediliyor

Haber Giriş Tarihi: 01.07.2024 14:29
Haber Güncellenme Tarihi: 01.07.2024 14:31
Kaynak: SULTAN GÜMÜŞ KAYA
Siyanürle yapılan altın madenciliği nedir? Nasıl kullanılır? Geçmişte yaşanan kazalar…

Erzincan’daki altın madeninde yaşanan toprak kayması siyanürle yapılan madenciliği de bir kez daha gündeme getirdi. Peki, siyanürle yapılan altın madenciliği hakkında ne biliyorsunuz? Merak ettiğiniz detaylar burada…

19. YÜZYILDAN BU YANA… SİYANÜRLE MADENCİLİK

Siyanür ilk kez başarı ile 19. yüzyılın sonlarında altın madenciliğinde kullanıldı. Türkiye'de ise siyanürlü altın madenciliği 2001 yılında Bergama Ovacık madeninin kurulmasından bu yana tartışılıyor. Altın Madencileri Derneği’ne göre bu süre içinde Bergama’da 33 ton altın çıkarıldı. Bunun maddi karşılığı 2 milyar dolar olarak açıklanıyor. Bergama köylülerinin mücadelesi ile duyulan siyanürlü madencilik, çevresel etkileri ile 20 seneden uzun süredir zaman zaman gündeme geliyor. Bugün Türkiye’de 20’ye yakın işletme bu yöntemle altın madenciliği yapıyor.

SİYANÜR EN ETKİLİ VE EKONOMİK YÖNTEM Mİ?

Altın, çıkarılan kayaçların arasında gözle görülür büyüklükte ise siyanür kullanmadan ayrıştırılabiliyor. Düşük maden potansiyeline sahip yataklarda ise siyanür kullanılıyor. Örnekle anlatmak gerekirse, Çanakkale’nin Kirazlı ilçesindeki madende, bir ton topraktan bu yöntemle bir grama yakın altın çıkarılabildi. Siyanür liçi (İngilizce leaching - süzme kelimesinden geliyor) olarak bilinen yöntemde, maden bulunduğu düşünülen toprak küçük parçacıklar haline getiriliyor. Madencilik sürecinde kayaçtan elde edilen cevher siyanürlendikten ve içindeki altın ayrıştırıldıktan sonra geriye kalan siyanürlü atıklar su ile arındırılıyor ve atık havuzunda tekrar kullanılmak üzere tutuluyor. Bu işlem açık ya da kapalı ortamda yapılabiliyor ve yaklaşık iki ay sürebiliyor. Maden Mühendisleri Odası'na göre dünyada altın üretiminin yaklaşık yüzde 85'inde siyanür kullanılıyor. Altın Madencileri Derneği, siyanürün madencilikte kullanılmasını savunuyor, en etkili ve ekonomik yöntem olduğunu savunuyor.

YAKIN GEÇMİŞTE YAŞANAN KAZALAR

Altın madenciliğinde insanları ve çevreyi olumsuz etkileyen kazalar oldukça yaygın. Dolayısıyla yakın geçmişte altın madenlerinde yaşanan kazalar şöyle:

1971: Romanya'daki Certej adlı altın madeninde yaşanan bir kazada atık suyun depolandığı barajın patlaması sonucu 300 bin metreküp zehirli su Certeju de Sus adlı kasabayı bastı. Olayda 89 kişi hayatını kaybetti.

1984: Papua Yeni Gine'deki Ok Tedi madeninde 2 milyar tondan fazla işlenmemiş atık su maden çevresine boşaltıldı. Zehirli atıkların bölgede yaşayan en az 50 bin kişiyi etkilediği düşünülüyor.

Aynı yıl Kanadalı şirket Galactic Resources'un ABD'de işlettiği Summitville adlı altın madeninde siyanür kullanılması üzerine 610 bin metreküp zehirli atık suyun biriktiği anlaşıldı. Şirketin iflas etmesi üzerine ABD hükümeti, atık suyun temizlenmesi için yüzlerce milyon dolar harcamak zorunda kaldı.

1995: Kanadalı Omai Gold Mines şirketinin Guyana'da işlettiği madende büyük bir sızıntı yaşandı. Yaklaşık 3 milyon metreküp siyanürlü atık suyun bölgedeki Omai ve Essequibo nehirlerine karıştığı ortaya çıktı.

1996: Filipinler'deki Marcopper Mining adlı Kanadalı şirketin işlettiği Mt. Tapian altın madeninin tünellerinde oluşan çatlak zehirli atıkların Makulapnit-Boac nehrine taşmasına neden oldu. Sızıntı, kısa sürede bölgeye yayılırken, çok sayıda köy tahliye edildi. Tarım alanları kullanılamaz hale geldi.

1998: Kanadalı Centerra Gold şirketinin Kırgızistan'da işlettiği Kumtor altın madenine sodyum siyanür taşıyan bir kamyon Barşkaun nehrine düştü.

2000: Avustralyalı Dome Resources adlı şirketin Papua Yeni Gine'deki Tolukuma altın madenine malzeme taşıyan helikopterden siyanür içeren bir tonluk kargo ormana düştü.

2006: Avustralya'da Beaconsfield Madeni çöktü. Bir madenci hayatını kaybetti ve iki madenci iki hafta boyunca yer altında mahsur kaldı.

2009: ABD'li Newmont Mining şirketinin Gana'daki Ahafo madeninden bölgedeki akar sulara siyanür sodyum karıştığı tespit edildi. Olayın ardından çok sayıda balık ölümü kayıtlara geçti.

2014: Güney Afrika'da 2009'dan bu yana meydana gelen en kötü maden kazalarından birinde Johannesburg'da Harmony Gold'un Doornkop adlı madeninde yer altında çıkan yangında mahsur kalan sekiz maden işçisi ölü bulundu.

2015: Kanadalı Barrick Gold adlı şirketin Arjantin'de işlettiği Veladero altın madeninde siyanür sızıntısı yaşandı. Bin metreküpten fazla siyanürlü atık su Potrerillos nehrine karıştı. Yetkililer olayın bir vana sorunundan kaynaklandığını söyledi. İlerleyen günlerde siyanürlü suyun beş nehre ulaştığı tespit edildi.

Kaynak: SULTAN GÜMÜŞ KAYA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.